Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Sibel Tatar:Daha güçlü kadın daha güçlü ülke demektir

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Tatar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, kadınların erkeklerle eşit haklara, eşitlik, güvenlik, özgürlük, daha iyi çalışma ve yaşam şartlarına sahip olma yolunda verdiği mücadelenin başlangıcı olan 8 Mart 1857’den bu yana, kadın haklarından çok insan haklarını elde etmek için uğraştığımızı belirterek “Bu mücadele aynı zamanda eşitliğin, özgürlüğün ve demokrasinin mücadelesidir” ifadelerini kullandı.

Sibel Tatar yayımladığı mesajda şunları kaydetti:

“Bu farkındalık gününde önemle belirtmeliyim ki; maalesef halen var olan cinsiyete dayalı ayrımcılığı önlemek, her türlü şiddete karşı kadını korumak, kadın erkek eşitliğini teşvik etmek ve bu suretle kadının çalışma hayatındaki statüsünü iyileştirmek gerekmektedir. Daha güçlü kadın daha güçlü ülke demektir”

Şair Tuğba Baş’ın şiirine atıfta bulunan Sibel Tatar şunları belirtti:

“Şair Tuğba Baş, kadının var olan gücünü şiirinde bu şekilde anlatmıştır:
‘Güçlü kadınlarız biz, anayız, yuvayız, ekmeğiz, aşız..
Taşı sıksak suyunu çıkarırız canımız istediğinde…
Demiri bile döveriz yüreğimizdeki güçle…
Bakmayın kırmızı ojelerimize, tarlada süreriz icap ettiğinde…
Topuklu ayakkabılarımız batmasın gözünüze, çarıkla bile yürürüz gerektiğinde…’
Sibel Tatar mesajında ayrıca, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Kadın Örgütleri ağının web sayfasında duyrulmaya başlanan tüm kadınlara yönelik iş edinmeyi, iş geliştirmeyi sağlayacak ücretsiz eğitimler ve iş kurabilmeyi ya da geliştirmeyi sağlayacak sıfır veya düşük faizli kredi imkanlarına değindi.

Sibel Tatar, kadınlarımızın hayatın her alanında eşit, özgür ve adil bir şekilde yer alması; maruz kaldıkları fiziksel ve ruhsal şiddet başta olmak üzere yaşadıkları her türlü olumsuzluğun giderilmesi için var gücümüzle çalışmaya devam etmenin önemine vurgu yaptı.

Sibel Tatar mesajında, “Ülkemizde ve dünyada kadınlara yönelik şiddetin son bulduğu, kadınların iş dünyasında, siyasi yaşamda ve yönetimlerde daha çok söz sahibi olduğu güzel ve yaşanabilir bir gelecek diler, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nüzü kutlarım” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Güneş Sistemi’nin kıyısında garip bir ‘fosil dünya’ keşfedildi

Published

on

By

Gökbilimciler, Güneş Sistemi’nin uzak sınırlarında “Ammonite” adı verilen gizemli bir gökcismi keşfetti.

Ammonite, Neptün’ün ötesinde yer alan ve Trans-Neptunian Object (TNO) olarak sınıflandırılan bir cisim. Ancak onu özel kılan, yörüngesinin son derece eliptik olması.

Bu özelliğiyle, tıpkı Sedna gibi yalnızca üç benzeri daha bulunan Sednoid grubuna dahil edildi. Sednoid’ler, Güneş’e en yakın geçiş noktaları (perihelion) 60 astronomik birimin (au) çok üzerinde olan nadir nesneler.

Gökbilimciler, bu nesnelerin yörüngelerini açıklamak için Gezegen Dokuz adını verdikleri, henüz keşfedilmemiş büyük bir gezegenin varlığını öne sürüyor. Ancak Ammonite’in yörüngesi, mevcut Sednoid’lerden farklılık gösteriyor. Araştırmacılara göre bu durum, Gezegen Dokuz hipotezini daha da karmaşık hâle getiriyor.

4.5 milyar yıldır değişmeyen yörünge

Ammonite’in yörüngesi, bilgisayar simülasyonlarına göre Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana, yaklaşık 4.5 milyar yıldır kararlı bir şekilde seyrediyor. Nesne ilk kez 2023 yılında Subaru Teleskobu’yla tespit edildi, ancak kesin tanımlama 2024’te Kanada-Fransa-Hawaii Teleskobu ve arşiv verileriyle doğrulandı.

Keşif, FOSSIL (Formation of the Outer Solar System: An Icy Legacy) adlı gözlem programı kapsamında yapıldı. Program, Güneş Sistemi’nin uzak bölgelerindeki buzul nesneleri araştırmayı amaçlıyor.

“Q-boşluğu”nu dolduran ilk nesne

Ammonite, şimdiye kadar gözlemlenememiş bir yörünge bölgesinde yer alıyor. Bu bölge, gökbilimcilerin “q-gap” adını verdiği ve neden boş kaldığı bilinmeyen bir yörünge aralığını temsil ediyordu. Araştırmanın yazarlarına göre, Ammonite bu boşluğu doldurarak önemli bir eksik halkayı tamamladı.

Yeni sorular doğuruyor

Çalışmanın ortak yazarı Dr. Yukun Huang’a göre, Ammonite’in yörüngesinin diğer Sednoid’lerle uyuşmaması, Gezegen Dokuz’un varlığını sorgulayan bir durum olabilir. Huang, bu nesnelerin oluşumunda, zamanında Güneş Sistemi’nde bulunan ama sonra dışarı atılan bir gezegenin etkili olabileceğini öne sürdü.

Ayrıca, bazı teorilere göre bu tür uzak nesneler; Güneş’in yıldız kümesi içindeki erken döneminde başka yıldızlarla yaşanan etkileşimler, hatta başka sistemlerden yakalanmış cisimler sonucu oluşmuş olabilir.

Gezegen Dokuz ortaya çıkabilir mi?

Ammonite’in keşfi, Gezegen Dokuz’un yörüngesini daraltıyor ve muhtemel saklanma alanlarını azaltıyor. Gökbilimciler henüz bu varsayımsal gezegeni gözlemleyemedi, ancak umutlar yeni nesil teleskoplarda.

Vera Rubin Gözlemevi, yakında on yıl sürecek LSST (Legacy Survey of Space and Time) projesine başlayacak. Bu teleskop, Güneş Sistemi’ndeki en karanlık ve zor tespit edilen nesneleri gözlemlemek için tasarlandı. Eğer Gezegen Dokuz gerçekten varsa, Rubin bu bilinmeyen devi ortaya çıkarabilecek en güçlü aday olabilir.

Devamını Oku

Dünya

Madrid’de devam eden orman yangınlarından kaynaklanan duman gökyüzünü kapladı

Published

on

By

İspanya’nın başkenti Madrid’de henüz kontrol altına alınamayan orman yangınlarından kaynaklanan duman, gökyüzünü kapladı.

Madrid’in 50 kilometre güneybatısında yer alan Mentrida kasabası civarında orman yangını çıktı.

Yaklaşık 3 bin hektarlık alanın kül olduğu yangından kaynaklanan duman, Madrid’de gökyüzünün tamamen kaplanıp turuncu bir görüntünün oluşmasına yol açtı.

Yangınların henüz kontrol altına alınamadığını belirten yetkililer, vatandaşlara evlerinde kalmalarını ve pencerelerini kapatmalarını tavsiye etti.

Devamını Oku

Dünya

BM: 18 Mart’tan bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişi yerinden edildi

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM), mart ayında İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini bildirdi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Stephanie Tremblay, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bölgedeki meslektaşlarından edindiği bilgiyi aktaran Tremblay, sadece 8-15 Temmuz’da Gazze’de 11 bin 500 kişinin yerinden edildiğini belirtti.

Tremblay, diğer taraftan 18 Mart’ta İsrail’in ateşkesi bozmasından bu yana Gazze’de 737 binden fazla kişinin yerinden edildiğini söyledi.

Gazze’de hemen hemen herkesin yerinden edildiğine dikkati çeken Tremblay, bazı kişilerin birkaç kez yerinden edildiğini vurguladı.

– “İbadethanelere yönelik saldırılar kabul edilemez”

Tremblay, BM Genel Sekreteri’nin Gazze kentinin kuzeyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Kutsal Aile Kilisesi’ne (Latin Manastırı) yönelik saldırıyı şiddetle kınadığını bildirdi.

İbadethanelere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunun altını çizen Tremblay, aynı zamanda sığınan insanların hedef alınmaması gerektiğini söyledi.

Tremblay, AA muhabirinin, “Genel Sekreter İsrail tarafından, El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi’nin statüsünün değiştirilmesine ne tepki veriyor?” sorusuna ise bu konuya ilişkin gelişmelerden henüz haberdar olmadığını ifade etti.

BM Sözcü Yardımcısı, “Ancak her zaman tüm ibadethanelerin korunması çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Israel Hayom gazetesinde yer alan haberde, Tel Aviv yönetiminin El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi üzerindeki yetkileri El Halil Belediyesinden alarak bölgedeki yasa dışı yerleşim birimlerinden “Kiryat Arba” yönetimine verildiği belirtilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam