Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

SENNAROĞLU: “MECLİS ARZU EDİLEN VERİMLİLİKTE ÇALIŞMADI”

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Önder Sennaroğlu, geride kalan yasama yılında Meclis’in arzu edilen verimlilikte çalışmadığını belirterek, “Eğer iktidarı oluşturan siyasi parti veya partilerin sandalye sayısı 26’larda ise bu sıkıntılı bir süreç getirir ve Meclis verimliliğini etkileyen bir faktördür” dedi.

Şu anda 26 olan toplantı yeter sayısının kolay değiştirilebilecek bir konu olmadığının altını çizen Sennaroğlu, “İç tüzük gereği olsa oturur Meclis bunu yapar, bundan eminim… Ama iç tüzüğe bağlı bir kural değildir, Anayasa’ya bağlı bir kuraldır ve Anayasa’nın değişmesi gerekir” şeklinde konuştu.

Cumhuriyet Meclisi’nin 9. Dönem 4.Yasama yılında 61 olağan, 3 olağanüstü birleşim olmak üzere Genel Kurul’un toplam 64 toplantı yaptığını ifade eden Sennaroğlu, bu dönemde 16 yasa tasarısının yasallaştığını açıkladı.

Seçim sistemi hakkında da görüşlerini paylaşan Sennaroğlu, karma oyun kendisine mantıklı gelmediğini ifade ederek, tek seçim bölgesi yerine 3 seçim bölgesinin olmasını daha doğru bulduğunu belirtti.

Ülkede bu kadar sorun varken Meclis’in tatil girmesiyle ilgili eleştirileri de değerlendiren Meclis Başkanı Sennaroğlu, Meclis’in 3 ay tatile girmesinin kendi ellerinde değil, Anayasa kuralı gereği olduğunu kaydetti.

Sennaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti (TC) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle KKTC’ye gerçekleştireceği ziyarette Meclis’i de ziyaret edeceğini açıkladı.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sennaroğlu, yasama yılı, nisap sorunu, erken seçim tarihi ve seçim sistemi hakkında Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Kendisi göreve gelene kadar Teberrüken Uluçay’ın göreve devam ettiğini hatırlatan Sennaroğlu, her dönemde 2 defa Başkanlık Divanı seçimi yapıldığını belirterek, bunun sonrasında da komitelerin oluştuğunu söyledi. 9’uncu dönemin birinci yasama yılında Teberrüken Uluçay’ın Meclis Başkanı seçilerek, divanın oluştuğunu ifade eden Sennaroğlu, bunun akabinde de komitelerin oluştuğunu dile getirdi.

“İKTİDAR-MUHALEFET SAYISININ EŞİT OLMASI KOMİTELERDE SIKINTI YARATTI”

“MECLİS ARZU EDİLEN VERİMLİLİKTE ÇALIŞTI DİYEMEM…”

Seçim tarihinin belirlenmesi ve benzer durumlarla ilgili bazı komitelerde hükümetin çoğunluğunun olmaması nedeniyle Meclis’in sıkıntı yaşadığını ifade eden Sennaroğlu, “Arzu edilen Meclis’in verimli çalışabilmesidir, benim kişisel görüşüm de bu yöndedir. Ne yazık ki geçtiğimiz 4.Yasama Yılı’nda arzu edilen verimlilikte çalıştı diyemem Meclis… Bu herkesin de malumudur” şeklinde konuştu.

“MECLİS’İN VERİMLİ ÇALIŞMASI MECLİS BAŞKANLIĞI İLE ALAKALI BİR DURUM DEĞİL”

Meclis’in çalışmasıyla ilgili kamuoyunda yanlış bir algı olduğunu ifade eden Sennaroğlu, Meclis’in verimli çalışıp çalışmamasının, Meclis Başkanlığı’yla alakalı bir durum olmadığının altını çizdi. Bunun şu andaki hükümete has bir konu olmadığını da vurgulayan Meclis Başkanı Sennaroğlu, “Bu genel bir meseledir ve her zaman hükümeti oluşturan siyasi parti veya partilerin Meclis’teki sandalye sayısıyla Meclis’in verimli çalışması doğru orantılıdır” dedi.

“Eğer iktidarı oluşturan siyasi parti veya partilerin sandalye sayısı 26’larda ise bu sıkıntılı bir süreç getirir ve Meclis verimliliğini etkileyen bir faktördür” diye konuşan Sennaroğlu, hükümetin sandalye sayısının 30’lar civarında olmasının ise verimliliği artırdığını, nisap sorunları yaşanmadığını aktardı.

Şu andaki koalisyonun devamlı nisap sorunu yaşadığını dile getiren Sennaroğlu, “26 veya 27 milletvekilinden bir tanesi veya iki tanesi hastalık veya benzer herhangi bir nedenden dolayı Meclis’e gelmediği zaman bu sıkıntı oluyor” ifadelerini kullandı.

“TOPLANTI YETER SAYISI ANAYASA’YA BAĞLI BİR KURAL… ANAYASA’NIN DEĞİŞMESİ GEREK”

Şu anda 26 olan toplantı yeter sayısının kolay değiştirilebilecek bir konu olmadığının altını çizen Meclis Başkanı Sennaroğlu, “İç tüzük gereği olsa oturur Meclis bunu yapar, bundan eminim… Ama iç tüzüğe bağlı bir kural değildir, Anayasa’ya bağlı bir kuraldır ve Anayasa’nın değişmesi gerekir. Anayasa’nın değişebilmesi için de bunun Genel Kurul’da 3’te 2 çoğunlukla kabul edilmesi gerekir ve ardından halk oylamasına gitmesi gerekir” diye konuştu.

Anayasa’nın bazı maddelerinde değişiklik yapılması için halk oylamasına gidildiğini hatırlatan Sennaroğlu, bu maddelerin reddedildiğini belirterek, bunun ayrıntısına girmek istemediğini, halkın kararına saygı duyulması gerektiğini söyledi. “Ancak referandumda halk tarafından ‘evet’ çıksaydı, bugün Meclis’i açabilmek için ille de 26 sayısına gerek kalmayacaktı” diyen Sennaroğlu, milletvekili sayısının 3’te 1 çoğunluğu ile toplantı yeter sayısının sağlanabileceğini anlattı.

“ANAYASA’DA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HALİNDE MECLİS ÇOK DAHA VERİMLİ ÇALIŞMA ORTAMINA KAVUŞUR”

Kısa bir süre içerisinde Anayasa’da değişiklik olmasını beklemediğini ifade eden Sennaroğlu, bunun için parlamentoda siyasi partilerin uzlaşıya varması gerektiğini, şu andaki ortamda ise bunu göremediğini söyledi ve şöyle devam etti:

“Umarım önümüzdeki dönemlerde bu uzlaşı hâsıl olur ve Anayasa’daki bazı maddelerin, örneğin Meclis’in toplantı yeter sayısını düzenleyen maddenin şekillenerek, geçmesi halinde Meclis çok daha verimli çalışma ortamına kavuşur.”

“64 TOPLANTI YAPILDI,16 TANE TASARI YASALLAŞTI… ARZU EDİLEN MİKTARDA DEĞİL, SIKINTILI BİR DÖNEMDİ”

Cumhuriyet Meclisi’nin 4.Yasama Yılı’nda 61 olağan, 3 olağanüstü birleşim olmak üzere Genel Kurul’un toplam 64 toplantı yaptığını ifade eden Sennaroğlu, bu dönemde 16 yasa tasarısının yasallaştığını açıkladı. “Bu sayı çok fazla değildir, arzu edilen miktarda değildir” diyen Meclis Başkanı Sennaroğlu, sıkıntılı bir dönem yaşandığını belirtti.

KOMİTELERİN GÜNDEMİ

Meclis İç Tüzüğü’nün 21’inci maddesi uyarınca kurulan sürekli komiteler ile 22’nci maddesi uyarınca oluşturulan geçici ve özel komitelerin Meclis tatili sırasında çalışmalarına devam edebilmesi amacıyla 28 Haziran’daki birleşimde yetki verildiğini dile getiren Sennaroğlu, şunları kaydetti:

“Komitelerin gündeminde toplam, Cumhurbaşkanlığı’nca bir daha görüşülmek üzere iade edilen 5 yasa, 172 yasa gücünde kararname, 84 yasa tasarısı, 32 yasa önerisi, 6 karar tasarısı, 2 karar önerisi, 18 kesin hesap yasa tasarısı, 32 dilekçe, 102 Ombudsman raporu ve 127 Sayıştay raporu bulunmaktadır.”

“İSTİKRAR İÇİN HÜKÜMETLER 5 YIL GÖREV YAPMALI”

Sennaroğlu, her birkaç yılda hükümetlerin değişmesinin, ilgili bakanlıkta bakanın değişmesinin, Meclis’e gelen yasa tasarılarının kadük olmasının, tekrar geri gitmesi ve yeni hükümetten onay alanların gelmesinin belli bir zamanı öldürdüğünü ve çoğu zaman da yasa tasarılarının güncelliğini kaybettiğini belirtti.

“Bu da acı bir gerçek ülkemiz için… Yaklaşık 40 yılda 40 hükümet… Neredeyse bir yıla bir hükümet düşer. Tabi bu çok sağlıklı bir durum değildir” ifadelerini kullanan Sennaroğlu, halk tarafından yetki alan siyasi partilerin oluşturduğu hükümetlerin ülkede istikrarın yakalanması adına 5 yıl görev yapması gerektiğini söyledi.

“UMARIM SİYASİ PARTİLER SEÇİM YASASI’NDA KONSENSÜS SAĞLAR”

Yasamanın daha hızlı çalışabilmesi neler yapılabileceği sorulan Sennaroğlu, şunları kaydetti:

“Çok çetrefilli bir konu… Benim görüşüm değil ama bazı kesimler baraj konusunu gündeme getiriyorlar… Seçim sisteminde değişiklik konuşuluyor kulislerde. Seçim sistemi tartışmaları da var. Ülke genelinde tek seçim bölgesi olması, mevcut seçim sisteminde karma oyun da olması, parti içinde tercihlerin yapılması büyük bir karmaşa yarattı. Yüksek Seçim Kurulu’nun, ‘Bu seçim sistemi çok zor, karmaşık bir sistem, bunun yeniden değerlendirilmesi gerekir’ şeklinde kamuoyuna açıklaması vardır. Umarım siyasal partiler önümüzdeki seçimden önce bu konu üzerinde bir konsensüs sağlar ve o şekilde seçime gidilir.”

Anayasa gereği her yıl ara seçim yapılabileceğini, Anayasa’nın altında olan Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda da bunun, “Her yıl haziran ayında” yapılması gerektiğinin belirtildiğine işaret eden Sennaroğlu, Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi ve milletvekilliğinin düşmesi sonrasında sürecin tıkandığını aktardı.

ARA SEÇİM

Hem pandemi hem de ekonomik kriz ortamında neredeyse bütün siyasi partilerin bu ara seçimin yapılmaması taraftarı olduğunu dile getiren Sennaroğlu, 1 milletvekili seçimi için neredeyse 10 milyon TL’lik bir maliyet gerektiğini aktardı. Bu nedenle bir erken seçim tarihi belirlenmesi fikrinin ortaya çıktığını anlatan Sennaroğlu, “Bu seçim tarihi 1 yıl içinde olursa ara seçim yapılmaya gerek kalmaz, bu bir kuraldır” dedi.

SEÇİM TARİHİ…”GENEL KURUL AÇILDIĞI ZAMAN GÜNDEME GELECEK”

Hükümetin 3 Nisan 2022’yi, muhalefetin 21 Ağustos 2021’i önerdiğini ifade eden Sennaroğlu, iki tarih önerisinin de Genel Kurul’da görüşülüp, Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi’ne havale edildiğini anlattı. Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi’nde hükümet ve muhalefetin sayısının eşit olması nedeniyle durumun tıkandığını aktaran Sennaroğlu, UBP’nin bu konunun Ad-hoc komitede çözülebileceği gerekçesiyle iki önerinin de Ad-hoc komiteye aktarılması talebinde bulunduğunu kaydetti. Meclis İç Tüzüğü çerçevesinde hareket ederek, bunu Genel Kurul’a götürdüğünü ve Ad-hoc komitenin oluştuğunu kaydeden Sennaroğlu, muhalefetin komiteye üye vermediğini, hükümetin gönderdiği üyelerle toplantının yapıldığını ve oy çokluğuyla 3 Nisan 2022 tarihinin kabul edildiğini söyledi. Sennaroğlu, bu önerinin Meclis tatili sonrasında Genel Kurul açıldığı zaman gündeme geleceğini söyledi.

“Bu memlekette 24 saat siyasette bazen çok uzundur ve çok şey değişir” diyen Sennaroğlu, bundan sonraki süreçte neler olacağının hep birlikte görüleceğini belirtti.

“HALKTAN YETKİ ALMAZSANIZ, BURALARDA İŞİNİZ YOK…”

“Ben Önder Sennaroğlu olarak seçimden hiç korkmadım” diyen Sennaroğlu, “Zaten seçimden neden korkacaksınız? Halktan yetki alamazsanız, buralarda işiniz yok ki” ifadelerini kullandı.

“KARMA OY BANA ÇOK MANTIKLI GELMİYOR”

Seçim sistemi hakkında da kişisel görüşlerini paylaşan şöyle konuştu:

“Bir siyasal parti mensubu olarak o siyasal partinin görüşü doğrultusunda oyların kullanılması gerekir. Karma oy bana çok mantıklı gelmiyor ezelden beridir. Siz bir siyasal görüşe oy verirsiniz… Karma oyda bu göz ardı edilir ve kişiler ön plana çıkar. Bana göre bu çok doğru değildir o yüzden karma oya sıcak bakmıyorum. Karma oyun da karmaşıklığı yarattığı düşüncesindeyim. Karma oyun kalkması demek bu sistemin daha netleşmesi, daha anlaşılır bir şekle dönüşmesi demektir.

“PARTİLER ARASI REKABETTEN ÇOK, PARTİ İÇİ REKABET VAR”

Bana göre tek seçim bölgesi de çok doğru değildir. Örneğin 3 seçim bölgesi, İskele ile Gazimağusa bir bölge, Lefkoşa iki, Güzelyurt, Girne ve Lefke üç… Ama İskele’nin 5 milletvekili varsa, İskele yine 5’i çıkaracak. Lefke’nin 2 milletvekili varsa, yine 2 vekil çıkaracak. Aksi halde Lefke ve İskele’yi çıkaramaz küçük ilçeler… Bu gözetilerek 3 seçim bölgesi daha mantıklıdır. Bu sistemde yeni adayların şansı da azalıyor, irade tam sandığa yansımıyor. Partiler arası rekabetten çok, parti içi rekabet var… Partiler arası rekabet olması gerekir ama ne yazık ki önde gelen parti içi rekabettir.”

FUAT OKTAY’IN ÇAĞRISI… “ÇOK DOĞRU BİR ÇAĞRI”

TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın Meclis’e ve her bir milletvekiline yaptığı çağrıyı da değerlendiren Meclis Başkanı Sennaroğlu, “Çok doğru bir çağrı… Kıbrıs’ı seven herkes buna evet der” dedi. Bu konuda bir de örnek veren Meclis Başkanı Sennaroğlu, şunları kaydetti:

“Pazartesi günü nisap düştü, 25 kaldı. O anda Genel Tarım Sigortası Fonu 2021 Yılı Mali Bütçe Yasa Tasarısı görüşülüyordu. Bütçe yasallaşmadı. Memleketin büyük çoğunluğunda kuraklık vardır ve bu yasa tasarısı Meclis’ten geçmediği için Genel Tarım Sigortası’nın elinde para, kaynak olmasına rağmen üretici ödenemez, kuraklık parasını alamazlar. Yasa geçecek, ondan sonra ödenebilirler. Bu demektir ki 1 Ekim’e kadar kuraklık tazminatları ödenemez. Bu kime zarardır? Tüm üreticiye… Bu üreticilerin tümü UBP’li, CTP’li değil… Tüm memleketin üreticisidir, bu insanlardır mağdur olan… Muhalefet destek verse, geçecekti. Ama bütçelerde bir de gelenek vardır işin doğalı odur. Hükümet bütçesini geçirir. Sen hükümetsen 26 olacaksın ve bütçeyi geçireceksin. Bu anomaliden dolayı üreticiler kuraklık tazminatını alamaz, 3 ay bekleyecek… 3 ay büyük meseledir üretici için.”

“KOMİTEDEN OY BİRLİĞİYLE GEÇEN YASA VE ÖNERİLERİ GENEL KURUL’DA GEÇİRMEMEK TAMAM DEĞİL”

Meclis’in son toplantısında gündemde 8 tane yasa tasarısı ve önerisi bulunduğuna işaret eden Sennaroğlu, bunlardan 6’sının komiteden oy birliğiyle geçtiğini belirterek, “Herkes tamam buna oy verir ama Genel Kurul’da kimse girip bunu geçirmez, bu da tamam değil” vurgusu yaptı.

Muhalefetin, nisabı hükümetin sağlaması gerektiğini söylediğini dile getiren Meclis Başkanı Sennaroğlu, “Tamam doğrudur hükümetin bir krizi var, bu saklı değil, gizli değil ama gelin bunları geçirelim. Ben muhalefeti suçlamak için söylemiyorum ama bunları geçirseydik… Zaten hükümetin krizi devam eder. Daha değişik düşünmemiz gerek, hükümetin de, muhalefetin de…” şeklinde konuştu.

Hükümetin Anayasa kuralı gereği 26 sayısını sağlaması gerektiğini dile getiren Sennaroğlu, “Zaten 26’yı oluşturamazsa tamam değil, yürüyemez. Tatil olmasa ne olacaktı? Kaç gün devam edecekti bu süreç? Tatil döneminde olmasaydı bu kriz ne olurdu onu da bilemem” ifadelerini kullandı.

“TEMMUZ, AĞUSTOS, EYLÜL AYLARI ANAYASA GEREĞİ TATİL DÖNEMİ”

Ülkede bu kadar sorun varken Meclis’in tatil girmesiyle ilgili eleştirileri de değerlendiren Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu, Meclis’in 3 ay tatile girmesinin kendi ellerinde olmadığını, Anayasa kuralı gereği olduğunu belirtti. Cumhuriyet Meclisi’nin temmuz, ağustos, eylül aylarında Anayasa gereği tatil dönemi olduğunu ifade eden Sennaroğlu, Anayasa değişikliği için halk oylamasına sunulan maddelerden birinin de, Meclis tatilinin 1 aya düşmesiyle ilgili olduğunu ve reddedildiğini söyledi. Sennaroğlu, halkta, Meclis Başkanlığı veya hükümetlerin Meclis’e 3 ay tatil verdi algısı olduğunu ifade etti.

Geçmişte tatil döneminde yasa geçirilmesi için girişimler yapıldığını, Hukuk Dairesi’nden görüş alındığını anlatan Sennaroğlu, tatil döneminden yasa geçirilmesinin yasal olmayacağı yanıtının alındığını söyledi. Sennaroğlu, olağanüstü hal durumunda olağanüstü birleşimde tatil döneminde yasa geçirebileceğini belirtti.

Yeni dönemde arzusunun Meclis’in verimli çalışması olduğunu söyleyen Sennaroğlu, “Bunun için benim çok bir inisiyatifim yok. Hükümeti oluşturan siyasal partilerin 26’yı oluşturması gerek, gerisi benim için çok kolay” diye konuştu.

“MECLİS’İN YENİ BİR BİNAYA İHTİYACI VAR”

Meclis binasının günün koşullarına cevap vermediğini kaydeden Sennaroğlu, Meclis’in yeni bir binaya ihtiyaç duyduğunun açık olduğunu belirterek, “Günün şartlarına, bize yakışan parlamento binasına ihtiyacımız var” dedi.

Sennaroğlu, bir heyet ziyarete geldiğinde ağırlanacak çok doğru dürüst bir yer olmadığını, Meclis Şeref Salonu’nun var olduğunu ama orada da sınırlı sayıda kişi ağırlanabileceğini söyledi.

“TC CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN MECLİS’İ ZİYARET EDECEK”

Sennaroğlu, Türkiye Cumhuriyeti (TC) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Er

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Mağusa Kalesi’nin deniz kapısı restore edildi

Published

on

By

Mağusa Kalesi’nin denize açılan tarihi ahşap deniz kapısı Eski Eserler ve Müzeler Dairesi tarafından Mağusa Suriçi Derneği’nin de girişimiyle restore edildi…

Osmanlı dönemine ait tarihi ahşap kapı; restorasyon ve konzervasyon işleminden geçerek yerine takıldı…

BRT’ye açıklama yapan Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürü Emine Ziba, Mağusa surlarının Lüzinyanlar döneminde inşa edildiğini belirterek, kente giriş çıkışın ise kara ve deniz kapısı olmak üzere 2 kapıdan sağlandığını anlattı.

Kapının açıldığı burcun içindeki Demir kapının Venedikliler dönemine ait olduğunu ancak, ahşap kapının ise Osmanlılar tarafından takıldığının altını çizen Ziba, kapının zaman içinde yıprandığını ifade etti.

Ziba, 1996 yılında Eski Eserler ve Müzeler Dairesi tavafından kapının restorasyon ve konzervasyon çalışması yapılması amacıyla söküldüğünü belirtti.

Çevre Bakanlığı’nın Eski eserlere gösterdiği hassasiyet çerçevesinde uzun yıllar muhafaza edilen kapının orijinaline sadık kalınarak gerekli bakımının yapıldığına vurgu yapan Ziba, Sivil toplum örgütlerinin de bu süreçte itici güç olduğunu söyledi.

Mağusa Suriçi Derneği Başkanı Serdar Atai de 1996 yılından bu yana aradan uzun süre geçtiğini, bu sürenin ardından kapının yerine takılmasının çok sevindirici olduğunu vurguladı.

Yavru aslan heykelinin de uzun aradan sonra yerine getirildiğini işaret eden Atai, birçok Mağusalı’nın dört gözle kapının yerine takılmasını beklediğini ifade etti.

Atai, kapının deniz Gazimaĝusa Limanı’nda kalan yüzünün de koruma altına alınması gerektiğini sözlerine ekledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Erhürman, Lefke Belediyesi’nin projelerini yerinde inceledi

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya ile birlikte belediyenin yürüttüğü projeleri yerinde inceledi.

Partiden yapılan açıklamaya göre Erhürman’a, CTP Lefke İlçe Başkanı Vehit Nekipzade, Milletvekilleri Salahi Şahiner, Sıla Usar İncirli, Doğuş Derya, Fide Kürşat eşlik etti. Kaya, Erhürman’a belediyenin projeleriyle ilgili bilgi verdi.

Erhürman’a, Gaziveren turistik tesisler bölgesindeki derivasyon projesiyle ilgili harita üzerinden bilgi veren Kaya, projenin hazır olduğunu ancak kazı işlemlerinin henüz başlamadığını belirtti.

Erhürman, projesi tamamlanan ⁠Lefke’nin simgelerinden Madenci Heykeli’nde ve madenciliğin aktif olduğu dönemde kullanılan maden, tren ve vagonların toplanarak Lefke’nin üç ayrı bölgesinde bulunan Açık Hava Müzesi’nde de incelemelerde bulundu.

Avrupa Birliği ve belediyenin kaynakları ile gerçekleştirilen güneş panellerini de yerinde inceleyen Erhürman, burada üretilen elektrikle belediyenin içme suyu motorlarının tükettiği elektriğin üçte birinden fazlasının karşılandığı bilgisini aldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

Moral:Güvenilir veri yokken planlama kendini kandırmak demektir

Published

on

By

Halkın Partisi (HP) Merkez Yürütme Organı üyesi Aral Moral, ülkede uygulanan planlara ilişkin, uluslararası ilişkiler ve yerel şartlar göz önüne alındığında, “daha sağduyulu” ve “halkın ihtiyaçlarına yönelik politikaların” önemine işaret etti.

Moral, yaptığı yazılı açıklamada, “uluslararası ilişkilerdeki belirsizlikler, örneğin petrol fiyatlarındaki ani artışlar, gıda tedarik zincirindeki aksaklıklar ve Ukrayna-Rusya savaşı gibi krizler, öngörülerin ve planların her an alt üst olmasına yol açabilir” ifadelerini kullandı.

“Bugün geldiğimiz dünya düzeninde, her şeyin hızlı bir şekilde değiştiği bir dönemdeyiz” diyen Moral, “uluslararası ilişkilerde, özellikle pandeminin etkileri ve siyasi gelişmeler nedeniyle, planların ve öngörülerin ne kadar sürdürülebilir olduğu büyük bir soru işareti taşıyor. Ülkeler arası ilişkilerdeki belirsizlikler, yerel düzeyde yapılan planları da etkileyebilir” ifadelerini kullandı.

“KKTC gibi verilerin güvenilirliğinin tartışıldığı, nüfusu hakkında ‘yetkililerin’ her birinin farklı rakamlar verdiği ülkelerde plan ve programların ne denli yapılabilir olduğu büyük bir soru işareti taşıyor” görüşünü savunan Moral, “Hayatın her alanında planlı yaşam büyük önem taşır. 28 yılda bu 5’inci plan deniyor ancak öncekilerin durumu da ortada… Ne denli yapıldı, ne denli başarılı oldu…” dedi. Moral, “Güvenilir veri yokken planlama kendini kandırmak demektir” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam