Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Rumların zihniyetinde Kıbrıs sorunun çözümü ile ilgili iyiye gidiş yok”

Published

on

UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu da partinin bir yanda iktidar mücadelesi diğer yanda demokrasi anlayışı içerisinde bir yapılanma içerisine gireceğini söyledi.

Hasipoğlu, “Başbakan’ın inisiyatifi ile başlattığımız bu gezilerin en önemli ana unsuru şudur; UBP sadece seçim döneminde değil, her dönem üyeleriyle, halkıyla birlikte olan bir partidir” dedi.İç siyaset ve Kıbrıs Konusunda mesajlar veren Hasipoğlu şöyle konuştu:“UBP Kıbrıs rum tarafının inisiyatifine tabi olacak hiçbir çözüm modelini kabul etmeyeceğini, dik bir duruşla Cenevre’de ortaya koydu ve buna devam edecektir. Maraş’ı açtık ve açmaya da devam edeceğiz. Doğu Akdeniz’de onlar kazarsa biz de kazmaya devam edeceğiz çünkü bu ada üzerinde rumlar ne kadar egemense biz de o kadar egemeniz” vurgusu yaptı.Muhalefetin, “Bir an önce erken seçime gidelim” çağrısını anımsatan Hasipoğlu, “UBP hiçbir zaman erken seçimden korkmaz, her zaman için biz seçime hazırız. Bizim vermiş olduğumuz bir öneri vardır, o da Nisan 2022 tarihidir” dedi.UBP Genel Başkanı Başbakan Ersan Saner ise konuşmasında pandemi süreci, ülke ekonomisi, alt yapı, eğitim, turizm, açılım ve Kıbrıs konusuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu..Saner, muhalefetin kendilerine azınlık hükümeti demesini eleştirerek, “Ben kendilerine hep söylüyorum, biz sizinle icraat hükümeti kurmak için gerekli temasları yapmadık mı? Biz değil miydik Nisan 2022’ye kadar icraat hükümeti kurma önerisini getiren? Ama onlar ne yaptı, pandemi koşullarında ekonomide ciddi sıkıntılar yaşayacağımızı bildiklerinden, belki de ekonomik sorumlulukarı yerine getiremeyeceğimizden korktuklarından bu taşın altına ellerini koyamadılar” dedi.Pandemi sürecinin kolay olmadığını ancak bu süreci iyi yönettiklerini ifade eden Saner, “Biz önce sağlık dedik. Dünyada en iyi ülkeler arasında yer almaktayız. Dünyadaki oranlara baktığımız zaman, KKTC hastalığa en az yakalanan insan oranı ve hayatını en az kaybeden insan oranı ile dünyadaki diğer ülkeler arasında en üst sıralarda yer almaktadır” ifadelerini kullandı.Saner, yurt dışından gelecek ve mezun olacak olan öğrencileri ülkeye nasıl getireceklerinin planlamasını yaptıklarını ve sıkıntılı dönemde 13 bin 500 öğrencinin ülkeye gelmesine imkan yarattıklarını söyledi.Saner, “Hedefimiz Eylül sonu başlayacak olan eğitim döneminde yükseköğrenimde maksimum düzeyde öğrenciyi ülkeye taşımaktır. Bunun için canla başla çalışıyoruz. Bu Eylül inşallah yükseköğrenim yüzyüze olarak devam edecektir” dedi.Saner, “Yükseköğrenimle turizmin birlikte gerçekleşmesi için yapmamız gereken alt yapı çalışmaları vardır Sağlık Bakanlığı ile.. Türkiye Cumhuriyeti ile kurmuş olduğumuz ilişkilerden dolayı 190 bin Sinovac aşı ülkemize gelmiş bulunmaktadır. AB’den tedarik ettiğimiz 51 bin doz aşı ile birlikte toplam 241 bin doz aşı ülkemize geldi ve aşı çalışmalarına devam ediyoruz. Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin katkıları ile yine çok ciddi miktarda aşıyı da ülkemize getirip az önce söylediğim hem eylülde yükseköğrenimin açılması hem de turizmin önünün açılması için her türlü imkanımızı sonuna kadar zorluyoruz” dedi.Saner, “Turizmle ilgili çalışmaları yönlendirdik ve 6 uçakla başlattığımız çalışmalar 11 uçuşa çıkmış bulunmaktadır. Bunlar ekonomimize yaptığımız katkılardır. Bunun yanı sıra güney kapılarını açtık ve yurt dışından çift aşılı olan gelen herkesi kabul etmenin önünü açtık” dedi.Alt yapı projelerinden de söz eden Başbakan Ersan Saner, Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu ile Haspolat-Gönyeli çemberi arasındaki mesafeyi kısaltacaklarını söyledi.Başbakan Saner, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkan Yardımcısı Fuat Oktay’a, ülkeye olan katkılarından dolayı teşekkür etti.“Hedefimiz, 500 yataklı devlet hastanesinin 15 Kasım 2021’de Anavatan ile temelini atmaktır” diyen Başbakan, 20 Temmuz’da ise e-devlet binasının temelini başbakanlığın arkasında atmış olacaklarını da belirtti.Saner, “Kıbrıs konusu, UBP’nin en önem verdiği konuların başında gelmektedir. UBP Genel Başkanı Ersin Tatar’ı oylarımızla Cumhurbaşkanı olarak seçtik, bundan dolayı sizlere yürekten teşekkür ediyorum. Şu iradeyi ortaya koyduk; Kıbrıs’ta artık iki eşit egemen devlet temelinden hareket ederek biz görüşme masasına oturacağız demiştik.. Cenevre’deki görüşme BM’nin bir çağrısı değildi, Türk tarafının çağrısıyla gerçekleşmişti. Ortak zemin var mı yok mu araştırmasını görmek için oradaydık ve şunu gördük, rumların zihniyetinde Kıbrıs sorunun çözümü ile ilgili iyiye gidiş asla bulunmamaktadır” dedi.Başbakan, KKTC’nin 53 yıl daha federasyon görüşerek gelecek kuşakların geleceğini karartma gibi bir düşüncesinin asla olamayacağını vurguladı.Saner, “Bugünden itibaren iki eşit egemen devlet statüsünde, Cumhurbaşkanımızla birlikte ve Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğini de arkamıza alarak bu görüşmelere devam edebileceğimizi ilan ediyoruz ve bu konuda da UBP’nin başkanı olarak cumhurbaşkanımızın arkasında olduğumuzu ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu.Saner, “Ben şu mesajı vermek istiyorum, parti içinde bir olacağız, diri olacağız ve ilk seçimlerde inşallah tek başımıza iktidar olacağımızı ben buradan ilan ediyorum” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

KITSAB yetkilileri, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) yönetimi ile görüştü

Published

on

By

Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) yetkilileri, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) yönetimi ile görüştü.

Birlikten yapılan açıklamaya göre görüşme, İstanbul’daki TÜRSAB Genel Merkezinde gerçekleştirildi.

Kuzey Kıbrıs turizminin geliştirilmesi çerçevesinde daha önce yapılan toplantıların devamı niteliğinde yapılan görüşmede, TÜRSAB’a bağlı acentelerin KKTC’nin tanıtımına katkı sağlama amacıyla Kuzey Kıbrıs’a yapacakları gezi hazırlıkları ele alındı.

KITSAB Asbaşkanı Oğuz Akançay, toplantı hakkında yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki turizm hareketliliğini artırmaya yönelik görüş ve öneriler paylaşıldığını kaydederek, “TÜRSAB üyelerinin ülkemizi ziyaret etmesi daha önce aldığımız bir karardı. Şimdi bu kararın hayata geçmesiyle ilgili çalışmaları tamamlama aşamasındayız” dedi.

İki örgütün bir süredir karşılıklı iş birliğinin geliştirilmesi çerçevesinde çalışmalar yaptığını anımsatan Akançay, özellikle TÜRSAB üyelerinin KKTC’de konuk edilmesi ve Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’de hem daha çok tanıtılması hem de buradan KKTC’ye daha fazla turist gelmesi için çalıştıklarını vurguladı.

Akançay, TÜRSAB yönetimine teşekkür ederek, iki örgütün iş birliklerini güçlendirmek adına yürütülen çalışmalara devam edeceklerini vurguladı.

Toplantıda, KITSAB adına KITSAB Yönetim Kurulu Asbaşkanı Oğuz Akançay, Yönetim Kurulu Üyesi Fethi Özboğaç ve KKTC Turizm Tanıtma ve Pazarlama Şube Amiri Mustafa Köprülü ve KKTC Turizm Tanıtma ve Pazarlama Dairesi Eğitim Bölümü Sorumlusu İlden Kaya Kasap yer aldı. TÜRSAB adına ise TÜRSAB Başkan Yardımcısı Davut Günaydın beraberindeki TÜRSAB heyeti katılım sağladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Sağlık Bakanlığı’ndan Dünya Sigarayı Bırakma Günü mesajı: Sevdiklerinize değil, tütün ve tütün ürünlerine veda edin

Published

on

By

Sağlık Bakanlığı, gerek dünyada gerekse ülkede en yaygın tüketilen bağımlılık yapıcı madde olan tütün ürünlerinin kanser, kalp damar hastalıkları, KOAH gibi önlenebilir hastalık ve erken ölüm sebepleri arasında “ilk sırada” yer aldığına işaret ederek, “Sevdiklerinize değil, tütün ve tütün ürünlerine veda edin” çağrısında bulundu.

Sağlık Bakanlığı, 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü’nde yayınladığı mesajda, tütün ve tütün ürünlerinden kaynaklanan önlenebilir hastalıklara dikkat çekti. Açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her gün dünyada 22 bin kişinin, her sene 8 milyondan fazla kişinin tütün ürünlerinin kullanımıyla oluşan hastalıklar nedeniyle yaşamını kaybettiğine, yaşanan bu ölümlerin 7 milyonundan fazlasının doğrudan tütün ürünleri kullanımının sonucunda, 1,2 milyondan fazla kişinin de tütün ürünü dumanına maruz kaldığı için hayatını kaybettiğine dikkat çekildi.

-“Toplumsal zehirlenme vakalarının en öldürücü olanı tütün ürünleri bağımlılığından kaynaklanıyor”

Toplumsal zehirlenme vakalarının “en öldürücü” olanı tütün ürünleri bağımlılığından kaynaklandığı ifade edilen açıklamada, tütün ürünleri içerisinde bulunan 4.000’den fazla kimyasal kanser yapıcının kanserin ortaya çıkmasını kolaylaştırıcı olduğu belirtildi.

Açıklamada, hafif sigara olarak da tabir edilen “light sigara” ya da “düşük tar” sigara içiminin “daha güvenli” olmadığı ve bunla birlikte pipo ve puro kullanımının da “güvenli” olmadığı vurgulandı. “Kullanım şeklinin farklılığına bağlı olarak ağız, yutak, gırtlak ve yemek borusu kanserleri normal sigara içici bireylere göre puro ve pipo içen kişilerde daha sık gözlemlenmektedir” denildi.

Elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerinin de aslında birer tütün ürünü olduğu ve sağlığa zararları bulunduğu ifade edilen açıklamada, “Daha az zararlı olduğu ileri sürülen bu ürünlerin kısa süreli kullanım sonrasında bile ölümle sonuçlanabilen ciddi akciğer hasarı ve solunum yetmezliğine neden olabildiğinin kanıtladığına” dikkat çekildi.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre; dünyadaki çocuk nüfusunun yarısının tütün dumanıyla kirlenmiş havada nefes aldığı ve her yıl 65 bin çocuğun pasif maruziyetin sebep olduğu hastalıklar nedeniyle hayatını kaybettiği belirtildi. Hamilelik sürecinde tütün ürünü kullanımın bebekler için de çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceği de kaydedildi.

-Tütün ürünleri pek çok önlenebilir hastalık ve erken ölüm sebepleri arasında ilk sırada

Açıklamada, devamla şunlar kaydedildi:

“Gerek dünyada gerekse ülkemizde en yaygın tüketilen bağımlılık yapıcı madde olan tütün ürünleri; kanser, kalp damar hastalıkları, KOAH gibi pek çok önlenebilir hastalık ve erken ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Tütün ürünü kullanımı, akciğer kanseri başta olmak üzere ağız ve gırtlak, soluk borusu, yemek borusu, mide, bağırsak, karaciğer, pankreas, böbrek, mesane, erkeklerde prostat, kadınlarda meme, rahim ağzı kanseri gibi vücudun pek çok yerinde pek çok kansere sebep olmaktadır.”

-Tütün ürünlerinin kullanımına son verilmesi halinde vücutta gerçekleşen olumlu değişimler

Bu riskler göz önüne alındığında, tütün ürünü kullanımını bırakmanın, sağlık açısından büyük önem taşıdığı ifade edilen açıklamada ayrıca tütün ürünlerinin kullanımına son verilmesi halinde vücutta gerçekleşen olumlu sağlık değişimlerine ilişkin şu bilgiler paylaşıldı:

“• Sigara bırakıldığı ilk gününden itibaren kalp atışı yüksek hızdan normale döner, kan basıncı düşer, kan dolaşımında bulunan karbon monoksit düzeyi normale döner, tat ve koku alma duyuları gelişir.

• 2-12 hafta içinde kan dolaşımı düzelir, kan akışkanlığı artar, vücudun uç kısımları (el-ayak gibi) daha iyi kanlanır, akciğer kapasitesinde artış yaşanır, nefes darlığı ve öksürük azalır, zamanla bağışıklık sistemi güçlenir.

• 1 yıl sonra, akciğerler daha sağlıklı hale gelir, sigara içen bir kişiye göre koroner kalp hastalığı riski %50 oranında azalır.

• 5 yıl sonra inme (felç) riski ve kalp krizi riski azalır; zaman içinde bu riskler azalmaya devam eder.

• 10 yıl sonra sigara içen birine göre akciğer kanseri riski %50 oranında azalır ve ağız, gırtlak, yemek borusu, mesane, serviks ve pankreas kanseri riski azalır.

• 15 yıl sonra, koroner kalp hastalığı riski sigara içmeyen birininki ile aynı seviyeye iner.”

Tütün ürünlerinden ve bağımlılıktan kurtularak; sağlık, sosyal, ekonomik ve çevresel pek çok kazanç sağlanacağı belirtilen açıklamada, “Tütün ürünü kullanımı ne kadar erken bırakılırsa, vücudun iyileşme ve kendini onarım süreci de o kadar hızlı olur” denildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Savaşan, EMITT kapsamında düzenlenen “Destinasyon Liderleri ile Pozitif Turizmin Yolu” panelinde konuştu

Published

on

By

Kıbrıs Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı, Milletvekili Ahmet Savaşan, Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı (EMITT) kapsamında düzenlenen “Destinasyon Liderleri ile Pozitif Turizmin Yolu” oturumuna katılarak sağlık turizminin önemine dikkat çekti.

Yaklaşık 80 ülkeden 579 firma ve 666 VIP tur operatörünün yer aldığı fuarda konuşan Savaşan, “KKTC’nin sağlık turizminde öne çıkan bir merkez olma yolunda hızla ilerlediğini” belirtti.

Pandeminin turizm sektöründe değişimlere neden olduğunu anlatan Savaşan, “KKTC’nin 6,8’lik (on binde) ölüm oranı ile dünyanın pandemiyi en iyi yöneten ve halkının sağlığını korumayı başaran ender ülkelerden biri olmayı başardığını ve bu başarının Kuzey Kıbrıs’ın sağlık turizmindeki cazibesini de yükselttiğini” söyledi.

KKTC’nin önemli bir “sağlık turizmi” destinasyon haline geldiğini belirten Savaşan, sağlığı koruma ve geliştirme kapsamında, detoks ve sağlıklı beslenme programları, yoga ve meditasyon kampları, fitness ve stres yönetimi programlarının başarıyla uygulandığını; sağlığı geri kazanma noktasında ise (medikal) fizik tedavi, rehabilitasyon, üreme tıbbı (tüp bebek tedavileri), estetik cerrahi, diş, kardiyoloji, onkoloji gibi alanlarda sağlık hizmetleri sunulduğunu aktardı. Savaşan ayrıca, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika ülkelerine yönelik dijital reklam kampanyaları, sosyal medya ve influencer pazarlaması yaptığını da söyledi.

“KKTC’nin sağlık turizminde bölgesel liderler arasına girme hedefi olduğunu” belirten Savaşan, bu doğrultuda Başbakan Ünal Üstel ile Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu’nun desteği ile stratejik yatırımlara devam edildiğini ve devlet, özel sektör ile akademik çevrelerin iş birliğiyle sürdürülebilir stratejiler oluşturulduğunu ifade etti. Sağlık turizminin daha sistemli yönetilmesi için bir “Master Plan” çalışmasının sürdüğünü söyleyen Savaşan, KKTC’nin bu alanda uluslararası bir marka haline gelmesi için yoğun çaba harcandığını belirtti.

Devamını Oku

Trending

Reklam