Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Şans Oyunları Değişiklik Yasa Tasarısı görüşülmeye devam ediyor

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda Şans Oyunları (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın görüşülmesine devam ediliyor.

Tasarı üzerine söz alan CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, hükümete seslenerek, “Bir durun artık, bu topluma daha fazla zarar vermeyin” dedi.

Söz konusu yasa değişikliğinin aylardır komite çalışmalarında ele alındığını ve muhalefet tarafından defalarca uyarılar yapıldığını belirten İncirli, “Bu yasanın oluru yoktur dedik, memlekete zarar vereceksiniz dedik” ifadelerini kullandı. İncirli, “Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin esas görevi artık memleketi, insanları sizden korumaktır” şeklinde konuştu.

Casino işletmeciliğinin belirli kuralları olması gerektiğini belirten İncirli, okullara 100 metre mesafeye kadar casino açılmasına olanak tanınmasının kabul edilebilir olmadığını vurguladı.

İncirli, tedbir almak yerine var olan tedbirlerin de elde bırakıldığını kaydetti.

Turizmle ilgili önemli bir konu konuşulurken Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu’nun Genel Kurul’da bulunmadığını dile getirerek bunu eleştiren İncirli, “Sayın Fikri Ataoğlu’nun turizmle ilgili zerrece derdi yoktur. Bütün derdi kumar ve gazinolardır. Biz bu ülkede turizmin gelişmesini, kalitesinin artmasını ve çeşitlenmesini savunuyoruz. Çünkü bu ülkenin turistlere sunabileceği çok sayıda güzelliği, potansiyeli ve kaynağı vardır. Ancak tüm bunlar bir kenara atılıyor; sınırsız casino açılarak turizm yapıldığı zannediliyor” ifadelerini kullandı.

İncirli, Milli Eğitim Bakanı’nın da salonda olmadığını dile getirerek, “Sayın Çavuşoğlu, okulların 100 metre yakınına kadar gazino açılmasına izin veriliyor. Gençleri nasıl koruyacaksınız?” diye sordu.

Tıbbi açıdan kumar bağımlılığının ciddi bir tehdit olduğunu belirten Usar İncirli, “Kumar bağımlılığı, özellikle gençleri etkileyen, alışkanlık yapabilecek bir durumdur. Herkes bağımlı olmaz ama bazı insanlar aile facialarına, iflasa, hatta intihara sürüklenebilir. Patolojik kumar bağımlılığı, genetik yatkınlık, psikolojik durum ve çevresel faktörlerin birleşimiyle ortaya çıkan çok ciddi bir sorun olabilir. Bu bir hakikattir” dedi.

İncirli, devletin görevinin insanları hastalıklardan, kazalardan, güvensizlikten korumak olduğunu belirterek, “Bu anayasal bir görevdir. Ancak siz, kumarhanelerin açılmasının önündeki engelleri kaldırıyorsunuz. Okulların dibine kadar gazino açılmasını, KKTC vatandaşlarının girişinin serbestleşmesini sağlıyorsunuz. Sözde bariyerler koydunuz ama gerçekte bu bariyerler göstermelik” ifadelerini kullandı.

Toplumu sosyal ve ekonomik açıdan tehdit eden bir yasa değişikliğinin yangından mal kaçırır gibi geçirilmek istendiğini savunan Usar İncirli, “Haziran sonu gelmeden bu yasayı geçirmek için acele ediyorsunuz. Neden bu kadar ısrar ediyorsunuz? Eğer Maliye bu kadar dar boğaza girdiyse, başka yollar bulun. Tasarruf edin, yolsuzluk yapmayın, kaynakları koruyun. Ama halkı tehlikeye atarak yasa çıkarmayın” dedi.

Giriş biletleri gibi maddi katkıların güncellenmediğini, denetimlerin yetersiz kaldığını ifade eden İncirli, “Bir kişi çıkıp desin ki, 750 yataklı her otele gazino izni verilmesi turizme katkı sağlayacak. Ya da desin ki, biz bu sayıyı denetleyebileceğiz. Veya Kıbrıslı Türkler genetik olarak kumar bağımlılığına bağışıktır desin, belki ikna oluruz. Ama bu kadar açık tehlikeler varken bu ısrardan vazgeçin” diye konuştu.

Yasa değişikliğinin, toplumun genelini, sosyal yaşamı, bireyleri ve aile yapısını tehdit eden ciddi sonuçlar doğuracağını kaydeden Usar İncirli, “Bu mesele bu kadar kritikken, bu kadar risk barındırıyorken, neden daha sağlıklı tartışılmak yerine aceleyle geçirilmek isteniyor? Biz size çağrımızı yineliyoruz: Bu yasayı geri çekin ve komiteye gönderin. Daha doğru ve topluma zarar vermeyecek bir düzenlemeyle ilerleyelim” dedi.

-Derya

CTP Milletvekili Doğuş Derya da tasarı üzerine söz aldı. Derya, 1996 yılında Susurluk’ta yaşanan trafik kazasının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yasa dışı örgütlerin devletle olan bağlantılarının araştırılması amacıyla bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulduğunu anımsattı. Komisyonun 1997 yılında bir yıllık çalışmanın ardından bir rapor hazırladığını söyleyen Derya, raporda yer verilmeyen birçok konunun dönemin CHP Milletvekili Fikri Sağlar tarafından Meclis kürsüsünde dile getirildiğini belirtti.

Fikri Sağlar’ın 25 Mayıs 1997’de yaptığı konuşmaya ve daha sonra Kıbrıs’ta kurulan Kutlu Adalı cinayetinin araştırılmasıyla ilgili Meclis komitesine verdiği ifadelere atıf yapan Derya, “O konuşmaların ve tutanakların bugün yapılanlarla ilgili çok önemli bağlantılar kurmamıza yardımcı olduğunu düşünüyorum” dedi.

Sağlar’ın açıklamalarını aktaran Derya, 1980’li yıllardan itibaren Afganistan’dan Pakistan’a, oradan Türkiye’ye ve Avrupa’ya uzanan bir narkotik ticareti zincirinin oluştuğunu; bu zincirden elde edilen kara paranın, önce Türkiye’de otobüs şirketleri, ardından kumarhaneler aracılığıyla aklanmaya çalışıldığını söyledi. Derya, Türkiye’de çıkarılan kumarhane yasaları sonrası, kara paranın önce offshore sonra kumarhaneler yoluyla KKTC’ye aktarılmaya başladığını savundu.

“Biz 30 yıldan fazla bir süredir Kara Para cenneti haline getirildik” diyen Derya, “Şu anda bu hükümetin yapmaya çalıştığı kumar baronlarının sayısını artırarak uluslararası hukuk dışında olan bu ülkede daha fazla kara para aklamak mı?” diye sordu.

Derya, kamuoyunun ve Meclis’in bu düzenlemelerin arkasındaki gerekçeleri sorgulaması gerektiğini kaydetti.

Kumarhanelerden alınan vergilerin düşürüldüğünü hatırlatan Derya, buna karşılık deprem güvenliği gerekçesiyle yurttaşın mevduatlarından kesinti yapıldığını ve bu kaynakların halk yararına kullanılmadığını söyledi. “Vergi yurttaş ile devlet arasındaki bir mutabakattır” diyen Derya, bu mutabakatın kamu hizmeti sunumu ile mümkün olabileceğini ifade etti.

Derya, “Milletvekili denilen şey, millete, halka vekâleten görev yapmaktır. Siz milletvekili değil, şirket vekilisiniz. Siz milletvekili değil, kara para vekilisiniz. Siz milletvekili ya da bakan değil, çamaşır makinesisiniz arkadaşlar. Kara parayı aklamaya çalışan çamaşır makinesine çevirdiniz memleketi” ifadelerini kullandı.

Yapılması planlanan yasal düzenlemelerin kimlerin talebiyle hazırlandığını soran Derya, Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu ve Ekonomi Bakanı Özdemir Berova’yı kamuoyuna açıklama yapmaya davet etti. “Burada açıkça ithamda bulunuyorum ve bu yasal düzenlemeye niye ihtiyaç duyulduğunu soru formatında da soruyorum” diyen Derya, ilgili bakanların kamuoyunu bilgilendirmesi gerektiğini söyledi.

Kumarhanelerin okul binalarının 100 metre yakınına açılmasına izin verilmesini de eleştiren Derya, bu uygulamanın öğrenciler üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini kaydetti. “Bu çocuklar gitsin de oralarda bunları örnek mi alsın? Yoksa etrafında dönme ihtimali olan narkotik meselelerinden öğrenciler de zarar mı görsün?” dedi.

Derya hükümet yetkililerini halka samimi şekilde açıklama yapmaya çağırdı.

-Özuslu

CTP Milletvekili Sami Özuslu, Meclis Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, yasa tasarısına ilişkin olarak rakamlarla bir kıyas çalışması yaptığını belirtti. “Bir ülkede ne kadar kumarhane olmalıdır diye bir soru hiç aklınıza geldi mi?” diye soran Özuslu, bu kıyaslamayı kendisinin yaptığını ve dünyadaki örneklerle karşılaştırdığını kaydetti.

Özuslu, 1,5 milyar nüfusu olan Çin’in kumarhane bölgesi olarak 700 bin kişinin yaşadığı Makao bölgesini belirlediğini ve burada 47 tane kumarhane açıldığını belirtti. Buna rağmen KKTC’de 33 fiilen çalışan kumarhane olduğuna dikkat çeken Özuslu, söz konusu yasayla bu rakamın 60’ın üzerine çıkarılarak, Çin’in bile geçileceğini söyledi.

Diğer ülkelerden de örnekler veren CTP Milletvekili Sami Özuslu, Almanya’da 84 milyon nüfusa karşılık 80 kumarhane bulunduğunu ve bu durumda her 1 milyon 50 kişiye bir kumarhane düştüğünü aktardı. İngiltere’de yaklaşık 70 milyonluk nüfusa karşılık 100 civarında kumarhane olduğunu belirten Özuslu, orada da 690 bin kişiye bir kumarhane düştüğünü söyledi.

Brezilya’yı da örnek veren Özuslu, “212 milyonluk nüfusu olan Brezilya’da sadece 1 adet kumarhane var” dedi.

Bazı ülkelerin dini ya da geleneksel nedenlerle kumarhane açılmasına izin vermediğini de ifade eden Özuslu, bu ülkelerde kumarın tamamen yasak olduğunu vurguladı.

Yasa tasarısının iki-üç farklı versiyonla komiteye geldiğini, şu anda birleştirilmiş haliyle görüşüldüğünü belirten Özuslu, “Çeşitli vesilelerle söyledik, her yeri kumarhane ile doldurmayın. Bu ülkenin toprağı kalmadı, ekilebilir arazisi tükendi, sahiller zaten denize erişimi sıfırlayacak kadar yok edildi. Yapmayın” dedi.

Geçmişte komitede verdiği bir öneriyi hatırlatan Özuslu, sahillerin korunması amacıyla sahillere örneğin 5 kilometre mesafede kumarhane izni verilmemesini önerdiğini söyledi. Bu yasayla birlikte askeri bölgelerin dahi ileride açılabileceğini ve buraların talan edileceğini ileri süren Özuslu, “Sadece biz değil, çocuklarımız da, sizin çocuklarınız da denize giremeyecek. Zaten giremiyorlar” diye konuştu.

Kumarhane turizminin diğer turizm türlerini daralttığını belirten Özuslu, kumarhanesi olmayan birçok turistik tesisin kapanmak zorunda kaldığını, bazılarınınsa yatakhane olarak kiraya verildiğini dile getirdi. Alsancak ve Lapta bölgelerinde ekoturizm ve agro-turizmin baskılandığını söyleyen Özuslu, Turizm Bakanı’na seslenerek, “Bu yasayla turizm nasıl gelişecek?” sorusunu yöneltti.

Gece kulüpleri konusunda geçmişte yapılan yasal düzenlemeyi hatırlatan Özuslu, “CHP’li hükümet döneminde gece kulüpleri şehir dışına çıkarıldı. Siz ise kumarhaneleri şehir dışına çıkarmayı bırakın, okulların dibine getirdiniz” ifadelerini kullandı.

Toplumun hem beşeri hem fiziki kaynaklarının tüketildiğini belirten Özuslu, “Anladık turizm ülkesi olacağız, anladık kumarhaneler olacak ama mevcutlarla sınırlı kalmalı. Eğer sınırsız izin verilecekse bu sektörün kendi aktörleri bile ileride büyük rekabet içinde başlarını duvara toslayacak” dedi.

Kumar sektörü ile birlikte kara para aklama tehlikesine de dikkat çeken Özuslu, “Gri listeler, uluslararası yaptırımlar gündeme gelir” uyarısında bulundu. Türkiye medyasında KKTC’nin kara para aklama merkezi olarak anıldığını, bundan utanç duyduğunu belirten Özuslu, “Siz utanmıyor musunuz? Ben utanıyorum” dedi.

Yasa tasarısının ekonomik gerekçelerle savunulmasına tepki gösteren Özuslu, mesele buysa başka kaynaklar bulunabileceğini vurguladı.

Kuzey Kıbrıs’ın marka değerinin kumar üzerinden şekillendirildiğini savunarak bunu eleştiren Özuslu, Güney Kıbrıs’taki uygulamalara da değindi.

Kumarhanelerin bazı ekonomik katkıları olabileceğini, ancak olumsuz etkilerinin göz ardı edilemeyeceğini dile getiren Özuslu, yasaya olumlu oy verecek olanların, gelecekte toplumun ve çocuklarının yüzüne bakamayacağını söyledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Erdoğan, Tokayev ile basın toplantısı düzenledi : “Kıbrıs Türklerinin eşit ve özden gelen haklarına saygı duyulmasını özellikle istişare ettik”

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile görüşmesinde, Kıbrıs Türklerinin eşit ve özden gelen haklarına saygı duyulmasını istişare ettiklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev ile baş başa görüşmesi ve Türkiye-Kazakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı’na katılmasının ardından çeşitli alanlardaki anlaşmaların imza törenine başkanlık etti ve ortak basın toplantısı düzenledi.

-“Kıbrıs Türkleriyle de dayanışmamızı güçlendirmeye devam ediyoruz”

Doğu Akdeniz’den Türkistan’ın en ücra köşelerine uzanan coğrafyada, “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarıyla hareket ettiklerini belirten Erdoğan, “Gerek ikili ilişkiler, gerek aile meclisimiz olan Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde, Türk dünyasının güçlenmesi için birlikte çalışıyoruz.” dedi.

Kazakistan’ın, Türk Devletleri Teşkilatı’nın 2026’daki Gayriresmi Zirvesine Türkistan’da ev sahipliği yapacak olmasından memnuniyet duyduğunu dile getiren Erdoğan, “Türk dünyasının asli ve ayrılmaz bir unsuru olan Kıbrıs Türkleriyle de dayanışmamızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Biraz önce Sayın Tokayev ile kabul ettiğimiz ortak bildiride Kıbrıs Türklerinin eşit ve özden gelen haklarına saygı duyulmasını özellikle istişare ettik. Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev ile dünyanın içinden geçmekte olduğu bu zorlu süreçte bölgesel ve uluslararası meseleleri de değerlendirdik.” ifadelerini kullandı.

-“Ticaret hacminde 15 milyar dolar seviyesini hedef alarak yolumuza devam ediyoruz.”

Tokayev ve heyetini, Türkiye-Kazakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı vesilesiyle Ankara’da misafir etmekten memnuniyet duyduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

“Hatırlayacaksınız, 2019’da Stratejik Ortaklığımızı ilan ettiğimiz Kazakistan ile münasebetlerimizi üç yıl önce Geliştirilmiş Stratejik Ortaklık düzeyine yükseltmiştik. Kazakistan, bölgenin en büyük ekonomisi, bizim de bölgedeki en büyük ticari ortağımız. Ticaret hacminde 15 milyar dolar seviyesini hedef alarak yolumuza devam ediyoruz.”

Türkiye’nin Kazakistan’daki yatırımlarının 5 milyar dolar seviyesine ulaştığını, Kazakistan’ın Türkiye’deki yatırımlarının ise 1,5 milyar dolara yaklaştığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Müteahhitlik firmalarımız bugüne kadar 30 milyar dolar değerinde 500’ün üzerinde projeyi başarıyla üstlendi. Bugün de savunmadan enerjiye, ulaştırmadan bilim ve teknolojiye çok geniş bir yelpazede görüş alışverişimiz oldu. Neticede biraz önce şahit olduğunuz 20 belgeyi imzaladık. Madencilik ve nadir toprak elementleri gibi bu sektörlerde işbirliği imkanlarını değerlendirdik. Daha fazla miktarlarda Kazak petrolünün ülkemiz üzerinden dünya pazarlarına ulaştırılmasının yollarını ele aldık. İpek Yolu’nun günümüzdeki karşılığı olan Hazar Geçişli Orta Koridor’un kullanımı ve geliştirilmesi hususunda yapabileceklerimizi istişare ettik.”

Tokayev ile askeri ve savunma sanayi işbirliğini daha ileriye taşıyacak somut projeleri de görüştüklerini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Güvenlik işbirliği ve FETÖ başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele konuları da gündem başlıklarımız arasında yer aldı. Ülkemizi ziyaret eden Kazak turist sayısı her geçen yıl artıyor. Geçtiğimiz sene 900 bine yakın Kazak kardeşimizi ülkemizde ağırladık. Ülkemizden de Kazakistan’a yönelik bir teveccüh olduğunu görüyoruz. Kazakistan, Türk vatandaşlarına vize muafiyet süresini 90 güne çıkardı. Bu karardan dolayı değerli kardeşim Tokayev’e teşekkür ediyorum. Eğitim ve kültür konuları her zaman olduğu gibi yine gündemimizdeydi. İlk kapsamlı ortak projemiz olan Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi 30 yılı aşkın süredir 100 binden fazla mezun verdi. Şimdi de Sayın Tokayev’in desteğiyle Türkiye Maarif Vakfı’nın Astana ve Almatı’da birer okul açma çalışmalarına başladığının müjdesini buradan vermek isterim. Ayrıca, Gazi Üniversitesi de Güney Kazakistan Pedagoji Üniversitesinde bir şube açacak.”

Bu yılın Kazakistan’ın milli şairi, Kazak halkının büyük dahisi, mütefekkir Abay Kunanbayev’in 180’inci doğum yıl dönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, Kunanbayev’i rahmetle yad etti.

Gazze başta olmak üzere Rusya-Ukrayna savaşı ve Afganistan gibi başlıklarda görüş alışverişinde bulunduklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Terör devleti İsrail, 22 aydır Filistin halkını canice katlediyor. 360 kilometrekareye hapsettiği Gazzeli kardeşlerimize soykırım uyguluyor. Gazze’den, Nazi kamplarından çok daha kötü daha vahşi ve insanlık dışı fotoğraflar geliyor. Tüm dünyanın gözleri önünde bir halk açlık ve susuzlukla öldürülüyor. Gazze’deki insani durum felaket boyutundadır. Masum çocuklar ya açlıktan ya da İsrail işgal güçlerinin silahlarından çıkan kurşunlardan dolayı can vermektedir. İsrail’in açlığı özellikle Filistinlilere karşı bir silah olarak kullanması, bunların insanlıktan nasibini almadıklarının en açık göstergesidir. Bu barbarlık karşısında İslam ülkeleri başta olmak üzere herkesin, vicdan sahibi tüm ülkelerin tüm halkların sesini daha fazla yükseltmesi şarttır. Biz bu konuda ne yapılması gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Gazze halkına soykırım uygulayanların hukuk ve tarih önünde hesap verdiği günleri de inşallah göreceğiz.”

Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev ve heyetine, Türkiye’yi ziyaretleri için bir kere daha teşekkür eden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kıymetli kardeşim, Türkiye’nin yakın bir dostu olduğunu göreve geldiği günden bu yana attığı kararlı adımlarla ortaya koymuştur. Kendisine Türkiye-Kazakistan kardeşliğine yaptığı eşsiz katkılardan dolayı devlet nişanımızı tevcih edeceğiz. Rabbim dayanışmamızı, muhabbetimizi daim eylesin diyorum. Bu düşüncelerle konsey toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyor, buradan kardeş Kazakistan’a sağlık esenlik ve refah dileklerimi iletiyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel:Şehit ve gazilerimize olan vefa borcumuzu lafla değil hizmetle ödüyoruz

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Mücahitlerin Tazmini ile Gazilerin Hak ve Menfaatlerinin Belirlenmesi Yasası kapsamında düzenlenen “Gazilik Beratı” ve “Gazilik Kartı” takdim törenine katıldı. Törende yaptığı konuşmada, “Bugün özgür bir devlette, bayrağımızın gölgesinde yaşıyorsak bunu şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz.” diyerek milli mücadele kahramanlarını minnetle andı.

 

“HAYATA GEÇEN HER PROJE, SİYASİ İSTİKRAR SAYESİNDE”

 

Başbakan Üstel, konuşmasında, Kıbrıs Türk halkının milli mücadele yıllarında verdiği büyük bedeli hatırlatarak, “Vatanını, toprağını koruyan, canını ortaya koyan şehit ve gazilerimiz olmasaydı bugün hür bir devlet çatısı altında olamazdık. Onlara olan vefa borcumuz, sözle değil icraatla ödenir. Son dönemde hayata geçirdiğimiz tüm büyük projelerin en büyük sebebi de vizyonumuz, cesaretimiz ve siyasi istikrarımızdır” dedi.

 

Kıbrıs Türk halkının liderleri Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş’ı rahmet ve minnetle anan Üstel, 20 Temmuz Barış Harekatı’na kadar yaşanan saldırılara değinerek, “Kıbrıs Türkü o günlerde geri adım atmadı, bugün de geri adım atmayacak.” ifadelerini kullandı.

 

 

RUM BASKISINA KARŞI YENİ ADIMLAR

 

Rum tarafının Kıbrıs Türk halkına yönelik baskılarını hatırlatan Üstel sözlerine şöyle devam etti:

“Turizme karşı uygulanan ambargoları imzaladığımız anlaşmalarla tek tek kırıyoruz. İş dünyamıza karşı hukukun siyasallaştırıldığı saldırılara asla boyun eğmeyeceğiz. Anavatan Türkiye ile birlikte yürüttüğümüz hukuk savaşını mutlaka kazanacağız. Kıbrıs Türk halkını ekonomik, hukuki ve siyasi baskılardan kurtarmak bizim namus borcumuzdur.”

 

“HER SEKTÖRE EŞİT HİZMET, HER VATANDAŞA ADALET”

 

Hükümet olarak sağlık alanından sosyal konut projelerine kadar tüm sektörlere yatırım yaptıklarını vurgulayan Üstel, Karpaz’dan Lefke’ye sağlık yatırımlarını artırdıklarını, Maraş Sağlık Merkezi’ni açtıklarını, Lefkoşa Hastanesi için temel attıklarını. Girne ve Güzelyurt Hastanesini açmaya hazırlandıklarını belirtti.

 

Gençlere yönelik kırsal kesim arsası ve sosyal konut projelerinden bahseden Üstel, “Adaletli olacağız, sosyal konutları zaten evi olanlara vermeyeceğiz. Bizim siyasetimiz, şehit ve gazilerimizin emanetine olan devlete ve gençlerimize sahip çıkma siyasetidir.” dedi.

 

“GAZİLERİMİZE TÜRKİYE’DE DE AYNI HAKLAR”

 

Gazilerin Türkiye Cumhuriyeti’nde de aynı haklardan yaralanabilmesi adına gerekli çalışmaların tamamlandığını ifade eden Üstel, “Gazilerimiz başımızın tacıdır, onların hakkını ödemek boynumuzun borcudur.” diyerek gazileri selamladı.

 

“ŞEHİTLERİMİZE VE LİDERLERİMİZE MİNNET BORCUMUZ EBEDİDİR”

 

Başbakan Ünal Üstel, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Bu devlet, şehitlerimizin canıyla, gazilerimizin kahramanlığıyla, büyük liderlerimizin vizyonuyla kuruldu. Bizim görevimiz, bu emanete sahip çıkmak, vefa borcumuzu hizmetle ödemektir. Ruhları şad olsun, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Caretta Caretta kaplumbağalarına uydu vericisi takıldı

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi (DAÜ-SAGEM) ile Kuzey Kıbrıs Deniz Kaplumbağalarını Koruma Derneği (SPOT) iş birliğinde, iki Caretta Caretta kaplumbağasına uydu vericisi takıldı.

DAÜ’den verilen bilgiye göre, İskele ve Alagadi sahilinden doğaya bırakılan kaplumbağalara takılan verici ile Akdeniz göç rotaları ve beslenme alanları izlenmeye başlandı.

Uydu vericilerinin temini, Türkiye İş Bankası ile Kuzey Kıbrıs Lions Dernekleri Federasyonu ve federasyona bağlı 14 kulübün sağladığı finansal destekle yapıldı. Proje, Caretta Caretta türünün göç yolları ve beslenme alanlarının zaman içinde nasıl değiştiğini izleyerek, türün korunmasına yönelik bilimsel veriler üretmeyi hedefliyor.

Açıklamada, “Kaplumbağaları yalnızca kendi kumsallarımızda değil, binlerce kilometre uzaktaki beslenme alanlarında da koruyabilmek için bu veriler büyük önem taşıyor. Uluslararası iş birlikleriyle yürütülen bu çalışmalar, türün korunmasına yönelik stratejik adımların temelini oluşturuyor” ifadelerine yer verildi.

Kaplumbağaların güncel konumları şu bağlantıdan canlı olarak takip edilebiliyor: “https://my.wildlifecomputers.com/data/map/?id=68657ee0051df304dd0e0cc9.”

Devamını Oku

Trending

Reklam