Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Sahte diploma soruşturması… Çavuşoğlu: “Ceza alması gereken alacak, işten çıkması gereken çıkacak, terfisi geri dönmesi gereken dönecek”

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda milletvekilleri güncel konuşmalar yapıyor. Muhalefet vekillerin eleştirilerine, hükümet kanadı yanıt verdi.

Sahte diploma soruşturması kapsamındaki eleştirilere yanıt veren Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, “Ceza alması gereken alacak, işten çıkması gereken varsa işten çıkacak, terfisi geri dönmesi gereken varsa dönecek” dedi.

Mesarya Üniversitesi’nin açma ön izni iptal yazısının gönderildiğini de açıklayan Çavuşoğlu, diğer açma ön izni olan üniversitelerin dosyalarının Savcılıkta olduğunu kaydetti.

-Derya

Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya, Genel Kurul’da, “Kamu Kaynakları, Sömürü ve 1 Mayıs” konulu güncel konuşma yaptı.

Toprak ve mülkiyet yapısının el değiştirmesine dair çok uzun zamandır devam eden uyarıları sonrasında konuyla ilgili yasanın Meclis Komitesi gündemine geldiğini ifade eden Derya, ada ülkesi olunduğu için kamu kaynakları konusunda iki defa düşünülmesi gerektiğini kaydetti. Gençlerin ev alabilme imkanlarının kalmadığını dile getiren Derya, düzenlemelerin sermaye çevrelerinin talebi olarak yasaya yansıtıldığını belirtti.

Belli bir grup insana ayrıcalık, diğer insanlara kısıtlama ve yasak getirildiğini kaydeden Derya, bir devleti, devlet yapan unsurların unutulduğunu ifade etti. Devletin temel stratejik sektörlerde tam bir denetimi ve iradesi olması gerektiğini belirten Derya, ancak ülkede “iradeyi devreden” durumda olunduğunu dile getirdi.

Ülkenin talan edildiğini savunan Derya, plansız ve vahşi bir yapılaşma için ülkeye işçi getirildiğini söyledi. İş yasasına dikkat çeken Doğuş Derya, son 15 yıldır düzenli olarak KKTC’ye işçi getiren aracıların nasıl ceza almadığını sordu.

Sosyal devlet anlamında hiçbir adım atılmadığını belirten Derya, “Hükümet, inşaatla ilgili bir sınırlandırma yapacak mı?” sorusunu sordu. Kamu kaynaklarının dar bir elit gruba aktarıldığını ifade eden Derya, “Hepimiz topluca yoksullaşıyoruz” dedi. Derya, özel sektördeki çalışanların yarısının sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden yatırıldığını kaydetti.

Genel Kurul’da üzerinde 8-8-8 yazılı bir kağıt gösteren Derya, buna baktığında bir insan ömrü gördüğünü ifade ederek, “Ücret karşılığı ömrümüzün 3’te birini satıyoruz” dedi. Derya, birilerinin hayatının 3’te birini yaşayabilmek için satarken, bazılarının emek sömürdüğü için zengin olduğunu belirtti.

Sektörel toplu sözleşmeyle hak gasplarının önüne geçilebileceğini ifade eden Derya, sesi duyulmayan, kendi hakkını arayamayan her bir emekçinin hakları için mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.

-Kürşat

Cumhuriyetçi Türk Partisi İskele Milletvekili Fide Kürşat, “Yolsuzluk, Yokluk ve Yokoluş Sarmalında 1 Mayıs” konulu güncel konuşmasında, yarın 1 Mayıs olduğunu hatırlatarak, hak mücadelesini selamladı.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün hazırladığı Kuzey Kıbrıs’ta Yolsuzluk Algısı 2023 raporuna değinen Kürşat, raporun suç duyurusu niteliğinde olduğunu kaydetti. “Rapora göre dünyadaki yerimiz 140’ncı sırada…” diyen Kürşat, rapor hazırlanırken sahte diploma soruşturmasının başlamadığına dikkat çekti. Kürşat, 1 Mayıs’ın bunların gölgesinde kutlanacağını ifade etti.

“Emek ve emekçi toplumun direğidir… Emekçiler toplumun bel kemiğidir” diyen Kürşat, emekçinin hakkının göz ardı edildiğini ve sosyal adaletin zedelendiğini belirtti.

Varlığı belirsiz bir hastalık nedeniyle narenciyenin ambargo altında olduğunu kaydeden Kürşat, devletin kıt mali kaynaklarının, imtiyazlı gruplara peşkeş çekildiğini söyledi. Tarım arazilerinin niteliğine bakılmaksızın betonlaştığını, yabancıların eline geçtiğini ifade eden Kürşat, özel sektörde sendikalaşmanın önünün açılması gerektiğini belirtti.

Son yıllarda insan kaçakçılığı boyutunda ülkeye işçi getirildiğini dile getiren Kürşat, kaçak işçi çalıştıranlara caydırıcı cezalar verilmesi gerektiğini söyledi. Ülkedeki iş kazalarına işaret eden Kürşat, “Hiçbir iş, insan hayatından ve sağlığından önemli değildir” dedi.

Emekçinin hak ettiği değeri görmesi için elden gelenin yapılması gerektiğini ifade eden Kürşat, tam tersinin yapıldığını anlatarak, hükümete eleştirilerde bulundu. Hükümetin adaletsiz politikalarının, 1 Mayıs’ın anlamını gölgelediğini dile getiren Kürşat, gelir dağılımında adaletsizlik olduğunu söyledi.

Açlık sınırının Mart ayı itibarı ile 23 bin 644 TL, asgari ücretin ise 24 bin TL olduğunu kaydeden Kürşat, halkın alım gücünü artırıcı tedbirler alınması gerektiğini belirtti. Kürşat, tüm emekçilerin, Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak, emekçilerin hak ettiği değeri bulması için mücadelelerine devam edeceklerini ifade etti.

-İncirli

Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sıla Usar İncirli, “Diploma Soruşturmasında Son Durum Nedir?” konulu güncel konuşmasında, bu meselenin topyekûn hükümetin meselesi olduğunu ifade ederek, iki ay geçmesine rağmen ciddi bir adım atılmadığını söyledi.

Yeni atanan YÖDAK Başkanı’nın komitede çok önemli bilgiler verdiğini dile getiren İncirli, “Bizim ihtiyacımız olan şey skandalın nedeninin ortaya çıkarılması” dedi. Hedef şaşırtılmaya çalışıldığını kaydeden İncirli, “Biz şu anda sizin samimiyetinize inanmıyoruz” dedi. İncirli, her bir bakanlığın bu konuda araştırma yapıp, kamuoyunun önüne koyması gerektiğini belirtti.

Diplomalar iptal edilmediği sürece yaraların üzerine merhem sürülemeyeceğini ifade eden İncirli, diploma skandalı meselesinin üzerinin örtüldüğünü her gün gördüklerini belirtti. Diplomaları tedavüle süren kamu çalışanlarının ortaya çıkarılması gerektiğini kaydeden İncirli, Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Birliği’nin bir diploma hakkında YÖDAK’a başvurduğuna dikkat çekerek, yapılması gerekenin bu olduğunu vurguladı. Sıla Usar İncirli, Yatay Geçiş Tüzüğü’nün de bir an önce hayata geçmesi gerektiğini kaydetti.

İncirli, yarın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü olduğuna işaret ederek, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya dileğiyle konuşmasını tamamladı.

-Çavuşoğlu

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ise söz alarak, konuşma sırasına göre muhalefet vekillerine yanıt verdi. CTP Milletvekili Derya’nın, “dünyanın en pahalı suyunu kullanıyoruz” sözünü garipsediğini ve üzüldüğünü dile getiren Çavuşoğlu, “En pahalı su olmayan sudur” dedi.

Adanın susuzluktan kurtulmasının teşekkürü hak ettiğini belirten Çavuşoğlu, suyun belediyelere 7.5 TL’ye verildiğine dikkat çekerek, iyi yönetilmeyen belediyelerin suyu gelir kapısı olarak görmesinin eleştirilmesi gerektiğini kaydetti.

-“Belediyenin sattığı sudur pahalı olan”

Suyun Türkiye’den KKTC’ye gelmesinin maliyeti düşünüldüğünde suyun çok daha pahalı olması gerektiğini ancak suyun son zamla 7.5 TL olduğunu yineleyen Bakan Çavuşoğlu, “Belediyenin sattığı sudur pahalı olan… 7.5 TL’ye aldığı suyu yüzde 300-400 zamla satanları eleştirmek gerekir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu. Çavuşoğlu, “Tüketiciye ulaştığı fiyat pahalı olabilir ama bunun sebebi Türkiye’den gelen maliyeti değildir” dedi.

Eğitim kurumlarıyla ilgili 2021 yılından sonra çok ciddi bir talep olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, “Eğitim kurumlarının amacı eğitim vermektir. İkamet pazarlamak değildir” dedi ve bu istismarın önüne hükümet tarafından geçildiğini kaydetti.

Emekçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutlayan Bakan Çavuşoğlu, hükümetin her alanda olduğu gibi emekçi ve üreticinin sorunlarına çözüm bulmaya çalıştığını söyledi. Hükümetin verdiği desteklere değinen Çavuşoğlu, “hükümet hep yanlış yapıyor” algısının doğru olmadığını vurguladı. Bakan Çavuşoğlu, sorunların kalıcı olarak çözülmesi için icraatlar yapıldığının altını çizdi.

Sahte diploma soruşturması hakkında da konuşan Çavuşoğlu, “sulandırma eleştirisine” katılmadığını ifade ederek, sürekli tutuklamaların yapıldığına dikkat çekti. Soruşturmaları durdurma gibi bir tavırlarının olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, soruşturmanın tamamlanarak, temiz bir sayfanın açılmasını istediklerini kaydetti.

“Herhangi bir adım atılmadı” söyleminin devam eden tutuklamalarla çeliştiğini ifade eden Bakan Çavuşoğlu, her bir bakanlığın kendi içerisinde bu araştırmayı yapması gerektiğine katıldığını belirterek, Bakanlık nezdinde öğretmenlerin aldığı belgelerin tespiti ve nasıl alındığıyla ilgili çalışmaları olduğunu vurguladı.

Söz konusu üniversiteden mezun olan her bir bireyin sahte diploma aldığı algısının da doğru olmadığını belirten Milli Bakanı Çavuşoğlu, “Genelleme doğru değildir” dedi. Kamu görevlileriyle ilgili söz konusu üniversiteden mezun olan insanların evraklarının talep edilebileceğini ifade eden Çavuşoğlu, “Öğretmenlerle ilgili kısmı bizzat ben kendim araştırıyorum” dedi.

-“Ceza alması gereken alacak, işten çıkması gereken çıkacak, terfisi geri dönmesi gereken dönecek”

Kademe ilerlemesi, terfi almış olanlar varsa bu kişilerin mahkeme nezdinde hak ettikleri cezayı almaları konusunda mutabık olduklarını kaydeden Çavuşoğlu, “Ceza alması gereken alacak, işten çıkması gereken varsa işten çıkacak, terfisi geri dönmesi gereken varsa dönecek” dedi. Bakan Çavuşoğlu, hata yapmamak adına dikkatli ve az konuşarak ilerlediklerini belirterek, ortaya çıktıktan sonra kamuoyunun bilgilendirileceğini söyledi.

CTP Milletvekili Sami Özuslu’nun ön açma izinleriyle ilgili yerinden sorusu üzerine Bakan Çavuşoğlu, Mesarya Üniversitesi’nin Savcılık görüşü geldiğini ve iptal yazısını yazdıklarını belirterek, diğer açma ön izni olan üniversitelerin dosyalarının Savcılıkta olduğunu kaydetti.

-İncirli

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli ise yeniden söz alarak, Milli Eğitim Bakanlığı nezdinde sahtekarlık ihtimalinin araştırılmasının çok önemli olduğunu ve diğer bakanlıkların da bunu yapması gerektiğini söyledi.

“Biz CTP olarak ortalığı yakıp, yıkmadık” diyen İncirli, olaya ciddiyetle yaklaştıklarını belirtti.

-Özuslu

Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Sami Özuslu ise, Genel Kurul’da “Siyasi Gelişmeler” konulu güncel konuşma yaptı.

“Bazı spor federasyonlarının yazdığı çekler tefecilere mi düştü?” sorusunu sorarak konuşmasına başlayan Özuslu, bir derneğin üç ay önce Spor Dairesi Müdürlüğü’ne bu konuda yazı yazdığını belirterek, söz konusu yazıyı okudu.

Derneğin o günden beri sorusuna cevap almadığını belirten Özuslu, bu konuyu araştırmak ve cevap vermenin Başbakanlığın sorumluluğunda olduğunu söyledi.

Bazı spor federasyonları yönetimlerinin peş peşe görevlerinden alındığını dile getiren Özuslu, şimdi de Atletizm Federasyonu için aynı durumun söz konusu olduğunu kaydetti.

Şu anda federasyonlarda Spor Dairesi çalışanı olup, yöneticilik yapan kişiler olduğunu belirten Özuslu, Beden Eğitimi ve Spor Yasası’na dikkat çekti.

Yurtdışında bireysel olarak başarı elde eden sporculara teşvik verilmediğini belirten Sami Özuslu, Spor Dairesi’nin yerel yönetimlerle protokol yapacağını ifade ederek, “Nerede?” diye sordu.

Son olarak, “Federasyon çekleri market ve tefecilerde mi bozuluyor. Öyleyse vay halimize…” diyen Özuslu, Sayıştaylık ve Başbakanlık Denetleme Kurulu’na çağrı yaptı.

Vekillerin yazılı ve sözlü sorularının da yanıtlanmadığını dile Özuslu, “laçkalığa” yol açanların tümünü protesto etti.

-Şahali

Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali, “Tarım Bakanlığı Seyir Terası mı?” konulu güncel konuşmasında, tarımın ülkede sorunlarıyla gündemde yer bulduğunu söyledi.

Tarım Bakanlığı’nın, tarım kesiminin seyircisi konumunda olduğunu ifade eden Şahali, dün Genel Kurul’da et konusunu ele aldıklarını hatırlattı. “Yüzde 35 karla çalışan hayvancı ben bulamadım. Neredeyse dayak yiyecektim” diyen Şahali, hiçbir maliyet formülünün 550 TL et satmayı mümkün kılmadığını kaydetti.

Yurttaşın kaderiyle baş başa kaldığını belirten Erkut Şahali, narenciye konusunda tarihin en büyük kriziyle karşı karşıya olunduğunu kaydederek, “Sattık sattık diye övündüğünüz narenciye ülkeye geri dönüyor… 70’ten fazla tır gittikleri gümrük kapılarından ülkeye dönüyor” dedi. Şahali, bunun kabul edilebilir olmadığını ifade etti.

Bu konuda hiçbir şey yokmuş gibi davranılmaya devam edildiğini belirten Şahali, üreticinin feryadını küçük harflerle dile getirdiğini söyledi. Ülkede hayvancılığın en önemli ihraç kaleminin ham maddesini ürettiğini belirten Şahali, süt fiyatının, en son Kasım ayında güncellendiğine işaret etti.

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı bünyesindeki Orman Dairesi’nin “rant” nedeniyle diğer dairelere göre çok daha önemli bir daire olduğunu kaydeden Şahali, Bafra’da orman arazilerinin tamamının, kamu yararı gözetilerek, turizm yatırım alanı olarak ilan edildiğini söyledi.

Ağaçlandırma maksatlı alanda solar yatırım söz konusu olabildiğine bunun emsalleri olduğuna işaret eden Şahali, solar yatırım baş gösterirse bunun nasıl engelleneceğini sorarak, “Orman arazilerinin talanı hükümetin şiarı haline geldi” dedi.

Kuraklık çalışması tespitlerinin de hızla yapılması gerektiğini söyleyen Şahali, ciddi bir arpa ithal ihtiyacının da ortaya çıkacağını ifade etti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi ve LAÇ belediyelerinden eş zamanlı plaj temizliği

Published

on

By

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi Belediyesi ve Lapta Alsancak Çamlıbel (LAÇ) Belediyesi iş birliğiyle çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla eş zamanlı bir plaj temizliği etkinliği yaptı. 

Karadeniz Kültür Derneğinden verilen bilgiye göre gönüllüler ile belediye ekiplerinin katıldığı etkinlikte bu sabah eş zamanlı olarak iki farklı bölgede  Yeniboğaziçi Belediyesi Plajı ve LAÇ Belediyesine bağlı plajların temizliği yapıldı.

Etkinlikte konuşan Temiz Kumsallar Komitesi Sözcüsü Emin Yazıcı, bugünkü temizlik kampanyasıyla farkındalık oluşturmak istediklerini  belirterek, “Amacımız, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak ve bu konuda sürdürülebilir projeler üretmek” dedi.

Halkın bu tür etkinliklere destek vermesinin çevre bilincinin gelişmesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Yazıcı, “Temiz bir dünya, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu projemize ortak olan LAÇ Belediyesi, Yeniboğaziçi Belediyesi, Cittaslow ekibi, sosyal gençlik derneğine ve Karadeniz Kültür Derneği yönetimine, üyelerine ve katkı sağlayan tüm duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC’deki öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği yaban mersininin Zonguldak’ta üreticisi oldu

Published

on

By

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yaşayan psikolog Selçuk Kaymak, öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği tıbbi ve aromatik bitkilerden yaban mersini (mavi yemiş) yetiştirmeye başladı.

Kentte bir kurumda psikolog olarak görev yapan 31 yaşındaki Kaymak, KKTC’de üniversite eğitimi aldığı yıllarda ilk kez yediği yaban mersininin tadını beğendi.

Çocukluk yıllarından bu yana doğa ve toprakla iç içe büyüyen Kaymak, zaman içerisinde eğitimini tamamlayıp mesleğini eline almasının ardından belirli zamanlarda şehir stresinden uzak kalmak, toprak ve hayvancılıkla uğraşan ailesine katkı sağlamak amacıyla yaban mersini yetiştirmeye karar verdi.

Araştırmalar yapan Kaymak, bu meyveyi yetiştirmek için Litvanya’dan özel olarak toprak, İstanbul’dan da fidanları getirtti. Babasına ait iki dönümlük bahçede üretime başlayan Kaymak, ilk hasadını geçen yıl yaptı.

İşten kalan zamanlarını bahçede geçiren ve bahçeye gelenlere mahsulü doğrudan toplama imkanı da sunan Kaymak, gayretiyle gençlere örnek olmayı hedefliyor.

– “Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum”

Selçuk Kaymak, AA muhabirine, köyde doğup büyüdüğünü, doğaya ve toprağa karşı her zaman ilgisinin olduğunu söyledi.

Yaban mersinini ilk kez KKTC’de tükettiğini ve tadını beğendiğini aktaran Kaymak, daha sonraları bununla ilgili araştırmalar yaptığını, mesleğini eline aldıktan sonra da babasının bahçesinde bu işi yapmaya karar verdiğini anlattı.

Kaymak, iki dönümlük arazide çalışmalara başladığını belirterek, “Bin fidanım var. Yaklaşık 2,5 yıldır bu işi tamamen doğal, kendi imkanlarımla, otomasyon sistemim olmadan yapmaya çalışıyorum. Bu yıl ikinci kez hasat ediyorum. Severek yapıp bu işte olmaya çalışıyorum.” dedi.

Toprakla uğraşmayı sevdiğini dile getiren Kaymak, şöyle devam etti:

“Bu işi yapabilir miyim diye düşündüm. Büyük emekler sonucunda bahçeyi kurdum. Bahçeyi kurarken de ailem ve yakınlarımdan destek aldım. Yaban mersini içerisinde zaten bin adet, ‘hobi amaçlı üretim’ olarak geçer çünkü genelde büyük bahçelerde 20-25 bin fidan bulunur. Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum. Aileme kazancı oluyor. Benimki hobi, zaman geçirme. Doğayla, toprakla buluşarak kendimi deşarj etme yöntemi olarak bu bahçeyi kullanıyorum. Mesleki olarak söylersem, benim terapi yöntemim. Doğa bizi gerçekten tamir ediyor. Buna her zaman inanırım.”

Kaymak, yaban mersininin, içerdiği yüksek antioksidan, vitamin ve mineral değerleri sayesinde faydalı olduğunu aktardı.

Yaban mersininin özel besleme ve bakım koşulları olduğunu, özel toprak istediğini anlatan Kaymak, meyvenin bakımıyla sabırla ve özenle ilgilendiğini dile getirdi.

Kaymak, bir işi gerçekleştirmek için istekli olmanın önemine işaret ederek, “Bir şeyi yapabilme gücü insanların içinde varsa kesinlikle bırakmasınlar çünkü ben bunu hissettim ve isteyerek başladım. Fidanlarımı İstanbul’dan getirtip evimin önüne koyduğumda, ‘Bunlar ne?’ diye söylenenler muhakkak olmuştur. Bu hale gelebileceğine kimse inanmamıştır ama ben inanıyordum.” ifadelerini kullandı.

İnanmanın başarmanın yarısı olduğunu vurgulayan Kaymak, “Bu işin severek yapılması gerekiyor. Sadece ticari amaçla bu işi yapacaklarsa yapmasınlar. Bahçemdeki her fidanı tanıyorum. Onların ne durumda olduğunu takip etmeye çalışıyorum.” diye konuştu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, Melbourne’daki 20 Temmuz etkinliğine canlı bağlantı ile katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avustralya’nın Melbourne kentinde North Cyprus Turkish Community of Victoria (Viktorya Kuzey Kıbrıs Türk Cemiyeti) ve bu derneğin Yaşlılar Kolu tarafından düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenine canlı bağlantı ile katılarak Kıbrıs Türk toplumuna seslendi.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre etkinlikte, Cumhurbaşkanı Tatar’ın mesajı, salonda bulunan konuklar tarafından ilgiyle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, mesajında, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin önemine vurgu yaparak, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünü gururla andıklarını belirtti. Törende katılımcılara, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nız kutlu olsun” mesajı iletildi.

Törene, Melbourne KKTC Fahri Temsilcisi Hasan Sayar, Türkiye Cumhuriyeti Melbourne Başkonsolosu Doğan Ferhat Işık, geçmişte Melbourne Başkonsolosluğu ve Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarlığı görevlerinde bulunan Mehmet Seyit Apak, North Cyprus Turkish Community of Victoria Başkanı  Lütfiye Ali, Yaşlılar Kolu Başkanı Emel Hüseyin, Viktorya Kıbrıs Türk Gaziler Derneği Başkanı Hüseyin Sonuç, Cumhurbaşkanlığı Yurt Dışı Kıbrıslı Türkler Komitesi Avustralya üyesi ve Kıbrıs Türk Profesyoneller Odası Başkanı Nevin Hüseyin, iş insanları Yüksel Kemal ve Soner Hüseyin, Kıbrıs Türk asıllı futbolcu Aziz Behic’in babası Yaşar Behic, ve cemiyet mensuplarından Numan Atılgan Turan da katıldı.

Törenin devamında, “geçmişin acı dolu hatıraları paylaşıldı” belirtilen açıklamada, “Mücahitler, esaret ve zulümle geçen yıllardaki yaşanmışlıklarını anlatarak duygu dolu anlar yaşattı. Emel Hüseyin’in kendi yazdığı ‘Karaoğlan’ adlı şiiri okuması ise büyük beğeni topladı” denildi.

Etkinlik, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümüne özel hazırlanan pastanın kesilmesi ve ikramlarla sona erdi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam