Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Sahte diploma konusu vekillerin ve Eğitim Bakanı’nın gündemindeydi…

Published

on

Cumhuriyet Meclisinde söz alan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, son günlerde gündeme gelen “sahte diploma” konusunda açıklamalarda bulundu.

“Keşke kurum ve kuruluşlar aldıkları görevleri disiplinli ve hızlı şekilde yerine getirseler de ülkeye daha fazla faydası olacak konuları tartışabilsek” diyen Çavuşoğlu, bu konudaki bilgileri almaya çalıştıklarını kaydederek, bunların ortaya çıkacağını ifade etti.

Çavuşoğlu, “Bizim YÖDAK’tan beklentimiz üniversiteleri adam gibi, hem mali, hem akademik anlamda denetlemesidir. YÖDAK’la ilgili yaklaşık 10 yıldır birçok eleştiri yapıyorum. Hedefimde hiçbir zaman kişiler olmadı. Kurumlar arasında ayrışma, tıkanma yaratacak ilişki biçimi lüks olur. Bizim böyle bir lüksümüz yok” açıklamasında da bulundu.

-Şahali

Çavuşoğlu’ndan önce söz alan Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali’ “Kamu İdaresi Çökerken Saçını Tarayanlar” konulu güncel konuşma yaptı.

Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetmeye başladığı 1975’ten beri böyle “toplu rezalet düzeni” yaşanmadığını savunan Şahali, “Kamu idaresinin hiçe sayıldığı, kamu idaresinin ve otoritesinin böylesine çökertildiği bir dönem daha olmadı” dedi.

Şahali, ülkede “sahte ihale, sahte münhal, sahte reçete, sahte diploma” olayları olduğunu söyleyerek “Sahte reçete skandalı, sahte soruşturmaya döndü, hedef saptı” diye konuştu.

Süslü lafların, büyük iddiaların gerçeği değiştirmediğini, sigortalıların ilaca erişim sorunu yaşadığını belirten Şahali, “sahte diploma” konusuna işaret ederek, “Bu kişileri görevden almak için neyi bekliyorsunuz?” diye sordu.

Sahte diploma konusuyla gündeme gelen kişinin “kamudaki en geniş yetkiye sahip” bürokrat olduğunu söyleyen Şahali, YÖDAK’ın başındaki kişinin diplomasının geçerli olup olmadığının tartışıldığını, “Fikri Ataoğlu ve Erhan Arıklı’nın da kendilerinin ve kurumlarının itibarları için bu konuda iki çift laf etmesi gerektiğini” ifade etti.

Şahali, “Böylesi rezaletler yaşanırken, vatandaşın devlete olan inancı iki paralık edilirken nasıl hiçbir şey yokmuş gibi bir hayat yaşıyorlar, görevlerine tam hakimiyetle devam ettiklerini iddia ediyorlar, bunu anlamam mümkün değil” ifadesini kullandı.

Ülkede “sayısız rezalet” yaşandığını savunan Şahali, Başbakanın açıklamalarını eleştirdi, “Sahtelenmiş bir irade ile iş üretmek mümkün mü? Bu kaçıncı mahcubiyet, kaçıncı rezalet? İstifa için daha ne gerekir, daha ne kadar mahcup olmamız gerekir” ifadelerine de yer verdi.

Şahali, yakın tarihte İsveç Başbakanı’nın ve Macaristan Cumhurbaşkanı’nın halklarına ve kendilerine saygı gereği istifa ettiğini söyledi.

Konuşmasında, narenciye konusuna da değinen Şahali, Tarım Bakanı’nın verdiği cevapların hepsinin “yuvarlak” olduğunu savunarak “Narenciye üreticileri kaderine terk edildi” dedi.

TÜK’te ve Kıb-Tek’te “ihale cambazlığı” yapıldığını savunan Erkut Şahali, “Binboğa çek yasağına girmesin diye TÜK’ün Binboğa’dan 800 ton kepek satın alındığını sonra o kepeği Binboğa’ya sattığını” söyledi.

Farklı hükümetler döneminde Brucella hastalığına dair yapılanlara işaret eden Şahali, “hastalık eradike edildi” denilebilecek noktaya gelindiğini söyleyerek, bu hastalıkla mücadelede en etkili yöntemin hasta hayvanların ağıllardan uzaklaştırılması olduğunu, bu hastalığı taşıyan hayvanların etinin iyi pişirilmesi halinde insan sağlığına zarar vermeyeceğini ama kafa ve iç organların tüketime uygun olmadığını aktardı.

Şahali, bir özel mezbahaya, Brucellalı oldukları için gönderilen, devlet tarafından tazmin de edilen hayvanların kafalarının ve iç organlarının satışa arz edildiğinin tespit edildiğini, ilgili yasalar kapsamında buraya cezai işlem uygulanması gerektiğini ancak bunun ertelendiğini, söz konusu özel mezbahanın Brucellalı hayvanların iç organlarını ve kafalarını satışa arz etmeye devam ettiğini iddia etti.

Şahali, bu ikinci tespitin yurtsever veterinerler tarafından yapıldığını kaydederek, “İşlem yapıldı ama tebligat yapılmadı…Böylesi skandalların yaşandığı bir ülkede Başbakan ısrarla istikrardan dem vuruyorsa, bu hangi istikrardır diye sorarım. Bu ülkede istikrarlı şekilde fakirleşme devam ediyor, kamu düzeni istikrarlı şekilde çökertiliyor, bunlar yokmuş gibi bize caka satan kabine üyeleri mahalle yanarken saçını tarayan kişi değil de nedir…” ifadelerine kullandı.

Şahali, Almanya’nın Cumhurbaşkanı’nın dün Güney’e geldiğini, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın “Biz buradayız, size anlatacaklarımız var” demesi gerektiğini ancak Tatar’ın Sütçü İmam Üniversitesi’nde fahri doktorla almakla meşgul olduğunu söyleyerek, Tatar’ı eleştirdi.

-Çavuşoğlu

Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Şahali’nin bir mezbahayla ilgiliiddialarının ilgili bakan tarafından cevaplanabileceğini söyledi.

Çavuşoğlu, Brucella konusunda büyük mücadele verildiğini, ciddi bir başarı elde edildiğini ifade etti.

Sahte diploma konusuna değinen Çavuşoğlu, “Keşke kurum ve kuruluşlar aldıkları görevleri disiplinli ve hızlı şekilde yerine getirseler de ülkeye daha fazla faydası olacak konuları tartışabilsek” dedi.

Çavuşoğlu, “Sahte diploma olayının tarihe karışması, bunun bu günlerde yaşanmaması gerekiyordu. Bu konudaki bilgileri almaya çalışıyoruz. Polisiye bilgileri almaya çalışıyoruz. Günün sonunda bunlar ortaya çıkacak. Bir gerçeklilik var ki, bazı eksiklikler ve açıklar var, buralara girilebiliyor….” dedi.

Yasalar çevresinde bakanlığın üniversitelere açılma için ön izin verdiğini kaydeden Çavuşoğlu, eğitime başlama izninin YÖDAK tarafından verildiğini anımsattı.

Yıllardır YÖDAK’ın Mecliste konuşulduğunu kaydeden Çavuşoğlu, , YÖDAK’ın görevini layıkıyla yerine getirmesi için araştırma komitesi kurulması konusunda grupların uzlaştığını anımsattı.

YÖDAK’ı YÖK seviyesine çıkarmak, YÖDAK’ın denetimlerinin YÖK’te kabul edilmesi için protokol imzalandığını anımsatan Eğitim Bakanı Çavuşoğlu, YÖDAK’ın ifade edilen eksiklikler nedeniyle bu görevi tam anlamıyla yerine getirmediğini ifade ederek, şöyle devam etti:

“YÖDAK’ın kendi iç sorunları yıllardır sürüyor. Kuruluş yasasında kendisine yüklenen görevler yerine ‘Bu benim görevim değil’ gibi şeyler söyleniyor. YÖDAK’la ilgili yaklaşık 10 yıldır birçok eleştiri yapıyorum. Hedefimde hiçbir zaman kişiler olmadı. Bizim YÖDAK’tan beklentimiz üniversiteleri adam gibi, hem mali, hem akademik anlamda denetlemesidir. Diploma krizi çıkınca, ‘bizim günahımız yok, günah Eğitim Bakanlığı’nındır’ deniyor. Bize gelen diplomalarla transkriptler de gelir, transkriptleri görüp onaylıyoruz ama onların doğruluğunun denetimi YÖDAK’a aittir. Kurumlar arasında ayrışma, tıkanma yaratacak ilişki biçimi lüks olur. Bizim böyle bir lüksümüz yok…”

Yerinden söz alan muhalefet milletvekillerinin sorunu yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, üniversitelerin geleceğini YÖDAK’ın inisiyatifine bırakmayacaklarını kaydetti.

Bir başka soru üzerine Çavuşoğlu, 2020 yılına kadar konuları belli kurs izinlerinin Yükseköğrenim Dairesi tarafından verildiğini, mesleki sertifikalarla ilgili yasa geçirildikten sonra üniversitelerin kendilerinden kursa açma izni isteyebileceğini ancak hiçbir koşulda ustalık ve kalfalık belgesi veremeyeceğini belirtti.

Çavuşoğlu, Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’nın şikayet ettiği ustalık ve kalfalık belgelerinin ülkede geçerliliği olmadığını, bunu verenlerle ilgili yaptırımların yakın zamanda uygulanacağını kaydetti

TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

KKTC’de devlet okullarında 2025-2026 eğitim-öğretim yılı pazartesi günü başlıyor. İlköğretimde yaklaşık 28 bin, ortaöğretimde yaklaşık 25 bin ve mesleki teknik öğretimde yaklaşık 4 bin olmak üzere yaklaşık 58 bin öğrenci ders ziliyle birlikte yeni döneme başlayacak.

Yeni döneme ilişkin açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, eğitimin fiziki altyapısından ders kitaplarına kadar her ayrıntının tamamlandığını vurguladı.

Çavuşoğlu, görevde oldukları dönemde 29 okulun eğitime kazandırıldığını, 7 yeni okul için çalışmaların planlandığını, 29 okulda ise güçlendirme sürecinin tamamlandığını belirterek, “1 milyar 792 milyon TL’lik yatırımla eğitimde büyük bir dönüşüm başlattık” dedi.

73 farklı alanda 427 bin ders kitabının bakanlık imkanlarıyla basıldığını, kırtasiye ve sarf malzemelerinin tüm okullara ulaştırıldığını ifade eden Çavuşoğlu “Yeni eğitim yılı başladığında hiçbir okulda öğretmen ya da malzeme eksiği olmayacak” diye konuştu.

Tam gün eğitim uygulamasının bu yıl da süreceğini kaydeden Çavuşoğlu, güçlendirme çalışmalarının tamamlanmasıyla bu uygulamanın daha da yaygınlaştırılacağını söyledi.

Geçen yıl ihtiyaçlı öğrencilere 40 milyon TL’lik beslenme desteği sağlandığını da belirten Çavuşoğlu, bu yıl rakamı iki katına çıkarmayı hedeflediklerini açıkladı.

Yeni eğitim-öğretim yılına ilişkin Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, yeni bir döneme başlamanın heyecanını yaşadıklarını belirterek, tüm öğrencilere, öğretmenlere ve eğitim camiasına başarılar diledi.

Ortaya koydukları vizyon ve kararlılıkla okulların fiziki ve teknolojik altyapılarının güçlendirilmesi için çalışmaya devam ettiklerini belirten Çavuşoğlu, “Eğitimde attığımız her adım, çocuklarımızın daha güvenli, daha modern ve daha donanımlı bir ortamda yetişmesi içindir. Hedefimiz, KKTC’nin geleceğini emanet edeceğimiz nesillere en iyi koşulları sunmaktır” diye konuştu.

 


Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar’ın kazanması demek KKTC’nin kazanması demektir – Bi Manşet

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Gazimağusa İlçesi tarafından düzenlenen “Gazimağusa Buluşması”na Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile birlikte katıldı.

“VERİLEN GÖREVİ BÜYÜK SORUMLULUKLA ÜSTLENDİK”

Toplantıda konuşan Başbakan Üstel, ” 3,5 yıl önce hükümete geldiğimizde bize verilen görevi büyük bir sorumlulukla üstlendik. Hepiniz hatırlarsınız; uzun yıllar bu ülkede kalıcı hükümetler kurulamadı, siyasi istikrar sağlanamadı. Siyasi istikrar olmayınca ekonomik istikrar da olmadı. Ama biz tek vücut olduk, birlik olduk ve dedik ki: Ne olursa olsun, biz halkımızın ve ülkemizin rahatlığı, huzuru ve refahı için bu göreve devam edeceğiz” dedi.

“CUMHURBAŞKANIMIZIN ÜLKEDE GERÇEKLEŞEN BİRÇOK PROJEDE İMZASI VAR”

Ulusal Birlik Partisi’nin geçmişte de aynı anlayışla halka hizmet ettiğini belirten Üstel, “İrsen Küçük Hükümeti dönemini hatırlayın; bugün tamamlanan birçok projenin temeli o dönemde atılmıştır. O dönemin Maliye Bakanı bugünün Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dı. Cumhurbaşkanımızın ülkede gerçekleşen büyük projelerde imzası vardır” dedi.

“UBP HİZMET ÜRETMEYE DEVAM ETTİ”

UBP’nin 2013 yılından sonra da aynı anlayışla hizmet üretmeye devam ettiğini vurgulayan Üstel, “Hangi projeye bakarsanız bakın, altında UBP’nin imzası vardır” diye konuştu.

“ÜLKEDE İLK ÜNİVERSİTENİN TEMELİ UBP ONURSAL BAŞKANI DR. DERVİŞ EROĞLU DÖNEMİNDE ATILDI”

Başbakan Üstel, “Mağusa’da ilk üniversitenin temeli, UBP Onursal Başkanı Dr. Derviş Eroğlu döneminde atıldı. Bugün DAÜ, ülkemizin göz bebeği olmuştur. Yıpratmaya çalışanlar olsa da DAÜ, bu ülkenin aynasıdır ve yaşadığı mali zorluklardan çıkarılmıştır. Ayrıca unutulmamalıdır ki, 27 yıl önce ilk Sosyal Konut Projesi de Onursal Başkanımız Dr. Derviş Eroğlu döneminde hayata geçmiştir” ifadelerini kullandı.

GAZİMAĞUSA’LI GENÇLERE MÜJDE

27 yıl sonra sosyal konut projelerini yeniden başlattıklarını hatırlatan Üstel, “Gazimağusalı gençlerimize buradan müjde veriyorum: Mağusa’da sosyal konut projesinin yeri belirlendi, tüm çalışmalar tamamlandı. Yakında temelini atacak ve lansmanını yapacağız” dedi.

“BİZ İCRAATIMIZA BAKARIZ”

Gazimağusa’ya yapılan icraatları da aktaran Üstel, “Maraş bölgesinde artan nüfus nedeniyle yeni bir sağlık merkezi açtık. Gazimağusa Limanı ülkemizin en önemli limanıdır. Yıllarca susuz bırakılan bu limanı, Türkiye’den gelen suyla buluşturduk. Bugün Gazimağusa Limanı artık suya kavuşmuştur. Ayrıca Maraş bölgesinde altyapı tamamen yenilendi. Biz şunu söylüyoruz: Kim ne derse desin, biz icraatımıza bakarız. Durmak yok, hizmete devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

“19 EKİM BİRLİK VE BERABERLİK GÜNÜDÜR”

Konuşmasının sonunda yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dikkat çeken Üstel, “Önümüzde bir sınav var. Bu sınav; vatanımıza, milletimize, bayrağımıza sahip çıkma sınavıdır. 19 Ekim bir hesaplaşma günü değil, birlik ve beraberlik günüdür. Kıbrıs Türkü tarih boyunca birlik ve beraberlik örneği göstermiştir. Ülkede istikrar istiyorsak, hepimiz taşın altına elimizi koyacağız. Ersin Tatar’ın beş yılda bir şey yapmadığını söyleyenler, görmek istemiyor. Halkımız gerçekleri biliyor. Bizim kaybedecek zamanımız yok, hepimiz seçime odaklanacağız. Bu seçim, ülkemize sahip çıkma seçimidir. 19 Ekim’de Ersin Tatar’ın kazanması, KKTC’nin kazanmasıdır.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Güneşköy, Türkmenköy ve Beyarmudu’nda elektrik kesintisi – Bi Manşet

Published

on

By

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (Kıb-Tek), bakım ve yenileme çalışmaları kapsamında bazı bölgelerde elektrik kesintisi yapılacağını duyurdu.

Orta gerilim elektrik şebekesinde gerçekleştirilecek re-closer kurulum çalışması nedeniyle bugün saat 09.30-12.30 arasında Güneşköy su motorları ile Eroza Tatil Köyü’ne elektrik verilemeyecek.

Öte yandan Kıb-Tek, yapılacak çalışmalar kapsamında da Türkmenköy ve Beyarmudu’nun bazı bölgelerinde elektrik kesintisi olacağını bildirdi. Otocloser değişim çalışması ve özel parselasyona akım temin projesi nedeniyle uygulanacak kesinti saat 10.00 – 12.00 arasında gerçekleşecek ve Türkmenköy ile Beyarmudu fider kapsama alanını etkileyecek.

Kıb-Tek açıklamasında, kesintiler sırasında yaşanabilecek mağduriyetlerin önüne geçilmesi için vatandaşların gerekli tedbirleri alması gerektiği vurgulandı.

 


Devamını Oku

Trending

Reklam