Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Sucuoğlu: Bize yakın bir koalisyon ortağıyla önümüzdeki sürecin haritasını çizeceğiz

Published

on

 

Başbakan ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu, “Bize yakın, bizim görüşümüzü destekleyen ve ekonomik anlamda atacağımız adımlarda bize set germeyecek bir koalisyon ortağıyla protokol de imzalamak suretiyle önümüzdeki sürecin haritasını çizeceğiz.” dedi.

Sucuoğlu, dün yapılan erken genel seçimlerin ardından ilk özel röportajını Anadolu Ajansı’na (AA) verirken ekonomi, Türkiye ile ilişkiler ve atmayı planladıkları adımlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

KKTC Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) seçimin ardından bu sabah açıkladığı kesin olmayan sonuçlara göre, UBP oyların yüzde 39,54’ünü alarak seçimi birinci parti olarak tamamladı ve 50 sandalyelik Cumhuriyet Meclisi’nde 24 milletvekili ile temsil edilmeye hak kazandı.

Sucuoğlu, bu sonucun demokrasinin bir zaferi olduğunu, Kıbrıs Türkü’ne yakışır bir şekilde yaklaşık bir aydır seçimle ilgili yoğun toplantılar ve çalışmalar yaptıklarını söyledi.

“Çok şükür hiçbir gerginlik ve sıkıntı yaşanmadı. Hep söylüyorum bu da bizim zenginliğimiz.” diyen Sucuoğlu, seçim sonuçlarının UBP’nin gücünü gösterdiğini kaydetti.

Sucuoğlu, yaşanan zor süreçte ekonomik anlamda daralma yaşandığının altını çizerek, pandeminin yan etkilerinin tüm dünyada olduğu gibi KKTC’de de hissedildiğini belirtti.

Salgın sürecinde ülkedeki hizmet sektörleri olan turizm ve yükseköğrenimin büyük yaralar aldığına dikkati çeken Sucuoğlu, “Bu tarz daralmaları biz daha önce de yaşadık. Eminim ki önümüzdeki süre içerisinde kuracağımız yeni hükümetle birlikte bunun da üstesinden geleceğiz.” ifadelerini kullandı.

Sucuoğlu, geçen hafta ziyarette bulunduğu Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve diğer yetkililerle görüşmeler gerçekleştirdiklerini, genel olarak ekonomik konuların ele alındığını hatırlattı.

“Biz belki iki devletiz ama tek milletiz”

Türkiye ile KKTC ilişkisine değinen Sucuoğlu, “Türkiye, her sıkıntılı süreçte KKTC’ye karşılıksız, hiçbir beklentisi olmadan yardım etmiştir, yardım etmeye de devam edecektir. Çünkü küçük bir ülkeyiz, çok hızlı bir şekilde müspet ve menfi yönde etkilenen bir ekonomimiz var, hizmet sektörü ağırlıklı bir ekonomi. Dolayısıyla biz bu süre içerisinde Ankara ile ana vatan ile çok daha yoğun mesai ayıracağız. Bu problemleri Ankara’nın, ana vatanın yardımı, katkısı ve tecrübesiyle kolay bir şekilde çözeceğiz.” şeklinde konuştu.

Sucuoğlu, Türkiye ile kaderlerinin ve geleceklerinin ortak olduğunun altını çizerek, “Biz belki iki devletiz ama tek milletiz, hiçbir ayrı gayrımız yoktur. Kendimizi hiçbir zaman Türk ulusundan farklı bir yere ne koyduk ne de öyle bir düşüncemiz var. Biz Türk ulusunun güneydeki bir parçasıyız, yani Akdeniz’deki bekçisiyiz. Mavi Vatan’ın tam ortasında hem KKTC’nin hem de Türkiye’nin çıkarlarının bekçisiyiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Faiz Sucuoğlu, UBP’nin iki olmazsa olmazının bulunduğunu vurgulayarak, birincisinin KKTC’ye inanmak, ikincisinin Türkiye’ye olan bağlılık ve sevgi olduğunu dile getirdi. Sucuoğlu, bu iki maddenin partisinin çatısını oluşturduğunu dile getirdi.

UBP’nin her zaman KKTC’nin en büyük partisi olmayı başardığını kaydeden Sucuoğlu, “UBP olarak Türkiye ile ilişkiler bazında da ana vatan Türkiye ile en üst seviyede ve kalitede ilişkilerimizi hep sürdürdük ve sürdürmeye devam edeceğiz. Biz şuna inanıyoruz, siyasette istikrar yoksa bunu ekonomideki istikrara çevirmeniz mümkün değildir. Birinci şart siyasi istikrardır.” dedi.

Sucuoğlu, parti olarak tek başına iktidarı hedeflediklerini, ülkedeki küçük partilerin barajın altında kalmasıyla Cumhuriyet Meclisi’nde çoğunluğu yakalayabileceklerini ancak bu seçimde 3 partinin yüzde 5 barajını geçtiği için en fazla 25 milletvekili çıkarabileceklerini söyledi.

“Bize yakın, bir koalisyon ortağıyla önümüzdeki sürecin haritasını çizeceğiz”

Başbakan Sucuoğlu, hedeflerine ilişkin değerlendirmede bulunurken “Bize yakın, bizim görüşümüzü destekleyen ve ekonomik anlamda atacağımız adımlarda bize set germeyecek bir koalisyon ortağıyla protokol de imzalamak suretiyle önümüzdeki sürecin haritasını çizeceğiz. Hedef, ekonomik anlamda kendi ayakları üzerinde duran bir KKTC’yi yaratmaktır. Ekonomik olarak kendi ayaklarınızın üzerinde durmayı başardığımız gün, çok şeylerin ülke içerisinde müspet yönde değişeceğinin bilindeyiz.” ifadelerini kullandı.

Ankara ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile de bu vizyonunu paylaştığını hatırlatan Sucuoğlu, “Fuat Bey’e, ‘seçimden ve hükümeti kurduktan sonra bir bacağımız Lefkoşa’da ama diğer bacağımız da Ankara olacak’ dedim. Tabii ki Fuat Bey, ‘memnuniyetle’ ifadesini kullandı. Önümüzdeki süreçte çok daha sıkı ve yoğun temaslarla şu anda KKTC’nin içinde bulunduğu ekonomik krizden halkımızı ve ülkemizi çıkaracağız. Bizim hızlı bir şekilde yasal bazı değişikliklerle kendi iç düzenlememizi yaparken dıştan da KKTC’ye gelecek olan, özellikle yatırım bazında, yeni sektörel açılımları yapmamız gerekiyor.” diye konuştu.

Seçim sonuçları

KKTC Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) açıkladığı resmi olmayan sonuçlara göre, UBP yüzde 39,54 ile seçimi ilk sırada bitirdi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) yüzde 32,4, Demokrat Parti (DP) yüzde 7,41 Yeniden Doğuş Partisi (YDP) yüzde 6,39 Halkın Partisi (HP) yüzde 6,68 oranında oy aldı. Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler (TKP-YG) ve Bağımsızlık Yolu (BY) yüzde 5 seçim barajını aşamadı.

Bu sonuçlara göre, 50 kişilik Cumhuriyet Meclisi’nde UBP 24, CTP 18, DP 3, HP 3, YDP 2 sandalye elde ediyor.

En son 7 Ocak 2018’de gerçekleştirilen genel seçimde, UBP 21, CTP 12, HP 9, TDP 3, DP 3, YDP 2 milletvekili çıkarmıştı.

Cumhuriyet Meclisi’ndeki 50 koltuk için 8 siyasi parti ve 3’ü bağımsız 403 milletvekili adayı yarıştı.

AA/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam