Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Resmiye Canaltay, ülkedeki internet sıkıntısının çözüme kavuşacağı müjdesini verdi

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Resmiye Canaltay, ülkede yaşanan internet sıkıntılarının çözüme kavuşturulacağı müjdesini vererek, bu konunun fazla uzadığını, kısa sürede bir çözüme ulaşmak için yol haritası belirlediklerini söyledi.

Published

on

Resmiye Canaltay, ülkedeki internet sıkıntısının çözüme kavuşacağı müjdesini verdi

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Resmiye Canaltay, ülkede yaşanan internet sıkıntılarının çözüme kavuşturulacağı müjdesini vererek, bu konunun fazla uzadığını, kısa sürede bir çözüme ulaşmak için yol haritası belirlediklerini söyledi. Canaltay, sürecin hızlanması için ileriki günlerde Türkiye Cumhuriyeti  yetkilileri ile yapılacak görüşmede yol haritasına son şeklini vereceklerinin altını çizdi.

Türk Ajansı Kıbrıs’a açıklamalarda bulunan Bakan Canaltay, artık her alanda, televizyon kanallarından telefon görüşmelerine kadar internete muhtaç olunduğunu belirterek, bir an önce 4.5-5 G internete geçilmesinin ve ev internet bağlantılarının güçlendirilmesinin amaçlandığını kaydetti. Canaltay, “ileriki günlerde 4.5-5G internet için yol haritası çizilecek, bitirmeye kararlıyım” ifadelerini kullandı.

Türkiye ile önceki protokoller çerçevesinde altyapıya dair ön hazırlıkların yapıldığını ifade eden Canaltay, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın mevcut çalışmaları hakkında bilgi verdi.

“ÖĞRENCİ TAŞIMACILIĞINDA BELEDİYELERİN DE ÇALIŞMA YÜRÜTMESİ GEREKİYOR”

Canaltay, yeni eğitim-öğretim yılına başlanmasıyla belli saatlerde ortaya çıkan trafik yoğunluğu hakkında da değerlendirmelerde bulunarak, Trafik Emniyet Müdürlüğü ile durum tespiti yapacaklarını ve bu durum tespiti ışığında çözüm çalışmalarına başlayacaklarını belirtti.

Köylerden ve şehir içerisinde okullara toplu taşımanın olduğunu, ancak kent içerisinde her ebeveynin çocuğunu kendi okula götürmek istediğini ve bundan dolayı özellikle okul girişlerinde trafiğin sıkıştığını belirten Canaltay, toplu taşımacılığın özendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Avrupa’da öğrenci taşımacılığında okul ve belediyeler arasındaki işbirliğine dikkat çeken Canaltay, belediyelerin de bu konuda işbirliğine açık olması gerektiğini, okullar bölgesine taşımacılığı düzenleyerek, yoğunluğu bir nebze rahatlatabileceklerini ifade etti.

“ERCAN HAVALİMANI’NDA YOLCULARA HAKARET EDİLMESİNİ SABOTE OLARAK GÖRÜYORUM”

Canaltay, turistler başta olmak ülkeye gelen yolcuların Ercan Havalimanı girişlerinde karşılaştıkları uzun işlemler ve bazı görevlilerin hitap tarzından rahatsız olduklarına dair çok sayıda şikayet aldıklarına da belirterek, bunun “kabul edilemez” olduğunu dile getirdi.

Ciddi bir fedakarlıkla Ercan’da çalışan çok sayıda personel olduğunu vurgulayan Canaltay, “Kötü niyetli olan, ya da sabrı insana hizmete engel olan personel varsa, onlara karşı en sert tedbiri almakta kararlıyım. Kimse ülkemize ayak basan misafirlerimize kırıcı olamaz, buna izin vermem” dedi.

Pandemi korkusu ve sahte PCR olaylarından havalimanı çalışanlarına ekstra bir sorumluluk yüklendiğinin farkında olduğunu ancak bu durumun kimseye gelen yolcuya hakaret etme ve sahtekar muamelesi yapma hakkını vermediğini kaydeden Canaltay, “Tespitleri yapıyoruz. Sağlık Bakanlığı ile görüşüp söz konusu personeller için gereğinin yapılmasını sağlayacağız” ifadelerini kullandı.

Canaltay, “Ercan Havalimanı sizin aynanızdır. O gelen insanların velinimet olduğunu bilmek gerekir. Ekonomik atılım yaptığımız bir dönemde, bu tutumu ben KKTC’ye hakaret olarak görüyorum. Kapıda bir sabote olarak değerlendiriyorum” dedi.

“ALSANCAK YOLU’NUN İHALESİ ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE AÇILIYOR”

Canaltay, geçtiğimiz günlerde ölümlü bir kazanın gerçekleştiği yapım aşamasında olan Alsancak Yolu’nun son durumu hakkında da açıklamalarda bulunarak, göreve geldiği ilk günden itibaren bu konuda çalışmalar yürüttüklerini ve gerekli yerlerle görüştüklerini ancak pandemi nedeniyle bakanlık bütçesinin sağlığa aktarılmasıyla sürecin aksadığını belirtti.

“Bu arada acı bir kaza yaşadık. Tekrardan Allah’tan rahmet diliyorum” diyen Canaltay, son günlerde yol yapımının devamına ilişkin yeni girişimlerde bulunulduğunu, sürecin hızlandığını ve ileriki günlerde yol ihalesinin açılacağını bildirdi.

“KÖY YOLLARINDA İNCELEMELERDE BULUNDUK”

Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri ile yapımı devam eden köy yollarında incelemeler de yaptıklarını belirten Canaltay, 322 kilometrelik karayolu yapımı projesi çerçevesinde yaklaşık 90 kilometrelik karayolunun yapımının tamamlandığı, yılsonuna kadar 150 kilometreye ulaşılacağını, gelecek yıl içerisinde ise hedefin tamamlanmış olacağını bildirdi.

Canaltay, bu kriz döneminde Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin karayolları olmak üzere birçok konuda göstermiş olduğu hassasiyet ve destekten ötürü teşekkürlerini sundu.

“GAZİKÖY’DE YOL GÜVENLİĞİ ÇALIŞMASI BİTMEDİ. ÇOK DİKKATLİ OLUNMASI GEREK”

Canaltay, özellikle yeni yapılan yollarda sürücülerin hız yapma eğilimi olduğuna, bu yollarda sürat kaynaklı birçok kaza yaşandığına dikkat çekti.

Özellikle Gaziköy’de yapılan yol üzerinde gençlerin araba yarışı yaptıklarına dair ihbarlar aldıklarını ve bunun büyük tehlike arz etttiğini belirten Canaltay, “Gaziköy yolu tamamlandı ancak yol güvenliği çalışmaları henüz devam ediyor. Bu yolda henüz çizgi, levha ve bariyerler yok. Yol güvenliği açısından tekrardan ikaz ediyorum. Herkesin çok dikkatli olması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Canaltay, Lefkoşa-Mağusa gibi sıklıkla kullanılan güzergahta yeni çemberin yapılmasının ardından çoğu sürücünün çemberi fark etmeyip kaza yaptığını anımsatarak, sürücülerin trafikte daha dikkatli olması ve bu yönde farkındalığın artırılması gerektiğine değindi ve trafik kazalarına ilişkin istatistiki verileri paylaştı.

“2021 YILININ 9 AYINDA 18 ÖLÜMLÜ KAZA, SON 10 YILDA TOPLAM 270 ÖLÜMLÜ KAZA”

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Resmiye Canaltay’ın verdiği bilgiye göre, 2021 yılı içerisinde bugüne kadar toplam 1841 trafik kazası yaşanırken, bu kazaların 18’i ölüm, 354’ü yaralanma, 1496’sı ise hasarla sonuçlandı.

Son 10 yılda ise 270’i ölümlü kaza olmak üzere, toplam 36 bin 886 trafik kazası yaşandı.

2016 yılından itibaren ölümlü kaza sanıklarının uyruklarına bakıldığında, yaşanan toplam 164 kazada sanıkların 86’sı KKTC’li, 35’i TC’li ve 43’ü diğer ülke uyruğuna sahip. Söz konusu 164 kazanın nedenleri ise şu şekilde:

“73 aşırı sürat, 21 yolun solunu tutmama, 25 alkollü araç kullanma, 10 kavşakta durmama, 6 tehlikeli mahalde araç geçme,1 kırmızı ışıkta geçme, 2 yakın takip, 23 dikkatsiz sürüş, 2 ani sağa dönüş ve 1 hatalı şerit değiştirme.”

“5 YILDA 56 BİN 327 ADET AŞIRI SÜRATTAN RAPOR YAZILDI”

Bunun yanında aynı süre içerisinde, 56 bin 327 adet sürat, 41 bin 315 adet cep telefonu, 20 bin 776 adet kemer takmama, 15 bin 672 adet dikkatsiz sürüş, 15 bin 44 adet levhalara uymama, 10 bin 877 adet alkol ve 3 bin 337 adet ehliyetsiz kullanım kaynaklı polis raporunun yazıldığı belirtildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamalarına tepki gösterdi, “Biz laf değil, hizmet üretiyoruz!” dedi.

Başbakan Üstel, “Girne Belediye Başkanının hükümetimize yönelik yaptığı mesnetsiz açıklamaları hayretle okumaya devam ediyoruz. Ama kimse meydanı boş zannetmesin. Biz, 50 yıldır laf üretenlere karşı hizmet üretmeyi kendine görev bilmiş bir partiyiz. “Onlar konuşur, UBP yapar” dememizin sebebi de budur” dedi.

Üstel, “Halkımız çok iyi bilmektedir ki; bu ülkede yolları da, hastaneleri de, okulları da, sosyal konut projelerini de, liman projelerini de, en yapılmaz denen reformları da yapan hükümetimizdir. Son 3 yıla, 30 yılın işini sığdırdık. Batı Girne Çevre Yolları’nı yıllar sonra yapan da biziz, Doğu Girne Çevre Yolu Projesi’ni başlatan ve tamamlayacak olan da biziz” ifadelerini kullandı.

“İş üretemeyenlerin laf üretmelerini anlıyoruz”

Başbakan Üstel, “Girne’de büyük proje görmek isteyenler, yarım asırdır yapılmayan Antik Liman projesine de bakabilirler. Bu proje ile Girne’nin çehresini değiştirdik. Yıllardır beklenen Yeni Girne Hastanesi’ne yakında açılıyor. Taş taş üstüne koymamış, ülkede elle tutulur tek büyük projesi dahi olmayan bir anlayışın, rutin işleri “asrın projesi” gibi pazarlamasını anlıyoruz. İş üretemeyenlerin laf üretmelerini de anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var”

“Ne var ki; Kendi ifadeleriyle manipülasyon ve popülist açıklamaları son 3 yılda hükümetimizin gerçekleştirdiği bu dev projeleri gölgeleyemez” açıklamasını yapan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Unutulmamalıdır ki; yerel yönetimler reformunu hayata geçiren, batık belediyeleri ayağa kaldıran, belediyeleri güçlendiren ve halka daha çok hizmet edebilecek hale getiren de bizim hükümetimizdir. Kendi partileri, belediyeleri birleştirme yasası görüşülürken Meclis’in kapılarını kırmakla meşguldü, o ama yasayı geçirip belediyeleri birleştiren, güçlendiren ve ayağa kaldıran yine bizdik.

Bu arkadaşların hükümetimizle kavga aramak yerine bize teşekkür etmesi gerekir. Nitekim geçmişte bu teşekkürü de kameralar karşısında yaptılar. Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var. Kimse hükümeti hedef göstererek kendi küçük şovlarına bizi alet etmeye kalkmasın. Biz hamasi nutuk atmak için değil, halkımıza hizmet etmek için buradayız. halkın belediyelerden beklediği tek şey de hizmettir.”

“Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın”

Başbakan Ünal Üstel, “O yüzden Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın. Biz Girne Belediye’sinin de Girne halkının da dün olduğu gibi yarın da yanında olmaya devam ederek, onların gerçek anlamda hayrına dokunan tüm büyük projeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hükümetimiz devletin her kuruşunu halkın faydasına kullanan bir anlayışla çalışmaya devam edecek, halkın hayatına dokunan büyük projeleri hayata geçirecektir. Ve Kimse boş laflarla halkı kandıramayacak, hükümetin hizmetlerini gölgeleyemeyecektir!” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi Merkezi’nin düzenlediği “Dijital Dönüşümün Gücü; Etkileşim” etkinliğinde partililere hitap etti…

“KIBRIS’TA GELECEK İKİ DEVLETLE KURULACAK, FEDERASYON TARİHE GÖMÜLDÜ”

Konuşmasına teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başlayan Tatar, “Sayın Başbakan, değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, büyüklerimiz ve UBP teşkilatlarının neferleri… Bu güzel sabahta sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hissetmenin gururu içindeyim” dedi.

“MÜCADELEMİZİ TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE SÜRDÜRÜYORUZ”

Geçmişi hatırlamanın önemine vurgu yapan Tatar, “Bu ülkede ecdadımız, analarımız, babalarımız, dedelerimiz büyük mücadeleler verdi. Geçmişimizi bilmezsek yok olmaya mahkûmuz. Bizler geçmişimizi bilerek ülkemizin ve devletimizin bekası için yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“FEDERASYON DEFTERİ ARTIK KAPANMIŞTIR”

Kıbrıs konusuna da değinen Tatar, “Annan Planı döneminde partimiz, rahmetli Rauf Raif Denktaş’ın yanında yer aldı. O gün haklıydık, bugün haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı. Yıllarca iyi niyetimizle federasyon temelli bir anlaşma için çalıştık. Ancak artık federasyon meselesi geride kalmıştır. Beş yıl önce ‘geleceğe yürüyoruz’ dedik, bugün gerçekten geleceğe yürüdük” dedi.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TÜM DÜNYAYA DUYURULDU”

Tatar, son BM görüşmelerine işaret ederek, “Cumartesi akşamı BM merkezinde muhataplarıma da ifade ettim. İki devletli çözümün istikrar için tek yol olduğunu söyledim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi vardır. Bu istikrar, Gazze’den Suriye’ye, Irak’tan Ukrayna’ya kadar tüm coğrafyada önemlidir” diye konuştu.

“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan, üçüncü kez KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon defterinin kapandığını ifade etti. Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardır uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini tüm dünyaya duyurdu. Bu, bizim en büyük güvencemizdir” şeklinde konuştu.

“UBP BU DAVANIN ÖNCÜSÜDÜR”

Ulusal Birlik Partisi’nin devlet için önemine de vurgu yapan Tatar, “UBP, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamıdır. 11 Ekim’de 50. yılını kutlayacak olan partimiz, kuruluşundan itibaren bu davanın öncüsü olmuştur. 19 Ekim seçimlerinde kazanarak tüm dünyaya Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu bir kez daha göstereceğiz” dedi.

“19 EKİM’DEN SONRA DA AYNI KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM”

Seçim sonrasına ilişkin mesaj da veren Tatar, “New York temaslarımda da söyledim. 19 Ekim’den sonra da Kasım ve Aralık’ta yine orada olacağım, yine ‘iki devlet’ diyeceğim. Çünkü bu mesele millet meselesidir, vatan meselesidir, bayrak meselesidir” dedi.

“TÜRKİYE BU COĞRAFYADA SÖZ SAHİBİDİR”

Türkiye’nin büyük gücüne dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması tüm dünyada yankı buldu. Gazze’nin sesi oldu, kimsenin söyleyemediğini söyledi. Bugün Türkiye, milli savunma sanayisiyle, askeri potansiyeliyle Amerika, Rusya ve Çin’in de dikkate aldığı bir güçtür. Böyle bir ülkenin garantörlüğünde yolumuza güvenle devam ediyoruz” dedi.

“PANDEMİDEN DEPREME, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTAYIZ”

Tatar, KKTC’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntılara değindi:
“Pandemiyi, 6 Şubat depremini, Gazze ve Ukrayna’daki savaşları yaşadık. Bütün bu belirsizliklere rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile kurduğumuz güçlü ilişkiler sayesinde yatırımlar devam ediyor. Sağlık ocakları, hastaneler, çevre yolları, dijital dönüşüm projeleri bunun göstergesidir.”

“E-DEVLET PROJESİ TAMAMLANIYOR”

KKTC’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar attığını vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında yapılan anlaşma sayesinde, Türk Telekom, 100 milyon doları aşan yatırımla ülkenin genelinde fiber optik altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte fiberoptik ile ada genelinde ve Türkiye bağlantısı üzerinden tüm dünyaya bağlanacağız. Bütün engellemelere, kısıtlamalara, ambargolara rağmen çağın nimetlerini halkımıza sunacağız” dedi.

“BU DAVA VATAN MESELESİDİR”

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu dava vatan meselesidir, bayrak meselesidir. KKTC halkı, egemenliğiyle, bağımsızlığıyla ve onuruyla yoluna devam edecektir. 19 Ekim seçimlerini kazanarak tüm dünyaya güçlü bir mesaj vereceğiz. Sizlere güveniyorum, birlikte başaracağız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde yaptığı basın açıklamasında, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmamasının eğitimde ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.

Maviş, üç yıl önce 300 öğrenci bandında olan okulun bugün 500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “Nüfus ve vatandaşlık politikası oluşturulmazsa beş değil, yirmi beş okul yapsak yetmez” dedi. Sorunun yalnız eğitimle sınırlı olmadığını vurgulayan Maviş, sağlık, trafik, su ve elektrik gibi alanlarda da hizmetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.

“Öğretmen eksikliği devam ediyor”
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda beş öğretmen eksikliği bulunduğunu söyleyen Maviş, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını kaydetti. Ayrıca müzik, resim, İngilizce ve beden eğitimi derslerinde de öğretmen eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sanat ve spor etkinliklerinden geri kaldığını belirtti.

“Tiny House çözüm değil”
Maviş, okul bahçesine kurulan üç adet “Tiny House” hakkında da konuşarak, “Konteyner yerine prefabrik denilse de övünülecek bir şey yok. Tiny House da koysanız, villa da yapsanız bu nüfusa bu okullar yetişmiyor” ifadelerini kullandı. Kalabalık sınıfların verimliliği düşürdüğünü vurgulayan Maviş, “Çocukların balık istifi şeklinde sınıflarda oturması kabul edilemez” dedi.

“Yeni okul yapılmalı”
Maviş, bölgedeki öğrenci artışına dikkat çekerek, “Bu okul iki şubeden üçe, üçten dörde çıktı. Şu anda 18 şubeye ve 500 öğrenciye ulaştı. Önümüzü göremiyoruz. Seneye bu okula konteyner istemiyoruz, yeni derslikler ve yeni okul istiyoruz” çağrısında bulundu.

Bakanlığın hayırseverlere mi başvuracağı, yoksa devlet bütçesinden kaynak mı ayıracağı konusunda yorum yapmayan Maviş, “Hamitköy ile bu bölge arasına yeni bir okul istiyoruz. Övünecekse Nazım Bey, seneye buraya bir okul yapıldığı için gelsin övünsün” dedi.

“Bakan bizi anlamıyor”
Maviş, Eğitim Bakanı’nı eleştirerek, “Bakan siyasetin diliyle konuşuyor, biz ise sınıfta çocukların gözlerine bakarak vicdan muhasebesi yapıyoruz. Aynı dili konuşmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Maviş, hükümetin planlama yapmadığını, nüfus artışıyla birlikte eğitim ve sağlık hizmetlerinin sekteye uğradığını belirterek, “Devlet olmanın gereği yerine getirilmelidir. Seneye bu sorunların çözülmesini bekliyoruz” dedi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam