Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Savaş tarihinin son atom bombalı saldırısı: Nagasaki

Savaş tarihinin ikinci ve son atom bombalı saldırısının üzerinden 76 yıl geçti. 9 Ağustos günü ‘Şişman Adam’ Nagasaki’ye düştü. 250 bine yakın nüfusu bulunan şehrin ilk anda üçte biri sonrasında ise neredeyse yarısı yok oldu.

Published

on

İkinci Dünya Savaşı’nda Pasifik Muharebelerinde Japonya’nın Nagasaki kentinin bombalanmasının 76’ıncı yılı dolayısıyla kentte anma töreni düzenlendi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres verdiği video mesajda “Nükleer silahların kullanımının karşısındaki tek garanti, bu silahların tamamen yok edilmesidir” dedi.

Peki İkinci Dünya Savaşı’nın kırılma noktalarından biri olan ve Soğuk Savaş döneminin ‘dehşet dengesi’ni yaratan bu olağan dışı güç neydi?

Temmuz 1945’te İttifak devletleri “Potsdam Bildirisi’nde” Japonya’ya teslim olma çağrısında bulundu.

Taslakta yer alan, Japonya’daki imparatorluk sisteminin korunmasına dair madde, bildiriden kaldırıldığı için Japon Başbakanı Kantaro Suzuki, Potsdam Bildirisi’ni kabul etmedi. Bildiriye karşı “şartsız teslim olunamayacağını” ilan eden Tokyo yönetimi, aynı yılın ağustos ayı başında İttifak cephesine “anlaşmalı barış” teklifi yaptı.

Tam ve mutlak yıkım: Atom bombası

Cephenin teklifi kabul etmemesi üzerine ülkeler, kısa sürede tam ve mutlak yıkımla yüzleşti.

6 Ağustos pazartesi sabahı Hiroşima’ya atılan bomba ile birlikte ilk kez bir savaşta atom bombası kullanıldı.

9 Ağustos 1945’te ABD Hava Kuvvetleri’ne ait B-29 tipi bombardıman uçağı ‘Bockscar’, ikinci bir atom bombasını bir Japon şehrine atma göreviyle yola çıktı.

“Size bir hediye daha”

“Şişman Adam (Fat Man)” lakaplı atom bombasının üzerinde “Size bir hediye daha” ve Japon İmparatoru “Hirohito’ya ikinci öpücük” yazılı mesajlar yer alıyordu.

Ancak Nagasaki şehri, ikinci atom bombasının birincil hedefi değildi. Hedef Kokura kentiydi.

11 Mayıs 1945’te düzenlenen Hedef Tetkik Komitesi’nin ikinci toplantısında patlamanın etkisinin ölçülebileceği coğrafi yapıya sahip olması nedeniyle Kyoto, Hiroşima, Yokohama ve Kokura kentleri atom bombası atılması için uygun kentler olarak belirlenmişti. Daha sonra Kyoto’nun yerine Niigata kenti listede yer aldı.

Atom bombasının etkisinin ölçebilmesi maksadıyla seçilen dört kentte yapılacak olan herhangi bir hava saldırı yasaklandı. Bu bölgelere hava saldırısı olmayacağı söylentilerinin yayılmasının ardından sivil Japon halkı bu bölgelere göç etmeye başladı.

Binbaşı Charles Sweeney ve ona bu görevde eşlik eden eden yardımcı pilotlar Charles Donald Albury ve Fred J. Olivi, silah ustası Frederick Ashworth ve bombacı Kermit Beahan ‘Şişman Adam’ı Kokura şehrine bırakmakla görevlendirilmişti.

Japonya’nın silah deposu: Kokura

178 bin nüfuslu Japon kenti Kokura, Japonya’nın en büyük mühimmat depolarından birisiydi.

Ancak uçak Kokura şehrine geldiğinde gökyüzündeki yoğun sis bulutu hedefin tespit edilmesi için gerekli olan görüntünün alınmasına izin vermiyordu.

Önceki gün Kokura yakınlardaki Yawata’ya yapılan büyük bir bombalı saldırı sonrası çıkan yangın ve rüzgarla birlikte sürüklenen duman, Kokura üzerindeki alanın çoğunu kaplayarak pilotların hedef belirlemesini engelledi.

Bombayı bırakmak için istediği açıyı elde edemeyen ve yakıtı azalan Bockscar, ikincil hedefine yöneldi. Bu hedef Nagasaki’ydi.

Savaş tarihinin son atom bombalı saldırısı: Nagasaki

Artık Şişman Adam 240 bin Japon vatandaşının, 9 bin Japon askerinin ve 400 savaş esirinin bulunduğu Nagasaki’deydi.

Kokura ve Hiroşima’ya göre dağlık bir coğrafyada ve derin bir vadinin içinde yer alan Nagasaki, görece daha zorlu bir hedefti.

Dünyanın ikinci ve son atom bombası saldırısı Amerikan kayıtlarına göre 10:58’de, Japon kayıtlarına göre saat 11:02’de plütonyum-239 tipi atom bombası ile gerçekleştirildi.

Yaklaşık bir buçuk metre yüksekliğinde ve 3 metre uzunluğundaki, iç patlamalı plütonyum çekirdekli bir atom bombası olan Şişman Adam’ın kuyruğu, hedefine doğru giderken savrulmaması için özel olarak tasarlanmıştı.

Bomba bırakıldıktan 43 saniye sonra amaçlanan hedef noktasının yaklaşık 1.5 mil kuzeybatısında ve bin 650 fit yükseklikte 21 kiloton TNT gücüne eşdeğer bir patlama meydana geldi.

Şişman Adam’ın büyük yıkımı

Hiroşima’nın aksine Nagasaki’deki binalar ahşap veya ahşap çerçeveli geleneksel yapılardan oluşuyordu. Nagasaki üzerindeki patlama yarıçapındaki hemen hemen her yapıyı yerle bir etti.

Şişman Adam’ın yıkım gücünü şehrin etrafını çevreleyen tepeler sınırladı. Patlamayla birlikte 70 bine yakın kişi ölürken şehrin neredeyse yarısı yok olmuştu.

Bombanın düştüğü yerde binalar, köprüler, yollar yerle bir oldu. Radyosyon seviyesi öldürücü bir düzeye çıktı. Birçok insan yanarak öldü ya da vücutlarında ağır yanıklar oluştu. Radyoaktif serpinti insanların kör olmasına yol açtı.

Karadaki büyük yıkımın yanı sıra patlamanın yarattığı şok dalgasıyla bulutlar dağıldı. Kırmızı renkte bir ateş topu beyaz bir dumana dönüşerek adeta büyük bir mantar şeklinde göğe yükseldi.

Nagasaki Belediyesinin verilerine göre, patlama anında ve daha sonrasında ölenlerin toplam sayısı 143 bin 124’e ulaştı.

Hiroşima ve sonrasında Nagasaki’deki büyük yıkımın ardından Japonya “Shouwa” dönemi İmparatoru Hirohito, 15 Ağustos’taki mesajında ülkesinin koşulsuz teslim olduğunu ilan etti.

9 Ağustos 1945, bir savaşta ikinci ve son kez atom bombasının kullanıldığı tarih olarak kayıtlara geçti.

Nükleer silahsız bir dünya için çalışan ‘Hibakuşa’lar

Patlamalardan etkilenen ve kurtulanlara ‘Hibakuşa’ ismi verildi.

Hibakuşalar, bir daha benzer acıların yaşanmaması için “nükleer silahsız bir dünya” amacıyla çalışmalarına devam ediyor.

Sayıları azalan ve yaşları ortalama 82’ye yaklaşan Hibakuşalar, nükleer silahlardan vazgeçilmesine yönelik mesajlarını her yıl ağustos ayında düzenlenen anma törenlerinde dile getiriyor.

Hiroşima ve Nagazaki’deki anıtlara, yaşanan acının yıl dönümlerinde, hayatını kaybeden Hibakuşa’ların isimleri yazılıyor.

Nükleer savaşın gölgesi: Dehşet dengesi

Savaşın kırılma anlarından birini yaratan atom bombaları uluslararası ilişkilerin de dönüşüm geçirmesine sebep oldu.

2 Eylül 1945’te Missouri zırhlısında silah bırakma anlaşmasının imzalanmasıyla cephelerde silahlar sustu ve arkasında bıraktığı büyük yıkım ve acıyla birlikte İkinci Dünya Savaşı bitti.

Dünya, iki nükleer gücün birbirlerine doğrudan savaş açmadığı 42 yıl sürecek “Soğuk Savaş” dönemine girdi. 19’uncu yüzyıl güç dengesi sisteminin aksine ittifaklar biri diğerini anında yok edebilecek iki devletin çevresinde örgütlendi.

Nükleer silahlar, “Dehşet dengesi” olarak da isimlendirilen olağandışı bir caydırıcılık ve güç dengesi oluşmasına sebep oldu.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam