Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Taçoy, Dışişleri Bakanlığı görevini Ertuğruloğlu’ndan devraldı

Published

on

Dışişleri Bakanlığını bugün devreden Tahsin Ertuğruloğlu, dış politikada başarı için tutarlı olmanın, söylenenin gereklerini yapmanın önemine işaret etti; “Devlet söylemiyle dış politika takip edilirken uygulamada toplum statüsü yeterli bulunuyorsa devletin yönetiminde ciddi zafiyet var demektir. Sloganlaşmış ifadelerle kişisel reklam ve ego ile verilen beyanatlar, atılan nutuklarla dış politika sürdürülemez” dedi.

Dış politikanın popülizmle götürülemeyeceğini, dış politikanın ciddiyet ve kararlılık gerektirdiğini vurgulayan Ertuğruloğlu, “Söylediğiniz ile yaptığınızın aynı çizgide olması gerekir. Devletiz milli davamızın yolu egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüdür derken uygulamada toplum statüsünü yeterli buluyorsak bazı makamlarımız bulduğu gibi, örneğin hellim konusunda olduğu gibi, ciddi bir zafiyet içerisindeyiz demektir; çünkü dış politikanın kırmızı çizgileri iç politikanın popülizmine mahkum edilmiş olur” diye konuştu.

Dışişleri Bakanı olarak atanan Hasan Taçoy, düzenlenen törenle Dışişleri Bakanlığı görevini Tahsin Ertuğruloğlu’ndan devraldı.

ERTUĞRULOĞLU: “GÖREVİMİ HİÇBİR ZAMAN BİR EGO TATMİNİ OLARAK VE MAKAM HIRSI İLE YAPMADIM”
Dışişleri Bakanlığı’nda saat 11:00’de yer alan görev devir teslim töreninde konuşan Ertuğruloğlu, Taçoy’a görevinde başarılar diledi ve Taçoy’un Bakanlığın sorumluluklarını hakkıyla yerine getireceğine inandığını söyledi.
Dışişleri Bakanlığı’ndaki görevini hiçbir zaman bir ego tatmini olarak ve makam hırsı ile yapmadığını kaydeden Ertuğruloğlu, bir milli davanın gereklerinin ne olduğunun bilinci ve bu gerekleri yerine getirme kararlılığıyla görev yaptığını dile getirdi.
Dışişleri Bakanlığı’nın başka bakanlıklara benzemediğini, devletin temsiliyet makamı olduğunu belirten Ertuğruoğlu, vatandaşın günlük yaşantısını etkileyen bir bakanlık olmadığı Dışişleri Bakanlığı’nın öneminin pek algılanabilmiş bir bakanlık olmadığını söyledi.
Kıbrıs Türkü’nün devlet sahibi bir halk olduğu gerçeğini hazmedemeyenlerin Dışişleri Bakanlığı’na “böyle bir bakanlığa ne gerek var” diye baktığını dile getiren Ertuğruloğlu, “Dolayısıyla devlet sahibi bir bir halk olduğumuzu kabul etmeme ve bizi bir toplum-cemaat olarak görme yanlışına düşerler” dedi.

“DEVLET OLMANIN GEREKLERİ YAPILMALI”
Devlet olmanın gereklerinin yapılması gerektiğini belirten Ertuğruoğlu, dış politikada toplumlar arası görüşmeler sürecinin kapatıldığını ve dış politikanın egemen eşitlik ile eşit uluslararası egemenlik statüsüne oturtulduğunu anlattı; bunun gereklerinin yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Dışişleri Bakanlığı’nda yıllardır görev yapan bürokratların son derece başarılı bir ekip olduğunu belirleten Ertuğruloğlu Taçoy’un kendisine ciddi katkı koyacak bilinçli ve kararlı bir ekiple çalışacak olmaktan dolayı şanslı olduğunu söyledi.
Ertuğruoğlu Taçoy’a başarının yanında Dışişleri Bakanlığı’nın rolünü ve önemini hazmedemeyenlerin önüne çıkaracağı sorunlara yönelik sabır da diledi ve bunların üstesinden geleceğine inandığını belirtti.

TAÇOY: “ANCAK HİÇ BİRİNDE BU DENLİ HEYECAN DUYMADIM”
Hasan Taçoy da daha önce 3 Bakanlık devraldığını ancak hiçbirinde bu denli heyecan duymadığını söyledi.
Abim diye hitap ettiği Ertuğruloğlu’ndan görevi devralacak olmanın kendisini hem üzdüğünü hem de mutlu ettiğini belirten Taçoy, Ertuğruloğlu’nun tecrübesini ve Kıbrıs konusundaki bilgi birikimini kendisiyle paylaşacağını bilmesinden dolayı gurur içerisinde olduğunu belirtti.
Dışişleri Bakanlığı’nın bir devletin bakanlığı olarak üzerine aldığı görevi ne isterse olsun yerine getirmesi gerektiğini belirten Taçoy, 2000’li yılların başında Annan Planı tartışmaları içerisine girildiğinde “Ben devlet aldım toplum devretmem” diyen Tasos Papadopulos’un mantığına mütekabiliyet mantığıyla bir yanıt verilmesi gerektiğini vurgulayarak şöyle dedi: “Bu yanıt bu bakanlıktadır bu bakanlık bu yanıtı verir. Biz bir devletiz ve bu devletin hakkını verebilmek için elimizden geleni var gücümüzle yapacağız” dedi.
Dışişleri Bakanlığı’ndaki deneyimli ve bilgili bürokratlarla çalışmanın ayrı gururunu taşıyacağını da kaydeden Taçoy, aklında olan bir sürü iş olduğunu, Ertuğruloğlu’nun görüşlerine de baş vuracağını ifade etti.
Konuşmaların sonunda Taçoy, Ertuğruloğlu’na anı olarak bir tablo hediye etti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam