Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Pilli: Kanser ilaçlarıyla ilgili ihale sonuçlandı, bugün imzalar atılacak

Published

on

 

 

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar yapılıyor.
Milletvekilleri, kanser haftası nedeniyle kanser hastalığıyla ilgili konuları gündeme taşırken, Sağlık Bakanı Ali Pilli, son dönemde ilaç sıkıntısı yaşandığını ama kanserlerle ilgili ilaçlarda anlatıldığı kadar sıkıntı yaşanmadığını söyledi.
Bakan Pilli, kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar için açılan ihalenin sonuçlandığını ve bugün imza atılacağını da bildirdi.
KKTC’de uluslararası standartlarda kanser tedavisi verildiğini, ilaçların devlet tarafından karşılandığını, eksiklikler bulunduğunu bu noktada sevklerin yapılarak tedavi sağlandığını söyledi.
HPV aşılarının temini yönünde çalışmalar yapıldığını açıklayan Pilli, sivil toplum örgütleriyle iş birliğinde sağlığı ileriye taşıma hedefleri bulunduğunu ifade etti.
ROGERS’TAN “KANSER HAFTASI’NIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ” KONULU KONUŞMA
Meclis’te ilk güncel konuşmayı yapan HP Milletvekili Jale Refik Rogers, “Kanser Haftası’nın düşündürdükleri” konusunda söz aldı. Sağlığın tedavi edici boyutunun daha çok gündemde olduğunu dile getiren Rogers, koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesinin daha önemli bir hale geldiğini söyledi.
Pandemi nedeniyle kanser teşhislerinde gecikmeler olduğunu erken tanı çalışmalarına hız vermek gerektiğini dile getiren Rogers, Kanser Kayıt Yasası’nın geçmesiyle bildirimi zorunlu bir hastalık olduğunu ama bildirim ağı kurulmadığından sıkıntılar yaşandığını, bunun çözülmesi gerektiğini belirtti.
Rogers, en sık görülen kanserlerle ilgili erken tanının yapılmasına yönelik çalışmalar göremediklerini söyleyerek, erken tanı için hizmet almanın kolay olmadığını, sadece Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nde yapılabildiğini farklı merkezlerde yapılabilmesine olanak sağlamak gerektiğini kaydetti.
Toplanan verilerin kullanılarak adım atılması gerektiğini belirten Rogers, halkın bilinçlendirilmesinin önemine vurgu yaptı.
Kanser tedavilerinin kemoterapiden ibaret olmadığını söyleyen Rogers, yeni tedavi yöntemlerinin uygulanması için genetik laboratuvarının etkin kullanılmasının sağlanması gerektiğini belirtti.
İlaçlar konusunda sorunlar yaşandığını dile getiren Rogers, bu sorunun çözülmesi gerektiğini söyledi.
BESİM: “KANSERDEN ÖLENLER İKİ YILDA COVİD’DEN ÖLENLERDEN ÇOK FAZLA”
CTP Milletvekili Filiz Besim de, “Kanser politikamız var mı?” sorusuyla söz alarak kanser politikası ve ilaç eksiklikleri konusuna değindi.
Kanserden her yıl ölen insan sayısının iki yılda COVID’den ölen insan sayısından çok daha fazla olduğunu söyleyen Besim, kanser politikalarına değindi.
Farkındalık yaratılmasının önemine işaret eden Besim, kanserden korunma için halkı bilinçlendirme konusunda ne yapıldığını sordu.
Gıda güvenliği ve tütün ürünleri yasağına ilişkin çıkarılan yasaların hangi oranda uygulanıldığını soran Besim, şu anda Devlet Laboratuvarı’nda pestisit analizi yapılamadığını söyledi.
HPV aşılarının yüzde 70 oranında koruma sağladığını söyleyen Besim, HPV ve hepatit aşılarının ulusal kanser programına alınması gerektiğini belirtti.
Besim, erken teşhis için düzenli taramalar yapılması, toplum tabanlı kanser kayıtçılığına geçilmesi gerektiğini söyleyerek, onkoloji bölümünde yaşanan sıkıntılar ve ilaç eksikliklerine değindi.
Kanser ve dikkat eksikliği ilaçlarının İlaç Eczacılık Dairesi tarafından ülkeye getirildiğini söyleyen Besim, “İlaç konusunda insanlar çok ciddi sıkıntıdadır” dedi.
Besim, kanser hastalarının son dönemlerini geçirebileceği birimler olmamasını eleştirdi.
PİLLİ: “KANSER İLAÇLARI İÇİN BUGÜN İMZA ATILACAK”
Konuşmacıları yanıtlayan Sağlık Bakanı Ali Pilli, son dönemde ilaç sıkıntısı yaşandığını ama kanserlerle ilgili ilaçlarda anlatıldığı kadar sıkıntı yaşanmadığını söyledi.
Pilli, ilaçlarla ilgili ihalelere çıkıldığını bugün imza atılacağını, kanser dışındaki ilaçların peyder pey geleceğini, dikkat eksikliği ilaçlarının kısa sürede temin edildiğini belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin her zaman KKTC’nin yanında olduğunu, ilaç eksikliklerini giderme adına da destek verdiğini söyleyen Pilli, teşekkür etti.
Kanserin halk sağlığı sorunu olduğunu söyleyen Pilli, halkı kansere karşı bilinçlendirme çalışmalarının devam ettiğini, taramaların yapıldığını, kanser kayıtçılığının geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Kanser kayıtçılığında ilerlemenin yeterli olmadığını belirten Pilli, Kanser Kayıt Merkezi kurulması için çalışmalar yapacaklarını kaydetti.
Kanser kayıtçılığının önemine vurgu yapan Pilli, erken tanının önemine işaret etti.
KKTC’de uluslararası standartlarda kanser tedavisi verildiğini belirten Pilli, ilaçların devlet tarafından karşılandığını, eksiklikler bulunduğunu bu noktada sevklerin yapılarak tedavi sağlandığını kaydetti.
HPV aşılarının temini yönünde çalışmalar yapıldığını belirten Pilli, sivil toplum örgütleri ile iş birliğinde sağlığı ileriye taşıma hedefleri bulunduğunu söyledi.
ÖZDENEFE: “LOKOMOTİF SEKTÖR TURİZMDE NE YAPILIYOR?”
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe ,“Ne Yapacağını Şaşıran Hükümetin Ülke Turizmini Getirdiği Nokta” konusunda konuşma yaptı.
Özdenefe, Turizm Bakanı’nın konuşmasını dinlemesi ve halkı bilgilendirmesi gerektiğini ancak oturumda herhangi bir bakanın bulunmadığını söyledi.
Konuşmasına başlamayan Özdenefe, Bakan Pilli’nin salona gelmesi üzerine konuşmasına başladı.
Başbakanın “denizin bittiğine” ilişkin sözlerini eleştiren Özdenefe, toplumun bu durumun farkında ve fedakarlık yapmaları gerektiğinin bilincinde olduğunu, hükümetin buna karşı önlem almak için ne yapacağını sordu.
Özdenefe, ülkenin lokomotif sektörlerinden olan turizm konusunda ne yapıldığını sorarak, Ataoğlu’nun atama yapmakla meşgul olduğunu savundu.
Pandeminin kötü yönetildiğini, turizm sektöründeki işletmelerin sorunlar yaşadığını savunan Özdenefe, stratejik planlama yapılamadığını söyledi.
Stratejik planlama yerine atamalar yapıldığını ileri süren Özdenefe, ulaşım, bilet fiyatlarının çok yüksek olduğunu, havayolu şirket ve sefer sayılarının yeterli olmadığını söyledi.
Özdenefe, Ercan Havalimanı’nda tüm sorunlar giderilse bile sefer sayıları ve farklı havayollarına ilişkin adım atılmadıkça sorunların çözülemeyeceğini savundu.
Teşvik sisteminin ortadan kalktığını küçük işletmelerini kar etmesinin mümkün olmadığını söyleyen Özdenefe, “Bizim turizm planımız yoktur” dedi.
Liman ve gümrüklerde vardiyaya geçilmesi, otellerdeki “her şey dahil” sisteminin kaldırılması gerektiğini dile getiren Özdenefe, tanıtım için ne yapıldığını sordu.
PİLLİ: “EĞER KAPANMASAYDIK GÜNDE 40-50 KİŞİ ÖLECEKTİ”
Sağlık Bakanı Ali Pilli, pandeminin iyi yönetilmediğinin söylendiğini belirterek, “Ben bunu asla kabul etmiyorum” dedi.
Pilli, pandeminin ilk dönemlerinde bazı ülkelerin sağlık altyapılarının çöktüğünü, doktorların hasta seçmek zorunda kaldığını belirtti.
“Eğer kapanmasaydık günde 40-50 kişi solunum zorluğundan ölecekti” diyen Pilli, “Para her zaman kazanılır, sağlık geri dönmez, o dönemi iyi yönettik” dedi.
“ÖLÜM ORANINDA 33. SIRADAYIZ”
Vaka sayılarına göre ölüm oranına bakıldığında dünyada 33. sırada olunduğunu, kaybedilen hastaların çoğunluğunun aşısız ve kronik hastalar olduğunu söyleyen Pilli, bu sonucun aşıların ihmal edilmesinden kaynaklandığını belirtti.
Pilli, son zamanlarda COVID-19’a karşı korunmanın bırakıldığını, Meclis’te dahi maske takılmadığını, ihmal edildiğini söyleyerek, halka aşı yapmaları, kış aylarında kronik hastalar ve yaşlıların toplu yerlere girmemeleri çağrısında bulundu.
Pilli, “COVID-19 mücadelesinde başarılıyız” dedi.
Elektrik faturalarını aşağıya çekmek gerektiğini belirten Pilli, enerjiyle ilgili kısa orta ve uzun vadede yapılması gerekenler bulunduğunu, uzun vadede enerjinin planlanması ve bir yere entegre olunması gerektiğini söyledi.
Bir soru üzerine, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin pozitif olan kişilere 10 gün karantina uygulamasının geçerli olduğunu söyleyen Pilli, Meclis Başkanı’nın Çarşamba günü evde antijen testinin pozitif çıktığını, PCR testinin Pazar günü yapılığını ve negatif çıktığını belirtti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Baf’ta 15 yaşındaki erkek çocuk ölü bulundu

Published

on

By

Baf’ta bugün 15 yaşındaki bir erkek çocuğu ölü bulundu. 

Ceset, Baf’a bağlı Holetria köyünde mezarlık ile köy merkezi arasındaki bölgede tespit edildi.

Cesedin yakınında bir motosikletle, terk edilmiş van araç saptandı.

Rum basınında yer alan haberlere göre, olay yerinde iki aracın bulunması, bir trafik kazası olasılığını güçlendiriyor. Polis, suç ihtimali de dahil tüm olasılıkları araştırıyor 

Ölen çocuğun yerel bir sakin olduğu tespit edildi. 

Devamını Oku

Dünya

DAÜ-SEN Başkanı’ndan Başbakan Üstel’e mektup…

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) Başkanı Ercan Hoşkara, Başbakan Ünal Üstel’e hitaben mektup yayınlayarak 4 Nisan 2024’te hükümet, DAÜ yönetimi ve sendikalar arasında imzalanan 4 yıllık protokolün eksiksiz uygulanması için sürece müdahale etmesini istedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin protokole uymadığını farklı ortamlarda dile getirdiğini belirten Hoşkara “DAÜ-SEN olarak Sayın Eğitim Bakanını haklı bulmakla beraber protokolün yürütülmesinden sorumlu olan İstişare ve Eşgüdüm Komisyonunun Başkanı olan Eğitim Bakanının da bu tablodan sorumlu olduğunu belirtmek gerekiyor. Hükümetinizin, DAÜ yönetimindeki en üst karar organı olan Vakıf Yöneticiler Kurulu’nu göreve getiren noktada olduğunu da hatırlatmak isteriz. Hükümetinizin ve Eğitim Bakanının, ayrıca yüksek öğretim alanında uygulanması gereken Stratejik Planı uygulamadığını da gözlemlemekteyiz” dedi.

DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara, protokol gereği İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu Başkanı Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun 28 Mayıs’ta toplantı düzenlediğini belirtti. Hoşkara, sendikanın toplantıda mevzuata açıkça aykırı karar ve uygulamaları, yasalara ve anayasaya aykırı tüzük değişikliği önerilerini, üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilere uygulanacak burs oranlarını ve protokolün yürütülmesiyle ilgili diğer konuları gündeme getirdiğini söyledi.

-“Üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilerin burs oranlarının yüzde 70-80’e çıkarılması üniversitenin intiharı olacak”

Hoşkara, daha önce üniversite kamuoyunda ve yetkili kurullarda paylaştıkları görüşleri toplantıda da dile getirdiklerini ifade ederek, üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilere uygulanacak burs oranlarının yüzde 70-80 aralığına çıkarılmasının üniversitenin mali açıdan intiharı olacağını vurguladıklarını kaydetti. Hoşkara, DAÜ Rektörlüğü ve Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun aldığı bu kararla KKTC vatandaşlarının tarihte ilk kez yabancı öğrencilerden daha fazla harç ödemek durumunda kalacağını belirttiklerini aktardı. Ayrıca mevzuata açıkça aykırı kararlar ile tüzük değişikliklerinin DAÜ’de kaosa yol açacağı uyarısında bulunduklarını ifade etti.

Hoşkara, İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu toplantısının ardından 29 Mayıs’ta Başbakanlık’ta Eğitim Bakanı ve Başbakanlık Müsteşarı’nın da katıldığı görüşmede, sorunları Başbakan Ünal Üstel ile paylaştıklarını ve diyalogla, uzlaşı içinde mevzuata uygun çözümler bulma konusunda anlaştıklarını söyledi. Ancak aradan bir buçuk ay geçmesine rağmen yaptıkları tüm makul önerilerin sonuç vermediğini belirten Hoşkara, Başbakan başkanlığında yapılması beklenen toplantının da gerçekleşmediğini kaydetti.

DAÜ’de protokol gereği giderlerin azaltılmasına yönelik tedbirlerin yüzde 90’ının hayata geçirildiğini ifade eden Hoşkara, geriye kalan yüzde 10’luk kısmın ise DAÜ yönetiminden kaynaklanan nedenlerle tamamlanamadığını dile getirdi. Hoşkara, çalışanların maaşlarından fedakarlık yaptığını, yeni istihdam yapılmadığını, iş yükünün arttığını ve devlet mali katkısının yükseldiğini belirterek, tüm bu fedakarlıklara rağmen öğrenci gelirlerinin oransal azalışının devam etmesi riski bulunduğunu söyledi. Hoşkara, ayrıca mevzuat ihlallerinin kurumda kaos yarattığını ifade etti.

-“Tarihte ilk kez KKTC vatandaşı yeni kayıtlı öğrenciler yabancı öğrencilerin iki katı harç öder noktaya geldi”

Hoşkara, tüm itirazlara rağmen Eğitim ve Maliye Bakanlarının desteği ile DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayıyla DAÜ Rektörlüğü’nün, üçüncü ülkelerden gelen öğrencilere uygulanan yüzde 50 burs oranını yeni yabancı öğrenciler için yüzde 80’e çıkardığını kaydetti. Bu uygulama sonucunda eski kayıtlı yabancı öğrencilerin yeni kayıtlılardan daha fazla harç öder duruma geldiğini belirten Hoşkara, tarihte ilk kez KKTC vatandaşı yeni kayıtlı öğrencilerin yabancı öğrencilerin iki katı harç öder noktaya geldiğini söyledi. Çift uyruklu öğrencilerin KKTC vatandaşı olarak değil, yabancı öğrenci statüsünde kayıt yaptırmayı tercih etmeye başladığını aktaran Hoşkara, DAÜ yönetiminin ucuz harçlarla yabancı öğrenci getirme kervanına katıldığını ifade etti.

-“Karar devlete ve DAÜ’ye kaybettiren, öğrenci getirme acentelerine kazandıran bir karar”

Hoşkara, bu kararın devlete ve DAÜ’ye kaybettiren, öğrenci getirme acentelerine kazandıran bir karar olduğunu belirterek, yıllardır dengesi oturmuş harç politikasının tamamen bozulduğunu söyledi. KKTC vatandaşlarının eskiden en az harcı verirken şimdi en çok harç ödeyen kesim haline geldiğini kaydeden Hoşkara, yeni kayıtlı yabancı öğrencilerin de eski kayıtlılardan daha az harç öder hale geldiğini, bunun öğrenciler arasında huzursuzluk yarattığını vurguladı.

Hoşkara, bir taraftan yeni harç politikasıyla öğrencilerin huzursuz edildiğini, diğer taraftan mevzuata aykırı kararlar ve anayasaya aykırı tüzük değişikliği girişimleriyle çalışanların da huzursuz edildiğini belirtti. Üniversitenin gereksiz hukuki tartışmalar ve mahkeme süreçlerine sürüklendiğini söyleyen Hoşkara, sendikanın sorunları çözmek için yaptığı tüm önerilerin sonuçsuz kaldığını ifade etti.

Hoşkara, DAÜ’de protokolle sağlanmaya çalışılan istikrar ve sürdürülebilirlik ortamının, yanlış ve hatalı yönetim kararları nedeniyle bilinçli veya bilinçsiz şekilde bozulduğunu söyledi. Üniversitede yeni bir kaosa neden olacak yönetimsel kararların alındığı bir sürecin yaşandığını ifade eden Hoşkara, bu mektubun daha önce Başbakan’a ilettikleri uyarıları kamuoyu huzurunda tekrarlamak amacıyla yazıldığını belirtti.

Hoşkara, daha fazla geç olmadan sürece müdahale edilmesi gerektiğini vurgulayarak, aksi takdirde DAÜ için yapılan tüm fedakarlıkların sonuç vermeyeceğinden endişe ettiklerini kaydetti.

Devamını Oku

Dünya

Srebrenitsa Soykırımı’nın 7 kurbanı bugün toprağa verilecek

Published

on

By

Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’da 1995’te Sırplar tarafından yapılan soykırımda öldürülen ve kimlikleri tespit edilen soykırım kurbanlarından 7’si daha bugün düzenlenecek cenaze töreninin ardından toprağa verilecek.

Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen soykırımda öldürülen ve kimlik tespiti yapılan 7 kurban için cenaze namazı kılınacak.

Cenaze namazı öncesinde Srebrenitsa Anıt Merkezi’nde soykırımın 30. yılı dolayısıyla anma programı düzenlenecek.

Anma törenine katılacak TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Srebrenitsa Anıt Merkezinin ortaklaşa gerçekleştirdiği proje kapsamında hayata geçirilen Srebrenitsa Soykırım Kurbanlarını Anma Müzesi açılışını da yapacak.

– Anıt mezarlıkta toprağa verilen kurbanların sayısı 6 bin 772’ye yükselecek

Srebrenitsa Soykırımı’nın 30’uncu yılında, kimlik tespiti yapılan ve ailesinin onay verdiği 7 soykırım kurbanı daha Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnedilecek.

Potoçari Anıt Mezarlığı’nda 11 Temmuz’daki anma törenlerinde defnedilecek 7 kurbandan en gençleri, öldürüldüklerinde 19 yaşında olan Senajid Avdic ve Hariz Mujic. Bu yıl defnedilecek tek kadın ve en yaşlı kurban olan Fata Bektic ise öldürüldüğünde 67 yaşındaydı.

Bu yıl toprağa verilecek 7 kişinin isimleri şöyle sıralandı:

“Senajid Avdic, Hariz Mujic, Fata Bektic, Hasib Omerovic, Sejdalija Alic, Rifet Gabeljic, Amir Mujcic.”

Bu yılki törenin ardından anıt mezarlıkta toprağa verilen kurbanların sayısı 6 bin 772’ye yükselecek.

– Srebrenitsa’da ne oldu?

Srebrenitsa’nın 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırplara teslim edildi.

Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar toplu mezarlara gömüldü.

Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı’nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam