Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Poli̇s’ten Asya bebek eylemi̇yle ilgi̇li̇ açıklama:Poli̇si̇n şiddet uyguladığı haberleri̇ abartılı ve maksatlı

Polis Basın Subaylığı, dün Sağlık Bakanlığı önünde “Asya Bebek” için düzenlenen eylem sırasında, “polisin eylemcilere orantısız güç ve şiddet uyguladığı yönündeki haberlerin asılsız ve Polis Teşkilatını yıpratmaya yönelik, abartılı ve maksatlı kaleme alın

Published

on

Poli̇s’ten Asya bebek eylemi̇yle ilgi̇li̇ açıklama:Poli̇si̇n şiddet uyguladığı haberleri̇ abartılı ve maksatlı

Polis Basın Subaylığı, dün Sağlık Bakanlığı önünde “Asya Bebek” için düzenlenen eylem sırasında, “polisin eylemcilere orantısız güç ve şiddet uyguladığı yönündeki haberlerin asılsız ve Polis Teşkilatını yıpratmaya yönelik, abartılı ve maksatlı kaleme alındığı” açıklamasında bulundu.

Polis Basın Subaylığı’nın açıklaması şöyle:

“Bugün bazı basın yayın organlarında, SMA TİP-1 hastası Asya Polatlı’nın (Asya Bebek) tedavi masraflarının Devlet tarafından karşılanabilmesi için sürdürülen kampanya çerçevesinde, dün (10.09.2021 tarihinde) Sağlık Bakanlığı önünde toplanan bir grup eylemciye, eylem sırasında cereyan eden olaylar sırasında, polisin orantısız güç kullanarak şiddet uyguladığı yönündeki asılsız haberlerin Polis Teşkilatını yıpratmaya yönelik olduğu ve abartılarak maksatlı bir şekilde kaleme alındığı görülmektedir.

Olayla ilgili yaşanan gerçekler aşağıya çıkarılmıştır:

Citröen ışıklarında toplanarak Sağlık Bakanlığı önüne yaya olarak gelen  eylemciler, eylemlerini farklı boyuta taşıyarak Bakanlığa ait araç park yerinin giriş-çıkışını yasal olmayan ve özgürlüğü kısıtlayıcı şekilde kapatmış, iş ve evrak takibi için Bakanlığa gelen vatandaşların hukuksuz şekilde ulaşım hakkını ihlal ederek ve Bakanlığa ait Resmi Hizmet Araçlarının giriş çıkışlarına kasten engel olmuşlardır.  

Polisin eylemcilere karşı, sürekli olarak iyi niyet gösterip, eylemlerinin anayasal bir hak olduğunu, ancak eylemlerinin amacından saptırdıklarını, kamu hizmeti almak için Bakanlığa gelen diğer şahısların kişisel haklarına engel olmadan eylemlerine devam etmeleri gerektiği, ayrıca kamu yolunu kapatarak gerek vatandaşın gerekse insan hayatına müdahalede her saniyenin bile önemli olduğu ambulans gibi araçların geçişine engel olarak yaşam hakkına ve başka insanların demokratik ve anayasal haklarına müdahalede bulundukları yönündeki uyarılar eylemciler tarafından suistimal edilmiştir.

Polis, Sağlık Bakanlığına ait park yerinden aracı ile çıkmak isteyen bir vatandaşa engel olmaya çalışan eylemci arasında başlayan tartışmada, müdahalede bulunarak ulaşım özgürlüğünü sağlamaya çalışırken araca yumruk vurmak suretiyle hasara uğratan ve gelişi güzel bağırıp çağırmak suretiyle de uygunsuz tavır ve harekette bulunan bir erkek şahsı tutuklamış ve polis merkezine sevk etmiştir. Söz konusu şahıs, ifadesinin temin edilmesi ve işlemiş olduğu suçlarla kendisine dava tebliğ edilmesinin ardından serbest bırakılmıştır.           

Bazı basın organlarında iddia edildiği gibi eylemcinin polis tarafından darp edilerek hastanelik edildiği, karnına tekme atıldığı, bir başkasının yere düşürülmek suretiyle başından yaralandığı yönündeki iddialar asılsızdır. Gerçek değildir. 

Bu iki şahıstan biri; park yerinden çıkmak isteyen vatandaşın aracına engel olarak araca yumruk vurup hasara uğratan şahsın yakını olarak, nişanlısının tutuklanması üzerine fenalık geçirmiş, diğeri ise polisin başka bir şahsı gösteri ve yürüyüş hakkının dışında davranış göstermekten tutuklamak üzere makul güç kullandığı sırada, topluluk arasında dengesini kaybetmiş ve yere düşmüştür.

İddia edildiği gibi söz konusu iki vatandaşımıza yönelik polisin herhangi bir müdahalesi olmadığı gibi, polis tarafından darp edilerek yerlerde sürüklendiği haberi de gerçeği yansıtmamaktadır.

Aksine, olay yerine gelmesi sağlanan ambulans ile bu şahıslar sağlık kontrolünden geçirilmek üzere hastaneye sevk edilmişlerdir. Yaşanan olaylar, bazı basın yayın organları ve provakatörler tarafından maksatlı olarak başka boyutlara taşınarak amacından saptırıldığı aşikardır. 

Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından kendilerine görüşme zemini yaratılıp randevu verilmesine rağmen taşkınlıklarına devam eden eylemciler, ellerinde bulunan pankartları Sağlık Bakanlığı önündeki anayol içerisine bırakmak suretiyle de kamu yolunun kasıtlı olarak araç trafiğine kapatarak ulaşım özgürlüğünü engellemişlerdir.

Polis Teşkilatı, anayasa ve diğer yasalardan almış olduğu yetkiler çerçevesinde halkın huzur ve güvenliğinin temini için insan haklarına saygılı şekilde görevlerini yerine getirmektedir.

Hak arayışları için anayasal haklar çerçevesinde gerçekleştiren eylemlerde göstericileri, amaçlarından sapmadan ve diğer vatandaşlarımızın kişisel hak ve özgürlük alanları ihlal edilmeksizin, kişileri mağdur etmeden gerçekleştirmeye ve sağduyulu davranmaya davet ederiz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, “Rum yönetimi sınır kapılarındaki caydırıcı uygulamalar, güneydeki turizm aktörlerine ek destek ve teşvikler vererek, kısıtlı ve taraflı yanlış bilgilendirmelerle turistlerin kuzeye geçişini engellemekte ve zorlaştırmaktadır.” dedi.

Üstel, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliğince (AKTOB) bu yıl Antalya’da 15’incisi düzenlenen “Uluslararası Resort Turizm Kongresi”nin açılışında yaptığı konuşmada, turizmin barışın, refahın ve ortak geleceğin dili olduğunu söyledi.

Turizmin bir ekonomik faaliyet olmasının yanı sıra toplumların birbirini anlamasını, kültürlerin kaynaşmasını ve barışın yerleşmesinin sağladığını dile getiren Üstel, Kıbrıs Türk halkı için turizmin kalkınmanın ana damarlarından biri, refahı büyüten en stratejik sektör anlamına geldiğini kaydetti.

Siyasi istikrarın turizmin en büyük güvencesi olduğuna dikkati çeken Üstel, KKTC’de son yıllarda yakalanan siyasi istikrarın turizme yapılan yatırımların en büyük itici gücü olduğunu vurguladı.

“Siyasi istikrar yoksa turizm de sürdürülebilir başarı da yoktur.” ifadesini kullanan Üstel, KKTC’de atılan tüm adımların turizmcinin önünü açan, yatırımı cesaretlendiren, erişilebilirliği artıran, tanıtım kapasitesini büyüten bir anlayış ile şekillendiğinin altını çizdi.

KKTC turizminin, Rum yönetiminin yıllardır sürdürdüğü sistematik engellemelere, çıkardıkları zorluklara rağmen büyüyen, gelişen ve güçlenen bir sektör olduğunu anlatan Üstel, “Rum yönetiminin engellemeleri modern dünyanın turizm anlayışıyla, AB’nin kendi ilan ettiği değerlerle, uluslararası seyahat özgürlüğü ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Direk uçuşların engellenmesi çağdışıdır. KKTC’ye doğrudan uçuşların hala siyasi nedenlerle engellenmesi turizmimizin hızını ve çeşitliliğini olumsuz etkilemektedir. Havacılık alanındaki kısıtlamalar turistin ulaşım süresinin gereksiz yere uzatılması ve maliyetleri arttırması tamamen siyasi bir tercihtir. Bunun insani ve ticari bir gerçeği yoktur.” diye konuştu.

– “Turistin adanın iki tarafına da özgürce gezmesi gerekmektedir”

Güneye gelen turistlerin Kuzey Kıbrıs’a geçişinin engellenmesinin turizm etiğine aykırı olduğunu belirten Üstel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Güney Kıbrıs’a gelen birçok yabancı turist Kıbrıs’ın tümünü görmek istemektedir. Fakat Rum yönetimi sınır kapılarındaki caydırıcı uygulamalar, güneydeki turizm aktörlerine ek destek ve teşvikler vererek, kısıtlı ve taraflı yanlış bilgilendirmeler ile turistlerin kuzeye geçişini engellemekte ve zorlaştırmaktadır. Bu yalnızca Kuzey Kıbrıs Türk turizmine değil adadaki insanla etkileşime, karşılıklı işbirliğine ve kültürel barışa da zarar veriyor. Turist korkutulacak değil misafir edilecek kişidir. Turistin adanın iki tarafına da özgürce gezmesi gerekmektedir. Ulaşım ambargoları turizmin ruhuna aykırıdır. KKTC, hava ulaşımından ticari taşımacılığa spor ve kültür organizasyonlarında turizmin tanıtımına kadar 40 yıldır siyasi ambargolarla engellenmektedir. Bilinmesini isterim ki hiçbir ambargo Kıbrıs Türk halkının iradesinden, üretiminden ve turizm vizyonundan daha güçlü değildir. Bu baskılar bizi durduramaz. Tam tersine daha üretken daha yenilikçi ve daha dayanıklı bir turizm modeli geliştirmeye katkı sağlamaktadır.”

KKTC’yi ayakta tutanın stratejik yatırımlar olduğunu dile getiren Üstel, siyasi engellemelere rağmen KKTC turizminin Akdeniz’in yükselen destinasyonlarından biri haline geldiğini kaydetti.

Üstel, bu durumu mümkün kılanın, Türkiye’nin desteğiyle yapılan stratejik yatırımlar ve turizm konusunda attıkları adımlar olduğunu ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Rum Yönetimi Başkan Nikos Hristodulidis, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile bugün ara bölgede gerçekleştirilen görüşme sonrasında yaptığı açıklamada “asıl konuyu, müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlaması konusunu hedefleyen bir sürece giriyoruz” ifadesini kullandı.

“Kathimerini” gazetesinin haber sitesine göre Hristodulidis, “bugünkü görüşmede müzakere olmadığını, Erhürman’ın bazı konuları gündeme getirdiğini, kendisinin de bazı başka konuları gündeme getirdiğini” belirterek, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin ile ortak görüşme yapılmasında uzlaşılmasının “olumlu bir olay olduğunu” vurguladı.

Rum Radyo Televizyon Kurumu RİK’in haberinde ise Hristodulidis’in, Holguin’in 5 ve 6 Aralık tarihlerinde liderlerle görüşeceğini söylediğini aktardı.

Habere göre Hristodulidis ayrıca, bugünkü görüşmede müzakerecilerin, hem Holguin’le ortak görüşmenin hem de yeni gayrı resmi konferansın hazırlıkları için görüşmelere başlamaları kararının alındığını da vurguladı.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıslı Türk lider Tufan Erhürman, Kıbrıslı Rum lider Nikos Hristodulidis ile ilk görüşmesinde masaya 10 maddelik öneri paketi koyduğunu kaydetti.

Erhürman ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Mehmet Dana’nın müzakereci olacağını da ifade etti.

Erhürman, görüşmede iki tarafın temsilcilerinin gerekli durumlarda düzenli aralıklarla bir araya gelmesi konusunda mutabık kaldığını söyledi. “Temsilcilerimize tam yetki verdik, ihtiyaç duyuldukça bir araya gelecekler. Biz de gerekirse yeniden görüşebiliriz” ifadesini kullandı.

Görüşmenin bir saat 15 dakikası heyetler arası, 15 dakikası ise liderlerin baş başa temasları şeklinde yapıldı.

Erhürman, öngörülen “5+1” formatındaki yeni konferans öncesinde bazı konularda uzlaşma sağlanmasının hem BM Genel Sekreteri María Angela Holguín Cuéllar’ın ziyaretini hem de süreci olumlu etkileyeceğini vurguladı. Öne çıkan başlıklar arasında “yeni geçiş noktalarının açılması” ve ara bölgedeki güneş paneli önerisi yer aldı.

Erhürman, 5’inci Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Hristodulidis’in bugüne kadar ele aldığı başlıkların odakta olmaya devam edeceğini ve 5+1 toplantısı öncesi bazı uzlaşmaların sağlanmasının sürece olumlu katkı yapacağını ifade etti.

Erhürman çözüm atmosferinin yaratılmasına yönelik 10 maddelik öneri paketi sunduğunu kaydetti.

Erhürman bu başlıkları da basın toplantısında açıkladı: 

  • Karma evlilikler ve vatandaşlık hakkı
  • Eşlerin güneyde ehliyet ve araç kullanabilmesi
  • Kuzeyde doğanların güneye geçememesi sorunu
  • Metehan’da üç kabinli geçiş düzenlemesi
  • Bostancı ve Derinya’da geçişlerin kolaylaştırılması
  • Gençlik Teknik Komitesi kapsamında U14 dostluk maçları önerisi
  • Kayıp Şahıslar Komitesi ve bayrak yakma eylemlerinin çözüm atmosferine etkisi
  • İki liderin karşılıklı ziyaret önerisi
  • Mülkiyetle ilgili tutuklamaların ve yargı süreçlerinin olumsuz etkileri
  • Yeşil Hat tüzüğü kapsamındaki ticarette yaşanan sıkıntılar
  • Hellim konusunda sözleşme imzalanmasının gerekliliği
  • Crans-Montana sonrası kaldırılan AB Ad-hoc Komitesi’nin yeniden kurulması
  • Güvenlik kuvvetleri arasında iletişim kanalının oluşturulması

Devamını Oku

Trending

Reklam