Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“PANDEMİDE ÇOCUKLARIN HAKLARI UNUTULDU”

Published

on

“PANDEMİ, ÜLKEDE ÇOCUKLARI ŞİDDETTEN KORUYUCU, İHMAL VE İSTİSMAR ÖNLEYİCİ DEVLET MEKANİZMASI EKSİLİĞİNİN DAHA YAKICI BİR ŞEKİLDE HİSSEDİLMESİNE NEDEN OLDU”
“PANDEMİ VE EKONOMİK KRİZİN DERİNLEŞMESİ, ÇOCUKLARIN KAMUSAL, ÜCRETSİZ EĞİTİM HİZMETİNDEN YOKSUN KALMALARINA NEDEN OLDU”

Bağımsızlık Yolu, ev izolasyonu olan salgın döneminde çocuk istismarı ve ev içi şiddetin “daha görünür” hale gelmesiyle, ülkede çocukları şiddetten koruyucu, ihmal ve istismar önleyici devlet mekanizması “eksikliğinin daha yakıcı bir şekilde” hissedilmesine neden olduğunu kaydetti.

Bağımsızlık Yolu, pandemi ve ekonomik krizin derinleşmesi ile yoksullaşmanın her çocuğun hakkı olan kamusal, ücretsiz eğitim hizmetinden çocukların “yoksun kalmasına” neden olduğuna işaret ederken, “ailesi kayıt dışı çalıştırıldığından hiçbir temel eğitim hakkına, sağlık hizmetine, sosyal hizmete erişemeyen çok fazla sayıda çocuğun ülkede yaşadığını” da savundu.

Bağımsızlık Yolu, “Olağan zamanlarda dahi yeterince tesis edilmeyen çocuk hakları, pandemiyle ciddi anlamda sekteye uğramıştır” dedi.
“KÜÇÜK VE GÜVENLİ BİR ADA GİBİ GÖRÜNEN ÜLKE, ÇOCUKLAR İÇİN HİÇ DE SANILDIĞI KADAR GÜVENLİ BİR YER DEĞİL”
Bağımsızlık Yolu, 1 Haziran Dünya Çocuk Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, “pandemide çocukların haklarının unutulduğunu” savunularak, şu ifadelere yer verildi:
“Bugün 1 Haziran Dünya Çocuk Günü! Bugün, yönetenler, “Çocuklar en değerli varlığımız, geleceğimiz!” diye demeçlerde bulunacak. Sosyal medya üzerinden çocuklarının, torunlarının tatlı fotoğraflarını paylaşacaklar belki de. Ancak bizler biliyoruz ki, her çocuk aynı imkanlarla dünyaya gelmiyor. Dışarıdan küçük ve güvenli bir ada gibi görünen ülkemize yakından bakıldığında çocuklar için hiç de sanıldığı kadar güvenli bir yer olmadığını görüyoruz. Çocukları şiddetten koruyucu, ihmal ve istismarı önleyici bir devlet mekanizmasından yoksunuz. Ev izolasyonu olan pandemi döneminde çocuk istismarı ve ev içi şiddetin daha görünür hale gelmesi, bu eksikliği yakıcı bir şekilde tekrar hissetmemize neden olmuştur.”
“AİLESİ KAYIT DIŞI ÇALIŞTIRILDIĞINDAN EĞİTİM, SAĞLIK, SOSYAL HİZMET HAKLARINA ERİŞEMEYEN ÇOK FAZLA SAYIDA ÇOCUK ÜLKEMİZDE YAŞIYOR”
Bağımsızlık Yolu, açıklamasında, pandemi ve ekonomik krizin derinleşmesi ile yoksullaşmanın her çocuğun hakkı olan kamusal, ücretsiz eğitim hizmetinden çocukların “yoksun kalmasına” neden olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Özellikle ailesi kayıt dışı çalıştırıldığından hiçbir temel eğitim hakkına, sağlık hizmetine, sosyal hizmete erişemeyen çok miktarda çocuk ülkemizde yaşamaktadır. Olağan zamanlarda dahi yeterince tesis edilmeyen çocuk hakları, pandemiyle ciddi anlamda sekteye uğramıştır.”
Bağımsızlık Yolu, soyut düşünme becerisi gelişmemiş çocukların Kuran kurslarına gönderilmesine göz yummanın çocuk istismarına ortak olmak olduğunu da savunarak şöyle dedi:
“Kuran kurslarına ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı üzerine kararın işaret ettiği yönde Eğitim Bakanlığı’nın görev ve sorumluluğunu yerine getirmesine odaklanılması gerekirken işbirlikçi hükümet yasayı değiştirmekten dem vurmuştur. Soyut düşünme becerisi gelişmemiş çocukların Kuran kurslarına gönderilmesine göz yummak, çocuk istismarına ortak olmaktır.”
Açıklamada, “Bağımsızlık Yolu olarak, çocukların yaşam, eğitim, sağlık, sosyal güvelik ve katılım haklarının sağlanmasının devletin görevi olduğunu vurgularız” denilen açıklamada, ülkede çocukların haklarına erişebilmesi için partinin muhalefet programında da yer alan talepleri hatırlatılarak, vatandaş, göçmen, mülteci, yoksul, engelli demeden tüm çocukların ülkede temel haklara erişebilmesi için mücadeleyi sürdürecekleri ifade edildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Yapay zeka destekli kameralar tartışılmaya devam ederken; Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Arıklı, kameraların hız ihlallerine ceza kestiğini anımsattı, yeni yasal düzenlemelerin yolda olduğunu açıkladı.

Yüzde 30, 50 ve 100… Trafik cezalarının kademeli olarak yansıtılması için yasal düzenleme hazırlığı yaptıklarını ifade eden Arıklı, “Sürücü ilk kez ceza aldığında cezanın yüzde 30’unu, ikincisinde yüzde 50’sini üçüncüsünde cezanın tamamını ödeyecek.” dedi. Arıklı, ceza puanlarının bir miktar düşürüleceğini söyledi.

Elektronik sigara çalışması… Araçta sigara kullanımının yasak olduğunu anımsatan Erhan Arıklı, “Trafik Komisyonu’na ‘elektronik sigaralar serbest bırakılabilir mi?’ noktasında bir teklif götüreceğim. Sigaranın yangınlara yol açma gibi tehlikesi var, normal sigarada tolerans söz konusu değil.” diye konuştu.

“Birikmiş cezalar gönderiliyor”… Arıklı, bütçede yeterli para olmadığı için gönderimi yapılmayan cezalar olduğunu söyleyerek, cezaların dağıtımına başlandığını ifade etti. Arıklı, bunların tamamlanmasıyla (şubat ayı öngörülüyor) yeni radarların cezalarının da gönderilmeye başlayacağını kaydetti.

Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde geçtiğimiz günlerde Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken, yapay zekâ destekli yeni nesil kameralar yeniden gündeme geldi.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, trafik kameralarının aylardır sessiz sedasız devrede olduğunu ve tam kapasite çalıştığını belirterek, “Her ay yaklaşık 10 bin ceza kesiliyor. Şu anda vatandaşa gönderilmek üzere sistemde bekleyen en az 50 milyon TL tutarında ceza var” demişti.

Bunun üzerine “Kameralar devrede mi, her şeyi mi çekiyor?” soruları kamuoyunda merak uyandırırken, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, KIBRIS muhabirine yaptığı açıklamada konuya netlik getirdi.

“Kameralar başından beri aktif”

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, yapay zekâ destekli yeni nesil trafik kameralarının devreye alındığı ilk günden itibaren hız ölçümü yapmaya devam ettiğini vurgulayarak şöyle konuştu:

“Kameralar konulduğu andan itibaren sürat ölçmeye devam ediyor. Yani eski kameralar değiştiği andan itibaren hız tahdidini ölçüyor ve aşanlara ceza kesmeye devam ediyor. Bunu en başından beri defalarca söyledik. Yapay zekâ destekli kameraların sadece diğer özelliklerini henüz kullanmaya başlamadık. Bunlar arasında kemer, seyrüsefer ve sigorta denetimleri var. Bu özellikler için Bakanlar Kurulu’nda karar alındıktan sonra kullanımına geçilecek. Ama hız tahdidi ölçümü hiçbir zaman gündemden düşmedi; en başından beri aktif.”

“Rakamlar poliste var”

Muhalefet milletvekili Salahi Şahiner’in açıkladığı ceza rakamlarını “uçuk” olarak nitelendiren Arıklı, eleştirileri sert bir dille yanıtladı:

“Salahi Bey’in rakamlarla bir problemi var herhalde. Hiçbir istatistiksel veriye dayanmayan son derece uçuk ve hayali rakamlardan bahsediyor. Gerçekten şaşırıyorum. Kulaktan dolma bilgilerle insanları kışkırtıyor.”

Bakan Arıklı, gerçek ceza sayılarına dair soruyu da yanıtlayarak bu bilgilerin poliste bulunduğunu belirterek “Onu bizim bilmemiz mümkün değil. Kaç tane vatandaşın kameralarda hız tahdidine takıldığını ancak polis bilebilir. Bu konuda açıklamayı polis yapar.”

Kameraların “sessiz sedasız devreye alındığına” ilişkin söylemlere de değinen Arıklı, “Biz bilmiyorduk” söylemlerini kesin bir dille reddetti:

“Biz hiçbir zaman kamaraların devre dışı kaldığını söylemedik. Hatta bunu söyleyen arkadaşlara da “sıkıysa bas geç” esprisini de yaptık. Geçmişte kameralar hangi oranda ceza kesmeye devam ediyorsa yine kesmeye devam ediyor. Ben dahil bu suçu işleyen herkes cezasını çekmeli.”

Ceza gönderimi başladı mı?

Bakan Arıklı, sürat ihlali yaptığı yeni kameralarca tespit edilen sürücülere ceza gönderiminin yapılmaya başlanıp başlanmadığı ile ilgili soruya da şu şekilde yanıt verdi:

“Henüz daha ona sıra gelmediğini düşünüyorum çünkü geçmişten kalan 2 yıllık bir birikme vardı. Bütçemizde para olmadığı için ihaleye çıkamamıştık. Ceza gönderimleri ihale ile yapılıyor, ihaleyi alan firma dağıtıyor bunları. 2024’ün sonuna kadar olan geçmişte birikmiş olan cezalar vardı sırayla geçmişten bugüne kadar onlar dağıtılıyor. Ceza gönderimlerinde 2025’in ortalarına kadar geldiğini düşünüyorum. Zannediyorum ki yeni cezalar da ocak-şubat sonu gibi gönderilmeye başlanır.”

“Başbakan’ın açıklaması hız ihlalleri dışındaki tespitlerle ilgiliydi”

Bakan Arıklı, Başbakan Ünal Üstel’in 1 Ekim 2025 tarihinde yapay zeka destekli hız tespit kameralarının eğitim ve devreye alma süreci ile ilgili yaptığı açıklamada “1-2 Ekim 2025 tarihlerinde kullanıcı eğitimleri gerçekleştirilecek, ardından kamuoyu ayrıntılı şekilde bilgilendirilecek ve kameralar aktif olarak görev yapmaya başlayacaktır. İhlallere yönelik cezalar da bu bilgilendirme tarihinden itibaren uygulanacaktır. Vatandaşlarımız kapsamlı bir şekilde bilgilendirilmeden ve uyarıcı levhalar tamamlanmadan ceza yazma süreci başlamayacaktır” ifadelerine yönelik de “O açıklama diğer özelliklerle alakalıdır. Hız tahdidi ile ilgili Sayın Başbakan’ın öyle bir açıklaması yok.” dedi.

“Yeni kameraların hız ölçüm mesafesini Trafik Komisyonu belirleyecek”

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, yapay zekâ destekli yeni nesil trafik kameralarına ilişkin teknik detayları ve uygulanacak prosedürü anlatarak yeni kameraların hız ölçüm sistemiyle ilgili olarak şu bilgileri paylaştı:

“Yeni kameralar hız tahdidini, eski kameralar hangi mesafeden ölçüyorsa o mesafeden ölçmeye devam etti. Şimdi bu konuda bir değerlendirme sürecine giriyoruz. Önce konuyu Trafik Komisyonu’nun bilgisine getireceğiz. Komisyonun görüşlerini aldıktan sonra Bakanlar Kurulu’nda durumu değerlendireceğiz. Mevcut kameralar 200 metreden çekiyor, eski kameralar ise şimdiye kadar 50 metreden çekiyordu. O yüzden yeni kameralar da şu an 50 metreden çekiyor. Bu mesafenin 200 metreye çıkarılıp çıkarılmayacağına Trafik Komisyonu karar verecek ve bize bildirecek.”

“IQOS gibi elektronik sigaralar için teklif götüreceğim”

Bakan Arıklı, yapay zekâ kameralarının hız dışında tespit edeceği diğer ihlallerin Trafik Komisyonu tarafından onaylandığını belirtti:

“Trafik Komisyonu, yapay zekâ kameralarının hız tahdidi dışında tespit edeceği diğer ihlaller konusunda da onay verdi. Araç içindeki yolcuların fotoğraflanması meselesinde ise biz görüntülerin flu olmasını önermiştik; Komisyon ‘hayır, karartılsın’ şeklinde karar aldı.”

Arıklı, trafik güvenliği açısından yeni bir düzenleme ihtiyacına da dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Trafik Komisyonu’na IQOS gibi elektronik sigaraların acaba serbest bırakılabilir mi noktasında bir teklif götüreceğim. Çünkü sigaranın yangınlara yol açma gibi birkaç yönden ciddi tehlikesi var. Normal sigara konusunda herhangi bir tolerans söz konusu değil.”

“Yasal düzenleme hazırlığındayız”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

İskele Kaza Mahkemesi’nde yargılanan iki Kıbrıslı Rum sanık A.K. (E-60) ve A.K. (K-60), dün yeniden mahkemeye çıkarıldı. İki Kıbrıslı Rum sanığın hakkındaki dava 9 Aralık’a ertelendi.

Geçmiş duruşmalarda savcılık, beş sanık aleyhine getirilen “mülke tecavüz” ve “genel rahatsızlık” suçlamalarına ilişkin davayı geri çekmiş; sanıklar söz konusu suçlamalardan serbest kalmıştı.

“Kişisel Verileri Koruma Yasası’nı ihlal” ve “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçlamalarıyla yargılanan iki sanık hakkındaki dava ise dün de devam etti.

Öte yandan, “askeri yasak bölgeyi ihlal” suçlamasıyla Lefkoşa Askeri Mahkemesi’nde yargılanan sanıkların beraat ettiği belirtildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Hür-İş ve Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, yaptığı açıklamada ülkede hayat pahalılığı artmadan, piyasadaki zamlar durdurulmadan asgari ücrete hayat pahalılığı oranının eklenmemesini beklemenin “egoistlik” olduğunu belirtti.

Serdaroğlu, Avrupa’nın 14 ülkesinden yüksek asgari ücret verildiğinin söylenmesinin doğru bir karşılaştırma olmadığını ifade ederek, bu değerlendirmelerde alım gücü, enflasyon ve fiyat seviyelerinin göz ardı edildiğini vurguladı.

Serdaroğlu, “Hayat pahalılığı Avrupa’dan yüksek, alım gücü Avrupa’dan düşükse rakamın büyük olması kimseye fayda sağlamaz. Önemli olan asgari ücretin kaç Euro olduğu değil, o ücretle pazar filesinin doldurulup doldurulamadığıdır.” dedi.

Açıklamada, ülkede hayat pahalılığının Avrupa’dan daha hızlı arttığı, enflasyonun Avrupa’nın 5–6 katına ulaştığı ve temel ürün fiyatlarının birçok Avrupa ülkesinden daha yüksek olduğu belirtildi. Serdaroğlu, bu şartlarda rakamların yüksek görünmesinin çalışanın alım gücünü artırmadığını, tam tersine daha da erittiğini kaydetti.

Gerçek bir karşılaştırma yapılacaksa aynı sepetteki ürünlerin fiyatlarına, kiralara, enflasyon farklarına ve çalışanın ay sonunda cebinde kalan paraya bakılması gerektiğini ifade eden Serdaroğlu, “Mesele yüksek maaş vermek değil, hayatı yaşanabilir kılmaktır.” dedi.

Serdaroğlu, hayat bu kadar pahalıyken asgari ücrete hayat pahalılığı oranının eklenmemesini istemenin çalışanı yok saymak olduğunu dile getirdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam