Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Polis Örgütü’nün kuruluşunun 61’inci yılı ve Polis Günü nedeniyle resepsiyon düzenlendi

Published

on

Polis Örgütü’nün kuruluşunun 61’inci yıl dönümü ve 30 Haziran Polis Günü nedeniyle, dün akşam, Polis Genel Müdürlüğü’nde resepsiyon düzenlendi.

Etkinliğe; Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü, Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, bazı bakanlar, milletvekili ve bazı siyasi parti başkanları ile diğer askeri, polis ve sivil yetkililer katıldı.

Gecede, Polis Örgütü için hazırlanan tanıtım filminin gösterimi yapıldı.

Sanatçı Örge Volkan’ın da sahne aldığı gecede, Güvenlik Kuvvetleri Bando Komutanlığı Hafif Müzik Orkestrası ve Polis Genel Müdürlüğü Orkestrası (Polkestra) da müzik dinletisi sundu.

Gecede, ayrıca yaş haddinden dolayı bugün emekliye ayrılacak olan Polis Genel Müdürü Kasım Kuni’ye hizmetlerinden dolayı Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü tarafından “Hizmet Anısı Şildi” takdim edildi.

– Tatar: “KKTC güçlenirken, polis teşkilatı da güçlenmekte”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yaptığı konuşmada, çok anlamlı bir gecede Polis Günü’nü birlikte kutladıklarını ifade etti.

Tatar, Polis Genel Müdürü Kuni’nin son görev günü olduğunu belirterek, bundan sonraki yaşamında sağlık ve mutluluk diledi, hizmetlerinden dolayı teşekkür etti.

Terfi alan polis mensupları için düzenlenen törende yer alarak belgelerini birlikte takdim ettiğini anımsatan Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin polis teşkilatı, en güvenilir kurumlarımızdan biridir.” dedi.

Tatar, Polis Teşkilatı’nın İngiliz sömürge yönetiminden beri bu topraklarda halkın esenliği, barışı ve huzuru için fedakarca mücadele ettiği kaydetti.

Emekliye ayrılan ve bugün burada olmayan tüm eski polisleri yad eden Tatar, “Anavatan Türkiye’nin desteğiyle daha güçlü bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için var gücümüzle çalışmaktayız.” diye konuştu.

Polis Teşkilatı’nın her gün güçlenmekte olduğunu belirten Tatar, teşkilatın halkın refah ve mutluluk içinde yaşayabilmesi için her alanda mücadele verdiğini kaydetti.

Polis Teşkilatı’nın bu anlamlı görevi yürütürken büyük fedakarlıklar verdiğini ifade eden Tatar, böylesine bir Polis Teşkilatı’na sahip olmaktan gurur duyduklarını dile getirdi, genç polislere seslendi.

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti güçlenirken, Polis Teşkilatı da güçlenmekte.” diyen Tatar, Polis Teşkilatı’nı geleceğe taşımak için yapılan çalışmalardan dolayı tebrik ederek, başarılar diledi.

– Kuni: “Kıbrıs Türk polisi, milli mücadele yıllarında Rum saldırılarına karşı mücahitlerle birlikte çarpıştı”

Polis Genel Müdürü Kasım Kuni de, Kıbrıs’ta polis tarihinin Osmanlı İdaresi ile başladığını, İngiliz sömürge yönetimi, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti dönemi ile milli mücadele yıllarını takip ederek, günümüze kadar uzandığını kaydetti.

“1963 Aralık ayında, Kıbrıslı Rumların adayı Yunanistan’a ilhak etmek amacıyla başlattıkları tedhiş eylemleri neticesinde, Kıbrıslı Türkler, Rumlarla ilişkilerini kesmek zorunda kalmış ve kendi bölgelerine çekilmeye başlamışlardır.” diyen Kuni, bu dönemde Rumlardan elinde çok az sayıda motorlu araç ve malzeme kalan Türk polisinin, kendi oluşumunu hızla tamamlayarak, tek çatı altında toplanmayı başardığını ve bugünkü Polis Örgütü’nün temellerinin atıldığını kaydetti.

Kuni, “İşte bu oluşumun tamamlanma günü olarak kabul edilen 30 Haziran 1964, Kıbrıs Türk Polis Teşkilatı’nın kuruluşu olarak kabul görmüş ve bu günün Polis Günü olarak kutlanmasına karar verilmiştir.” diye konuştu.

Kıbrıs Türk polisinin, milli mücadele yıllarında polislik görevlerinin yanı sıra, Rum saldırılarına karşı mücahitlerle birlikte çarpıştığını kaydeden Kuni, Kıbrıs Türkü’nün var olma mücadelesinde üzerine düşen görevi başarıyla yerine getirdiğini ve adını tarihe yazdırdığını kaydetti.

– “Bu günün benim için çok ayrı bir önemi var”

“EOKA’nın tedhiş eylemlerine başladığı 1 Nisan 1955’ten, 1974 Barış Harekatı’na kadar, Türk polisi, özgürlük savaşında 48 şehit ve kayıp vermiştir. Bu vesileyle vatanı uğruna canını feda eden kahraman aziz şehitlerimizi rahmetle anmadan geçemeyeceğim.” diyen Kuni, kazalarda sancaktarlara bağlı olarak görevlerini yürüten Kıbrıs Türk polisinin, 1970’te oluşturulan Polis Genel Müdürlüğü makamıyla kurumsallaşma yolunda adım atılarak, merkezden yönetilmeye başlandığını belirtti.

Kuni, sözlerini şöyle sürdürdü:

“1984’te ise KKTC Kurucu Meclisi tarafından çıkarılan ‘Polis Örgütü Kuruluş, Görev ve Yetkileri Yasası’ ile günün koşullarına göre yeniden organize edilen Polis Genel Müdürlüğü, bu düzenlemeyle yasal statüye kavuşturulmuştur. Polis Örgütü olarak bu günlere gelmemize katkı koyan, mesleki bilgi ve tecrübelerini bizlere aktaran benden önceki yöneticilerim ve meslektaşlarıma teşekkürü borç bilirim.”

Bu günün kendisi için çok ayrı bir önemi olduğunu, 1986’da polis memuru olarak katıldığı Polis Örgütü’nden, Polis Genel Müdürü olarak görev yaptıktan sonra yaş haddi nedeniyle emekliye ayrılacağını ifade eden Kuni, “Böylesi anlamlı bir günde meslek hayatıma veda etmek, benim için ayrı bir önem arz ediyor.” diye konuştu.

Görev aldığı bütün kademelerde, her zaman Polis Teşkilatı’na, halka ve devlete hizmet için çalıştığını kaydeden Kuni, devlet büyüklerinin takdiriyle bu mesleğin en üst derecesine kadar yükseldiğini ve bu makamdan emekliye ayrılmanın onurunu yaşadığını dile getirdi.

Kuni, genel müdürlüğü süresince, özellikle halkla bütünleşme ve polis-halk dayanışmasını en üst düzeye çıkarmak için büyük gayret harcadığını ifade etti.

– “Başarı hepimizin başarısıdır”

Kurumu, çağdaş polis örgütleri seviyesine taşımak için her çabayı sarf ettiğini kaydeden Kuni, şöyle devam etti:

“Polis Örgütü olarak iletişimde en son teknolojiye geçilmesi, personel, araç-gereç sayısının artırılması, personelin özlük haklarının iyileştirilmesi, Polis Vakfı’nın kurulması, Polis Örgütü’nün bina yönünden modernize edilmesi sağlandı. Personelin yurt içinde ve yurt dışında eğitimi için kurslar düzenlendi ayrıca devlet kurumları ile öğretim kurumlarına başta trafik, güvenlik, narkotik, muhaceret ve yangın konularında olmak üzere eğitimler verildi. Eğitim ve sağlık kurumları ile örgütümüz arasında iş birliği anlaşmaları imzalandı. Ülkenin kanayan yarası uyuşturucu ve trafik kazalarıyla mücadelede çalışma arkadaşlarımla yoğun çaba harcadım. Özellikle, polise yetki veren birçok yasa maddelerini güncelleyerek yasallaşması için ilgili mercilere sunduk. Görevim süresince Polis Emeklileri Derneği ile geçmişte de var olan işbirliğimizin devamı için özen gösterdim ve ilişkilerimizin daha da gelişmesine katkı koydum.”

“Başarı hepimizin başarısıdır. Başarı varsa, hiç şüphesiz ki en tepeden en alta kadar görev yapan tüm meslektaşlarımın katkısı büyük olmuştur.” diyen Kuni, onurlu ve sorumluluğu büyük olan bu makamı devralacak olan meslektaşının, Polis Örgütü’nü bıraktığı yerden çok daha ileriye taşıyacağına şüphesi olmadığını belirtti.

Tüm meslektaşlarına başarılar dileyen Kuni, Polis Genel Müdürlüğü süresince şahsına ve Polis Örgütü’ne başta Cumhurbaşkanı Ersin Tatar olmak üzere destek verenlere teşekkürlerini sundu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

KTAMS: “Hükümet greve katılmayan üyelerimizin maaşlarından da kesinti yaptı”

Published

on

By

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), hükümetin, sendika tarafından uygulanan grev günü izinli, hasta raporlu olan veya greve katılmayan üyelerin de maaşlarından kesinti yaptığını ileri sürdü.

KTAMS Başkanı Güven Bengihan, yazılı bir açıklama yaparak, “KKTC maliyesi kuruşa muhtaç mı kaldı?” diye sordu. Bütçe açığının her geçen gün büyüdüğünü ve maaş ödemeleri için Maliye’nin her ay borçlandığını söyleyen Bengihan, bunun “yönetim beceriksizliğinin en bariz göstergesi” olduğunu savundu.

Devletin en önemli gelir kaynağı olan vergilerin toplanmasında hükümetin adil davranmadığını, zenginlerden vergi toplamak yerine sabit gelirlilerin maaşlarında keserek ve en adaletsiz vergi türü olan dolaylı vergilerle halkı fakirliğe sürüklediğini öne süren Bengihan, “Hükümetin gelecek nesillere borçtan başka hiçbir şey bırakmayacakları aşikardır.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

“Toplumlararası Kadınlar Yürüyor ve Görüşüyor” etkinliğinde “Mülkiyet” konuşuldu

Published

on

By

Eski Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, Taşınma Mal Komisyonu’nun daha etkili olması için çaba harcanması gerektiğini belirtti.

Şefik, AİHM’in de TMK’nin, başvuranların taleplerini incelerken tutarlı, özenli ve zamanında hareket etmediği saptaması yaptığına işaret ederek, “Amacımız, TMK’yı etkisiz bir yöntem olarak kabul ettirip, kişileri çaresiz bırakmak olmamalıdır” dedi.

Kıbrıs Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği ve Severis Vakfı (CVAR) iş birliğinde Lefkoşa’da dün akşam düzenlenen “Toplumlarası Kadınlar Yürüyor ve Görüşür” etkinliğinde “Mülkiyet” konusu konuşuldu.

Eski Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik’in mülkiyet konusunda sunum yapıp, katılımcıların sorularını yanıtladığı gecenin açılışında KTÜKD Başkanı Gülden Plümer Küçük ve Severis Vakfı Direktörü Rita Severis de söz aldı.

Katılımcılar, toplantı öncesinde Ledra Palace’da buluşup, etkinliğin yapıldığı Derboyu’ndaki 4K Koop’a yürüyüş düzenledi.Toplantıya, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi, BM Misyon Şefi Colin Stewart, eski Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanlarından Erato Kozaku Markullis ve dernek üyeleriyle yabancı misyonlarda çalışan kadınlar katıldı.

4K ev sahipliğinde yapılan etkinlikte yemek olarak fırın makarnası, patates köftesi, herse, çiçek dolması, hellim, çörek ve karpuz servis edildi. Alkollü alkolsüz yerli içeceklerin satıldığı etkinlikte kurulan stantta hazırlanan sıcak hellim böreği ikramı da yapıldı.

-“Kuzeyde TMK var… Güneyde benzer bir oluşum kurulmadı”

Narin Ferdi Şefik, mülkiyetin her zaman ciddi bir mesele olduğuna işaret ederek, yaşanan çalkantılar sırasında halkın mülklerini terk etmek durumunda kaldığı ülkede, Kıbrıslı Rumlar için, kapsamlı bir çözüm sağlanana kadar Taşınmaz Mal Komisyonu gibi bir imkan yaratılırken, Kıbrıslı Türklerin başvurabileceği benzer bir oluşum kurulmadığını belirtti.

Şefik, Güney Kıbrıs’ta bırakılan Türk mallarının “Türk Malları Vasiliği” tarafından yönetildiğine ancak bu düzenlemenin 1974 öncesinde mülklerinden edilen Kıbrıslı Türklere tazminat hakkı tanımadığına işaret etti.

-“TMK daha etkili olmalı”

Konuşmasında, TMK’nin oluşumu, başvuru süreçleri, yaşanan sorunlar ve AİHM kararlarına da değinen Şefik, kurulduğu 2005’ten Mayıs 2025’e kadar toplam 8 bin 160 başvuru yapılan komisyonun 2 bin 171 başvuruyu sonuçlandırdığını ve 1908 başvuruya toplam 38 milyon 50 bin 407 Sterlin ödendiğini belirtti.

Narin Ferdi Şefik, 5 bin 989 başvurunun ise hala askıda olduğuna işaret ederek, kapsamlı bir çözüm sağlanana kadar en azından Kıbrıslı Rumların başvurabilecekleri bir yol olan TMK’nın daha etkili olması gerektiğini kaydetti.

Şefik, AİHM’in KV Mediterranean Tours Ltd. v. Türkiye davası kararında da TMK’nin başvuranların taleplerini incelerken tutarlı, özenli ve zamanında hareket etmediği saptamasında bulunduğuna vurgu yaptı. Şefik, “AİHM, TMK önündeki yargılamaların hızlandırılması ve gecikmelere karşı etkili bir çözüm mekanizmasının oluşturulması amacıyla sürekli ve uzun vadeli çabaların devam etmesi gerektiğini belirtti.” şeklinde devam etti.

Şefik, “TMK’nin düzgün şekilde işlemesi için hepimiz çaba harcamalıyız. Amacımız, TMK’yı etkisiz bir yöntem olarak kabul ettirip, kişileri çaresiz bırakmak olmamalıdır.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: “Temaslarımızı ve çalışmamızı diplomatik seferberlik anlamında sürdürmeye devam ediyoruz”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, temas ve çalışmalarını, diplomatik seferberlik anlamında sürdürmeye devam edeceklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı toplantısına katılmak amacıyla bu akşam Azerbaycan’a gidiyor

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart ile yaklaşık bir saat süren görüşmesinin ardından basına açıklama yaptı.

-“Diyalog, temas ve yapıcı duruşumuzdan hiç vazgeçmedik.”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart ile görüşmesinde çeşitli konuları gündeme getirdiklerini aktardı.

16-17 Mart’ta Cenevre’de yapılan 5+1 toplantının devamında Temmuz ayında New York’ta 5+1 toplantı yapılacağını hatırlatan Tatar, tutuklamalara ilişkin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Hristodulidis ile bazı sorunlar yaşandığını belirtti.

Cenevre görüşmelerinde altı başlıkta ilerlemeler kaydedilmesi için BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in tekrar atandığını kaydeden Tatar, bugüne kadar istediği kadar ilerleme kaydedilmediğini söyledi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e bir mektup gönderdiğini belirten Tatar, “Bu dönemde yaşadığımız hayal kırıklıklarını ifade ettim. Ama biz yine de diyalog, temas ve yapıcı duruşumuzdan hiç vazgeçmedik.” dedi.

-“3D çerçevesinde bir ilerleme olursa resmi müzakerelere de geçilebilir”

Yeni siyasetin gerekliliklerinden bahseden Tatar, eğer 3D (Direk temas, direk ticaret, direk temas) çerçevesinde bir ilerleme olursa resmi müzakerelere de geçilebileceğini söyledi.

Burada 12 farklı komite ile Rum tarafıyla diyalogların sürdüğünü anlatan Tatar, “Dört buçuk yılda ne yapıldı?” şeklindeki eleştirilere “Dört buçuk yılda çok şey yapıldı. Yeni bir vizyon ortaya kondu, uluslararası anlamda iki devletliliğin gerekçelerini ve Kıbrıs Türk halkının egemenliğinin çok önemli olduğunu, bir saygınlık kazandığımızı anlattık.” yanıtını verdi.

BM raporlarında ortak zeminin olmadığının raporlara geçtiğini belirten Tatar, bunun bir diplomatik kazanım olduğunu kaydetti. Diyaloğu sürdüreceklerini yineleyen Tatar, Türk tarafına yıllardır yapılan ambargoların, haksızlıkların artarak devam ettiğini de uluslararası toplumla paylaştıklarını söyledi.

Dik duruş, onurlu ve güçlü bir gelecek için Kıbrıs Türk tarafının ayrı bir halk olarak, ayrı bir devlet olarak, ayrı bir otorite olarak temaslarını sürdürebilmesinin önemine işaret eden Tatar, “16-17 Temmuz tarihinde New York’ta genişletilmiş 5+1 görüşme için orada hazır olacağımızı teyit ettik. Tabii Türkiye ile de istişare ettik. Bayan Holguin ile Londra’dayken bir telefon görüşmem oldu.” dedi.

-“Bizim böyle toplantılara katılmamız bizler için bir statü meselesidir”

İngiltere temaslarını da anlatan Tatar, “Stweart Doughty ile de görüştüm. Yani bu 5+1 görüşmede İngiltere’yi temsil eden AB Bakanı ile geçen cuma günü İngiltere’de görüşmem oldu ve kendisine bütün az önce sizlere aktardıklarımı anlattım, paylaştım.” ifadelerini kullandı.

Holguin’in Kıbrıs, Ankara, Atina, Brüksel ve Londra’da temaslarda bulunduğunu anlatan Tatar, “Dolayısıyla sürekli olarak uluslararası diyaloğumuzu sürdürmekteyiz.” dedi.

Bu akşam Azerbaycan’a gideceğini ve yarın orada temasları olacağını anlatan Tatar, şöyle devam etti:

“Hankendi’de Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın bir gözlemci üyesi olarak, KKTC olarak orada olacağız. Tabii bizim böyle toplantılara katılmamız bizler için bir statü meselesidir. Dolayısıyla ben bir kez daha Azerbaycan hükümetine ve Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e beni de bu toplantıya davet ettikleri için teşekkür etmek istiyorum.”

KKTC’nin Doğu Akdeniz’deki varlığını ve ekonomik potansiyelini sürdürmek için bütün bu devletlerle iş birliklerinin artırması gerektiğini anlatan Tatar, “Gerek ticaret, gerek turizm, gerek yükseköğrenim ve çeşitli farklı hizmetler sektöründe KKTC’nin bu ülkelerle diyalog ve temasını artırmak durumunda olduğunu da belirteceğim.” dedi.

Ambargolar, kısıtlamalar ve engellemelerin hafifletilmesini isteyen Tatar, Azerbaycan’da Hankendi şehrinde bunları diğer ülkelerle paylaşacağını kaydetti.

Tatar, KKTC olarak diplomatik temasları artıracaklarını belirterek, “Temaslarımızı ve çalışmamızı diplomatik seferberlik anlamında sürdürmeye devam ediyoruz.” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam