Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Savaşan: Prostat taraması yapılan ülkelerde ölüm oranı düşüyor!

Published

on

 

Kanser Hastalarına Yardım Derneği’nin prostat kanseri tarama programının hayat kurtarmaktaki önemine dikkat çekmek için başlattığı ‘Prostat Kanserine Karşı Yürüyoruz’ etkinliğine katılarak destek veren Kıbrıs Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı ve UBP Milletvekili Dr. Ahmet Savaşan, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’da yapılan prostat kanseri tarama programları sayesinde ölümlerde belirgin bir düşüş sağlandığına dikkat çekti.

Savaşan, KKTC’de de başta prostat olmak üzere meme gibi kanser türlerinde tarama programlarının başlatılması ve sürdürülmesi sayesinde pek çok kişinin hayatının kurtarılabileceği gibi, aynı zamanda da ekonomide büyük sıkıntıların yaşandığı böylesi zor bir dönemde devletin sağlık giderlerindentasarruf ederek ihtiyaç duyulan diğer sağlık alanlarına harcama yapabileceğine vurgu yaptı..

En sık rastlanan ikinci kanser türü Prostat…

Prostat kanserinin erken dönem tedavi başarısı yüksek olsa da Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020’de güncellediği ve dünya kanser verilerini içeren raporunda erkeklerde en sık rastlanan ikinci kanser türü olduğunu açıkladığına işaret eden Dr. Ahmet Savaşan, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’da prostat kanseri tarama programlarının başladığı 90’lı yılların ortalarındaki ölüm oranları ile günümüzdeki prostat kanserine bağlı ölüm oranları karşılaştırıldığında belirgin bir düşüş sağlandığının görüldüğünü anımsattı.

Düşüşte elde edilen başarının başta fiziksel muayene ve PSA kontrollerinin yapıldığı tarama programları ile aynı zamanda tedavi olanaklarının gelişmesine borçlu olunduğuna işaret eden Ahmet Savaşan, tarama programlarının KKTC’de de yapılmasının elzem bir ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.

375 bin erkek prostat kanseri nedeniyle hayatını kaybediyor…

Uzmanların, ailede, prostat kanseri tanısı olan kişilerde prostat kanseri görülme ihtimalinin normal kişilere göre 3-5 kat daha fazla olduğunu ortaya koyduğunun altını çizen Dr. Ahmet Savaşan, Dünya Sağlık Örgütü’nün prostat kanserinin erkeklerde yeni tanı alan kanserlerin yüzde 14,1’ini oluşturduğunu ve tüm dünyada her yıl yaklaşık 1.5 milyon erkeğin prostat kanseri tanısı aldığını açıkladığını belirterek, her yıl 375 bin erkeğin prostat kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladığını söyledi.

‘Annesindeki meme kanseri de prostat kanseri için risk oluşturuyor’

Uzmanların, aile öyküsüne bakıldığında kişinin sadece babasındaki prostat kanseri değil, annesindeki meme kanserinin de risk oluşturduğunu ortaya koyduğuna da dikkat çektiğini söyleyenDr. Ahmet Savaşan, ailesinde bu tarz kanser öyküsü bulunanların prostat taramalarını 40’lı yaşlarda, ailesel bir riski bulunmayanların ise 50’li yaşlarda yaptırmaya başlamalarının hayati öneme sahip olduğunun altını çizdi.

Erken tanı alan hastalarda erken ve daha etkili tedavi yapma şansı olduğuna işaret eden Dr. Ahmet Savaşan, uzmanların prostat muayenesininözellikle çok önemli olduğunu vurguladığının altını çizdi.

Erkeklerin kültürel nedenlerle prostat muayenesi yaptırmaktan çekinmesinin doğal olduğunu belirten Ahmet Savaşan, “prostat kanserinde, üroloji uzmanına prostat muayenesi yaptırmak ve kanda PSA düzeyine baktırmanın hayat kurtardığınıunutmamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam