Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Partimiz iç çekişmeler, kavgalar ve kurultaylar yüzünden son 10 yılda ciddi sıkıntılar yaşadı”

Published

on

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı, Başbakan Ünal Üstel, 21 Eylül’de yapılacak olağan genel kurulda parti genel başkanlığına yeniden aday olacağını açıkladı.

UBP Parti Meclisi, Lefkoşa Sarayönü’deki genel merkezde 17.00 sıralarında toplandı. Çok sayıda UBP’li de toplantıyı binanın önünden takip etti.

Basına kapalı yapılan toplantının ardından açıklama yapan Üstel, “Partide sağladığımız birlik ve bütünlüğümüzün daha da ileriye taşınması, başlattığımız projelerimizin tamamlanması, imzaladığımız iktisadi ve mali iş birliği antlaşmalarının aksamadan devam etmesi için Ulusal Birlik Partisi’nin 21 Eylül 2024 tarihinde yapılacak kurultayında parti genel başkanlığına yeniden aday olduğumu huzurlarınızda açıklıyorum” dedi.

-“Yeniden tarih yazmak için toplandık”

“Bu tarihi salonda yeniden tarih yazmak için toplanmış bulunuyoruz” diyen Üstel, “Ulusal Birlik Partisi, gücünü köklerinden alan, Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve varoluş mücadelesine önderlik etmiş, bu topraklarda tarih yazmış, hatta bu salonlarda devletler kurmuş, zaferler kazanmış, iktidardan iktidara koşmuş, bu ülkenin en büyük partisidir. Osmanlı Kıraathanesi’nde başlayan, Kıbrıs Türk Cemaati İslamiyesi ile devam eden, KATAK’ta ruh bulan ve Milli Parti ile can bulan Ulusal Birlik Partisi, 1918 ve 1931’de yapılan iki Milli Kongre ile daha da şahlanmıştır” şeklinde konuştu.

İçinde sarsılmaz bir millet sevgisi, Türk sevgisi ve Atatürk sevgisi barındıran bu ruhun, Ekim 1975’te Ulusal Birlik Partisi olarak hayat bulduğunu söyleyen Üstel konuşmasının devamında şunları kaydetti:

“Dr. Fazıl Küçük ’ten, Rauf Raif Denktaş’a, Dr. Derviş Eroğlu’ndan, bugünlere, yani bizlere taşınan bu meşale ve ruh, tüm saldırılara rağmen, sönmemiştir.  İşte bu meşalenin aydınlattığı yoldan yürüyen Kıbrıs Türk halkı, önce Kıbrıs Türk Federe Devleti’ni, 1983 yılında ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kurmuştur. Yani, Ulusal Birlik Partisi, bir parti olmanın çok ötesinde, bu topraklarda Cumhuriyet’in kurulmasına önderlik etmiş o milletin ta kendisidir, özüdür, sözüdür.

Böylesi onurlu bir mücadelenin merkezi olan Ulusal Birlik Partisi’nin bir üyesi olmak, hele hele böylesi bir partinin genel başkanı olmaktan, ben de onur duyuyorum, gurur duyuyorum”

-“O vatansever ruh bende de vardı”

Kendisinin, tıp tahsilini tamamlayarak ülkeye döndüğü daha ilk yıllarda UBP ile tanıştığını kaydeden Üstel konuşmasına şöyle devam etti:

“Çünkü o vatansever ruh bende de vardı. Milletle bütünleşme ruhu bende de vardı. Parti büyüklerimizin ısrarlı talepleri ile mesleğimi bir kenara bıraktım. 1991 yılında Ulusal Birlik Partisi’nde aktif siyasete girdim. Ve bu ruhun gelecek nesillere ulaşabilmesi için canla başla çalışmaya başladım, hala devam ediyorum. 1991’den bugüne sizlerin büyük desteği ile milletvekili seçildim. Bu süre zarfında Meclis Başkan Yardımcılığı dahil olmak üzere, çeşitli bakanlıklarda görev yaptım.

Şu anda meclisin de partinin de en kıdemlisiyim. Yani bana partinin abisi demeleri boşuna değildir.  Bugün yine sizlerin teveccühü ve desteği ile Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı olarak karşınızdayım ve yine gurur doluyum…

Üstlenmiş olduğum tüm görevlerde, sizlerden aldığım güç sayesinde dirayetli durdum, geri adım atmadım, inandığım her konuda sağlam durdum ve mücadele ettim. Çok söz veren bir siyasetçi olmadım. Ama, söz verdi mi ne pahasına olursa olsun bunu yerine getiren bir siyasetçi oldum. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle. Yarın da böyle olacaktır… Özetle sevgili kardeşlerim, Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanlığı için gerekli donanıma da gerekli deneyime de gerekli cesarete de sahip olduğumu tüm UBP’liler bilmektedir. Çünkü onlar beni çok iyi tanımaktadırlar”

-“Partimiz iç çekişmeler, kavgalar ve kurultaylar yüzünden son 10 yılda ciddi sıkıntılar yaşadı”

UBP’nin 2012 sonrası, iç çekişmeler, kavgalar ve kurultaylar yüzünden son 10 yılda ciddi sıkıntılar yaşadığını kaydeden Üstel, “Yaşanan bu anlamsız kavgalar, partimizi gereksiz yere çok yıprattı. Üyeler arası ilişkilerimizi, kardeşliğimizi ve birliğimizi bozdu. Vekiller arası sevgiyi saygıyı ve uyumu sıkıntıya soktu. Türkiye ile olan ilişkilerimiz dahi bu süreçlerden olumsuz etkilendi. Yaşanan bu kavgalar, bizi iktidardan dahi etti. Ciddi sıkıntılar yaşadık. Daha sonra gerçekleşen kurultaylarda da sular durulmadı. Çekişmeler, didişmeler devam etti. Ülkede ve partide istikrarsız dönemler yaşandı. İşte ben, bu sıkıntılı dönemi atlatalım diye bana tevdi ettiğiniz görevi onurla kabul ettim. Partinin genel başkanı oldum” dedi.

Daha sonra yapılan kurultayın kavgasız, gürültüsüz, çatışmasız şekilde geçtiğini ve hükümetin kurulduğunu belirten Üstel şöyle devam etti:

“Önce parti içi karışıklıkları ortadan kaldırdık. Ardından da Türkiye ile olan ilişkilerimizi toparladık. Şükürler olsun ki o sıkıntılı dönemi, kardeşliğimizi yeniden kurarak, birlik içinde atlatmayı başardık. Bu süre boyunca parti içerisinde, milletvekillerimiz ve üyelerimizin bozulan birliğini sağlamak adına elimden gelen tüm çabayı ortaya koydum. Tüm partililerimizi kucakladım, herkese eşit mesafede durdum”

-İcraatlar…

Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, istikrarlı bir hükümetle yola devam ettiklerini söyleyen Üstel şunları kaydetti:

“Ankara hükümetleri ile yakaladığımız uyum çerçevesinde, imzalanan İktisadi ve Mali İş Birliği Antlaşmaları’nda gerek kaynaklarda, gerekse gerçekleşmelerde tarihi rekorlara imza attık. Yıllardır istikrar eksikliği ve yaşanan çekişmeler yüzünden yapılmayan, yapılamayan pek çok yasayı, reformu, projeyi hayata geçirmeye başladık. Belediyeler reformu gibi önemli bir reforma imza attık. Yıllardır bitirilmeyen yeni havalimanı projesini bitirdik ve hizmete açtık.  Yolcu sayımız her geçen gün artıyor. Havalimanı turizmimize önemli katkılar sağlıyor. Asrın en büyük projesi olup, 2009’da UBP bildirgesinde yer alan Dr. Derviş Eroğlu tarafından ilk adımları atılan ve Allah rahmet eylesin Genel Başkanımız İrsen Küçük tarafından sürdürülen su projesinin en önemli ikinci aşamasına geçtik. Ortaya koyduğumuz çalışmalarla, yaşam suyunu şimdi ovalarımızla buluşturmaya başladık. Çeyrek asırdır yapılmayan engelli istihdamlarını yaptık. KKTC tarihinin döviz bazlı en yüksek asgari ücretine ulaştık; çalışanın, emeklinin, işçinin yanında durduk. Yaşanan tüm ekonomik sıkıntılara rağmen kaynak bulduk; kaynak yarattık ve çalışanlarımızı enflasyon altında ezdirmedik. Gençlerimize ilk evim kredisi, kadınlarımıza iş kurma ve geliştirme kredileri sağladık. 10 yıldır kaynak bulunamadığı için uluslararası alanda bizi sıkıntıya düşüren Taşınmaz Mal Komisyonu’na kaynak aktardık. Davaları sonuçlandırdık. Tazminatları ödedik. Hala geriden geliyoruz ama yeni kaynaklar da bulduk. Tüm kararları sonuçlandıracağız. Yıllardır âtıl duran Güzelyurt Hastane projesini kaynak bulduk yeniden başlattık. Karpaz bölgesi için Pamuklu’ya sağlık merkezi, Maraş’a sağlık ocağı projelerini başlattık. Gençlerimize bu dönemde ayrıca önem verdik. Destek verdik. Ev kredileri sunduk. Çok yakında yapımına başlanacak Sosyal Konut Projelerini 30 yıllık bir sürecin ardından yeniden devreye soktuk. Kanayan bir yara olan kırsal kesim arsalarının alt yapı çalışmalarının önemli bir bölümünü tamamladık. Şehit ailesi arsalarına yapılan ilk etap evlerle ilgili yıllardır devam eden tapu sorunlarını çözdük, insanlarımızı tapularına kavuşturduk. Kaynak sorunları ve istimlaklar yüzünden yarım kalan Leke – Güzelyurt Çift Şerit Yol Projes ve Balalan Yeni Erenköy yol projesini daha hükümete gelir gelmez çözdük. Alsancak-Lapta çevre yolu projelerini tamamladık. Eksiklerini ortadan kaldırmak için hala çalışıyoruz. Köy yollarında da önemli iyileştirmeler yaptık. Yeni Girne Hastanesi’nde son aşamaya geldik. Yıllardır atıl duran Antik Liman Projesi’ni, yıllardır beklenen hızlı internet 5G projelerini hayata geçirdik. Türkiye’de yaşanan deprem felaketi süresince bir devletin yapması gereken her şeyi yaptık. Yardıma koştuk. Yardım ettik. Vatandaşlarımızın acılarında da kederlerinde de mahkeme süreçlerinde de hep yanlarında bulunduk. Türkiye’ye nüfus oranla en çok yardım yollayan ve kurtarmacı yollayan ülke biz olduk. Tek millet 2 devlet sloganını sözde bırakmadık. Tarihte görülmemiş sayıda okul projesini devreye soktuk. Gönüllüler bulduk. Onları teşvik ettik. Düzenlediğimiz kampanyalarla pek çok yeni okulu eğitimin hizmetine soktuk. Deprem felaketinden sonra tüm okul ve kamu binalarımızın depreme karşı dayanıklılık testlerini yaptırdık. Yapılan projelerle onları güçlendirme çalışmalarını başlattık. İnsan odaklı siyaset yapmaktan hiç vazgeçmedik. Yabancıların konut alımlarını bir düzene kavuşturmak adına tarihi bir yasayı meclisten geçirdik. Bir yandan ülkeye giriş ve çıkışların denetim altına alınması, diğer yandan da yatırımların istikrarlı şekilde devam etmesi dengesini bozmadan gerekli adımları atmaya devam ediyoruz.

Uluslararası alanda atmış olduğumuz adımlarla, Türk Devletleri Teşkilatı ile ilişkilerimizi zirveye taşıdık. Yine bu dönemde Türk Devletleri Teşkilatı’na kendi anayasal adımızla gözlemci üye olduk. Bu inanılmaz bir tarihi başarıdır. Bu gelişmenin ardından gerek kurumsal anlamda gerekse sivil toplum kuruluşlarımız uluslararası ilişkiler düzeyinde Türk Devletleri ile ilgili çok önemli ilişkiler geliştirmeye başladılar. Özellikle Azerbaycan ilişkilerini tarihin en üst seviyesine ulaştırdık.”

