Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Saner: KKTC’yi cazibe merkezi haline dönüştüreceğiz

  Başbakanı Ersan Saner, “Hükümete gelir gelmez ana vatan Türkiye Cumhuriyeti ile 2021 yılında ekonomik ve iş birliğiyle ilgili çalışmalar başlatmıştık, hem ekonomik iş birliği protokollerinin imzalanması hem de göreve gelir gelmez dört ayrı ko

Published

on

Saner: KKTC’yi cazibe merkezi haline dönüştüreceğiz

Başbakanı Ersan Saner, “Hükümete gelir gelmez ana vatan Türkiye Cumhuriyeti ile 2021 yılında ekonomik ve iş birliğiyle ilgili çalışmalar başlatmıştık, hem ekonomik iş birliği protokollerinin imzalanması hem de göreve gelir gelmez dört ayrı konuda protokoller imzalayarak aslına bakarsak işe koyulmuş olduk.” dedi.

Bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Hatay’a gelen Başbakan Saner, AA muhabirine gündemi değerlendirdi.

Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında imzalanan ekonomik ve iş birliği çalışmalarından memnun olduklarını ifade eden Saner, imzalanan dört ayri protokolle üniversiteler ve belediyeler arası iş birlikleri, kara yollarının yapılmasından alt yapı çalışmalarına kadar farklı konuları kapsadığını söyledi.

İmzaladıkları bir diğer protokolle Kıbrıs Türk belediyeler birliğiyle ile Türkiye belediyeler birliği arasında her türlü alanda iş birliği gelişimi sağlanmıştır diyen Saner, şöyle konuştu:

“Yılın ilk ayında imzaladığımız protokolle üniversitelerimiz, ana vatan Türkiye’deki üniversitelerle birlikte senkronize bir sekilde görev ve çalışma yapabilmeleri adına imzalanmıştır. Tatbiki 2021 mali ve iş birliği protokolünde alt yapı yatırımlarımız başta olmak üzere birçok projenin hayata geçirilmesine imkan yarattık, burada öncelikle mevcut kara yollarının tamamlanması ki 2013 yılında temelleri atılan bu yollarımız çok uzun süre tamamlanamamıştı, imzalamış olduğumuz bu protokollerle mevcut olan bu bölünmüş yolların tamamlanması birer birer ülke de yaşanırken bunların en önemlisi 20 Temmuz 2021 tarihinde sayın Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla Lefkoşa Kuzey çevre yolu kullanıma açılmıştı. Yine 2013’te temeli atılan şu anda bu bölünmüş yollardan Bafra-İskele arasında olan yolumuzun çalışmaları devam etmektedir, Güzelyurt-Lefke arasındaki yolunun da ihalesi bu ay tamamlanarak inşallah inşasına devam edilecek ve gelecek yıl halkımızın hizmetine alınacaktır. Dört protokol genel olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yolların yapımını kapsamakla birlikte e-devlet hizmet binamızın yapılması, e kapının açılarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlarına elektronik ortamda hizmet vermenin önünü açmış olduk.”

-“KKTC’nin dünyanın en önemli ticari merkezlerinden biri olmasını arzuluyoruz”

Son dönemdeki vizyonumuz olan KKTC’nin serbest bölge içinde yer almak için ana vatan Türkiye Cumhuriyetiyle ilişkilerimizi en üst noktada tutmaktayız diyen Saner, şunları kaydetti:

“Burada serbest bölgeyi özellikle vurgulamak istiyorum, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisi hizmetler sektörüne dayalidir. Ekonomimizin en önemli gelir kaynağı turizm ve yüksek öğrenimden sağlanmaktadir. Ekonomimizin sadece bu iki noktaya bagli olarak degil genel olarak ülkede ticaret hacminin arttırılması ve Dubai ve Singapur gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini dünyanın en önemli ticari merkezlerinden bir tanesi haline getirmek en büyük arzumuzdur. Ayrıca 15 Kasım’da yeni Ercan Devlet Havalimanına ilk yolcuların ayak basmasıdır. İskenderun Ticaret ve Sanayi Odasına ziyaretimde sermeye transferi yapabilecek konusunda uzman ve teknolojik tasarımları ülkeye getirebilecek yatırımcıları ulkemizde gormek istedigimizi,ve bu gibi yatirimcilara Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine yatırım yapmaları çağırısında bulundum. Bu konuda yapılacak olan herhangi bir girişimin de hükümetimiz tarafından memnuniyetle karşılanacağını ve özellikle Güvercinlik köyümüzde yeni oluşturacağımız sanayi bölgesinde Hatay’dan ve ana vatandan gelecek yatırımların ekonomiye ciddi katkılar yapabileceğine inaniyorum.”

-“Ülkeyi şantiyeye çevireceğiz söylemimiz Türkiye ile imzaladığımız protokollerle gerçek oldu”

Her iki ülke arasında imzalanan ekonomik iş birliği protokolü çerçevesinde yapılması planlanan 322 kilometrelik iki farklı bölgedeki yolun 95 kilometrelik bölümündeki çalınmaların Kıbrıs halkı tarafından da rahatlıkla görüldüğünü ifade eden Başbakan Saner, “Göreve geldiğimiz Haziran ayında ülkeyi şantiyeye çevireceğiz söylemimiz ana vatan Türkiye ile imzaladığımız ekonomik ve iş birliği protokolleriyle gerçek olmuş bulunmaktadır. Lefkoşa’da 500 yataklı devlet hastanemizin de zemin etüt çalışması tamamlanmıştır, hedefimiz 15 Kasım’da hastanemizin projesini tamamlayarak temellerini atmaktır. Halkımıza daha çağdaş hizmetler sunmak adına 2021 ekonomik iş birliği protokolünde ortaya koyduğumuz ağırlıklı alt yapı çalışmalarımızı tamamlamaktır.” diye konuştu.

-“Ülkemizde Kovid-19 salgınından etkilenen hizmet sektörüne daha once verilen hilelerin ek olarak
Temmuz ayinda 90 milyon lira daha hibe verildi”

İş birliği protokolünün sadece alt yapı anlaşmalarını kapsamadığını aktaran Saner, “Dünyadaki bütün ülkeler gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisi de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle derinden etkilenmiştir. Gerek bizlerin esnafımıza ve özel sektöre yapmış olduğumuz katkılar gerekse ana vatan Türkiye Cumhuriyeti’nden gelen hibe yardımlar dağıtılmıştır. 20 Temmuz itibariyle hizmet sektörüne 90 milyon lira hibe verildi. Önümüzdeki yılın ekonomik iş birliği protokolü çalışmalarımıza başlamış bulunmaktayız.” şeklinde konuştu.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TAE, bağcılığın geliştirilebilmesi amacıyla 6’sı yeni 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı

Published

on

By

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), bağcılığın geliştirilmesi amacıyla yeni üzüm çeşitleri ve teknikleri konusunda çalışmalar yapıyor. TAE, çalışmaları kapsamında 6’sı yeni olmak üzere 12 sofralık üzüm çeşidini denemeye aldı.

Çeşitler geleneksel talvar yerine, kademeli İtalyan talvarında denenecek. Yeni çeşit ve tekniklerden elde edilecek verim sonuçları ise eski çalışmalarla kıyaslanacak.

        2023’te bin 585 ton taze üzüm ithal edildi

TAE verilerine göre; 2023’te bağ ve talvar alanı 2 bin 200 dönüm, hasat ise 3 bin 132 ton olarak gerçekleşirken, Ticaret Dairesi’nin verilerine göre; 2023’te yıllık hasadın yaklaşık yarısına denk gelen bin 585 ton taze üzüm ithal edildi.

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca ve TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya yeni üzüm çeşitleri ve teknikler konusunda TAK muhabirinin sorularını yanıtlayarak, bilgiler verdi.

-Tangolar: “Kuraklığın artması nedeniyle bağcılığın yeni çeşitler ve yeni tekniklerle geliştirilmesi gerek”

Çukurova Üniversitesi Bağcılık Öğretim Üyesi Profesör Doktor Semih Tangolar, coğrafik konumuna bakıldığında Kıbrıs’ın bulunduğu kuşak açısından bağcılık için ideal yerlerden biri olduğunu söyledi.

Çeşitleri, kullanılan teknikler (Talvar), tüketim şekilleri nedeniyle üzümün Kıbrıs için önemli bir ürün olduğuna işaret eden Tangolar,  “Kıbrıs için bağcılığı tarımsal üretim yelpazesinden çıkaramazsın, bağcılığın daha da modernize edilmesi gerekiyor” dedi.

Asmanın tuzlu toprak ve kuraklığa en dayanıklı bitkilerden biri olduğunu, bu nedenle az suyla çok ürün elde edilebileceğini anlatan Tangolar, özellikle sofralık bağların baharda sulanması gerektiğini, şaraplık bağlarda sulamanın gerekli görülmediğine işaret etti.

Avrupa ülkelerinde dekar başına 700 kilo üzerinde verim elde edilen bağlardaki üzümlerin şaraplık olarak tercih edilmediğini ifade eden Tangolar, söz konusu bağlarda şeker ve asit dengesinin arzu edilen oranda çıkmadığını söyledi.

“Kuraklığın gün geçtikçe artması nedeniyle bağcılığın hem yeni çeşitler hem de yeni tekniklerle geliştirilmesi gerekiyor” diyen Tangolar, örtü altı topraksız kültür tekniğinin de (su ve gübrenin etkin kullanıldığı bir teknik) bağcılık için yeni olduğunu, İspanya ve İtalya’da bu uygulanmaya başladığını aktardı.

-1.5 ay erken hasat.. İtalyan talvarı iki kademeli, üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta

Bu yöntemle 1-1.5 ay erken verim alındığını kaydeden Tangolar, 32 litrelik saksılarda örtü altı yetiştirilen asmalardan 5 kilo ürün, yani dekar (1000 metre kare) başına 5-6 ton ürün alındığını anlattı.

Bu yöntemde hastalıkla mücadelenin de daha az olduğunu, bunun maliyeti düşürdüğünü kaydeden Tangolar, “Tuzluluk sorunu yok, kuraklıkla işin yok, toprak kökenli hastalık yok bu yenilikçi bir yaklaşım” dedi.

İtalyan talvarının da yeni bir teknik olacağını, çalışmaya dahil edilen çeşitlerin İtalyan talvarında (Tendon talvar) veriminin gözlemleneceğini ifade eden Tangolar, İtalyan talvarının Kıbrıs’taki talvara göre farkını anlattı. Tangolar, İtalyan talvarının iki kademeli olduğunu ve üzümlerin altta, sürgün ve yaprakların çoğunun üst katta geliştiğini kaydetti.

-Yüzde 25-30 daha fazla verim

Tangolar, İtalya’da yapılan denemelerde İtalyan talvarlarından yüzde 25-30 daha çok verim alındığına da işaret etti.

İtalyan talvarında ilaçlamanın ve hasadın çok daha kolay, ürün yanmasının daha az, kalite için salkım seyreltmenin de daha kolay olduğunu ifade eden Tangolar, denemeye alınan bazı çeşitlerin İtalyan talvarındaki verimine de bakacaklarını belirtti.

Tangolar ayrıca, yerli çeşitlerin kuraklığa dayanıklılarını tespiti için de yeni bir çalışma planladıklarını paylaştı.

-Karaca: “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var”

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Cem Karaca da, Kıbrıs Türk kültüründe olan üzüm üretiminin talepleri karşılanmada yetersiz kalması nedeniyle, bağcılık üzere çeşit deneme araştırması yapılması kararı alındığını anlattı.

Karaca, son zamanlarda tesis sahipleri tarafından üretilen şarapların tattırılmasıyla öne çıkan butik otelciliğin gelişmekte olmasının da bu kararı almada etken olduğunu ifade etti.

Ülkeye en uygun çeşitleri belirlemek adına, “Çeşit adaptasyon” çalışmasının ilkinin 2000’li yıllarda yapıldığını, bu denemelerde 15 şaraplık çeşit denendiğini anlatan Karaca, “Aroma açısından bağcılıkta iklimimizin verdiği avantajlar var. Burada üretilen şarap gerekse sucuk veya diğer ürünlerin aroma açısından kendine özgü bir karakteri var. Bağcılığa KKTC’de alternatif bir üretim değil asli üretim olarak bakıyoruz” dedi.

TAE bünyesinde 2002’den sonra bağcılıkla ilgili çalışmalar yürüten Ziraat Yüksek Mühendisi Doktor Yeşim Rehber Dikkaya da, çalışmaya eski çalışmada öne çıkan 6 çeşit ve 6 yeni çeşidi dahil ettiklerini, bunları İtalyan talvarında denemeye aldıklarını ifade etti.

Dikkaya, İtalyan talvarından elde edilecek verimleri, eski çalışmalardan elde ettikleri verilerle kıyaslayacaklarını belirterek, çalışmanın sonuçlarının 2 yıl sonra çıkmasını beklediklerini söyledi.

Dikkaya, çalışmaya var olan çeşitlerden verigonun da dahil edildiğini, yeni çeşitlerin de “İsa, Exalta, Early Swift, Michael Palyari, Red Clod” olduğunu anlattı.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam