Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Parlamentolar arası dostluk grupları basın toplantısı düzenledi; “Bizim birbirimizden başka dostumuz yok”

Published

on

Türkiye-Azerbaycan, Türkiye-KKTC ve Azerbaycan-KKTC parlamentolar arası dostluk grupları ve beraberlerindeki heyet, Cumhuriyet Meclisi’nde basın toplantısı düzenledi. Grup başkanları, üç ülkenin ilişkilerini daha da geliştireceğini vurgularken, Türkiye – Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Orhan Erdem, “Bizim birbirimizden başka dostumuz yok” dedi.

Toplantıda Cumhuriyet Meclisi Başkanı, KKTC-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Zorlu Töre, KKTC– Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay, Türkiye – Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Orhan Erdem, Azerbaycan-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Ehliman Emiraslanov, Azerbaycan Milli Meclisi KKTC Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Cavanşir Feyziyev ve Türkiye– Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım konuşma yaptı.

-Töre: “Gelecek yüzyıl mutlaka Türk milletinin olacak”

Basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Birkaç gündür tarihi anlar yaşıyoruz” diyen Cumhuriyet Meclisi Başkanı, KKTC-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Zorlu Töre, KKTC’nin 41’inci yılında 20 Temmuz’un 50’nci yılında olduklarına işaret etti.

Bunun çok anlamlı bir yıl dönümü olduğunu kaydeden Töre, milli mücadele yıllarından bahsetti.

“Türkiye müdahale etmese, Kıbrıs Girit adası olacaktı” diyen Töre, “Yunanlıların ve Rumların hedefleri bitmiyor” diyerek devam etti.

Dün Kayıp Otobüs Anıtı’nın açılışına katıldıklarını anımsatan Töre, “Bu yaşananlardan sadece bir tanesiydi” şeklinde konuştu.

“Can verdik, kan verdik” diyen Töre 20 Temmuz Mutlu Barış Harekatı’ndan bu yana ciddi bir zaman geçtiğini ifade etti.

Azerbaycan Devlet Başkanı’nın benim ailem Türk dünyasıdır ifadelerine işaret eden Töre, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC tanınmalıdır çağrılarını da anımsattı.

Gazze’de yaşananlara da işaret eden Töre, BM Güvenlik Konseyi’nin doğru düzgün ateşkes kararı bile alamadığını söyledi, “Ama içimizde öyleleri vardır ki, BM kararları vardır, Güvenlik Konseyi kararları vardır diyerek KKTC’ye sahip çıkılmasında zafiyet gösteriyorlar” dedi.

TC ve Azerbaycan ile daha sıkı ilişkiler kurulması gerektiğini kaydeden Töre, sadece kültür sanatta değil iş dünyasında, enerjide, üretimde de iş birliğinin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

“Gelecek yüzyıl mutlaka Türk milletinin olacak” diyen Töre, elbette dünyayı dışlamadıklarını ancak onların davranış biçimlerini de görmek gerektiğini söyledi.

Töre, Türk devlet ve topluluklarının hep birlikte Türk milletini oluşturduğu bilincinde olması gerektiğini dile getirerek umarım Azerbaycan, Türkiye ve KKTC olarak birlikteliğimiz diğer Türk devletlerine de ışık tutar dedi.

-Canaltay: “Biz üç devlet tek milletiz”

“Bugün burada 3 devletin dostluk grupları bulunmaktadır” diyen KKTC– Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay, tarihte ilk kez böylesi bir resmi toplantının yapıldığını kaydetti.

Canaltay, milli mücadele yıllarına işaret ederek, KKTC’nin devlet olarak böylesi bir toplantı yapmasına katkı koyan herkese teşekkür etti.

Azerbaycan ile ilişkilerin bundan sonra daha da ileri bir noktaya taşınacağını dile getiren Canaltay, “Biz üç devlet tek milletiz” dedi.

Azerbaycan bayrağının KKTC ve TC bayrağı yanında dalgalanmasının kendileri için çok önemli olduğunu kaydeden Canaltay, bundan sonraki süreçte bu bayrakları daha da artırmayı, Türk devletleriyle ilişkileri daha da yoğunlaştırmak istediklerini belirtti.

Bugüne kadar Türkiye ile nasıl ilişkiler geliştirildiyse aynısını Azerbaycan ve diğer Türk devletleriyle de kurmak istediklerini ifade eden Canaltay, TDD’deki gözlemci üyelik statüsünün Azerbaycan’ın katısıyla daha ileri gitmesi temennisini dile getirdi.

– Feyziyev: “Sizin duygularınızı, yaşadığınız ıstırapları çok iyi anlıyoruz çünkü biz de bunlardan geçtik”

Ülkede bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Azerbaycan Milli Meclisi KKTC Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Cavanşir Feyziyev, Türk dünyası tarihine değindi.

70 yıl boyunca dünyadaki tek Türk devleti Türkiye iken sonraki yıllarda Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla yeni Türk devletleri kurulduğunu belirten Feyziyev, bağımsızlık mücadelesi vermiş her Türk devletinin KKTC’nin geçtiği mücadele süreçlerinden geçtiğini anlattı, “Sizin duygularınızı yaşadığınız ıstırapları çok iyi anlıyoruz çünkü biz de bunlardan geçtik” dedi.

“Türk’ün göndere çektiği bayrak bir daha inmez” diyen Feyziyev, “Bu halk bağımsızlığın sevincini yaşamış bir halktır, bir daha bağımsızlığını terk etmeyecektir” şeklinde konuştu.

Azerbaycan’la ilgili alınan BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanmasını yıllarca beklediklerini ancak hiçbir devletin bunun uygulanmasına izin vermediğini söyleyen Feyziyev, savaşta Türkiye’nin kendilerine büyük destek verdiğini belirtti.

BM binası önünde 7 Türk bayrağının dalgalandığını ifade eden Feyziyev, Azerbaycan’ın oldukça merkezi bir coğrafi yerleşimi; Kıbrıs’ın ise Doğu Akdeniz’de direnç noktası pozisyonunda olduğunu ifade etti.

“Her bir Türk devletinin kendi fonksiyonları var” sözleriyle konuşmasına devam eden Feyziyev, Azerbaycan’ın rolünün Asya ile Avrupa’daki Türkleri birbirine bağlamak olduğunu belirtti.

Feyziyev, y”üreklerimiz her zaman sizinle olacak, çalışmalarımız her zaman sizin menfaatinizi gözetecek” diyerek KKTC’nin daha ileri gitmesi için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

-Ayrım: “Bir bedende üç canız”

Türkiye–Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım, bu seyahatin birçok ilke şahit olduğunu ifade ederek 5 Nisan’da Azerbaycan Meclisi’nin tarihi bir kararla TC- Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu kurulmasına karar verdiğini belirtti.

Ayrım, Kıbrıs’ın çektiği çile ve acıları kendilerinin çok iyi bildiğini söyledi. Türk Devletleri Teşkilatı’nda KKTC adına yaşanan gelişmelere değinen Ayrım, bu gelişmelerin perde arkasında üç senedir Türkiye’nin yaptığı girişimler olduğunu söyledi.

Şamil Ayrım, Azerbaycan’ın geçirdiği süreçlere işaret ederek, Türkiye’nin hem KKTC hem Azerbaycan’ın yanında durduğunu belirtti, “Bir bedende üç canız. Bundan sonra uyumak yok çalışacağız, çünkü kat edeceğimiz yolumuz çok” diye konuştu.

KKTC’nin tüm dünya tarafından tanınması çağrısı yapan Ayrım, bu sene Azerbaycan’da iklim değişikliği toplantısı yapılacağını dile getirerek “İnşallah KKTC bu etkinlikte yerini alacaktır” ifadelerini kullandı.

– Emiraslanov: “Türk dünyası bir araya gelirse çözülmesi mümkün olmayan problem yok”

Önemli temaslar ve toplantılar gerçekleştirdiklerini kaydeden Azerbaycan – Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Ehliman Emiraslanov, Azerbaycan’ın geçirdiği süreçlere değindi.

Türk dünyasının bir araya gelmesi fikrinin Haydar Aliyev’in en önemli arzusu olduğunu dile getiren Emiraslanov onun bu siyasetinin devam ettiğini anlattı.

“Türk dünyası bir araya gelirse çözülmesi mümkün olmayan problem yok” dile getiren Emiraslanov dostluk gruplarının yaptığı çalışmalara işaret etti.,

– Erdem: “Bizim birbirimizden başka dostumuz yok”

“Çok acılar çeken bu coğrafyanın morale ihtiyacı var” diyen Türkiye – Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Orhan Erdem, “Azerbacanlı dostlarımız bu morali sağladılar” diyerek devam etti.

Azerbaycan Türkiye ilişkilerinin her alanda en üst seviyede olduğunu, iki ülke cumhurbaşkanının birbirine “kardeşim” diye hitap ettiğini anlatan Erdem, dostluk gruplarıyla birlikte, KKTC– Azerbaycan ilişkilerinin diplomatik, siyasi, ticari, eğitim ve turizm alanlarında daha da gelişeceğini belirtti.

“Bizim birbirimizden başka dostumuz yok” diyen Erdem dünyada insan haklarının sözde savunucusu ülkelerin kurdukları teşkilatların iflas etmiş durumda olduğunu ifade etti.

Azerbaycan’ın toprakları işgal edildiğinde çıkan kararlara bakıldığında da bunun görülebileceğini kaydeden Erdem, kendi çıkarları dışında bu birliklerin kimseye faydasının olmadığının Filistin meselesinde de görülebileceğini dile getirdi.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam