Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Saner, UBP Kurultayı’nın iki merkezde olması için Parti Meclisi’ni yeniden topluyor

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı, Başbakan Ersan Saner Parti Meclisi’ni Kurultay’la ilgili yaşananları değerlendirmek üzere toplantıya çağırdı. Toplantı yarın saat 16.00’da Yakın Doğu Üniversitesi Büyük Kütüphanesi’nin 4 numaralı salonunda yapılacak.

Published

on

Saner, UBP Kurultayı’nın iki merkezde olması için Parti Meclisi’ni yeniden topluyor

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı, Başbakan Ersan Saner Parti Meclisi’ni Kurultay’la ilgili yaşananları değerlendirmek üzere toplantıya çağırdı.

Toplantı yarın saat 16.00’da Yakın Doğu Üniversitesi Büyük Kütüphanesi’nin 4 numaralı salonunda yapılacak.

Başbakan Saner, “ bir salgın sürecinden geçildiği için 17 bin üye ve ülkenin sağlığı göz önünde bulundurularak Parti Merkez Yönetim Kurulu ile Parti Meclisi’nde alınan kararla sadece bir merkezde değil iki merkezde oy kullanılması yoluna gidildiğini, bu kararları sabote edici davranışların ülke insanı ve parti üyelerine zarar vereceğini” vurguladı.

Saner açıklamasında şunları kaydetti:

“ UBP Kurultayı 24 Ekim’de yapılacaktır. Parti Meclisimiz bunu karara bağlamıştır. Olağandışı bir gelişme olmazsa Kurultay ilan edilecek gündem çerçevesinde bir salgın sürecinden geçtiğimiz göz önünde bulundurularak gerçekleştirilecektir.

Bir salgın sürecinde olduğumuzun altını çiziyorum…

Neden çünkü Kurultay öncesinde Tüzük Kurultayı yapmamızın başlıca 2 nedeni vardı…

1-Salgın dolayısı ile Atatürk Spor Salonunda belirli bir süre içerisinde toplanacak üye sayımızı mümkün olduğunca az tutup onların ve ülkenin sağlığına bir zarar vermemek.

2-Üye sayımızın 12 binden 17 bine çıkması dolayısı ile oluşacak yoğunluğu ilçelere dağıtmak; üyelerimizin oy kullanmaya giderken salgın nedeniyle bir endişe yaşamamalarını sağlamak; Dolayısı ile üye iradesinin mümkün olduğunca yüksek oranda sandığa yansımasını başarmak.

Bu ve bazı diğer yapmamız gereken tüzük değişikliklerini göz önünde bulundurarak, Merkez Yönetim Kurulumuzda bir değerlendirme yaptık Parti Meclisimizden onay aldık ve hukukçulardan oluşan bir komite kurduk.

O komite, tüzük değişiklikleri üzerinde çalıştı ve kendi içerisinde oy birliği sağlayarak MYK’mıza değişiklik önerilerini sundu.

MYK tüzük değişiklerini tartıştı ve onayladı.

Onayladı ama bazı arkadaşlarımız kararını kabullenmedi…
‘Parti Meclisinden geçirmeyiz, mahkemeye gideriz’ dediler…
Buluştuk ve şahitler huzurunda konuştuk…

Ben 6 ilçede yapılmasının sağlık açısından şart olduğuna kesin olarak inanmama rağmen, tüzük kurultayının yine 17 bin kişi çağrılarak yapılacağını bildiğim için, sağlık adına, partimizde en küçük bir sıkıntı yaşanmaması adına kendileri ile uzlaşma yoluna gittim…

Diğer 2 aday kardeşim Sayın Hasan Taçoy ve Sayın Faiz Sucuoğlu ile Kurultayımız 2 merkezde; Lefkoşa ve Gazimağusa’da yapılması konusunda anlaştık.

Ama ne oldu?
Ne yazık ki bu 2 arkadaşımız Parti Meclisi toplantısında anlaştığımız noktadan geri adım attılar.
Parti Meclisimiz buna rağmen 45’e 41 iki merkezde oylama yapılmasını ve diğer tüzük değişikliklerini onayladı.
Ama ne oluyor?

Şimdi bu arkadaşlar tüzük kurultayında oylama yapılmasını istiyorlar ve binlerce kişiyi oraya getirecekleri tehdidinde bulunuyorlar…

Yetmiyor, Tüzük Kurultayı’ndan da evet çıkarsa konuyu yargıya taşıyacaklarını sağa sola yayıyorlar…

Bizler oylama sonucunun evet olacağına üyelerimizin aklın, mantığın bir gereği olarak yetkili kurullarımız tarafından alınan kararlara destek vereceğine kesin olarak güveniyoruz ama salgın nedeniyle üyelerimizi herhangi bir riske atmak istemiyoruz.

Defalarca yaptığımız toplantılarda kendilerine ifade ettim bu kez de üyelerimiz ve halkımızın da bilgilerine getirerek bu arkadaşlarıma Parti Meclisi toplantımız öncesinde bir çağrıda bulunuyorum:

Değerli arkadaşlarım geliniz halkımızın, üyelerimizin sağlığı, demokratik katılımcılık, üyelerimizin iradelerinin mümkün olan en yüksek miktarda sandığa yansıması adına Parti Meclisimizin kararına uygun olarak iki merkezde oylama yapılması için gerekenleri birlikte yapalım.
Salgın devam eder, düğünlere katılımı bile 250 kişi iler sınırlarken tüzük kurultayımızı binlerce insanı yığacağımız bir noktaya getirmeyelim.
Sağduyunun galip geleceğine inanıyor, herkesi saygı ve sevgi ile selamlıyorum.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Kozada ve Keçada üreticileri GİKA-KOOP’a üye oldu

Published

on

By

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar öncülüğünde hayata geçen “İpeğin Kuzey Kıbrıs’ta Yeniden Doğuşu Projesi” (Kozada) ve Keçe’nin Kuzey Kıbrıs’ta Yeniden Doğuşu Projesi (Keçada) markaları kapsamında üretim yapan kadınlar, Dünya Kooperatifçilik Günü dolayısıyla, Girişimci Kadınlar Kalkınma Kooperatifi’ne (Gİ-KA Koop) oldu.

Etkinlikte konuşan Sibel Tatar, oluşturulan bu yeni iş birliği ile her iki markanın daha iyi tanıtılacağına ve daha ileri noktalara taşınacağını emin olduğunu söyledi, “Onları buluşturmaktan, bir iş birliği, bir kuvvet birliği oluşturmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

Bugün Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleşen etkinlikte, Kozada markası üreticileri Dervişe Çeliker, Dudu Münür, Emine Akkor, Duriye Dağsever Gürmen, Sebahat Kukural, Hanife Aktoy ve Fatma Teksamancı ile Keçada markası üreticileri Emete Mavili, Halime Köse ve Meryem Aydoğdu, Gİ-KA Koop’a katıldı.

-Sibel Tatar

Cumhurbaşkanı’nın eşi Sibel Tatar, iki markanın hayata geçmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü’nde kooperatifçiliğin altını bir kez daha çizmek istediklerini belirten Sibel Tatar, “Gİ-KA Koop gibi başarılı bir kooperatif ile onları buluşturmaktan, bir iş birliği, bir kuvvet birliği oluşturmaktan mutluluk duyuyoruz. Ortaya çıkan iki markayı Gİ-KA Koop’a emanet ediyoruz. Bu bayrağı bizden çok daha iyi taşıyacaklarına ve bu markaları daha iyi tanıtacaklarına eminim” dedi.

Konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’ün “Kanaatim odur ki, muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak , maddi ve manevi kuvvetleri, zeka ve maharetleri birleştirmektir” sözünü de hatırlatan Tatar, bugünkü üyeliklerle bu maddi ve manevi kuvvetlerin, zekanın ve maharetin birleştirilmiş olduğunu dile getirdi.

-Tuğlu

Mehmetçik – Büyükkonuk Belediye Başkanı Fatma Çimen Tuğlu, Kozada ve Keçada’nın hem ülke hem de kadınları destekleme adına çok önemli iki marka haline dönüştüğünü söyledi.

Amaçlarının bölge kadınlarını desteklemek olduğunu, Sibel Tatar’ın da emeğini hiçbir zaman esirgemediğini belirten Tuğlu, Gİ-KA Koop’un desteği ile ürünlerin tüm ülke ve ülke dışında tanıtma fırsatı yakalayacaklarını kaydetti.

-Kavuklu

Girişimci Kadınlar Kalkınma Kooperatifi Başkanı İçim Çağıner Kavuklu, kırsal kalkınmanın, sürdürülebilir kalkınmanın olmazsa olmazı olduğunu vurgulayarak, Gİ-KA Koop’un da bu anlayışla kurulduğunu söyledi.

Kooperatifçiliğin dayanışma adına önemine işaret eden Kavuklu, en büyük hedeflerinin gelenekleri yaşatmak ve sonraki nesillere aktarmak olduğunu vurguladı.

Kavuklu “Kurulduğumuz günden itibaren Sibel Tatar’ın Kozada ve Keçada’da yaptıklarını büyük bir takdirle izledik. Çıkan ürünlerin çok kıymetli olduğunun bilinciyle teşvik etmeye çalıştık. Sibel Tatar’ın kültürümüze ait bu eserleri üreten kadınların Kooperatifimize üye olmasını layık görmesi ve bu ürünlerin devamlılığını sağlamamız konusunda bize güvenmesi, Kooperatifimiz adına büyük bir onur ve değerdir. Daha ileriye götürmek için işbirliğiyle çalışacağız. Keçada ve Kozada’nın hem kültürümüzün devamı, hem de ekonomik bir kalkınma modeli olduğunu göstermek için elimizden geleni yapacağız” dedi.

Yeni katılan üyelere de “hoş geldiniz” diyen Kavuklu, “Bu değerli kişiler bize değer ve güç kattı” şeklinde konuştu.

-Çeliker

Etkinlikte konuşan Kıbrıs Türk İşlemelerini Araştırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Dervişe Çeliker ise dernek olarak amaçlarının bilgilerini halka aktarmak olduğunu kaydetti, öğrenmek isteyen tüm kadınlara bu bilgileri aktarmaya hazır olduklarını söyledi.

Kozada ve Keçada projelerinin Sibel Tatar sayesinde hayat bulduğunu kaydeden Çeliker, hayata geçirilen her iki proje ile kadınlara geniş bir iş sahası açıldığını vurguladı. Çelikler, bundan sonra da Gİ-KA Koop çatısı altında yürütülecek çalışmalara destek vermeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel:Bugün KKTC’de özgürce yaşıyorsak, bunu şehitlerimizin fedakârlıklarına borçluyuz

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, “Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde özgürce yaşıyorsak, bunu şehitlerimizin fedakârlıklarına borçluyuz. Onların bize bıraktığı bu kutsal emaneti sonsuza dek korumak ve daha ileri taşımak hepimizin en büyük sorumluluğudur.” dedi.

Başbakan Üstel, 21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası dolayısıyla yayımladığı mesajda, 21 Aralık Şehitler Haftası’nın, halkın kararlılığını, direnişini ve bağımsızlık uğruna ödediği bedelleri hatırlamak adına büyük bir anlam taşıdığını söyledi.

Üstel, Kıbrıs Türk halkının milli varoluş mücadelesinde canlarını feda eden kahraman şehitleri rahmet, minnet ve saygıyla andıklarını söyledi.

21 Aralık 1963’te başlayan ve “Kanlı Noel” olarak tarihe geçen bu kara günlerde, Kıbrıs Türk halkının benzersiz bir dayanışma örneği göstererek, varlığını korumak ve geleceğini savunmak için mücadele ettiğini vurgulayan Başbakan Üstel mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Anavatan Türkiye’nin desteğiyle süren bu mücadele, özgürlük ve egemenlik yolunda atılan en önemli adımlardan biri olmuştur.

Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde özgürce yaşıyorsak, bunu şehitlerimizin fedakârlıklarına borçluyuz. Onların bize bıraktığı bu kutsal emaneti sonsuza dek korumak ve daha ileri taşımak hepimizin en büyük sorumluluğudur.

Bu vesileyle, vatanımız uğruna canını feda eden tüm aziz şehitlerimizi bir kez daha saygıyla anıyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne ve haklarına olan inancını her zaman yaşatacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum.

Ruhları şad, mekânları cennet olsun.”

Devamını Oku

Kıbrıs

21 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası kapsamında Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde Şehitleri Anma Programı düzenlendi

Published

on

By

21 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası kapsamında Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde Şehitleri Anma Programı düzenlendi.
Tören saygı duruşu ve istiklal marşı ile başladı.

Törende ilk konuşmayı yapan Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar,Rum ve Yunan tarafının Akritas Planı doğrultusunda Kıbrıs Türkü’ne uyguladıkları mezalimi anımsatarak, Kanlı Noel saldırılarında başarılı olunamadığını, Kıbrıs Türkü’nün kıt olanaklarına rağmen düşmana geçit vermediğini söyledi.
Bayar, 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı’na kadar Kıbrıs Türkü’nün yokluk içinde direnişini sürdürdüğünü anlatarak, 21 Aralık 1963’ten itibaren 11 yıl süren direnişte Lefkoşa sancağı ve tüm sancakların büyük çaba harcadığını kaydetti.
Devletin tüm organlarından kovulan Kıbrıslı Türklerin bu süreçteki mücadelelerinden ve işlenen vahşi cinayetlerden örnekler de veren Bayar, mukavemeti elden bırakmayan TMT mücahitleri ve Kıbrıs Türkü’nün yıllarca direnişi elden bırakmadığını anlattı.
41 yaşına gelen, can ve kanla kurulan devletin yaşatılacağını da belirten Bayar, federasyon ihtimalinin artık bittiğini, adada kalıcı barışın yegane teminatı olan Türkiye’nin garantörlüğünden asla vazgeçilmeyeceğini söyledi.
Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Başkanı Gürsel Benanda,21 Aralık’ta Kıbrıs Türkleri’nin büyük bir azim, birlik ve kararlılıkla verdiği mücadelenin milli bir uyanış başlattığını, o mücadele ruhunu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmanın herkesin görevi olduğunu belirtti.
Benan, 50 yıl önce özgürlüğe kavuşan bu vatanın KKTC devleti olarak sonsuza kadar yaşatılacağını da ifade ederek, özgürlük ve bağımsızlık içinde yaşamanın ana gaye olacağını, geleceğe istikrarlı bir şekilde yürüneceğini söyledi.
Şehitleri minnet ve duayla anmaya devam edeceklerini de kaydeden Benan, milli mücadele için canlarını feda eden şehitleri, artık hayatta olmayan gazileri, milli mücadele liderlerini andı, hayatta olanlara da teşekkürlerini iletti.

AKM ŞEHİTLERİ ANMA PROGRAMI-II 13.00 21.12.24

Cumhurbaşkanı Ersin Tatarda, tüm şehitlere rahmet dileyerek başladığı konuşmasında Kıbrıs Türk halkının mücadelesinin bağımsızlık mücadelesi olduğunu belirtti.
Tatar, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Enosis’e bir sıçrama tahtası olarak gören Rumların saldırılarıyla Kıbrıs’ın bir kan gölüne dönüştüğünü, 11 yıl halkın zor şartlar altında mücadele ettiğini söyledi.
Böyle törenlerde şehitlerin rahmetle anılmasının yanı sıra özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin hala sürdüğünün de anımsandığını kaydeden Tatar, karşı tarafın federal bir anlaşma temelinde Kıbrıs Türkü’nü asimile etme ve Türkiye ile bağlarını koparma gayretinde olduğunu belirtti.
Tatar, tek vücut olarak hareket edilmesinin önemine işaret ederek, gelecek nesillerin bağımsız yaşaması için egemenliğin Kıbrıs Türkü için şart ve mutlak olduğunu vurguladı.
Tatar, şehitlerin manevi huzurunda egemenlik ve devlete sahip çıkılacağını, KKTC devletinin bir anlaşmanı parçası olduğunu ve 2 devletli bir anlaşmanın Kıbrıs Türkü için mutlak olduğunu belirtti.
Bölgede yaşananlara bakıldığında artık güçlünün daha zayıfı acımasız bir şekilde ezebildiğinin açıkça görüldüğünü de anımsatan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu gelişmelerin Güvenlik Konseyi kararlarının da bir hükmü olmadığı gösterdiğini kaydetti.
Tatar, “Bizim güveneceğimiz Anavatan Türkiye ve Türk ordusunun caydırıcılığıdır. KKTC’ye sonuna kadar sahip çıkmamız gerekir” dedi.
Törende daha sonra Atatürk Meslek Lisesi öğrencilerinin hazırladığı anma programı ve oratoryo sahnelendi.

Devamını Oku

Trending

Reklam