Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Slovakya Büyükelçiliği, siyasi parti toplantılarının başlamasının 34’üncü yıl dönümü nedeniyle resepsiyon düzenledi

Published

on

Slovakya Büyükelçiliği,  16 Mayıs 1989’da gerçekleşen ilk iki toplumlu siyasi partiler toplantısının 34’üncü yıl dönümü nedeniyle Ledra Palas Otel’de resepsiyon düzenledi.

Resepsiyona, Slovakya Büyükelçiliği himayelerinde organize edilen siyasi parti toplantılara katılan parti temsilcilerinin yanında,  Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart ve diğer BM yetkilileri, Kıbrıs’ta bulunan diplomatik misyon şefleri, teknik komite başkanları ve diğer davetliler katıldı.

Resepsiyonda konuklar Slovakya Büyükelçisi Martin Bezak tarafından karşılandı. Bezak ayrıca günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.

Kıbrıs’ta Barış için İki Toplumlu Koro’nun da konser verdiği resepsiyonda, farklı kurumları temsilen bir araya gelen katılımcılar, çeşitli konularda tartışarak, görüş alışverişinde bulundu.

BM Temsilcisi Stewart ise resepsiyonun ardından basına konuşarak, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik önemli bir fırsatın eşiğinde olunduğuna inandığını, bu süreçte herkesin elinden gelen katkıyı koyması gerektiğini ifade etti.

–  Bezak: “Slovak diplomasisinin tek amacı her iki toplumun yeniden yakınlaşmasına katkıda bulunmak”

Slovakya Büyükelçisi Martin Bezak konuşmasına, 1989 yılında dönemin  Slovak asıllı Çekoslovak Büyükelçisi Emil Keblusek’in Kıbrıs’a vardığında ve ülkeyi ayıran hattı gördüğünde hissettiklerini ifade ettiği cümleleri paylaştı.

Bezak, Keblusek’in ülkedeki durumu gördükten sonra Kıbrıs sorununun çözümüne katkıda bulunmak amacıyla iki toplumlu siyasi parti toplantıları düzenlemek istediğini aktardı.

Keblusek’in bu fikrini iki toplumun siyasi partilerine iletmesinin ardından ilk toplantının 34 yıl önce bugün Prag’da gerçekleştiğini hatırlatan Bezak,  toplantının faydalı bulunmasının ardından Lefkoşa’da devam ettirilmesine karar verildiğini ve siyasi partilerin iki toplumlu diyaloğunun bu şekilde başladığını kaydetti.

– “Slovak diplomasisi bu süreçte tarafsız bir moderatör rolü üstlenmiştir”

Bugüne kadar Slovakya Büyükelçiliği himayelerinde siyasi partilerin temsilcilerinin katılımıyla düzenli olarak yapılan toplantılarda, Kıbrıs halkının ortak sorunlarının tartışıldığını ve günün sonunda toplantı çıktılarının basınla ve diplomatik toplulukla paylaşıldığını ifade eden Bezak, Slovakya Elçiliği’nin bu toplantılarda adil ve sorumlu bir aracı rolünü üstlendiğini belirtti.

Bu kapsamda 300’den fazla toplantının, 130’dan fazla ise toplantılara hazırlık görevi gören alt komitenin yapıldığına işaret eden Bezak, “Slovak diplomasisi bu süreçte tarafsız bir moderatör rolü oynamıştır. Slovak diplomasisinin tek amacı her iki toplumun yeniden yakınlaşmasına katkıda bulunmak, aralarındaki iyi ilişkileri sürdürmek ve karşılıklı diyaloğu kolaylaştırmaktır” dedi.

Bezak, bir araya gelinerek farklı görüşlerin aktarıldığı ve dinlendiği bu toplantıların her iki taraftaki siyasi partiler arasındaki doğrudan iletişim kanalı olduğunun altını çizerek, bu toplantıların aynı zamanda yeteri kadar önem verilmeyen bir güven artırıcı önlem olduğunu söyledi.

– “Masada değilsen, büyük ihtimalle menüdesindir”

Adanın, bölgenin ve hatta dünyanın mevcut ekonomik, politik ve güvenlik bağlamında tartışılması gereken birçok konunun olduğuna dikkat çeken Bezak, “Masada değilsen, büyük ihtimalle menüdesindir” ifadesini kullandı.

“Slovakya, Kıbrıs’taki siyasi partilerin iki toplumlu toplantılarını otuz yılı aşkın bir süredir organize ederek gizli bir gündemi olmadığını kanıtlamıştır. Ülkem arabuluculuk rolünden herhangi bir menfaat beklememektedir” diyen Bezak, yaşayabilir, adil bir çözüm ve Kıbrıs halkının barış ve uyum içerisinde yaşadığı bir gelecek için katkıda bulunmaya devam edeceklerini söyledi.

Bezak, tüm katılımcılara, etkinliğe katkıda bulunan Birleşmiş Milletler ekibine ve Kıbrıs’ta Barış için İki Toplumlu Koro’ya teşekkürlerini iletti.

Bezak’ın konuşmasının ardından Kıbrıs’ta Barış için İki Toplumlu Koro performans sergiledi.

– Stewart: “Kıbrıs sorununda yeni bir fırsatın eşiğinde olduğumuza inanıyorum”

Resepsiyonun tamamlanması ardından bugün Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la görüşecek olan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart da, basına kısa bir açıklama yaptı.

Stewart, Birleşmiş Milletler’in iki toplumlu etkinlik ve temas için her fırsatı desteklediğini, bunun güzel bir aktivite olmasından öte çözüme giden yol olduğuna inandıklarını kaydetti. Stewart, halkı temsil eden ve politika geliştirilmesine katkıda bulunan siyasi partileri bir araya getiren etkinliklerin bilhassa önemli olduğunu düşündüğünü kaydetti.

“Özellikle de şu anda Kıbrıs sorununda ilerleme kaydedilmesi için yeni bir fırsatın eşiğinde olduğumuzu düşünüyorum” diye konuşan Stewart, seçimlerin tamamlanmasıyla başlayan bu süreçte herkesin sorunun çözüme odaklanabileceğini belirtti.

– “Gidişata bakılırsa önümüzde daha fazla fırsat olmayabilir”

Sorunun çözümüne ilişkin bu sürecin “son fırsatlardan biri” olabileceğine yönelik endişelerini paylaşan Stewart, “Gidişata bakılırsa önümüzde daha fazla fırsat olmayabilir. Bu nedenle hepimizin iki tarafın da istediklerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmak için elimizden gelen tüm çabayı göstermeliyiz” diye konuştu.

Dün Rum lider Hristodulidis’le yaptıkları görüşmede, önemli bir döneme girildiğine ve yapılması gereken her şeyin yapılacağından emin olunması gerektiğine dair görüş birliğine vardıklarını ifade eden Stewart, bugün yapacağı görüşmede de Tatar‘ın farklı bir görüşe sahip olacağını düşünmediğini dile getirdi.

Şu anda iki tarafından birbirinden uzak noktalarda olduğunu söyleyen Stewart, “Bir fırsatın olması sorunu çözmez. Ancak bu ilk adımdır” dedi ve BM’nin bir arabulucu olarak görevinin tarafların ortak bir zemin bulmalarına yardımcı olmak olduğunu, buna odaklanmaya devam edeceklerini belirtti.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi ve LAÇ belediyelerinden eş zamanlı plaj temizliği

Published

on

By

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi Belediyesi ve Lapta Alsancak Çamlıbel (LAÇ) Belediyesi iş birliğiyle çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla eş zamanlı bir plaj temizliği etkinliği yaptı. 

