Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Prof. Dr. Atalar: Kıbrıs’ta köylerin haritadan silindiği depremler yaşandı. Deprem öldürmez, binalar öldürür

Published

on

Kıbrıs’ta tarih boyunca büyük depremler yaşandığına ve sismik risklerin devam ettiğine işaret eden Cumhurbaşkanlığı Deprem Komitesi Başkanı Prof. Dr. Cavit Atalar, bilinçli şehir planlaması ve denetimli yapılaşmanın hayati önem taşıdığına vurgu yaptı. Atalar “Deprem öldürmez, binalar öldürür” dedi.

Aynı zamanda Yakın Doğu Üniversitesi Deprem ve Zemin Araştırma ve Değerlendirme Merkezi Başkanı ve Petrol ve Doğal Gaz Mühendisliği Bölüm Başkanı olan Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Cavit Atalar, Kıbrıs’ın aktif tektonik hareketlere sahip bir bölgede olduğunu hatırlattı. Atalar, güvenli şehirler inşa etmek için öncelikle zemin etütlerinin eksiksiz yapılması, yapılaşmanın denetim altına alınması ve halkın deprem konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

-“Kıbrıs’ta köylerin haritadan silindiği depremler yaşandı”

Kıbrıs’ın geçmişte büyük depremler yaşadığını hatırlatan Atalar, “M.Ö. 550’de Khirokitia’daki yerleşimin bir deprem sonucu tamamen yıkıldığı biliniyor. Daha yakın dönemde, 1953 Baf depremi sonucunda 9 köy haritadan silindi ve büyük can kaybı yaşandı. Bunun en önemli nedenlerinden biri de heyelanlardı.” dedi.

“Kıbrıs’ın büyük bir kısmı şişen kil olarak bilinen, su aldığında genişleyen ve kuruduğunda büzülen topraklardan oluşuyor. Bu nedenle bina temellerinde çökme ve çatlaklar meydana gelebiliyor. Ayrıca, dere yatakları, heyelan riski taşıyan bölgeler ve sahil kesimlerindeki gevşek zeminler ciddi tehdit oluşturuyor” diyen Atalar, modern yapılaşma için mikro bölgeleme çalışmalarının yapılması gerektiğini belirtti.

-Kıbrıs’ın tarihinde tsunamiler var

Atalar ayrıca, tarih boyunca bölgede meydana gelen depremlerden bazılarının tsunamilere yol açtığını da kaydetti; “1222 yılında gerçekleşen bir deprem, sahil bölgelerinde büyük tahribata neden oldu. O dönemde bir tsunami meydana gelmiş ve sahil şeridini etkileyerek önemli yapıları yok etmiştir” diye konuştu.

-“Denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekiyor”

Yapı denetim sisteminin güçlendirilmesi gerektiğini belirten Atalar, şöyle devam etti:

“Şu anda Kuzey Kıbrıs’ta belediyeler inşaat ruhsatlarını veriyor, ancak tüm belediyelerde yeterli denetim mekanizmaları yok. Büyük belediyelerde kısmen bir kontrol mekanizması olsa da küçük belediyelerde bu denetimler eksik kalıyor. Bu nedenle belediyelerin ortak bir denetim birimi oluşturması gerekiyor.”

Atalar, mevcut yapıların da denetlenmesi gerektiğini belirterek, “1960 öncesi yapılan binaların incelenmesi şart. Yapıların taşıyıcı sistemleri, zemin ile uyumu ve genel sağlamlığı gözden geçirilmeli. Mevcut riskler en kısa sürede belirlenmeli ve güçlendirme projeleri geliştirilmelidir” ifadelerini kullandı.

Atalar, “Bir yerleşim alanı planlanırken sadece depremselliğe değil, topografyaya, iklim koşullarına, yeraltı su seviyesine ve yapı malzemelerinin kalitesine de bakılmalıdır. Dere yataklarına inşaat yapmak, gevşek zeminlere çok katlı yapılar dikmek büyük riskler barındırıyor.” şeklinde konuştu.

-“Santorini yanlış bir yerleşim alanı”

Ege’de art arda yaşanan depremler ve Santorini Yanardağı’ndaki patlamalar konusuna da değinen Atalar, Santorini’nin yanlış bir yerleşim alanı olduğunu belirterek, “Santorini’de yerleşim olmamalıydı çünkü buradaki tektonik hareketlerin nasıl ilerleyeceği öngörülemiyor. Şu an Kıbrıs’ı doğrudan etkilemesi beklenmiyor ancak yer kabuğundaki hareketler asla kesin olarak tahmin edilemez.” dedi.

-“Cumhurbaşkanlığı Deprem Komitesi çalışmaları sürüyor”

Cumhurbaşkanlığı Deprem Komitesi’nin 30 Aralık 2021’de kurulduğunu hatırlatan Atalar, bilim insanları ve uzmanlardan oluşan geniş bir ekiple çalıştıklarını belirtti. “Komitemizde Türkiye’den beş değerli hocamızın yanı sıra Sivil Savunma Teşkilatı, Kızılay, Uluslararası Üniversiteler Kurtarma Birliği, yerbilim mühendisleri ve çeşitli meslek odalarının temsilcileri bulunuyor.” diyen Atalar, halkın bilinçlendirilmesinin kendileri için büyük önem taşıdığını belirtti.

Atalar, “Bizim komite üyeleri olarak en çok karşılaştığımız sorular, binaların güvenliğiyle ilgili. Depremden sonra vatandaşlarımız, ‘Evimiz çok sallandı, ne yapmalıyız?’ diye soruyorlar. Bu tür sorulara net yanıt verebilmek için binaların detaylı risk analizlerinin yapılması gerekiyor. Yeni yapılacak binalarda yönetmeliklere tam uyulmalı, mevcut binalarda ise güçlendirme çalışmaları başlatılmalıdır.” diye konuştu.

Atalar son olarak, “Deprem öldürmez, binalar öldürür” diyerek bilinçli şehir planlaması ve zemin analizlerinin hayati önem taşıdığını tekrarladı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

HP Parti Meclisi Özersay’ın cumhurbaşkanı adaylığını oylamak amacıyla toplanacak

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Parti Meclisi Genel Başkan Kudret Özersay’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, aday olup olmayacağını oylamak amacıyla toplanacak.

HP’den verilen bilgiye göre 30 Temmuz Çarşamba akşamı yapılacak toplantı Yakın Doğu Üniversitesi Kütüphanesi Konferans Salonu’nda yer alacak. Oylamanın ardından saat 21.00’de kararla ilgili basına açıklama yapılacak.

Devamını Oku

Kıbrıs

Asaf Şenol yarın toprağa verilecek

Published

on

By

Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından Asaf Şenol yarın İsmail Safa Camii’nde kılınacak öğle namazından sonra Lefkoşa Kabristanlığı’nda defnedilecek.

1956 doğumlu Asaf Şenol bugün hayatını kaybetti. Şenol’un bir süredir tedavi gördüğü öğrenildi.

Veteriner hekim olan Asaf Şenol, Lefkoşa Kaymakamlığı ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı yapmıştı.

-Mesajlar

Sağlık Bakanı Dr. Hakan Dinçyürek, Şenol’un vefatı nedeniyle mesaj yayımladı. Dinçyürek mesajında, “Sağlık Bakanlığı eski müsteşarlarından Asaf Şenol’un vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayım. Kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına başsağlığı diliyorum” ifadeleri yer aldı.

Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) Başkanı Cafer Gürcafer de Şenol’un vefatı nedeniyle yayımladığı başsağlığı mesajında, “Memleketine sevdalı, örnek bir yurtsever olarak yaşamını sürdürmüş, değerli dostumuz Asaf Şenol’u kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içerisindeyiz. Işıklar içerisinde, huzurla uyusun” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Baybars, Rogers ve Manavoğlu’ndan Erhürman’a destek

Published

on

By

Gazimağusa Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, Girne Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers ve eski milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçiminde CTP’nin adayı CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’a destek vereceğini açıkladı.

Baybars, Rogers ve Manavoğlu tarafından yapılan ortak açıklamada, ülkenin son dönemde, iç ve dış politik krizlerin, belirsizliklerin ve güvensizliklerin hakim olduğu bir siyasi iklimden geçtiği ifade edildi. “Kötü yönetimin etkisiyle oluşan bu ortam; toplumsal adalet duygusunu aşındırmış, demokratik değerleri yıpratmış, kurumsal yapıyı çökme noktasına getirmiştir” denilen açıklamada, bu süreçte Kıbrıs Türk halkının, iradesinin gölgelendiğini, geleceğe dair umutlarının zayıfladığını derinden hissettiği kaydedildi.

Genç kuşakların, bu topraklarda yaşam kurma umudundan uzaklaştığı, gözlerini göç yollarına çevirdiği ifade edilen açıklamada, “Uluslararası hukukla uyumlu kapsayıcı ve vizyoner bir siyasi anlayışın eksikliği halkımızın dünyayla bütünleşmesini zorlaştırmış, toplumu dışa kapalı ve yalnız bir konuma itmiştir. Sürdürülebilir olmadığı artık açıkça ortada olan bu siyasi anlayışın terk edilmesi kaçınılmazdır” denildi.

Açıklamada, Kıbrıs Türk halkının, artık günü kurtaran değil, geleceği inşa etmeyi öncelik edinen bir yönetişim anlayışına geçmesi gerektiği belirtildi. Ülkenin, bir yandan içeride kurumsal yapısını yeniden inşa etme, diğer yandan ise dış dünyada görünürlüğünü ve meşruiyetini artırma zorunluluğuyla karşı karşıya olunduğu ileri sürülen açıklamada, “Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi, kişilere veya partilere indirgenmiş bir tercihten öte halkımızın geleceğini tayin edecek tarihi bir yol ayrımıdır.” denildi.

Anayasa’da devletin başı olarak Cumhurbaşkanının, halkının birliğini temsil etme görevi olmasına rağmen bu dönemin, halkın kutuplaştırıldığı ve birleştirici bir iradenin sergilenmediği bir dönem olduğu savunuldu.

– Kıbrıs meselesi

Kıbrıs meselesinde çözümsüzlüğün kalıcılaşmasına karşı olunduğu ifade edilen açıklamada, adil, sürdürülebilir ve her iki halkın da siyasi eşitliğini ve güvenliğini gözeten kapsamlı bir çözüm iradesiyle; diplomasi masasından kaçmayan, yapıcı ve kararlı bir liderliğin arkasında durulması gerektiğine inanç belirtildi.

Açıklamada, “Rum liderliğinin mülkiyet konusunda yarattığı kriz karşısında somut ve etkili bir girişimde bulunulmamış, karma evliliklerden doğan çocukların temel hakları ve diğer haklarımızla ilgili net ve kararlı bir duruş sergilenememiş, Rum liderliğinin attığı adımlara karşı proaktif bir siyaset üretilememiştir.” eleştirisi yapıldı.

-“Sayın Tufan Erhürman’a açık ve samimi desteğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz”

İhtiyaç duyulan şeyin, birleştiricilik misyonunu hayata geçirecek, kriz anlarında sorumluluk alan, halkın hak ve çıkarlarını cesaretle savunan, hukuki donanımı yüksek, güven duyulan bir liderlik olduğu belirtilen açıklamada, halkın hak ve çıkarları doğrultusunda, hakikatin ve tarihin doğru tarafında durma sorumluluğuyla hareket edildiği ifade edildi.

Açıklama şöyle devam etti:

“Kıbrıslı Türklerin; Kıbrıs Türk halkının demokratik iradesine saygılı, hukuk devleti ilkelerinden ve kurumsallıktan sapmayan, kutuplaşma yerine birlik ve toplumsal uzlaşıyı esas alan, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesiyle hareket eden, halkımızın siyasi eşitliği ve uluslararası temsiliyeti için kararlılıkla mücadele eden, diyalog ve diplomasi zeminini her koşulda önceleyen, dış politikada saygın ve akılcı bir çizgiyi temsil eden liderlik anlayışıyla yönetilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sayın Tufan Erhürman’a açık ve samimi desteğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz”

Devamını Oku

Trending

Reklam