Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Serbest Liman ve Bölge (Değişiklik) Yasa Tasarısı Meclis’ten oy birliğiyle geçti

Published

on

Serbest Liman ve Bölge (Değişiklik) Yasa Tasarısı Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’ndan oy birliğiyle geçti. Madde madde görüşülmesi tamamlanan “Çevre (Değişiklik) Yasa Tasarısı”nın üçüncü görüşmesi ise ivediliği olmadığı için bir sonraki toplantıda yapılacak.

-Öztürk

Genel Kurul’da ilk olarak “Çevre (Değişiklik) Yasa Tasarısı” ele alındı. Komite Başkanı Yasemi Öztürk, Hukuk, Siyasi İşler, Dışilişkiler ve Savunma Komitesi’nin tasarıya ilişkin raporunu okudu ve tasarının oy birliğiyle kabul edildiğini söyledi.

Yasa tasarısında, 15 mikron ile 50 mikron arasındaki plastik poşetlerin tamamen yasaklanması için üreticilere süre vermek amacıyla yürürlüğe giriş tarihi 1 Ocak 2026 olarak belirlendi.

Konuşmasında plastik poşetlerin günlük hayatın vazgeçilmezi haline geldiğini ifade eden Öztürk, bunun doğaya yönelik ciddi tehditleri olduğunu kaydetti. Öztürk, “Doğa bize değil, biz doğaya muhtacız. Bu bilinçle hareket etmemiz lazım” dedi.

Daha sonra rapor ve tasarının bütünü üzerindeki görüşmelere geçildi.

-Solyalı

İlk sözü CTP Milletvekili Ürün Solyalı aldı. Bir taraftan mevzuat yapılırken, pratikte çalışmaların yapılmadığını kaydeden Solyalı, “Dönüp, dönüp aynı şeyleri konuşuyoruz” dedi.

Bu yasa maddesi ile kalınlığı 15 mikron ile 50 mikron arasındaki plastik torbaların (poşetlerin), ticari amaçla ithal edilmesi, yurt içinde satışı, ücretli veya ücretsiz olarak piyasada kullanımının yasaklandığını ifade eden Solyalı, 1 Ocak 2026 itibarı ile market poşetlerinin tamamen yasaklanmasının öngörüldüğünü dile getirdi.

Sürecin nasıl ilerleyip, sonlanacağını sorgulayan Solyalı, yasağın gelecek yılbaşı yürürlüğe gireceğini belirterek, tüketicinin buna nasıl hazırlanacağını sordu. Solyalı, bu dönüşümün planlanması gerektiğini ifade etti.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024’te küresel risk değerlendirmesi yaptığını dile getiren Solyalı, çevre kirliliğinin ilk on içerisinde yer aldığına dikkat çekti.

-Özdenefe

Meclis Başkanı Yardımcısı Fazilet Özdenefe de, Çevre Yasası’nda daha yapılması gereken birçok değişiklik olduğunu belirterek, çevreye verilen tahribatın haddi hesabı olmadığını kaydetti.

Geçen hafta açıklanan Kalkınma Planı’na işaret eden Özdenefe, “muhteşem bir şovla” sunum yapıldığını söyledi. Ciddi bir hayal kırıklığına uğradığını dile getiren Özdenefe, “Dünyadaki tek kalkınma planıdır rakam, sayı, öngörü, fizibilitesi yoktur” diye konuştu. Özdenefe, Kalkınma Planı’nda çevreyle ilgili kısımlara bakıldığında yıllardır söylenen şeylerin tekrarlandığını kaydetti.

Poşetlerle ilgili yapılan değişikliğin önemli olduğunu belirten Özdenefe, yasanın altında yapılması gereken 100 civarında tüzük olduğunu ancak sadece 20 tanesinin hayata geçirildiğini ifade etti.

Güngör ile ilgili son durumu da soran Özdenefe, “Güngör bugün itibarı ile vahşi depolama alanına dönüştü” dedi. “Ülkemiz çevrede geri döndürülemez bir noktaya geldi” diye konuştu. Özdenefe, yasa tasarısı ile yapılan değişiklik konusunda nasıl bir strateji planı ortaya konulacağını sordu.

-İncirli

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli ise, ülkede faaliyet gösteren taş ocaklarını sıralayarak, sayı arttıkça tahribatın da arttığını kaydetti.

Yeni taş ocağı açılması için izin verilip, verilmediğini, geçici ruhsat için izinlendirme yapılıp, yapılmadığını soran İncirli, taş ocaklarının ekosistemi parçaladığını belirtti.

Bölgedeki vatandaşların taş ocakları nedeniyle tozdan, gürültüden, sarsıntıdan etkilendiğini dile getiren İncirli, Çed raporlarının yenilenerek, işletmelerin bu çerçevede tedbirler alması gerektiğini söyledi.

“Gereksiz taş ocakları kapatılmalı” diyen İncirli, çevre hakkında konuşurken, taş ocaklarının da ele alınması gerektiğini söyledi.

-Besim

CTP Milletvekili Filiz Besim ise, yasa tasarısıyla ile esas hedefin market poşetlerinin yasaklanması olduğunu belirterek, hazırlık sürecinin başarılı bir şekilde tamamlanmasını temenni etti, “Umarım sorunu kökten çözeriz” dedi.

15 mikron ile 50 mikron arasındaki plastik poşetlerin tamamen yasaklanmasının öngörüldüğüne işaret eden Besim, 15’in altında olanların da çok zararlı ve ciddi çevre sıkıntılarına neden olduğunu kaydetti. Filiz Besim, ülkede çevre sorununun çok daha ciddi bir şekilde ele alınması ve politikalar üretilmesi gerektiğini ifade etti.

Gaziveren’de inşaat sektörü patlaması olduğunu ve nüfusun artacağını söyleyen Besim, “Minicik körfezde 15 tane bina yapılıyor” dedi.

Sıfır atık konusunda da çalışılması gerektiğini kaydeden Filiz Besim, “Çöp ayrıştırmaya mutlaka başlamamız lazım” diye konuştu. İçme suyu kaynaklarıyla ilgili etkin denetimin de ele alınması gerektiğini ifade eden Besim, “Ulusal Atık Yönetim Planını yasallaştırmak zorundayız” dedi.

Konuşmaların ardından tasarının madde madde görüşülmesine geçildi. Bu sırada DP Milletvekili Serhat Akpınar’ın sunduğu öneri kabul edildi. Madde madde görüşülmesi tamamlanan tasarının üçüncü görüşmesi, ivediliği olmadığı için bir sonraki toplantıda yapılacak.

-Serbest Liman ve Bölge (Değişiklik) Yasa Tasarısı oy birliğiyle kabul edildi

Genel Kurul’da daha sonra Serbest Liman ve Bölge (Değişiklik) Yasa Tasarısı görüşüldü.

Komite Başkanı Resmiye Eroğlu Canaltay, Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nin tasarıya ilişkin raporunu okudu.

Ardından rapor ve tasarının bütünü üzerindeki görüşmelere geçildi.

-Amcaoğlu: “Yapılan değişiklikle ulaşılabilen, denetlenebilen serbest liman işletmesi sayısı 1475’e ulaştı”

Tasarı üzerine söz alan Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, yaklaşık bir yıldır serbest liman bölgesindeki işletmelerin çalışma koşullarının tüzükle ve yasayla düzenleyerek çalışmalarına devam ettiklerini belirtti.

Bakan Amcaoğlu, tüzüklerde yapılan değişiklikle bütün serbest liman işletmelerine ulaşılabilme noktasında ihtiyacı giderip, denetlenmek noktasında bağlı bulundukları mali müşavirler tarafından temsiliyetlerinin yerine getirilmesi ve en az bir KKTC vatandaşının bu ofislerde çalıştırılması koşullarının yerine getirilmesi gibi adımlar atıldığını söyledi.

İki bine yakın işletmenin yaklaşık 400’üne ulaşılabilirken, yapılan değişiklikle ulaşılabilen, denetlenebilen serbest liman işletmesi sayısının 1475’e ulaştığına vurgu yapan Amcaoğlu, “Bu her gün de artarak devam ediyor” dedi.

Sadece Maliye Bakanlığı’nın Şubat ayının sonuna kadar kasasına alacağı rakamın yaklaşık 5 Milyon dolar olacağını ifade eden Amcaoğlu, yasanın, ülkenin ekonomisine, maliyesine ve istihdam yaratarak, katma değerine katkı sağlayacağına inanç belirtti.

Tasarı madde madde görüşülmesi sonrasında 33 kabul oyuyla, oy birliğiyle kabul edildi. Oylamanın ardından Genel Kurul’da görüşmeler tamamlandı.

Gelecek birleşim gruplar arası varılan mutabakatla yarın saat 13.30’da yapılacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel: “Polis Teşkilatı Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde en önemli yapı taşlarından biri”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, ülkenin güvenliği, halkın huzuru ve kamu düzeninin sağlanması için gece gündüz demeden, büyük bir özveriyle görev yapan Polis Teşkilatı’nın Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde en önemli yapı taşlarından biri olduğunu vurguladı.

Üstel, Polis Teşkilatı’nın bugün de bu kutsal görevi aynı kararlılıkla sürdürmeye devam ettiğine işaret etti.

Başbakan Üstel, Polis Teşkilatı’nın 61’inci kuruluş yıldönümü ve 30 Haziran Polis Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Polis Teşkilatı’nın 61. kuruluş yıldönümünü ve 30 Haziran Polis Günü’nü kutlayan Üstel, tüm polis teşkilatı mensuplarına hizmetleri için de teşekkür etti.

Üstel mesajında “Kuruluşundan bugüne sadece asayişi sağlamakla kalmayan, aynı zamanda halkla güçlü bir bağ kurarak devletle vatandaş arasında güven köprüsü oluşturan Polis Teşkilatımız, çağın gereklerine uygun şekilde sürekli yenilenmiş; teknolojik altyapısı ve yetişmiş insan kaynağıyla hepimizin gurur duyduğu bir kurum haline gelmiştir.” dedi.

-Toplam 559 personel PGM kadrosuna kazandırıldı

Polisin görevini daha etkin ve daha iyi koşullarda yerine getirebilmesi için her türlü adımı attıklarını belirten Üstel, bu kapsamda, 2022–2025 Hükümet Döneminde toplam 559 personelin Polis Genel Müdürlüğü kadrosuna kazandırıldığının altını çizdi.

Teşkilatın kurumsal kapasitesini ve personelin özlük haklarını daha da güçlendirmeye kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Üstel, “Çünkü bizim önceliğimiz; halkımızın huzuru ve güvenliği ile devletimizin saygın kurumlarının daha da güçlenmesidir.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Tolga Kınacı anısına düzenlenen Plaj Hentbol Turnuvası’nın ödül törenine katıldı

Published

on

By

 

Cumhurbaşkanı Vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC Hentbol Federasyonu ile Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa İlçe Başkanlığı iş birliğinde, merhum Tolga Kınacı anısına düzenlenen Plaj Hentbol Turnuvası’nın ödül törenine katıldı.

Karaoğlanoğlu Antis Plajı’nda yapılan organizasyonun sonunda yapılan törende konuşan Öztürkler, genç yaşta hayatını kaybeden Tolga Kınacı’yı rahmet ve özlemle anarken, onun adının sporla yaşatılmasının anlamlı olduğunu vurguladı.

Cumhuriyet Meclisi’nden yapılan açıklamaya göre, Öztürkler, konuşmasında sporun sadece fiziksel gelişim değil aynı zamanda sosyal dayanışma ve toplumsal kaynaşma aracı olduğunu belirtti. Öztürkler, “Bugün burada Tolga Kınacı kardeşimizin hatırasını yaşatmak ve aynı zamanda gençlerimizi sporla buluşturmak amacıyla çok değerli bir etkinlik gerçekleştirildi. Hentbol Federasyonu’nu, UBP Lefkoşa İlçe Başkanlığı’nı ve emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum,” dedi.

Öztürkler, gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durmasının ve sporla güçlü bireyler olarak yetişmesinin toplumsal kalkınma açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, hükümetin de spor alanında her türlü katkıyı sağlamaya devam ettiğini söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: “İki devletli bir anlaşma gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlaşma zeminidir”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar iki devletli bir anlaşmanın Kıbrıs adasında gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlaşma zemini olduğunu ve bu siyaseti yurt dışında yaşayan Kıbrıs Türklerinin de desteklediğini söyledi.

Federasyon zemindeki müzakerelerin artık kapandığını ve tüketildiğini belirten Tatar, “Kıbrıs’ta iki halk, iki devlet ve iki demokrasi vardır ve sürdürülebilir bir anlaşmanın bu zeminde olması için son dört buçuk yıldır anavatan Türkiye bu siyasete tam destek veriyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar ve eşi Sibel Tatar, İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi tarafından düzenlenen resepsiyona katıldı.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre Wood Green bölgesinde Grand Palace’ta düzenlenen resepsiyona Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Londra Büyükelçi Osman Koray Ertaş, KKTC ve İngiltere’den ekonomik örgüt temsilcileri ile sivil toplum kuruluş temsilcileri de katıldı.

Resepsiyonda konuşan Tatar, uzun yıllar İngiltere’de yaşadığını belirterek, İngiltere’de yolu kesişen kişileri yad etti, hayatta olmayanlara Allah’tan rahmet diledi.

Kıbrıs Türk Halkının haklı davası ve mücadelesi için o yıllarda nasıl çalışıldığına tanık olduğunu kaydeden Tatar, ” 25 – 26 yaşlarındaydım ve Londra sokaklarında çok mücadele verdiğimi hatırlıyorum çünkü İngiltere garantör ülkelerden biri olduğu için mücadele buradan başlıyordu. Kıbrıs Türk Halkına yapılan haksızlıkların o zamanın Thatcher Hükümetine ve onun milletvekillerine duyurmak için canla başla çalışıyorduk. Çok önemli lobi çalışmaları yürütülüyordu. Sesimizi duyurabildik. Margaret Thatcher’a ve Kraliyet ailesine kadar sesimizi duyurduk.” diye konuştu.

-“Batı dünyası haksızlığı hala sürdürüyor”

Kıbrıs Türk Halkının var oluş mücadelesi verdiğini kaydeden Tatar, batı dünyasının geçmişte yaptığı haksızlığı hala sürdürdüğünü ifade ederek şunları söyledi:

“Bunu bilelim ki böylesi acımasız bir dünyada yaşıyoruz. Hiç unutulmamalıdır ki, Nisan 2004 yılında BM Kapsamlı Çözüm Planı olan Annan Planı, eş zamanlı olarak iki tarafta referandumuna sunulmuş, Kıbrıs Rum Halkı bu plana hayır demiş, Kıbrıs Türkü evet demişti. O zamanlar barış rüzgarları eserken içimizdeki bazıları bu iş bitmiştir, iki halk kardeştir dediler, ne olursa olsun bir anlaşma olsun da uluslararası hukuk içerisinde Kıbrıs halklarını buluşturacaklardı. Türkiye’nin garantörlüğü sona erdirilebilir, asker çekilebilirdi, biz artık kardeş olacağız gibi söylemler yaymışlardı. Ama biz güvenemeyiz dedik, çünkü dünyada nasıl bir rüzgarla karşı karşıya kalınabileceğini tahmin edemeyiz dedik. Nitekim daha sonra Bosna’da olanlar, Libya’da olanlar, daha sonra da Irak’ta olanlar, Suriye’de olanlar, Ukranya’da olanlar, Gazze’de olanları hatırlatırken şimdi de İsrail – İran arasındaki çatışmalarında kullanılan füzeleri Gazimağusa’dan tedirginlik içerisinde izlemekteyiz.”

-“Varız ve var olmaya, bu topraklarda özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz”
Egemenlik temelinde sürdürülen yeni siyasete işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, ” Bu siyaset, 2020 yılından sonra Anavatan Türkiye Cumhuriyetinin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tam destek verdiği egemenlik temelinde ve iki devletli bir anlaşmadır ” dedi.

Artık bütün dünyaya Kıbrıs Adası’nda iki ayrı halk, iki ayrı devlet ve iki ayrı demokrasinin mevcut olduğunu her platformda haykırdıklarını vurgulayan Tatar, “Rum liderliği ne derse desin, biz kendi egemenliğimizden, kendi hakkımızdan, kendi hukuğumuzdan ve ayrı bir halk olmanın zenginliğinden , yani kendi kimliğimiz, dilimiz, dinimiz, kültürümüz, tarihimiz, müziğimiz, edebiyatımızla Kıbrıs Türk Halkı olarak varız ve var olmaya bu topraklarda özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Egemenlik ve iki devletli bir anlaşmanın altının boş olmadığını, Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakkı olduğunu , şehitler verildiğini, uzun yıllar var oluş mücadelesi ortaya konulduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemenlik hakkı, özden gelen hakkımız, uluslararası anlaşmalarının da içerisindedir. Yeni siyasetten geri dönüşü olmaması gerekiyor. Bu haklarımızı almamız için büyük bedeller ödenmiştir. Bunun içerisinde 85 milyonluk Anavatan Türkiye, Avrupa’da yaşayan 10 milyon Türk vatandaşı , yani 100 milyona yakın bu siyasete destek veren Türk vatandaşı vardır, bu çok önemlidir” dedi.

-KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatındaki gözlemci üyeliği”

KKTC’nin TDT gözlemci üyeliğinden bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, şunları ifade etti:

“Bu teşkilatta çeşitli seviyelerde toplantı ve zirveler gerçekleştiriliyor, Devlet Başkanı, Bakanlar, ekonomik ve sivil toplum düzeyinde toplantılara KKTC olarak biz de bayrağımızla katılıyoruz.”

Kıbrıs Türk halkının bir cemaatten devlet sahibi bir halk konumuna ulaştığını dile getiren Tatar, “Uluslararası organizasyonlarda devletimizle temsil ediliyoruz.” diyerek Gambia temaslarıyla ilgili bilgiler verdi.
“Biz yüreğimizi milli davamız için ortaya koyduk. Halkımızın refahı ve geleceği için mücadeleyi canla başla sürdürüyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, gelecek hafta, Azerbaycan’da, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetiyle ekonomik zirve toplantısına katılacağını söyledi.

Tatar, şöyle konuştu: “Tabii, Güney Kıbrıs’taki zihniyet değişmedi, bizim görünürlüğümüzü her fırsatta engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ve biz böylesi bir zihniyette olan Rum liderliği ile, her türlü iyi niyetimizi göstermemize rağmen maalesef bir yere gelemedik. Annan Planında da böyle olmuştu, Temmuz 2017 yılında Crans-Montana’da da böyle olmuştu.”

-“KKTC gelişmiştir ve gelişmeye devam edecektir”

KKTC’de, gençliği başı dik ve onurlu bir şekilde geleceğe hazırlamak için canla başla çalıştıklarını vurgulayan Tatar, “Ülkemizde turizmle, üniversitelerimizle, Türkiye’den getirilen su, sanayi bölgelerimiz, inşaat ve emlaktaki gelişmelerle ve şimdi KKTC’de bu yıl içerisinde ilk kez düzenlenen ve 225,000 kişinin katıldığı Mayıs ayında gerçekleşen uzay ve havacılık alanındaki KKTC TEKNOFEST ile gelişmeye devam ediyoruz” dedi.

Tatar, bu hafta Avrupa Bakanı Doughty ve Birleşik Kralık Eski Başbakanı Boris Johnson ile görüşme gerçekleştirdiğini de anımsattı. Cumhurbaşkanı Tatar, Londra’da lobiciliğin önemine de işaret ederek, İngiltere’deki temaslarını aktardı, Kıbrıs Türk halkının görüşlerini ve beklentilerini en proaktif şekilde ortaya koymaya devam ettiklerini söyledi.

İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Kenan Nafi’ye ve Konsey’in Yönetim Kuruluna, Kıbrıs Türk Kültür Festivali’ni organize ettikleri için teşekkür eden Tatar, “Festivaller, Kıbrıs Türk halkının kültür, gelenekler, el sanatları, folklor ve müziğinin yanı sıra bir dayanışma göstergesi olması bizim için çok büyük önem taşımaktadır. Gençlerimizle gurur duyuyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam