Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Taçoy: Halkım için çalışmanın huzuru içerisindeyim

Published

on

Taçoy, makamların gelip geçici olduğunu, esas olanın görevler olduğunu vurgulayarak, şimdi yola halkın kendisine vermiş olduğu vekillik görevinin bilinç ve sorumluluğuyla devam edeceğini kaydetti.

Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) Genel Başkanlığı’na aday olma yönündeki kararını da yineleyen Taçoy, UBP Kurultayı’nın yasalara uygun şekilde tam tarihinde yapılmasının gerekliliğini kaydetti.

Taçoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı görevinin sonlanmasına ilişkin açıklama yaptı.

-Açıklama

Taçoy’un açıklaması şu şekilde:

“Bu partiye gönlünü ve ömrünü vermiş kişiler olarak şimdi hedefimiz bir an önce yasaların emrettiği şekilde kurultayımızı tam tarihinde yapmak olmalıdır. Bunu en başından beri hep söyledim, söylemeye de devam edeceğim.

Ulusal Birlik Partisi-Demokrat Parti-Yeniden Doğuş Partisi koalisyon hükümetinde yürütmekte olduğum Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı görevim, kabinede dün gerçekleşen değişiklikler çerçevesinde sonlanmış oldu.

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, siyasi yaşamım boyunca üstlendiğim her görevde olduğu gibi, bu görevimde de halkım ve ülkem için faydalı işler yapmak için çalıştım. Öyle de oldu. Ülkemizin en önemli kurumlarından olan Sosyal Sigortalar Dairesi’nin, herkesin çok iyi bildiği bir şekilde, batma noktasına gelmiş olan mali yapısını dengeye oturtmak ve ülkemin çalışan insanlarının geleceklerini garantiye alınmasını sağlamak ilk hedeflerim arasındaydı. Bunu başarmış olmanın mutluluğu ile görevimden ayrılmaktayım.

Öte yandan, yaşlılarımızın huzuru, öksüz ve yetim çocuklarımızın güvencesi, özel gereksinimli bireylerimizin de hayat ihtiyaçlarının karşılanması yönünde, bugüne kadar ne yazık ki hep yetersiz veya hiç olmayan yapıların tesisi için benim dönemimde atılan adımların da gururu ile görevimi devretmekteyim.

Siyasetin içerisinde yer alan tüm diğer makamlar gibi bakanlık makamı da bir görevdir. Buna hep böyle baktım, bu bilinçten bir an bile ayrılmadan ülkeme ve insanlarımıza hizmet ettim. Makamların gelip geçici olduğunu, esas olanın geride bırakılan eserler olduğunu uzun zaman önce öğrenecek kadar siyasi tecrübeye sahip birisi olarak, kendimi bu hedefe adadım ve hep bunun için çalıştım.

– ‘Siyasetçi işgal ettiği makamla değer kazanmaz’

Şunu çok iyi bilmekteyim ki, siyasetçinin değeri işgal ettiği makamdan kaynaklanmaz. Siyasetçinin değeri ortaya koyduğu hizmetlerle artar, büyür ve gelişir. Siyasetçi oturduğu makamdan değer kazanmaz. Siyasetçi oturduğu makama, yaptığı doğruları ile değer kazandırır.

Siz bir makamda eğer sadece oturmayı tercih eder ya da sürekli yanlışlar içerisinde bulunursanız, ne siz değer kazanırsınız ne de o makamın bir değeri kalır.

– ‘Daha yapacak çok işimiz gidecek çok yolumuz var’

Kıbrıs Türk halkı neyin ne olduğunu çok iyi anlar ve bilir. Hep bu bilinçle ve bunu asla unutmadan bugüne kadarki siyasi yaşamımı sürdürdüm. Bundan sonraki siyasi yaşantıma da böyle devam edeceğim.

Çok iyi biliyorum ki, ‘sadece ben’ diyen bir siyasetçinin kendisi de dahil olmak üzere kimseye bir faydası olmaz. Siyaset kişisel bir çıkar sağlama aracı değildir. Başarılı olmak isteyen bir siyasetçi ‘önce halkım, sadece halkım’ demeli ve yola böyle devam etmelidir.

Makamlar gelip geçicidir. Esas olan görevlerdir. Bunun altını bir kez daha çizerken, şimdi yola halkımın bana vermiş olduğu vekillik görevimin bilinç ve sorumluluğunda devam edeceğimi paylaşmak isterim.

Daha yapacak çok işimiz ve gidecek çok yolumuz vardır. Adım adım bu yolda ilerlerken yaptığımız işlerin de eksiksiz yerine geldiğinden emin olmalıyız.

– ‘UBP Kurultayı yasal süresinde yapılmalı’

En başta yasalara ve hukuka, bununla birlikte kamu vicdanına da uygun davranmalıyız. Kişisel çıkar ve ihtiraslarımız uğruna, yasaları çiğneyip, kamu vicdanını da görmezden gelerek derin yaralar açamayız.

Altını çizerek söylemek isterim ki, bunu yapmaya kimsenin hakkı yoktur.

Her kim olursa olsun ve her ne şekilde göreve gelmiş olursa olsun hem yasalara hem de kamu vicdanına saygı duymak ve uygun hareket etmek zorundadır.

Siyasetin bir yarış olduğunu söylerken, bu yarışın kesin kurallarına uymamız gerektiği şartını da unutmamalıyız. Günü geldiğinde gerekenin yapılmasının ne kadar önemli olduğunu, siyasette ‘erteleme’ ya da ‘geciktirme’ gibi davranışların sadece günü birlik kişisel kazanımlar sağlayacağını, ancak yakın gelecekte hem kişilere ama en önemlisi de halkımıza büyük zararlar vereceğini çok iyi biliyoruz. Çünkü ne yazık ki bu konuda çok acı tecrübeler yaşadık. Hep birlikte yaşadık. Bir daha bu gibi durumların olmaması için üzerimize düşen sorunlulukları eksiksiz bir şekilde yerine getirmeliyiz.

Bu hatırlatmayı da yaptıktan sonra, kurultay konusunda da değinmek isterim.

Bakanlık görevimin devamının ve şimdi de bu görevden ayrılmamın UBP Genel Başkanlığı’na adaylık niyetimden kaynaklandığı bir süredir konuşulmakta. Görünen odur ki bu konuşmalar farklı yerlere de çekilerek devam etme eğilimi içerisinde.

Şunu bir kez daha açıklıkla ifade etmek isterim ki, Ulusal Birlik Partisi’nin Genel Başkanlığı’na aday olmak kararındayım. Bunu daha önceden de her sorulduğunda büyük bir açıklıkla ve parmağımın arkasına saklanmadan söyledim.

Asla duruma göre davranan ve hedeflerini gizleyen birisi olmadım, şimdi de olmayacağım. Hasan Taçoy’un gizli hedefleri hiçbir zaman olmadı ve asla da olmayacak.

Burada esas mesele her ne kadar da benim kararlarım gibi görünse de, esas sorun Ulusal Birlik Partisi’nin rotasının bir kez daha belirsizlikler yönüne çevrilmiş olduğudur. Kimsenin buna ne yetkisi ne de gücü yeter.

– ‘UBP kimsenin oyuncağı değildir’

Ulusal Birlik Partisi’nin kendilerine hediye edilmiş bir oyuncak olarak görenler olabilir. Onlara şunu açıklıkla ifade ederim ki: UBP kimsenin oyuncağı değildir. Buna yeltenenlerin karşısına UBP’nin esas ve tek sahibi olan tabanı mutlaka çıkacaktır.

Bu partiye gönlünü ve ömrünü vermiş kişiler olarak şimdi hedefimiz bir an önce yasaların emrettiği şekilde kurultayımızı tam tarihinde yapmak olmalıdır. Bunu en başından beri hep söyledim, söylemeye de devam edeceğim.

Böylelikle hem kurduğumuz devletin yasalarına olan saygımızı göstermiş oluruz ve hem de tabanımızın içinde bulunduğu huzursuzluğa da son vermiş oluruz.

Bu hepimizin görevidir ve bu görevden kaçamayız.

Temennim, parti yönetiminin yasalara ve tabandan gelen sese kulak vererek gereken kararı almasıdır.

Bir kez daha, halkımın iradesi ile takdir edeceği her görevi canla başla yerine getireceğimi yinelerken, ülkemizin hak ettiği daha güzel günlere mutlaka ulaşacağına olan inancımı da dile getirmek isterim.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’a yönelik iddialar içeren kitaba örgütlerden tepki

Published

on

By

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı hedef aldığı gerekçesiyle kamuoyuna yansıyan kitap ve yazarına ilişkin çeşitli örgütler kınama mesajı yayımladı.

– KKTC Karadeniz Kültür Derneği

KKTC Karadeniz Kültür Derneği’nden yapılan açıklamada, söz konusu kitabın Denktaş’a yönelik “aşağılayıcı ifadeler” içerdiğini öğrenmekten derin üzüntü ve öfke duydukları belirtilerek, “Sayın Denktaş, sadece Kıbrıs Türklerinin değil, tüm Türk dünyasının tarihinde müstesna bir yere sahip, ömrünü halkının bağımsızlığına adamış, ilkeli, onurlu ve kararlı bir liderdir.” denildi.

Açıklamada, Denktaş’a hakaret etmenin sadece onun aziz hatırasına değil, Kıbrıs Türk halkının mücadelesine, şehitlerine ve bağımsızlık iradesine yapılmış “alçakça” bir saldırı olduğu kaydedilerek, “Karadeniz Kültür Derneği olarak bu tür sorumsuz, provokatif, toplumun değerlerini aşağılayan yaklaşımları en sert şekilde kınıyoruz” ifadesine yer verildi.

“Basın özgürlüğü, ifade hürriyeti elbette demokrasimizin temel taşlarındandır. Ancak bu özgürlük, tarihi gerçekleri çarpıtmak, milletin ortak değerlerine hakaret etmek ve toplumu ayrıştırmak için bir araç olarak kullanılamaz.” denilen açıklamada, yayın hakkında yasal sürecin bir an önce başlatılması ve yetkili makamların gereğini yapması çağrısında bulunuldu.

– Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği

Kıbrıs Türk Emekli Subaylar Derneği Başkanı Kazım And tarafından yapılan açıklamada, hayatını Kıbrıs Türk halkının adadaki varlığına, onun özgürlük ve bağımsızlığına adayan Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’a ve TMT’ye yönelik saldırıların kınandığı kaydedildi.

Açıklamada “Sözde yazar yalan ve iftiralarını tedavüle sürerek; halkımız, Kurucu Cumhurbaşkanımız ve Kıbrıs Türk mücadele tarihini karalayarak kendi ahlak anlayışını gün yüzüne çıkartmıştır.” denildi, Denktaş’ın  “Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, düşüncelerinde bir ileri bir geri adım atmayacaksın, her dönemin adamı değil her dönem adam olacaksın.” sözleri hatırlatıldı.

– Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği

KKTC Doğal Afet Arama ve Kurtarma Derneği’nden (DAAK) yayımlanan açıklamada, Rauf Raif Denktaş’ın yalnızca KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı değil; aynı zamanda bir halkın bağımsızlık ve varoluş mücadelesinin simgesi, ömrünü Kıbrıs Türk halkının özgürlüğüne ve onuruna adamış büyük bir lider olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Denktaş’ın şahsına ve mirasına yönelik yapılan her türlü küçümsemenin, aslında bu halkın tarihine, mücadelesine ve bağımsızlığına yapılmış açık bir saygısızlık olduğu kaydedildi.

“Bu çirkin ve maksatlı ifadeleri şiddetle kınıyor, tarihimize ve milli değerlerimize yapılan bu tür saldırıların karşısında dimdik duracağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.” ifadeleri kullanılan açıklamada, tarihi şahsiyetlerin arkasından edilen hakaretlerin fikir özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırılamayacağı belirtildi.

– Emekli Astsubaylar Derneği

KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Esen Ömürlü tarafından yapılan açıklamada, söz konusu kitapta yer alan ifadeleri ve “seviyesiz” söylemleri derin bir üzüntü ve öfkeyle karşıladıkları kaydedildi.

Açıklamada, “Büyük Kıbrıs Türk mücadelesinin mihenk taşı olan Rauf Raif Denktaş’a yönelik çirkin ve aşağılayıcı ifadelerin yalnızca bireysel ahlaki zaaf değil, aynı zamanda Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine yapılmış aleni bir saldırı olduğu belirtildi.

“Denktaş, sadece bir devlet adamı değil; aynı zamanda yüz yılı aşkın bir mücadelenin sembolü, halkımızın bağımsızlık ve özgürlük inancının vücut bulmuş halidir. Ona yönelik saldırılar, biz emekli askerlerin, mücahitlerin, halkımızın ve genç nesillerimizin maneviyatına, tarih bilincine ve milli şuuruna yapılmış bir hakarettir.” denilen açıklamada, kitapta kullanılan dilin ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği savunuldu.

Denktaş’ı karalamaya yönelik  girişimlerin şiddetle kınandığı açıklamada, ilgili mercilerden söz konusu şahsın iftiralarına karşı hukuki sürecin ivedilikle başlatılması, kamuoyunun ise bu türde karalama kampanyalarına duyarlı olması talep edildi.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Baṣbakan Üstel:Kişilik haklarına saldırı, düşünce ya da medya özgürlüğü değildir

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, yaptığı yazılı açıklamayla Kıbrıs Türk halkının tarihi mücadelesine ve günümüzde ifade özgürlüğü üzerinden yapılan bazı yayınlara ilişkin önemli mesajlar verdi. Üstel, ifade özgürlüğünün kişilik haklarına saldırı anlamına gelmediğini vurguladı.

Kıbrıs Türk halkının, Kıbrıs adasını vatan yapma sürecinde canı pahasına mücadele verdiğini belirten Başbakan Üstel, Rumların ENOSİS hedefinin çok öncesinde bile Kıbrıs Türklerinin hedef alındığını hatırlattı. İnsan haklarının zayıflatılmakla kalmayıp yok edilmeye çalışıldığını ifade etti.

Üstel, “Sivil, demokratik ve çok sesli bir yapı, ulusal var oluş mücadelemizin hedeflerinden biriydi. TMT’nin askeri görevini Güvenlik Kuvvetleri devralırken, UBP siyasi anlamda bu mücadelenin bayrağını taşımaya devam etmiştir” dedi.

“Basın özgürdür ancak… yalan ve hakaret düşünce özgürlüğü değildir”

KKTC’de basının özgür olduğunu vurgulayan Üstel, gazeteci olmayanların dahi yayın yapmasını sabırla izlediklerini ancak bu durumu kötüye kullanan bazı kişi veya yayınlara karşı hoşgörünün sınırları olduğunu ifade etti.

“Yalan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü değildir. Kişilik haklarına saldırı, toplum değerlerine yönelik hakaret içerikli yayınlar da ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez,” diyen Üstel, özellikle merhum Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı hedef alan yayınları hukuk devleti çerçevesinde takip ettiklerini söyledi.

“Toplumsal barış korunmalıdır”

Üstel açıklamasında, Denktaş’ın fikirlerinin halen yaşamakta olduğunu ve Türklük dünyasında yüksek itibara sahip olduğunu belirtti. Aynı düşüncelerin Dr. Fazıl Küçük ve diğer mücadele önderleri için de geçerli olduğunu söyledi.

“Toplumsal barışı yüksek bir duyarlılıkla korumak zorundayız” diyen Başbakan, ifade özgürlüğüne zarar veren yaklaşımlara karşı siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin net tavır alması gerektiğinin altını çizdi.

Açıklamasının sonunda Üstel, özgürlüğü istismar eden yayınlara karşı hoşgörünün benzer davranışları cesaretlendirdiğini belirterek, “Yılan gibidir; bir gün bugün seyredenleri de sokar. Kimse ‘Beni sokmayan yılan bin yaşasın’ diyemez” ifadelerini kullandı.

Dilerseniz bu haberi kısa bir sosyal medya duyurusu veya manşet formatına da çevirebilirim.

Devamını Oku

Kıbrıs

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi ve LAÇ belediyelerinden eş zamanlı plaj temizliği

Published

on

By

Karadeniz Kültür Derneği, Yeniboğaziçi Belediyesi ve Lapta Alsancak Çamlıbel (LAÇ) Belediyesi iş birliğiyle çevre kirliliğine dikkat çekmek amacıyla eş zamanlı bir plaj temizliği etkinliği yaptı. 

Karadeniz Kültür Derneğinden verilen bilgiye göre gönüllüler ile belediye ekiplerinin katıldığı etkinlikte bu sabah eş zamanlı olarak iki farklı bölgede  Yeniboğaziçi Belediyesi Plajı ve LAÇ Belediyesine bağlı plajların temizliği yapıldı.

Etkinlikte konuşan Temiz Kumsallar Komitesi Sözcüsü Emin Yazıcı, bugünkü temizlik kampanyasıyla farkındalık oluşturmak istediklerini  belirterek, “Amacımız, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak ve bu konuda sürdürülebilir projeler üretmek” dedi.

Halkın bu tür etkinliklere destek vermesinin çevre bilincinin gelişmesi açısından önemli olduğuna da dikkat çeken Yazıcı, “Temiz bir dünya, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu projemize ortak olan LAÇ Belediyesi, Yeniboğaziçi Belediyesi, Cittaslow ekibi, sosyal gençlik derneğine ve Karadeniz Kültür Derneği yönetimine, üyelerine ve katkı sağlayan tüm duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederiz.” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku

Trending

Reklam