Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Sucuoğlu: Azerbaycan’ın KKTC’yi tanıması önemli bir adım olur

Published

on

Başbakan Faiz Sucuoğlu, “Azerbaycan’ın, KKTC’yi tanıması önemli bir adım olur.” dedi.

Hükümetin kurulmasının ardından dün Ankara’ya gerçekleştirdiği ilk resmi ziyaret kapsamında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilen  Başbakanı Faiz Sucuoğlu, AA muhabirine, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.

Türkiye’ye geldiğinde kendini evinde hissettiğini söyleyen Sucuoğlu, dün Ankara’da her zaman olduğu gibi büyük bir misafirperverlikle karşılandığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile baş başa uzun süren görüşmeler gerçekleştirdiğini belirten Sucuoğlu, “Ayrı gayrımız yok. Oturduk, genel değerlendirmelerde bulunduk; siyaseti, ekonomiyi, altyapıyı çalışmalarını değerlendirdik. Kendilerinin Kıbrıs’la ilgili sormak istedikleri konular vardı, onları konuştuk, anlattım. Ağabey-kardeş şeklinde güzel bir toplantı oldu.” diye konuştu.

Sucuoğlu, Ankara’daki temaslarına ilişkin, “Bu sıcak ilgi, yüzlerdeki ifade KKTC’ye de yansımış, dünden beri KKTC’de büyük bir mutluluk ve heyecan var. İnşallah bu, hep böyle devam edecek. Ankara’da olmuşuz, Lefkoşa’da olmuşuz, hiçbir fark görmüyoruz. Kendimizi burada her yönüyle Lefkoşa’daymışız gibi hissediyoruz. Orada da ezan sesi, burada da ezan sesi. Hiçbir farkımız yok.” değerlendirmesinde bulundu.

KKTC ile Türkiye’nin, “iki devlet, tek millet” olduğunu vurgulayan Sucuoğlu, şunları kaydetti:

“Bu, hep böyledir. Azerbaycan’ı da dahil edersek ‘üç devlet, tek millet’. İnşallah önümüzdeki süreçte Azerbaycanlı kardeşlerimizle hem siyasi hem de ekonomik anlamda temaslarımız artar. Beklentimiz, özellikle kardeş olarak, aynı kökten geldiğimiz, aynı dili konuştuğumuz, aynı dini paylaştığımız Azerbaycan’ın da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıması. Bu, önemli bir adım olur. Zaten biz de kararımızı verdik, artık ‘federasyon’ yok. Bundan sonra iki egemen, eşit devlet statüsü söz konusu. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın dik duruşu, Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın inanılmaz desteği var.”

“Önce siyasi istikrarı sağlamamız lazım”

KKTC’de, 23 Ocak’ta yapılacak Milletvekilliği Erken Genel Seçimi’ne işaret eden Sucuoğlu, “Çalışmalarımız çok iyi gidiyor. Bu ziyaret KKTC’de büyük heyecan yarattı. Ulusal Birlik Partisi (UBP) olarak vazgeçilmez iki noktamız var; KKTC’ye inanmak ve her yönüyle Türkiye Cumhuriyeti’nin paralelinde devam etmek ve tabii ki Türkiye sevgisi. Bu ikisi, UBP’nin olmazsa olmazı. UBP, bu yönde, yolda gidiyor.” görüşünü paylaştı.

UBP’nin, 23 Ocak’ta tek başına iktidara gelme hedefine değinen Sucuoğlu, şöyle devam etti:

“Kapıyı tuttuk, hafif aralandı, inşallah açılır ve istikrar sağlanır. Bizim esas üzerinde durduğumuz konu şudur; siyasi istikrar, ekonomik istikrar ve sosyal istikrar. Bunlar birbirini tamamlıyor, bir zincir gibi. Dolayısıyla önce siyasi istikrarı sağlamamız lazım. Şu anda KKTC’nin en büyük sıkıntısı, siyasi istikrar anlamında arzu edilen noktaya gelmemesi. Bu, ciddi bir sıkıntı yaratıyor. Benzetme olarak, daha kolay anlaşılsın diye söylüyorum; ‘2002 öncesi Türkiye’. Koalisyonlar, sürekli erken seçimler… 2002’de AK Parti’nin gelmesiyle tek parti istikrarı, durumu görüyorsunuz. Altyapı, diğer gelişmeler anlamında bir anda Orta Doğu’nun şekil veren ülkesi, dünya gücü olma yolunda dev adımlar atan bir Türkiye Cumhuriyeti yaratıldı. Biz o kadar iddialı değiliz, ama istikrarı sağlarsak ekonomik anlamda ciddi adımların atılacağına inanıyoruz. Ciddi atılımların, KKTC ekonomik refahını belli bir seviyeye taşıyacağını, çıtayı yükselteceğini ve bunun sonucu olarak insanlarımızın hak ettiği o ekonomik refaha ulaşacağını düşünüyoruz. Bütün kavgamız bu yönde. Tek başına iktidar olma hedefimizin de ana sebebi budur. Yani istikrar; ekonomik istikrar, sosyal istikrar ama bunun başı siyasi istikrar.”

“Onlar bir sondaj yaparsa biz iki sondaj yapıyoruz”

Mavi Vatan’daki gelişmeler ve Yunanistan’ın bölgedeki silahlanma girişimlerine de dikkati çeken Sucuoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın özellikle Mavi Vatan’daki aktif politikası bizleri çok rahatlatmıştır, Türkiye’yi çok rahatlatmıştır. ‘Kardeşim biz buradayız ve kararlıyız, geri adım da atmıyoruz’. İşte beklenen buydu zaten. Bir adım öne, bir adım geriye olayı bu tip siyasette olmuyor ve bunun meyvesini topluyoruz. Şu anda o bölgede KKTC’nin, kendi bölgesi var, en önemlisi Türkiye Cumhuriyeti bölgesi var. Oraya göz dikenler, orada hidrokarbon kaynaklarını arayanlar, çalışmalar yapanlar… Devletlerin yanı sıra şirketler de bunun bilincinde. Bunu yarattık. Onlar bir sondaj yaparsa biz iki sondaj yapıyoruz. Onlar iki sondaj yaparsa biz üç sondaj yapıyoruz. Bu kadar net. Bu aktif politika da gerçekten bizi bu bölgede çok güçlü bir duruma getirmiştir, anavatan ile birlikte. İnşallah bu böyle devam edecek.”

Doğu Akdeniz’deki, stratejik ve denizaltı hidrokarbon ile petrol kaynaklarının önemini vurgulayan Sucuoğlu, “Teknolojinin gelişmesiyle dünyanın gözünün bu bölgede olmasının iki sebebinden biri strateji, diğeri zenginlik, yani hidrokarbon ve diğer yeraltı zenginlikleri. ‘Batmayan bir uçak gemisi’ var orada. Bu da Kıbrıs’tır. Kıbrıs’a hakim olan Orta Doğu’ya, Kuzey Afrika’ya hakim olan demektir. Orada anavatanıyla birlikte bir KKTC vardır. Bu yönde mücadelesini sonuna kadar sürdürecek bir yavru vatan vardır.” ifadesini kullandı.

“Arkamızda 84 milyonluk devasa bir güç var”

Anadolu’nun güney savunmasının, “Lefkoşa yeşil hattından geçtiğine inandığını” belirten Sucuoğlu, şu düşünceleri dile getirdi:

“KKTC aslında Anadolu’nun serhat ilidir. Savunma Antalya ve Mersin’den geçmiyor, Lefkoşa, Güzelyurt ve Gazimağusa’dan geçiyor, yeşil hat oradan geçiyor. Hem Anadolu hem Türkiye’miz hem de KKTC için bu yönde de ciddi bir stratejik öneme sahiptir. Bütün atılan adımlar bu meyandadır. Güçlü olacaksınız ki kimse size yan bakamasın. Askeri olarak güçlü olacaksınız; savaş anlamında değil savunma anlamında. Bilecekler ki tokat atarlarsa yumruk yiyecekler. İşte şu anda anavatanın geldiği nokta budur. Dolayısıyla biz de KKTC’de bu yönde çok rahatız. Çünkü biliyoruz ki arkamızda 84 milyonluk devasa bir güç var. Bunu güney komşumuz da bildiği için herhangi bir şekilde bir müdahale ve hareket kabiliyeti söz konusu değil. Bu çalışmalar bu yönde artarak devam edecek. Biz her konuda uyum içinde olmaya devam edeceğiz. Açıkçası bunu söyleme ihtiyacı bile yok ama söylemekte fayda görüyorum. Çünkü bu bölgeyi kaybetme lüksümüz katiyetle yoktur.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Netanyahu’nun usulsüz olarak atadığı yeni Şin-Bet şefinin ateşkese karşı olduğu bildirildi

Published

on

By

İsrail’de Yüksek Mahkeme’nin aksi kararına rağmen Başbakan Binyamin Netanyahu’nun yeni iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet (Şabak) direktörü olarak atadığı Tümgeneral David Zini’nin Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşmasına karşı olduğu belirtildi.

İsrail’de yayın yapan Kanal 12 televizyonuna konuşan kaynaklar, Netanyahu’nun Şin-Bet’in başına atadığını duyurduğu Tümgeneral Zini’nin Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşmasına karşı olduğunu güvenlik toplantılarında çok kez dile getirdiğini aktardı.

Zini’nin İsrail’in 19 ayı geçen saldırılarını sona erdirecek ve esirlerin serbest kalmasını sağlayacak anlaşmaya ilişkin “Esir takası anlaşmalarına karşıyım. Bu ebedi bir savaştır.” ifadelerini kullandığı dile getirildi.

Geçen yıl Genelkurmay Başkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantılarda Zini’nin tutumunu birkaç kez üst düzey İsrail ordusu yetkililerinin önünde açıkça ortaya koyduğu kaydedildi.

-İsrailli esirlerin ailelerinden Tümgeneral Zini’ye sert tepki

İsrail müzakere heyeti içinde yer alacak yeni Şin-Bet şefi Zini’nin ateşkes ve esir takası anlaşmasına yönelik tutumuna esir ailelerinden sert tepki geldi.

Ailelerin oluşturduğu çatı platformdan yapılan açıklamada, “İsrailli esirlerin kaderine karar verecek birinin yaptığı söz konusu açıklamalar, şok edici ve kınanması gereken ifadeler” denildi.

Açıklamada, “Netanyahu’nun savaşını esirlerin geri getirilmesinin önüne koyan bir Şin-Bet şefinin atanması, bir suç ve tüm İsrail halkına karşı bir haksızlık.” ifadeleriyle Zini’ye sert tepki gösterildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail Yüksek Mahkemesinin İç İstihbarat Teşkilatı Şin Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar’ın görevden alınmasının yasal olmadığına hükmetmesine rağmen Tümgeneral David Zini’yi yeni İç İstihbarat Şefi olarak atamıştı.

– Netanyahu’nun Şin-Bet Direktörü’nü görevden alması

İsrail Başbakanı Netanyahu, Şin-Bet Direktörü Bar’ı güvensizlik gerekçesiyle görevden almaya karar vermişti.

İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara, Başbakan’ın Şin-Bet Direktörü’nü keyfi olarak görevden alamayacağını ifade etmişti.

İsrail Yüksek Mahkemesi ise Netanyahu’nun kararını önce dondurmuş, sonra da Bar’ın görevden alınmasını ve yerine başkasının atanmasını engelleyen geçici ihtiyati tedbir kararı almıştı.

Netanyahu’nun Bar’ı görevden alma kararı, İsrail siyasetinde hararetli tartışmalara yol açmış, muhalefetin yaptığı çağrılarla İsrail genelinde kitlesel gösteriler başlamıştı.

Başbakan Netanyahu’nun görevden almak istediği ancak Yüksek Mahkeme engeline takılan Bar, 7 Ekim başarısızlığının sorumluluğunu üstlendiğini belirterek 15 Haziran’da istifa edeceğini açıklamıştı.

Bar, bu başarısızlığın sorumluluğunu başta siyasi kademe olmak üzere herkesin üstlenmesi gerektiğini ifade etmişti.

Devamını Oku

Dünya

Erdoğan, Ahmed Şara ile İstanbul’da bir araya geldi

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile bir araya geldi.

Erdoğan, Şara’yı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde resmi törenle karşıladı.

Görüşmede, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ve bazı yetkililer de yer aldı.

Devamını Oku

Dünya

Trump’ın ekibi, Suriye’ye yaptırımların kaldırılması için ilk etapta 6 aylık muafiyet öneriyor

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump’ın dış politika ve ulusal güvenlik ekibinin, SurWASHINGTON (AA) – ABD Başkanı Donald Trump’ın dış politika ve ulusal güvenlik ekibinin, Suriye yaptırımlarının kaldırılması için ilk adımda 6 aylık muafiyet önerisinde bulunduğu bildirildi.

Amerikan Associated Press (AP) haber ajansının, 3 ABD’li yetkiliye dayandırdığı haberine göre Trump yönetimi, Suriye yaptırımları konusunda somut adımlar atmaya hazırlanıyor.

Buna göre Trump yönetiminin, Suriye yaptırımlarının kaldırılması için ilk etapta 6 aylık muafiyet sağlamayı ve bu ülkeyle iş yapmak isteyen firmalara sınırlamaları kaldırmayı önerdiği belirtildi.

İlk adımın kısa süre içinde atılmasını beklediklerini dile getiren yetkililer, bu muafiyetle birlikte Suriye’deki geçici yönetimin “nefes almasının” ve yavaş yavaş uluslararası piyasalarla çalışmaya başlamasının önünün açılacağını kaydetti.

Aynı yetkililer, bu süreçte hem Dışişleri Bakanlığının hem de Hazine Bakanlığının Suriye yaptırımlarıyla ilgili yasal düzenlemeler konusunda hızlı bir şekilde çalışmaya devam ettiğinin altını çizdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, perşembe günü yaptığı açıklamada, Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılması için yoğun şekilde çalıştıklarını belirterek, “Belirli bir tarih vermeden, bunun hızlı ve kesinlikle alıştığımızdan daha hızlı şekilde yapılacağını söyleyebilirim.” demişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam