Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü BRT’ye değerlendirdi.
‘Güne Yansıyanlar’ programında açıklamalarda bulunan Tatar, 8 Mart’ın kutlanacak bir gün değil bir farkındalık günü olduğuna işaret ederek, bu yıl özellikle emeğin en üst seviyesinde olan engelli anneler ve engelli kadınların ihtiyaçlarına yöneldiklerini söyledi.
Bu konuya özellikle eğildiklerini ifade eden Sibel Tatar, yaptıkları çalışma sonucunda, engelli kadınların en doğal haklarından biri olan çevrede dolaşma haklarından bile mahrum kaldıklarını gördüklerini belirtti.
Devlet ve yerel yönetimlerin bu konuya acil ilgi gösterilmesi gerektiğine işaret eden Tatar, herkesin bir gün engelli olabileceği bilinciyle yapılması gerekenlerin en kısa sürede yerine getirilmesini istedi.
Engelli Yaşam Evi’nin önemine de değinen Sibel Tatar, yaşam evinin yaşama katılmasının bir insanlık görevi olduğunu kaydetti.
Meclis’te ve veya Bürokraside kadınların önünün tıkanmasından şikayet eden Tatar, cinsiyet kotasının da yarardan çok engel teşkil ettiğini söyledi. “Kadınları Meclis’te çoğaltmak istiyorsak kadınların Genel Başkan tarafından koruma altına alınması gerekir” diyen Sibel Tatar, kadınların ayak oyunlarından uzak tutulup kollanması gerektiğinin altını çizdi.
Sibel Tatar, çalışan kadını daha verimli kılmak gerektiğini, verimli kadının daha özgüvenli ve ekonomik bakımdan daha güçlü olacağını ifade etti.
Bu düşüncenin hayat bulabilmesi için özellikle çocuğun, annesinden bağımsız ve güvende eğitim alması gerektiğini söyleyen Tatar, bunun yolunun da tam gün eğitim olduğunu vurguladı.
Kıbrıs Türk kadınının yeteneklerini sergileyebilmesi, kendi ekonomik özgürlüğünü sağlayabilmesi ve daha da önemlisi kadının kendi varlığını ortaya koyabilmesi için birçok çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Sibel Tatar, bu konuda yapılan çalışmalarla ilgili örnekler verdi.
Sibel Tatar açıklamasında, “Bir ülkenin önünü açmak istiyorsak kadının önünü açmamız gerekir. Kadını önemseyen Devlet politikalarına daha çok önem vermemiz gerekir” ifadelerine de yer verdi.
Kooperatif Görevlileri Sendikası (Koop-Sen) yarın, Koop-Süt, Zirai Levazım Kooperatifi ve Binboğa Yem Kooperatifi’nde süresiz genel greve gidiyor.
Koop-Sen’den verilen bilgiye göre, çalışanların maaşlarının ödenmediği gerekçesiyle yapılacak süresiz genel greve ek olarak yarın 09.30’da Kooperatif Merkez Bankası Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapılacak.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik ve beraberindeki heyeti kabul ederek, görüştü.
Kabulde yaptığı konuşmada duyduğu memnuniyeti ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, öğretmenlerin, Londra’daki çocukların Türkçe öğrenmesi için yaptığı özverili çalışmaları ve ailelerin ülkelerine bağlılıklarının takdir edildiğini ifade etti.
Dünyanın birçok yerinde ve özellikle Londra’da Kıbrıs Türkleri’nin yaşadığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradaki insanların çocuklarını kendi okullarına götürmesinin ve Kıbrıs Türk Dernekleri’nin faaliyetlerine katılmalarını sağlamasının, kültür ve geleneklerin bir sonraki nesillere aktarıldığı için kendisi mutlu ettiğini dile getirdi.
Londra Rauf Raif Denktaş Türk Okulu Müdürü Meryem Biricik de konuşmasında, okulun faaliyetleri hakkında bilgi vererek, verilen destekten dolayı teşekkürlerini sundu.
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, geçici öğretmen alımının önü açılması için, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavların bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokulduğunu savundu.
HP’den yapılan açıklamaya göre Özersay, seçim yasakları konusundaki uygulamaları eleştirdi.
Özersay, Meclis’teki muhalefet ile hükümetin, seçim yasaklarının 60 günden 45 güne indirilmemesi konusunda uzlaştığını belirterek, “Bu iyi bir gelişme çünkü hükümet 60 gün boyunca atama ve benzeri işlemleri yapamayacak” dedi. Özersay, ancak bu durumda okullara alınması gereken yeni öğretmenlerin seçim yasaklarına takılacağını söyledi.
“Belki İlkokullardaki öğretmen atamaları yetişecek ama ortaokul ve liselere alınacak yeni öğretmenler seçim yasaklarına takılacağı için atamaları Kasım ayına kalacak. Tabi hükümet de seçim süreci devam ederken geçici öğretmen alma şansına sahip olacak ve bunu da siyasi bir yatırım olarak kullanacak.” diyen Özersay, eğitim, sağlık ve bazı elzem konularda sınavları önceden ilan edilmiş olan KHK sınavlarının yapılması ve atamalarının da bekletilmemesi konusunda Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nda gerekli değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.
“Kırsal kesim arsası dağıtımı gibi seçim yatırımı işlemlerini seçim yasaklarına dahil ediyoruz da ne oluyor?” diye soran Özersay, bu arazilerin seçim yasakları yürürlüğe girmeden dağıtıldığı veya “hak sahipliği belgesi” verilerek umut tacirliği ile seçime yatırım yapıldığını ileri sürdü.
Özersay, “Özetle kırsal kesim arsası ya da hak sahipliği belgesi dağıtımı seçim yasağı tarihi gelmeden ‘halledilirken’, kritere bağlı, sınavla, münhalle yapılacak sınavlar biraz da bilinçli bir biçimde seçim yasaklarına sokuluyor ki geçici öğretmen alımının önü açılsın ve bir başka şekilde seçim yatırımı yapılabilsin. ” ifadelerini kullandı.