Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

SENNAROĞLU: “MECLİS ARZU EDİLEN VERİMLİLİKTE ÇALIŞMADI”

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Önder Sennaroğlu, geride kalan yasama yılında Meclis’in arzu edilen verimlilikte çalışmadığını belirterek, “Eğer iktidarı oluşturan siyasi parti veya partilerin sandalye sayısı 26’larda ise bu sıkıntılı bir süreç getirir ve Meclis verimliliğini etkileyen bir faktördür” dedi.

Şu anda 26 olan toplantı yeter sayısının kolay değiştirilebilecek bir konu olmadığının altını çizen Sennaroğlu, “İç tüzük gereği olsa oturur Meclis bunu yapar, bundan eminim… Ama iç tüzüğe bağlı bir kural değildir, Anayasa’ya bağlı bir kuraldır ve Anayasa’nın değişmesi gerekir” şeklinde konuştu.

Cumhuriyet Meclisi’nin 9. Dönem 4.Yasama yılında 61 olağan, 3 olağanüstü birleşim olmak üzere Genel Kurul’un toplam 64 toplantı yaptığını ifade eden Sennaroğlu, bu dönemde 16 yasa tasarısının yasallaştığını açıkladı.

Seçim sistemi hakkında da görüşlerini paylaşan Sennaroğlu, karma oyun kendisine mantıklı gelmediğini ifade ederek, tek seçim bölgesi yerine 3 seçim bölgesinin olmasını daha doğru bulduğunu belirtti.

Ülkede bu kadar sorun varken Meclis’in tatil girmesiyle ilgili eleştirileri de değerlendiren Meclis Başkanı Sennaroğlu, Meclis’in 3 ay tatile girmesinin kendi ellerinde değil, Anayasa kuralı gereği olduğunu kaydetti.

Sennaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti (TC) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle KKTC’ye gerçekleştireceği ziyarette Meclis’i de ziyaret edeceğini açıkladı.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sennaroğlu, yasama yılı, nisap sorunu, erken seçim tarihi ve seçim sistemi hakkında Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Kendisi göreve gelene kadar Teberrüken Uluçay’ın göreve devam ettiğini hatırlatan Sennaroğlu, her dönemde 2 defa Başkanlık Divanı seçimi yapıldığını belirterek, bunun sonrasında da komitelerin oluştuğunu söyledi. 9’uncu dönemin birinci yasama yılında Teberrüken Uluçay’ın Meclis Başkanı seçilerek, divanın oluştuğunu ifade eden Sennaroğlu, bunun akabinde de komitelerin oluştuğunu dile getirdi.

“İKTİDAR-MUHALEFET SAYISININ EŞİT OLMASI KOMİTELERDE SIKINTI YARATTI”

“MECLİS ARZU EDİLEN VERİMLİLİKTE ÇALIŞTI DİYEMEM…”

Seçim tarihinin belirlenmesi ve benzer durumlarla ilgili bazı komitelerde hükümetin çoğunluğunun olmaması nedeniyle Meclis’in sıkıntı yaşadığını ifade eden Sennaroğlu, “Arzu edilen Meclis’in verimli çalışabilmesidir, benim kişisel görüşüm de bu yöndedir. Ne yazık ki geçtiğimiz 4.Yasama Yılı’nda arzu edilen verimlilikte çalıştı diyemem Meclis… Bu herkesin de malumudur” şeklinde konuştu.

“MECLİS’İN VERİMLİ ÇALIŞMASI MECLİS BAŞKANLIĞI İLE ALAKALI BİR DURUM DEĞİL”

Meclis’in çalışmasıyla ilgili kamuoyunda yanlış bir algı olduğunu ifade eden Sennaroğlu, Meclis’in verimli çalışıp çalışmamasının, Meclis Başkanlığı’yla alakalı bir durum olmadığının altını çizdi. Bunun şu andaki hükümete has bir konu olmadığını da vurgulayan Meclis Başkanı Sennaroğlu, “Bu genel bir meseledir ve her zaman hükümeti oluşturan siyasi parti veya partilerin Meclis’teki sandalye sayısıyla Meclis’in verimli çalışması doğru orantılıdır” dedi.

“Eğer iktidarı oluşturan siyasi parti veya partilerin sandalye sayısı 26’larda ise bu sıkıntılı bir süreç getirir ve Meclis verimliliğini etkileyen bir faktördür” diye konuşan Sennaroğlu, hükümetin sandalye sayısının 30’lar civarında olmasının ise verimliliği artırdığını, nisap sorunları yaşanmadığını aktardı.

Şu andaki koalisyonun devamlı nisap sorunu yaşadığını dile getiren Sennaroğlu, “26 veya 27 milletvekilinden bir tanesi veya iki tanesi hastalık veya benzer herhangi bir nedenden dolayı Meclis’e gelmediği zaman bu sıkıntı oluyor” ifadelerini kullandı.

“TOPLANTI YETER SAYISI ANAYASA’YA BAĞLI BİR KURAL… ANAYASA’NIN DEĞİŞMESİ GEREK”

Şu anda 26 olan toplantı yeter sayısının kolay değiştirilebilecek bir konu olmadığının altını çizen Meclis Başkanı Sennaroğlu, “İç tüzük gereği olsa oturur Meclis bunu yapar, bundan eminim… Ama iç tüzüğe bağlı bir kural değildir, Anayasa’ya bağlı bir kuraldır ve Anayasa’nın değişmesi gerekir. Anayasa’nın değişebilmesi için de bunun Genel Kurul’da 3’te 2 çoğunlukla kabul edilmesi gerekir ve ardından halk oylamasına gitmesi gerekir” diye konuştu.

Anayasa’nın bazı maddelerinde değişiklik yapılması için halk oylamasına gidildiğini hatırlatan Sennaroğlu, bu maddelerin reddedildiğini belirterek, bunun ayrıntısına girmek istemediğini, halkın kararına saygı duyulması gerektiğini söyledi. “Ancak referandumda halk tarafından ‘evet’ çıksaydı, bugün Meclis’i açabilmek için ille de 26 sayısına gerek kalmayacaktı” diyen Sennaroğlu, milletvekili sayısının 3’te 1 çoğunluğu ile toplantı yeter sayısının sağlanabileceğini anlattı.

“ANAYASA’DA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HALİNDE MECLİS ÇOK DAHA VERİMLİ ÇALIŞMA ORTAMINA KAVUŞUR”

Kısa bir süre içerisinde Anayasa’da değişiklik olmasını beklemediğini ifade eden Sennaroğlu, bunun için parlamentoda siyasi partilerin uzlaşıya varması gerektiğini, şu andaki ortamda ise bunu göremediğini söyledi ve şöyle devam etti:

“Umarım önümüzdeki dönemlerde bu uzlaşı hâsıl olur ve Anayasa’daki bazı maddelerin, örneğin Meclis’in toplantı yeter sayısını düzenleyen maddenin şekillenerek, geçmesi halinde Meclis çok daha verimli çalışma ortamına kavuşur.”

“64 TOPLANTI YAPILDI,16 TANE TASARI YASALLAŞTI… ARZU EDİLEN MİKTARDA DEĞİL, SIKINTILI BİR DÖNEMDİ”

Cumhuriyet Meclisi’nin 4.Yasama Yılı’nda 61 olağan, 3 olağanüstü birleşim olmak üzere Genel Kurul’un toplam 64 toplantı yaptığını ifade eden Sennaroğlu, bu dönemde 16 yasa tasarısının yasallaştığını açıkladı. “Bu sayı çok fazla değildir, arzu edilen miktarda değildir” diyen Meclis Başkanı Sennaroğlu, sıkıntılı bir dönem yaşandığını belirtti.

KOMİTELERİN GÜNDEMİ

Meclis İç Tüzüğü’nün 21’inci maddesi uyarınca kurulan sürekli komiteler ile 22’nci maddesi uyarınca oluşturulan geçici ve özel komitelerin Meclis tatili sırasında çalışmalarına devam edebilmesi amacıyla 28 Haziran’daki birleşimde yetki verildiğini dile getiren Sennaroğlu, şunları kaydetti:

“Komitelerin gündeminde toplam, Cumhurbaşkanlığı’nca bir daha görüşülmek üzere iade edilen 5 yasa, 172 yasa gücünde kararname, 84 yasa tasarısı, 32 yasa önerisi, 6 karar tasarısı, 2 karar önerisi, 18 kesin hesap yasa tasarısı, 32 dilekçe, 102 Ombudsman raporu ve 127 Sayıştay raporu bulunmaktadır.”

“İSTİKRAR İÇİN HÜKÜMETLER 5 YIL GÖREV YAPMALI”

Sennaroğlu, her birkaç yılda hükümetlerin değişmesinin, ilgili bakanlıkta bakanın değişmesinin, Meclis’e gelen yasa tasarılarının kadük olmasının, tekrar geri gitmesi ve yeni hükümetten onay alanların gelmesinin belli bir zamanı öldürdüğünü ve çoğu zaman da yasa tasarılarının güncelliğini kaybettiğini belirtti.

“Bu da acı bir gerçek ülkemiz için… Yaklaşık 40 yılda 40 hükümet… Neredeyse bir yıla bir hükümet düşer. Tabi bu çok sağlıklı bir durum değildir” ifadelerini kullanan Sennaroğlu, halk tarafından yetki alan siyasi partilerin oluşturduğu hükümetlerin ülkede istikrarın yakalanması adına 5 yıl görev yapması gerektiğini söyledi.

“UMARIM SİYASİ PARTİLER SEÇİM YASASI’NDA KONSENSÜS SAĞLAR”

Yasamanın daha hızlı çalışabilmesi neler yapılabileceği sorulan Sennaroğlu, şunları kaydetti:

“Çok çetrefilli bir konu… Benim görüşüm değil ama bazı kesimler baraj konusunu gündeme getiriyorlar… Seçim sisteminde değişiklik konuşuluyor kulislerde. Seçim sistemi tartışmaları da var. Ülke genelinde tek seçim bölgesi olması, mevcut seçim sisteminde karma oyun da olması, parti içinde tercihlerin yapılması büyük bir karmaşa yarattı. Yüksek Seçim Kurulu’nun, ‘Bu seçim sistemi çok zor, karmaşık bir sistem, bunun yeniden değerlendirilmesi gerekir’ şeklinde kamuoyuna açıklaması vardır. Umarım siyasal partiler önümüzdeki seçimden önce bu konu üzerinde bir konsensüs sağlar ve o şekilde seçime gidilir.”

Anayasa gereği her yıl ara seçim yapılabileceğini, Anayasa’nın altında olan Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda da bunun, “Her yıl haziran ayında” yapılması gerektiğinin belirtildiğine işaret eden Sennaroğlu, Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi ve milletvekilliğinin düşmesi sonrasında sürecin tıkandığını aktardı.

ARA SEÇİM

Hem pandemi hem de ekonomik kriz ortamında neredeyse bütün siyasi partilerin bu ara seçimin yapılmaması taraftarı olduğunu dile getiren Sennaroğlu, 1 milletvekili seçimi için neredeyse 10 milyon TL’lik bir maliyet gerektiğini aktardı. Bu nedenle bir erken seçim tarihi belirlenmesi fikrinin ortaya çıktığını anlatan Sennaroğlu, “Bu seçim tarihi 1 yıl içinde olursa ara seçim yapılmaya gerek kalmaz, bu bir kuraldır” dedi.

SEÇİM TARİHİ…”GENEL KURUL AÇILDIĞI ZAMAN GÜNDEME GELECEK”

Hükümetin 3 Nisan 2022’yi, muhalefetin 21 Ağustos 2021’i önerdiğini ifade eden Sennaroğlu, iki tarih önerisinin de Genel Kurul’da görüşülüp, Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi’ne havale edildiğini anlattı. Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi’nde hükümet ve muhalefetin sayısının eşit olması nedeniyle durumun tıkandığını aktaran Sennaroğlu, UBP’nin bu konunun Ad-hoc komitede çözülebileceği gerekçesiyle iki önerinin de Ad-hoc komiteye aktarılması talebinde bulunduğunu kaydetti. Meclis İç Tüzüğü çerçevesinde hareket ederek, bunu Genel Kurul’a götürdüğünü ve Ad-hoc komitenin oluştuğunu kaydeden Sennaroğlu, muhalefetin komiteye üye vermediğini, hükümetin gönderdiği üyelerle toplantının yapıldığını ve oy çokluğuyla 3 Nisan 2022 tarihinin kabul edildiğini söyledi. Sennaroğlu, bu önerinin Meclis tatili sonrasında Genel Kurul açıldığı zaman gündeme geleceğini söyledi.

“Bu memlekette 24 saat siyasette bazen çok uzundur ve çok şey değişir” diyen Sennaroğlu, bundan sonraki süreçte neler olacağının hep birlikte görüleceğini belirtti.

“HALKTAN YETKİ ALMAZSANIZ, BURALARDA İŞİNİZ YOK…”

“Ben Önder Sennaroğlu olarak seçimden hiç korkmadım” diyen Sennaroğlu, “Zaten seçimden neden korkacaksınız? Halktan yetki alamazsanız, buralarda işiniz yok ki” ifadelerini kullandı.

“KARMA OY BANA ÇOK MANTIKLI GELMİYOR”

Seçim sistemi hakkında da kişisel görüşlerini paylaşan şöyle konuştu:

“Bir siyasal parti mensubu olarak o siyasal partinin görüşü doğrultusunda oyların kullanılması gerekir. Karma oy bana çok mantıklı gelmiyor ezelden beridir. Siz bir siyasal görüşe oy verirsiniz… Karma oyda bu göz ardı edilir ve kişiler ön plana çıkar. Bana göre bu çok doğru değildir o yüzden karma oya sıcak bakmıyorum. Karma oyun da karmaşıklığı yarattığı düşüncesindeyim. Karma oyun kalkması demek bu sistemin daha netleşmesi, daha anlaşılır bir şekle dönüşmesi demektir.

“PARTİLER ARASI REKABETTEN ÇOK, PARTİ İÇİ REKABET VAR”

Bana göre tek seçim bölgesi de çok doğru değildir. Örneğin 3 seçim bölgesi, İskele ile Gazimağusa bir bölge, Lefkoşa iki, Güzelyurt, Girne ve Lefke üç… Ama İskele’nin 5 milletvekili varsa, İskele yine 5’i çıkaracak. Lefke’nin 2 milletvekili varsa, yine 2 vekil çıkaracak. Aksi halde Lefke ve İskele’yi çıkaramaz küçük ilçeler… Bu gözetilerek 3 seçim bölgesi daha mantıklıdır. Bu sistemde yeni adayların şansı da azalıyor, irade tam sandığa yansımıyor. Partiler arası rekabetten çok, parti içi rekabet var… Partiler arası rekabet olması gerekir ama ne yazık ki önde gelen parti içi rekabettir.”

FUAT OKTAY’IN ÇAĞRISI… “ÇOK DOĞRU BİR ÇAĞRI”

TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın Meclis’e ve her bir milletvekiline yaptığı çağrıyı da değerlendiren Meclis Başkanı Sennaroğlu, “Çok doğru bir çağrı… Kıbrıs’ı seven herkes buna evet der” dedi. Bu konuda bir de örnek veren Meclis Başkanı Sennaroğlu, şunları kaydetti:

“Pazartesi günü nisap düştü, 25 kaldı. O anda Genel Tarım Sigortası Fonu 2021 Yılı Mali Bütçe Yasa Tasarısı görüşülüyordu. Bütçe yasallaşmadı. Memleketin büyük çoğunluğunda kuraklık vardır ve bu yasa tasarısı Meclis’ten geçmediği için Genel Tarım Sigortası’nın elinde para, kaynak olmasına rağmen üretici ödenemez, kuraklık parasını alamazlar. Yasa geçecek, ondan sonra ödenebilirler. Bu demektir ki 1 Ekim’e kadar kuraklık tazminatları ödenemez. Bu kime zarardır? Tüm üreticiye… Bu üreticilerin tümü UBP’li, CTP’li değil… Tüm memleketin üreticisidir, bu insanlardır mağdur olan… Muhalefet destek verse, geçecekti. Ama bütçelerde bir de gelenek vardır işin doğalı odur. Hükümet bütçesini geçirir. Sen hükümetsen 26 olacaksın ve bütçeyi geçireceksin. Bu anomaliden dolayı üreticiler kuraklık tazminatını alamaz, 3 ay bekleyecek… 3 ay büyük meseledir üretici için.”

“KOMİTEDEN OY BİRLİĞİYLE GEÇEN YASA VE ÖNERİLERİ GENEL KURUL’DA GEÇİRMEMEK TAMAM DEĞİL”

Meclis’in son toplantısında gündemde 8 tane yasa tasarısı ve önerisi bulunduğuna işaret eden Sennaroğlu, bunlardan 6’sının komiteden oy birliğiyle geçtiğini belirterek, “Herkes tamam buna oy verir ama Genel Kurul’da kimse girip bunu geçirmez, bu da tamam değil” vurgusu yaptı.

Muhalefetin, nisabı hükümetin sağlaması gerektiğini söylediğini dile getiren Meclis Başkanı Sennaroğlu, “Tamam doğrudur hükümetin bir krizi var, bu saklı değil, gizli değil ama gelin bunları geçirelim. Ben muhalefeti suçlamak için söylemiyorum ama bunları geçirseydik… Zaten hükümetin krizi devam eder. Daha değişik düşünmemiz gerek, hükümetin de, muhalefetin de…” şeklinde konuştu.

Hükümetin Anayasa kuralı gereği 26 sayısını sağlaması gerektiğini dile getiren Sennaroğlu, “Zaten 26’yı oluşturamazsa tamam değil, yürüyemez. Tatil olmasa ne olacaktı? Kaç gün devam edecekti bu süreç? Tatil döneminde olmasaydı bu kriz ne olurdu onu da bilemem” ifadelerini kullandı.

“TEMMUZ, AĞUSTOS, EYLÜL AYLARI ANAYASA GEREĞİ TATİL DÖNEMİ”

Ülkede bu kadar sorun varken Meclis’in tatil girmesiyle ilgili eleştirileri de değerlendiren Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu, Meclis’in 3 ay tatile girmesinin kendi ellerinde olmadığını, Anayasa kuralı gereği olduğunu belirtti. Cumhuriyet Meclisi’nin temmuz, ağustos, eylül aylarında Anayasa gereği tatil dönemi olduğunu ifade eden Sennaroğlu, Anayasa değişikliği için halk oylamasına sunulan maddelerden birinin de, Meclis tatilinin 1 aya düşmesiyle ilgili olduğunu ve reddedildiğini söyledi. Sennaroğlu, halkta, Meclis Başkanlığı veya hükümetlerin Meclis’e 3 ay tatil verdi algısı olduğunu ifade etti.

Geçmişte tatil döneminde yasa geçirilmesi için girişimler yapıldığını, Hukuk Dairesi’nden görüş alındığını anlatan Sennaroğlu, tatil döneminden yasa geçirilmesinin yasal olmayacağı yanıtının alındığını söyledi. Sennaroğlu, olağanüstü hal durumunda olağanüstü birleşimde tatil döneminde yasa geçirebileceğini belirtti.

Yeni dönemde arzusunun Meclis’in verimli çalışması olduğunu söyleyen Sennaroğlu, “Bunun için benim çok bir inisiyatifim yok. Hükümeti oluşturan siyasal partilerin 26’yı oluşturması gerek, gerisi benim için çok kolay” diye konuştu.

“MECLİS’İN YENİ BİR BİNAYA İHTİYACI VAR”

Meclis binasının günün koşullarına cevap vermediğini kaydeden Sennaroğlu, Meclis’in yeni bir binaya ihtiyaç duyduğunun açık olduğunu belirterek, “Günün şartlarına, bize yakışan parlamento binasına ihtiyacımız var” dedi.

Sennaroğlu, bir heyet ziyarete geldiğinde ağırlanacak çok doğru dürüst bir yer olmadığını, Meclis Şeref Salonu’nun var olduğunu ama orada da sınırlı sayıda kişi ağırlanabileceğini söyledi.

“TC CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN MECLİS’İ ZİYARET EDECEK”

Sennaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti (TC) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Er

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

KTTB: Sağlıkta asıl olan, toplum sağlığını önceleyen ve sürekliliği olan bir sistemi hayata geçirmektir

Published

on

By

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ceyhun Dalkan, “sağlıkta asıl olanın; bütüncül bir plan ve programla toplum sağlığını önceleyen, sürekliliği olan ve insan gücüyle desteklenmiş bir sistemi hayata geçirmek” olduğunu vurguladı.

Dalkan, “Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği olarak, günü kurtaran değil, geleceği planlayan, bilimsellikten sapmayan, şeffaf ve sürdürülebilir bir sağlık sistemi için derhal adım atılmasını talep etmekteyiz” ifadelerini de kullandı.

Ceyhun Dalkan yazılı açıklamasında, Kıbrıs Türk toplumunun sağlıklı bir geleceğe ulaşabilmesi için çağdaş, erişilebilir ve sürdürülebilir bir sağlık sistemine ihtiyacı olduğuna vurgu yaptı.

Bu bağlamda, sağlık altyapısının güçlendirilmesinin artık ertelenemez bir zorunluluk olduğuna işaret eden Dalkan, “Yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi projesi bu ihtiyaca yanıt verme potansiyeli taşısa da, mevcut planlama ve uygulama süreçleri bu beklentiyi karşılamaktan uzaktır.” iddiasında bulundu.

Temeli atılan 320 yataklı yeni hastanenin, ülkenin sağlık ihtiyaçlarını karşılayabilecek kapasitede olmadığını savunan Dalkan, şöyle devam etti:

“Bu hastanenin yeterli olabilmesi, mevcut Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin rehabilitasyon merkezine dönüşeceği düşünülünce, mümkün görülmemektedir. Ayrıca Nalbantoğlu Hastanesi’nin güçlendirme ve tadilat süreciyle ilgili kamuoyuna yeterli bilgi verilmemiştir. Deprem güvenliği açısından yapılan karot testlerinin sonuçları hâlâ açıklanmamış, hastanenin tadilat planı da eğer var ise kamuoyu ile paylaşılmamıştır. Oysa ki bu süreçlerin eş zamanlı yürütüleceği açıklanmıştı.

Aynı şekilde, Girne ve Güzelyurt hastanelerinin tamamlanması, ne zaman faaliyete geçeceği, nasıl bir sağlık çalışanı kadrosu ile hizmet vereceği belirsizliğini korumaktadır. Bu iki hastanede ivedi tam kapasite hizmete başlamalıdır.

Sağlık altyapısı yalnızca bina inşa etmekle güçlenmez. Kaliteli, erişebilir bir sağlık hizmeti sunulabilmesi için öncelikle basamaklı sağlık sistemi kurulmalı, birinci basamak hizmetleri güçlendirilmeli, koruyucu hekimlik ön plana çıkarılmalı, sağlıkta dijitalleşme gerçekleşmeli ve sağlık çalışanı planlaması bilimsel esaslara göre yapılmalıdır. Eğitim, kadro, donanım ve hizmet sunumu boyutları ile kapsayıcı bir sağlık planlamasına ihtiyaç vardır.”

Dalkan, çağdaş ve erişebilir bir sağlık sistemi için ada koşullarına uygun, adil ve sürdürülebilir bir genel sağlık sigortası sisteminin kurulmasının da kaçınılmaz olduğu ifade ederek, toplumun tamamını kapsayan, finansal açıdan sürdürülebilir ve sağlık hizmetlerine herkesin erişimini güvence altına alan bir sigorta modelinin de ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti.

 

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bostancı – Taşpınar anayolunda feci kaza: 1 kiṣi hayatını kaybetti

Published

on

By

 

 

Polis Basın Subaylığı’ndan verilen bilgiye göre, saat 00:15 sıralarında, Bostancı – Taşpınar anayolunun birinci kilometresinde Sefa AKGÖNÜL (E-26), yönetimindeki FC 069 plakalı salon araç ile Taşpınar istikametine doğru seyrettiği sırada, direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun güney kısmından çıkarak toprak sete ardından da bir bahçeye ait çevre tellerine çarpıp takla atmıştır.

 

Kaza sonucu araç sürüsücü Sefa AKGÖNÜL olay yerinde yaşamını yitirmiştir. Soruşturma devam etmektedir.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nde Barış ve Özgürlük Bayramı Resepsiyonu düzenlendi

Published

on

By

20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nde Barış ve Özgürlük Bayramı Resepsiyonu düzenlendi.

Resepsiyonda, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar, davetlileri kapıda karşıladı.

Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi’nde ilk kez gerçekleşen Barış ve Özgürlük Bayramı Resepsiyonu’na halktan da yoğun ilgi vardı.

Resepsiyonda konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 51’inci yıldönümünde KKTC için çok önemli açılışlar yapıldığını ve yeni Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin temellerinin atıldığını söyledi.

Tatar, “Açılışlar gerçekleştirdik Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bizlerle beraber olduğu için güçlü desteklerini yinelediği için teşekkür ederim. Lefkoşa çevre yolu köprülü kavşağının açılışı ile trafiğin de hafifleyeceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, yeni hastane yapımının yanında Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nin de baştan aşağıya yenileneceğini kaydetti”

Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarında verdiği mesajda, Türkiye’nin Kıbrıs Türk tarafının yeni siyasetine tam destek verdiğini söylediğini kaydederek, Türkiye’nin her zaman KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının yanında olacağını söyledi.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın Kıbrıs Türk halkı için bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Tatar, o dönede yazılan destanın, şimdi KKTC olarak devam ettiğini kaydetti.

Tatar, KKTC’ye Türkiye’nin desteği ile Kıbrıs Türk halkının yoluna emin adımlarla devam ettiğinin altını çizerek, dünyanın her yerinde yaşayan Kıbrıs Türkünü birleştiren yegane olgunun KKTC olduğunu kaydetti.

New York’ta yapılan 5+1 gayrı resmi görüşmelerde iki devletli, egemen iki eşit halkın varlığının kabulünün kabul edilmesi gerektiğini hem kendilerinin hem de Türkiye’nin savunduğunu kaydeden Tatar, bu yolu Türkiye ile birlikte yürümeye devam edeceklerini söyledi.

Tatar konuşmasının sonunda tüm halkın barış ve özgürlük bayramını kutladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam