Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

ROGERS: PANDEMİDEN KURTULMAK İÇİN TEK ÇIKIŞ ERİŞEBİLDİĞİMİZ İLK AŞIYI OLMAK

Published

on

Halkın Partisi Milletvekili Jale Refik Rogers, pandemiyle mücadelede ve aşı programlamasında bir seferberliğe ihtiyaç olduğunu söyledi.

HP Milletvekili Jale Refik Rogers yaptığı yazılı açıklamaya göre, Genç TV’de katıldığı programda gündemin başlıklarını yorumlayarak, “Ülke olarak pandemide 16. ayımızı doldurmak üzereyken aşılanma başlayalı epey bir zaman olmuşken sistem hala daha oturtulamadı” dedi.Rogers, aşılamada planlı ve programlı hareket etmenin şart olduğunun ve emekli sağlık çalışanlarının da göreve çağrılabileceğinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı: “Aşılama yapılan merkez sayısının hızla artırılarak elimizdeki aşı stokunun hızla tüketilmesi gerekiyor. Bu noktada gönüllü sağlık çalışanlarından ve belediyelerden destek alınabilir.

Sayın Bakan’ın özel hastanelerden destek alınması ile ilgili açıklamaları var. Bu da yapılabilir, ancak bu çalışmanın devlet kontrolünde yapılması ve özellikle büyük bir ekonomik sıkıntı yaşanan bu dönemde devlete maddi külfet getirecek veya yeni bir rant oluşturacak bir uygulamaya dönüşmemesi son derece önemlidir.Toplumsal seferberlikle birlikte devlet eliyle bu işin nasıl yapılacağının planlanması gerekiyor. Küçük bir ada ülkesi olarak bugüne dek erişebildiğimiz aşı sayısı küçümsenecek bir rakam değildir. Nüfusun yaklaşık üçte birinin aşılanabileceği bir noktadayız. Sağlık Bakanlığı’nın halkı bilgilendirmede de daha şeffaf olması gerekiyor. Hangi yaş gruplarının, hangi kronik hastaların aşılanması ne aşamada? Bugüne dek kaç kişi aşılandı? Sırası gelen kişilerin aşı beğenmeme gibi bir durumunun olduğunu görüyoruz. Temel Sağlık Dairesi’nin halk sağlığını ilgilendiren konularda halkı bilgilendirmek ve farkındalık yaratmak başlıca görevlerinden biridir, aşılarla ilgili bilgilendirme konusunda daire daha proaktif olmalıdır.

Aşı hayat kurtarıyor. 100 yılda bir yaşanabilecek pandemiden çıkış için de aşı olmak gerekiyor. İnsan hareketiyle var olan sektörlerin ülke ekonomisinin temel taşı olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bizim için toplumun aşılanması en büyük hedef olmak durumunda.”

“AŞIDA SEFERBERLİK VE DEVLET ELİYLE HIZLI PLANLAMA ŞARTTIR” Sağlık Bakanlığı’nda bakan değişikliğiyle birlikte sistemde oturmuş şeyleri bile yeniden yapma ihtiyacı hissedildiğini ve bunun aksaklıkları da beraberinde getirdiğini belirten Rogers, “Sayın Ünal Üstel görevi devraldığında belediyeler tarafından da desteklenen aşılama sürecini belediyelerden alarak merkezi bir sisteme getirdi. Aşılamayı sadece devlet hastanelerine ve sağlık merkezlerine verdi. Aslında belediyeler eliyle bu sürecin iyi gittiğini görüyorduk. Yerel yönetimler özellikle kırsal bölgelerde halkına çok hakim. Evde yatılı hastalara gidip evinde aşılama yapabiliyordu. Bu değiştirildi. Diğer yandan o dönemdeki dijital sistem kaldırıldı ve yeni bir dijital sisteme geçildi. Ama bununla beraber Astra Zeneca gibi gönüllü olabileceğiniz aşıları olanları hala kağıt-kalemle listeliyorlar ve sisteme aşı yapılanlar girilmediği için yaştan sırası gelenlere sistemden ‘Aşı olma sıranız geldi’ mesajı gitmeye başladı. Milyonlarca nüfusu olan Türkiye, küsuratıyla kaç milyonuncu aşıda olduğunu biliyor ama küçük bir ülke olmamıza rağmen biz hala insanların sırasıyla ilgili karışıklıklar olduğunu, dijital sisteme bağlı telefondan insanlara yanlış bilgi verildiğini duyuyoruz. Yıl 2021 oldu, kağıt-kalemle not tutulup bu isimlerin sisteme nasıl girileceğinin Sağlık Bakanlığı’nda tartışıldığını görüyoruz. Bu gerçekten çok üzücü. Daha iyi bir sistem bu değildir diye düşünüyorum” diye konuştu.

“AŞILARIN PIHTIYA SEBEBİYET VERME RİSKİ ÇOK NADİR GÖRÜLÜR”

HP Milletvekili Rogers, Astra Zeneca ve Johnson&Johnson aşılarının pıhtıya sebebiyet verdiğine dair veri olduğunu ve bunun insanları korkuttuğunu ancak bunun çok ender görülen bir yan etki olduğunun altını çizdi.Rogers, “Genelde 40-50 yaş altı kadınlarda milyonda 3-4, diğer yaş gruplarında ve erkeklerde bu oran daha da az. Günlük hayatımızda pıhtı atma riski, örneğin sigara kullanımından pıhtı atma riskiniz çok daha fazla. Belli altta yatan hastalıkları olanlar mutlaka doktoruna danışmalı, ama bu aşılar sağlıklı bireylerin rahatlıkla olabileceği aşılar. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nde Astra Zeneca ve Johnson&Johnson aşısını 18 yaş üstü herkese yapılıyor. Olmak isteyenlerin risk faktörü yoksa aşı olmalarını öneriyorum” ifadelerini kullandı.

“HÜKÜMETİN GÜNDEMİ ÜLKE SORUNLARI DEĞİL, İSTİHDAMLAR VE PARTİ İÇİ ÇEKİŞMELER”

Hükümetin Genel Kurul’a katılımının az olmasıyla ilgili de soruları yanıtlayan Rogers, bunun uzun bir süredir bu şekilde olduğunu, Meclis’te olan bakanların da sorulara yanıt vermediğini belirtti.Eğitim konusundaki sorunları uzun zamandır dile getirdiğini ve Milli Eğitim Bakanı’na sorular yönelttiğini anlatan Roger, sorularına yanıt alamadığını, Bakan Olgun Amcaoğlu’nun sorulara yanıt yerine yapılan okullardan bahsettiğini söyledi.Rogers sözlerini şöyle tamamladı:“Eğitim Bakanı, haziran sonuna kadar gelecek eğitim yılı için dört bölümden oluşacak yoğunlaştırılmış bir eğitim programı planını sunacağını söylemişti ama bir açıklaması henüz olmadı. Sağlıkla ilgili de sorular soruyoruz ama Sağlık Bakanı bir ameliyat geçirmişti, zaten çok uzun zamandır Meclis’e gelmiyor. Şimdi iyileşti Türkiye’ye de gitti ama Meclis’e hala gelmiyor. Sayın Başbakan zaten herhangi tatmin edici bir cevap vermiyor. Ekonomi Bakanı ekonomi dışında birçok konuyla ilgileniyor. Meclis için sıkıntılı bir süreç. Biz Halkın Partisi olarak hep yapıcı bir muhalefeti savunduk ve yeri geldiğinde öneri sunup birlikte çalışabileceğimizi söyledik. Ne bu yaklaşımımıza bir dönüş aldık ne de bir iş yapıldığını gördük. Bunları görmedik ama hala daha gerekli olmayan sözleşmeli istihdamların yapıldığını, devlet yardımı olarak hellim alınıp parti örgütleri tarafından dağıtıldığını ve hükümetteki partilerin iç çekişmelerinin diğer sorumlulukların önüne geçtiğini görüyoruz.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamalarına tepki gösterdi, “Biz laf değil, hizmet üretiyoruz!” dedi.

Başbakan Üstel, “Girne Belediye Başkanının hükümetimize yönelik yaptığı mesnetsiz açıklamaları hayretle okumaya devam ediyoruz. Ama kimse meydanı boş zannetmesin. Biz, 50 yıldır laf üretenlere karşı hizmet üretmeyi kendine görev bilmiş bir partiyiz. “Onlar konuşur, UBP yapar” dememizin sebebi de budur” dedi.

Üstel, “Halkımız çok iyi bilmektedir ki; bu ülkede yolları da, hastaneleri de, okulları da, sosyal konut projelerini de, liman projelerini de, en yapılmaz denen reformları da yapan hükümetimizdir. Son 3 yıla, 30 yılın işini sığdırdık. Batı Girne Çevre Yolları’nı yıllar sonra yapan da biziz, Doğu Girne Çevre Yolu Projesi’ni başlatan ve tamamlayacak olan da biziz” ifadelerini kullandı.

“İş üretemeyenlerin laf üretmelerini anlıyoruz”

Başbakan Üstel, “Girne’de büyük proje görmek isteyenler, yarım asırdır yapılmayan Antik Liman projesine de bakabilirler. Bu proje ile Girne’nin çehresini değiştirdik. Yıllardır beklenen Yeni Girne Hastanesi’ne yakında açılıyor. Taş taş üstüne koymamış, ülkede elle tutulur tek büyük projesi dahi olmayan bir anlayışın, rutin işleri “asrın projesi” gibi pazarlamasını anlıyoruz. İş üretemeyenlerin laf üretmelerini de anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var”

“Ne var ki; Kendi ifadeleriyle manipülasyon ve popülist açıklamaları son 3 yılda hükümetimizin gerçekleştirdiği bu dev projeleri gölgeleyemez” açıklamasını yapan Başbakan Üstel, şöyle devam etti:

“Unutulmamalıdır ki; yerel yönetimler reformunu hayata geçiren, batık belediyeleri ayağa kaldıran, belediyeleri güçlendiren ve halka daha çok hizmet edebilecek hale getiren de bizim hükümetimizdir. Kendi partileri, belediyeleri birleştirme yasası görüşülürken Meclis’in kapılarını kırmakla meşguldü, o ama yasayı geçirip belediyeleri birleştiren, güçlendiren ve ayağa kaldıran yine bizdik.

Bu arkadaşların hükümetimizle kavga aramak yerine bize teşekkür etmesi gerekir. Nitekim geçmişte bu teşekkürü de kameralar karşısında yaptılar. Bu ülkenin şova değil, işe ihtiyacı var. Kimse hükümeti hedef göstererek kendi küçük şovlarına bizi alet etmeye kalkmasın. Biz hamasi nutuk atmak için değil, halkımıza hizmet etmek için buradayız. halkın belediyelerden beklediği tek şey de hizmettir.”

“Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın”

Başbakan Ünal Üstel, “O yüzden Girne Belediye Başkanı asli görevlerini yerine getirsin, boyundan büyük işlere de ve sözlere de bulaşmasın. Biz Girne Belediye’sinin de Girne halkının da dün olduğu gibi yarın da yanında olmaya devam ederek, onların gerçek anlamda hayrına dokunan tüm büyük projeleri gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Hükümetimiz devletin her kuruşunu halkın faydasına kullanan bir anlayışla çalışmaya devam edecek, halkın hayatına dokunan büyük projeleri hayata geçirecektir. Ve Kimse boş laflarla halkı kandıramayacak, hükümetin hizmetlerini gölgeleyemeyecektir!” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar, Ulusal Birlik Partisi Merkezi’nin düzenlediği “Dijital Dönüşümün Gücü; Etkileşim” etkinliğinde partililere hitap etti…

“KIBRIS’TA GELECEK İKİ DEVLETLE KURULACAK, FEDERASYON TARİHE GÖMÜLDÜ”

Konuşmasına teşkilat mensuplarına teşekkür ederek başlayan Tatar, “Sayın Başbakan, değerli bakanlarımız, milletvekillerimiz, ilçe başkanlarımız, büyüklerimiz ve UBP teşkilatlarının neferleri… Bu güzel sabahta sizlerle beraber olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hissetmenin gururu içindeyim” dedi.

“MÜCADELEMİZİ TARİHİMİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE SÜRDÜRÜYORUZ”

Geçmişi hatırlamanın önemine vurgu yapan Tatar, “Bu ülkede ecdadımız, analarımız, babalarımız, dedelerimiz büyük mücadeleler verdi. Geçmişimizi bilmezsek yok olmaya mahkûmuz. Bizler geçmişimizi bilerek ülkemizin ve devletimizin bekası için yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“FEDERASYON DEFTERİ ARTIK KAPANMIŞTIR”

Kıbrıs konusuna da değinen Tatar, “Annan Planı döneminde partimiz, rahmetli Rauf Raif Denktaş’ın yanında yer aldı. O gün haklıydık, bugün haklılığımız bir kez daha ortaya çıktı. Yıllarca iyi niyetimizle federasyon temelli bir anlaşma için çalıştık. Ancak artık federasyon meselesi geride kalmıştır. Beş yıl önce ‘geleceğe yürüyoruz’ dedik, bugün gerçekten geleceğe yürüdük” dedi.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM TÜM DÜNYAYA DUYURULDU”

Tatar, son BM görüşmelerine işaret ederek, “Cumartesi akşamı BM merkezinde muhataplarıma da ifade ettim. İki devletli çözümün istikrar için tek yol olduğunu söyledim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet, iki ayrı demokrasi vardır. Bu istikrar, Gazze’den Suriye’ye, Irak’tan Ukrayna’ya kadar tüm coğrafyada önemlidir” diye konuştu.

“ERDOĞAN’IN DESTEĞİ EN BÜYÜK GÜVENCEMİZDİR”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan, üçüncü kez KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon defterinin kapandığını ifade etti. Kıbrıs Türk halkı üzerinde yıllardır uygulanan ambargo ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini tüm dünyaya duyurdu. Bu, bizim en büyük güvencemizdir” şeklinde konuştu.

“UBP BU DAVANIN ÖNCÜSÜDÜR”

Ulusal Birlik Partisi’nin devlet için önemine de vurgu yapan Tatar, “UBP, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın bir devamıdır. 11 Ekim’de 50. yılını kutlayacak olan partimiz, kuruluşundan itibaren bu davanın öncüsü olmuştur. 19 Ekim seçimlerinde kazanarak tüm dünyaya Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olduğunu bir kez daha göstereceğiz” dedi.

“19 EKİM’DEN SONRA DA AYNI KARARLILIKLA YOLUMUZA DEVAM”

Seçim sonrasına ilişkin mesaj da veren Tatar, “New York temaslarımda da söyledim. 19 Ekim’den sonra da Kasım ve Aralık’ta yine orada olacağım, yine ‘iki devlet’ diyeceğim. Çünkü bu mesele millet meselesidir, vatan meselesidir, bayrak meselesidir” dedi.

“TÜRKİYE BU COĞRAFYADA SÖZ SAHİBİDİR”

Türkiye’nin büyük gücüne dikkat çeken Tatar, “Sayın Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması tüm dünyada yankı buldu. Gazze’nin sesi oldu, kimsenin söyleyemediğini söyledi. Bugün Türkiye, milli savunma sanayisiyle, askeri potansiyeliyle Amerika, Rusya ve Çin’in de dikkate aldığı bir güçtür. Böyle bir ülkenin garantörlüğünde yolumuza güvenle devam ediyoruz” dedi.

“PANDEMİDEN DEPREME, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN AYAKTAYIZ”

Tatar, KKTC’nin yakın dönemde yaşadığı sıkıntılara değindi:
“Pandemiyi, 6 Şubat depremini, Gazze ve Ukrayna’daki savaşları yaşadık. Bütün bu belirsizliklere rağmen Türkiye Cumhuriyeti ile kurduğumuz güçlü ilişkiler sayesinde yatırımlar devam ediyor. Sağlık ocakları, hastaneler, çevre yolları, dijital dönüşüm projeleri bunun göstergesidir.”

“E-DEVLET PROJESİ TAMAMLANIYOR”

KKTC’nin dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar attığını vurgulayan Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC arasında yapılan anlaşma sayesinde, Türk Telekom, 100 milyon doları aşan yatırımla ülkenin genelinde fiber optik altyapı çalışmalarını sürdürüyor. Yakın gelecekte fiberoptik ile ada genelinde ve Türkiye bağlantısı üzerinden tüm dünyaya bağlanacağız. Bütün engellemelere, kısıtlamalara, ambargolara rağmen çağın nimetlerini halkımıza sunacağız” dedi.

“BU DAVA VATAN MESELESİDİR”

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu dava vatan meselesidir, bayrak meselesidir. KKTC halkı, egemenliğiyle, bağımsızlığıyla ve onuruyla yoluna devam edecektir. 19 Ekim seçimlerini kazanarak tüm dünyaya güçlü bir mesaj vereceğiz. Sizlere güveniyorum, birlikte başaracağız.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Şehit Doğan Ahmet İlkokulu önünde yaptığı basın açıklamasında, ülkede nüfus ve vatandaşlık politikası olmamasının eğitimde ciddi sorunlara yol açtığını söyledi.

Maviş, üç yıl önce 300 öğrenci bandında olan okulun bugün 500 öğrenciye ulaştığını belirterek, “Nüfus ve vatandaşlık politikası oluşturulmazsa beş değil, yirmi beş okul yapsak yetmez” dedi. Sorunun yalnız eğitimle sınırlı olmadığını vurgulayan Maviş, sağlık, trafik, su ve elektrik gibi alanlarda da hizmetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.

“Öğretmen eksikliği devam ediyor”
Şehit Doğan Ahmet İlkokulu’nda beş öğretmen eksikliği bulunduğunu söyleyen Maviş, bazı öğrencilerin hâlâ sınıf öğretmenleriyle tanışmadığını kaydetti. Ayrıca müzik, resim, İngilizce ve beden eğitimi derslerinde de öğretmen eksiklikleri nedeniyle öğrencilerin sanat ve spor etkinliklerinden geri kaldığını belirtti.

“Tiny House çözüm değil”
Maviş, okul bahçesine kurulan üç adet “Tiny House” hakkında da konuşarak, “Konteyner yerine prefabrik denilse de övünülecek bir şey yok. Tiny House da koysanız, villa da yapsanız bu nüfusa bu okullar yetişmiyor” ifadelerini kullandı. Kalabalık sınıfların verimliliği düşürdüğünü vurgulayan Maviş, “Çocukların balık istifi şeklinde sınıflarda oturması kabul edilemez” dedi.

“Yeni okul yapılmalı”
Maviş, bölgedeki öğrenci artışına dikkat çekerek, “Bu okul iki şubeden üçe, üçten dörde çıktı. Şu anda 18 şubeye ve 500 öğrenciye ulaştı. Önümüzü göremiyoruz. Seneye bu okula konteyner istemiyoruz, yeni derslikler ve yeni okul istiyoruz” çağrısında bulundu.

Bakanlığın hayırseverlere mi başvuracağı, yoksa devlet bütçesinden kaynak mı ayıracağı konusunda yorum yapmayan Maviş, “Hamitköy ile bu bölge arasına yeni bir okul istiyoruz. Övünecekse Nazım Bey, seneye buraya bir okul yapıldığı için gelsin övünsün” dedi.

“Bakan bizi anlamıyor”
Maviş, Eğitim Bakanı’nı eleştirerek, “Bakan siyasetin diliyle konuşuyor, biz ise sınıfta çocukların gözlerine bakarak vicdan muhasebesi yapıyoruz. Aynı dili konuşmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Maviş, hükümetin planlama yapmadığını, nüfus artışıyla birlikte eğitim ve sağlık hizmetlerinin sekteye uğradığını belirterek, “Devlet olmanın gereği yerine getirilmelidir. Seneye bu sorunların çözülmesini bekliyoruz” dedi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam