Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Pakistan’da küresel ısınma krizi: 2050’ye kadar su kalmayacak

Küresel ısınma sebebiyle Pakistan’ın gelecek on yıllarda temiz su kaynaklarının tükeneceği ve bu durumun ülkeyi varoluşsal bir krizle karşı karşıya bırakacağı belirtiliyor.

Published

on

Al Jazeera’nin haberine göre, Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) yayımladığı rapora göre, küresel ısınmanın sonuçları büyük ölçüde geri döndürülemez boyutlara ulaştı.

Raporda, kutup ve dağ buzullarının geri dönülemez şekilde gelecek on yıllar boyunca erimeye devam edeceği vurgulandı.

“Pakistan’da 2050’ye kadar su kalmayacak”

Pakistan, kutup buzullarının dışında dünyadaki herhangi bir yerden daha fazla buzula sahip. Bu buzullar, dünyadaki en eski ve verimli vadilerden biri olan Hindistan ve Pakistan arasında bölünen İndus Havzası’nı besliyor.

Pakistan’ın 220 milyonluk nüfusunun yüzde 75’i, İndus Nehri kıyılarında yaşıyor. Ülkenin en büyük 5 kent merkezi, endüstriyel ve evsel su için tamamen bu nehre bağımlı durumda.

IPCC raporuna göre, 2050’ye kadar ülkede su kalmayacak.

Ülke çevresel zorluklarla karşı karşıya

Haberde, Pakistan’ın, küresel ısınmanın sonuçlarından Maldivler ve başka ülkeler gibi orantısız şekilde zarar göreceği ancak buna rağmen İslamabad’ın, geleceğini güvence altına almak için çaba göstermediği belirtildi.

Başka hiçbir ülkenin tatlı su için kutup dışındaki buzullara Pakistan kadar bağımlı olmadığı vurgulanan haberde, ülkenin şu anda çevresel zorluklarla karşı karşıya olduğuna dikkat çekildi.

Haberde, son yıllarda yüksek sıcaklıkların çok sayıda insanın hayatına mal olduğuna işaret edilirken, tarımsal üretimin de bundan etkilendiği kaydedildi. 

Uzmanlar Pakistan’ı uyarıyor

Yerel ve uluslararası çevre uzmanları, uzun süredir acil ve sert adımlar atılmazsa Pakistan’da ve Güney Asya’da işlerin daha da kötüleşeceği konusunda uyarıyor.

Pakistan’ın buzullarının eridiğini vurgulayan uzmanlar, ülkenin suyunun bitmesinin an meselesi olduğuna dair on yıldan fazla süredir uyarılar yapıyor.

“Varoluşsal bir krizle karşı karşıya”

Başbakan İmran Han, 2018’de göreve geldiğinde, devam eden ormansızlaşma ve iklim değişikliğinin ülke üzerindeki etkilerine karşı koymak için ağaç dikimi projesi başlattı. Fakat yeni ağaç dikimlerinin yüzlerce yıllık yaşlı ormanların yerini alamayacağı belirtiliyor.

Pakistan’ın, iklim değişikliğinin sonuçları sebebiyle varoluşsal bir krizle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken uzmanlar, iklim değişikliğinin etkilerinin, ülkenin tek bir sektörünü veya bölgesini değil tüm nüfusun yaşamını ve geçim kaynaklarını tehdit ettiğine işaret ediyor.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Hiroşima, atom bombası felaketinin 80. yılını andı

Published

on

By

Japonya, 6 Ağustos Çarşamba sabahı sessiz bir dua eşliğinde Hiroşima’ya atılan atom bombasının 80. yılını andı. Törene Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba ve dünyanın dört bir yanından yetkililer katıldı.

Hiroşima Belediye Başkanı Kazumi Matsui, kentin Barış Anıtı Parkı’nda yaptığı konuşmada, “Japonya, savaşta atom bombası saldırısına uğramış tek ülkedir. Japon halkı kalıcı ve gerçek barışa ulaşma arzusunu temsil ediyor,” dedi.

200 binden fazla insan hayatını kaybetti
ABD, 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya ve ardından 9 Ağustos’ta Nagasaki’ye atom bombası atmış, bu saldırılar sonucunda 200 binden fazla insan ölmüştü. Kurbanların bir kısmı patlama anında, diğerleri ise radyasyon ve yanıklar nedeniyle hayatını kaybetmişti.

Hayatta kalanların travması hâlâ sürüyor. 6 yaşındayken babasını ve iki kardeşini kaybeden Hiroşima sakini Shingo Naito, BBC’ye verdiği röportajda, “Babamın derisi vücudundan sarkıyordu, kör olmuştu. Elimi bile tutamıyordu,” dedi.

Naito, bugün yaşadıklarını Hiroşima’daki öğrencilere anlatarak, anılarını sanata dönüştürmelerine yardımcı oluyor.

Barış ödüllü grup, nükleer silahsız bir dünya istiyor
2024 yılında, Japon nükleer bomba mağdurlarını temsil eden Nihon Hidankyo isimli grup, dünyayı nükleer silahlardan arındırma çabalarından ötürü Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmüştü.

Hiroşima Belediye Başkanı Matsui, konuşmasında küresel ölçekte artan silahlanma eğilimine ve nükleer silahların ulusal güvenlik için “vazgeçilmez” olduğu yönündeki yaklaşıma dikkat çekti:
“Bu gelişmeler, uluslararası toplumun tarihin trajedilerinden çıkarması gereken dersleri hiçe saymaktadır. Barışı inşa etmeye yönelik çabaları baltalamaktadır.”

Matsui ayrıca, Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması’nın Japonya tarafından da onaylanması çağrısında bulundu. Bu antlaşma 2021’de yürürlüğe girmiş olsa da, ABD, Rusya gibi nükleer güçler ve Japonya henüz onaylamadı. Japonya, güvenliğinin ABD nükleer şemsiyesi sayesinde sağlandığını savunuyor.

“Nükleer silahlar hâlâ insanlığı tehdit ediyor”
Hiroşima sokaklarında, nükleer silahların tamamen yasaklanmasını talep eden küçük çaplı protestolar da düzenlendi. Hayatta kalan başka bir mağdur olan Saitoshi Tanaka, radyasyona bağlı çok sayıda kanser geçirdi. BBC’ye yaptığı açıklamada, Gazze ve Ukrayna’daki yıkımı gördüğünde kendi geçmişine döndüğünü söyledi:

“Yıkılmış şehirler, panikle kaçan kadınlar ve çocuklar… Bunlar bana yaşadıklarımı hatırlatıyor. Bugün hâlâ insanlığı defalarca yok edebilecek nükleer silahlarla yaşıyoruz.”

Tanaka, dünya halklarını seslerini daha yüksek çıkarmaya çağırdı:

“En acil öncelik, nükleer silaha sahip ülkelerin liderlerine baskı kurmaktır. Dünyanın insanları daha çok öfkelenmeli, sesini yükseltmeli ve birlikte harekete geçmelidir.”

Devamını Oku

Dünya

WhatsApp, 6.8 milyon hesabı sildi: Yatırım tuzakları ve sahte mesajlar

Published

on

By

Meta, 2025’in ilk yarısında dünya genelinde kullanıcıları hedef alan dolandırıcılık girişimleriyle bağlantılı 6,8 milyon WhatsApp hesabının kapatıldığını açıkladı.

Şirket, bu hesapların büyük bölümünün Güneydoğu Asya’daki organize suç çeteleri tarafından kurulan dolandırıcılık merkezlerine bağlı olduğunu belirtti.

Bu merkezlerde çoğu zaman zorla çalıştırılan işçiler kullanılıyor.

Meta, açıklamayı WhatsApp’ın yeni dolandırıcılık karşıtı önlemleri devreye aldığı gün yaptı. Bu önlemlerden biri, kullanıcıyı kişi listesinde olmayan biri tarafından bir grup sohbetine eklendiğinde uyarı gönderen sistem oldu.

Yatırım tuzakları ve sahte mesajlarla dolandırıcılık
Meta’ya göre dolandırıcılar, WhatsApp hesaplarını ele geçirerek veya kullanıcıları yatırım vaadiyle dolu sahte grup sohbetlerine ekleyerek insanları kandırıyor.

WhatsApp, bu hesapların büyük kısmını, dolandırıcılık merkezleri aktif hâle gelmeden önce tespit edip kapattığını bildirdi.

Bir örnekte, WhatsApp, Meta ve ChatGPT geliştiricisi OpenAI iş birliğiyle, Kamboçya merkezli bir suç ağının sahte scooter kiralama piramit şemasını çökertti. Bu dolandırıcılıkta, ChatGPT kullanılarak kurbanlara gönderilecek talimat metinleri oluşturulmuştu.

Genellikle dolandırıcılar ilk olarak hedef kişilere kısa mesajla ulaşıyor, ardından konuşmayı sosyal medya ya da özel mesajlaşma uygulamalarına taşıyor. Dolandırıcılıkların son adımı ise ödeme ya da kripto para platformları üzerinden gerçekleşiyor.

Meta, “Her zaman bir püf noktası vardır ve bu herkes için bir uyarı işareti olmalı: vaat edilen kazançlar için önceden ödeme yapmanız isteniyorsa, bu bir dolandırıcılıktır,” uyarısında bulundu.

Zorla çalıştırılan işçilerle dolandırıcılık merkezleri
Myanmar, Kamboçya ve Tayland gibi Güneydoğu Asya ülkelerinde faaliyet gösteren dolandırıcılık merkezleri, her yıl milyarlarca dolarlık dolandırıcılık yapıyor. Bu merkezler, tuzağa düşürdükleri insanları zorla çalıştırarak dolandırıcılık faaliyetlerine dahil ediyor.

Bölgedeki yetkililer, halkı mesajlaşma uygulamaları üzerinden gelebilecek dolandırıcılık girişimlerine karşı dikkatli olmaya çağırdı. Kullanıcılara, WhatsApp hesaplarını korumak için iki adımlı doğrulama gibi güvenlik önlemlerini etkinleştirmeleri önerildi.

Örneğin Singapur polisi, vatandaşlara mesajlaşma uygulamaları üzerinden gelen alışılmadık taleplere karşı son derece dikkatli olmaları gerektiğini hatırlattı.

Devamını Oku

Dünya

Soykırımcı İsrail’in Gazze’yi hedef alan saldırılarında 19 bine yakın öğrenci ve eğitimci hayatını kaybetti

Published

on

By

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda 19 bine yakın eğitimci ile öğrenicinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Filistin Eğitim ve Yükseköğretim Bakanlığı, 7 Ekim 2023’ten 5 Ağustos 2025’e kadar olan dönemde gerçekleşen İsrail saldırılarının eğitim sektöründe yol açtığı tahribat, can kaybı ve yaralanmalarla ilgili bir rapor yayımladı.

Rapora göre, İsrail’in işgal altındaki Filistin toprakları ve katliam yaptığı Gazze Şeridi’ndeki saldırılarında 18 bin 685 eğitimci ve öğrenci hayatını kaybederken 32 bin 399’u da yaralandı.

Bu öğrencilerin 16 bin 385’i Gazze’de, 108’i ise Batı Şeria’da hayatını kaybetti.

Yaralanan öğrenci sayısı ise 25 bin 132 olarak kayıtlara geçti. Yaralı öğrencilerin 2 bin 440’ı Gazze’de, geri kalanı Batı Şeria’da bulunuyor. Ayrıca Batı Şeria’da 370 öğrenci gözaltına alındı.

Üniversitelerde de benzer şekilde ağır kayıplar yaşandı. Hayatını kaybeden üniversite öğrencisi sayısı 1240 olurken, bu öğrencilerin 1205’i Gazze Şeridi’ndendi. Yaralanan üniversite öğrencilerinin sayısı ise 2732 olarak açıklandı. Bu kişilerin 2051’i Gazze’de, kalan kısmı ise Batı Şeria’da yaralandı.

Söz konusu dönemde 725’i Gazze’de 730 öğretmen yaşamını yitirirken 3 bin 80’i Gazze’de 3 bin 101 öğretmen yaralandı.

Üniversitelerde ise tamamı Gazze’den 222 akademisyen ve personel hayatını kaybetti, 1417’si Gazze’den 1434 akademisyen yaralandı.

İsrail, 150’den fazla devlet okulunu tamamen yıktı, 118 okul da hasar gördü.

Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) bağlı 93 okul da saldırıya uğradı.

Gazze’de 60’tan fazla üniversite binası tamamen yıkıldı, Batı Şeria’da ise 8 üniversite tahribata uğradı.

İşgal altındaki Batı Şeria’da 152 okul tahrip edildi, 25 okulun ise eğitim faaliyetleri sona erdirildi.

Devamını Oku

Trending

Reklam