Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Şefik, mahkemelerin işleyişi ve sorunları hakkında bilgiler aktardı

Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik 2021-2022 Adli Yılı Açılışı dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında mahkemelerin işleyişi ve sorunları hakkında bilgiler aktardı. Pandemi koşullarına uygun bir ortamda düzenlenen toplantıda, pandemi sürecinde m

Published

on

Şefik, mahkemelerin işleyişi ve sorunları hakkında bilgiler aktardı

Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik 2021-2022 Adli Yılı Açılışı dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında mahkemelerin işleyişi ve sorunları hakkında bilgiler aktardı.

Pandemi koşullarına uygun bir ortamda düzenlenen toplantıda, pandemi sürecinde mahkemelerin işleyişinin de etkilendiğini belirten Narin Ferdi Şefik, bu süreçte davası olanların, avukat ve yargıçların mahkemlere gelmek istemeyeceği bir ortam oluştuğunu ifade etti. Binada sadece mahkemlerin bulunmadığını savcılık ve tapu binasının da olduğuna işaret eden Şefik, bu nedenle giriş porosedülerinde sıkıntı yaşandığını anlattı.

Mahkeme girişlerinde ilk olarak randevu sisteminin kaldırıldığını ve bir süre ateş ölçme sisteminin kullanıldığını belirten Şefik, şu anda yürürlükte olan AdaPass uygulaması ile ilgili kararı anımsattı.

Duruşma saatleriyle ilgili de bir sıkıntı yaşandığını belirten Şefik, mahkemelerde devlet daireleri gibi 5-10 dakikalık bir işlem olmadığı için giriş kontrollerinin yanı sıra mahkemede bulunacak avukatlardan PCR talebi olduğunu; bugün yapılacak toplantıda bunun devamlılığının olup olmayacağının da ele alınacağını anlattı.

Bu yıl Adli Yıl’ın ayrı bir heyecan ve şevkle başlayacağını ifade eden Şefik, boş olan adli kadroların mümkün olduğunca doldurulduğunu, yüksek mahkeme sayılarının da tamamlandığını söyledi.

Şu anda 8 Yüksek Mahkeme 39 da alt mahkeme yargıcı olmak üzere toplam 47 mahkeme yargıcı bulunduğunu belirten Yüksek Mahkeme Başkanı Şefik, mevcut mahkeme başkanı sayılarının artırılabileceğini ancak İskele Mahkemesi haricinde yargıçların oturacak veya duruşma yapacak bir odaları buılunmadığnı kaydetti.Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, diğer ilçelerde davaların görülebilmesi için yeterince oda bulunmadığından görülen davaların mahkeme sürecinin uzadığını da anlattı.

Mahkemelerin bina sorunlarına dikkat çeken 2006 yılında Lefkoşa Kaza Mahkemesi’ne tahsis edilen polis binalarının halen mahkemlerin kullanımında olmadığını kaydetti. Narin Ferdi Şefik binaın tadilatıyla ilgili çalışmalar hakkında bilgiler de aktardı. Şefik, 2015 yılında binada başlayan tadilatın halen bitmediği, geçen 6 yıl içinde binada bir harabiyetin söz konusu olduğunu ve bina bitmeden önce tekrar bir bakıma ihtiyacı olduğunu kaydetti.Dava türleri nedeniyle görülme süreçlerinin uzadığına işaret eden Şefik, yargıçların yükünün arttığını söyledi.

Girne Mahkemesi’nin büyümesinin mümkün olmadığını ve bu nedenle mahkemelere verilen binanın şu anda başkasının kullanımında olmasından dolayı binanın davalık olduğunu anımsatan Şefik, bu konu çözümlenene kadar Girne’ye ek oda ve ek yargıç imkanı bulunmadığını kaydetti. Narin Ferdi Şefik, Güzelyurt’ta da mahkemeye tahsis edilen binanın yine başka kişiler tarafından kullanılmakta olduğunu bunun yanı sıra Lefke Mahkemesi’nin de Güzelyurt Mahkemesi’nde bulunmasının sıkıntı yarattığını anlattı.

Şefik, Güzelyurt Mahkemesi’ne taşınan Lefke Mahkemesi’nin kendi yerlerine geçmeleri ile Güzelyurt’un rahatlayabileceğini ancak, sağlıksız bina koşullarına sahip olan Lefke Mahkeme binası ile ilgili geçen sürede herhangi bir işlem yapılmadığını kaydetti.

Şefik, mahkemelerin işleyişi ve sorunları hakkında bilgiler aktardı

Narin Ferdi Şefik, Gazimağusa Mahkemesi’ndeki sorununun da yan taraftaki alana bir bina yapılması halinde çözümlenebileceğine işaret etti.

Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik kısa bir süre önce Girne ve Lefkoşa Mahkeme binalarının borcu olduğundan dolayı elektriklerinin kesidiğini anımsatarak, KIB-TEK’ten alınan bilgi doğrultusunda Lefkoşa’daki binanın elektiğinin kazaen kesildiğini ancak Girne’deki borcun ise bakiyesi bulunduğundan dolayı kesildiğini ifade etti.

Mahkeme binalarının aylık borçlarının düzenli ödendiğini kaydeden Şefik, KIB-TEK’te görülen bakiye olayını netleştirmek için  araştırmaların sürdüğünü söyledi.Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, erken seçimle ilgili de bir değerlendirmede bulundu.

“Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın 10’uncu maddesi seçimlerin her 5 yılda bir yapıldığını söyler” diyen Şefik, son seçimin Ocak 2018’de yapıldığını bu nedenle Cumhuriyet Meclisi toplanıp bir karar üretene kadar seçim tarihinin Ocak 2023 olduğunu kaydetti. Şefik, “bunun değişmesi için Meclis’in karar alması gerekir. Meclis karar alana kadar serçim tarihi budur” dedi.

Baskın seçim söylemlerine ilişkin olarak da konuşan Şefik, daha önce seçime katılmış bir siyasal partinin son genel kongresini seçimden önce belirlenen tarihte gerçekleştirmesi gerektiğini aksi takdirde bu koşulları yerine getirmryen partilerin seçime katılamayacaklarının altını çizdi.

Yüksek Mahkeme Başkanı Şefik, konuşmasının sonunda yargının bağımsızlığının önemine de işaret etti.

Yargıçların huzurlarındaki şahadetlere ve mevzuatlara bakarak karar verdiklerini belirten Şefik, “yargı bağımsızlığı demek, huzurundaki şahadet mevzuat ve kendi düşüncesi ile karar verir onun dışında bir etken olamaz. Hata yaptığı takdirde dde bunu düzeltmek için istinaf mahkemesi vardır. Bunun değişmemesi için de toplum olarak uyanık olmamız ve çok çaba harcamamız gerekir” diye konuştu.

KKTC’deki yargının bağımsız olduğuna vurgu yapan Şefik, yargının bağımsızlığını korumanın herkesin boynunun borcu olduğunu söyledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Uluçam: Arıtılmış atık suyun hayvancılık için kullanılması elzemdir

Published

on

By

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam, sürdürülebilir hayvancılık sektörü için arıtılmış atık suyun yem bitkisi üretimine ayrılması gerektiğini söyledi.

Uluçam, her yıl ithal edilen 40 bin ton sap samanın ülkede üretilebileceğini söyledi.

Güzelyurt’ta arıtılmış suyun borularla üreticiye ulaştırıldığını belirten Uluçam, Lefkoşa bölgesinde de bunun hayata geçirilmesi halinde sap saman ithaline gerek kalmayacağını kaydetti.

Yem bitkisi olarak mısır silajı yetiştirmek için dönüm başına bin ton suya gereksinim duyulduğunu kaydeden Uluçam, Lefkoşa Türk Belediyesi Atık Su Arıtma Tesisinden günde 30 bin metre küp su çıktığına işaret etti.

Altı ayda bunun 5 milyon 400 bin metre küp suya mukabil olduğunu belirten Uluçam, “Bu su kapalı boru sistemiyle Haspolat bölgesinde üreticiyle ulaştırılabilirse, yılda 43 bin ton silajlık mısır elde edilebilir” dedi.

Sap saman açığının Güzelyurt ve Gazimağusa atık su arıtma tesislerinden çıkacak suya ihtiyaç duymadan sadece LTB tesisinden çıkacak suyla karşılanabileceğini ifade eden Uluçam, oluşan sap samanın açığının ülkede üretilmesiyle katma değer de yaratılacağını kaydetti.

Erkut Uluçam “2024’te 50 bin ton sap saman ve silaj ithal edildi, bunun için üreticinin cebinden 300 milyon TL çıktı. Bu ülkede yapılacak altı aylık üretimle karşılanabilir” dedi.

Kapalı boru sistemi için 75 milyon TL gerektiğini belirten Uluçam, bir yılda üreticinin ithal silaj için ödediği rakamın ise 300 milyon olduğuna dikkat çekti.

2019’dan sonra yılların kuraklığın kötüleştiğine işaret eden Uluçam, “Ülkenin, en büyük ihraç kalemi süt ürünleri, buna bağlı olarak hayvancılıkta sürdürülebilir bir yapı sağlamak gerek, girdi maliyetlerini azalmak için arıtılan suyun hayvancılık için kullanılması elzemdir” dedi.

İstatistik Kurumu’na göre KKTC ‘de tahıl üretimi 2020’de 148 bin ton iken, 2021’de 71, 2022’de 75, 2023’de de 59 bin tona düştü. Diğer taraftan 2019’da 196 bin olan koyun sayısı 2023’te 300 bine yaklaştı.

Uluçam, “Sadece altı ayda Haspolat Atık Su Arıtma tesisinden çıkan suyla 216 milyon TL’lik üretim yapılabilir, o kadar daha kışlık yem bitkisi üretimi yapılabilir. İthal ettiğimiz sap samanı sadece Haspolat Arıtma Tesisinden çıkan suyla karşılayabiliriz. İthal sap saman için ödenen meblağın 4’te 1’i kadar bir parayla da kapalı boru sistemi hayata geçirilebilir” dedi

-Tehdit

Arıtmadan çıkan suyun kullanılacağı tarımsal değeri olan toprakları tehdit eden gelişmeler de yaşanmakta olduğunu kaydeden Uluçam, Değirmenlik bölgesinde, tarımsal verimli toprakların satılmaya başlandığını, derenin veli nimet olduğunu, verimli toprakların korunması için Değirmenlik bölgesi için imar planının çıkartılması gerektiğini ifade etti. Uluçam, bölgenin betonlaşma tehdidi altında olduğunu ifade etti.

-Alternatif uygulamalar

Atılabilecek diğer bir adımın da Maralfalfa (Mischantus x giganteus) diğer adıyla “fil otu” yetiştiriciliği olduğunu kaydeden Uluçam, kışta bir ilkbahar-yazda ise 4 olmak üzere 5 kez hasat edilebilecek bir bitki olduğunu kaydetti. Uluçam, Maralfalfa’nın ikinci sınıf topraklarda da ekilebileceğini, az bir sulama gerektiren bitki türü olduğunu ifade etti.

Dönüm başı her hasatta 10 ton verim alındığını kaydeden Uluçam, Maralfalfa’nın protein oranının yüzde 9, arpa tanesinin yüzde 5, mısır silajının da 7 olduğuna işaret etti.

Bitkinin İngiliz döneminde adaya getirildiğini bugünse Lefke bölgesinde dere kenarlarında halen bulunduğunu kaydeden Uluçam, bunun, zararlısı olmayan çok yıllık ve çubuk şeklinde ekilen bir bitki olduğunu kaydetti. Uluçam ülkede üretimini yapan üreticinin bulunduğuna da işaret etti.

Arıtılmış suyla soya da ekilebileceğini kaydeden Uluçay, yılda 20 milyon dolar soya küspesi de ithal edildiğine dikkat çekti. Uluçam, ellerinde, başarılı sonuçlar elde ettikleri, arıtılmış atık su ile soya fasulyesi yetiştirme denemesi de bulunduğunu kaydetti.

Verilere göre, soya fasulyesi yanında, 2023’te 27 milyon dolarlık tane mısır, 4 milyon dolarlık mısır silajı, 23 milyon dolarlık arpa, 8,7 milyon dolarlık Ayçiçeği ithal edildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

DAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Bayraktar 38. EFPSA Kongresi’nde DAÜ’yü temsil etti

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Fen ve Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Bayraktar, Avrupa Psikoloji Öğrenci Birlikleri Federasyonu’nun (EFPSA) davetlisi olarak Antalya’da düzenlenen 38. EFPSA Kongresi’ne katılarak DAÜ’yü temsil etti.

DAÜ Halkla İlişkiler ve Medya Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Prof. Dr. Bayraktar kongrede, “Pozitif Yanılsamalar: Uyum Sağlayıcı mı Sorunlu mu?” başlıklı bir çalıştay düzenledi.

Bayraktar, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen öğrencilerin de katıldığı çalıştayda üzerinde durulan konularla ilgili şunları kaydetti: “Günlük hayatımızda sıklıkla kullandığımız kendimize, başkalarıyla olan ilişkilerimize, yaşantılarımıza dair algılarımızın olumluya meyletmesi diyebileceğimiz pozitif yanılsamaların hangi durumlarda yaşamı kolaylaştırıcı, hangi durumlarda riskli olabileceğini tartıştık.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Güler’den açıklama “Mavi ve Gök Vatan’daki haklarımızı başarıyla korumayı sürdürüyoruz”

Published

on

By

Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Mavi ve Gök Vatan’da hak ve menfaatlerin muhafazasına yönelik faaliyetlerin başarıyla sürdürüldüğünü vurguladı.

Güler, “Çalışmalarımız, bundan sonra da artan bir ivmeyle devam edecek” dedi.

Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde Türk Silahlı Kuvvetleri Komuta Kademesi ile gittiği Kütahya’da Mehmetçikle bir araya geldi,

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan paylaşıma göre Güler, burada yaptığı konuşmada, Mavi ve Gök Vatan’da hak ve menfaatlerin muhafazasına yönelik faaliyetlerin başarıyla sürdürüldüğünü vurguladı.

Başta Kıbrıs olmak üzere pek çok coğrafyada kardeş, dost ve müttefik ülkelerin güvenlik, barış ve istikrarına katkılar da sunulduğuna dikkati çeken Güler, “Yakın coğrafyamızdan başta olmak üzere dünya genelinde küresel aktörler arasında yaşanan gerginlikler, nüfuz mücadeleleri ve hatta çatışmalar artarak devam etmektedir. Bu kritik dönemde ülkemizin bulunduğu stratejik coğrafya dikkate alındığında başta savunma ve güvenlik olmak üzere her alanda güçlü olmak zorundayız. Çalışmalarımız, bundan sonra da artan bir ivmeyle sürdürülecek”dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam