Kıbrıs
Rana Sarro yazdı: Seviye bu!!
Published
3 yıl önceon
By
admin
Evet, bundan sonra böyle…
Basının geldiği durum bu…
Seviye bu…!
Biz ne kadar da seviyeli, usturuplu, kaliteli habercilik yapmaya çalışmışsak, eline cep telefonunu alanın “haberciyim” diyebildiği rezil kepaze bir dönem.
Eline cep telefonunu alanın siyasilere sövüp saydığı, küfürler ettiği, iftiralarda bulunduğu, dil bilgisi ve haber tekniklerinden bihaber yoldan geçenler furyası…
Ve sözde Gazeteciler Birliği ve Basın Sen de uyuyor.
Basın-Sen Rumlarla Türkleri birleştirme sevdasında. Türkiye düşmanlığı, Rum sevdalılığından başka bildiği bir halt yok.
Sendika çatısı altında, Rum-Türk birleşmesine yönelik açıklamalar yapılıyor sürekli.
Gazeteciler Birliği hakeza ne halt yediği belli değil.
Bizim gibi gerçek gazetecilerin aktif olduğu zamanda bu işin esas hamallığını yapan muhabirler olarak biz utanırdık “Gazeteciyim” demeye.
Çünkü meslekte bu işi öğrendiğimiz mesleğin duayenlerinden çekinirdik.
Sayısız araştırma haberleri, mahkeme haberleri, sokak röportajları, kaza haberleri, söyleşiler, röportajlar yapardık.
Masa başında oturup köşe yazısı yazan, gazete çıkaran, yorumlayan büyüklerimize karşı, kendimizde o haddi bulmazdık “Gazeteciyim” demeye.
Diyebilirdik aslında ama o duyulan saygı nedeniyle çekinirdik.
“Muhabirim” derdik veya en fazla “Haberciyim” derdik.
Yazdığımız haberleri, üç kez tekrar tekrar okurduk, haberimiz Yazı İşleri Müdürümüzün önüne gitmeden…
Gözden kaçan bir kelime değil, bir harf hatasını ertesi gün gazetede gördüğümüzde ne kadar da kafamıza takardık.
Günümüzde eline cep telefonunu alan yoldan geçenler, siyasilere “Allah bin gara belanızı versin” diyor, canlı yayında.
Kendi kendini “haberci” atayanlar, Sağlık Bakanı Ali Pilli’ye bir doktoru Dost” çıkarıyor. Bakan Ali Pilli’ye canlı yayında “Kıytırık Ali” diyor. Doktoru Bakan Ali Pilli’ye dost çıkarıyor. Doktor Ali Pilli’nin sevgilisiymiş o yüzden görevden almazmış…
Ve daha neler neler, küfürler havada uçuşuyor.
Bizim zamanımızda araştırma haberlerimizle ortaya çıkardığımız usulsüzlüklerle utandırırdık siyasileri.
Kendilerine bela okuyarak, küfrederek, sövüp sayarak, iftiralar atarak, bakanlık binalarına tavukları götürüp bırakarak değil.
Gerçekleştirdiğimiz röportajlarımızda sorduğumuz sorularla terletirdik siyasileri, kendilerine sövüp sayarak değil.
Bizim zamanımızda haber dili diye bir şey vardı. Haber yazım teknikleri kullanılırdı.
Haber dili, haber üslubu, haber etiği gözetilirdi haberlerimizde.
Hakeza köşe yazılarımız da seviyeli ve etik ilkelere uygun, haberciliğe yakışır bir dilde yazılırdı.
Günümüzde gazetecilik de habercilik de basın da medya da ayaklar altında.
Tabi ben nasıl ki çıkıp “Bugünden itibaren doktorum” diyemiyorsam, bu yoldan geçenlerin de, “Gazeteciyim- Haberciyim” diyememesi lazımdı.
Fakat sözde basın sendikası kafayı Rum- Türk birleştirme işleriyle yemişse; Gazeteciler Birliği’nin gazetecilikle uzaktan yakından bir ilgisi alakası yok ise, basın sektörü elbette ki bu hale düşer.
Böyle ayaklar altına düşer.
Çünkü birlik ve sendika başka işlerle meşgul.
Biz yoldan geçenlerin küfürlerle habercilik yaptığını söylerken, bir de ne görelim, Basın- Sen Başkanı Ali Kişmir köşe yazısında “Köpeklerine sahip çık” diye yazmış bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na.
E tabi Basın Sen Başkanı “Köpeklerine sahip çık” derse, biz kimden medet umuyoruz diye de düşünmemek elde değil.
Yani seviye bu olmamalı…!
O kurumda danışman olarak görevlendirilen bir şahsı kastediyorsan, ismiyle eleştireceksin. Köpek deyip de tüm danışmanlara ayıp edemezsin.
Orada görev yapan nice bilgili, görgülü, her konudaki donanımı ve bilgi birikimiyle karşısına geçip konuşamayacağın danışman görevinde insanlar tanıyorum. Karşısında durmaya utanacağın.
Örneğin Ali Kişmir’in, ne zekasıyla, ne bilgisiyle, ne medeniyetiyle, ne de efendiliğiyle, çalışkanlığıyla ve başarılarıyla ve hatta kalemiyle yarışamadığın danışmanlar da var Cumhurbaşkanlığı’nda.
Sen kimsin ki “Cumhurbaşkanı’nın köpekleri” deyip herkesi zan altında bırakacaksın.
Bir danışmana küfredeceksin diye diğer mevkiinin hakkını veren insanlara da hakaret edeceksin?
Bilgi birikimi ve donanımıyla karşına gelse, iki kelimeyi bir araya getiremeyeceğin makam sahibi insanları genelleyerek “köpek” demek senin haddine mi?
Hâlbuki bizim dönemimizde araştırma haberlerle, gerçekleri ortaya çıkararak başarılı gazeteci olunurdu. Saygımızı asla bozmazdık. Seviyemiz her zaman bakiydi.
İşte basın, işte medya, işte gazeteciliğin düştüğü durum bu. Seviye bu.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Kıbrıs
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Merkezi’nde ve Türkevi’nde basın toplantısı düzenledi:“New York’ta altı yeni iş birliği önerisi sunduk, dört girişim için çalışmalara başlayacağız”
Published
1 saat önceon
Temmuz 18, 2025By
admin
Birleşmiş Milletler (BM) ev sahipliğinde New York’ta gerçekleşen Kıbrıs konulu genişletilmiş 5+1 formatlı gayriresmi toplantının tamamlanmasının ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Merkezi’nde ve Türkevi’nde basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Tatar basın toplantısında yaptığı konuşmada, toplantının düzenlenmesinden dolayı BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e; Kıbrıslı Rum mevkidaşım Sayın Nikos Christodoulides’e; garantör ülkeleri temsilen, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a, Yunanistan Dışişleri Bakanı Sayın Giorgos Gerapetritis’e ve üçüncü garantör ülke olarak Birleşik Krallık Avrupa Devlet Bakanı Stephen Doughty’ye katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Tatar ayrıca, BM Genel Sekreteri’nin kişisel temsilcisi Maria Angela Holguin’e de teşekkürlerini sundu.
Cumhurbaşkanı Tatar, New York’a yalnızca Mart ayında Cenevre’de BM Genel Sekreteri huzurunda üzerinde mutabık kalınan girişimlerde ilerleme sağlamak için değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk Halkı ve Kıbrıs Rum halkı arasında işbirliği kültürünün yaratılmasına ve güven inşasına katkı sağlayacak yeni girişimler de sunmak amacıyla olumlu, yapıcı ve ileriye dönük bir gündemle geldiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra gayrı resmi formatta gerçekleşen üçüncü toplantıya katıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “Mart ayında üzerinde mutabık kalınan ve BMGS Guterres tarafından basın toplantısında ‘yeni bir atmosfer’ olarak nitelendirilen 6 girişimde ilerleme sağlama konusundaki tam bağlılığımı her zaman koruduğumu belirtmek isterim” dedi.
Bugün yapılan genel oturumda ve ikili görüşmelerinde, Cenevre sonrası adada yaşanan talihsiz olaylar zinciri nedeniyle derin hayal kırıklığını dile getirdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, yeni atmosferin, iki halkın yararına olacak 6 girişimin tamamında somut sonuçlara ulaşılmasının sağlanmasını umduğunu, Rum tarafının da bu yeni atmosferi korumak için elinden geleni yapacağına ve atmosferin korunmasının, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum halkları arasında güven inşa etme amaçlı 6 girişimdeki çalışmalara katkı sağlayıp kolaylaştıracağına inandığına işaret etti
Rum yönetiminin, Cenevre toplantısı sonrasında, KKTC’deki mallarla ilgili olarak mülkiyet temelli cezai takiplerinin arttığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, “Rum tarafının bu eylemleri, iki halk arasındaki ilişkilere zarar vermekte ve ekonomimize darbe vurmayı hedeflemektedir. Bir yandan biz güven oluşturup, halklar arası temas ve etkileşimi geliştirmeye çalışırken, Rum yönetiminin bu eylemleri Kıbrıslı Türkler arasında endişe, baskı ve artan tehdit altında hissetmesine neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.
Kıbrıslı Türklerin, Güney Kıbrıs’a geçtiklerinde veya yurtdışına seyahat ettiklerinde tutuklanma veya gözaltına alınma korkusu yaşadığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Rumların taşınmaz mal başvurusu yapabileceği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da onaylanan Taşınmaz Mal Komisyonu gibi etkin bir iç hukuki çözüm yolu mevcutken, bu durumdan kaçınıldığını aktardı.
“KKTC Cumhurbaşkanı olarak halkımı korumak görevimdir. Ayrıca adamızın sürdürülebilir geleceği için çalışmayı da görev bilmekteyim, bu yüzden bugüne kadar itidal gösterdim ve karşılık verici adımlar atmadım” diye konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, Rum yönetiminin mülkiyetle ilgili girişimlerinin, Rum toplumunda da Kıbrıs Türkü’ne yönelik kızgınlık duygularını körüklediğini, Rum tarafından yapılan resmî açıklamalara bakılınca bu durumun, asıl amaç olduğuna dair işaretler olmasının ise daha da kaygı verici olduğunu vurguladı.

“Bu olumsuz duygular, bizi birbirimizden ve güven inşa etmekten uzaklaştırma tehdidi taşımaktadır. Bu nedenle, bu olaylar daha geç olmadan sona ermelidir” diye konuşan Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Üzücüdür ki, Rum yönetimi ayrıca yabancı üst düzey yetkililerin Kıbrıs Türk Tarafı ile temas kurmasını engellemeyi amaçlayan sistematik bir kampanyasını doruk noktasına çıkarmıştır. Halkımı izole etme ve yıldırma politikası, yeni atmosferde girişimlerde ilerleme hedefimize hizmet etmemekte; adada iki toplum arasında olumlu bir ortam oluşmasına izin vermemekte ve Türk ile Rum toplumlarını birbirinden daha da uzaklaştırmaktadır. Bugünkü genel oturumda da ifade ettiğim gibi, eşitlikten ne kadar az korkarsak, işbirliği kültürünün ve böylelikle Kıbrıs adasının sürdürülebilir geleceğinin inşasına o kadar yaklaşırız”.
Kıbrıs’ta son 51 yıldır Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların iradesini yansıtan iki devlet ve iki demokrasinin bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, yeni ve resmi müzakere sürecinin iki tarafın doğuştan gelen egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü haklarının yeniden teyit edilmesiyle başlatılabileceğini ve her iki tarafa da eşit, adil ve onurlu şekilde muamele edilmesi gerektiğini ifade etti.
“Rum tarafının halkımı izole etme politikasına rağmen, sağduyu ve aklın galip geleceği ümidiyle olumlu bir yaklaşım sergiledik” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Mart ayında Cenevre’de yapılan gayriresmî Kıbrıs toplantısı sonrasında bazı ilerlemelerin kaydedildiğini ve Gençlik Teknik Komitesinin kurulduğunu söyledi.
Kültürel Miras Teknik Komitesi tarafından kararlaştırılan mezarlıkların restorasyon çalışmalarının sorunsuz devam ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, Çevre Teknik Komitesi’nin, iklim değişikliğinin olası etkileri üzerinde çalışmaya başladığını kaydetti.
Kıbrıs Türk Tarafının mayın temizleme konusunda tutumunun net olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “Mayınsız Bir Kıbrıs için kararlıyım! Tek bir şüphe veya bahane olmaksızın! Özellikle bu hedefi insanlığa, mayınsız dünya idealine katkı olarak çok değerli buluyorum” diye konuştu.
Ara Bölgede güneş enerji santrali kurulması girişiminin, ortak yarar ve çevresel işbirliği açısından umut vaat ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, ancak, Rum tarafının üretilen elektriğin doğrudan kontrolü ve yalnızca kendi şebekelerine aktarılmasında ısrar etmesi sebebiyle ilerleme kaydedilemediğini, adil olanın her iki tarafın doğrudan ve mutabakatla belirlenecek enerji paylarını almasını öngören daha dengeli bir düzenlemenin olduğunu vurguladı.
Yeni sınır kapısı konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Türk ve Rum halkının günlük yaşantısında hemen etkili olabilecek en potansiyelli altı girişimden biri olan 4 yeni sınır kapısı açılması girişiminin hayata geçirilemediğine dikkat çekti.
Rum Yönetimi Lideri Nikos Hristodulidis’in, iki yeni geçiş noktası önereceğine dair sözünü tutmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Her iki tarafa fayda sağlayacak, Metehan’daki trafik yoğunluğunu çözecek ve iki toplum arasında ekonomik ve sosyal etkileşimi teşvik edecek şekilde, Lefkoşa’nın doğusundaki Haspolat ve Akıncılar’da araçlı sınır kapısı açılmasına dair somut teklifimi yinelemek istiyorum. Rum lider, geçiş noktası olmayan “güneyden-güneye” koridorlar konusunda katı tutumunu sürdürmektedir. Bu konulardaki yaklaşımım, yalnızca kendi halkıma değil, Rum toplumuna, adamıza ve bölgemize karşı da bir sorumluluk duygusuyla şekillenmektedir” dedi.
6 yeni girişim önerisini sunduğunun aktaran Cumhurbaşkanı Tatar bu önerileri şu şekilde sıraladı:
1) Kıbrıs adasının sismik haritalanması, çünkü deprem hazırlığı her iki taraf için de temel bir konu haline gelmiştir ve bunun başlıca gerekliliği sismik haritalamadır.
2) Mikroplastikleri temizleme ve haritalama girişimi, ayrıca mikroplastiklerin insan sağlığına, çevreye ve genel yaşama yönelik potansiyel riskleriyle mücadelede bütüncül ve stratejik bir yaklaşım benimsenmesi.
3) Kültürel miras alanları, anıtlar ve kayıp kişilerin tam olarak restore edilebilmesi için iki liderin ortaklaşa bağış toplama çalışması
4) Hava kalitesi izleme girişimi
5) Adanın tatlı su kaynaklarının ortak yönetimi
6) Her yaştan insanı tehdit eden uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede işbirliği
Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasının devamında, BM Genel Sekreteri’nin kısa bir süre önceki basın toplantısında da belirttiği üzere, bir sonraki toplantıya kadar çalışmak üzere; Sivil Toplum için Danışma Organı, Kültürel Eserlerin Değişimi, Hava Kalitesi İzleme Girişimi ve Mikroplastik Toplantısı üzerinde anlaştıklarını kaydetti.
Daha önce görüşülen 6 maddenin 4 tanesinde ilerlemeler sağlandığını ancak Rum Yönetimi Liderinin tutumundan 4 sınır kapısının açılmasına yönelik ilerleme sağlanamadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, “Kiracıköy’de Rum halkının geçiş sürecini kısaltacak diye sorunu çözmek için koridor meselesini bile gündeme aldık ancak yol ara bölgeden geçiyor. Ara bölgeden yolun geçmesi uygun değil. 5 kilometrelik yola 5 kilometre daha ekleyelim ona göre kapı açılsın dedik. Ara bölgede ısrar ediyorlar, oradan geçilmesini kabul etmiyoruz. Daha sonra Kiracıköy’den vazgeçti, Erenköy’den geçiş istedi. Sonuç alamadık. Genel Sekreter, Holguin’e görev verdi, konu tartışılacak.” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Tatar, soru üzerine Eylül ayında gerçekleşecek BM Genel Kurul toplantısında Kıbrıslı liderlerin üçlü görüşme gerçekleştireceğini, garantör devletler ve BM’nin de katılacağı 5’li görüşmenin ise, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından gerçekleşeceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra 2021 yılında Cenevre’de 5+1 toplantıda federal çözüm yerine iki devletli yeni çözüm siyasetini gündeme getirdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, aynı pozisyonda olunduğunu, Türkiye’nin desteklediğini ve Mart ayında pozisyonun tekrar edildiğini söyledi.
Defalarca denenen federal temelde bir çözüme varılamadığını Annan Planı ve Crans Montana yaşananlardan sonra artık yeni bir sürece girildiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün onaylanmasının önemine vurgu yaptı.
Kıbrıs’ta enerjini akaryakıtla elde edildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle konuştu:
“Bütün dünya artık değiştiriyor. Karbondioksit sağlığını önlemek için alternatiflere kayıyorlar. Kıbrıs’ta en fazla zengin olduğumuz konu güneş, onun için geliniz bir an evvel siyaseti bırakınız. Türkiye’ye 60 km uzaklıkta suyu getirdik, enterconnecte sistemle Türkiye üzerinden kablo ile bağlanalım ve bu enerji meselesini kökten çözelim. Bu meseleyi bu şekilde çözdüğümüzde istediğimiz kadar güneşten enerji üretebilir ve sisteme satabiliriz. çok büyük imkanlar vardır buna benzer başka şeyler de vardır. İşte doğal gaz ve ada etrafındaki zenginliklerin araştırılması, ancak ‘bizim altımızda bir cemaat olabilirsin’ şeklinde bugün dahi onların bu şekil tavrını gördüm. Uyuşturucu meselesinde iki halkın gençliği etkileniyor. Egemen ve otorite kendisinin olduğunu iddia ederek polisimizle muhatap olmak ve işbirliği yapmak istemiyor.
Dünya yavaş yavaş neyin ne olduğunu anlıyor”
Kıbrıs Türkü’nün kendi devletinin bulunduğunu özgür ve bağımsız bir şekilde yaşanıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, iki devlet arasındaki işbirliğinin geliştirilebileceğini ancak bir antlaşma olsun diye egemenlikten taviz verilemeyeceğini çünkü geri dönüşünün olmadığını kaydetti.
Kıbrıs
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Merkezi’nde ve Türkevi’nde basın toplantısı düzenledi
Published
6 saat önceon
Temmuz 17, 2025By
admin
Birleşmiş Milletler (BM) ev sahipliğinde New York’ta gerçekleşen Kıbrıs konulu genişletilmiş 5+1 formatlı gayriresmi toplantının tamamlanmasının ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Merkezi’nde ve Türkevi’nde basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Tatar basın toplantısında yaptığı konuşmada, toplantının düzenlenmesinden dolayı BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e; Kıbrıslı Rum mevkidaşım Sayın Nikos Christodoulides’e; garantör ülkeleri temsilen, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a, Yunanistan Dışişleri Bakanı Sayın Giorgos Gerapetritis’e ve üçüncü garantör ülke olarak Birleşik Krallık Avrupa Devlet Bakanı Stephen Doughty’ye katılımlarından dolayı teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Tatar ayrıca, BM Genel Sekreteri’nin kişisel temsilcisi Maria Angela Holguin’e de teşekkürlerini sundu.
Cumhurbaşkanı Tatar, New York’a yalnızca Mart ayında Cenevre’de BM Genel Sekreteri huzurunda üzerinde mutabık kalınan girişimlerde ilerleme sağlamak için değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk Halkı ve Kıbrıs Rum halkı arasında işbirliği kültürünün yaratılmasına ve güven inşasına katkı sağlayacak yeni girişimler de sunmak amacıyla olumlu, yapıcı ve ileriye dönük bir gündemle geldiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra gayrı resmi formatta gerçekleşen üçüncü toplantıya katıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “Mart ayında üzerinde mutabık kalınan ve BMGS Guterres tarafından basın toplantısında ‘yeni bir atmosfer’ olarak nitelendirilen 6 girişimde ilerleme sağlama konusundaki tam bağlılığımı her zaman koruduğumu belirtmek isterim” dedi.
Bugün yapılan genel oturumda ve ikili görüşmelerinde, Cenevre sonrası adada yaşanan talihsiz olaylar zinciri nedeniyle derin hayal kırıklığını dile getirdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, yeni atmosferin, iki halkın yararına olacak 6 girişimin tamamında somut sonuçlara ulaşılmasının sağlanmasını umduğunu, Rum tarafının da bu yeni atmosferi korumak için elinden geleni yapacağına ve atmosferin korunmasının, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum halkları arasında güven inşa etme amaçlı 6 girişimdeki çalışmalara katkı sağlayıp kolaylaştıracağına inandığına işaret etti
Rum yönetiminin, Cenevre toplantısı sonrasında, KKTC’deki mallarla ilgili olarak mülkiyet temelli cezai takiplerinin arttığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, “Rum tarafının bu eylemleri, iki halk arasındaki ilişkilere zarar vermekte ve ekonomimize darbe vurmayı hedeflemektedir. Bir yandan biz güven oluşturup, halklar arası temas ve etkileşimi geliştirmeye çalışırken, Rum yönetiminin bu eylemleri Kıbrıslı Türkler arasında endişe, baskı ve artan tehdit altında hissetmesine neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.
Kıbrıslı Türklerin, Güney Kıbrıs’a geçtiklerinde veya yurtdışına seyahat ettiklerinde tutuklanma veya gözaltına alınma korkusu yaşadığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Rumların taşınmaz mal başvurusu yapabileceği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da onaylanan Taşınmaz Mal Komisyonu gibi etkin bir iç hukuki çözüm yolu mevcutken, bu durumdan kaçınıldığını aktardı.
“KKTC Cumhurbaşkanı olarak halkımı korumak görevimdir. Ayrıca adamızın sürdürülebilir geleceği için çalışmayı da görev bilmekteyim, bu yüzden bugüne kadar itidal gösterdim ve karşılık verici adımlar atmadım” diye konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, Rum yönetiminin mülkiyetle ilgili girişimlerinin, Rum toplumunda da Kıbrıs Türkü’ne yönelik kızgınlık duygularını körüklediğini, Rum tarafından yapılan resmî açıklamalara bakılınca bu durumun, asıl amaç olduğuna dair işaretler olmasının ise daha da kaygı verici olduğunu vurguladı.

“Bu olumsuz duygular, bizi birbirimizden ve güven inşa etmekten uzaklaştırma tehdidi taşımaktadır. Bu nedenle, bu olaylar daha geç olmadan sona ermelidir” diye konuşan Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Üzücüdür ki, Rum yönetimi ayrıca yabancı üst düzey yetkililerin Kıbrıs Türk Tarafı ile temas kurmasını engellemeyi amaçlayan sistematik bir kampanyasını doruk noktasına çıkarmıştır. Halkımı izole etme ve yıldırma politikası, yeni atmosferde girişimlerde ilerleme hedefimize hizmet etmemekte; adada iki toplum arasında olumlu bir ortam oluşmasına izin vermemekte ve Türk ile Rum toplumlarını birbirinden daha da uzaklaştırmaktadır. Bugünkü genel oturumda da ifade ettiğim gibi, eşitlikten ne kadar az korkarsak, işbirliği kültürünün ve böylelikle Kıbrıs adasının sürdürülebilir geleceğinin inşasına o kadar yaklaşırız”.
Kıbrıs’ta son 51 yıldır Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların iradesini yansıtan iki devlet ve iki demokrasinin bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, yeni ve resmi müzakere sürecinin iki tarafın doğuştan gelen egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü haklarının yeniden teyit edilmesiyle başlatılabileceğini ve her iki tarafa da eşit, adil ve onurlu şekilde muamele edilmesi gerektiğini ifade etti.
“Rum tarafının halkımı izole etme politikasına rağmen, sağduyu ve aklın galip geleceği ümidiyle olumlu bir yaklaşım sergiledik” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Mart ayında Cenevre’de yapılan gayriresmî Kıbrıs toplantısı sonrasında bazı ilerlemelerin kaydedildiğini ve Gençlik Teknik Komitesinin kurulduğunu söyledi.
Kültürel Miras Teknik Komitesi tarafından kararlaştırılan mezarlıkların restorasyon çalışmalarının sorunsuz devam ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, Çevre Teknik Komitesi’nin, iklim değişikliğinin olası etkileri üzerinde çalışmaya başladığını kaydetti.
Kıbrıs Türk Tarafının mayın temizleme konusunda tutumunun net olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “Mayınsız Bir Kıbrıs için kararlıyım! Tek bir şüphe veya bahane olmaksızın! Özellikle bu hedefi insanlığa, mayınsız dünya idealine katkı olarak çok değerli buluyorum” diye konuştu.
Ara Bölgede güneş enerji santrali kurulması girişiminin, ortak yarar ve çevresel işbirliği açısından umut vaat ettiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, ancak, Rum tarafının üretilen elektriğin doğrudan kontrolü ve yalnızca kendi şebekelerine aktarılmasında ısrar etmesi sebebiyle ilerleme kaydedilemediğini, adil olanın her iki tarafın doğrudan ve mutabakatla belirlenecek enerji paylarını almasını öngören daha dengeli bir düzenlemenin olduğunu vurguladı.
Yeni sınır kapısı konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Türk ve Rum halkının günlük yaşantısında hemen etkili olabilecek en potansiyelli altı girişimden biri olan 4 yeni sınır kapısı açılması girişiminin hayata geçirilemediğine dikkat çekti.
Rum Yönetimi Lideri Nikos Hristodulidis’in, iki yeni geçiş noktası önereceğine dair sözünü tutmadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Her iki tarafa fayda sağlayacak, Metehan’daki trafik yoğunluğunu çözecek ve iki toplum arasında ekonomik ve sosyal etkileşimi teşvik edecek şekilde, Lefkoşa’nın doğusundaki Haspolat ve Akıncılar’da araçlı sınır kapısı açılmasına dair somut teklifimi yinelemek istiyorum. Rum lider, geçiş noktası olmayan “güneyden-güneye” koridorlar konusunda katı tutumunu sürdürmektedir. Bu konulardaki yaklaşımım, yalnızca kendi halkıma değil, Rum toplumuna, adamıza ve bölgemize karşı da bir sorumluluk duygusuyla şekillenmektedir” dedi.
6 yeni girişim önerisini sunduğunun aktaran Cumhurbaşkanı Tatar bu önerileri şu şekilde sıraladı:
1) Kıbrıs adasının sismik haritalanması, çünkü deprem hazırlığı her iki taraf için de temel bir konu haline gelmiştir ve bunun başlıca gerekliliği sismik haritalamadır.
2) Mikroplastikleri temizleme ve haritalama girişimi, ayrıca mikroplastiklerin insan sağlığına, çevreye ve genel yaşama yönelik potansiyel riskleriyle mücadelede bütüncül ve stratejik bir yaklaşım benimsenmesi.
3) Kültürel miras alanları, anıtlar ve kayıp kişilerin tam olarak restore edilebilmesi için iki liderin ortaklaşa bağış toplama çalışması
4) Hava kalitesi izleme girişimi
5) Adanın tatlı su kaynaklarının ortak yönetimi
6) Her yaştan insanı tehdit eden uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede işbirliği
Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasının devamında, BM Genel Sekreteri’nin kısa bir süre önceki basın toplantısında da belirttiği üzere, bir sonraki toplantıya kadar çalışmak üzere; Sivil Toplum için Danışma Organı, Kültürel Eserlerin Değişimi, Hava Kalitesi İzleme Girişimi ve Mikroplastik Toplantısı üzerinde anlaştıklarını kaydetti.
Daha önce görüşülen 6 maddenin 4 tanesinde ilerlemeler sağlandığını ancak Rum Yönetimi Liderinin tutumundan 4 sınır kapısının açılmasına yönelik ilerleme sağlanamadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, “Kiracıköy’de Rum halkının geçiş sürecini kısaltacak diye sorunu çözmek için koridor meselesini bile gündeme aldık ancak yol ara bölgeden geçiyor. Ara bölgeden yolun geçmesi uygun değil. 5 kilometrelik yola 5 kilometre daha ekleyelim ona göre kapı açılsın dedik. Ara bölgede ısrar ediyorlar, oradan geçilmesini kabul etmiyoruz. Daha sonra Kiracıköy’den vazgeçti, Erenköy’den geçiş istedi. Sonuç alamadık. Genel Sekreter, Holguin’e görev verdi, konu tartışılacak.” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Tatar, soru üzerine Eylül ayında gerçekleşecek BM Genel Kurul toplantısında Kıbrıslı liderlerin üçlü görüşme gerçekleştireceğini, garantör devletler ve BM’nin de katılacağı 5’li görüşmenin ise, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından gerçekleşeceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra 2021 yılında Cenevre’de 5+1 toplantıda federal çözüm yerine iki devletli yeni çözüm siyasetini gündeme getirdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, aynı pozisyonda olunduğunu, Türkiye’nin desteklediğini ve Mart ayında pozisyonun tekrar edildiğini söyledi.
Defalarca denenen federal temelde bir çözüme varılamadığını Annan Planı ve Crans Montana yaşananlardan sonra artık yeni bir sürece girildiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün onaylanmasının önemine vurgu yaptı.
Kıbrıs’ta enerjini akaryakıtla elde edildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle konuştu:
“Bütün dünya artık değiştiriyor. Karbondioksit sağlığını önlemek için alternatiflere kayıyorlar. Kıbrıs’ta en fazla zengin olduğumuz konu güneş, onun için geliniz bir an evvel siyaseti bırakınız. Türkiye’ye 60 km uzaklıkta suyu getirdik, enterconnecte sistemle Türkiye üzerinden kablo ile bağlanalım ve bu enerji meselesini kökten çözelim. Bu meseleyi bu şekilde çözdüğümüzde istediğimiz kadar güneşten enerji üretebilir ve sisteme satabiliriz. çok büyük imkanlar vardır buna benzer başka şeyler de vardır. İşte doğal gaz ve ada etrafındaki zenginliklerin araştırılması, ancak ‘bizim altımızda bir cemaat olabilirsin’ şeklinde bugün dahi onların bu şekil tavrını gördüm. Uyuşturucu meselesinde iki halkın gençliği etkileniyor. Egemen ve otorite kendisinin olduğunu iddia ederek polisimizle muhatap olmak ve işbirliği yapmak istemiyor.
Dünya yavaş yavaş neyin ne olduğunu anlıyor”
Kıbrıs Türkü’nün kendi devletinin bulunduğunu özgür ve bağımsız bir şekilde yaşanıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, iki devlet arasındaki işbirliğinin geliştirilebileceğini ancak bir antlaşma olsun diye egemenlikten taviz verilemeyeceğini çünkü geri dönüşünün olmadığını kaydetti.
Kıbrıs
Cumhurbaşkanı Tatar: Kapılar konusunda maalesef şu anda bir netice alınamadı
Published
7 saat önceon
Temmuz 17, 2025By
admin
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kapılar konusunda bir netice alınamadığını belirterek, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in tutumunu eleştirdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) ev sahipliğinde New York’ta gerçekleşen Kıbrıs konulu genişletilmiş 5+1 formatlı gayriresmi kapanış oturumunun ardından BM Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.
Tatar, konuşmasının büyük bölümünü İngilizce yaparken Türkçe soruları da yanıtladı ve konuşmasını özetledi. Türkçe konuşmasında “Gençlik Komitesi, çevre meselesi, mezarlıklar, diğer zenginliklerin korunması ve kapılar” konularına değinen Tatar, kapılar konusunda sorunun çözülmesi adına “koridor” meselesini de gündeme aldıklarını kaydetti.
Kiracıköy üzerinden geçecek yeni sınır kapısının Türk tarafına ait bir güzergâhtan ilerlemesi gerektiğini belirten Tatar, Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis’in başka bir güzergahtan (ara bölge) geçişte ısrar ettiğini belirterek, bu tutumu eleştirdi.
“Güvenlik ve askeri değerlendirmeler sonucunda söz konusu güzergâhının uygun olmadığı net olarak ortaya kondu. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı da konuya müdahil oldu. Alternatif olarak mevcut güzergahtaki 5 kilometrelik yola bir 5 kilometre daha ekleyelim. Böylece Rumlar Kiracıköy’den, 10 kilometrelik yoldan geçip yine güneye geçsinler. Ancak bu öneri de kabul edilmedi.” diye konuşan Tatar, Rum tarafının bu öneriyi reddettikten sonra Erenköy üzerinden geçiş talebinde bulunduğunu, kendilerinin de bunu kabul etmediklerini dile getirdi.
“Dolayısıyla çok saatler harcandı ama maalesef şu anda bir netice alınamadı.” diyen Tatar, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Maria Angela Holguin’e kapılar konusunda görev verdiğini de kaydetti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Merkezi’nde ve Türkevi’nde basın toplantısı düzenledi:“New York’ta altı yeni iş birliği önerisi sunduk, dört girişim için çalışmalara başlayacağız”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Merkezi’nde ve Türkevi’nde basın toplantısı düzenledi

Cumhurbaşkanı Tatar: Kapılar konusunda maalesef şu anda bir netice alınamadı
Trending
-
Kıbrıs3 yıl önce
BES ve DEV-İŞ’in belediyelerle ilgili eylemi bir günlüğüne askıda
-
Kıbrıs3 yıl önce
Yüksek Adliye Kurulu, terfi eden ve atanan yargıçları açıkladı
-
Kıbrıs3 yıl önce
“Maç için Güney Kıbrıs’a ilk kez geçecek olan Kıbrıslı Türkler’den KKTC doğum belgesi isteniyor”
-
Kültür Sanat4 yıl önce
Ferhan Şensoy hayatını kaybetti
-
Ekonomi3 yıl önce
İlk yerli kolza tohum adayları toprakla buluşturuldu
-
Ekonomi3 yıl önce
Baykar’ın insansız savaş uçağına Ukrayna motoru güç verecek
-
Rum Basını3 yıl önce
Anastasiadis’in Kovid testi pozitif
-
Entertainment8 yıl önce
New Season 8 Walking Dead trailer flashes forward in time