Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Sucuoğlu:Siyasi istikrarın olamadığı yerde ekonomik istikrar da olmaz

Published

on

Başbakan Faiz Sucuoğlu, BRT’de katıldığı Manşet+ programında Ankara temaslarını ve ülke gündemini değerlendirdi…

Başbakan Sucuoğlu, Ankara ziyaretinde Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC’nin arkasında ve her türlü desteği vermeye hazır olduğunu gördüklerini söyledi…

KKTC’nin her türlü zor şartlarda ayakta durmaya çalıştığını, tek eksikliğinin siyasi istikrar olduğunu görüşmelerinde dile getirdiğini anlatan Sucuoğlu, görüştüğü yetkililerin de aynı fikirde olduğunu ifade etti…

Sucuoğlu, siyasi istikrarın olmadığı bir yerde ekonomik istikrarın da olamayacağını, siyasi istikrarın da çoklu koalisyonlarla yapılamayacağını belirterek, KKTC’nin dünyada en çok hükümet değiştiren ülke olduğunu, biran önce istikrarın yakalanması gerektiğini belirtti.
Hükümetlerin ömrünün kısa olmasının sıkıntılarına değinen Sucuoğlu, siyasi istikrar sağlanmaması halinde ülkenin “patinaj” yapmaya devam edeceğini kaydetti.

Sucuoğlu, istikrarlı hükümetin ancak tek partinin iktidar olmasıyla yaşanabileceğine belirtti.
Sucuoğlu, Türkiye ziyaretinde de siyasi istikrarın önemli olduğunu anlattığını ve görüştüğü yetkililerin de kendisiyle bu noktada hem fikir olduğunu kaydetti…
Ekonomi için kendi ayakları üzerinde duran bir KKTC hedefiyle Ankara’nın da hemfikir olduğunu kaydeden Sucuoğlu, ülke için radikal, alışılmamış ve korkusuz kararlar almaktan çekinmeyeceklerini ifade etti…

KKTC’yi kendi ayakları üzerinde duracak noktaya getirme hedefiyle hareket edeceklerini kaydeden Sucuoğlu, 2022 ekonomik protokolüne de değindi…

Sucuoğlu, Türkiye’deki yetkililere 2022 protokolüyle ilgili konuları da ele aldıklarını ifade ederek, “görüşmelerde yapabileceğimizin altına imza atacağız” dedik” dedi… Sucuoğlu, görüşmelerinde genel çerçevenin çizildiğini 23 Ocak’tan sonra da altının doldurulacağını da kaydetti…

Sucuoğlu, “bundan sonra bir ayağımız Ankara’da olacak” diyerek, daha çok temas ve yakın işbirliği geliştireceklerini anlattı…

Sucuoğlu, KKTC’nin tanınması konusunda da Azerbaycan Türkiye ve KKTC’nin tek millet 3 devlet olduğunu, Azerbaycan’ın KKTC’yi tanımasının kendilerini mutlu edeceğini ifade etti…

Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC’deki iç olaylara karışmak istemediğini net bir şekilde söyleyebileceğini ifadeeden Sucuoğlu,’Sadece istikrar istiyorlar’ dedi.

Sucuoğlu, yapılacak yasal değişikliklerle tanınmamışlığın yarattığı avantajları da kullanarak kendi ayakları üzerinde duran KKTC için çalışmaya devam edeceklerini belirterek, ülkeye yatırım yapma yönünde büyük ilgi bulunduğunu söyledi.
Yatırımcının tek elden işini bitireceği bir yapıyı oluşturacaklarını açıklayan Sucuoğlu, yatırımcı dostu bir KKTC yaratılacağını bunun için de her türlü değişikliğin yapılacağını ifade etti…

Sucuoğlu, KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durması için bedeli ne olursa olsun her türlü adımı atacaklarını vurguladı…

Yüksek öğrenimde yapacakları atılımlara da değinen Başbakan Sucuoğlu, Kıbrıs Türkünün çok şanslı olduğunu çünkü arkasında her türlü desteği vermeye hazır güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti bulunduğunu kaydetti.

Sucuoğlu, 500 yataklı hastanenin temellerinin bu yıl içinde atılacağını da belirtti.
Sucuoğlu Ercan Havalimanının 20 Temmuz’a hazır olması yönünde çalışmaların sürdüğünü kaydetti…

23 Ocak’tan sonra hızlı bir şekilde hükümet kurulacağını ifade eden Sucuoğlu, zaman kaybedilmeyeceğini, ülkenin zaman kaybedecek durumu olmadığını söyledi…

Sucuoğlu, asgari ücretin kesinleşmesiyle birlikte iş insanlarına yönelik yeni bir destek programı gündeme geleceğini açıklayarak, “iş insanları kazanacak ki yanındaki işçiyi de ödeyebilsin. Bunu dengede tutmak lazım, korumak lazım” dedi…

Pandemiyle mücadele konusunda da değerlendirmelerde bulunan Sucuoğlu, Covid-19’un bir süre sonra influenzaya döneceğini değerlendirdiklerini, gelişmelerin de o yönde olduğunu söyledi…

Alım gücünün korunmasına ilişkin yapılan çalışmaları da anlatan Başbakan Sucuoğlu, Ticaret Dairesi’nin denetimler konusunda ciddi bir mesai harcadığını, uymayanlara ceza kesmeye devam ettiklerini, aynı sıkıntıyı Türkiye’nin de yaşadığını, dövizin durumunun en büyük sıkıntılardan biri olduğunu ifade etti…

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

BM İnsan Hakları Konseyinin 58’inci Oturumu 24 Şubat’ta başlayacak

Published

on

By

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyinin (İHK) 58’inci Oturumu, 24 Şubat’ta BM Cenevre Ofisi’nde başlayacak.

İHK’nin 2025 Dönem Başkanı ve İsviçre’nin BM Cenevre Ofisi Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Jurg Lauber, gelecek hafta başlayacak oturuma ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Lauber, İHK’nın insan hakları konusunda yüksek düzeyde uzmanları bir araya getirdiğini belirterek, ülke ve kuruluşlara Konsey’e katılma ve katkıda bulunma çağrısında bulundu.

İHK kapsamında ayrımcılığın önlenmesi, cinsiyet eşitliği ve engellilerin hakları gibi konularda çalışmaya devam edeceklerini kaydeden Lauber, 6 hafta sürecek İHK’nin 58’inci Oturumu’nun 4 Nisan’da sona ereceğini söyledi.

Lauber, BM’nin likidite sorununun konseyin çalışmalarına belirli sınırlamalar getireceğini ve çalışmaları zamanında tamamlamak için ekip olarak özveriyle çalışacaklarını dile getirdi.

İHK’nin ilk 3 gününün üst düzey katılımla düzenleneceğini söyleyen Lauber, bu süreçte, çoğunluğu Cenevre’de olmak üzere yaklaşık 120 konuşmacının olacağını belirterek, “Değerlendirilmek üzere 80’den fazla rapor alacağız. 40’tan fazla ülkenin durumunu ve yaklaşık 50 tematik insan hakları sorununu ele alacağız.” dedi.

Sudan, Suriye, Ukrayna ve Venezuela gibi ülkelerdeki insan hakları durumunun ele alınacağını kaydeden Lauber, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk’ün, birçok ülkedeki durumla ilgili Konseyi bilgilendireceğini ifade etti.

ABD, İsrail ve Arjantin gibi ülkelerin İHK’den çekileceğine dair açıklamasına ilişkin soruları da yanıtlayan Lauber, “Tüm ülkeleri gerçekten burada olmaya ve katılmaya teşvik ediyorum.” dedi.

– Birçok ülkedeki insan hakları durumu incelenecek

İHK’den yapılan yazılı açıklamada, İHK’nin 58’inci Oturumu kapsamında üst düzey yetkililer ve uzmanların katılımıyla 30 interaktif diyalog toplantısı düzenleneceği belirtilerek, “Konsey, işgal altındaki Filistin toprakları, Eritre, Sudan, Güney Sudan, Nikaragua, Afganistan ve Myanmar’daki durum dahil çeşitli gündem maddeleri kapsamında bir dizi ülkedeki insan hakları durumunu inceleyecek.” ifadesi kullanıldı.

Devamını Oku

Dünya

Zelenskiy: Adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir barış istiyoruz

Published

on

By

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya-Ukrayna Savaşı’nda müzakere sürecine ilişkin, “Biz adil bir barış, kalıcı bir barış, sürdürülebilir bir barış istiyoruz.” dedi.

Zelenskiy, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda, (dün Türkiye’den ayrılmadan önce) medya kuruluşlarının sorularını yanıtladı.

ABD’nin Rusya ile ilişki kurmasının ABD’nin kendi kararı olduğunu dile getiren Zelenskiy, “Onların (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin’i politik izolasyondan çıkardıklarını gözlemliyoruz ama bu onların kararı, görüşüyorlar.” dedi.

Zelenskiy, Ukrayna’nın savaşın bitmesi için yapılan müzakerelerde yer almamasını eleştirerek, “Savaşın bitmesine ilişkin planlarımız bunlar dendiğinde, bu bizde sorular yaratıyor. Biz neredeyiz? Bu müzakere masasının neresindeyiz? Bu savaş Ukrayna’nın içinde gerçekleşiyor. Putin, Ukraynalıları öldürüyor, ABD’lileri değil. Avrupalılar da değil, Ukraynalılar ölüyor.” diye konuştu.

Ukrayna olmadan müzakere yapılamayacağının altını çizen Zelenskiy, “Siz istediğinizi görüşebilirsiniz ancak biz olmaksızın bizim hakkımızda görüşürseniz bunu kabul etmeyeceğiz diye net bir şekilde ifade ediyoruz.” ifadesini kullandı.

Zelenskiy, ABD’nin Ukrayna’nın yanında olduğunu düşündüğünü paylaşarak, “Sayın (ABD Başkanı Donald) Trump’ın da daha çok yanımızda olmasını isterim. ABD’den hem Cumhuriyetçiler hem Demokratların birçoğu iki partili sistemde bizi destekliyorlar. Elbette bu desteği kaybetmek istemiyorum.” dedi.

“Biz herhangi bir kıta için ham madde merkezi olmak istemiyoruz”
Trump’ın savaşı bitireceğine ilişkin vaadinin gerçekleşmesini istediklerini dile getiren Zelenskiy, süreci gözlemleyeceklerini söyledi.

Zelenskiy, Ukrayna’nın işgal altındaki bölgelerinin kurtarılması ve doğal kaynak yataklarının korunması durumunda yatırımlara açık olacaklarını vurgulayarak, “Biz herhangi bir kıta için ham madde merkezi olmak istemiyoruz. Burada dost, partner olmak bir etken olmayacak. Bizim anayasamızda yazıyor. Ben Cumhurbaşkanı olarak anayasayı ihlal etmek istemiyorum. Ben topraklarımı, çıkarlarımızı koruyacağım.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’a teşekkür: Görüşmelerimiz her zaman somut konular hakkındaydı
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a teşekkür eden Zelenskiy, “Cumhurbaşkanı ile görüşmelerimiz her zaman somut konular hakkındaydı. Bugün yine çok somut bir müzakere gerçekleştirdik. Elbette bütün detaylarını açamayız ama benim hoşuma gitti diyebilirim.” dedi.

Zelenskiy, her ne olursa olsun uluslararası hukuk, egemenlik ve toprak bütünlüğünün her zaman desteklenmesi gerektiğine işaret ederek, “Söz konusu, on binlerce, yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesi, yetimlerin olması, evlerin yıkılmasıdır. Bu nedenle bu vesileyle aslında evinizde ülkenizde Ukraynalı yetim çocukların ağırlanmasından dolayı teşekkür etmek isterim.” diye konuştu.

“Adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir barış istiyoruz”
Devlet Başkanı Zelenskiy, en yakın zamanda savaşın bitmesini istediklerini belirterek, şunları söyledi:

“Biz adil bir barış, kalıcı bir barış, sürdürülebilir bir barış istiyoruz. Ölümün tekrar ülkemize gelmesini istemiyoruz. Yeni Suriye olmasını istemiyoruz. Bütün bunları istemiyoruz. Bütün bunları istemememiz oldukça adil bir duruş. Bütün katiller cezalandırılmalıdır. Bütün bu noktalarda en önemli şeylerden biri bize gerçekten de güvenlik garantileri verebilecek insanlarla ilerlemeliyiz, ülkelerle ilerlemeliyiz. Eğer bu savaşın bitmesi değil, ateşkesin yaşanmasıysa, bu da elbette savaşın sıcak evresinin tamamlanmasına ilişkin önemli bir adım.”

“Avrupa Birliği gibi büyük bir pazara katılmalıyız”
Zelenskiy, ABD Başkanı Donald Trump’la da savaşın sona erdirilmesi konusunda konuştuklarını söyleyerek, “Her zaman göz önünde bulundurmak gerekir ki Putin kandırabilir. Minsk Anlaşmaları sonrasında biz de Fransa’da onunla anlaşmıştık. Ateşkes olacaktı. Oysa o bunu bozdu ve yine savaşı başlattı.” dedi.

Yeniden bir savaşın başlamaması için Ukrayna’nın NATO üyeliğine değinen Zelenskiy, “Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunu biliyor ve kendisi de Ukrayna’nın gelecekteki NATO üyeliğini desteklediğini ifade etti. O bunun önemini anlıyor ve Avrupa’daki birçok kişi de bunu anlıyor. Avrupa liderlerinin yüzde 99’u bizim NATO üyeliğimizi destekliyor. Slovakya, Macaristan, Almanya ve ABD henüz desteklemiyor. Ancak herkesin fikrini etkileyen ABD etkeni var, bunu biliyoruz.” diye konuştu.

Zelenskiy, “Eğer NATO olmayacaksa hangi garantilerden söz edeceğiz?” diyerek, ülkesinin güçlü bir orduya sahip olduğunu ancak ordunun desteklenebilmesi için sürekli silah ve paraya ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Ayrıca ekonomik güvenlik garantilerine de ihtiyaç duyduklarını belirten Zelenskiy, “Bunun için Avrupa Birliği gibi büyük bir pazara katılmalıyız.” diye konuştu.

Zelenskiy, herkesin Putin’in bir daha savaşa dönmeyeceğinden eminse Ukrayna’ya asker konuşlandırmasıyla ilgili şunları söyledi:

“Eğer herkes Putin’in bir daha savaşa dönmeyeceğinden eminse o zaman neden Ukrayna’ya kuvvetlerin yerleştirilmesinden çekiniyoruz? Sonuç olarak biz bunun tekrarlanmaması senaryosundan yola çıkıyoruz. Güvenlik garantilerinin bu boyutunu da Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bugün görüştük.”

“Bu savaşı bitirmek için her şeyi yapacağız”
Zelenskiy, Ukrayna’nın birtakım beklentileri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Tam da bu nedenle müzakere masasında Putin eğer savaşa dönmek isterse onu durduracak insanlar olmalı. Ve bize gerçek, sadece sözler değil, somut güvenlik garantileri verebilecekler olmalı. Böyle bir diyaloğa biz hazırız. Diplomasinin ne olduğunu biliyoruz. Elbette Putin’le konuşmaktan pek hoşlanmam. Biz düşmanız ve düşmanlığımız devam ediyor. Ancak biz bu savaşı bitirmek için her şeyi yapacağız. Her şey partnerler arasında açık bir iletişimle olmalı. Biz satranç oynayamayız. Çünkü her bir adımınız bu satrançta bazen onlarca, bazen yüzlerce, bazen binlerce insanın ölümüne neden oluyor.”

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, ABD’nin Rusya’yla ikili ilişkisine yönelik şunları söyledi:

“Ben bunu beğensem de beğenmesem de bu onların ikili işbirliği ve ABD’nin kendi kararı. Yoksa elbette onların politik izolasyondan Putin’i çıkardıklarını gözlemliyoruz ama bu onların kararı, görüşüyorlar. Ancak ne zaman ‘Bizim savaşın bitmesine ilişkin planlarımız bunlar’ denildiğinde bu bizde sorular yaratıyor. Biz neredeyiz? Bu müzakere masasının neresindeyiz? Bu savaş Ukrayna’nın içinde gerçekleşiyor. Putin Ukraynalıları öldürüyor, Amerikalıları değil, Avrupalıları da değil. Yine de başka kimse ölmesin. Ancak bizim acımız çok büyük ve bu nedenle bizsiz müzakere edilemez. Siz istediğinizi görüşebilirsiniz ancak bizim hakkımızda biz olmaksızın görüşürseniz biz bunu kabul etmeyeceğiz diye net bir şekilde ifade ediyoruz. Bunun oldukça adil olduğuna inanıyorum.”

Zelenskiy, savaşı sona erdirmek için yapılacak müzakerelerde hem Ukrayna hem de Rusya’nın masada olması gerektiğine işaret ederek, masada sadece Avrupa Birliği değil, Avrupa kıtasının da temsil edilmesi gerektiğini söyledi.

Müzakere masasında Avrupa’nın temsiline ilişkin Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’la görüştüğünü belirten Zelenskiy, “Kendisi Avrupa Birliği liderleriyle görüşmüştü Fransa’da. Biliyorum birkaç görüşme daha olacak. Bugün yine Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüm ve haberimiz olmayan görüşmeleri dikkate almıyoruz.” dedi.

“Bizi çağırmadılar”
Zelenskiy, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’daki ABD-Rusya görüşmesine ilişkin, “Görüşmenin tarihi benim oraya ziyaretimle denk gelmişti. Ben istemiyorum, bu bir oyun gibi görünsün. Bu bir oyun değil. Ukrayna için güveni kaybetmek istemiyoruz. Çünkü çok fazla tesadüf var. Bizi çağırmadılar.” diye konuştu.

Temiz, şeffaf ve adil bir görüşme istediğini söyleyen Zelenskiy, “Bu benim istediğim tek şey. Bu şeffaflığı kaybetmek istemiyorum. Ben, partnerlerimiz bize güvenmesin istemiyorum. Bu oyunlar maalesef Ukraynalıların mental, psikolojik durumuna etki ediyor. Ukraynalılar kandırılıyor gibi hissediyorlar. Ben halkımın duygularıyla oynanmasını istemiyorum.” ifadelerini kullandı.

Zelenskiy, Ukrayna olmadan savaşın bitirilmesine yönelik bir görüşmenin gerçekleştirilemeyeceğini söyleyerek, ABD’li yetkililerin yakın zamanda Kiev’e bir ziyarette bulunacaklarını ayrıca kendisinin de Trump ile görüşmeyi düşündüğünü söyledi.

Putin’in Moskova yönetiminin kendisinin meşru bir lider olmadığına ilişkin eleştirilerine yönelik soruya Zelenskiy, şöyle yanıt verdi:

“Ukrayna’daki güncel mevzuata göre savaş devam ederken herhangi bir seçim yapılamaz. Bu olağanüstü hal mevzuatında da yazıyor, anayasada da yazıyor. Anayasada diyor ki ‘Savaş durumu bitmeden herhangi bir seçim gerçekleşemez.’ Bu sanırım her ülkenin anayasasında vardır. Bütün görevleri mevcut Cumhurbaşkanı üstlenir ve gerçekleştirir. Bu nedenle ülkemizde seçim olmadığı sürece Cumhurbaşkanlığım meşrudur.

Eğer demokratik bir seçimden bahsediyorsak yurt dışında oldukları için 8,5 milyon insanın katılamayacağı bir seçimi nasıl kabul edebiliriz? Orada 8,5 milyon insanın oy verebilmesi için gerekli altyapı henüz yok. Geçici olarak işgal altında olan bölgelerdekiler nasıl seçim yapabilecek? Şu an anayasamıza göre online bir seçim prosedürü öngörülmüyor. Cephe hattındaki askerlerimiz nasıl oy verecek? Savaş durumu devam ettiği sürece askerler de kendi adaylarını hem Cumhurbaşkanlığı için hem parlamento için aday gösteremez. Bu nedenle bizim için bir seçim olsaydı biz askerlerin görüşlerini, haklarını göz ardı mı edeceğiz? Aynı zamanda cephe hattına yakın yerlerdeki insanlar nasıl oy verecek?”

“Bir şeyi vereceksek bunun karşılığında bir şey almalıyız”
Zelenskiy, Ukrayna’da doğalgaz, petrol, doğal kaynaklar ve nadir elementler olduğunu hatırlatarak, “Maalesef bunların bir kısmı işgal altında olan bölgelerde. Bu bölgeleri işgalden kurtarmalıyız. Eğer siz yaptırımlarla jeopolitik boyutta finansal olarak ondan ucuz enerji kaynakları almazsanız, onların bankalarını kapatırsanız, iş dünyanızı Rusya’dan çekerseniz, yani birçok farklı boyutta onu zorlarsanız bu savaşı durdurmaya ve geri çekilmeye zorlarsınız. Artık partnerlerimizin anlaması gerekiyor ve bu talepte adil olduğumuzu düşünüyorum.” dedi.

Güvenlik garantisi karşılığında ABD ile nadir toprak elementi üzerine yatırım konusunda hazırlanan taslak belgeye değinen Zelenskiy, “O taslakta güvenlik garantileri yoktu. Bu nedenle güvenlik garantileri olmaksızın adil olmayacak. Ben dedim ‘Bu belge hazır değil, biz bunu imzalamayız. Siz bu belgenin üzerinde çalışmaya devam edin, ben açığım. Ülkemize yatırım yapmanıza, doğal kaynaklarımıza yatırım yapmanıza her zaman açığım. Eminim ki bizim toplumumuz da bunu destekliyor, meclisimiz de bunu destekliyor.’ Ancak biz bir şeyi vereceksek bunun karşılığında bir şey almalıyız. Bence adalet dediğin budur. Eğer biz bunu koruyamazsak o zaman neyden bahsedeceğiz? Tam da bu aslında.” diye konuştu.

Zelenskiy, NATO’nun güvenlik alanında öncü olduğunu ancak Avrupa’da NATO üyesi olmayan, güçlü orduya sahip ülkeler de bulunduğuna işaret etti.

Ülkesinin Avrupa’daki en büyük orduya sahip olduğunu belirten Zelenskiy, “Ukrayna’da savaş bittiği zaman, birleşik bir kuvvet ihtiyacımız var. Ukrayna’da birbiriyle iletişimde olacak ve birbirini savunacak ülkelerin birleşmesi çok mantıklı olur. İnanıyorum ki Avrupa Birleşik Kuvvetleri için Ukrayna güzel bir başlangıç olur. Avrupa kıtası güçlü orduyla savunulmalıdır. Sadece birkaç ordu da değil, oraya herkes girmeli ancak girerken de güçlenmeli.” ifadesini kullandı.

“Türkiye ile işbirliğimiz sürecektir”
Kırım Tatarlarının esaretten kurtarılmasının da gündemde olduğunu belirten Zelenskiy, sadece dini inançlarından ötürü Rusya tarafından tutuklandıklarını söyledi.

Zelenskiy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın esirlerin serbest bırakılması konusunda daha önce de yardımcı olduğunu ifade ederek, çok sayıda Ukraynalı esir olduğunu, onları geri getirmenin çok zor olduğunu ve kapsamlı bir esir takasının gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye ve Ukrayna’nın savunma sanayi alanında işbirliklerine değinen Zelenskiy, “Baykar’la ve Bayraktar’la görüştük. Ukrayna’da ofisleri açıldı ve karşılıklı satın almalar dışında da görüşüyoruz tabi. Çok fazla şirketimiz var uzak menzilli dron’lar üreten ve inanıyorum bu noktada Türkiye ile işbirliğimiz sürecektir. Bunun dışında Türkiye, Ukrayna Deniz Kuvvetleri için iki korvet inşa etti. Birinin inşası tamamlandı, diğeri 2026’da olacak. Bütün bunları tabii somutlaştırmak, sürdürmek isteriz.” dedi.

Zelenskiy, savaş nedeniyle bazı ortak projelerin güvenlik için daha yavaş ilerlediğine işaret ederek, “Rusların füzeleri, tamamen bizim motor sanayimizi yok etmeye çalıştı ve bu Türkiye ve diğer ülkelerle sözleşmelerimizi etkileyecekti ve bu ülkelerle Rusya savaşmıyordu ancak etkileyecekti. Biz onlar ne kadar saldırsa da sürekli yenilendik ve çalışmalara devam ettik. Bu nedenle her türlü şartta olumlu sonuca yönelik projeler devam edecek.” diye konuştu.

“En önemlisi bu savaşın bir an önce adil bir şekilde tamamlanması”
Türkiye ve Ukrayna’nın savaş devam ederken bile 6 milyar doların üzerinde bir ticaret hacmine sahip olduğunu belirten Zelenskiy, “Elbette 10 milyar dolar olmasını istiyoruz. Özellikle Serbest Ticaret Anlaşmasının onaylanması akabinde bu gerçekleşecektir. Eminim bu konuda. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Ukrayna’ya davet ettim ve dedim ki ‘Siz gelir gelmez serbest ticaret anlaşması da yürürlüğe girmiş olacak.’” ifadelerini kullandı.

Zelenskiy, Karadeniz Tahıl Girişimi Anlaşması’na ilişkin, “Bildiğiniz üzere bir koridorumuz vardı savaşın başından beri devam eden. Rusya, Karadeniz’i bloke etmişti. Ancak akabinde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğiyle Türkiye ve Birleşmiş Milletler ile bu platformu oluşturduk. Ruslar vardı, Türkiye vardı, Birleşmiş Milletler ve Ukrayna vardı. Ve bu koridor iki taraftan da kontroller sayesinde devam edecekti. Sonrasında Rusya bu koridoru bloke etti. Çünkü Ukrayna’nın gıda ürünlerini dünyaya satması onlara gıda pazarında tekelliği için engel olacaktı Asya ve Afrika’da. Tam da bu nedenle çıktılar bu platformdan ve yeniden farklı silah sistemleriyle bunu provoke etmeye başladılar ve saldırıya başladılar.” dedi.

Karadeniz’e komşu ülkelerle başka bir deniz koridoru açıldığını söyleyen Zelenskiy, “Lojistik biraz daha uzadı bizim için. Daha pahalıya mal oluyor ancak çok da değil. Eskiden gıda ürünleri sınırlaması vardı ancak biz enerji, metalürji gibi konuları da dahil edebiliyoruz artık ve koridorun da çalıştığını düşünüyorum. Ama Ukrayna’nın para kazanacağı her türlü girişim savaş bitene kadar Ruslar tarafından bloke edilecektir.” diye konuştu.

Ülkesinin geçirdiği bu süreçte hiç unutamadığı anlara ilişkin konuşan Zelenskiy, şunları kaydetti:

“Ben bir babayım. Özellikle Erdoğan’la görüştüğüm zaman bana torunlarını anlatır, ben de çocuklarımı anlatırım. Benim çocuklarım nasıl biliyor musun? Ukrayna’daki her çocuk gibi. Maalesef çocuklar olgunlaşmak zorunda kaldı savaş nedeniyle. Nasıl desem? Gerçekten de çocukluklarını kaybettiler. Çocuklukları alındı, yılları gitti. Olgunlaştılar, büyüdüler. Çok güçlü oldular. Ancak böyle şeyler, yani o çocuklukla, çocuğun gözündeki ışık, duygu kayboldu. Savaşın çocukları haline geldiler. Ukrayna’daki diğer bütün ebeveynler gibi ben de, Ukrayna’da eğitim görenler, örneğin oğlum, kızım çocuk değil artık. Neredeyse 21 yaşında üniversiteye gidiyor oğlum. Hepsi benimle Ukrayna’dalar. Hepimiz birlikteyiz ülkede. Elbette çok nadir görüşebiliyoruz güvenlik nedeniyle. Ancak görüştüğümüz zaman da hayatımın en mutlu günleri. ‘Babacım şimdi gidersen uzun mu sürecek geri gelmen? Biz seninle her dakikamızı beraber geçirmek istiyoruz. Bu dakikaların biteceğini biliyoruz veya saatler hızlı geçecek, biliyoruz.’ diyorlar. Onlar için de benim için de bu zaman yeterli olmuyor.”

Devamını Oku

Dünya

Avustralya’da 150’den fazla balina kıyıya vurdu

Published

on

By

Avustralya’da 60’tan fazla balinanın öldüğü, pek çok balinanın ise hayatta kalma mücadelesi verdiği bildirildi.

Tazmanya Doğal Kaynaklar ve Çevre Departmanı, 157 balinadan oluşan bir grubun Arthur Nehri yakınlarında, adanın kuzey-batısındaki uzak bir plaja vurduğunu açıkladı. Şu an için yaklaşık 90 balina hayatta, fakat balinaların çoğu, yerinde yapılan değerlendirmelere göre denize geri salınıp salınamayacaklarına karar veriliyor.

Balina kurtarma çalışmaları sürüyor
Bölgedeki uzmanlar ve veterinerler, kurtarma çalışmalarına devam ediyor. Tasmania, son yıllarda benzer büyük balina kıyıya vurma olaylarına şahit oldu; 2020’de yaşanan en büyük olay ise tüm ülke tarihinin en kötü balina strandingi olarak kaydedildi. Ancak yalancı katil balina türünün son 50 yılda böyle bir olaya yol açmadığı belirtiliyor.

Yalancı katil balinaları, teknik olarak dünyanın en büyük yunus türlerinden biridir. Orca balinalarına benzer özellikler gösteren bu tür, 6 metreye kadar boylanabilir ve 1.5 ton ağırlığa ulaşabilir.

“Balinaların yeniden denize salınması güç olacak”
Bölgeye ulaşım zorluğu ve okyanus koşulları nedeniyle, kurtarma ekiplerinin bu balinaları denize geri döndürmesi oldukça güç görünüyor. Tasmania’da, batı sahilinde bazı balina kurtarma başarıları yaşanmış olsa da, bu olayın karmaşıklığı nedeniyle kullanılan yöntemlerin burada geçerli olamayacağı ifade ediliyor.

Departman sözcüsü Brendon Clarke, “İlk değerlendirmeler, balinaların yeniden denize salınmasının, alanın erişilemezliği, okyanus koşulları ve özel ekipmanların bölgeye taşınmasındaki zorluklar nedeniyle oldukça güç olacağını gösteriyor” dedi.

Kurtarma ekipleri, en iyi hayatta kalma şansı olan balinalara öncelik vererek, onları hayatta tutmaya ve rahat etmelerini sağlamaya çalışıyor. Bunun yanı sıra, ekiplerin güvenliği de büyük önem taşıyor. Clarke, “Balinaların büyük olmaları ve ölüm döşeğindeki hareketlilikleri nedeniyle, bu durum kurtarma ekibi için büyük bir tehlike oluşturuyor,” dedi.

Yiyecek ararken sahile vurmuş olabilirler
Yalancı katil balinalarının gruplar halinde sahile vurmasının sebepleri hala tam olarak açıklığa kavuşmamış olsa da uzmanlar, balinaların yiyecek ararken sahile doğru yönelmiş olabileceklerini ya da bir bireyin yanlışlıkla tüm grubu sahile çekmiş olabileceğini öne sürüyorlar.

Tasmania, Avustralya’da balinaların karaya oturma olaylarının en çok yaşandığı bölge olarak dikkat çekiyor. 2020’de, yaklaşık 470 pilot balinası Macquarie Limanı’nda sahile vurmuş ve bunlardan 350’si ölmüştü. Yine 2022’de aynı limanda yaklaşık 200 balina sahile vurmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam