Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Rana Sarro yazdı: Seviye bu!!

Published

on

Evet, bundan sonra böyle…

Basının geldiği durum bu…

Seviye bu…!

Biz ne kadar da seviyeli, usturuplu, kaliteli habercilik yapmaya çalışmışsak, eline cep telefonunu alanın “haberciyim” diyebildiği rezil kepaze bir dönem.

Eline cep telefonunu alanın siyasilere sövüp saydığı, küfürler ettiği, iftiralarda bulunduğu, dil bilgisi ve haber tekniklerinden bihaber yoldan geçenler furyası…

Ve sözde Gazeteciler Birliği ve Basın Sen de uyuyor.

Basın-Sen Rumlarla Türkleri birleştirme sevdasında. Türkiye düşmanlığı, Rum sevdalılığından başka bildiği bir halt yok.

Sendika çatısı altında, Rum-Türk birleşmesine yönelik açıklamalar yapılıyor sürekli.

Gazeteciler Birliği hakeza ne halt yediği belli değil.

Bizim gibi gerçek gazetecilerin aktif olduğu zamanda bu işin esas hamallığını yapan muhabirler olarak biz utanırdık “Gazeteciyim” demeye.

Çünkü meslekte bu işi öğrendiğimiz mesleğin duayenlerinden çekinirdik.

Sayısız araştırma haberleri, mahkeme haberleri, sokak röportajları, kaza haberleri, söyleşiler, röportajlar yapardık.

Masa başında oturup köşe yazısı yazan, gazete çıkaran, yorumlayan büyüklerimize karşı, kendimizde o haddi bulmazdık “Gazeteciyim” demeye.

Diyebilirdik aslında ama o duyulan saygı nedeniyle çekinirdik.

“Muhabirim” derdik veya en fazla “Haberciyim” derdik.

Yazdığımız haberleri, üç kez tekrar tekrar okurduk, haberimiz Yazı İşleri Müdürümüzün önüne gitmeden…

Gözden kaçan bir kelime değil, bir harf hatasını ertesi gün gazetede gördüğümüzde ne kadar da kafamıza takardık.

Günümüzde eline cep telefonunu alan yoldan geçenler, siyasilere “Allah bin gara belanızı versin” diyor, canlı yayında.

Kendi kendini “haberci” atayanlar, Sağlık Bakanı Ali Pilli’ye bir doktoru Dost” çıkarıyor. Bakan Ali Pilli’ye canlı yayında “Kıytırık Ali” diyor. Doktoru Bakan Ali Pilli’ye dost çıkarıyor. Doktor Ali Pilli’nin sevgilisiymiş o yüzden görevden almazmış…

Ve daha neler neler, küfürler havada uçuşuyor.

Bizim zamanımızda araştırma haberlerimizle ortaya çıkardığımız usulsüzlüklerle utandırırdık siyasileri.

Kendilerine bela okuyarak, küfrederek, sövüp sayarak, iftiralar atarak, bakanlık binalarına tavukları götürüp bırakarak değil.

Gerçekleştirdiğimiz röportajlarımızda sorduğumuz sorularla terletirdik siyasileri, kendilerine sövüp sayarak değil.

Bizim zamanımızda haber dili diye bir şey vardı. Haber yazım teknikleri kullanılırdı.

Haber dili, haber üslubu, haber etiği gözetilirdi haberlerimizde.

Hakeza köşe yazılarımız da seviyeli ve etik ilkelere uygun, haberciliğe yakışır bir dilde yazılırdı.

Günümüzde gazetecilik de habercilik de basın da medya da ayaklar altında.

Tabi ben nasıl ki çıkıp “Bugünden itibaren doktorum” diyemiyorsam, bu yoldan geçenlerin de, “Gazeteciyim- Haberciyim” diyememesi lazımdı.

Fakat sözde basın sendikası kafayı Rum- Türk birleştirme işleriyle yemişse; Gazeteciler Birliği’nin gazetecilikle uzaktan yakından bir ilgisi alakası yok ise, basın sektörü elbette ki bu hale düşer.

Böyle ayaklar altına düşer.

Çünkü birlik ve sendika başka işlerle meşgul.

Biz yoldan geçenlerin küfürlerle habercilik yaptığını söylerken, bir de ne görelim, Basın- Sen Başkanı Ali Kişmir köşe yazısında “Köpeklerine sahip çık” diye yazmış bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na.

E tabi Basın Sen Başkanı “Köpeklerine sahip çık” derse, biz kimden medet umuyoruz diye de düşünmemek elde değil.

Yani seviye bu olmamalı…!

O kurumda danışman olarak görevlendirilen bir şahsı kastediyorsan, ismiyle eleştireceksin. Köpek deyip de tüm danışmanlara ayıp edemezsin.

Orada görev yapan nice bilgili, görgülü, her konudaki donanımı ve bilgi birikimiyle karşısına geçip konuşamayacağın danışman görevinde insanlar tanıyorum. Karşısında durmaya utanacağın.

Örneğin Ali Kişmir’in, ne zekasıyla, ne bilgisiyle, ne medeniyetiyle, ne de efendiliğiyle, çalışkanlığıyla ve başarılarıyla ve hatta kalemiyle yarışamadığın danışmanlar da var Cumhurbaşkanlığı’nda.

Sen kimsin ki “Cumhurbaşkanı’nın köpekleri” deyip herkesi zan altında bırakacaksın.

Bir danışmana küfredeceksin diye diğer mevkiinin hakkını veren insanlara da hakaret edeceksin?

Bilgi birikimi ve donanımıyla karşına gelse, iki kelimeyi bir araya getiremeyeceğin makam sahibi insanları genelleyerek “köpek” demek senin haddine mi?

Hâlbuki bizim dönemimizde araştırma haberlerle, gerçekleri ortaya çıkararak başarılı gazeteci olunurdu. Saygımızı asla bozmazdık. Seviyemiz her zaman bakiydi.

İşte basın, işte medya, işte gazeteciliğin düştüğü durum bu. Seviye bu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Yüksek Mimar Osman Saner ‘Baykal Tüneli’ni BRT’ye anlattı

Published

on

By

Baykallıların 20 Temmuz 1974 gecesi hendekten Kale içine geçmek için kullandıkları tarihi ‘Baykal Tüneli’ günümüzde hala gizemli güncelliğini koruyor.

Dr.Burhan Nalbantoğlu’nun öngörüsüyle ‘Baykal Tüneli’, Baykal bölüğündeki mücahitlerin yardımıyla 4 aylık bir sürede gizli bir şekilde hayata geçirildi.

Günümüzde belgeseli yapılan ve müzeleştirilip turizme kazandırılması amaçlanan ‘Baykal Tüneli’ hakkında merak edilenleri dönemin yüksek mimarı Osman Saner BRT’ye anlattı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Çocuklar geleceğin teknolojisine robotik kodlamayla hazırlanıyor

Published

on

By

Teknoloji ve dijitalleşme hayatın her alanında yaygınlaşırken, çocukların geleceğin teknolojisine hazırlanmasında robotik kodlama eğitimi önemli bir rol oynuyor.

Robotik kodlama eğitimi sayesinde çocuklar, problem çözme becerisi, algoritmik düşünme, yaratıcı çözümler üretme yetisi kazanıyor.

Çocukların teknolojiye daha bilinçli yaklaşmalarına ve geleceğin mesleklerine daha iyi adapte olmalarına katkı sağlayan robotik kodlama eğitimi KKTC’de de farklı kurumlar aracılığıyla çocuklara sunuluyor.

Akademisyen, robotik kodlama ve bilgisayar bilimi eğitmeni ve Candela Robotic School Kurucu Eğitmeni Mustafa Kemal Ambar, robotik kodlamanın çocukların gelişimine katkısını Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) anlattı.

Erken yaşta robotik kodlama ile tanışmanın çocukların bilişsel gelişimini olumlu yönde etkileyeceğini dile getiren Ambar, çocukların bu alanda teşvik edilmesi ve eğitim almalarının kariyer gelişimleri açısından önem taşıdığını belirtti.

-“Eşit, ulaşılabilir, ayrımcılıktan uzak bir eğitim hedefindeyiz”

Elektrik ve elektronik mühendisliği alanında eğitim aldıktan sonra, doktora eğitiminde yapay zeka ve derin öğrenme üzerine yoğunlaşarak otomasyon ve robotik alanına yönelen Ambar, akademisyen olarak sürdürdüğü görevinin yanında Candela Robotic School’un kurucu eğitmeni olarak, çocuklara ve gençlere yönelik çeşitli eğitim programları düzenliyor.

-Okul GİGEM bünyesinde

SOS Çocukköyü Derneği bünyesinde faaliyet gösteren Girne Gençlik Gelişim Merkezi’ne (GİGEM) bağlı olarak 2021’de faaliyete başlayan Candela Robotic School, çeşitli kurumlarla iş birliği yaparak 3-4, 5-7, 7-15 ve 15-18 ve üzeri yaş gruplarına yönelik robotik kodlama, bilgisayar programlama, elektronik devre ve IGCSE ICT eğitimleri veriyor.

Candela’nın “ışık ve aydınlık” anlamına geldiğini dile getiren Ambar, eşit, ulaşılabilir, ayrımcılıktan uzak bir ortamda eğitim vermeyi hedeflediklerini söyledi.

Avrupa’daki STEM eğitiminin merkezinde yer alan Scientix ağına dahil olan okul, STEAM Eğitmenleri Topluluğu olan EASE’nin de üyesi ve sürdürülebilir çevre bilinci üzerine eğitim veren Nature-Based Solutions Education Networks (NBS) akreditasyonuna sahip.

-Robot ve akıllı çöp kutuları

2024 yılında Caretta Sahil Temizleme Robotu projesini de bu doğrultuda hazırlayan okulun ekibi, “EkoRobot: Sürdürülebilir Yapay Zeka ile İklim Değişikliğiyle Mücadele” projesi kapsamında, iki belediye ve özel kuruluşların desteğiyle atıklardan akıllı çöp kutuları tasarlayarak kullanıma sundu.

-“Çocukların dijital dünyada sadece tüketici değil, üretici bireyler olmalarına yardımcı olur”

Candela Robotic School Kurucu Eğitmeni Mustafa Kemal Ambar, robotik kodlamayı “makineler ve yazılımlar yardımıyla gerçekleştirilen işlemlerin sistematik hale getirilmesi ve bir bütünlük içerisinde çalışmasını sağlama süreci” olarak tanımlıyor.

Bu sürecin çocuklara problem çözme becerisi kazandırırken aynı zamanda algoritmik düşünme, analitik beceriler, yaratıcı çözümler üretme yetisi ve mühendislik mantığını geliştirme fırsatı sunduğunu dile getiren Ambar, robotik kodlamanın, teorik bilgiyi pratiğe dönüştüren ve çocukların öğrendiklerini somutlaştırarak uygulamalar yapmalarına olanak tanıyan bir öğrenme metodu olduğunu belirtti.

“Robotik kodlama eğitimi, çocukların teknolojiye daha bilinçli bir şekilde yaklaşmalarını sağlarken, onların dijital dünyada sadece tüketici değil, üretici bireyler olmalarına da yardımcı olur.” diyen Ambar, bunun yanında soyut ve somut kavramları ayırt edebilme, sistematik düşünme ve takım çalışması gibi beceriler kazandırdığını vurguladı.

Çocukların bu alanda erken yaşta desteklenmesinin, geleceğin mesleklerine daha iyi adapte olmalarına katkı sağladığına işaret eden Ambar, teknolojinin her geçen gün ilerlemesiyle birlikte robotik kodlama bilgisinin önemli avantaj sağladığını belirtti.

Ambar, çocukların bu alanda teşvik edilmesi ve eğitim almalarının, kariyer gelişimleri açısından önem taşıdığını vurguladı.

-“ Erken yaşta robotik kodlama ile tanışmak, çocukların bilişsel gelişimini olumlu yönde etkiler”

Erken yaşta robotik kodlama ile tanışmanın çocukların bilişsel gelişimini olumlu yönde etkileyeceğini dile getiren Ambar, LEGO Education gibi eğitim materyallerin, çocuklara yapılandırılmış bir öğrenme süreci sunduğunu kaydetti.

Bu materyallerin doğru eğitmenler tarafından kullanılmasının önemine işaret eden Ambar, “Bazı eğitim kurumları yalnızca bu alanın popülerliğinden yararlanarak nitelikli eğitim sunmadan çocukları bu süreçlere dahil etmeye çalışmaktadır.” dedi.

Robotik kodlama eğitiminin, yalnızca LEGO parçalarının birleştirilmesiyle sınırlı olmadığını dile getiren Ambar, “Çocukların yaş ve beceri seviyelerine uygun olarak özelleştirilmiş eğitim programları uygulanmalıdır. Erken yaşta başlamak büyük avantaj sağlasa da, önemli olan doğru eğitmenler rehberliğinde ilerlemek ve her çocuğun bireysel gelişimine uygun bir yol haritası çizmektir.” diye konuştu.

-“Teknolojinin avantajlarını eğitim süreçlerine dahil etmeliyiz”

Teknolojinin günümüzde hayatın her alanına entegre olduğunu dile getiren Ambar, bu noktada teknolojinin avantajlarını eğitim süreçlerine dahil etmek için akademik çalışmaların ve pedagojik yaklaşımların takip edilmesi gerektiğini belirtti.

Ülkedeki eğitim sistemine de değinen Ambar, “Ülkedeki okullarda teknoloji entegrasyonu konusunda ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, devlet ve özel okullarda halen temel bilgisayar eğitimi seviyesinde kalındığını gözlemliyoruz. Scratch programlama gibi giriş seviyesinde eğitimler verilse de, ileri seviye robotik ve yazılım eğitimleri konusunda eksiklikler bulunmaktadır.” dedi.

Ambar, eğitim sisteminde teknoloji entegrasyonunu artırmak için altyapı geliştirme, eğitmenlerin mesleki gelişimini destekleme ve müfredat güncellemeleri yapılması gerektiğini belirtti.

-“ Uluslararası yarışmalar, özgüven aşılayan ve teşvik edici etkinlikler”

Candela Robotic School’un uluslararası yarışmalara da katıldığını dile getiren Ambar, bu tarz yarışmaların öğrenciler için özgüven aşılayan ve teşvik edici etkinlikler olduğunu kaydetti.

Ambar elde edilen başarılarla ilgili şunları anlattı:

“2024 yılında Robotex Kıbrıs’ta birincilik kazanan ilk Kıbrıslı Türk takımı olarak Estonya’daki Avrupa Şampiyonası’na katıldık. Ayrıca, WRO 2024’te birinci olduk. Türkiye’de düzenlenen Fibonacci Robot Olimpiyatları’nda Ege Bölgesi Şampiyonası’na 5 ekiple katıldık ve 5 kategoride de dereceler alarak Türkiye Şampiyonası’na katılmaya hak kazandık. Nisan 2025’te de Antalya’da yapılacak Türkiye Şampiyonasına katılacağız. Kasım 2025’te ise İtalya’daki Avrupa Şampiyonası’na katılmayı hedefliyoruz.”

-“ Çocuklarla çalışmak onların dünyasına girmek sizi eşsiz bir denizde yüzmeye izin veriyor”

Ambar, çocuklarla çalışmanın avantajlarına da değinerek, “Çocuklarla çalışmak onların dünyasına girmek sizi eşsiz bir denizde yüzmeye izin veriyor onların yaratıcılıkları enerjileri sizin hiç bitmeyecek bir enerji yaratıcılık sürüklüyor ki bu mesleğimin en güzel yanı.” diye konuştu.

Robotik kodlama eğitiminin öneminin gün geçtikçe arttığına işaret eden Ambar, doğru yönlendirme bilinçli bir aile ve eğitmenlerle yola devam etmenin önemine vurgu yaptı.
Çocuklarla çalışmanın ciddi ve hassas bir alan olduğunu dile getiren Ambar, “O nedenle ticari amaçlarla bu sektörde yer almak büyük bir hata olacağını düşünüyorum. Bu alanda ilerlemek çocuklarla çalışabilmek en büyük şans.” dedi.

Ambar ayrıca, Candela Robotic School’un eşit, ulaşılabilir, ayrımcılıktan uzak bir ortamda eğitim verme hedefine yönelik çalışmalarını devam edeceklerini belirtti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu yarın toplanacak

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu yarın toplanacak.

Yasama göreviyle saat 10.00’da toplanacak Genel Kurul’un gündeminde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Vatandaşlarına Konsolosluk Yardımı Sunulması Hakkında Anlaşma (Onay) Yasa Tasarısı ile Kıbrıs Türk Sosyal Sigortalar (Değişiklik) Yasa Tasarısı bulunuyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam