Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Sivil Savunma, deprem felaketine yönelik alınacak tedbirleri açıkladı

Published

on

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı, ülkemizde yaşanması muhtemel bir deprem felaketine yönelik olarak, deprem öncesi, esnası ve sonrasında halk tarafından alınması gereken önlemler hakkında önemli bilgiler paylaşıldı.

Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’ndan yapılan uyarılar şöyle:

‘1. Deprem öncesinde;
Yapısal olamayan, yani binadan değil de eşyalardan kaynaklanacak hasarlardan korunmak için günlük kullanılan eşyaların bina içerisine yerleştirilmesinde;
• Dolap üzerine konulan eşya ve büro malzemelerin kayarak düşmelerini önlemek için plastik tutucu malzeme veya yapıştırıcılarla sabitlenmelidir.
• Soba ve diğer ısıtıcılar sağlam malzemelerle duvara veya yere sabitlenmelidir.
• Dolaplar ve devrilebilecek benzeri eşyalar birbirine ve duvara sabitlenmelidir. Eğer sabitlenen eşya ve duvar arasında boşluk kalıyorsa, çarpma etkisini düşürmek için araya bir dolgu malzemesi konulmalıdır.
• Tavan ve duvara asılan avize, klima vb. cihazlar bulundukları yere ağırlıklarını taşıyacak şekilde, duvar ve pencerelerden yeterince uzağa ve kanca ile asılmalıdır.
• İçinde ağır eşyalar bulunan dolap kapakları mekanik kilitler takılarak sıkıca kapalı kalmaları sağlanmalıdır.
• Zehirli, patlayıcı, yanıcı maddeler düşmeyecek bir konumda sabitlenmeli ve kırılmayacak bir şekilde depolanmalıdır. Bu maddelerin üzerlerine fosforlu, belirleyici etiketler konulmalıdır.
• Gaz kaçağı ve yangına karşı, gaz vanası ve elektrik sigortaları otomatik hale getirilmelidir.
• Binadan acilen çıkmak için kullanılacak yollardaki tehlikeler ortadan kaldırılmalı, bu yollar işaretlenmeli, çıkışı engelleyebilecek eşyalar çıkış yolu üzerinden kaldırılmalıdır.
• Geniş çıkış yolları oluşturulmalıdır. Dışa doğru açılan kapılar kullanılmalı, acil çıkış kapıları kilitli olmamalıdır. Acil çıkışlar aydınlatılmalıdır.
• Karyolalar pencerenin ve üzerine devrilebilecek ağır dolapların yanına konulmamalı, karyolanın üzerinde ağır eşya olan raf bulundurulmamalıdır.
• Tüm bireylerin katılımı ile (evde, iş yerinde, apartmanda, okulda) “Afete hazırlık planları” yapılmalı, her altı ayda bir bu plan gözden geçirilmelidir. Zaman zaman bu plana göre nasıl davranılması gerektiğinin tatbikatları yapılmalıdır.
• Bir afet ve acil durumda eve ulaşılamayacak durumlar için aile bireyleri ile iletişimin nasıl sağlanacağı, alternatif buluşma yerleri ve bireylerin ulaşabileceği bölge dışı bağlantı kişisi (ev, işyeri, okul içinde, dışında ve ya mahalle dışında) belirlenmelidir.
• Önemli evraklar (kimlik kartları, tapu, sigorta belgeleri, sağlık karnesi, diplomalar, pasaport, banka cüzdanı vb.) kopyaları hazırlanarak su geçirmeyecek bir şekilde saklanmalı, ayrıca bu evrakların bir örneği de bölge dışı bağlantı kişisinde bulunmalıdır.
• Bina yönetimince önceden belirlenen, mesken veya iş yerinin özelliği ve büyüklüğüne göre uygun yangın söndürme cihazı mutlaka bulundurulmalı ve periyodik bakımları da yaptırılmalıdır. Bu cihazlar;
o Kolayca ulaşılabilecek bir yerde tutulmalıdır.
o Yeri herkes tarafından bilinmelidir.
o Duvara sıkıca sabitlenmelidir.
o Her yıl ilgili firma tarafından bakımı yapılmalıdır.
o Bir kez kullanıldıktan sonra mutlaka tekrar doldurulmalıdır.
• Binalarda asansörlerin kapı yanlarına “Deprem Sırasında Kullanılmaz” levhası asılmalıdır.

2. Deprem esnasında;
Kesinlikle panik yapılmamalıdır.
• Sabitlenmemiş dolap, raf, pencere vb. eşyalardan uzak durulmalıdır.
• Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş masa altına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturulmalıdır.
• Baş, iki el arasına alınarak veya bir koruyucu (yastık, kitap vb) malzeme ile korunmalıdır. Sarsıntı geçene kadar bu pozisyonda beklenmelidir.
• Güvenli bir yer bulup, diz üstü ÇÖK, Başını ve enseni koruyacak şekilde KAPAN, Düşmemek için sabit bir yere TUTUN
• Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşulmamalı, balkona çıkılmamalı, balkonlardan ya da pencerelerden aşağıya atlanmamalıdır.
• Kesinlikle asansör kullanılmamalıdır.
• Telefonlar acil durum ve yangınları bildirmek dışında kullanılmamalıdır.
• Kibrit, çakmak yakılmamalı, elektrik düğmelerine dokunulmamalıdır.
• Tekerlekli sandalyede isek tekerlekler kilitlenerek baş ve boyun korumaya alınmalıdır.
• Mutfak, imalathane, laboratuvar gibi iş aletlerinin bulunduğu yerlerde; ocak, fırın ve bu gibi cihazlar kapatılmalı, dökülebilecek malzeme ve maddelerden uzaklaşılmalıdır.
• Sarsıntı geçtikten sonra elektrik, gaz ve su vanalarını kapatılmalı, soba ve ısıtıcılar söndürülmelidir.
• Diğer güvenlik önlemleri alınarak gerekli olan eşya ve malzemeler alınarak bina daha önce tespit edilen yoldan derhal terk edilip toplanma bölgesine gidilmelidir.
• Okulda sınıfta ya da büroda ise sağlam sıra, masa altlarında veya yanında; koridorda ise duvarın yanına hayat üçgeni oluşturacak şekilde ÇÖK-KAPAN-TUTUN hareketi ile baş ve boyun korunmalıdır.
• Pencerelerden ve camdan yapılmış eşyalardan uzak durulmalıdır.

Deprem Anında Açık Alandaysanız;
• Enerji hatları ve direklerinden, ağaçlardan, diğer binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşılmalıdır. Açık arazide çömelerek etraftan gelen tehlikelere karşı hazırlıklı olunmalıdır.
• Toprak kayması olabilecek, taş veya kaya düşebilecek yamaç altlarında bulunulmamalıdır. Böyle bir ortamda bulunuluyorsa seri şekilde güvenli bir ortama geçilmelidir.
• Binalardan düşebilecek baca, cam kırıkları ve sıvalara karşı tedbirli olunmalıdır.
• Toprak altındaki kanalizasyon, elektrik ve gaz hatlarından gelecek tehlikelere karşı dikkatli olunmalıdır.
• Deniz kıyısından uzaklaşılmalıdır.

Deprem Anında Araç Kullanıyorsanız;
• Sarsıntı sırasında karayolunda seyir halindeyseniz;
o Bulunduğunuz yer güvenli ise; yolu kapatmadan sola yanaşıp durulmalıdır. Kontak anahtarı yerinde bırakılıp, pencereler kapalı olarak araç içerisinde beklenmelidir. Sarsıntı durduktan sonra açık alanlara gidilmelidir.
o Araç meskun mahallerde ya da güvenli bir yerde değilse (ağaç ya da enerji hatları veya direklerinin yanında, köprü üstünde vb.); durdurulmalı, kontak anahtarı üzerinde bırakılarak terk edilmeli ve trafikten uzak açık alanlara gidilmelidir.
• Sarsıntı sırasında bir tünelin içindeyseniz ve çıkışa yakın değilseniz; araç durdurulup aşağıya inilmeli ve yanına yan yatarak ayaklar karına çekilip, ellerle baş ve boyun korunmalıdır. (ÇÖK-KAPAN-TUTUN)
• Kapalı bir otoparkta iseniz; araç dışına çıkılıp, yanına yan yatarak, ellerle baş ve boyun korunmalıdır. Yukarıdan düşebilecek tavan, tünel gibi büyük kitleler aracı belki ezecek ama yok etmeyecektir. Araç içinde olduğunuz takdirde, aracın üzerine düşen bir parça ile aracın içinde ezilebilirsiniz.

3. Deprem sonrasında;
Kapalı alandaysanız;

• Önce kendi emniyetinizden emin olun.
• Sonra çevrenizde yardım edebileceğiniz kimse olup olmadığını kontrol edin.
• Depremlerden sonra çıkan yangınlar oldukça sık görülen ikincil afetlerdir. Bu nedenle eğer gaz kokusu alırsanız, gaz vanasını kapatın. Camları ve kapıları açın. Hemen binayı terk edin.
• Dökülen tehlikeli maddeleri temizleyin.
• Yerinden oynayan telefon ahizelerini telefonun üstüne koyun.
• Acil durum çantanızı yanınıza alın, mahalle buluşma noktanıza doğru harekete geçin.
• Radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarıyla size yapılacak uyarıları dinleyin.
• Cadde ve sokakları acil yardım araçları için boş bırakın.
• Her büyük depremden sonra mutlaka artçı depremler olur. Artçı depremler zaman içerisinde seyrekleşir ve büyüklükleri azalır. Artçı depremler hasarlı binalarda zarara yol açabilir. Bu nedenle sarsıntılar tamamen bitene kadar hasarlı binalara girilmemelidir. Artçı depremler sırasında da ana depremde yapılması gerekenler yapılmalıdır.

Açık Alandaysanız;

• Çevrenizdeki hasara dikkat ederek bunları not edin.
• Hasarlı binalardan ve enerji nakil hatlarından uzak durun.
• Önce yakın çevrenizde acil yardıma gerek duyanlara yardım edin.
• Sonra mahalle toplanma noktanıza gidin.
• Yardım çalışmalarına katılın. Özel ilgiye ihtiyacı olan afetzedelere -yaşlılar, bebekler, hamileler, engelliler- yardımcı olun.

Yıkıntı Altında Mahsur Kaldıysanız;

• Paniklemeden durumunuzu kontrol edin.
• Hareket kabiliyetiniz kısıtlanmışsa çıkış için hayatınızı riske atacak hareketlere kalkışmayın. Biliniz ki kurtarma ekipleri en kısa zamanda size ulaşmak için çaba gösterecektir.
• Enerjinizi en tasarruflu şekilde kullanmak için hareketlerinizi kontrol altında tutun.
• El ve ayaklarınızı kullanabiliyorsanız su, kalorifer, gaz tesisatlarına, zemine vurmak suretiyle varlığınızı duyurmaya çalışın.
• Sesinizi kullanabiliyorsanız kurtarma ekiplerinin seslerini duymaya ve onlara seslenmeye çalışınız. Ancak enerjinizi kontrollü kullanın.

4. Acil Durum Toplanma Alanları;

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığınca; afet acil durumlar sırasında ve sonrasında
halkın risk taşımayan güvenli alanlara ivedilikle ulaşması maksadıyla “Afet ve Acil
Durum Toplanma Alanları” belirlenmiştir. Söz konusu alanlar;

• Nüfus yoğunluğu,
• Ulaşılabilirlik ve tahliye kolaylığı,
• Mümkün olduğunca engellilerin ve yaşlıların ulaşımına uygunluğu,
• Deprem sonrası oluşabilecek yangın, su taşkını, tsunami, altyapı ve benzeri ikincil
• tehlikeler ile deniz, su kaynaklarından uzak alanlar olması,
• Konut alanlarına yakın ancak yapısal ve yapısal olmayan unsurlardan etkilenmemesi,
• Elektrik, su, tuvalet gibi temel ihtiyaçlar ve benzeri unsurların karşılanabileceği
• yapılara yakınlığı gibi kriterler ile mümkün olduğunca kamuya ait uygun yerler tercih edilmiştir.

Halkımız, bulunduğu yere en yakın Acil Durum Toplanma Alanını Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı resmi web sayfası olan www.sivilsavunma.gov.ct.tr adresinde bulunan “Acil Durum Toplanma Alanları başlığı altından öğrenebilecektir.

Ülkemizde yaşanması muhtemel afet ve acil durumlarda halkımızın ihtiyaç duyacağı yardım için Sivil Savunma Acil Hattı ALO 101’i aramaları, yetkililerden gelecek duyuru, bilgi ve ikazları dikkate almaları, bu maksatla söz konusu durumlarda “Afet Radyosu” olarak çalışacak Kuzeyin Sesi Radyo Vatan (87.5 – 104.3), Radyo Vatan Nihavent (89.8-100.4) ve Radyo Vatan Türkü (94.4-100.5) frekanslarını takip etmeleri önem arz etmektedir.’

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

DAÜ, BÜRO-İŞ üyelerine yönelik atölye çalışması düzenledi

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ), Büro Banka Ticaret Çalışanları Sendikası (Büro-İş) üyelerine yönelik “iş yaşamında psikolojik şiddet” başlıklı atölye çalışması düzenledi.

DAÜ’den verilen bilgiye göre, “İş Yaşamında Sınırlar ve Sinirler: Psikolojik Şiddet-Mobbing” başlıklı atölye çalışması, Doğu Akdeniz Üniversitesi Psikolojik Danışma, Rehberlik ve Araştırma Merkezi (DAÜ-PDRAM) Kuzey Kampüs ile DAÜ Sürekli Eğitim Merkezi’nin (DAÜ-SEM) iş birliğinde gerçekleştirildi.

Çalışma, Lefkoşa’da Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği Konferans Salonu’nda yapıldı.

Atölyede, Kuzey Kampüs DAÜ-PDRAM Psikologları Dr. Psk. Fatoş Özeylem ve Uzm. Psk. Haşim Haşimoğulları sunum yaptı.

Devamını Oku

Kıbrıs

CTP Genel Başkanı Erhürman, Emekli Polisler Derneği’ni ziyaret etti

Published

on

By

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Emekli Polisler Derneği’ni ziyaret etti.

CTP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, ziyarette Dernek Başkanı Birol Atasu, dernek yöneticileri ve bazı üyelerle görüşen Erhürman’a milletvekili Filiz Besim eşlik etti.

Erhürman ziyarette, ülke sorunlarıyla ilgili çözüm önerileri hakkında görüş alış verişinde bulundu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere Parlamentosu KKTC Dostluk Grubu ile bir araya geldi

Published

on

By

  

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Londra temasları çerçevesinde, İngiltere Parlamentosu KKTC Dostluk Grubu (APPG-TRNC) üyeleriyle toplantı gerçekleştirdi.

 

Toplantıya APPG TRNC Başkanı Imran Hussain, Milletvekilleri Yasmin Qureshi, Nesil Çalışkan, Lord Rogan, Baroness Mobarik CBE, Lord Qurban Hussain ve Elliott of Ballinamallard katıldı.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, Westminster’daki Portcullis House’da gerçekleşen toplantıya ev sahipliği yaptığı APPG-TRNC teşekkür ederek, “APPG-TRNC, Kıbrıs Türk Halkı’nın maruz kaldığı büyük haksızlığı bakanlara ve parlamenterlere aktarma konusunda her zaman proaktif çalışmalar yürütmektedir. Bu meseleye gösterdiğiniz hassasiyet ve desteğiniz için hepinize teşekkür ederim” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasında şunları kaydetti:

 

“Avrupa’dan Sorumlu Bakan Stephen Doughty ile gerçekleştirdiğim görüşmede, Kıbrıs konusundaki son gelişmelere dair görüşlerimi paylaşma fırsatı buldum. 

 

Rum tarafının iddialarının aksine, Kıbrıs Türk Halkı eşit ve doğuştan gelen haklara sahiptir; bu haklar, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortakları olarak kendi kaderini tayin etme haklarını kapsamaktadır. Cumhuriyetin kurulmasını sağlayan antlaşmalar, Kıbrıs Türk tarafının imzasıyla yürürlüğe girmiştir; bu antlaşmalar aynı zamanda iki Egemen Üs Bölgesi kurulmasına da olanak tanımıştır. Ancak Kıbrıs Türkleri, 1963 Aralık ayında silah zoruyla devletin dışına itilmiş ve Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama hedefi doğrultusunda 11 yıl süren zulme maruz kalmıştır.”

 

Cumhurbaşkanı Tatar, 15 Temmuz 1974’te Yunan Cuntası’nın darbe gerçekleştirdiğini ve “Helenik Kıbrıs Cumhuriyeti” ilan ettiğini belirterek, “Anavatanımız ve garantör ülkelerden biri olan Türkiye, bu zulmü durdurmak amacıyla Kıbrıs Barış Harekâtı’nı gerçekleştirmek zorunda kalmıştır. Bu harekâtın ardından Gönüllü Nüfus Mübadelesi Anlaşması yapılmış, Kıbrıs Türkleri Kuzey’e, Rumlar ise Güney’e geçmiştir. Yarım asrı aşkın süredir federal temelde sürdürülen müzakereler ise denenmiş, başarısız olmuş ve tüketilmiştir” dedi.

 

Yeni iki devletli vizyonunun halk tarafından desteklenerek göreve seçildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerine şöyle devam etti:

 

“Yeni vizyonumu uluslararası kamuoyuna ilk kez Nisan 2021’de Cenevre’deki gayriresmî toplantıda sundum. Bu vizyon, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde, iki tarafın iş birliğine dayalı bir çözüm arayışıdır. Biz, Kıbrıs sorununa gerçekçi, sürdürülebilir ve pratik bir çözüm istiyoruz.”

 

Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Holguin tarafından bir keşif çalışması yapıldığını ve yeni, resmî müzakerelerin başlaması için ortak bir zemin bulunmadığının tespit edildiğini anımsattı. Mart ayında katıldığı diğer bir gayriresmî toplantı sonrası tarafların altı yeni iş birliği girişimi üzerinde anlaştığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, ancak dönüşünde Rum liderin “taşınmaz mallarla” ilgili Kıbrıs Türk halkını tehdit eden ve sindiren bir kampanya başlattığını, bunun halkta büyük öfkeye neden olduğunu ve kabul edilemez olduğunu belirtti.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ın jeopolitik ve jeostratejik açıdan büyük öneme sahip olduğunu ve Türkiye’nin güney kıyılarına sadece 40 mil mesafede bulunduğunu hatırlatarak, “İngiltere’nin Ada’da iki Egemen Üs Bölgesi bulunmaktadır. Ortadoğu’daki gelişmeler nedeniyle bu üslerin önemi daha da artmıştır” dedi.

 

İngiltere’deki görüşmesinde Bakan Doughty’e, Kıbrıs Türk Halkına yönelik “eşit olmayan muamele politikasının” gözden geçirilmesi çağrısında bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:

 

“2004 Annan Planı döneminde uluslararası toplum tarafından Kıbrıs Türk Halkı’na yönelik insanlık dışı izolasyonun sona erdirileceğine dair verilen sözlerin hiçbiri tutulmamıştır. Direkt uçuşlar, doğrudan ticaret ve doğrudan temaslar başlatılmamıştır. Bu, halkımızın temel insan hakları meselesidir.”

 

KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak kabul edildiğini ve Türk devletleriyle ve İslam ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeyi sürdürdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’de yaşayan yaklaşık 350.000 Kıbrıslı Türk’ün güçlü bağlara sahip olduğunu belirtti.

 

Cumhurbaşkanı, “izolasyonun sonlandırılması için somut adımlar görmek istiyoruz. Gençlik ve spor kulüplerimiz dahi uluslararası dostluk maçları oynayamıyor. Bu çağda böyle bir durum söz konusu olmamalı, bu konular siyasi bir çözüme bağlı kalmamalıdır; çünkü çözüm önerileri Rum tarafı tarafından defalarca reddedilmiştir” diye konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda üç yıl üst üste yaptığı konuşmalarda, Kıbrıs Türk Halkı’na yönelik adaletsizliğe son verilmesi, ekonomik, siyasi ve diplomatik ilişkiler kurulması ve KKTC’nin tanınması yönünde çağrısı bulunduğunu hatırlattı. “İki devletli çözüm modelimize ve halkımıza verdiği tam destekten dolayı Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir kez daha bu vesileyle teşekkür ediyorum” dedi.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, toplantıyı düzenleyen “Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet” kampanyasına ve katılan tüm parlamenterlere de teşekkür etti.

 

Toplantıda yaptığı konuşmada Milletvekili İmran Khan ise, halkların “kendi kaderini tayin hakkı”nın önemine dikkat çekerek, karar vericileri etkilemek ve onları Kıbrıs’ın gerçekleri ve Kıbrıs Türk Halkı’nın yaşadığı mağduriyet konusunda aydınlatmanın önemini vurguladı.

 

Lord Rogan da, Cumhurbaşkanı Tatar’ın KKTC’yi ve Kıbrıs Türk davasını tanıtmak için yılmadan çalışmaya devam ettiğini ve daha önce Lordlar Kamarası oturumuna katılmış ilk KKTC Cumhurbaşkanı olduğunu kaydetti.

Devamını Oku

Trending

Reklam