Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Sennaroğlu: Rum tarafının uzlaşmaz tavrından vazgeçmesi bölgesel bir gereklilik

Published

on

 

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Önder Sennaroğlu, Rum tarafının uzlaşmaz tavrından vazgeçmesi ve aklıselime davet edilmesinin, bölgesel bir gereklilik ve ihtiyaç olduğunu belirtti.

Sennaroğlu, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu tarafından Ankara’da düzenlenen “Kudüs Bizim
Kırmızı Çizgimizdir” başlıklı 4. Konferansa katıldı.

Konferansta parlamentolardaki Filistin komisyon başkanlarının yanı sıra, Arap ve İslam ülkeleri ile uluslararası parlamentolardan 100’den fazla milletvekili yer aldı.

Ankara Grand Hotel’de gerçekleşen konferansta Başkan Sennaroğlu, KKTC’yi temsilen bir konuşma yaptı.

Sennaroğlu konuşmasında, Kıbrıslı Türklerin, belki de Filistin halkını en iyi anlayan halk olduğunun bilinmesi gerektiğini kaydederek, şiddettin, savaşın, ata topraklarından sökülüp atılmanın, kendi yurdunda sürgünü yaşamanın ne demek olduğunu iyi bildiklerini işte tam da bu sebepten bugün Filistin halkının yanında olduklarını kaydetti.

Kudüs’ün, Filistin davasının bir parçası olduğu kadar, o haklı mücadelenin sembolü ve en kutsal noktalarından biri olduğuna vurgu yapan Sennaroğlu , Kudüs’ün Filistin devletinin başkenti olduğunu söyledi.
Sennaroğlu, birlikten güç doğduğuna dikkat çekerek haksızlık karşısında ancak mağdurun yalnız bırakılmaması ile aydınlık günlerin mümkün olabileceğini bildiklerini ve Kıbrıs Türk halkını temsilen toplantıda olduklarını kaydetti..

Dünya kamuoyu, bu ve benzeri toplantılarla, Filistin halkının yalnız olmadığını işgal ve mağduriyetlerin baş sorumlularına deklere ettiğine işaret eden Sennaroğlu:

“Filistin halkının gasp edilen toprakları ve hakları tüm insanlığın vicdanında bir yüktür. Bu yara ancak Filistin’de on-yıllardır devam eden işgalin son bulması, başkenti Kudüs’ün de huzur, barış ve güven ortamına kavuşması ile kapanacaktır. “ dedi.

Başkan Sennaroğlu, kimsenin bu haksızlığın zamanla, oyalamayla, bir takım tek-taraflı tasarruflarla gündemden düşmesini, Müslüman dünyanın ve insanlığın bunu dert etmekten vazgeçmesini beklememesi gerektiğini ifade ederek Filistin Halkı’na desteğin her daim süreceğini; hakları iade edilinceye, mücadeleleri sonuç verinceye kadar yanlarında duracaklarını söyledi.

Sennaroğlu, şunları kaydetti:

 

“Filistin halkı, çetin ve kanlı bir mücadele ile sınanmaktadır. Bu toplantılar yalnız olmadıklarını, işgalcinin silah ve kaba kuvveti karşısında dünya kamuoyunun bulunduğunu ve oldu-bittilerin kabul edilmeyeceğini deklere eden, kayda geçiren etkinliklerdir. Herkes bilmelidir ki, tarih sadece Filistin halkını değil, aynı zamanda bizleri de sınamaktadır.

Kudüs’ün demografik yapısının zorla, hileyle değiştirilmeye çalışılmasına, Filistin halkının binlerce yıllık ata topraklarından sökülüp atılmasına karşı elimizden ne geliyorsa yapmalıyız, zira bu bir insanlık görevi ve ahlaki sorumluluktur.”

KIBRIS KONUSUNDA KARDEŞ ÜLKELERDEN HASSASİYET BEKLENTİSİ…

Kıbrıs Türk halkının komşu ve kardeş Filistin halkının barış, uzlaşı ve güven içerisinde yaşam mücadelesini takdir ederken, Kıbrıs adasındaki barış mücadelesini de herkesin kazançlı çıkacağı bir şekilde sonuçlandırmak için çaba sarf ettiğine değinen Sennaroğlu, Kıbrıs Türkünün fedakârlıklarının aldığı risk ve sorumlulukların bugüne kadar kendisini istediği noktaya taşıyamadığını söyledi..

Kıbrıs sorunu konusunda yaşanan sürece değinen Sennaroğlu, şunları kaydetti:

“2021 yılında Kıbrıs sorununda da önemli gelişmeler yaşanmıştır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Guterres’in davetiyle gayrı-resmi bir formatta Cenevre’de tüm taraflar bir araya gelmiştir. Kıbrıs Türk Tarafı ve Türkiye Cumhuriyeti, bugüne kadar sonuç vermeyen, adeta ilelebet müzakere edilmesini sağlayan kısır döngüyü kırmak amacıyla yeni ve yapıcı öneriler getirdi. Önerilerimiz, tarafların egemen eşitliği ve uluslararası düzeyde eşit statü ilkesini temel almaktadır. Ancak bu vizyonla hareket edilirse sonuç alınabileceğini herkesin fark etmesini ümit ediyor ve bu yönde yoğun bir diplomatik çaba ortaya koyuyoruz. Rum tarafının uzlaşmaz tavrından vazgeçmesi ve aklıselime davet edilmesi, bölgesel bir gereklilik ve ihtiyaçtır. Bu konuda, burada bulunan kardeş ve dost ülkelerden de hassasiyet göstermelerini bekliyor ve umut ediyoruz.”

“KUDÜS, İNSANLIĞIN ORTAK HAFIZASIDIR”

Konuşmasında, Kudüs’ün herhangi bir yer, sıradan bir şehir, alelade bir mekân olmadığını vurgulayan Sennaroğlu: “Kudüs binlerce yıllık tarihiyle insanlığın ortak hafızasıdır, İslam’ın ilk kıblesinin bulunduğu yer ve üç kutsal mescidinden bir olan Mescid-i Aksa’nın mekânıdır. Kudüs bir din veya ulusun münhasır kontrol ve mülkiyet iddia edemeyeceği kadar insanlığın ortak mirasıdır. Kudüs’ü bir dine, bir mezhebe, bir gruba indirgemek, bu kutsal mekâna yapılacak en büyük haksızlık olduğu kadar, buraya manen bağları bulunan başta milyarlarca Müslüman ve Hristiyan’ı yok saymak, onların haklarını inkâr etmek anlamına gelir.” ifadelerini kullandı.

Kuşkusuz buna ne kendilerinin, ne de dünyanın razı olamayacağını belirten Sennaroğlu, zaten bu toplantıların bu razı olmamanın, itirazın, direncin ve direnmenin sayısız tezahüründen biri olduğunu belirtti.

Sennaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Güç, kaba kuvvet ve hileyle gasp edilenlerin yanlarına kar kalacağını zannedenler bilmelidirler ki, hak yerini buluncaya, Filistin halkı ülkesinde ve başkenti Kudüs’te hür ve onurlu bir yaşama kavuşuncaya kadar bu mücadeleyi hukuki, siyasi, ahlaki ve diplomatik boyutlarıyla devam ettireceğiz.

Sözlerime son verirken, bir kez daha bu toplantının düzenlenmesinde görev alan, katkı koyan herkesi tebrik eder, ev sahipliğinden dolayı TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un şahsında Türkiye Cumhuriyeti’ne takdir ve teşekkürlerimi dile getirmek isterim.

Filistin ve Kudüs davasına gönül ve destek veren herkesi kutlar, haksızlıkların en kısa sürede sona ermesini, Filistin Devletinin hasret kaldığı barış, huzur ve güvene kavuşmasını, başkenti Kudüs’ün işgal, gasp ve mahrumiyetlerden azade şekilde, hak ettiği günlere ulaşmasını temenni ederim
Filistin’e, Kıbrıs’a, zulmün kol gezdiği coğrafyalara ve tüm dünyaya barış, huzur ve kardeşlik dilerim.”
Parlamenterler Arası Kudüs Platformu tarafından düzenlenen “Kudüs Bizim
Kırmızı Çizgimizdir” başlıklı 4. Konferansa katılmak amacıyla Ankara’da bulunan Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu’nun yarın sabah KKTC’ye dönmesi bekleniyor.

Sennaroğlu’na temasları sırasında Özel Kalem Müdürü Mustafa Çaluda ile Meclis Dışilişkiler ve Protokol Müdürü Yasa Yeşilada eşlik ediyor. BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail, yardım taşıyan Madleen gemisini engelledi

Published

on

By

Gazze Şeridi’ne insani yardım ulaştırmak için yola çıkan ve 12 insan hakları savunucusu aktivistin bulunduğu Madleen gemisine İsrail ordusu müdahale etti. Geminin İsrail’e götürüldüğünü açıklayan İsrail dışişleri Bakanlığı, gemideki aktivistlerin ülkelerine gönderileceğini duyurdu.

Özgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition) adlı sivil toplum kuruluşunun, Gazze’ye yönelik ablukayı kırıp bölgeye yardım götürme amacıyla düzenlediği son misyon çerçevesinde 18 metrelik yelkenli, 1 Haziran’da İtalya’nın Katanya kentindeki San Giovanni Li Cuti Limanı’ndan Gazze için yola çıkmıştı.

Gemide, Avrupa Parlamentosunun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı Yasemin Acar’ın yanı sıra Türkiye’den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya’dan Thiago Avila, İspanya’dan Sergio Toribio, Hollanda’dan Marco van Rennes, Fransa’dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad olmak üzere 12 kişi bulunuyor.

-Önce irtibat kesildi

Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun (Freedom Flotilla Coalition) Telegram hesabından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Madleen gemisine müdahale ettiği belirtildi. Açıklamada, “Madleen ile irtibat kesildi. İsrail ordusu gemiye çıktı. Madleen gemisindeki gönüllüler, İsrail ordusu tarafından kaçırıldı.” ifadesi kullanıldı. Açıklamada, Gazze’de açlıkla boğuşan Filistinlilere destek olmak için yola çıkan ve kaçırılan insan hakları aktivistlerinin güvende tutulmalarını sağlamak için vatandaşı oldukları ülkelerin dışişleri bakanlıklarına baskı yapılması çağrısında bulunuldu.
Gemideki insan hakları aktivisti Yasemin Acar’ın paylaştığı kısa videoda ise İsrail askeri olduğu düşünülen bir kişinin video çekenlere telefonlarını kapatmasını söylediği duyuluyor. Videoda aktivist Acar’ın ellerinin havada olduğu görülüyor.

-BM Özel Raportörü: “Kaptan başka bir tekne yaklaşıyor derken bağlantı kesildi”

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, X hesabından yaptığı paylaşımda, Madleen gemisinin kaptanıyla irtibata geçtiğini ve gemi durdurulduğunda yaralanan kimsenin olmadığını bildirdiğini aktardı.

Albanese, “Kaptan benimle telefonda konuşurken askerlerin konuştuğunu duydum. ‘Başka bir tekne yaklaşıyor’ derken bağlantı kesildi.” ifadelerini kullandı.

Gemide, Avrupa Parlamentosunun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı Yasemin Acar’ın yanı sıra Türkiye’den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya’dan Thiago Avila, İspanya’dan Sergio Toribio, Hollanda’dan Marco van Rennes, Fransa’dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad olmak üzere 12 kişi bulunuyor.

-İsrail, Madleen gemisindeki aktivistlerin ülkelerine gönderileceğini açıkladı

İsrail, Gazze Şeridi’ne insani yardım ulaştırmayı amaçlayan Madleen gemisinin İsrail’e götürüldüğünü ve gemideki aktivistlerin ülkelerine gönderileceğini duyurdu.

İsrail Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Madleen gemisindeki 12 aktivistin durumuna ilişkin bilgi verildi.

Açıklamada, İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’ne yaklaşık 185 kilometre uzaklıkta alıkoyduğu Madleen gemisinin İsrail’e götürüldüğü belirtilerek, aktivistlerin ülkelerine gönderileceği bildirildi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, alıkonulan insan hakları savunucularının videosunu da paylaştı. Videoda, aktivistlerin İsrail ordusunun baskınında yara almadığı görülüyor.