-“Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar ve Türkiye ile uyumlu bir şekilde çalıştık. Yeni vizyona sahip çıktık”

2020 yılında partinin ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonuna uygun olarak, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye ile uyumlu bir şekilde çalıştıklarını dile getiren Üstel, “Yeni vizyona sahip çıktık, Cumhurbaşkanımız yalnız bırakmadık. Hep destekledik” dedi.

Ülke yanında parti için de çalışmaya devam ettiklerini ifade eden Üstel, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Ulusal Birlik Partisi’ni, Türkiye’nin Ak Partisi ve Azerbaycan’ın iktidar partisi ile aynı masada buluşturduk. Partimiz adına Tarihimizin ilk uluslararası iş birliği protokolüne imza attık. Alternatif tüzük çalışmaları yaptık. Tüm özel günlerde ve hiç ara vermeden sürdürdüğümüz köy gezilerinde partililerimizi buluşturduk, kaynaştırdık. Partimizde eğitim konularına da ağırlık verdik. Siyaset Akademilerini düzenledik, gençlerimizi siyasete hazırladık. Güneş gazetesi, Güneş TV, web siteleri ve sosyal medya sayfalarımızı geliştirdik. Yaşanan onca seçime ve yapılan harcamalar sonrası ortaya çıkan borç yüküne karşın, mali açıdan partiyi tarihin en güçlü pozisyonlarından birine getirdik. Partimizin bugün tek kuruş borcu yok. Mali açıdan dimdik ayaktayız. Borcumuz yok paramız var… Partiye gelmiş geçmiş tüm genel başkanların en büyük hayali olan, partimize çağa uygu bir genel merkez binası yapımı konusunda da adımlar attık. Projesini yaptık, yeri ile ilgili çıkan bazı sorunları aştık. Ağustos ayı içinde temelini hep birlikte atıyoruz. Dediğim gibi, söz verdik ve yapıyoruz”

“Bu dönem içerisinde, geçmiş dönemlerde düştüğümüz hatalara düşmeden, kavga dili ile değil, uzlaşı dili ile hareket ediyoruz. Partimizi gereksiz tartışmalara sokmuyoruz. Çatışmalara izin vermiyoruz” diyen Üstel, partiyi bu anlayışla birlik ve kardeşlik içinde geleceğe taşıdıklarını ifade etti.

-“UBP bir kurultay partisidir”

UBP’nin bir kurultaylar partisi olduğunu, UBP kurultaylarının hep şenlik içinde geçtiğini kaydeden Üstel, “Ulusal Birlik Partisi, her kurultayından daha da güçlenerek çıkar” dedi.

Üstel, şunları kaydetti:

“Partimiz yeni kurultayını da birlik ve bütünlüğünü bozmadan, bir demokrasi şöleni içinde, şenlik içinde gerçekleştirecek ve bu kurultaydan da çok daha güçlü çıkacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Parti tabanımızdan yükselen, güçlü ve samimi taleplerin bir sonucu olarak partimize uzun yıllar emek veren değerli abilerimizin ve kardeşlerimizin, parti üyelerimizin, parti örgütlerimizin, örgüt başkanlarımızın, merkez karar yürütme kurulu üyelerimizin, parti meclisimizin, milletvekillerimizin önemli bir kısmının, belediye başkanlarımızın, ilçe başkanlarımızın, kadın kollarımızın, gençlik kollarımızın, ve bakanlarımızın ortak ses ve istencine uygun olarak; partimiz ve ülkemizdeki siyasi istikrarın devamı, partide sağladığımız birlik ve bütünlüğümüzün daha da ileriye taşınması, başlattığımız projelerimizin tamamlanması, imzaladığımız iktisadi ve mali iş birliği antlaşmalarının aksamadan devam etmesi için Ulusal Birlik Partisi’nin 21 Eylül 2024 tarihinde yapılacak kurultayında parti genel başkanlığına yeniden aday olduğumu huzurlarınızda açıklıyorum.

Bu konuda bana destek veren, beni yüreklendiren, yüreği parti ve millet sevgisi dolu tüm dava arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun…”

-“Adayım çünkü başarılıyız”

Üstel konuşmasının devamında adaylık nedenlerini şöyle sıraladı:

“Adayım çünkü parti tabanımız ve parti yöneticilerimizin çok önemli bir bölümü adaylığımı destekliyor. Adayım çünkü partimiz için istikrar istiyoruz. Ülkemiz için istikrar istiyoruz. Adayım çünkü başlattığımız tüm büyük projeleri tamamlamak istiyoruz. Adayım çünkü hükümette yakaladığımız istikrarın devamını istiyoruz. Yeni hükümet oluşumlarıyla defalarca bozulan kabinelerle zaman kaybetmek istemiyoruz. Önümüzde yıllar varken gereksiz erken seçimlerle yüzleşilmesini istemiyoruz. Adayım çünkü tarihin en üst seviyesine yükselttiğimiz Türkiye ilişkilerinin, istikrarla sürmesini istiyoruz. Adayım çünkü deneyimlerimle hem partimize hem de ülkemize büyük katkılar yapabileceğimden eminim.

Adayım çünkü başarılı geçen bir kurultayın ardından, istikrarın bozulmadığı bir hükümetle, yapılacak ilk seçimlerde partimizi yeniden İktidara taşıyacağımızı biliyorum. Adayım çünkü size söz veriyorum UBP bizimle zaferden zafere koşacak. UBP bizimle gelecek seçimde de iktidar olacak. Adayım çünkü başarılıyız. Çok iş yaptık ve daha yapacak çok işimiz var. Adayım çünkü istikrar sürsün, UBP büyüsün diyorum. Durmak yok, hizmete devam diyorum.

Kavga yok, istikrarla devam ediyorum. Partimiz iktidarda. Ülkemiz istikrarda olacak diyorum. Durmak yok hizmete devam ediyorum.”

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

HP Parti Meclisi Özersay’ın cumhurbaşkanı adaylığını oylamak amacıyla toplanacak

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Parti Meclisi Genel Başkan Kudret Özersay’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, aday olup olmayacağını oylamak amacıyla toplanacak.

HP’den verilen bilgiye göre 30 Temmuz Çarşamba akşamı yapılacak toplantı Yakın Doğu Üniversitesi Kütüphanesi Konferans Salonu’nda yer alacak. Oylamanın ardından saat 21.00’de kararla ilgili basına açıklama yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Asaf Şenol yarın toprağa verilecek

Published

on

By

Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından Asaf Şenol yarın İsmail Safa Camii’nde kılınacak öğle namazından sonra Lefkoşa Kabristanlığı’nda defnedilecek.

1956 doğumlu Asaf Şenol bugün hayatını kaybetti. Şenol’un bir süredir tedavi gördüğü öğrenildi.

Veteriner hekim olan Asaf Şenol, Lefkoşa Kaymakamlığı ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı yapmıştı.

-Mesajlar

Sağlık Bakanı Dr. Hakan Dinçyürek, Şenol’un vefatı nedeniyle mesaj yayımladı. Dinçyürek mesajında, “Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından Asaf Şenol’un vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayım. Kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına başsağlığı diliyorum” ifadeleri yer aldı.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer de Şenol’un vefatı nedeniyle yayımladığı başsağlığı mesajında, “Memleketine sevdalı, örnek bir yurtsever olarak yaşamını sürdürmüş, değerli dostumuz Asaf Şenol’u kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içerisindeyiz. Işıklar içerisinde, huzurla uyusun” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Baybars, Rogers ve Manavoğlu’ndan Erhürman’a destek

Published

on

By

Gazimağusa Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, Girne Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers ve eski milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçiminde CTP’nin adayı CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’a destek vereceğini açıkladı.

Baybars, Rogers ve Manavoğlu tarafından yapılan ortak açıklamada, ülkenin son dönemde, iç ve dış politik krizlerin, belirsizliklerin ve güvensizliklerin hakim olduğu bir siyasi iklimden geçtiği ifade edildi. “Kötü yönetimin etkisiyle oluşan bu ortam; toplumsal adalet duygusunu aşındırmış, demokratik değerleri yıpratmış, kurumsal yapıyı çökme noktasına getirmiştir” denilen açıklamada, bu süreçte Kıbrıs Türk halkının, iradesinin gölgelendiğini, geleceğe dair umutlarının zayıfladığını derinden hissettiği kaydedildi.

Genç kuşakların, bu topraklarda yaşam kurma umudundan uzaklaştığı, gözlerini göç yollarına çevirdiği ifade edilen açıklamada, “Uluslararası hukukla uyumlu kapsayıcı ve vizyoner bir siyasi anlayışın eksikliği halkımızın dünyayla bütünleşmesini zorlaştırmış, toplumu dışa kapalı ve yalnız bir konuma itmiştir. Sürdürülebilir olmadığı artık açıkça ortada olan bu siyasi anlayışın terk edilmesi kaçınılmazdır” denildi.

Açıklamada, Kıbrıs Türk halkının, artık günü kurtaran değil, geleceği inşa etmeyi öncelik edinen bir yönetişim anlayışına geçmesi gerektiği belirtildi. Ülkenin, bir yandan içeride kurumsal yapısını yeniden inşa etme, diğer yandan ise dış dünyada görünürlüğünü ve meşruiyetini artırma zorunluluğuyla karşı karşıya olunduğu ileri sürülen açıklamada, “Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi, kişilere veya partilere indirgenmiş bir tercihten öte halkımızın geleceğini tayin edecek tarihi bir yol ayrımıdır.” denildi.

Anayasa’da devletin başı olarak Cumhurbaşkanının, halkının birliğini temsil etme görevi olmasına rağmen bu dönemin, halkın kutuplaştırıldığı ve birleştirici bir iradenin sergilenmediği bir dönem olduğu savunuldu.

– Kıbrıs meselesi

Kıbrıs meselesinde çözümsüzlüğün kalıcılaşmasına karşı olunduğu ifade edilen açıklamada, adil, sürdürülebilir ve her iki halkın da siyasi eşitliğini ve güvenliğini gözeten kapsamlı bir çözüm iradesiyle; diplomasi masasından kaçmayan, yapıcı ve kararlı bir liderliğin arkasında durulması gerektiğine inanç belirtildi.

Açıklamada, “Rum liderliğinin mülkiyet konusunda yarattığı kriz karşısında somut ve etkili bir girişimde bulunulmamış, karma evliliklerden doğan çocukların temel hakları ve diğer haklarımızla ilgili net ve kararlı bir duruş sergilenememiş, Rum liderliğinin attığı adımlara karşı proaktif bir siyaset üretilememiştir.” eleştirisi yapıldı.

-“Sayın Tufan Erhürman’a açık ve samimi desteğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz”

İhtiyaç duyulan şeyin, birleştiricilik misyonunu hayata geçirecek, kriz anlarında sorumluluk alan, halkın hak ve çıkarlarını cesaretle savunan, hukuki donanımı yüksek, güven duyulan bir liderlik olduğu belirtilen açıklamada, halkın hak ve çıkarları doğrultusunda, hakikatin ve tarihin doğru tarafında durma sorumluluğuyla hareket edildiği ifade edildi.

Açıklama şöyle devam etti:

“Kıbrıslı Türklerin; Kıbrıs Türk halkının demokratik iradesine saygılı, hukuk devleti ilkelerinden ve kurumsallıktan sapmayan, kutuplaşma yerine birlik ve toplumsal uzlaşıyı esas alan, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesiyle hareket eden, halkımızın siyasi eşitliği ve uluslararası temsiliyeti için kararlılıkla mücadele eden, diyalog ve diplomasi zeminini her koşulda önceleyen, dış politikada saygın ve akılcı bir çizgiyi temsil eden liderlik anlayışıyla yönetilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sayın Tufan Erhürman’a açık ve samimi desteğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz”

Devamını Oku

Trending

Reklam