Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Polis Genel Müdürlüğü bütçesi komitede onaylandı

Published

on

Polis Genel Müdürlüğü bütçesi 6 milyar 298 milyon 900 bin TL olarak Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde oy birliğiyle onaylandı.

UBP Gazimağusa Milletvekili Resmiye Eroğlu Canaltay başkanlığındaki komite toplantısına katılan Polis Genel Müdürü Kasım Kuni, bütçe görüşmesinde yaptığı konuşmada, 3 bin kadroya karşın 2 bin 313 personelle hizmet verdiklerini, 687 münhalin bulunduğunu söyledi. 2 bin 73 polisin hizmet verdiğini belirten Kuni, 240 da itfaiye personeli olduğunu kaydetti. Kuni, 327 sivil hizmet görevlisi, 287 de sivil muhaceret memuru olduğunu kaydetti.

CTP Lefkoşa Milletvekili Sami Özuslu da, sahte diploma soruşturması ile ilgili son durum ve dokunulmazlığı kaldırılması için biriyle ilgili girişim olup olmadığını sordu. İlaç soruşturması, polislerin erken emeklilik ile ilgili talepleri, ek mesailer, trafik konularına değinen Özuslu, trafikte ölümlü kazaların arttığına işaret etti, cezalar yanında altyapıya yatırımın, eğitimin önemine değindi.

CTP Lefkoşa Milletvekili Sıla Usar İncirli de, polisin üstlendiği görevin zorluğuna işaret etti, teşkilat ile ilgili gelişmelerde ve başarılı çalışmalarla gurur duyduklarını söyledi, bütçesine bakanlıklar gibi bakmadığını söyledi. İncirli, artan suç çeşitliliği ve polisin desteklenmesi gerektiğine işaret etti.

Özellikle ilaç konusunda başlatılan soruşturmanın ne aşamada olduğunu soran İncirli, ‘üniversite adası’ KKTC’de ortaya çıkan diploma konusundaki soruşturmalar hakkında da bilgi istedi.

İncirli, bu konuda halka daha açık davranılması durumunda, ayrımcılık yapılmadığının gösterilmesinin, adalet duygusunun da yıpranmamasını sağlayacağını kaydetti. İncirli, çocuk yoğun bakımında yaşananlar ile ilgili de bilgi istedi.

Bağımsız milletvekili Ayşegül Baybars da, polisin ve bütçesinin önemine işaret ederek, polis bütçesinin yetersizliğine dikkat çekti. Baybars, narenciye sektöründeki çalışanlarla ilgili ne gibi adımlar atıldığını sordu, bütçedeki sıkıntılarla polisin nasıl hizmet verdiğini merak ettiğini söyledi.

Baybars, polisin geleceğe yönelik projelerini bütçede göremediğini, eğitim, teknik altyapıya önem vermesi gerektiğini, insanların özel hayatına önem vermesi, saygı göstermesi gerektiğini anlattı.

Özel güvenlik konusundaki son gelişmeler, tutukluların sınır dışı edilmesi, teminatlar, sivil hizmet görevlileri ile ilgili sorular soran Baybars, polisliğin çok zor bir görev olduğunu ancak adaletli davranılması gerektiğine değindi.

CTP Lefkoşa Milletvekili Fazilet Özdenefe de, polis ve savcılığın adil bir soruşturma süreci yürütmediği, bu çerçevede kişilerin ceza davaları ile ilgili teminata bağlandığı görüşünü dile getirdi. Özdenefe, bu sorunun azalmak yerine arttığını belirterek, bu konuda bilgi talep etti. Özdenefe, “jet raporu”, ilaç, eczacılara yönelik davaları sordu.

-Kuni: “İlaç soruşturmasında 18 bin ifade alındı, 20 bin daha alınacak”

Ara ara milletvekillerinin sorularını yanıtlayan PGM Kuni de, ilaç soruştırması kapsamında bugüne kadar 18 bin ifade alındığını, soruşturmanın geniş bir şekilde sürdüğünü, dosyaların Mali Şubeye aktarıldığını belirterek, sürecin devam ettiğini, 20 bin ifade daha alınacağını, 6-7 ay daha bu sürecin süreceğini söyledi.

Özdenefe, doktorların eczacıların kelepçe ile mahkemeye çıkarılmasını eleştirdi, bunun kendisine göre yanlışlığına değindi.

CTP Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali de, polis bütçesi ve teşkilat şemasına yönelik değerlendirme ve eleştirilerde bulundu. Şahali, polisin kamuoyunu yakından ilgilendiren konularda daha şeffaf olması gerektiğini, ayrıca otoritenin artırılması gerektiğini kaydetti. Şahali, polislerin saldırıya uğramasının otorite eksikliği olduğunu, kamuoyunu ilgilendiren konularda daha adil olunması, hızlı ilerlenmesi, trafikte gerekli önlemlerin alınması gerektiğini, polis hem önleyici hem cezalandırıcı olması gerektiğini söyledi.

CTP Güzelyurt Milletvekili Armağan Candan da, sahte diploma konusunda Güzelyurt’taki davada bir kişiye neden ayrımcılık yapıldığı ve Gazimağusa Limanında bulunduğu iddia edilen para ile ilgili bilgi istedi.

CTP Girne Milletvekili Ongun Talat da, polis teşkilatının süratle çağdaşlaşması gerektiğini, eskide kalan uygulamaları yenilemesi ve kelepçe, avukat zanlı görüşmeleri gibi konularda gerekli adımların atılmasını istedi. Talat, toplumdaki adalet duygusunun zedelenmemesi gerektiğini ifade etti.

Talat’ın açığa alınan polislerle ilgili sorusu üzerine Kuni, hepsi ceza davası ile ilgili 25 personelin açığa alındığını ifade etti.

CTP Lefke Milletvekili Salahi Şahiner de, bütçe üzerine sorular sorarak, değerlendirmelerde bulundu. Şahiner, bütçenin polisin sıkıntılı bir dönem olacağını gösterdiğini kaydetti.

Kapılarla ilgili soru üzerine Kuni, kapılarda geçişlerin hızlandırılması için Rum tarafındaki kapıların da KKTC tarafındaki gibi genişletilmesi ile çözülebileceğini söyledi.

Canaltay da, kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarına dikkat çekti.

-Kuni: “Diploma konusunda toplam 19 kişi teminata bağlandı, 1 kişi de vekil olduğu için rapor Savcılığa gönderildi…”

Polis Genel Müdürü Kuni, ilk olarak diploma konusuna değindi. Kuni, toplam 19 kişinin teminata bağlandığını, 1 kişinin de vekil olduğu için raporun Savcılığa gönderildiğini, ancak Savcılıktan düzenleme için polise geri geldiğini, 3-5 güne kadar dosyanın tamamlanıp geri gönderileceğini kaydetti.

İlaç soruşturması ile ilgili de çalışmaların sürdüğünü ifade eden Kuni, davaların Savcılığa birlikte gönderileceğini, o yüzden 18 bin ifade alındığını ve 20 bin ifadenin daha alınacağını söyledi.

Kuni, polislerin erken emekliliği ile ilgili çalışmaları olduğunu, ek mesai için yüzde 50 talepleri olduğunu ifade etti. 85 düzensiz göçmenin yurtta kaldığı bilgisini verdi.

Trafikte çekirdekten yetiştirilmesi gerektiğini, yetersiz altyapıya yatırım yapılması gerektiğini ifade eden Kuni, yaka kamerasının Girne ve Lefkoşa’da denenmeye başladığını kaydetti.

Kelepçe kullanılması ile ilgili kuralları anlatan Kuni, yeni doğan servisindeki olayla ilgili de hiçbir şey söylemediklerini, Sağlık Bakanına “basın açıklaması yapmayın” diye bir şey söylemediklerini belirtti.

Narenciye sektöründeki çalışanlarla ilgili sorunlara yönelik polisin suç unsuru tespit etmediğini ifade eden Kuni, özel güvenlik ile ilgili de soruları yanıtladı. Hücrelerin iyileştirildiğini de ifade eden Kuni, narenciye sektöründeki işçilerin şikayetçi olduğunun hatırlatılması üzerine, paraların ülkelerinde alındığını burada alınmadığını söyledi. Kuni, insan ticareti, tehdit, darp gibi iddiaların araştırıldığını kaydetti, darp gibi olayların daha önce olduğunu, para alınması konusunun savcılığa sorulduğunu anlattı. FETÖ soruşturmaları, davalar gibi konuların hatırlatıldığı Kuni, davası sonuçlanan kişilerin bütün özlük haklarının verildiğini, görevlerinin başında olduğunu söyledi.

Kuni, bütçede emeği geçenlere teşekkür etti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

MED Forumu’nda Akdeniz’de güvenlik konusu ve Türkiye’nin tezleri ele alındı.. Koramiral Payal: Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bütün adayı temsil etmiyor

Published

on

By

İtalya merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Siyasi Çalışmalar Enstitüsünün (ISPI), İtalya Dışişleri Bakanlığının katkılarıyla bu yıl Roma’da 10’uncusunu düzenlediği “MED Akdeniz Diyalog Forumu”nda ilk gün panelleri tamamlandı.
Waldorf Astoria Oteli’ndeki forumda, “Akdeniz’de Deniz Gücü: Küresel Etkiyi Şekillendirmek” başlıklı bir panel yapıldı.

Türk Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Koramiral Yalçın Payal, panelde yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk Halkının Akdeniz’deki haklarının görmezden gelinemeyeceğine vurgu yaptı.

Payal, “Bölgede atılacak bütün adımlar, kıyıdaş devletlerle istişare edilerek atılmalı. Türkiye için önemli olan iki şey var: Bir; deniz yetki alanlarının adil biçimde belirlenmesi, ikincisi de Kıbrıslı Türklerin haklarının verilmesi. Çünkü Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, bütün adayı ve Kıbrıslı Türkleri temsil etmiyor.” diye konuştu.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’e en uzun kıyıya sahip ülkesi olduğunu vurgulayan Payal, “Buna rağmen bazı devletler, Türkiye’nin hak ettiğinden daha az bir deniz yetki alanı almasını amaçlıyor. Türkiye’yi bölgede meşru deniz yetki alanları belirlenmesinin dışında tutacak herhangi bir girişimin kabul edilemez olduğu dikkate alınmalıdır.” dedi.

Kıbrıs’ta 50 yıldır barış olduğunu ve Kıbrıs Türk halkının kendini güvende ve eşit derecede egemen olacağı iki devletli modelden yana olduklarını belirten Koramiral Payal, “Müttefiklerimizin ve ortaklarımızın, adadaki mevcut barışçıl durumu riske atan girişimlerin bir parçası veya tarafı olmamalarını kritik bir mesele olarak görüyoruz.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar: Topumsal huzuru da tehdit eden kadına yönelik şiddetin hiçbir bahanesi olamaz

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kadına yönelik şiddetin asla kabul edilemeyeceğini söyledi.

“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” nedeniyle açıklama yapan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “kadına yönelik şiddette hiç bir toleransımız olamaz, olmamalıdır. Devletler bu yönde azami gayreti göstermelidir” ifadesini kullandı.

Kadına yönelik şiddetin toplumsal huzuru da tehdit eden, bir insanlık sorunu olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Kadına yönelik şiddet kutsal varlıklarımız olan analarımıza ve insanlığa ihanettir. Kadına yönelik şiddetin hiçbir gerekçesi, hiçbir bahanesi, hiçbir mazareti olamaz.Hiçbir canlıya özellikle de insana ve de kadınlara yönelik şiddet hicbir şekilde asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

“Kadına şiddet eylemleriyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, aile ve yakınlarına sabırlar dilerim” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, şiddet olaylarının yaşanmaması için gereken tebirlerin alınması ve caydırıcı cezaların verilmesi gerektiğinin altını da çizdi. Cumhurbaşkanı Tatar, tüm kadınların onurlu, özgür ve eşit yaşama haklarını koruma mücadelelerinde daima yanlarında olacağını da vurguladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesi komitede görüşülüyor

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi, 16 milyar 485 milyon 959 bin TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini görüşüyor.

UBP Gazimağusa Milletvekili Resmiye Eroğlu Canaltay başkanlığındaki komite toplantısına, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da katıldı.

– Şahiner

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, bu bütçenin sorunları çözebilecek bir bütçe olmadığını belirterek, okulların depreme dayanıklılık raporlarının çok geç yayınlanması nedeniyle tadilatların zamanında tamamlanmadığını söyledi.

Şahiner, okulların tadilatlarının nasıl projelendirildiğini anlamadıklarını ve neler için ihaleye çıkıldığını sordu.

Yüksek Öğrenimin bir sektör olmaması gerektiğini ancak bölgesel kalkınmaya katkısının da görmezden gelinemeyeceğini söyleyen Şahiner, yüksek öğrenimin sürdürülebilir olması için bölgesel kalkınmayla beraber değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Hazırlanan eylem planıyla ilgili hiç adım atılmamasını eleştiren Şahiner, sektörel dönüşümün sağlanması için de bu tür planlamalara ihtiyaç olduğunu belirtti.

-Özuslu

CTP Milletvekili Sami Özuslu, 3.5 milyarla tamamlanması beklenen ve “külliye” diye adlandırdığı Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi Yerleşkesinin getireceği elektrik, temizlik gibi ek masraflara işaret ederek, bakana, eğitim alanında bir dizi yatırım ihtiyacı varken bu buraya itiraz edip etmediğini sordu.

Bu binaların daha etkin kullanılabilmesi için yapılan teknik bir çalışma olup olmadığını soran Özuslu, “bu kadar yüksek harcamayı hiçbir ortak akıl kabullenemez” dedi.

Eğitim bakanlığının kirada olan birimlerinin bu binalara yerleştirilmesi çağrısı yapan Özuslu, geçen yıl yüksek öğrenimde yaşanan sıkıntılara işaret ederek, “sarsılan imajı düzeltmek için neler yapmayı planladıklarını” bilmek istediğini söyledi.

“TV ekranlarında bile ada, kara para aklama bölgesi olarak gösterildi” diyen Özuslu, “bu imajın bir an önce düzeltilmesi gerekir” şeklinde konuştu.

*Barçın

CTP Milletvekili Devrim Barçın, ilkokullardaki öğretmen eksikliğinin giderilmesi için geçmişte yasa çalışması yapıldığını ancak hala diyetisyenlik/veterinerlik eğitimi alan “torpilli” kişilerin ilkokullarda öğretmenlik yaptığını söyledi.

Pedagoji eğitimi almayan kişilerin ilkokulda eğitim vermesinin yanlışlığına işaret eden Barçın, deprem döneminde toplanan paraların yatırıma dönüştürülmemesini “beceriksizlik” olarak niteledi.

Barçın, öğretmenlerin hazırlık ödeneklerinin yarısının ödenmiş olmasının da “yasa dışı ” olduğunu söyleyerek, bakanlığı mükellefiyetlerini yerine getirmeye çağırdı.

-İncirli

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, eğitim bakanlığının 249 prefabrik sınıfla eğitim yılına başladığını hatırlatarak, dünkü doğa olaylarından sonra bu sınıfların kaç tanesinde sorun yaşandığını sordu.

Bu prefabrik sınıfların, ses, ışık, fiziki, psikolojik etkilerinin gündeme bile gelmediğini, bu 7 bin civarı öğrenci için neler planlandığını merak ettiğini söyleyen İncirli, deprem nedeniyle toplanan paraların nereye harcanacağını sordu.

– Çavuşoğlu

Eleştirileri yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, deprem nedeniyle toplanan paranın eğitim bakanlığının kontrolünde olmadığını kaydetti. Prefabrik sınıfların yanı sıra 90 tane de beton sınıf yapıldığını hatırlattı.

İncirli, pandemi sonrası öğrencilerin bir de deprem travması geçirdiğini hatırlatarak, bu bütçede eğitim kalitesinin arttırılmasına yönelik bir şey göremediğini söyledi.

Çocukları eğitenin dört duvar olmadığına işaret ederek, geçici öğretmen kavramının da fıkralık bir konuma geldiğini savunan İncirli, “öğretmenlerin kurultay sebebiyle atanamaması kimsenin unutmayacağı ve anlatacağı bir anı” dedi.

İncirli, hükümetin politikalarından en çok etkilenen bakanlık olarak bu hızla artan nüfusa öğretmen yetiştirilemeyeceğini ancak eksik öğretmenler konusunda ne yapılması planlandığını sordu.

-Solyalı

CTP milletvekili Ürün Solyalı ise, gelecek yıl anaokula başlayan kaç öğrenci olduğunu sordu. Çavuşoğlu da 4 bin civarında olduğunu söyledi.

Özel okul fiyatlarında yüzde yüzden fazla artış olduğunu ve bakanlığın konuyla ilgili nasıl bir adım atmayı düşündüğünü soran Solyalı, tam gün eğitime geçilme planı dahilinde okullara nasıl bir mali destek sağlayacaklarını sordu.

-Talat

CTP Milletekili Ongun Talat, “Büyük Destan eğitim kurumlarının halen faaliyette olduğunu, TC eğitim müşavirliği tarafından görevlendirilen öğretmenlerle ilgili önceden de uyarıda bulunduğunu, bu kişilerin ‘biz bakanlığa bağıl değiliz’ dediklerini, Çavuşoğlu’nun da böyle bir şey yok dediğini” söyledi.

Öğretmenler Günü’nde yapılan ziyaretlerde yabancı öğrenci sayısının gittikçe arttığını ve bu çocukların çoğunluğunun da oryantasyona tabi tutulmadığını gözlemlediklerini aktardı.

Talat, geçici öğretmen alımının devam edip etmeyeceğini sordu.

Çavuşoğlu, geçici öğretmen alımının asıl kadrodaki hasta vs, ya da münhal yetersizliği nedeniyle olduğunu. İlkokulda 2 senede tamamlamayı planladıklarını ,bunun kendilerinin yaratabildikleri bir münhal olmadığını belirtti.

-Şahali

CTP milletvekili Erkut Şahali, bakanlığın bütçesinin geçen yıla göre 500 milyon civarında az olduğunu, okulların bile kurultaya endeksli açıldığını ileri sürdü.

Konteyner/Prefabrik sınıfların deprem için geçici tedbir olarak görüldüğünü ancak yapısal bir karar olarak kullanıldığını belirten Şahali, nüfus konusunda sürekli farklı bilgiler edinerek eğitim planlamanın mümkün olamayacağını dile getirdi.

Tam gün eğitimle ilgili tek eksiğin beslenme olmadığına işaret eden Şahali, “özel eğitim vakfına 20 milyonluk projeyle desteklenmesinin “de izah edilmesi gereken bir durum olduğunu belirtti.

Şahali, yüksek öğrenimde bu yıl yaşanan sorunlara değinerek, kontrolsüz büyümenin denetimsizliği beraberinde getirdiğini söyledi. Şahali, LAÜ, DAÜ itibarının yükseltilmesi için herkesin çaba harcamasını istedi.

-Çavuşoğlu

Çavuşoğlu, okullarda kullanılan prefabrik yapılarla ilgili mali bilgiler vererek, bunların geçici olduğunu tüm prefabriklerin tamamından 3 yıl sonra kurtulacaklarını vurguladı.

Tadilatlarla ilgili bilgi veren Çavuşoğlu, sınıflarda 30’un altına inme ve 600 öğrenciyi geçmeme hedefi koyduklarını belirtti.

Çavuşoğlu, toplamda 26 okul yaptıklarını, 22 okulun ağır güçlendirilmesinin yapıldığını, 6 tanesinin de güçlendirmesinin devam ettiğini söyledi.

3 yıl sonra eğitim bakanı olacak kişinin sadece müfredata kafa yoracak konuma geleceğine işaret eden Çavuşoğlu, amaçlarının ülke genelindeki tüm okulların depreme dayanıklı hale gelmesi olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanlığı ve Meclis yerleşkesinin hibe olduğunu, nereye harcanacağını kendilerinin karar veremeyeceğini kaydeden Çavuşoğlu, üniversitelere yaptıkları baskı sayesinde 88 bin aktif 14 bin pasif öğrenci olduğunu bildiklerini ve sürekli takip ettiklerini anlattı.

Geçmişte arşiv olmadığını ama şu an yapılan düzenlemeyle diplomaların denetlenerek onaylanır hale geldiğini söyledi.

Çavuşoğlu, ilkokullardaki öğretmenlerin pedagojisiz alınmadığını, akademinin kapasitesinin 70-80 civarı olduğunu, bunun da ihtiyacı karşılayamadığı için geçici öğretmen alındığını kaydetti.

LAÜ, DAÜ mezunlarını da ilkokullara almadıklarını ancak branş öğretmenlerinin münhallere başvurmasıyla bu sorunun ortadan kalkacağını belirten Çavuşoğlu, hazırlık ödeneğinin de maliyenin şartları uygun olmadığı için tamamının verilemediğini söyledi.

Az sayıda prefabriklerin bazılarında damlamalar olduğunu, en kısa sürede çözüleceğini belirten Çavuşoğlu, itirazların değerlendirilmesi nedeniyle atamaların yapılamadığını, kurultayla alakası olmadığını ifade etti.

Çavuşoğlu, özel okul fiyatlarına şu anki yasalarla müdahale etmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak, TC’den burada olmayan branşlarda öğretmen geldiğini, onların da bakanlığa bağlı olduğunu hatırlattı.

Yabancı öğrencilerin sorunlarını akademiyle başlattıkları işbirliğiyle çözdüklerini dile getiren Çavuşoğlu, yabancı öğrencilerin 1500’ünün sertifika alarak okullara başladığını kaydetti.

YÖDAK’ın yıllarca istihdam yeri olarak görüldüğünü ancak bundan sonra YÖDAK’ın asli görevlerini yerine getirmeye hazır olduğunu belirtti.

-AÖA

Komite toplantısında konuşan Atatürk Öğretmen Akademisi Başkanı Güner Konedralı da, 32 yıldır bu okulda olduğunu ve her türlü soruya açık olduğunu belirterek, 19 ay önce göreve geldiklerini ve YÖK ve YÖDAK’ta agredite olacak programlar hazırladıklarını belirtti.

İlk kez yüksek lisans programı açma hazırlığında olduklarınıi önümüzdeki dönemde bu programların da faaliyete gireceğini söyledi.

Bu yıl 342 öğrenciyle tarihin en yüksek kapasitesiyle 34 öğretim elemanıyla eğitim verdiklerini belirten Konedralı, bu yıl aynı zamanda yabancı öğrencilere de Türkçe sertifika programı verdiklerini kaydetti.

Konedralı, 46 öğretmene de yabancılara Türkçe öğretebilecek eğitim verdiklerini aktardı.

Konedralı, öğretmen alımlarını minimal tuttuklarını ancak teşkilat şemalarının öğretmen ihtiyacını gidermeye uygun olmadığını dile getirerek “Part-time öğretmen sometime öğretmendir” diyerek maddi destek beklediklerini söyledi.

AÖA Başkan Yardımcısı Çişe Çavuşoğlu da, 2 yıldır AÖA’da İngilizce branş öğretmeni yetiştirdiklerini ve bu kişilere uluslararası sertifika alacak düzeyde branş eğitimi vereceklerini anlattı.

AÖA bütçesi oyçokluğuyla komitede kabul edildi.

-LAÜ

LAÜ Rektörü Mehmet Ali Yükselen ise, bu yıl 3 bin 200 yeni,toplam 11 bin 694 öğrenciyle eğitime başladıklarını ,250 tam zamanlı akademisyenleri olduğunu 2 milyar 66 milyon 77 bin TL’lik bütçe önerildiğini belirtti.

LAÜ yetkilileri komite üyelerinin personel maaşlarıyla ilgili sorularını da yanıtladı.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, bakanlık bütçesini madde madde okuyarak geçen yıla göre fazla arttığını düşündüğü kalemler hakkında soru sordu.

LAÜ bütçesi de oyçokluğuyla komitede kabul edildi.

Komite toplantısına saat 24.00 sıralarında 10 dakika ara verildi. Ara sonrası toplantı DAÜ bütçesiyle devam edecek ve ardından Bakanlık bütçesi oylanacak.

Devamını Oku

Trending

Reklam