-İsrail saldırıları

Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana şiddetli saldırılar düzenleyen İsrail ordusu, hastane, okul ve yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırları da hedef alıyor.

İsrail’in, Gazze’ye ilaç ve insani yardım girişini kısıtlayan ablukası nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon Filistinli insani bir felaketle mücadele ediyor.

Filistinli yetkililer ve uluslararası çevreler, İsrail’in Gazze’de aç bırakma politikası uyguladığı ve açlığı “savaş silahı” olarak kullandığı uyarısında bulunuyor.

Dünyanın dört bir yanında düzenlenen eylemlerde, Gazze’ye saldırıların durdurulması ve bölgeye insani yardımın ulaştırılması çağrıları yapılıyor.

Gazze’de insani yardım dağıtımını tekeline almak isteyen İsrail, ABD’nin desteğiyle kurulan insani yardım noktalarında yiyecek bulma umuduyla yönelen Filistinlileri de sık sık hedef alıyor.

İsrail’in Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 55 bin Filistinli hayatını kaybetti ve 126 bin kişi yaralandı.

Devamını Oku

Dünya

Hristodulidis Guterres’le görüştü

Published

on

By

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Fransa’nın Nice kentinde gerçekleştirilen BM Okyanus Konferansı çerçevesinde bu sabah BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’le görüştü.

“Philenews” haber sitesine göre, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hrsitodulidis ile BM Genel Sekreteri Antonio Guterres arasında bu sabah gerçekleştirilen görüşmede, New York’ta yapılması planlanan genişletilmiş konferansa ilişkin gelişmeler ele alındı.

Habere göre, Hristodulidis ve Guterres, genişletilmiş konferansın başarıyla sonuçlanması dileklerini ifade ettiler.

Haberde ayrıca, Guterres’in, Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin’in Türkiye temasları hakkında Hristodulidis’e bilgi verdiği de vurgulandı.

Devamını Oku

Dünya

Los Angeles’taki sınır protestoları 3. gününde

Published

on

By

ABD’nin Los Angeles kentinde gözaltına alınan düzensiz göçmenlere destek amacıyla başlatılan gösterilerde 3. gün geride kalırken, Ulusal Muhafızların da görev yapmaya başladığı kentteki gösteriler zaman zaman şiddetleniyor.

Los Angeles kentinde 3 gündür devam eden sınır protestolarında göstericiler ile güvenlik güçleri karşı karşıya gelmeye devam ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla birlikte kente ilk etapta 300 kadar Ulusal Muhafız gönderilirken, yönetimin bu sayıyı artırabileceği belirtildi.

Yerel güvenlik güçlerinin yanı sıra Ulusal Muhafızların da görev yapmaya başladığı kentin belirli bölgelerinde kalabalığın azalmadığı, aksine zaman zaman göstericiler ile polis arasındaki çatışmaların şiddetlendiği belirtildi.

Gümrük muhafaza ekiplerinin çok sayıda düzensiz göçmeni gözaltında tuttuğu Los Angeles şehir merkezindeki Metropolitan Cezaevi gösterilerin odak noktası olurken, halen bu bölgedeki çatışmaların sürdüğü ifade edildi.

Los Angeles Polis Departmanı (LAPD), izinsiz toplanmaların “yasa dışı” sayılacağını ve bu göstericilerin gözaltına alınacağını duyurdu.

Öte yandan, güvenlik güçlerinin göstericilere zaman zaman göz yaşartıcı gaz attığı ve plastik mermi kullandığı anlar kameralara yansıdı.

Los Angeles’ta devam eden ICE karşıtı protestolarda çok sayıda gösterici gözaltına alınmış, zaman zaman güvenlik güçleri ile protestocular arasında çatışmalar yaşanmıştı.

ABD Başkanı Trump, Los Angeles’taki durumu kontrol altına almak amacıyla Ulusal Muhafızları görevlendirdiğini açıklamış ve bölgedeki olaylardan dolayı Demokrat yöneticileri suçlamıştı.

Devamını Oku

Trending

Reklam