Karadeniz Kültür Derneğinden verilen bilgiye göre gönüllüler ile belediye ekiplerinin katıldığı etkinlikte bu sabah eş zamanlı olarak iki farklı bölgede  Yeniboğaziçi Belediyesi Plajı ve LAÇ Belediyesine bağlı plajların temizliği yapıldı.

Etkinlikte konuşan Temiz Kumsallar Komitesi Sözcüsü Emin Yazıcı, bugünkü temizlik kampanyasıyla farkındalık oluşturmak istediklerini  belirterek, “Amacımız, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak ve bu konuda sürdürülebilir projeler üretmek” dedi.

Halkın bu tür etkinliklere destek vermesinin çevre bilincinin gelişmesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Yazıcı, “Temiz bir dünya, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu projemize ortak olan LAÇ Belediyesi, Yeniboğaziçi Belediyesi, Cittaslow ekibi, sosyal gençlik derneğine ve Karadeniz Kültür Derneği yönetimine, üyelerine ve katkı sağlayan tüm duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku

Kıbrıs

KKTC’deki öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği yaban mersininin Zonguldak’ta üreticisi oldu

Published

on

By

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yaşayan psikolog Selçuk Kaymak, öğrencilik yıllarında tadından etkilendiği tıbbi ve aromatik bitkilerden yaban mersini (mavi yemiş) yetiştirmeye başladı.

Kentte bir kurumda psikolog olarak görev yapan 31 yaşındaki Kaymak, KKTC’de üniversite eğitimi aldığı yıllarda ilk kez yediği yaban mersininin tadını beğendi.

Çocukluk yıllarından bu yana doğa ve toprakla iç içe büyüyen Kaymak, zaman içerisinde eğitimini tamamlayıp mesleğini eline almasının ardından belirli zamanlarda şehir stresinden uzak kalmak, toprak ve hayvancılıkla uğraşan ailesine katkı sağlamak amacıyla yaban mersini yetiştirmeye karar verdi.

Araştırmalar yapan Kaymak, bu meyveyi yetiştirmek için Litvanya’dan özel olarak toprak, İstanbul’dan da fidanları getirtti. Babasına ait iki dönümlük bahçede üretime başlayan Kaymak, ilk hasadını geçen yıl yaptı.

İşten kalan zamanlarını bahçede geçiren ve bahçeye gelenlere mahsulü doğrudan toplama imkanı da sunan Kaymak, gayretiyle gençlere örnek olmayı hedefliyor.

– “Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum”

Selçuk Kaymak, AA muhabirine, köyde doğup büyüdüğünü, doğaya ve toprağa karşı her zaman ilgisinin olduğunu söyledi.

Yaban mersinini ilk kez KKTC’de tükettiğini ve tadını beğendiğini aktaran Kaymak, daha sonraları bununla ilgili araştırmalar yaptığını, mesleğini eline aldıktan sonra da babasının bahçesinde bu işi yapmaya karar verdiğini anlattı.

Kaymak, iki dönümlük arazide çalışmalara başladığını belirterek, “Bin fidanım var. Yaklaşık 2,5 yıldır bu işi tamamen doğal, kendi imkanlarımla, otomasyon sistemim olmadan yapmaya çalışıyorum. Bu yıl ikinci kez hasat ediyorum. Severek yapıp bu işte olmaya çalışıyorum.” dedi.

Toprakla uğraşmayı sevdiğini dile getiren Kaymak, şöyle devam etti:

“Bu işi yapabilir miyim diye düşündüm. Büyük emekler sonucunda bahçeyi kurdum. Bahçeyi kurarken de ailem ve yakınlarımdan destek aldım. Yaban mersini içerisinde zaten bin adet, ‘hobi amaçlı üretim’ olarak geçer çünkü genelde büyük bahçelerde 20-25 bin fidan bulunur. Kesinlikle ticari amaç gütmüyorum. Aileme kazancı oluyor. Benimki hobi, zaman geçirme. Doğayla, toprakla buluşarak kendimi deşarj etme yöntemi olarak bu bahçeyi kullanıyorum. Mesleki olarak söylersem, benim terapi yöntemim. Doğa bizi gerçekten tamir ediyor. Buna her zaman inanırım.”

Kaymak, yaban mersininin, içerdiği yüksek antioksidan, vitamin ve mineral değerleri sayesinde faydalı olduğunu aktardı.

Yaban mersininin özel besleme ve bakım koşulları olduğunu, özel toprak istediğini anlatan Kaymak, meyvenin bakımıyla sabırla ve özenle ilgilendiğini dile getirdi.

Kaymak, bir işi gerçekleştirmek için istekli olmanın önemine işaret ederek, “Bir şeyi yapabilme gücü insanların içinde varsa kesinlikle bırakmasınlar çünkü ben bunu hissettim ve isteyerek başladım. Fidanlarımı İstanbul’dan getirtip evimin önüne koyduğumda, ‘Bunlar ne?’ diye söylenenler muhakkak olmuştur. Bu hale gelebileceğine kimse inanmamıştır ama ben inanıyordum.” ifadelerini kullandı.

İnanmanın başarmanın yarısı olduğunu vurgulayan Kaymak, “Bu işin severek yapılması gerekiyor. Sadece ticari amaçla bu işi yapacaklarsa yapmasınlar. Bahçemdeki her fidanı tanıyorum. Onların ne durumda olduğunu takip etmeye çalışıyorum.” diye konuştu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar, Melbourne’daki 20 Temmuz etkinliğine canlı bağlantı ile katıldı

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avustralya’nın Melbourne kentinde North Cyprus Turkish Community of Victoria (Viktorya Kuzey Kıbrıs Türk Cemiyeti) ve bu derneğin Yaşlılar Kolu tarafından düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenine canlı bağlantı ile katılarak Kıbrıs Türk toplumuna seslendi.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre etkinlikte, Cumhurbaşkanı Tatar’ın mesajı, salonda bulunan konuklar tarafından ilgiyle karşılandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, mesajında, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin önemine vurgu yaparak, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümünü gururla andıklarını belirtti. Törende katılımcılara, “20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nız kutlu olsun” mesajı iletildi.

Törene, Melbourne KKTC Fahri Temsilcisi Hasan Sayar, Türkiye Cumhuriyeti Melbourne Başkonsolosu Doğan Ferhat Işık, geçmişte Melbourne Başkonsolosluğu ve Lefkoşa Büyükelçiliği Müsteşarlığı görevlerinde bulunan Mehmet Seyit Apak, North Cyprus Turkish Community of Victoria Başkanı  Lütfiye Ali, Yaşlılar Kolu Başkanı Emel Hüseyin, Viktorya Kıbrıs Türk Gaziler Derneği Başkanı Hüseyin Sonuç, Cumhurbaşkanlığı Yurt Dışı Kıbrıslı Türkler Komitesi Avustralya üyesi ve Kıbrıs Türk Profesyoneller Odası Başkanı Nevin Hüseyin, iş insanları Yüksel Kemal ve Soner Hüseyin, Kıbrıs Türk asıllı futbolcu Aziz Behic’in babası Yaşar Behic, ve cemiyet mensuplarından Numan Atılgan Turan da katıldı.

Törenin devamında, “geçmişin acı dolu hatıraları paylaşıldı” belirtilen açıklamada, “Mücahitler, esaret ve zulümle geçen yıllardaki yaşanmışlıklarını anlatarak duygu dolu anlar yaşattı. Emel Hüseyin’in kendi yazdığı ‘Karaoğlan’ adlı şiiri okuması ise büyük beğeni topladı” denildi.

Etkinlik, Barış Harekatı’nın 51. yıl dönümüne özel hazırlanan pastanın kesilmesi ve ikramlarla sona erdi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam