Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Sağlık Bakanlığı:Kanser korunulabilir bir hastalıktır

Published

on

4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle açıklama yapan Sağlık Bakanlığı, kanserin korunulabilir bir hastalık olduğunu ve doğru korunma stratejileriyle kanser vakalarının üçte birinin önlendiğini belirtti.

Sağlık Bakanlığı açıklamasında, kanserin, dünyada ve ülkede sebebi bilinen ölümler sıralamasında kalp ve damar hastalıklardan sonra ikinci sırada gelen önemli bir toplum sağlığı problemi olduğu vurgulanarak, her yaşta görülebilen bir sorun olan hastalıktan korunma mücadelesinde bireylerin, eğitim kurumlarının ve sivil toplum örgütlerinin devletle el ele vermesinin önemi vurgulandı.

Kanser oluşumunda etkisi olan kötü beslenme, hareketsiz yaşam, tütün ve alkol kullanımı ile güneş ışığının zararlı etkilerine maruz kalma gibi çevresel etkenlerin kontrol altına alınmasının kanser görülme sıklığını azaltacağı belirtilerek, “Dolayısıyla sağlıklı yaşam davranışları ile kansere karşı korunulabilmekte ve tarama programları sayesinde erken teşhis konularak yaşam süreleri uzatılabilmektedir.” denildi.

ERKEN TANI BİRİMİ ÜCRETSİZ HİZMET VERİYOR

Sağlık Bakanlığının “Kanserde Erken Tanı Birimi”nde “erken tanı hayat kurtarır” prensibiyle meme, kolorektal (bağırsak) ve serviks (rahim ağzı) kanserlerine karşı tarama hizmetlerinin ücretsiz verildiği belirtilerek, ülkede meme kanseri taraması 40-69 yaş arasında mammografiyle, rahim ağzı kanserleri taraması 30-64 yaşları arasında devam edilen vajinal smearle (sürüntü) bağırsak kanserlerine yönelik tarama 50-74 yaşlar arasında dışkıda gizli kan testiyle yapıldığına dikkat çekildi.

Kanserde Erken Tanı Birimi’nde 2021 yılında toplam 1971 kişiye bağırsak kanseri taraması, 1398 mammografi çekimi yapıldığı belirtilerek, rahim ağzı kanseri tarama testi (smear) yapıldığı açıklandı.

2015 yılında Sağlık Bakanlığı ile Doğu Akdeniz Üniversitesi Dr. Fazıl Küçük Tıp Fakültesi iş birliği ile başlatılan Kanser Kayıtçılığı ve Kanser Tarama Projesi’nin, TC Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi ve TC Halk Sağlığı Kurumu Kanser Dairesi Başkanlığı desteği ile yürütülmeye başlandığı kaydedilen açıklamada, bu projeyle Kanser Kayıtçılığı ve Kanserde Erken Tanı ve Tarama 2 ayrı birim olarak düzenlenerek kanser kayıtçılığının nüfus tabanlı olarak yapılmaya başlandığı ifade edildi.

22 Ekim 2018 tarihinde “Kanser Hastalığı Bildirim Yasası” nın KKTC Meclisi’nden geçmesiyle kanser bildiriminin zorunlu bir hastalık olduğu, yasal mevzuatın tamamlanmış olmasının kanser kayıtçılığına ivme kazandıracak önemli bir adım olduğu, Kanser Bildirim Formu’na KKTC Sağlık Bakanlığı web sayfasından ulaşmanın mümkün olduğu hatırlatıldı.

ERKEKLERDE KOLEREKTAL, KADINLARDA MEME KANSERİ

Kanser kayıtçılığında ilk verilerin 2012 yılına ait olduğu belirtilerek, Mayıs 2018 yılında açıklanan verilere göre erkeklerde sık rastlanan kanser türünün kolorektal kanserler kadınlarda ise meme kanseri olduğu belirtildi.

Sağlık Bakanlığı açıklamasında KKTC’nin ilk 5 yıllık kanser verileri şöyle paylaşıldı:

“Buna göre, 3 bin 663 yeni kanser olgusu tanı almıştır. Bunların 1854’ü erkek, 1809’u ise kadınlardan oluşmaktadır. Malign melanom dışı cilt kanserleri hariç tutulduğunda ise toplam olgu, ayısı 3 bin 157 olarak saptanmıştır. Bunların 1567’si erkek, 1590’ı ise kadındır.

Erkeklerde en sık görülen ilk beş kanser tipi prostat, akciğer, mesane, kolorektal kanserler ve lenfoma olarak saptanmıştır.

Kadınlarda ise; en sık görülen ilk beş kanser tipi meme, tiroid, kolorektal kanserler, rahim kanserleri ve lenfoma olmuştur.

EN YÜKSEK İNSİDANS LEFKOŞA’DA: 100 BİN KİŞİDE 228

Kanser olgularının ilçelere göre dağılımına bakıldığında, en yüksek insidans Lefkoşa’da saptanmış olup, bu değer 100 bin kişide 228’dir. Diğer ilçelerde ise Kuzey Kıbrıs gene insidansından (100.000 kişide 197) daha yüksek bir hız saptanmamıştır.

Kuzey Kıbrıs kanser insidanslarının komşu ülkeler ve dünya insidansları ile karşılaştırılması sonucunda, Kuzey Kıbrıs kanser insidanslarının özellikle komşu ülkeler ile benzer olduğu görülmüştür.

Kanser olgularının hangi evrede teşhis edildiklerine dair istatistiklere göre; erkeklerde, akciğer kanserlerinin yüzde 69’unun uzak metastaz döneminde tanı almaktadır. Kadınlarda ise; meme kanserlerinin yüzde 38’inin, kolorektal kanserlerin yüzde 42’sinin bölgesel doğrudan yayılım ve lenf nodu yayılımı aşamasında tanı aldığı görülmüştür.”

“KANSERLE MÜCADELE UZUN SOLUKLU BİR MÜCADELE”

Sağlık Bakanlığı açıklamasında, ülkede kanserle olan mücadelenin tüm toplumsal unsurların desteği ile devam ettiği belirtilerek, “Kanserle mücadele uzun soluklu bir maratondur ve ekonomik güç, siyasal istikrar ile birlikte halkımızın da aktif katılımını gerektirmektedir. Bu nedenle kanserle bireysel mücadele için kanserle ilgili doğru bilgilere ulaşabilmek, kanserin risk faktörlerine maruziyeti azaltmak ve sağlıklı bir hayat tarzı sürdürebilecek alışkanlıklar kazanmak çok önemlidir.” ifadeleri kullanıldı.

BİREYSEL MÜCADELE İÇİN ÖNLEMLER

Kanserle bireysel mücadele konusunda da şu bilgiler paylaşıldı:

“1-Tütün ve tütün ürünlerini kullanmayınız.

Tütün kullanımı tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı en büyük salgınlardan biridir. Her yıl 7 milyon kişi tütün kullanımına bağlı hayatını kaybetmektedir. Bu ölümlerin 6 milyondan fazlası direkt olarak tütün kullanımına bağlı, 890 bini ise pasif olarak tütün ve tütün ürünlerinin dumanına maruz kalanlardır. Tütün ve tütün ürünleri sadece kullanıcısının değil pasif olarak dumanına maruz kalanların da sağlıklarını olumsuz etkilemektedir. Pasif tütün dumanı 4 binden fazla kimyasal bulunmaktadır. Bu kimyasallardan 250’si sağlığa zararlıdır ve en az 50’si de kansere sebep olmaktadır. Pasif tütün dumanı her yıl 890 bin kişinin genç yaşta ölümüne sebep olmaktadır. Tütün kullanımı akciğer, larenks, ağız, yutak borusu, boğaz, mesane, böbrek, karaciğer, mide, pancreas, kolon (bağırsak), rektum, serviks (rahim ağzı) kanserlerine ve akut lösemiye sebep olur. Pasif tütün dumanı tütün kullanmayan kişilerde akciğer kanserine sebep olmaktadır.

2- Hareket ediniz.

3- Sağlıklı beslenin ve obezite ile mücadele ediniz: Obezite yutak borusu, kolorektal (bağırsak), meme, rahim ve böbrek kanserlerine sebep olur.

4- Alkol kullanımını sınırlandırınız: Alkol ağız, farenks, larenks, yutak borusu, karaciğer, kolorektal (bağırsak) ve meme kanserlerine sebep olur. Alkol kullanımı miktarı arttıkça kanser riski artmaktadır. Bazı kanser türlerinde risk alkolün ve tütünün birlikte kullanımı ile artmaktadır.

5-Bazı enfeksiyonlar: H.Pylorii, HPV, Hepatit B ve C, EBV kansere sebep olabilir. Kişisel hijyeninize dikkat ederek kendinizi koruyunuz.

6- Çevresel kirlilik: hava, su ve toprak kirliliği. 2012 de 3.2 milyon kişinin hava kirliliğine bağlı erken öldüğü tespit edilmiştir. Bunların 200 binden fazlasının akciğer kanserine bağlı olduğu tespit edilmiştir. Çevreyi temiz tutunuz.

7- Mesleki risk faktörleri: Akciğer kanseri, mezotelyoma ve idrar torbası kanserleri ile ilişkili bulunmuştur. Mesleki risklerinizi öğreniniz ve önlem alınız.

8- Radon gazı: Evinizi her gün düzenli olarak havalandırınız.

9- Radyasyon: Ultraviole ve güneş ışınlarından korununuz.

10-Cep telefonu kullanırken kulaklık kullanınız.

11- Kendi bedeninizi iyi tanıyınız. Şikayetlerinizi ertelemeden doktorunuzdan tıbbı yardım isteyiniz.

12- Doğru bilgiye ulaşmak için uzmanlardan yardım isteyiniz.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’dan ABD’nin İran’daki üç nükleer tesise saldırısına ilişkin açıklama

Published

on

By

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ABD’nin nükleer tesislere yönelik saldırısının bu ülkenin İsrail saldırılarının arkasındaki temel faktör olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.

Pezeşkiyan, başkent Tahran’da düzenlenen kabine toplantısında konuştu.

ABD’nin İran’da üç nükleer tesise saldırısını kınayan Pezeşkiyan, “ABD’nin nükleer tesislere saldırıları, bu ülkenin İsrail saldırılarının arkasındaki temel faktör olduğunu ortaya koydu. Başlangıçta rollerini gizlemeye çalışsalar da, ülkemizin silahlı kuvvetlerinin kararlı ve caydırıcı tepkisi ve Siyonist rejimin bariz yetersizliğini gözlemledikten sonra kaçınılmaz olarak öne çıktılar.” dedi.

Pezeşkiyan, “İran silahlı kuvvetlerinin bugün sabah işgal altındaki topraklara yönelik gerçekleştirdiği güçlü saldırılar, aslında Amerika’nın saldırgan politikalarına bir yanıt, çünkü esasen Siyonist rejim, İran’a tek başına saldıracak yetenek ve cesarete sahip olacak konumda veya büyüklükte değildir.” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump, İran’da Fordo, Natanz ve İsfahan olmak üzere üç nükleer tesise hava saldırısı düzenlediklerini duyurmuştu.

İran’ın en kritik nükleer tesisi Fordo’nun bulunduğu Kum kentinden bir Valilik yetkilisi, tesise saldırı düzenlendiğini AA’ya doğrulamıştı.

Ülke medyasına konuşan İsfahan Vali Yardımcısı Ekber Salihi de İsfahan ve Natanz nükleer merkezlerinin yakınında saldırılar olduğunu bildirmişti.

Salihi, detaylı bilgilerin daha sonra duyurulacağını belirtmişti.

Öte yandan, İran devlet televizyonu, saldırı haberlerini teyit etmeden tesislerin daha önceden boşaltıldığını ve nükleer malzemelerin başka bir yere taşındığını duyurmuştu.

Devamını Oku

Dünya

İran Dışişleri Bakanı Erakçi: Halkımız yüksek öz güvenle ve yüksek bir psikolojiyle kendini savunmaya hazır

Published

on

By

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine saldırısının “dünya barışını tehdit ettiğini” belirterek, “Bu hem uluslararası sistemi çok ciddi çıkmaza sokmuştur hem bölgemizde ciddi sorunlar ve ıstıraplar yaratmıştır. Silahlı kuvvetlerimiz tam olarak hazır halde. Halkımız yüksek öz güvenle ve yüksek bir psikolojiyle kendini savunmaya hazır.” dedi.
Erakçi, İstanbul’da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi (DBK) 51. Oturumu kapsamında düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İran’ın Rusya’yla olan ilişkilerinin sorulması üzerine Erakçi, Rusya’nın İran nükleer programının bir katılımcısı olduğunu ve her zaman nükleer müzakerelerin bir tarafı olduğunu belirtti.

Erakçi, son aylarda ABD ile müzakere ederken her zaman Rusya’ya son gelişmeleri aktardıklarını ve Rusya ile bilgi paylaştıklarını belirterek, bu ülkeyle çalışmaya devam edeceklerini dile getirdi.

Rusya’nın aynı zamanda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin daimi üyesi olduğunu ve Çin ile Güvenlik Konseyi’ne bir karar taslağı hazırlığı yaptıklarını kaydeden Erakçi, Çin ve Rusya ile bunun nasıl ilerlemesi gerektiği ile ilgili bir görüşme yapacaklarını söyledi.

– “Bölgedeki bazı ülkeler (İsrail saldırılarını önlemek için) arabuluculuk yapmak istiyor”

Türkiye’nin İran-ABD arasında arabuluculuk rolü üstlenip üstlenemeyeceğinin sorulması üzerine Erakçi, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile çok önemli ve verimli görüşmeler yaptıklarını belirtti.

Erakçi, öte yandan İstanbul’da bazı bölge ülkeleriyle de görüşmeler yaptıklarını belirterek, “Bölgedeki bazı ülkeler, Türkiye gibi, İsrail’in, siyonist rejimin İran’a saldırılarının önüne geçmek için arabuluculuk yapmak istiyorlar. Ve sanırım bugün ben, Amerika’nın bu düşmanlığını önlemek için tekrar faaliyetlere başlayacağım. Türkiye çok kesin bir şekilde İsrail’in saldırılarını kınadı.” ifadelerini kullandı.

Öte yandan İİT üye ülkelerin dışişleri bakanları çerçevesinde de İran özel oturumu yaptıklarını kaydeden Erakçi, “Türkiye zaten oturum başkanıydı. İsrail’i kınama adına çok güzel konuşması oldu ve bu saldırıların bir an önce bitmesini de istedi ve İran İslam Cumhuriyeti’nin de yanında olduğunu bildirdiler.” değerlendirmesini yaptı.

– “Birleşmiş Milletler aslında bu konuyu bir tehdit olarak görmeli”

Erakçi, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini hedef alan saldırısının yalnızca İran halkına yapılan bir saldırı olmadığını, aynı zamanda BM’nin de yasalarının ihlal edildiğini vurguladı.

Söz konusu saldırının Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) da zarar verdiğine dikkati çeken Erakçi, “ABD bu şekilde uluslararası güvenliğe ve barışa ciddi bir darbe indirmiş oldu. BM aslında bu konuyu bir tehdit olarak görmelidir. ABD’nin bu davranışı dünya barışını tehdit ediyor. Bu hem uluslararası sistemi çok ciddi çıkmaza sokmuştur hem bölgemizde ciddi sorunlar ve ıstıraplar yaratmıştır. Bu çok ciddi tehlike doğurmaktadır.” diye konuştu.

Erakçi, “ABD’nin dün geceki saldırısı bir kez daha gösterdi ki İsrail siyonist rejimi İran’daki amaçlarına ulaşamamıştır ve ağır darbeler almıştır. İran’ın kahramanca savunması karşısında bir krize girmiştir ve bu kriz karşısında da ABD’den destek almıştır. Ve ABD belki de özel olarak siyonist rejimin başbakanını kurtarma amacıyla böyle bir hareketi yaptı.” ifadelerine yer verdi.

Bu durumun ABD’nin, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun etkisi altında olduğunu gösterdiğini kaydeden Erakçi, bunun tüm ABD halkı için utanç verici olduğunu söyledi.

– “Hiçbir zaman Batı ülkelerine güvenmedik”

Erakçi, ülkelerini kahramanca savunmaya devam edeceklerini belirterek, “Silahlı kuvvetlerimiz tam olarak hazır halde. Halkımız yüksek öz güvenle ve yüksek bir psikolojiyle kendini savunmaya hazır. İranlıların aslında ulusal gururu zedelenmiştir. Ve bunu geri kazanmak için öz güvenle tam olarak kendilerini savunacaklar. Hiçbir zaman kendi hukukumuzdan, kendi şerefimizden, kendi toprağımızdan, kendi halkımızdan vazgeçmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.

ABD’nin saldırısının ardından İran’ın seçeneklerinin ne olduğu sorulan Erakçi, “Batı ülkeleriyle müzakere ettiğimizde hiçbir zaman onlara güvenmedik. Şimdi onlara hiç güvenmememiz için daha fazla sebep var.” dedi.

– “Biz şu anda nasıl bir diplomatik adım atmalıyız, bu konuda karar veremiyoruz”

Erakçi, diplomatik yöntemlerin her zaman kullanılması gerektiğini ve açık kapı bırakılması gerektiğini söyleyerek, “Biz şu anda nasıl bir diplomatik adım atmalıyız? Kiminle bu adımı atmalıyız? Bu konuda bir karar veremiyoruz. Dolayısıyla öncelikle bizim cevabımızı bekleyeceğiz. Ve bu saldırılar sona erdiğinde bu saldırgan tutum durduğunda o zaman diplomasiye tekrar nasıl başlayabiliriz, ona karar vereceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un ABD’nin saldırısından sonra kendilerini arayıp aramadığının sorulması üzerine Erakçi, Witkoff ile daha önce dolaylı görüşmeler yaptığını, görüşmeye Umman’ın aracılık yaptığını söyledi.

Erakçi, ABD’nin saldırılarının ardından görüşmelerin durduğunu ancak başta Umman olmak üzere farklı kanallar aracılığıyla ABD’den mesajlar almaya devam ettiklerini belirterek, “ABD’nin mesajlarını bize ileten, özellikle Umman ve diğer bazı taraflar da var ve eğer gerekirse o mesajlara bu aracılar vasıtasıyla cevap veriyoruz.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Dünya

İran’dan İsrail’e yaklaşık 30 füzeyle düzenlenen misillemede bazı noktaların isabet aldığı bildirildi

Published

on

By

İran’dan İsrail’e yaklaşık 30 füzeyle düzenlenen misilleme saldırısında bazı noktaların isabet aldığı duyuruldu.

İsrail acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı, doğrudan ve şarapnel parçası isabeti nedeniyle 10 ihbar aldıklarını açıkladı.

İran’ın İsrail’in merkezine ve kuzeyine yönelik başlattığı saldırı sebebiyle ülke genelindeki alarmların devreye girmesinin ardından fırlatılan yaklaşık 30 füzeden bir kısmının engellenemediği ve bazı noktalara isabet ettiği belirtildi.

Kızıl Davut Yıldızı, Hayfa kentindeki isabetin ardından bölgede ağır hasar oluştuğunu, ilk belirlemelere göre en az 11 kişinin yaralandığını ve isabet alan bölgelerdeki çalışmaların devam ettiğini duyurdu.

İsrail’in Yedioth Ahronoth gazetesi, füzelerden bazılarının açık alana düştüğünü, Hayfa’nın yanı sıra ülkenin orta kesimindeki Shephelah ve Tel Aviv çevresinde Dan Gush’da da hasar oluştuğunu bildirdi.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, sığınaklardan çıkılabileceği ve arama kurtarma ekiplerinin isabet alan noktalarda ülke genelinde faaliyet gösterdiği kaydedildi.

İsrail’de 07.30 sularında İran’dan ateşlenen füzelerin tespit edildiği açıklanmış ve alarmlar devreye girmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam