Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Sivil Savunma Teşkilatı’ndan Dr. Küçük ve Denktaş’a saygı yürüyüşü

Published

on

Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın ölüm yıldönümleri için hazırlanan anma programları çerçevesinde saygı yürüyüşü düzenledi.

Konuyla ilgili Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, etkinliğe Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı personeli ve ülkedeki üniversitelerin AKUT ekipleri katıldı.

Yürüyüş Alevkayası’ndan başlayıp, Mersinlik Piknik alanında son bulacak şekilde 30 kilometrelik saygı yürüyüşü şeklinde yapıldı.

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanı Atilla Karaca etkinlik öncesi yaptığı konuşmada, Dr. Fazıl Küçük’ün, hayatını Kıbrıs davası ve Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık mücadelesine adayarak, büyük fedakârlıklar gösterdiğini belirtti.

Küçük’ün Kıbrıs Türk halkının yok edilmesi amacıyla kurulan EOKA terör örgütüne karşı Türk Mukavemet Teşkilatı’nı kurduğunu ve “Ağrı” kod adıyla en üst rütbede görev aldığını ifade eden Karaca, Küçük’ün verdiği varoluş mücadelesinin asla unutulmayacağını vurgulayarak, kendisini saygı, rahmet ve minnetle andıklarını ifade etti.

Karaca, merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın, Kıbrıs Türk halkının hak, eşitlik ve bağımsızlık davasını anavatan Türkiye ile fikir ve gönül birliği içinde, yaşamı boyunca büyük bir kararlılık ve özveriyle savunduğunu belirtti. Karaca, tarihin en haklı davalarından olan Kıbrıs davasının savunucusu Rauf Denktaş’ın, kalplerde ve tarihteki müstesna yerini her zaman muhafaza edeceğini kaydederek, onu 10’uncu ölüm yıldönümünde saygı, rahmet ve minnetle andıklarını kaydetti.

Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığından yapılan açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Tatar ise yaptığı konuşmada etkinliğe katılmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

“Gerçekten Kıbrıs’ımızın doğası, orman zenginliği ve bu coğrafyanın sunduğu imkanlar ve nimetler içerisinde bu yürüyüşü yapabilmek hem sağlık bakımından hem birlikte hareket etmek ve doğru mesajları vermek adına çok anlamlı bir etkinlik olarak değerlendirdim bu faaliyeti” diyen Tatar şöyle devam etti:

“Hem sağlık hem spor hem de Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’nın birlik ve beraberlik içerisinde üniversitelerdeki AKUT ekipleriyle her türlü doğal afet, her türlü yangın felaket orman yangınları gibi durumlarda mobil ve derhal ekiplerin hareket edebilecek ve ülke savunmasında insanlarımızın bu doğal afetler karşısında korunmasında bu eğitimli ekiplerin bu şekilde eğitimli olmaları antrenmanlı olmaları da tabii ki beni mutlu etmiştir. Benim kısaca söyleyeceğim Sivil Savunma teşkilatı Başkanlığının KKTC’nin en güvenilir kurumlarından bir tanesi olduğu, zaten her türlü etkinliklerine mükelleflerin emekliye çıkma törenleri de dahil her bölgede katılmaktayım. Elbette depreme yönelik doğal afetlere yönelik çeşitli tatbikatlara da katılıyorum hep desteğimi veriyorum. Aynı zamanda bölgedeki şube amirliklerinin de bir plan ve program içerisinde sayın başkanımızla ziyaret etmek istiyorum. Ben dolayısıyla Sivil Savunma Teşkilatı Başkanlığı’na bu en güzide en güvenilir kurumlarımızdan bir tanesi olan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için çok anlam ifade eden bu kurumumuzun yaptığı bu faaliyette de bulunmaktan dolayı tekrar memnuniyetimi ifade ediyorum. Sayın başkanımıza hürmetlerimi sunuyorum”

Konuşmasında parkurun oluşmasında gayretleri olan Orman Dairesi Müdürü Cemil Karzaoğlu’na da teşekkür eden Tatar şunları kaydetti:

“Gerçekten zaman zaman yangın felaketi yaşadık en son en büyük Kalkanlı’daydı. Yaz aylarında Karşıyaka o malum tepedeydi. Hep birlikteydik. Şu anda Alevkayası’nın doğu kısmında 13 kilometrelik bir parkurun tamamlanmasıyla burada Orman Dairesi’nin buradaki mütevazi binasındayız. Orman Dairesi çalışanları, bu ormanların korunabilmesi için herhangi bir felaket durumunda derhal müdahale edebilmek için buradaki ekipleriyle görev başındadırlar. Ama üzülerek gördüm ki buraya elektrik bağlanmamış çok yakın bir noktada trafonun olduğunu da gördüm bir an evvel elektrik kurumumuzun inşallah buraya bir elektrik bağlantısı yapması beni memnun edecektir çünkü Orman Dairesinin fedakar ve cefakar çalışanları soğuk hava koşullarında veya yazın sıcak günlerde hep burada görev başındadırlar. Çünkü bu ormanlar bizlerin en büyük zenginliğidir. Doğamızın en büyük güzelliği ve gerçekten bu orman ağaçları buradaki bütün bu ağaçlar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin oksijen kaynağıdır. Güzelliğidir. Her türlü zenginliğidir. Dolayısıyla buraları korumak buralara sahip çıkmak orman dairesinin görevleri arasındadır ama bizde onlara tabii ki gerekli desteği vermek durumundayız”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Baf’ta 15 yaşındaki erkek çocuk ölü bulundu

Published

on

By

Baf’ta bugün 15 yaşındaki bir erkek çocuğu ölü bulundu. 

Ceset, Baf’a bağlı Holetria köyünde mezarlık ile köy merkezi arasındaki bölgede tespit edildi.

Cesedin yakınında bir motosikletle, terk edilmiş van araç saptandı.

Rum basınında yer alan haberlere göre, olay yerinde iki aracın bulunması, bir trafik kazası olasılığını güçlendiriyor. Polis, suç ihtimali de dahil tüm olasılıkları araştırıyor 

Ölen çocuğun yerel bir sakin olduğu tespit edildi. 

Devamını Oku

Dünya

DAÜ-SEN Başkanı’ndan Başbakan Üstel’e mektup…

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası (DAÜ-SEN) Başkanı Ercan Hoşkara, Başbakan Ünal Üstel’e hitaben mektup yayınlayarak 4 Nisan 2024’te hükümet, DAÜ yönetimi ve sendikalar arasında imzalanan 4 yıllık protokolün eksiksiz uygulanması için sürece müdahale etmesini istedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin protokole uymadığını farklı ortamlarda dile getirdiğini belirten Hoşkara “DAÜ-SEN olarak Sayın Eğitim Bakanını haklı bulmakla beraber protokolün yürütülmesinden sorumlu olan İstişare ve Eşgüdüm Komisyonunun Başkanı olan Eğitim Bakanının da bu tablodan sorumlu olduğunu belirtmek gerekiyor. Hükümetinizin, DAÜ yönetimindeki en üst karar organı olan Vakıf Yöneticiler Kurulu’nu göreve getiren noktada olduğunu da hatırlatmak isteriz. Hükümetinizin ve Eğitim Bakanının, ayrıca yüksek öğretim alanında uygulanması gereken Stratejik Planı uygulamadığını da gözlemlemekteyiz” dedi.

DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara, protokol gereği İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu Başkanı Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun 28 Mayıs’ta toplantı düzenlediğini belirtti. Hoşkara, sendikanın toplantıda mevzuata açıkça aykırı karar ve uygulamaları, yasalara ve anayasaya aykırı tüzük değişikliği önerilerini, üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilere uygulanacak burs oranlarını ve protokolün yürütülmesiyle ilgili diğer konuları gündeme getirdiğini söyledi.

-“Üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilerin burs oranlarının yüzde 70-80’e çıkarılması üniversitenin intiharı olacak”

Hoşkara, daha önce üniversite kamuoyunda ve yetkili kurullarda paylaştıkları görüşleri toplantıda da dile getirdiklerini ifade ederek, üçüncü ülkelerden gelecek öğrencilere uygulanacak burs oranlarının yüzde 70-80 aralığına çıkarılmasının üniversitenin mali açıdan intiharı olacağını vurguladıklarını kaydetti. Hoşkara, DAÜ Rektörlüğü ve Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun aldığı bu kararla KKTC vatandaşlarının tarihte ilk kez yabancı öğrencilerden daha fazla harç ödemek durumunda kalacağını belirttiklerini aktardı. Ayrıca mevzuata açıkça aykırı kararlar ile tüzük değişikliklerinin DAÜ’de kaosa yol açacağı uyarısında bulunduklarını ifade etti.

Hoşkara, İstişare ve Eşgüdüm Komisyonu toplantısının ardından 29 Mayıs’ta Başbakanlık’ta Eğitim Bakanı ve Başbakanlık Müsteşarı’nın da katıldığı görüşmede, sorunları Başbakan Ünal Üstel ile paylaştıklarını ve diyalogla, uzlaşı içinde mevzuata uygun çözümler bulma konusunda anlaştıklarını söyledi. Ancak aradan bir buçuk ay geçmesine rağmen yaptıkları tüm makul önerilerin sonuç vermediğini belirten Hoşkara, Başbakan başkanlığında yapılması beklenen toplantının da gerçekleşmediğini kaydetti.

DAÜ’de protokol gereği giderlerin azaltılmasına yönelik tedbirlerin yüzde 90’ının hayata geçirildiğini ifade eden Hoşkara, geriye kalan yüzde 10’luk kısmın ise DAÜ yönetiminden kaynaklanan nedenlerle tamamlanamadığını dile getirdi. Hoşkara, çalışanların maaşlarından fedakarlık yaptığını, yeni istihdam yapılmadığını, iş yükünün arttığını ve devlet mali katkısının yükseldiğini belirterek, tüm bu fedakarlıklara rağmen öğrenci gelirlerinin oransal azalışının devam etmesi riski bulunduğunu söyledi. Hoşkara, ayrıca mevzuat ihlallerinin kurumda kaos yarattığını ifade etti.

-“Tarihte ilk kez KKTC vatandaşı yeni kayıtlı öğrenciler yabancı öğrencilerin iki katı harç öder noktaya geldi”

Hoşkara, tüm itirazlara rağmen Eğitim ve Maliye Bakanlarının desteği ile DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun onayıyla DAÜ Rektörlüğü’nün, üçüncü ülkelerden gelen öğrencilere uygulanan yüzde 50 burs oranını yeni yabancı öğrenciler için yüzde 80’e çıkardığını kaydetti. Bu uygulama sonucunda eski kayıtlı yabancı öğrencilerin yeni kayıtlılardan daha fazla harç öder duruma geldiğini belirten Hoşkara, tarihte ilk kez KKTC vatandaşı yeni kayıtlı öğrencilerin yabancı öğrencilerin iki katı harç öder noktaya geldiğini söyledi. Çift uyruklu öğrencilerin KKTC vatandaşı olarak değil, yabancı öğrenci statüsünde kayıt yaptırmayı tercih etmeye başladığını aktaran Hoşkara, DAÜ yönetiminin ucuz harçlarla yabancı öğrenci getirme kervanına katıldığını ifade etti.

-“Karar devlete ve DAÜ’ye kaybettiren, öğrenci getirme acentelerine kazandıran bir karar”

Hoşkara, bu kararın devlete ve DAÜ’ye kaybettiren, öğrenci getirme acentelerine kazandıran bir karar olduğunu belirterek, yıllardır dengesi oturmuş harç politikasının tamamen bozulduğunu söyledi. KKTC vatandaşlarının eskiden en az harcı verirken şimdi en çok harç ödeyen kesim haline geldiğini kaydeden Hoşkara, yeni kayıtlı yabancı öğrencilerin de eski kayıtlılardan daha az harç öder hale geldiğini, bunun öğrenciler arasında huzursuzluk yarattığını vurguladı.

Hoşkara, bir taraftan yeni harç politikasıyla öğrencilerin huzursuz edildiğini, diğer taraftan mevzuata aykırı kararlar ve anayasaya aykırı tüzük değişikliği girişimleriyle çalışanların da huzursuz edildiğini belirtti. Üniversitenin gereksiz hukuki tartışmalar ve mahkeme süreçlerine sürüklendiğini söyleyen Hoşkara, sendikanın sorunları çözmek için yaptığı tüm önerilerin sonuçsuz kaldığını ifade etti.

Hoşkara, DAÜ’de protokolle sağlanmaya çalışılan istikrar ve sürdürülebilirlik ortamının, yanlış ve hatalı yönetim kararları nedeniyle bilinçli veya bilinçsiz şekilde bozulduğunu söyledi. Üniversitede yeni bir kaosa neden olacak yönetimsel kararların alındığı bir sürecin yaşandığını ifade eden Hoşkara, bu mektubun daha önce Başbakan’a ilettikleri uyarıları kamuoyu huzurunda tekrarlamak amacıyla yazıldığını belirtti.

Hoşkara, daha fazla geç olmadan sürece müdahale edilmesi gerektiğini vurgulayarak, aksi takdirde DAÜ için yapılan tüm fedakarlıkların sonuç vermeyeceğinden endişe ettiklerini kaydetti.

Devamını Oku

Dünya

Srebrenitsa Soykırımı’nın 7 kurbanı bugün toprağa verilecek

Published

on

By

Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’da 1995’te Sırplar tarafından yapılan soykırımda öldürülen ve kimlikleri tespit edilen soykırım kurbanlarından 7’si daha bugün düzenlenecek cenaze töreninin ardından toprağa verilecek.

Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen soykırımda öldürülen ve kimlik tespiti yapılan 7 kurban için cenaze namazı kılınacak.

Cenaze namazı öncesinde Srebrenitsa Anıt Merkezi’nde soykırımın 30. yılı dolayısıyla anma programı düzenlenecek.

Anma törenine katılacak TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Srebrenitsa Anıt Merkezinin ortaklaşa gerçekleştirdiği proje kapsamında hayata geçirilen Srebrenitsa Soykırım Kurbanlarını Anma Müzesi açılışını da yapacak.

– Anıt mezarlıkta toprağa verilen kurbanların sayısı 6 bin 772’ye yükselecek

Srebrenitsa Soykırımı’nın 30’uncu yılında, kimlik tespiti yapılan ve ailesinin onay verdiği 7 soykırım kurbanı daha Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnedilecek.

Potoçari Anıt Mezarlığı’nda 11 Temmuz’daki anma törenlerinde defnedilecek 7 kurbandan en gençleri, öldürüldüklerinde 19 yaşında olan Senajid Avdic ve Hariz Mujic. Bu yıl defnedilecek tek kadın ve en yaşlı kurban olan Fata Bektic ise öldürüldüğünde 67 yaşındaydı.

Bu yıl toprağa verilecek 7 kişinin isimleri şöyle sıralandı:

“Senajid Avdic, Hariz Mujic, Fata Bektic, Hasib Omerovic, Sejdalija Alic, Rifet Gabeljic, Amir Mujcic.”

Bu yılki törenin ardından anıt mezarlıkta toprağa verilen kurbanların sayısı 6 bin 772’ye yükselecek.

– Srebrenitsa’da ne oldu?

Srebrenitsa’nın 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırplara teslim edildi.

Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık alanlar, fabrikalar ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar toplu mezarlara gömüldü.

Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı’nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam