Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Sağlık Bakanlığı bütçesi oy çokluğuyla onaylandı

Published

on

 

 

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda, 2020 bütçesindeki payı 1 milyar 121 milyon 927 bin 900 TL olan Sağlık Bakanlığı bütçesi oy çokluğuyla onaylandı.

Sağlık bütçesiyle ilgili ilk sözü alan CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, Covid ile mücadelede aşının önemine işaret ederek, vakaların aşısı tamamlanmayanlardan dolayı yaşandığını kaydetti, aşılanmaya önem verilmesi gerektiğini, vakalardan Sağlık Bakanlığı’nın sorumlu olduğunu söyledi, eleştirilerde bulundu.

İncirli, vakaların, dövizin yükselişi gibi yükseldiğini, bakanlığın bu konudaki açığı kapatması için çalışma yapması gerektiğini ifade ederek, aşı yaşı gelenlerin zamanında aşılanmadığını kaydetti.

Sağlık Bakanlığı’nın ilaç, tetkikler, testler, tıbbi malzemeler konusunda da zafiyetler yaşadığını ancak şimdiki bütçeye baktığında da yeterli görmediğini, yedek ödeneklerdeki artışı anlamadığını ifade eden İncirli, Covid döneminin zor geçeceğini, dövizin yükselişinin de acımasız olduğunu, halkı çok sıkıntılı bir sürece soktuğunu söyledi, ancak bu sürecin daha doğru yönetilebileceğine inanç belirtti.

İncirli, Girne’de yeni bir hastaneye ihtiyaç olduğunu ve bu yönde adımların geciktirilmeden atılmasını istedi, bunun yanında altyapıya gerekli yatırımların yapılması gerekliliğine değindi. İncirli, Girne’de temeli atılan askeri hastanenin halka da hizmet verip vermeyeceğini sordu.

ROGERS: “SAĞLIKTAKİ KARA DELİKLER KAPATILMALI”

HP Milletvekili Jale Refik Rogers, ekonomik krizin arttığı, TL’nin değer kaybettiği dönemde bu bütçeyle sağlıkta reform yaratmanın mümkün görünmediğini; ancak bakanlığın sahip olduğu kaynakları daha etkili kullanması için yapılması gerekenlerin ertelenmemesinin şart olduğunu söyledi.

Sağlıktaki kara deliklerin kapanması gerektiğini kaydeden Rogers, İlaç Eczacılık Dairesi’yle ilgili Sayıştay raporunu örnek gösterdi.

Rogers, raporun kamu sağlık hizmetlerindeki eksikleri gözler önüne serdiğini belirterek, dairede otomasyon sistemi olmadığı için giren ve çıkan ilaçların bilinmediğini kaydetti; yaşanan sıkıntılara ve maddi kayıplara değindi.

Yıllık ilaç ihtiyacının ihaleyle alındığını ancak eksilince piyasadan 5 katı fiyat ödenerek sağlandığını, bu nedenle devlet bütçesinin zarar gördüğünü anlatan Jale Refik Rogers, öte yandan vatandaşın yeterli sağlık hizmeti alamadığını kaydetti.

“Sağlık, tasarruf yapılacak bir alan değildir, kaynaklarını verimli kullanmak zorundadır” diyen Roger, İlaç Eczacılık Dairesi binası sigortalı olduğu halde, raf sistemi düzgün olmadığı için sel baskını sonrası oluşan zararın, ilgili sigorta şirketi tarafından ödenmediği bilgisinin de Sayıştay raporunda yer aldığını bildirdi.

Rogers, İlaç Eczacılık Dairesi’nin günün şartlarına uygun stoklama ve raf sistemine geçmesini istedi.

Koronavirüs pandemisine değinirken halka aşının faydası sayılarla gösterilmezse aşılamada istenen orana ulaşılamayacağını söyleyen Rogers, “Aşıda farkındalık çok önemli. Covid 19 şu anda aşısız kişiler arasında yayılıyor. Aşısız kişiler 12 kat daha çok ölüyor” dedi.

HP Miletvekili Jale Refik Rogers, aşı sertifikası konusunda KKTC’de yaşayanların mağduriyetine işaret ederek, Türkiye’deki HES sistemiyle AdaPass’ın uyumlaştırılması çalışmalarının ivedilikle sonuçlandırılmasını ve uluslararası aşı sertifikasına ulaşmanın sağlanmasını istedi.

Sağlık sisteminin iyileştirilmesi için daha çok bilim insanının çalışmasının sağlanması gerektiğini kaydeden Rogers, mevsimlik işçi yerine nitelikli personel istihdamı yapılmasının daha yararlı olacağını belirtti. Rogers, “Sağlık bir ekip işidir. Bilir kişiler buralarda yetişmezse bu işin sonu ne olur emin değilim” dedi.

Rogers, Girne Hastanesi’nin nüfusa yetersiz kaldığını belirterek, Lefkoşa’da yapılacak yeni hastanenin planlamasının da ülke koşullarını daha iyi bildiği için ülke insanları tarafından yapılmasının şart olduğunu söyledi.

Devlet Laboratuvarı’ndaki son durum hakkında bilgi isteyen Rogers, artık tedavi edici sağlık hizmetleri yanında erken tanıya ve bilinçlendirmeye de önem verilmesini; Yeşilırmak’tan Dipkarpaz’a herkesin erken tanı merkezlerine ulaşabileceği yapılamaya gidilmesini önerdi.

Kanser kayıt sistemindeki durum hakkında bilgi talep eden Rogers, daha planlı, kayıtlı ve sistemli olunmasını istedi.

MANAVOĞLU: “VAKA SAYILARININ DÜŞMESİ İÇİN DENETLEME ŞART”

HP Milletvekili Gülşah Sanver Manavoğlu, koronavirüsle ilgili denetlemedeki problem nedeniyle kış mevsiminin zor geçeceğini söyledi.

Manavoğlu, “Eğer denetim yapılmayacaksa halka evlerinden çıkmamalarını söyleyelim. 10 aydır denetim anlamında hiçbir şey yapılmadı” dedi.

Vaka sayılarının düşmesi için denetlemenin şart olduğunu vurgulayan Manavoğlu, virüsten ölümlerin de bu yüzden arttığı görüşünü ifade etti.

Gülşah Sanver Manavoğlu, belediyelere maddi katkı yapılmadığı için denetimden ellerini çektiklerini belirterek “İnsan hayatı paradan daha mı önemlidir? Başka şeylerden kesip buna aktaramaz mıyız?” diye sordu; eski Sağlık Bakanı’na yönelik eleştirilerde bulundu.

Hızlı testlerin güvenilirliğinin kalitesiyle ilgili olduğunu kaydeden Manavoğlu, hızlı test yapan kurumların denetlenmediğini, karlarını artırabilmek için malzemeden kıstıklarını ve kalitesiz test kiti aldıklarını savundu.

Manavoğlu, yeni Girne Hastanesi için ayrılan parayla artık hastanenin tamamlanamayacağını, trenin kaçırıldığını ifade etti. Manavoğlu, Girne ve Mağusa’ya daha küçük çaplı pandemi hastanesi yapılmasını önerdi.

Manavoğlu, sağlık personelinin imkansızlıklara rağmen özveriyle çalıştığını ancak gelinen noktada sağlıkta kilitlenme yaşandığını söyledi.

Koronavirüs geçirdiğini bilmeyen kişilerin, başka hastalıklar için doktora gittikleri zaman bu durumu anladığını belirterek bu durumdaki kişiler için bir kurul oluşturulmasını isteyen Gülşah Sanver Manavoğlu, İlaç Eczacılık Dairesi’ndeki otomasyon ihtiyacını da vurguladı.

HP Milletvekili Manavoğlu, sağlıktaki sorunların çözümü için tüm partilerin önümüzdeki dönemde bir araya gelmesini önerdi.

Manavoğlu, “Eğer İlaç Eczacılık Dairesi’nin zararını karşılamayan sigorta şirketi, yanan Devlet Laboratuvarı’nın zararını karşılamayan sigorta şirketiyle aynı şirketse ve bu sigorta halen devletin kurumlarını sigortalamaya devam ediyorsa, bu hükümet istifa etsin” diye konuştu.

ŞAHİNER

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, Sağlık Bakanlığı’nın bu bütçe ile zor bir yıl geçireceğini ifade ederek, “Sağlıktan tasarruf olmaz ama kaynaklar da verimli kullanılmalı” dedi.

Şahiner, Sağlık Bakanlığı’na “güvende kal” uygulaması, takip sistemi konusunda eleştirilerde bulunarak, denetim çağrısı yaptı. Şahiner, sağlık çalışanlarına da özverili çalışmalarından ötürü teşekkür etti.

HAMZAOĞULLARI

CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları da, Covid salgınının ilk ortaya çıktığı dönem yaptığı önerileri anlatarak, Sağlık Bakanlığı’nın uygulamalarını eleştirdi, özellikle bugünlerde yaşanan vaka artışlarına karşı özel sektörün kapatılmaması için ciddi önlemler alınması gerektiğini vurguladı.

Hamzaoğulları, yeniden kapanma lükslerinin olmadığını ifade ederek, Sağlık Bakanlığı ve hükümete bu yönde tedbirleri artırma çağrısı yaptı.

ŞAHALİ

CTP Milletvekili Erkut Şahali de, Sağlık Bakanlığı’nın şu anda hayatın odağında olduğunu ifade ederek, Ali Pilli’nin seçime kadar ortaya koyacağı performansın seçim için belirleyici olacağını söyledi.

Şahali, halkın sağlığının Pilli’nin ortaya koyacağı performansa bağlı olduğunu ifade ederek, sağlık konusunda güvende hissetmediklerini, Covid vaka sayısında denetimsizliğin etkili olduğuna inanç belirtti.

“İki doz Sinovac aşısı olanlarıon aşsız sayıldığını duyurmanız lazım” diyen Şahali, Aşı miktarının bir nebze arttığını ancak denetimin artırılarak vaka sayılarının düşürülmesinin şart olduğunu ifade eden Şahali, aşılamanın radikal şekilde artırılması gerektiğini söyledi.

Şahali, Sağlık Bakanı Pilli’ye hitabem “23 Ocak’a kadar salgının geriletilmesi içim nasıl bir denetim faaliyeti olacağınızı bu akşam kamuoyuna ve bize açıklamakla sorumlusunuz” dedi.

 

PİLLİ

Konuşmacıları yanıtlayan Sağlık Bakanı Ali Pilli, Sağlık Bakanlığı bütçesine görüşleriyle katkı koyan herkese teşekkür ederek, bakanlık olarak 7/24 çalıştığını söyledi.

Pilli, önemli olanın seçim değil halkın sağlığı olduğunu vurgulayarak, testler kadar vakaları yakalamanın önemli olduğunu, PCR sayısını yükselttiklerini ve 15 güne kadar kışa girilmesine rağmen vakaların düşürüleceğini kaydetti.

Günlük 25 bin civarında test yaptıklarını ancak maskenin büyük önem taşıdığını kaydeden Pilli, “Aşı, maske, hijyen ve sosyal mesafe” vurgusu yaptı.

İnsanların maske, hijyen ve mesafeye dikkat ettiği sürece sadece Covid değil, normal gribal enfeksiyonların da azaldığını ifade eden Pilli, aşı konusunda da geri kalmadıklarını, aşı sayısını artırmak için de çalışmaya devam ettiklerini söyledi.

Pilli, aşı problemi olmadığını ifade ederek, bugün 7 bin 662 aşı yapıldığını, yarın bu sayının 10 binin üzerine çıkarılacağını, hedefin aşıyı en yüksek seviyeye çıkarmak olduğunu kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC’ye aşı konusunda her an destek verdiğini ifade eden Pilli, aşıda da performansta da sıkıntı olmadığını, aşıyı herkese açıklarını, yerel yönetimler ve halk ile iş birliğinde aşılamada sürecin yürütüldüğünü söyledi.

Pilli, yarın hem Türkiye’den, hem güneyden yeni aşılar geleceğini açıkladı.

Bazı ilaçlarda sıkıntı yaşandığının doğru olduğunu ancak Maliye Bakanlığı ile konuştuğunu bildiren Sağlık Bakanı Pilli, ilaçların 10-15 güne kadar geleceğini bildirdi.

“Halkını koruyan bakan” olarak lanse edildiğini ve dünyanın kendilerini takip ettiğini ifade eden Pilli, Covid salgını ilk başladığı dönem çok iyi kararlar aldıklarını söyledi ve bugüne o gün alınan kararlar sayesinde en az kayıpla gelindiğini kaydetti.

Konuşmaların ardından Sağlık Bakanlığı bütçesi oylandı ve oy çokluğuyla geçti. Meclis Genel Kurulu’nda Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşülmeye başlandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam