Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Şehir Plancıları Odası, Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi Bölgesi Geçiş Süreci 2 Emirnamesi’nin kaldırılması kararını eleştirdi

Published

on

Kıbrıs Türk Şehir Plancıları Odası, Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi Bölgesi Geçiş Süreci 2 Emirnamesi’nin yürürlükten kaldırılmasını eleştirdi.

Odadan yapılan açıklamada, yürürlükten kaldırılma gerekçesi olarak emirname yürürlüğe konarken İyi İdare Yasası’nın 11’inci maddesindeki katılım ilkesinin yerine getirilmediğinin gösterildiği kaydedildi ve emirnamede katılım ilkesinin ihlal edilmediği savunularak yaşanan sürece yer verildi.

Oda açıklamasında, Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ve Şehir Planlama Dairesi Müdürü Türkmen Yiğitcan’a Emirnamenin yürürlükten kaldırma kararını geri çekme ve istifa etme çağrısında bulunuldu.

 

“Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi Bölgesi Geçiş Süreci 2 Emirnamesi’nin” Resmi Gazete’de gecenin bir yarısı yayımlanarak kaldırıldığı belirtilen açıklamada, yürürlükten kaldırılan emirnamenin 29’uncu maddesinin ‘Bu Emirname, Gazimağusa İskele Yeniboğaziçi Bölgesi İmar Planının yürürlüğe girmesi halinde, adı geçen planın yürürlüğe giriş tarihinde yürürlükten kalkar’ ifadesini içerdiği kaydedildi.

Odadan yapılan açıklamada, “Yürürlükten kaldırılan bu Emirname’nin 29’uncu maddesi ne diyordu? ‘Bu Emirname, Gazimağusa İskele Yeniboğaziçi Bölgesi İmar Planının yürürlüğe girmesi halinde, adı geçen planın yürürlüğe giriş tarihinde yürürlükten kalkar’ Peki nasıl oluyor da emirname, ilgili 29’uncu maddesine rağmen İmar Planı yürürlüğe girmeden kaldırılabiliyor?” denildi.

Resmi Gazete’de yer alan duyuruda kaldırılma gerekçesi olarak emirname yürürlüğe konarken İyi İdare Yasası’nın 11’inci maddesindeki katılım ilkesinin yerine getirilmediği ve bu kapsamda idare aleyhine açılan hukuk davalarından kamuyu zarara sokmamanın gösterildiği belirtilerek, emirnamede katılım ilkesinin ihlal edilmediği savunuldu.

Şehir Planlama Dairesi Müdürü Türkmen Yiğitcan’a eleştirilerde bulunulan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Haziran 2016’da müdür mevkiine getirilen Türkmen Yiğitcan göreve geldikten 5 ay sonra (Kasım 2016) Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planı sürecini başlatmış, ardından bölgede yaşanan hızlı ve kontrolsüz yapılaşmayı İmar Planı yürürlüğe girene kadar kontrol altına almak için 10 Aralık 2018 tarihinde “Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi Bölgesi Geçiş Süreci Emirnamesinin” Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmesini sağlamıştır.

10 Aralık 2018 tarihinde ‘Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi Bölgesi Geçiş Süreci Emirnamesi’” Resmi Gazete’de yayınlanmadan önce İyi İdare Yasası’nın 11’inci maddesi olan katılım ilkesinin gerekleri harfiyen yerine getirilmiş ve 19 Kasım 2018 Pazartesi günü saat 17:00’de Rauf Raif Denktaş Kültür ve Kongre Sarayında halka açık danışma toplantısı düzenlenmiş ayrıca günlük gazetede duyuru yayınlanarak Emirname’den etkilenebilecek tüm özel ve tüzel kişilerin görüşlerini 30 Kasım 2018 tarihinde kadar Şehir Planlama Dairesi’ne bildirmeleri için gerekli önlemler alınmıştır.

Gelen görüşler dikkate alınarak son şekli verilmiş Emirname, 10 Aralık 2018 tarihinde yürürlüğe konmuştur. Devam eden imar planı çalışmaları da dikkate alınarak, planın en geç 1 yıl içerisinde yürürlüğe girmesini sağlamak amacıyla emirnameye 1 yıllık bir süre konmuştur. İmar Planı bu süre zarfında hazırlanarak, 30 Aralık 2019 tarihinde Birleşik Kurul tarafından onaylandı ancak Emirnamenin yürürlükten kaldırılma tarihi olan 31 Aralık 2019 tarihine kadar ve sonrasında yürürlüğe konması engellendi.

Hükümetin küçük ortağı ile büyük ortağı arasında yapılan istişareler sonrasında plan yürürlüğe konmamış ve Emirname’nin yürürlükten kalkmasından 14 gün sonra, ilk emirname ile noktası virgülüne kadar aynı olan, sadece yürürlükten kalkış maddesinde bir değişiklik yapılarak “Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi Bölgesi Geçiş Süreci 2 Emirnamesi” adı altında 14.01.2020 tarihinde yeniden yürürlüğe konmuştur. Bahse konu emirnamenin yürürlükten kalkış maddesine bu kez de yürürlüğe konmayan imar planında bir uzlaşı bulunarak ivedi olarak yürürlüğe konması gerekçe gösterilerek 6 aylık bir süre konulmuştur.”

Odadan yapılan açıklamada, sonrasında uzlaşı bulunamadığı ve süre bitiminde 14 Temmuz 2020’de bir Emirname Değişikliği yayınlanarak odanın üzerinde ara emri aldığı ve emirnamede tanınan süreler de tamamlandığından hükmü kalmayan 27 a ve b maddeleri ile Emirnameye konan süre (İmar Planının yürürlüğe girmesi ile kaldırılır hükmü getirilmiştir) kaldırıldığı kaydedildi.

Türkmen Yiğitcan’ın yönetim ve kontrolünde 2019’da Birleşik Kurul tarafından onaylanan İmar Planı’nın “ters yüz edilerek 2021 yılında yürürlüğe konduğu belirtilen iddia edilen açıklamada “Ancak odamızın açmış olduğu davada YİM tarafından yetkisiz (Kamu görevlisi olmayan ve maaşları Müteahhitler Birliği tarafından ödenen kişilere yaptırılmıştır) ve usulsüz (İmar Yasası’nın ve İyi İdare Yasası’nın Katılım İlkeleri yerine getirilmemiştir) yapıldığı tescil edilerek ara emri alınmıştır” denildi.

Odadan yapılan açıklamada, Yiğitcan’a şu sorular yöneltildi:

“Gerekçesi ne olursa olsun bölgede 3 yıla yakın bir zamandır hızlı ve çarpık yapılaşmayı kontrol altına almak üzere yürürlüğe konulan Emirname’nin kaldırılmasılmasının 440 km2 yüzölçüme sahip (KKTC’nin %14’ü) ve yaklaşık 80 bin kişinin yaşadığı (KKTC nüfusunun %20’si) bölge üzerinde yaratacağı tahribatın korumakla yükümlü olduğunuz özellikle de çevre ve insan sağlığı üzerinde yaratacağı tahribatın maddi bir karşılığı olmadığını biliyor musunuz?

Peki ya mali sorumluluğunu? Bu konuda da İyi İdare Yasası’nın 22’inci maddesi altında kusurlu işlem ya da zararın doğmasına sebebiyet veren kamu personeline mahkeme tarafından tespit edilecek kusur oranında rücu edildiğini?

Yerine İmar Planı konmaksızın bahse konu Emirnameyi yürürlükten kaldırmakla Şehir Planlama Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasası’nda belirtilen ‘Dairenin Kuruluş Amaçları’ ve ‘Dairenin Görevlerine’ ve İmar Yasası’na ve elbette İyi İdare Yasası’nın 5’inci maddesi olan ‘Hukuka Uygun Davranma Yükümlülüğü’ maddesine aykırı hareket ettiğinizin farkında mısınız? Aslıda hangi Kurumun başında olduğunuzun, görev ve sorumluluklarınızın farkında mısınız, sizin için daha uygun bir soru olsa gerek?

İyi İdare Yasası gerekleri yerine getirilmediği bahanesiyle yıllar sonra Emirnameyi usulsüz bir şekilde kaldıran siz, neden 30 Aralık 2019’da Birleşik Kurul tarafından onaylanan İmar Planının yürürlüğe konmasını sağlamadınız ve sizin denetim ve kontrolünüzde 2021’de hem İmar Yasası’na hem de İyi İdare Yasasına aykırı bir şekilde üstelik de yetkisiz kişilere yaptırmış olduğunuz sözde Gazimağusa, İskele, Yeniboğaziçi İmar Planını halen gündemde tutuyorsunuz?”

-Emirnamenin yürürlükten kaldırılma kararı geri çekilmeli

Odadan yapılan açıklamada, Yiğitcan ve Ataoğlu’na istifa çağrısında bulunularak , “Şehir Planlama Dairesi Müdürü Türkmen Yiğitcan ve Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu’nu Emirnamenin yürürlükten kaldırılma kararını derhal geri çekmeye ve özelde kent planlamasına genelde ülkeye daha fazla zarar vermeden istifa etmeye davet ediyoruz” denildi.

Sürdürülebilir kalkınma ve planlı kentler için odanın hiçbir sorumluluktan kaçınmayacağı belirtilen açıklamada, bu konuda buna engel olan tüm özel ve tüzel kişilere karşı gerekli mücadelenin demokratik teammüller içerisinde verileceği ve ilerleyen günlerde bu konuda atılacak somut adımların paylaşılacağı ifade edildi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel: “Polis Teşkilatı Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde en önemli yapı taşlarından biri”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, ülkenin güvenliği, halkın huzuru ve kamu düzeninin sağlanması için gece gündüz demeden, büyük bir özveriyle görev yapan Polis Teşkilatı’nın Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde en önemli yapı taşlarından biri olduğunu vurguladı.

Üstel, Polis Teşkilatı’nın bugün de bu kutsal görevi aynı kararlılıkla sürdürmeye devam ettiğine işaret etti.

Başbakan Üstel, Polis Teşkilatı’nın 61’inci kuruluş yıldönümü ve 30 Haziran Polis Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Polis Teşkilatı’nın 61. kuruluş yıldönümünü ve 30 Haziran Polis Günü’nü kutlayan Üstel, tüm polis teşkilatı mensuplarına hizmetleri için de teşekkür etti.

Üstel mesajında “Kuruluşundan bugüne sadece asayişi sağlamakla kalmayan, aynı zamanda halkla güçlü bir bağ kurarak devletle vatandaş arasında güven köprüsü oluşturan Polis Teşkilatımız, çağın gereklerine uygun şekilde sürekli yenilenmiş; teknolojik altyapısı ve yetişmiş insan kaynağıyla hepimizin gurur duyduğu bir kurum haline gelmiştir.” dedi.

-Toplam 559 personel PGM kadrosuna kazandırıldı

Polisin görevini daha etkin ve daha iyi koşullarda yerine getirebilmesi için her türlü adımı attıklarını belirten Üstel, bu kapsamda, 2022–2025 Hükümet Döneminde toplam 559 personelin Polis Genel Müdürlüğü kadrosuna kazandırıldığının altını çizdi.

Teşkilatın kurumsal kapasitesini ve personelin özlük haklarını daha da güçlendirmeye kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Üstel, “Çünkü bizim önceliğimiz; halkımızın huzuru ve güvenliği ile devletimizin saygın kurumlarının daha da güçlenmesidir.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Tolga Kınacı anısına düzenlenen Plaj Hentbol Turnuvası’nın ödül törenine katıldı

Published

on

By

 

Cumhurbaşkanı Vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC Hentbol Federasyonu ile Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa İlçe Başkanlığı iş birliğinde, merhum Tolga Kınacı anısına düzenlenen Plaj Hentbol Turnuvası’nın ödül törenine katıldı.

Karaoğlanoğlu Antis Plajı’nda yapılan organizasyonun sonunda yapılan törende konuşan Öztürkler, genç yaşta hayatını kaybeden Tolga Kınacı’yı rahmet ve özlemle anarken, onun adının sporla yaşatılmasının anlamlı olduğunu vurguladı.

Cumhuriyet Meclisi’nden yapılan açıklamaya göre, Öztürkler, konuşmasında sporun sadece fiziksel gelişim değil aynı zamanda sosyal dayanışma ve toplumsal kaynaşma aracı olduğunu belirtti. Öztürkler, “Bugün burada Tolga Kınacı kardeşimizin hatırasını yaşatmak ve aynı zamanda gençlerimizi sporla buluşturmak amacıyla çok değerli bir etkinlik gerçekleştirildi. Hentbol Federasyonu’nu, UBP Lefkoşa İlçe Başkanlığı’nı ve emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum,” dedi.

Öztürkler, gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durmasının ve sporla güçlü bireyler olarak yetişmesinin toplumsal kalkınma açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, hükümetin de spor alanında her türlü katkıyı sağlamaya devam ettiğini söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: “İki devletli bir anlaşma gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlaşma zeminidir”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar iki devletli bir anlaşmanın Kıbrıs adasında gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlaşma zemini olduğunu ve bu siyaseti yurt dışında yaşayan Kıbrıs Türklerinin de desteklediğini söyledi.

Federasyon zemindeki müzakerelerin artık kapandığını ve tüketildiğini belirten Tatar, “Kıbrıs’ta iki halk, iki devlet ve iki demokrasi vardır ve sürdürülebilir bir anlaşmanın bu zeminde olması için son dört buçuk yıldır anavatan Türkiye bu siyasete tam destek veriyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar ve eşi Sibel Tatar, İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi tarafından düzenlenen resepsiyona katıldı.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre Wood Green bölgesinde Grand Palace’ta düzenlenen resepsiyona Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Londra Büyükelçi Osman Koray Ertaş, KKTC ve İngiltere’den ekonomik örgüt temsilcileri ile sivil toplum kuruluş temsilcileri de katıldı.

Resepsiyonda konuşan Tatar, uzun yıllar İngiltere’de yaşadığını belirterek, İngiltere’de yolu kesişen kişileri yad etti, hayatta olmayanlara Allah’tan rahmet diledi.

Kıbrıs Türk Halkının haklı davası ve mücadelesi için o yıllarda nasıl çalışıldığına tanık olduğunu kaydeden Tatar, ” 25 – 26 yaşlarındaydım ve Londra sokaklarında çok mücadele verdiğimi hatırlıyorum çünkü İngiltere garantör ülkelerden biri olduğu için mücadele buradan başlıyordu. Kıbrıs Türk Halkına yapılan haksızlıkların o zamanın Thatcher Hükümetine ve onun milletvekillerine duyurmak için canla başla çalışıyorduk. Çok önemli lobi çalışmaları yürütülüyordu. Sesimizi duyurabildik. Margaret Thatcher’a ve Kraliyet ailesine kadar sesimizi duyurduk.” diye konuştu.

-“Batı dünyası haksızlığı hala sürdürüyor”

Kıbrıs Türk Halkının var oluş mücadelesi verdiğini kaydeden Tatar, batı dünyasının geçmişte yaptığı haksızlığı hala sürdürdüğünü ifade ederek şunları söyledi:

“Bunu bilelim ki böylesi acımasız bir dünyada yaşıyoruz. Hiç unutulmamalıdır ki, Nisan 2004 yılında BM Kapsamlı Çözüm Planı olan Annan Planı, eş zamanlı olarak iki tarafta referandumuna sunulmuş, Kıbrıs Rum Halkı bu plana hayır demiş, Kıbrıs Türkü evet demişti. O zamanlar barış rüzgarları eserken içimizdeki bazıları bu iş bitmiştir, iki halk kardeştir dediler, ne olursa olsun bir anlaşma olsun da uluslararası hukuk içerisinde Kıbrıs halklarını buluşturacaklardı. Türkiye’nin garantörlüğü sona erdirilebilir, asker çekilebilirdi, biz artık kardeş olacağız gibi söylemler yaymışlardı. Ama biz güvenemeyiz dedik, çünkü dünyada nasıl bir rüzgarla karşı karşıya kalınabileceğini tahmin edemeyiz dedik. Nitekim daha sonra Bosna’da olanlar, Libya’da olanlar, daha sonra da Irak’ta olanlar, Suriye’de olanlar, Ukranya’da olanlar, Gazze’de olanları hatırlatırken şimdi de İsrail – İran arasındaki çatışmalarında kullanılan füzeleri Gazimağusa’dan tedirginlik içerisinde izlemekteyiz.”

-“Varız ve var olmaya, bu topraklarda özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz”
Egemenlik temelinde sürdürülen yeni siyasete işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, ” Bu siyaset, 2020 yılından sonra Anavatan Türkiye Cumhuriyetinin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tam destek verdiği egemenlik temelinde ve iki devletli bir anlaşmadır ” dedi.

Artık bütün dünyaya Kıbrıs Adası’nda iki ayrı halk, iki ayrı devlet ve iki ayrı demokrasinin mevcut olduğunu her platformda haykırdıklarını vurgulayan Tatar, “Rum liderliği ne derse desin, biz kendi egemenliğimizden, kendi hakkımızdan, kendi hukuğumuzdan ve ayrı bir halk olmanın zenginliğinden , yani kendi kimliğimiz, dilimiz, dinimiz, kültürümüz, tarihimiz, müziğimiz, edebiyatımızla Kıbrıs Türk Halkı olarak varız ve var olmaya bu topraklarda özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Egemenlik ve iki devletli bir anlaşmanın altının boş olmadığını, Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakkı olduğunu , şehitler verildiğini, uzun yıllar var oluş mücadelesi ortaya konulduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemenlik hakkı, özden gelen hakkımız, uluslararası anlaşmalarının da içerisindedir. Yeni siyasetten geri dönüşü olmaması gerekiyor. Bu haklarımızı almamız için büyük bedeller ödenmiştir. Bunun içerisinde 85 milyonluk Anavatan Türkiye, Avrupa’da yaşayan 10 milyon Türk vatandaşı , yani 100 milyona yakın bu siyasete destek veren Türk vatandaşı vardır, bu çok önemlidir” dedi.

-KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatındaki gözlemci üyeliği”

KKTC’nin TDT gözlemci üyeliğinden bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, şunları ifade etti:

“Bu teşkilatta çeşitli seviyelerde toplantı ve zirveler gerçekleştiriliyor, Devlet Başkanı, Bakanlar, ekonomik ve sivil toplum düzeyinde toplantılara KKTC olarak biz de bayrağımızla katılıyoruz.”

Kıbrıs Türk halkının bir cemaatten devlet sahibi bir halk konumuna ulaştığını dile getiren Tatar, “Uluslararası organizasyonlarda devletimizle temsil ediliyoruz.” diyerek Gambia temaslarıyla ilgili bilgiler verdi.
“Biz yüreğimizi milli davamız için ortaya koyduk. Halkımızın refahı ve geleceği için mücadeleyi canla başla sürdürüyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, gelecek hafta, Azerbaycan’da, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetiyle ekonomik zirve toplantısına katılacağını söyledi.

Tatar, şöyle konuştu: “Tabii, Güney Kıbrıs’taki zihniyet değişmedi, bizim görünürlüğümüzü her fırsatta engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ve biz böylesi bir zihniyette olan Rum liderliği ile, her türlü iyi niyetimizi göstermemize rağmen maalesef bir yere gelemedik. Annan Planında da böyle olmuştu, Temmuz 2017 yılında Crans-Montana’da da böyle olmuştu.”

-“KKTC gelişmiştir ve gelişmeye devam edecektir”

KKTC’de, gençliği başı dik ve onurlu bir şekilde geleceğe hazırlamak için canla başla çalıştıklarını vurgulayan Tatar, “Ülkemizde turizmle, üniversitelerimizle, Türkiye’den getirilen su, sanayi bölgelerimiz, inşaat ve emlaktaki gelişmelerle ve şimdi KKTC’de bu yıl içerisinde ilk kez düzenlenen ve 225,000 kişinin katıldığı Mayıs ayında gerçekleşen uzay ve havacılık alanındaki KKTC TEKNOFEST ile gelişmeye devam ediyoruz” dedi.

Tatar, bu hafta Avrupa Bakanı Doughty ve Birleşik Kralık Eski Başbakanı Boris Johnson ile görüşme gerçekleştirdiğini de anımsattı. Cumhurbaşkanı Tatar, Londra’da lobiciliğin önemine de işaret ederek, İngiltere’deki temaslarını aktardı, Kıbrıs Türk halkının görüşlerini ve beklentilerini en proaktif şekilde ortaya koymaya devam ettiklerini söyledi.

İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Kenan Nafi’ye ve Konsey’in Yönetim Kuruluna, Kıbrıs Türk Kültür Festivali’ni organize ettikleri için teşekkür eden Tatar, “Festivaller, Kıbrıs Türk halkının kültür, gelenekler, el sanatları, folklor ve müziğinin yanı sıra bir dayanışma göstergesi olması bizim için çok büyük önem taşımaktadır. Gençlerimizle gurur duyuyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam