Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Serin İpekçioğlu’nun annesi Pervin İpekçioğlu:Ben her gün mezara gidip kızımın saçını okşar gibi toprağını okşuyorum

Published

on

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden İsias davasının ikinci gününde İsias Otel’de hayatını kaybeden Serin İpekçioğlu’nun babası Sertaç İpekçioğlu da sanıklardan şikayetçi olduklarını kaydetti.

 Duruşmada dinlenen İpekçioğlu, depremi öğrenince hemen eşi ve kızına ulaşmaya çalıştığını söyledi.

 Devletin sağladığı imkanlarla Adıyaman’a gittiklerini söyleyen İpekçioğlu, enkaza ulaştıklarında çocukları aramaya başladıklarını anlattı.

 Çocukların oradan çıkmış olmasını dilediklerini aktaran İpekçioğlu, hava aydınlanmaya başladığında olayın vahametinin ortaya çıkmaya başladığını söyledi.

 “Otel bir kum yığınıydı, değil yaşam üçgeni elimizi sokacak bir boşluk yoktu.” İfadelerini kullanan İpekçioğlu, “Adaleti aramak gibi bir durumunuz olmaması lazım. Adaletin yerini bulması için değil, adalete şahitlik etmek için buradayız.” dedi.

 İpekçioğlu, “Hapse girmekten korkuyorlar, ben ömür boyu hapse gitmeye razıyım yeter ki kızım geri gelsin. Ben bir kızımı kaybettim, onlar 62 kişiyi öldürdüler. Adıyaman’da tek can kaybı olan otel İsias’tır. Bunun da tek sorumlusu bu insanlardır.” ifadelerini kullandı.

 Depremden sağ çıkan Pervin Aksoy İpekçioğlu da sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.

 Otelin sahibi olan Bozkurt ailesine seslenen Pervin İpekçioğlu, “Ahlaksızsınız, vicdansızsınız, 72 kişinin katilisiniz. Bu kadar insanın önünde doğru düzgün durun.” ifadelerini kullandı.

 Kızıyla birlikte Adıyaman’a geldiğini anlatan Pervin İpekçioğlu, kızını İsias denilen toplu mezara gömdüğünü söyleyerek, “Kızımı en son 10.00 gibi gördüm. Enkazdan çıktım, canımı orada bıraktım. Kalbimi oraya göndüm.” dedi.

 Gece saat 12.00’ye doğru uyuduğunu, çok şiddetli bir sarsıntıyla uyandığını anlatan Pervin İpekçioğlu, uyandığında Serin diye bağırmaya başladığını, başına tavan düştüğünü ve yerin ayrıldığını gördüğünü söyledi.

 Pervin İpekçioğlu, deprem devam ederken otelin enkaza gömülmeye devam ettiğini kaydetti.

 Enkazdan nasıl çıktığını anlatan Pervin İpekçioğlu, Otel’de kalan diğer öğrencilerin babaları olan Murat ve Recep’le karşılaştığını ve enkazdan onların yardımıyla çıktığını anlattı.

 Kimsenin yardıma gelmediğini söyleyen Pervin İpekçioğlu, “İnerken yere basmaya korktum, altta insan olabilir ezmeyim diye. Çıktığımda yıkıldım. Yarım saat enkazın üzerinde yattım. Hiç kimseden ses gelmedi. Belki canlı bir el tutarım diye saatlerce uğraştım. Hani iddia ediyordunuz ya çekiçleme var diye İsias yan tarafa değil, öne doğru düştü. Ben yan tarafta saatlerce bekledim.” ifadelerini kullandı.

Yaralı olduğunu ama ambulansın kendisini almadığını belirten Pervin İpekçioğlu, kimsenin kendilerine yardım etmediğini, her tarafın cesetle dolu olduğunu ve her yerde kan olduğunu belirtti.

Perdeleri ve battaniyeleri açmaya başladığını ve çocukları aradığını söyleyen Pervin İpekçioğlu, “Polise gittik, yardımcı olmadılar.” dedi.

Kendilerini yabancı birinin otele ve enkaz alanına götürdüğünü aktaran Pervin İpekçioğlu, “Bozkurt diyor ya ben ordaydım diye, ben ordaydım sen neredeydin?” dedi.

“Kıbrıs’tan ekip gelene kadar oradaydık.” İfadelerini kullanan Pervin İpekçioğlu, çocukların çıktığı yönünde yalan haberler aldıklarını anlattı ve sabaha kadar çocuklarını aradıklarını ama enkaz altına ulaşmanın insan eliyle yapılabilmesinin mümkün olmadığını kaydetti.

5 gün boyunca çocuğunun canlı çıkacağını düşündüğünü dile getiren Pervin İpekçioğlu, daha sonra kızının elini gördüğünü söyledi.

Pervin İpekçioğlu sözlerini şöyle tamamladı:

“Gidemedim çocuğumu göremedim, eşim gitti. Diğer kızıma ablan öldü diyemedim. Biz önde çocuklar arkada tabutlarla Kıbrıs’a gittik, ertesi gün defnettik. Ben her gün mezara gidip kızımın saçını okşar gibi toprağını okşuyorum. Dünkü yalanlardan sonra en ağır cezaları almalarını istiyorum.”

Serin İpekçioğlu’nun teyzesi Emine Aksoy Altınçay da, deprem günü depremi hissettiklerini belirterek, haberlerde televizyonda Adıyaman’la ilgili hiç bir şey bulamadıklarını söyledi.

Altınçay, eniştesi Sertaç İpekçioğlu’na ulaştığını, otelin yıkıldığını öğrendiğini söyledi.

“Nasıl ki kardeşim ve eniştem enkazın başında beklediyse ben de sonraki bir hafta televizyonun başında bekledim, çocuklar güçlüdür çıkacaklar diye düşündüm.” İfadelerini kullanan Emine Aksoy Altınçay, “Ahmet Bozkurt dedi ya otelimi usulüne uygun yaptım, kız kardeşimi yıkarken başında bir şeyler vardı, onlar otelin kumlarıydı. Bizim sesimizi duyun. En ağır cezayı verin onlara.” dedi.

Sertaç İpekçioğlu da, bu saatten sonra aslında hiç bir adaletin çocuklarını geri getirmeyeceğini kaydetti.

Bu davanın bundan sonraki davalara örnek teşkil etmesini istediğini belirten İpekçioğlu, verilecek cezanın emsal teşkil etmesini ve kimsenin bu tür binalar yapmaya cesaret edememesini istediklerini vurguladı.

 “Bizim çocuklarımız öldü, geride kalanlardan için adaletin tecelli etmesini istiyoruz.” diyen İpekçioğlu, Serin’in çok iyi bir sporcu olduğunu ve onunla ilgili çok büyük hayalleri olduğunu söyleyerek, Serin’in her şeyiyle örnek bir çocuk olduğunun anlattı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

GAÜ, İstanbul’da Havacılık Fuarı’na katıldı

Published

on

By

Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Havacılık Yüksek Okulu, İstanbul Atatürk Havalimanına düzenlenen Uluslararası Havacılık Eğitim Fuarı’nda (IFTE 2025) yer aldı.

GAÜ Havacılık Yüksek Okulu tarafından verilen bilgiye göre, fuar, havacılıkla ilgili yeniliklerin tanıtılması ve havacılığın dünyadaki etkin temsilcilerini bir araya getirmesiyle biliniyor.

GAÜ’deki havacılık eğitimiyle ilgili bilgi verilen fuarda GAÜ Havacılık Yüksek Okulu adına Pilotaj Uyumluluk İzleme ve Güvenlik Yöneticisi Saygın Gönç ve Kurumsal Pilot Alihan Ovalı katıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

UBP Milletvekili Küçük: KKTC’nin bağımsızlık mücadelesi unutulmaz

Published

on

By

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Girne Milletvekili Hasan Küçük, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) bağımsızlık mücadelesinin unutulmaz olduğunu ve her daim hatırlatılması gerektiğini vurguladı.

Yazılı açıklama yapan Küçük, KKTC’nin varlığının Türk milletinin Doğu Akdeniz’deki sarsılmaz iradesinin simgesi olduğunu belirterek, Kıbrıs Türk halkının bağımsızlığını sonsuza dek koruyacağını kaydetti.

Küçük, “Biz buradayız ve ebediyen burada olmaya devam edeceğiz” diyerek, KKTC’nin haklı davasının unutulmasına asla izin verilmeyeceğini ifade etti.

UBP Milletvekili Küçük, “Kıbrıs Türk halkının tarih boyunca varoluş mücadelesi verdiğini ve bu mücadeleyi Doktor Fazıl Küçük ile Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın liderliğinde devletleşerek taçlandırdığını” dile getirdi.

KKTC’nin geleceğinin; Anavatan Türkiye ile omuz omuza verilen mücadele ile daha da güçleneceğini vurgulayan Küçük, Türkiye’nin desteğiyle KKTC’nin haklarını korumaya devam edeceğini ve gelecek nesillerin daha güçlü bir devlet mirası alacağını ifade etti.

Ulusal Birlik Partisi olarak KKTC’nin haklarını korumaya, halkın refahı için mücadele etmeye ve Türkiye ile birlikte güçlü adımlar atmaya devam edeceklerini belirten Küçük, “Kıbrıs Türkü özgürdür, özgür kalacaktır! Anavatan Türkiye ile birlikte geleceğe yürüyeceğiz” dedi.

KKTC’nin sonsuza dek var olacağını ve milli ruhun her nesilde yaşatılacağını vurgulayan Küçük, birlik ve beraberlik çağrısında bulundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Çiftçiler Birliği Başkanı Nizam:Daha adil ve sürdürülebilir bir üretim yapısına ulaşmak en büyük hedefimizdir

Published

on

By

Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği Başkanı Mehmet Nizam, çiftçilerin, emeklerinin karşılığını alabildiği, daha adil ve sürdürülebilir bir üretim yapısına ulaşmanın en büyük hedefleri olduğunu belirtti.

Nizam, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, toprağın bereketini emekle buluşturan, sabrın ve özverinin simgesi olan çiftçilerin, yalnızca üretimin değil kültürün, bağımsızlığın ve geleceğin de teminatı olduğunu vurguladı.

Çiftçiliğin, bir meslek olmanın çok ötesinde, doğayla kurulan kadim bir bağ, yaşamın sürdürülebilirliğine verilen en anlamlı katkı olduğunu ifade eden Nizam, “Bu nedenle 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü yalnızca bir kutlama değil aynı zamanda çiftçilerimizin kıymetini bir kez daha hatırlama ve hatırlatma günüdür” dedi.

Bu özel günde ülkenin tarımsal üretimine omuz veren, her koşulda üretmeye devam eden, toprağa sevgiyle bağlanan tüm çiftçileri saygı ve minnetle selamlayan Nizam, “Kıbrıs Türk halkının gıda güvencesini sağlayan, yerli üretimin sürdürülebilirliği için emek veren çiftçilerimiz, karşılaştıkları tüm zorluklara rağmen üretimden vazgeçmeyerek ülkemizin kalkınmasına büyük katkı sağlamaktadır.” şeklinde devam etti.

-“Tarım bir tercih değil zorunluluk”

Birlik olarak çiftçilerin haklarını savunmaya, onların sesi olmaya ve üretimlerini desteklemeye devam edeceklerini belirten Nizam, tarımın bir tercih değil, bir zorunluluk olduğu bilinciyle hareket ederek, çiftçilerin emeklerinin karşılığını alabildiği, daha adil ve sürdürülebilir bir üretim yapısına ulaşmanın en büyük hedefleri olduğunu vurguladı.

14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutlayan Nizam, toprağı umutla işleyen tüm çiftçilere, bereketli ve huzurlu bir üretim yılı diledi.

Devamını Oku

Trending

Reklam