Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Sucuoğlu: Anavatanımızla siyasi, ekonomik ve sosyal istikrar konusunda görüş birliğimizi teyit ettik

Published

on

Başbakan Faiz Sucuoğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile yapmış olduğu görüşmeler sonrası basına açıklamalarda bulundu.

Hükümeti kurmalarının ardından ilk resmî ziyareti Anavatan Türkiye’ye yapmanın anlamına vurgu yapan Sucuoğlu, KKTC’deki bütçe süreci, Türkiye’deki bütçe süreçi ve Fuat Oktay’ın Covid rahatsızlığı sonrası yapılan davetle Ankara’ya geldiklerine işaret etti.

Önce Fuat Oktay ile ekonomik ve mali konular, altyapı projeleri ve diğer teknik konularla ilgili geniş bir istişare yapma imkanı bulduklarını belirten Sucuoğlu, “ Bütçeyi geçirdikten sonra, ki 2022 Bütçesini geçirmemiş olsak, çok daha büyük sıkıntı yaşayabilirdik. Hükümet olarak, ne kadar doğru bir karar aldığımızı, burada da bizzat yaşadık ve gördük” Dedi.

 

Sucuoğlu, “ Sayın Fuat Oktay ile çok verimli ve çok sıcak bir görüşmemiz olmuştur” diye konuştu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinden önce, Fuat Oktay ile kısa süreli ikinci kez bir görüşme daha yaptıklarını ifade eden Sucuoğlu, “ Ardından Sayın Cumhurbaşkanımızla, yaklaşık 1 saat 20 dakika, hem genel ekonomik durumu, hem siyasi durumu konuştuk. Ayrıca KKTC’nin, Cumhurbaşkanı Tatar’ın ve bizlerin destek verdiği iki egemen eşit devlet temelinde çözüm kararlılığımızı ortaya koyduk.” Dedi.

Ankara’da ayrıca AK Partili ve MHPli 30 milletvekili ve eski bakanla yemekte birj araya geldiğini hatırlatan Sucuoğlu, milletvekilleriyle ekonomi, mali konularda ile yatırım alanları ve Maraş üzerinde görüş alış verişinde bulunduklarını ifade etti.

Sucuoğlu, “ Burada dün ve bugün bizlere gösterilen ev sahipliğinden dolayı büyük memnuniyet duyuyorum. Yarın da önemli bazı görüşmelerimiz olacak” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kendilerinin KKTC’nin geleceği için beklentisinin ortak olduğuna vurgu yapan Sucuoğlu şöyle konuştu:

Açıkçası aklın yolu birdir. Birincisi siyasi istikrar, ki biz bunu bugüne kadar yakalayamadık ama 23 Ocak’tan sonra yakalayacağız. İkincisi ekonomik istikrar ve tabii ki üçüncüsü sosyal istikrar. İnsanımızın ekonomik açıdan daha mutlu bir hayat sürmesi gerekmektedir. Bunu da net olarak kendilerine söyledim. Biz 23 Ocak’ta iktidara hazırız. Seçilme gailesi olmadan, radikal kararlar alacak şekilde, kelle koltukta bir hükümet olacak. Kelime kelime böyle söyledim. Bu kadar netiz. Memnuniyet verici bir durum… Kendileri de kalıcı istikrar istediklerini bizlere söylediler. Mevcut projeler, yeni hastane, karayolları, yeni cumhurbaşkanlığı ve Meclis, turizm teşvikleri, ülkeye gelen öğrenci sayısını artırma, Ercan Havalimanı gibi konularda anavatanımızın destek kararlılığını gördük. Biz de ekonomik kayıpları, sektörün sıkıntısını anlattık. Seçimleri de enine boyuna konuştuk. Çok güzel görüşmelerimiz oldu. Çok yararlı ve sonuç alıcı görüşmeler yaptık. İyi ki gelmişiz, iyi ki bu görüşmeleri yapmışız… Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Oktay’a sıcak ev sahipliği için çok teşekkür ediyorum. Bundan sonraki süreçte temaslarımız daha da artacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İklim değişikliği uzayı da tehdit ediyor: Uydu çarpışmaları artabilir

Published

on

By

İklim değişikliğinin yalnızca Dünya’daki yaşamı etkilediği düşünülse de, yeni araştırmalar uzayda da ciddi sonuçlara yol açabileceğini ortaya koyuyor. Bilim insanlarına göre, atmosferdeki karbondioksit (CO₂) seviyelerinin artması, alçak Dünya yörüngesindeki uydu hareketlerini değiştirerek çarpışma riskini artırıyor.

Birmingham Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, sera gazlarının alt atmosferde ısıyı hapsetmesi, üst atmosferin soğumasına ve büzüşmesine neden oluyor. Normalde atmosferin yoğunluğu, eski uyduların yörüngeden çıkmasını sağlayarak uzay enkazını azaltıyor. Ancak atmosferin incelmesiyle birlikte uyduların yörüngede kalma süresi uzuyor ve çarpışma ihtimali yükseliyor.

Şu anda 300 ila 1000 kilometre yükseklik arasındaki alçak Dünya yörüngesinde 8 binden fazla uydu bulunuyor. Bilim insanları, uzay hava olaylarının atmosferin yoğunluğunu kısa süreli olarak değiştirebildiğini ancak iklim değişikliğinin uzun vadeli bir etkiye sahip olduğunu vurguluyor.

Uydu çarpışmaları ve uzay enkazı riski
Atmosferin yoğunluğunun azalmasıyla birlikte, uydulara uygulanan sürtünme kuvveti de azalıyor. Normal şartlarda atmosferik sürtünme, kullanılmayan uyduların zamanla yörüngeden çıkmasını sağlıyor. Ancak atmosferin incelmesiyle birlikte, uydular yörüngede çok daha uzun süre kalıyor.

Bu durum, eski uyduların yeni uydularla çarpışma riskini artırarak uzay enkazı sorununu büyütüyor. Artan uzay enkazı, yeni uydu fırlatma süreçlerini de daha riskli hale getiriyor ve iletişim, hava tahmini ve navigasyon sistemlerini tehdit ediyor.

Uzayın sürdürülebilirliği için acil önlemler şart
Araştırmanın başyazarı Matthew Brown, Nature Sustainability dergisinde yayımlanan çalışmada, uzayın sürdürülebilirliğinin küresel bir öncelik haline gelmesi gerektiğini vurguladı.

“Genellikle iklim değişikliğinin yalnızca yeryüzündeki etkilerini konuşuyoruz ancak bu çalışma, değişimin uzayda da hissedildiğini gösteriyor. Alçak Dünya yörüngesindeki uydu sayısı hızla artıyor ve bu uydulara haberleşme, hava tahmini ve navigasyon gibi kritik alanlarda bağımlıyız. Uzayın uzun vadeli sürdürülebilirliğini güvence altına almak zorundayız” dedi.

Kessler sendromu tehlikesi büyüyor
Brown, kontrolsüz uydu artışının “Kessler Sendromu” olarak bilinen zincirleme çarpışmaların başlamasına yol açabileceğini belirtti. Bu senaryoda, çarpışan uyduların oluşturduğu enkazlar, diğer uydulara çarparak domino etkisi yaratıyor ve Dünya yörüngesini neredeyse kullanılamaz hale getirebiliyor.

“Teknoloji, uydu çarpışmalarını önlemek için bazı çözümler sunabiliyor ancak Dünya’nın doğal atmosferik değişimlerinin uzay operasyonlarını nasıl etkilediğini anlamak da kritik öneme sahip. Küresel sera gazı emisyonlarının azaltılması, termosferin korunmasına ve uzayın sürdürülebilirliğinin sağlanmasına katkı sunabilir” diye ekledi.

Bilim insanları, uzay ajanslarının ve hükümetlerin bu durumu ciddiye alarak uzun vadeli çözümler geliştirmesi gerektiğini belirtiyor. Uzaydaki çöp sorununun büyümesini önlemek için uydu yönetim politikalarının gözden geçirilmesi ve karbon salınımını azaltmaya yönelik küresel iş birliği sağlanması çağrısında bulunuyorlar.

Devamını Oku

Dünya

ABD’nin Çin gemilerine liman ücreti planı ticareti zorlaştırabilir

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD limanlarına yanaşan Çin yapımı ya da Çin bandıralı gemilerden ücret talep etme planı, deniz ticaretinde maliyetleri artırma riski taşıyor.

Attığı adımlarla küresel ticaretteki dengeleri sarsan ABD Başkanı Trump’ın yeni hedefi deniz yolu taşımacılığı oldu.

Bu kapsamda Trump yönetimi, ABD’nin gemi inşa ve denizcilik sektörünü yeniden canlandırmayı hedefleyen düzenlemeleri hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Konuya ilişkin kararname taslağına göre, ABD’nin denizcilik ve gemi inşa sektöründe Çin’e karşı rekabet gücünün artırılması hedefleniyor.

Bu kapsamda, ABD limanlarına yanaşan Çin yapımı ya da Çin bandıralı gemilerden tonaj bazlı ücretler talep edilmesi öngörülüyor.

Çin yapımı gemilerle aynı filoda bulunan gemilerden de ücret alınması planlanıyor
Aynı zamanda Çin menşeli bileşenler kullanılarak üretilen, monte edilen veya herhangi bir şekilde Çin bağlantılı şirketler tarafından üretilen kargo elleçleme ekipmanlarına gümrük tarifeleri uygulanması planlanıyor.

Ayrıca, inşa edildiği veya bayraklandığı yer fark etmeksizin, Çin yapımı veya Çin bayraklı gemilerle aynı filoda bulunan gemilere de ABD limanlarına girişte ek ücretler uygulanması öngörülüyor.

Kararname taslağında, ABD limanlarına yanaşan Çin yapımı ya da Çin bandıralı gemilerden ne kadar ücret alınacağı ya da bu ücretin nasıl hesaplanacağı belirtilmiyor. Ancak ABD Ticaret Temsilciliği (USTR) raporuna göre, bu gemilere 1,5 milyon dolara kadar ücret uygulanması değerlendiriliyor.

USTR, konuya ilişkin 24 Mart’a kadar kamuoyundan yorum bekliyor.

Çin’in gemi inşa pazarındaki payı yüzde 50’nin üzerinde
Deniz yolu taşımacılığında Çin yapımı gemiler önemli bir paya sahip. Çin’in gemi inşa pazarındaki payının 1999’da yüzde 5’in altındayken 2023’te yüzde 50’nin üzerine çıktığı kaydediliyor.

Söz konusu düzenlemenin yürürlüğe girmesi halinde büyük konteyner taşıyıcıları için maliyet artışını beraberinde getirebileceği tahmin ediliyor.

Taşıyıcılar, ücretlerden kaçınmak için daha az limana uğramak gibi önlemler alacaktır
Navlun piyasası analiz firması Xeneta Başanalisti Peter Sand, AA muhabirine, Trump yönetiminin ABD limanlarına yanaşan Çin yapımı gemilerden ücret alma planının deniz taşımacılığı ve küresel ticaret akışına etkilerini değerlendirdi.

Uygulamanın hayata geçmesi halinde okyanus konteyner taşıyıcılarının ücretlerden kaçınmak için daha az limana uğrama gibi önlemler alabileceğini belirten Sand, bu durumun ABD’de büyük tıkanıklıklara ve gecikmelere neden olabileceğini aktardı.

Sand, tüm gemi türlerinin dahil edilmesi halinde küresel filonun yüzde 23’ünün Çin’de inşa edildiğinin bilgisini paylaştı. Sand ayrıca, tüm konteyner gemilerinin yüzde 39’unun Çin’de inşa edildiğini belirtti.

“Maliyetin tamamı ithalatçıya ve nihai tüketiciye yansıyacaktır”
Büyük nakliye şirketlerinin bu değişikliğe nasıl uyum sağlayabileceğine de değinen Sand, şunları kaydetti:

“En uç seçenek, ABD’ye hizmet verecek bir ‘Özel Amaçlı Şirket’ kurmak olacaktır. Sipariş defteri olmayan ve sadece Çin yapımı olmayan gemileri hizmetlerde kullanacak bir şirket. Daha az uç bir seçenek ise, ödenen toplam ücretleri sınırlamak için ABD’de daha az limana uğramak ve bunların hepsini Çin yapımı olmayan gemilerle yapmak olacaktır. Maliyetin tamamı ithalatçıya ve nihai tüketiciye yansıyacaktır. Bu durum ithal edilen malların kar marjına ve ithalatçının bu kadar yüksek bir maliyet artışını absorbe etme kabiliyetine bağlı olacak.”

Sand, bu durumun nakliyeciler, ithalatçılar ve ihracatçılar için daha yüksek maliyetlere yol açabileceğini vurgulayarak, “Bu ticaret üzerinde bir vergi olacaktır, ki bu da talep üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olacak bir durum, çünkü müşterilerin satın alma gücü azalacaktır.” diye konuştu.

“Benzeri görülmemiş bir belirsizlik iş dünyası için iyi değil”
İthalatçı nakliyecilerin 2018-2019 yıllarında ticaret savaşıyla “iyi başa çıktığını” aktaran Sand, Kanada ve Meksika üzerinden ABD’ye mal getirmek için yeni ticaret yolları oluşturduklarını hatırlattı.

Sand, “Şu anda, sürekli değişen engellerle nasıl başa çıkacaklarını bilmedikleri için felç olmuş ve belirsizlik içindeler. Benzeri görülmemiş bir belirsizlik iş dünyası için iyi değil.” dedi.

ABD’de enflasyonun son dönemdeki yükselişine işaret eden Sand, bunun muhtemelen daha da kötüye gideceğini ifade etti.

Devamını Oku

Dünya

Rusya Sağlık Bakanlığı: “Ukrayna’nın Moskova’ya İHA saldırılarında 2 kişi öldü”

Published

on

By

Rusya Sağlık Bakanlığı, Ukrayna’nın Moskova ve civarına gerçekleştirdiği ve bugüne kadarki insansız hava araçlarıyla (İHA) en yoğun saldırısında 2 kişinin öldüğünü, 3’ü çocuk toplam 18 kişinin yaralandığını bildirdi.

Rusya Sağlık Bakanı Yardımcısı Aleksey Kuznetsov, başkent Moskova’ya düzenlenen İHA saldırısında ölen ve yaralananlara ilişkin gazetecilere konuştu.

Saldırı neticesinde 2 kişinin hayatını kaybettiği bilgisini paylaşan Kuznetsov, 3’ü çocuk 18 kişinin de yaralandığını söyledi.

Kuznetsov, yaralıların gerekli tedavileri almak üzere hastanelere sevk edildiğini belirtti.

Rusya’nın başkenti Moskova ve etrafındaki yerleşim yerlerine bugün İHA’larla Ukrayna savaşının başından bu yana en yoğun saldırı düzenlendi.

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’ya ait 337 İHA’nın gece 10 Rus bölgesi üzerinde vurulduğunu bildirdi.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in saldırı konusunda bilgilendirildiğini kaydetti.

Devamını Oku

Trending

Reklam