Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Partimiz iç çekişmeler, kavgalar ve kurultaylar yüzünden son 10 yılda ciddi sıkıntılar yaşadı”

Published

on

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı, Başbakan Ünal Üstel, 21 Eylül’de yapılacak olağan genel kurulda parti genel başkanlığına yeniden aday olacağını açıkladı.

UBP Parti Meclisi, Lefkoşa Sarayönü’deki genel merkezde 17.00 sıralarında toplandı. Çok sayıda UBP’li de toplantıyı binanın önünden takip etti.

Basına kapalı yapılan toplantının ardından açıklama yapan Üstel, “Partide sağladığımız birlik ve bütünlüğümüzün daha da ileriye taşınması, başlattığımız projelerimizin tamamlanması, imzaladığımız iktisadi ve mali iş birliği antlaşmalarının aksamadan devam etmesi için Ulusal Birlik Partisi’nin 21 Eylül 2024 tarihinde yapılacak kurultayında parti genel başkanlığına yeniden aday olduğumu huzurlarınızda açıklıyorum” dedi.

-“Yeniden tarih yazmak için toplandık”

“Bu tarihi salonda yeniden tarih yazmak için toplanmış bulunuyoruz” diyen Üstel, “Ulusal Birlik Partisi, gücünü köklerinden alan, Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve varoluş mücadelesine önderlik etmiş, bu topraklarda tarih yazmış, hatta bu salonlarda devletler kurmuş, zaferler kazanmış, iktidardan iktidara koşmuş, bu ülkenin en büyük partisidir. Osmanlı Kıraathanesi’nde başlayan, Kıbrıs Türk Cemaati İslamiyesi ile devam eden, KATAK’ta ruh bulan ve Milli Parti ile can bulan Ulusal Birlik Partisi, 1918 ve 1931’de yapılan iki Milli Kongre ile daha da şahlanmıştır” şeklinde konuştu.

İçinde sarsılmaz bir millet sevgisi, Türk sevgisi ve Atatürk sevgisi barındıran bu ruhun, Ekim 1975’te Ulusal Birlik Partisi olarak hayat bulduğunu söyleyen Üstel konuşmasının devamında şunları kaydetti:

“Dr. Fazıl Küçük ’ten, Rauf Raif Denktaş’a, Dr. Derviş Eroğlu’ndan, bugünlere, yani bizlere taşınan bu meşale ve ruh, tüm saldırılara rağmen, sönmemiştir.  İşte bu meşalenin aydınlattığı yoldan yürüyen Kıbrıs Türk halkı, önce Kıbrıs Türk Federe Devleti’ni, 1983 yılında ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kurmuştur. Yani, Ulusal Birlik Partisi, bir parti olmanın çok ötesinde, bu topraklarda Cumhuriyet’in kurulmasına önderlik etmiş o milletin ta kendisidir, özüdür, sözüdür.

Böylesi onurlu bir mücadelenin merkezi olan Ulusal Birlik Partisi’nin bir üyesi olmak, hele hele böylesi bir partinin genel başkanı olmaktan, ben de onur duyuyorum, gurur duyuyorum”

-“O vatansever ruh bende de vardı”

Kendisinin, tıp tahsilini tamamlayarak ülkeye döndüğü daha ilk yıllarda UBP ile tanıştığını kaydeden Üstel konuşmasına şöyle devam etti:

“Çünkü o vatansever ruh bende de vardı. Milletle bütünleşme ruhu bende de vardı. Parti büyüklerimizin ısrarlı talepleri ile mesleğimi bir kenara bıraktım. 1991 yılında Ulusal Birlik Partisi’nde aktif siyasete girdim. Ve bu ruhun gelecek nesillere ulaşabilmesi için canla başla çalışmaya başladım, hala devam ediyorum. 1991’den bugüne sizlerin büyük desteği ile milletvekili seçildim. Bu süre zarfında Meclis Başkan Yardımcılığı dahil olmak üzere, çeşitli bakanlıklarda görev yaptım.

Şu anda meclisin de partinin de en kıdemlisiyim. Yani bana partinin abisi demeleri boşuna değildir.  Bugün yine sizlerin teveccühü ve desteği ile Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı olarak karşınızdayım ve yine gurur doluyum…

Üstlenmiş olduğum tüm görevlerde, sizlerden aldığım güç sayesinde dirayetli durdum, geri adım atmadım, inandığım her konuda sağlam durdum ve mücadele ettim. Çok söz veren bir siyasetçi olmadım. Ama, söz verdi mi ne pahasına olursa olsun bunu yerine getiren bir siyasetçi oldum. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle. Yarın da böyle olacaktır… Özetle sevgili kardeşlerim, Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanlığı için gerekli donanıma da gerekli deneyime de gerekli cesarete de sahip olduğumu tüm UBP’liler bilmektedir. Çünkü onlar beni çok iyi tanımaktadırlar”

-“Partimiz iç çekişmeler, kavgalar ve kurultaylar yüzünden son 10 yılda ciddi sıkıntılar yaşadı”

UBP’nin 2012 sonrası, iç çekişmeler, kavgalar ve kurultaylar yüzünden son 10 yılda ciddi sıkıntılar yaşadığını kaydeden Üstel, “Yaşanan bu anlamsız kavgalar, partimizi gereksiz yere çok yıprattı. Üyeler arası ilişkilerimizi, kardeşliğimizi ve birliğimizi bozdu. Vekiller arası sevgiyi saygıyı ve uyumu sıkıntıya soktu. Türkiye ile olan ilişkilerimiz dahi bu süreçlerden olumsuz etkilendi. Yaşanan bu kavgalar, bizi iktidardan dahi etti. Ciddi sıkıntılar yaşadık. Daha sonra gerçekleşen kurultaylarda da sular durulmadı. Çekişmeler, didişmeler devam etti. Ülkede ve partide istikrarsız dönemler yaşandı. İşte ben, bu sıkıntılı dönemi atlatalım diye bana tevdi ettiğiniz görevi onurla kabul ettim. Partinin genel başkanı oldum” dedi.

Daha sonra yapılan kurultayın kavgasız, gürültüsüz, çatışmasız şekilde geçtiğini ve hükümetin kurulduğunu belirten Üstel şöyle devam etti:

“Önce parti içi karışıklıkları ortadan kaldırdık. Ardından da Türkiye ile olan ilişkilerimizi toparladık. Şükürler olsun ki o sıkıntılı dönemi, kardeşliğimizi yeniden kurarak, birlik içinde atlatmayı başardık. Bu süre boyunca parti içerisinde, milletvekillerimiz ve üyelerimizin bozulan birliğini sağlamak adına elimden gelen tüm çabayı ortaya koydum. Tüm partililerimizi kucakladım, herkese eşit mesafede durdum”

-İcraatlar…

Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, istikrarlı bir hükümetle yola devam ettiklerini söyleyen Üstel şunları kaydetti:

“Ankara hükümetleri ile yakaladığımız uyum çerçevesinde, imzalanan İktisadi ve Mali İş Birliği Antlaşmaları’nda gerek kaynaklarda, gerekse gerçekleşmelerde tarihi rekorlara imza attık. Yıllardır istikrar eksikliği ve yaşanan çekişmeler yüzünden yapılmayan, yapılamayan pek çok yasayı, reformu, projeyi hayata geçirmeye başladık. Belediyeler reformu gibi önemli bir reforma imza attık. Yıllardır bitirilmeyen yeni havalimanı projesini bitirdik ve hizmete açtık.  Yolcu sayımız her geçen gün artıyor. Havalimanı turizmimize önemli katkılar sağlıyor. Asrın en büyük projesi olup, 2009’da UBP bildirgesinde yer alan Dr. Derviş Eroğlu tarafından ilk adımları atılan ve Allah rahmet eylesin Genel Başkanımız İrsen Küçük tarafından sürdürülen su projesinin en önemli ikinci aşamasına geçtik. Ortaya koyduğumuz çalışmalarla, yaşam suyunu şimdi ovalarımızla buluşturmaya başladık. Çeyrek asırdır yapılmayan engelli istihdamlarını yaptık. KKTC tarihinin döviz bazlı en yüksek asgari ücretine ulaştık; çalışanın, emeklinin, işçinin yanında durduk. Yaşanan tüm ekonomik sıkıntılara rağmen kaynak bulduk; kaynak yarattık ve çalışanlarımızı enflasyon altında ezdirmedik. Gençlerimize ilk evim kredisi, kadınlarımıza iş kurma ve geliştirme kredileri sağladık. 10 yıldır kaynak bulunamadığı için uluslararası alanda bizi sıkıntıya düşüren Taşınmaz Mal Komisyonu’na kaynak aktardık. Davaları sonuçlandırdık. Tazminatları ödedik. Hala geriden geliyoruz ama yeni kaynaklar da bulduk. Tüm kararları sonuçlandıracağız. Yıllardır âtıl duran Güzelyurt Hastane projesini kaynak bulduk yeniden başlattık. Karpaz bölgesi için Pamuklu’ya sağlık merkezi, Maraş’a sağlık ocağı projelerini başlattık. Gençlerimize bu dönemde ayrıca önem verdik. Destek verdik. Ev kredileri sunduk. Çok yakında yapımına başlanacak Sosyal Konut Projelerini 30 yıllık bir sürecin ardından yeniden devreye soktuk. Kanayan bir yara olan kırsal kesim arsalarının alt yapı çalışmalarının önemli bir bölümünü tamamladık. Şehit ailesi arsalarına yapılan ilk etap evlerle ilgili yıllardır devam eden tapu sorunlarını çözdük, insanlarımızı tapularına kavuşturduk. Kaynak sorunları ve istimlaklar yüzünden yarım kalan Leke – Güzelyurt Çift Şerit Yol Projes ve Balalan Yeni Erenköy yol projesini daha hükümete gelir gelmez çözdük. Alsancak-Lapta çevre yolu projelerini tamamladık. Eksiklerini ortadan kaldırmak için hala çalışıyoruz. Köy yollarında da önemli iyileştirmeler yaptık. Yeni Girne Hastanesi’nde son aşamaya geldik. Yıllardır atıl duran Antik Liman Projesi’ni, yıllardır beklenen hızlı internet 5G projelerini hayata geçirdik. Türkiye’de yaşanan deprem felaketi süresince bir devletin yapması gereken her şeyi yaptık. Yardıma koştuk. Yardım ettik. Vatandaşlarımızın acılarında da kederlerinde de mahkeme süreçlerinde de hep yanlarında bulunduk. Türkiye’ye nüfus oranla en çok yardım yollayan ve kurtarmacı yollayan ülke biz olduk. Tek millet 2 devlet sloganını sözde bırakmadık. Tarihte görülmemiş sayıda okul projesini devreye soktuk. Gönüllüler bulduk. Onları teşvik ettik. Düzenlediğimiz kampanyalarla pek çok yeni okulu eğitimin hizmetine soktuk. Deprem felaketinden sonra tüm okul ve kamu binalarımızın depreme karşı dayanıklılık testlerini yaptırdık. Yapılan projelerle onları güçlendirme çalışmalarını başlattık. İnsan odaklı siyaset yapmaktan hiç vazgeçmedik. Yabancıların konut alımlarını bir düzene kavuşturmak adına tarihi bir yasayı meclisten geçirdik. Bir yandan ülkeye giriş ve çıkışların denetim altına alınması, diğer yandan da yatırımların istikrarlı şekilde devam etmesi dengesini bozmadan gerekli adımları atmaya devam ediyoruz.

Uluslararası alanda atmış olduğumuz adımlarla, Türk Devletleri Teşkilatı ile ilişkilerimizi zirveye taşıdık. Yine bu dönemde Türk Devletleri Teşkilatı’na kendi anayasal adımızla gözlemci üye olduk. Bu inanılmaz bir tarihi başarıdır. Bu gelişmenin ardından gerek kurumsal anlamda gerekse sivil toplum kuruluşlarımız uluslararası ilişkiler düzeyinde Türk Devletleri ile ilgili çok önemli ilişkiler geliştirmeye başladılar. Özellikle Azerbaycan ilişkilerini tarihin en üst seviyesine ulaştırdık.”

-“Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar ve Türkiye ile uyumlu bir şekilde çalıştık. Yeni vizyona sahip çıktık”

2020 yılında partinin ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonuna uygun olarak, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye ile uyumlu bir şekilde çalıştıklarını dile getiren Üstel, “Yeni vizyona sahip çıktık, Cumhurbaşkanımız yalnız bırakmadık. Hep destekledik” dedi.

Ülke yanında parti için de çalışmaya devam ettiklerini ifade eden Üstel, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Ulusal Birlik Partisi’ni, Türkiye’nin Ak Partisi ve Azerbaycan’ın iktidar partisi ile aynı masada buluşturduk. Partimiz adına Tarihimizin ilk uluslararası iş birliği protokolüne imza attık. Alternatif tüzük çalışmaları yaptık. Tüm özel günlerde ve hiç ara vermeden sürdürdüğümüz köy gezilerinde partililerimizi buluşturduk, kaynaştırdık. Partimizde eğitim konularına da ağırlık verdik. Siyaset Akademilerini düzenledik, gençlerimizi siyasete hazırladık. Güneş gazetesi, Güneş TV, web siteleri ve sosyal medya sayfalarımızı geliştirdik. Yaşanan onca seçime ve yapılan harcamalar sonrası ortaya çıkan borç yüküne karşın, mali açıdan partiyi tarihin en güçlü pozisyonlarından birine getirdik. Partimizin bugün tek kuruş borcu yok. Mali açıdan dimdik ayaktayız. Borcumuz yok paramız var… Partiye gelmiş geçmiş tüm genel başkanların en büyük hayali olan, partimize çağa uygu bir genel merkez binası yapımı konusunda da adımlar attık. Projesini yaptık, yeri ile ilgili çıkan bazı sorunları aştık. Ağustos ayı içinde temelini hep birlikte atıyoruz. Dediğim gibi, söz verdik ve yapıyoruz”

“Bu dönem içerisinde, geçmiş dönemlerde düştüğümüz hatalara düşmeden, kavga dili ile değil, uzlaşı dili ile hareket ediyoruz. Partimizi gereksiz tartışmalara sokmuyoruz. Çatışmalara izin vermiyoruz” diyen Üstel, partiyi bu anlayışla birlik ve kardeşlik içinde geleceğe taşıdıklarını ifade etti.

-“UBP bir kurultay partisidir”

UBP’nin bir kurultaylar partisi olduğunu, UBP kurultaylarının hep şenlik içinde geçtiğini kaydeden Üstel, “Ulusal Birlik Partisi, her kurultayından daha da güçlenerek çıkar” dedi.

Üstel, şunları kaydetti:

“Partimiz yeni kurultayını da birlik ve bütünlüğünü bozmadan, bir demokrasi şöleni içinde, şenlik içinde gerçekleştirecek ve bu kurultaydan da çok daha güçlü çıkacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Parti tabanımızdan yükselen, güçlü ve samimi taleplerin bir sonucu olarak partimize uzun yıllar emek veren değerli abilerimizin ve kardeşlerimizin, parti üyelerimizin, parti örgütlerimizin, örgüt başkanlarımızın, merkez karar yürütme kurulu üyelerimizin, parti meclisimizin, milletvekillerimizin önemli bir kısmının, belediye başkanlarımızın, ilçe başkanlarımızın, kadın kollarımızın, gençlik kollarımızın, ve bakanlarımızın ortak ses ve istencine uygun olarak; partimiz ve ülkemizdeki siyasi istikrarın devamı, partide sağladığımız birlik ve bütünlüğümüzün daha da ileriye taşınması, başlattığımız projelerimizin tamamlanması, imzaladığımız iktisadi ve mali iş birliği antlaşmalarının aksamadan devam etmesi için Ulusal Birlik Partisi’nin 21 Eylül 2024 tarihinde yapılacak kurultayında parti genel başkanlığına yeniden aday olduğumu huzurlarınızda açıklıyorum.

Bu konuda bana destek veren, beni yüreklendiren, yüreği parti ve millet sevgisi dolu tüm dava arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun…”

-“Adayım çünkü başarılıyız”

Üstel konuşmasının devamında adaylık nedenlerini şöyle sıraladı:

“Adayım çünkü parti tabanımız ve parti yöneticilerimizin çok önemli bir bölümü adaylığımı destekliyor. Adayım çünkü partimiz için istikrar istiyoruz. Ülkemiz için istikrar istiyoruz. Adayım çünkü başlattığımız tüm büyük projeleri tamamlamak istiyoruz. Adayım çünkü hükümette yakaladığımız istikrarın devamını istiyoruz. Yeni hükümet oluşumlarıyla defalarca bozulan kabinelerle zaman kaybetmek istemiyoruz. Önümüzde yıllar varken gereksiz erken seçimlerle yüzleşilmesini istemiyoruz. Adayım çünkü tarihin en üst seviyesine yükselttiğimiz Türkiye ilişkilerinin, istikrarla sürmesini istiyoruz. Adayım çünkü deneyimlerimle hem partimize hem de ülkemize büyük katkılar yapabileceğimden eminim.

Adayım çünkü başarılı geçen bir kurultayın ardından, istikrarın bozulmadığı bir hükümetle, yapılacak ilk seçimlerde partimizi yeniden İktidara taşıyacağımızı biliyorum. Adayım çünkü size söz veriyorum UBP bizimle zaferden zafere koşacak. UBP bizimle gelecek seçimde de iktidar olacak. Adayım çünkü başarılıyız. Çok iş yaptık ve daha yapacak çok işimiz var. Adayım çünkü istikrar sürsün, UBP büyüsün diyorum. Durmak yok, hizmete devam diyorum.

Kavga yok, istikrarla devam ediyorum. Partimiz iktidarda. Ülkemiz istikrarda olacak diyorum. Durmak yok hizmete devam ediyorum.”

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

İdari Komite Genel Kurul’dan geri gönderilen Sağlık Hizmetleri Dairesi yasa tasarısını görüştü

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi, İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi “Genel Kuruldan Bir Daha Görüşülmek Üzere Komiteye Geri Alınan Sağlık Hizmetleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısını” görüştü.

Cumhuriyet Meclisi’nden verilen bilgiye göre, Komite bugün UBP Milletvekili Komite Başkanı Sunat Atun Başkanlığında toplandı.

Komite gündeminde yer alan “Genel Kuruldan Bir Daha Görüşülmek Üzere Komiteye Geri Alınan Sağlık Hizmetleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısı (Y.T No: 80/2/2022)”nı ele alarak madde madde oylamaya başladı.

Komite bahse konu Yasa Tasarısı ile ilgili çalışmalarına bir sonraki toplantısında devam edecek.

Komite toplantısında Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek de hazır bulunurken, davetli olarak, Sağlık Bakanlığı, TIP-İŞ, KTAMS, KAMUSEN ve Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nden yetkililer ve Emekli Başhekim Dr. Bülent Dizdarlı toplantıya katılarak konuyla ilgili görüşlerini sundu.

UBP Milletvekili Sunat Atun başkanlığındaki İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi toplantısına, Komite Başkan Vekili CTP Milletvekili Filiz Besim, Komite üyesi UBP Milletvekilleri Ahmet Savaşan ve Fırtına Karanfil ile Komite üyesi CTP Milletvekili Devrim Barçın katıldı. Komite toplantısına ayrıca, UBP Milletvekili Yasemi Öztürk ve Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers da katıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

IV. Gençlik Kongresi basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı

Published

on

By

Gençlik Federasyonu liderliğinde 8 gençlik derneği ve 3 öğrenci örgütü tarafından ortaklaşa düzenlenen IV. Gençlik Kongresi, bugün Rüstem Kitabevi’nde yapılan basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı.

Gençlik Federasyonu’ndan yapılan açıklamaya göre, basın toplantısında IV. Gençlik Kongresi hakkında katılımcılara sunum yapan Gençlik Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Özbilgehan, Gençlik Kongresi’nin 23-24 Ağustos’ta yapılacağını açıkladı.

Özbilgehan, katılım kotasının ve yaş aralığının genişletildiğini, bu sayede daha kapsayıcı bir yapının hedeflendiğini belirtti. Özbilgehan ayrıca, 18-23 yaş arası gençlere ve kırsaldan gelen katılımcılara özel kontenjanlar ayrılacağını da ifade etti.

-Kongre’deki komite sayısı artırıldı, 80 gönüllü görev alıyor

Kongre hazırlık sürecinde 10 ayrı ekipte toplam 80 gönüllü gencin aktif görev üstlendiğini ifade eden Özbilgehan, bu yıl Kongre’deki komite sayısının da 8’den 10’a çıkarıldığını duyurdu.

Kongre katılımcısı gençlerin gençlik politikaları sürecine daha etkin biçimde katılmasını sağlamak amacıyla komitelerin “forum” yapısına geçeceğini açıklayan Özbilgehan, bu sayede Kongre sonrası tartışmaların daha yapısal bir çerçevede yürütüleceğini belirtti.

-“IV. Gençlik Kongresi ile gençlik politikalarında yeni bir dönem başlayacak”

Özbilgehan, forumlar aracılığıyla gençlik politikaları alanında hem fiziksel altyapının hem de savunuculuk faaliyetlerinin güçlendirileceğini vurgulayarak, IV. Gençlik Kongresi’nin gençlerin karar alma mekanizmalarına daha etkin katılım sağlayacağı yeni bir dönemin başlangıcını temsil ettiğini ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

“Bu adanın refaha, yatırıma ihtiyacı var. Güney Kıbrıs’ın KKTC ekonomisini hedef alan siyasi girişimlerden vazgeçmelerini bekliyoruz”

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Rum yönetiminin , Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik gelişimini engelleme çabasına girdiğini kaydederek, yatırımcıyı tutuklamaya dönük tavırların, Cenevre’de yakalan uzlaşmacı tavra uygun olmadığına işaret etti.

“Bunu siyasi sebeplerle bozmaya çalışanlar bunun karşılığını uluslararası hukuk içinde görecek. Siyasi girişimlerden vazgeçmelerini bekliyoruz.” diyen Yılmaz, Taşınmaz Mal Komisyonunun çalışmalarını, en güçlü şekilde desteklemeye devam edeceklerini de vurguladı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, BRT Özel Yayını’nda Aziz Karaaziz’in sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yılmaz, TC-KKTC 2025 İktisadi ve Mali İşbirliği Antlaşması, sürdürülen projeler ve Türkiye Cumhuriyeti – KKTC ilişkilerine değindi.

İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolünün bugüne kadarki en büyük ve en geniş kapsamlı işbirliği protokolü olduğunu ifade eden Cevdet Yılmaz, “bu sadece teknik bir anlaşma değil, bu KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ne kadar yakın olduğunu gösteriyor” dedi.

Yılmaz , “21 milyar Türk lirasına yakın bir işbirliği protokolünden bahsediyoruz. Yıllık ödenek anlamında kaynak anlamında gerçekten çok önemli bir rakam bu aslında. Sadece teknik bir anlaşma değil, Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ne kadar yakın olduğunu, kader birliğin içinde olduğunu da gösteren bir belge aslında. Dolayısıyla bunu hayata geçirme zamanı artık uygulama zamanı.” şeklinde konuştu.

Cevdet Yılmaz , KKTC’ye her geldiklerinde sahadaki projeleri yerinde görmeye çalıştıklarının altını çizerek, Türkiye Cumhuriyeti olarak, Mali işbirliği programları ile maksimum düzeyde katkı sunduklarını kaydetti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde her yaşanan sıkıntıdan ders çıkarmak gerektiğini , sadece gündelik sorunları çözmenin ötesinde gelecekteki çıkabilecek sorunları da engelleyici işler yapmaya çaltıştıklarını kaydeden Cevdet Yılmaz; sağlık, eğitim, tarım ve gıda sektöründe yem desteklerinden, zarar tazminlerine, bazı altyapı tesislerine varıncaya kadar çalışma içinde olduklarını belirtti.

-“Sağlık sektörü farklı bir seviye kazanacak”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sağlık sektörünün kendileri için öncelik olacağını kaydeden Cevdet Yılmaz, “sağlık sektörü farklı bir seviye kazanacak” dedi.

Yılmaz, “sağlık alanında yeni dönemde çok önemli projeler hayata geçiriyoruz. Girne askeri hastanesini zaten bitirmiştik, biliyorsunuz şu anda yine ilaç ve tıbbi cihaz temini konusunda toplu alımlar gerçekleştirdik. Pamuklu sağlık merkezi, Güzelyurt hastanesi, Maraş sağlık merkezi gibi projelerde ihale ve yapım süreçlerini sürdürüyoruz fakat asıl yıldız projemiz, Lefkoşa yeni Devlet hastanesi yapım projesi . Çok güzel bir mimariyle, çok güzel bir mekanda gelişime açık bir bölgede bir hastane inşa edeceğiz. Onun da ihale süreçlerine başlamış durumdayız, yakın bir süreçte ihale süreçleri bitecek, 20 Temmuz’da inşallah temelinin atıldığını hep birlikte görmüş olacağız.” şeklinde konuştu.

-“Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz”

Cevdet Yılmaz konuşmasında Taşınmaz Mal Komisyonu’nun faaliyetlerini daha etkin yürütmesinin önemine de dikkati çekti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aldığı karar ile Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkin bir iç hukuk yolu olduğunu bir kez daha teyit ettiğini i ifade eden Yılmaz, bugüne kadar komisyona 8 bin 178 başvuru yapıldığını ve 2 bin 041 tanesinin sonuçlandırıldığını kaydetti.

Yılmaz, “ TMK’ya başvurularda tazminatla sorun çözülebiliyor. Önümüzdeki dönemde inşallah bu yol ve yöntemleri etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz. Biz de Türkiye Cumhuriyeti olarak da bu mekanizmayı, en güçlü şekilde desteklemeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

-“Rum Yönetimi tutuklamalara devam ederse mutlaka karşılığını görecek”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin mülkiyetle ilgili yaptığı tutuklamalara ilişkin soruyu da yanıtlayan Yılmaz, Rum yönetiminin , Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ekonomisine zarar vermeye çalıştığını kaydederek, “Rum yönetimi tutuklamalara devam ederse mutlaka karşılığını görecekler” dedi.

Yılmaz , “Rum yönetimi, Kuzeydeki son yıllardaki atılımları gördüğü için bunları engelleme çabası içine girdiğini görüyoruz . Bunu tabii hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz ve bunun da son dönemlerde başlamış olan Cenevre’deki bu işbirliği ruhuna da aykırı düştüğüne inanıyoruz. Bu yaklaşım bu şekilde devam ederse mutlaka karşılığını görecektir, karşılığını görmemesi de mümkün değil. Biz şuna inanıyoruz; bu adanın kalkınmaya ihtiyacı var, refaha, yatırıma ihtiyacı var. Bunu siyasi sebeplerle bozmaya çalışanlar mutlaka bir şekilde şöyle veya böyle hukuk içinde, elbette uluslararası hukuk içinde karşılarını mutlaka göreceklerdir. Bir an önce bu yaklaşımlarından vazgeçmelerinin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisini hedef alan hukuki yönlerle yöntemlerle hedef alan bu siyasi girişimlerden vazgeçmelerini bekliyoruz.”şeklinde konuştu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm perspektifini yüzde yüz desteklediğini de ifade ederek, “Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar çok güçlü bir vizyon koydu. Türkiye Cumhuriyeti olarak yüzde yüz bu perspektife destek sunuyoruz. Çünkü bu perspektif sadece Kıbrıs Türkü’ne değil, tüm adaya fayda getirecek” değerlendirmesinde bulundu.

Bölgedeki yaşanan çatışmalara da değinen Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, çatışmaların tüm bölgeye zarar verdiğini ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti’nin sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine inandığını söyledi.

“Kimsenin merhametine güvenebileceğimiz bir dönemde değiliz” ifadelerini de kullanan Yılmaz “Gücümüzü koruyarak, diplomasiyi yürütmek zorundayız. Bu dönemler milli birliğimizi, beraberliğimizi çok daha güçlü bir hale getirmek zorundayız. İnanıyoruz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti iç cephesini bu dönemde daha da güçlendirecektir. Mücahitler ve Mehmetçikler canlarını feda ederek bize bu huzur ortamı miras bıraktılar. Onları rahmetle anıyoruz. Bu emanete de hep birlikte çok güçlü bir şekilde sahip çıkmamız lazım. Bunun gayreti içindeyiz. Doğru bildiğimiz yolda yolumuza devam edeceğiz” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam