Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

SOS Çoçukköyü Derneğinin “Sevgiyle Paylaş, Umutla Büyüt” bağış kampanyası sürüyor

Published

on

SOS Çocukköyü Derneğinin “Sevgiyle Paylaş, Umutla Büyüt” sloganıyla başlattığı fitre bağış kampanyası sürüyor.

Kampanyada rol alan SOS’in tam bağımsız gençlerinden 28 yaşındaki Aslıhan Güvenç, bağışlarla çocukların sevgi dolu ve güvenli bir ortamda yaşamasına destek olunabileceğini vurguladı.

2.5 yaşında geldiği SOS’te kendilerine sağlanan desteğe işaret eden Güvenç, “Ne zaman dara düşsem bilirim ki arkamda SOS var, benim güzel annem Müzeyyen var… Bu güven, insanın her şeyi başarmasına yardımcı olur” dedi.

Yaklaşık 16 yılını geçirdiği kurumun onlar için önemini Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) anlatan Aslıhan Güvenç, “Buralara gelebildiysek gerçekten sevildiğimizi hissettiğimiz içindir. İyi ki SOS var…” ifadelerine yer verdi.

“Tatmadığım duyguların eksikliğini de hissetmedim” diyerek annesi ve babasıyla ilgili fazla anısı olmadığını da belirten Aslıhan Güvenç, abisi ve ablasının ona ve 14 aylık kardeşine bakmak için okula gidemediğini, öğretmenlerin devreye girmesiyle konunun Sosyal Hizmetler Dairesi’ne aktarıldığını anlattı.

1999’da 3 kardeşiyle SOS’e yerleştirildiklerini, buraya geldiği ilk günü de dolaba kendisi için asılan elbiseleri de hatırladığını söyleyen Aslıhan Güvenç, 10 numaralı evde yaklaşık 14 yıl geçirdiğini söyledi.

Aslıhan Güvenç, “Doğurmadı ama bize kendi evladı gibi bakabildi. Hakkı ödenmez…” dediği SOS Annesi Müzeyyen Kurşun için şunları ifade etti:

“Müzeyyen annemizin ilk çocukları olmak büyük şanstı. Bizi büyütene kadar burada kalacağına dair söz verdi. Çocuklar onlara bakım veren kişilere çok bağlanır. Bu insanların sürekli değişmesi, tekrar tekrar kaybetme duygusu yaşamak hiç kolay değil. Bizim böyle bir sorunumuz olmadı. Annem hep bizimleydi ve iyi ki bizi o yetiştirdi. Ne zaman bir mutluluğumuz olsa Müzeyyen annem yanımızda olur. Bu içten gelen bir şey… Maddi hiçbir karşılığı olamaz, parayla yapılamaz…”

– “Hiçbir şey içimde uhde kalmadı”

SOS’te kendine sağlanan imkanları büyük şans olarak gören, bunların devamı için bağışların sürmesi gerektiğini söyleyen Aslıhan Güvenç, aktivitelere katıldığını, kamplara gittiğini, dans ettiğini, keman çaldığını anlattı.

“Hiçbir şey içimde uhde kalmadı…” diyen Güvenç, burada büyüyen çocukların bu imkanları iyi değerlendirmesini istedi.

-“Hayali anne babalar yarattığımız da olurdu”

Özellikle okulda karşılaştıkları sorunlardan söz eden Aslıhan Güvenç, sınıfta aileyle ilgili bilgileri sorulduğunda kötü hissettiklerini anlatarak, “SOS’ten olduğumuzu söylence bize farklı bakarlardı. Bunlarla uğraşmamak için hayali anne babalar yaratırdık” dedi.

Çocuklara dilediklerini paylaşma fırsatı tanıyacak sorular yöneltilmesi gerektiğini de kaydeden Aslıhan Güvenç, eğitim hayatlarında karşılaştıkları bir diğer önemli sorunun “akran zorbalığı” olduğunu kaydetti ve şunu anımsadı:

“Ortaokulda bir kızın montu kayboldu. Benim üzerimde de bağış olan bir mont vardı. Hırsızlıkla suçlandım, üzerime yürüdüler, montumu zorla çıkardılar, içinin yırtık olduğunu görünce de bıraktılar. Gençlik kamplarında da böyle olurdu, ne kaybolsa bizden bilinirdi. Bunları asla unutmam…”

-SOS kardeşliği

SOS Çocukköyü Derneği bünyesinde büyüyen çocukların her zaman dayanışma içinde olduğunu, böyle zamanlarda hemen bir araya geldiklerini söyleyen Aslıhan Güvenç, şöyle devam etti:

“Dezavantajlar böyle durumlarda avantaja dönüşür… Burada, seni olduğun gibi kabullenen, samimi, gözünün içine baktığında ne hissettiğini anlayabilen bir sürü SOS kardeşin olur… Gittiğin her yerde kardeşlerinin olması çok güzel bir duygu…”

16 yaşında SOS’in Gençlik Evi’ne geçtiklerini, bu sürecin kaygısını çok önceden hissetmeye başladığını kaydeden Güvenç, şunları paylaştı:

“Belli yaştan sonra buradan ayrılacağımızı bilirdik. Nasıl ayakta duracağız? Başarabilecek miyiz? Bu düşünceler beni kaygılandırırdı…Ama iyi ki SOS’e verildim, verilmeseydim çok daha zor bir hayatım olabilirdi. Burada büyüdüğüm için kendi ayaklarım üzerinde durabilecek duruma geldim. Dışarıda olsam bunları yapmazdım. Arkanda birini hissetmezsen kaybolup gidersin…”

Evlenen ablasının çocuk sahibi olduğunu, abisi ve küçük kardeşinin Ankara’da yaşadığını belirten Aslıhan Güvenç, hem çalışıp hem üniversiteye gittiğini, Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Sosyal Hizmetler Bölümü’nden mezun olduğunu söyledi.

SOS Gençlik Evi’nden çıktıktan sonra da burayla bağının hiç kopmadığını söyleyen Aslıhan Güvenç, biyolojik annesiyle ara ara görüştüğünü, babasıyla tanışmak için de Türkiye’ye de gittiğini anlattı ve şunları paylaştı:

“Annemi olduğu gibi kabullendim. Bir anne olarak çocuklarını vermek zorunda kaldı, tabi ki çok zor bir durum ama maddi durumları yetersiz olmasına rağmen neden doğurmaya devam etti, bunu hiç anlamadım. Babamı hatırlamıyorum. Annemle boşandıktan sonra Türkiye’ye gitmiş. SOS’e mektup gönderirdi. Görmeye gittiğimde çok heyecanlanmıştım, keşke mektuplarda hayal ettiğim gibi kalsaydı…”

“Nasıl ebeveyn olunur ebeveyn olmadan öğrendim” diyen Aslıhan Güvenç, şu an iş aradığını, kendi ayakları üzerinde durmadıkça aile kurma gibi bir hedefi olmadığını da söyledi.

-Kurşun: “Çocuklarım mükemmeldi. Beni hiç üzmediler”

Röportaja katkı koyan SOS Annesi Müzeyyen Kurşun ise, Güvenç kardeşlerin kuruma getirildiği gün üzerlerinde olan kıyafetlere kadar hatırladı ve şunları paylaştı:

“Abla büyük sorumluluk almış, kardeşlere bakmış. Onu anneleri gibi görürlerdi. Ne olsa ilk ablalarına giderlerdi, o da bana söylerdi. Önceleri çok çekindiler ama zamanla alıştılar.”

Kurşun, Güvenç kardeşleri ve baktığı diğer çocukları tatillerinde ve bayramlarda kendi ailesinin yanına götürdüğünü söyleyerek, önceleri arabası olmadığı için Karpaz’a otobüsle gittiklerini, genç ve bekar bir kadın olarak onu 7 çocukla görenlerin şaşırdığını gülümseyerek anlattı.

“Büyüdüler ama bana hâlâ küçükmüşler gibi gelir. Çocuklarım mükemmeldi. Beni hiç üzmediler” diyen Kurşun, baktığı tüm çocukları özel günlerde bir araya topladığını ifade etti.

1999’dan bu yana SOS’te 17 çocuk büyüten Müzeyyen Kurşun, burada yetişen çocuklarla ilgili gözlemini de paylaştı.

Kurşun, “Girişken, sosyal ve özgüvenlidirler. ‘Yapamam’ diyen yok, yapamazlarsa yine denerler, pes etmezler” dedi.

Yakın zamanda ikiz bebek sahibi olduğunu da ifade eden Kurşun, büyüttüğü çocukların, ikizleri kardeşleri gibi sevdiğini de söyledi.

-“Sevgiyle Paylaş, Umutla Büyüt” kampanyasına destek bekleniyor

SOS Çocukköyü Derneği, 92 çocuk ve gence bakım; Aile Güçlendirme Programı kapsamında da 36 aileden 82 çocuğa destek veriyor

Ramazan ayı boyunca sürecek “Sevgiyle Paylaş Umutla Büyüt” sloganıyla başlayan kampanyaya destek bekleniyor.

Buna göre, faturalı hatlardan SOS yazıp 4120’ye SMS göndererek tek seferde fitre ederi olan 180 TL’lik bağışta bulunulabiliyor, daha fazla bağışta bulunmak için birden fazla SMS gönderilebiliyor.

https://soscocukkoyu.org/bagis-yap/ adresinden online bağış, SOS Çocukköyü Derneğinin Lefkoşa ve Girne’deki merkezlerini ziyaret ederek elden bağış da yapılabiliyor.

Banka bağışı için şu bankaların IBAN/UBAN numaralarına yatırım yapılabiliyor:

“Limasol Türk Kooperatif Bankası: CT09123029100000000200000872

Garanti Bankası: TR520006200049300006294366

Türk Bankası: CT49121019010000000005848733

Kooperatif Merkez Bankası: CT85120000100000000000127045

Creditwest Bank: CT20136094150000000100011069

Albank: CT69152090100000018802673351

Yakın Doğu Bank: CT23139050120123040000020727”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Bayar: Denktaş ile ilgili çirkin saldırı asla affedilemez

Published

on

By

 

 

TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı Celal Bayar, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ile ilgili çirkin saldırının asla affedilemez olduğunu vurguladı.

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’la ilgili asılsız iddiaların yer aldığı kitabı ve yazarını sert çekilde eleştiren Bayar şu açıklamalarda bulundu:

“TMT’nin kurulmasında fedakarca büyük katkıları olan ve bugün Kıbrıs’ta Türklük TMT sayesinde varlığını korurken, TMT’nin kurucularından, KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ‘Dümbük’ isimli ucube kitabıyla saldıran, ordudan atılmış eski GKK’lığı subaylarından İlker Özkunt’u kitabındaki seviyesiz, saygısız nankörce saldırılarından dolayı Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği olarak şiddetle kınıyoruz. Bizler Kıbrıslı Türkler olarak, Rauf Raif Denktaş’ın fikirlerinin taşıyıcısı ve bekçileriyiz. Bizim için böylesine değerli bir devlet adamımıza çirkince saldırı asla affedilemez ve bu şahsın devletimizin açacağı dava ile mutlaka cezalandırılması gerektiğine inanıyor ve devlet yetkililerinin bunu yapacağına yürekten inanıyoruz ve bekliyoruz.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Denktaş ile ilgili asılsız iddialar içeren kitabı kınadı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik,hiçbir somut temele dayanmayan çirkin iddiaların yer aldığı kitabı esefle kınadığını belirtti.

Öztürkler açıklamasında, “Bir milletin özgürlük ve egemenlik davasına adanmış bir ömrün sahibi olan, Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine önderlik eden  Sayın Denktaş’a yönelik kitapta yer alan iddialar, sadece şahsına değil; onun temsil ettiği  mücadeleyi ve halkımızın hafızasına da zarar vermektedir.” ifadelerini kullandı.

Kurucu Cumhurbaşkanı’nın sadece bir devlet adamı değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve onur mücadelesinin simgesi ve Türklük dünyasına da adını altın harflerle yazdıran bir lider olduğunu vurgulyaan Öztürkler, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatını halkına, davasına ve devlete adamış bir liderin ardından, yıllar sonra böylesi ucuz ve seviyesiz iddialarla gündeme getirilmesi, hiçbir şekilde kabul edilemez. Halkımızı, milli değerlerimize ve tarihimize sahip çıkmaya, bu tür sorumsuz yaklaşımlara karşı daha da kenetlenmeye çağırıyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Ertuğruloğlu: “Denktaş’a sözde bir kitapta yöneltilen arsızca ithamlar, sadece çukurda debelenen bir zavallının hezeyanıdır, yok hükmündedir”

Published

on

By

 Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, “Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’a sözde bir kitapta yöneltilen arsızca ithamlar, sadece çukurda debelenen bir zavallının hezeyanıdır, yok hükmündedir” açıklamasında bulundu.

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a yönelik asılsız iddiaların yer aldığı kitapla ilgili sert eleştirilerde bulunan Ertuğruloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Özgürlük mücadelesi liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ten mücadele bayrağını devralarak Kıbrıs Türk Halkı’nı devlet sahibi bir halk haline getiren, ömrünü halkının egemenliğine ve milli Kıbrıs davamıza vakfeden Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’a sözde bir kitapta yöneltilen arsızca ithamlar, sadece çukurda debelenen bir zavallının hezeyanıdır, yok hükmündedir!

Müptezel hezeyanlarıyla Denktaş’a dil uzatanlar şunu bilin; Denktaş’ın kutlu mücadelesi bizim yolumuzdur. Onun cesareti, onun devlet vizyonu bize emanet ettiği en büyük değerdir, ilham kaynağımızdır.

Bu dava ne bir kitapla kirlenir ne de çapı belli olanların hayal gücüyle küçülür. Yolumuz nettir; yolumuz Anavatanımızın yoludur, Denktaş’ın yoludur, Türklük yoludur. Davamız büyük, devletimiz kalıcıdır!

Bu vesileyle bir kez daha, yaşadığımız toprakları bize vatan yapan tüm kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyorum.”

Devamını Oku

Trending

Reklam