Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Taçoy: Mülkiyet konularının üzerine gitmede siyasal boyutta eksikliğimiz var

Published

on

UBP Milletvekili Hasan Taçoy BRT’de ’18. Saat’ programına katılarak mülkiyet konusunda gelinen durum ve yapılması gerekenlere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Taçoy, “Güney Kıbrıs hukuku siyasallaştırıp bugünkü olayı yaratıyor. Yani eğer bu iş siyasallaştıysa ve hukuk siyasal yönü ile gidiyorsa demek ki bizim de artık siyasal olarak buna karşılık vermemiz lazım. Bizim bugün üzerinde çalıştığımız ve geliştirdiğimiz hep bütün argümanlar da bunun üzerine olacak” dedi.

Taçoy “Güney’in yapmış olduğu ve yapmakta olduğu, aldığı kararların tümü bizim insanımızın başını ağrıtmakta. Ekonomik olarak bizi olumsuz etkilemekte. Avrupa’nın vermis olduğu o süslü püslü sözcüklerin arkasında böyle bir olayın gelmesi ve bunu bir Avrupa Birliği ülkesinin yapması, herhangi bir AB ülkesinin Güney’e bu konuda yaptırım uygulamaması gerçekten üzücüdür” dedi.

Bu noktaya gelinmesinde Türk tarafının hatası var mı? şeklinde bir soruya ise Taçoy, “Muhakkak ki hata demeyeceğim ama eksikliğimiz var. Eksikliğimiz var. Onları hızlı bir şekilde cover ederiz. Nedir eksikliğimiz? Konularla ilgili çalışmalar ve ilgi. Konuların üzerine gitme noktasında siyasal boyutta bir eksiklik görülebilir” diye konuştu.

“ÜZÜLÜYORUM, O GÜNDEN BUGÜNE GELİNECEĞİNİ HESAP ETMEK GEREKİRDİ”
İlk tutuklamadan sonra yaptığı ilk açıklamada daha çok şeyler gelebileceği uyarısında bulunduğunu anımsatan Taçoy, “O gün yazmıştım bugün Simon Aykut …yarın ise bu iş Ahmet, Mehmet’e gelecek. Ve kendi müteahhitimize gelecek demiştim. Bugün geldiğimiz noktada yine aynı yere geldiğimizi gözlemliyorum ve buna da üzülüyorum. O günden bugüne gelineceğini hesap etmek gerekirdi. Ve ona göre davranmak gerekirdi.” dedi.

“MECLİS OLARAK STRAZBURG’DA GÖRÜŞMELERİ YAPMAK İÇİN KOLLARI SIVADIK”
Taçoy, hükümetin ve Cumhuriyet Meclis’nin, Güney Kıbrıs’ın mülkiyet konusunda gerçekleştirdiği girişimlere, tutuklamalara karşılık yürüttüğü çalışmaların kısa sürede görüleceğini ifade etti.
UBP milletvekili Hasan Taçoy, “Net bir şekilde söylüyorum. Halkımız şunu bilsin! Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Taşınmaz Mal Komisyonu’nun ortadan kalkması için iki kez oylama yapılmıştır. İhtiyaç duyulan 24 oy’a Güney ulaşamamıştır. 3. kez Haziran ayının ortasında denenecek. Bir oylama da Taşınmaz Mal Komisyonu’nun kararlarının kabulü ile ilgilidir. Burada politik olarak diplomatik birçok çalışmanın yapılması gerekir. Biz bu çerçevede bu görüşmeleri yapacağız ve gerekli yazışmaları yapıp, gereken ne ise onu da dillendireceğiz… Hükümetin ayrı çalışması olacak ama Meclis olarak bizler Strazburg’da bu görüşmeleri yapmak için kolları sıvamış durumdayız”şeklinde konuştu.

“AVRUPA PARLAMENTOSU’NDA ZAYIF NOT ALDIK”
Meclis’i temsilen Fikri Toros ve Oğuzhan Hasipoğlu ile birlikte çalışma içerisinde olacaklarını söyleyen Taçoy, “2018’den beri Avrupa Parlamentosuna gitmedim. Gördüğüm kadar ile İngiltere’nin çıkışıyla da Kıbrıs’a Güney’in kendi içindeki sıfatlara hakimiyet kıldığı bir ortam oluştu. Bu tamamen yanlıştır. Bunun ortadan kalkması lazım. Birilerinin bunu siyasi ve diplomatik bir dille izah etmesi lazım. Kimlerin? Milletvekillerinin. Oradaki muhatabınız daima seçilmiş olan kişi seçilmiş olan kişiye anlatır. Yani bugüne kadar zayıf not mu aldık diyorsunuz? Biraz zayıf not aldık” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

HP Genel Başkanı Özersay: “TMK hala etkili bir iç hukuk yoludur; gecikmeler acilen giderilmeli”

Published

on

By

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından KKTC’deki Kıbrıs Rum mallarına ilişkin bugün açıklanan kararı değerlendiren Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) tüm olumsuzluklara rağmen AİHM tarafından hâlâ etkili bir iç hukuk yolu olarak kabul edildiğini belirterek, “AİHM kararını hafife almak yerine ciddiyetle dikkate almalıyız” ifadelerini kullandı.

Halkın Partisi’nden yapılan açıklamaya göre, AİHM kararında başvuru sürecindeki gecikmeler nedeniyle Türkiye aleyhine tazminata hükmedildiğini ancak TMK’nın işlevselliğinin ortadan kalkmadığını belirten Özersay, bu gecikmelerin giderilmesi için acilen önlem alınması gerektiğini savundu.

“Bu konunun şakası yoktur” diyen ve TMK’nın bu çerçevede etkin şekilde değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüş bildiren Özersay, Rum tarafının tutuklamalarla Kıbrıs Türk tarafına uyguladığı baskının mantıksızlığının dünya kamuoyuna anlatılması açısından da bu durumun önemli olduğunu söyledi.

Değerlendirmesinde, AİHM’in Vakıflar İdaresi’nin TMK sürecine taraf olarak katılmasının adil yargılanma hakkını ihlal etmediğini, iadenin taşınmaz hakkı açısından tek çözüm yolu olarak görülmediğini ve Rum tarafının Yüksek İdare Mahkemesi yargıçlarının tarafsızlığına yönelik iddialarının da AİHM tarafından yerinde bulunmadığını ileri süren Özersay, TMK’nın geçerliliğinin bir kez daha teyit edildiğini vurguladı.

İdari gecikmelerin giderilmemesi halinde ileride daha ciddi sorunların yaşanabileceğini belirten Özersay, Komisyonun etkinliğinin artırılması için düzenli bir fon sistemi oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Dışişleri Bakanlığı’ndan AİHM kararına ilişkin açıklama: “TMK etkin bir iç hukuk yolu olarak teyit edildi”

Published

on

By

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bugünkü K.V. Mediterranean Tours Limited kararına ilişkin açıklama yaparak, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir iç hukuk yolu olarak teyit edildiğine vurgu yaptı.

Açıklamada, AİHM’in söz konusu kararında, Kapalı Maraş’taki bir taşınmaza ilişkin hak iddialarını içeren başvuruyu değerlendirirken, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki haklarını ileri sürmek isteyen Kıbrıslı Rumlar için etkin bir iç hukuk yolu olduğunu bir kez daha teyit ettiği belirtildi.

AİHM’in ayrıca, taşınmazın Kapalı Maraş’ta bulunması sebebiyle Kıbrıs Türk Vakıflar İdaresi’nin (Evkaf) TMK sürecine taraf edilmesinin adil yargılanma ilkesine aykırı olmadığına kanaat getirdiği ve Yüksek Mahkeme’nin tarafsızlığına yönelik iddiaları reddettiği vurgulandı.

Bakanlık açıklamanın devamında, “Gelinen aşamada, ülkemizdeki mülkiyet rejiminin güvencesi olarak gördüğümüz Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalışmalarını etkin bir şekilde sürdürmeye devam etmesi için gerekenin yapılması hususundaki kararlılığımızı bu vesileyle bir kez daha yineleriz” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Genel Kurul’da güncel konuşmalar yapıldı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar yapıldı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Devrim Barçın’ın sağlık konusundaki eleştirilerine yanıt veren Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, partizanlık yapılıyor eleştirilerine sert yanıt verdi, Cumhuriyetçi Türk Partisi döneminde yapılan uygulamaları anımsattı.

Yıllarca CTP hükümetinin yaptığı yasa dışı işlemler unutularak şimdi yapılan yasal düzenlemelerin partizanca yapıldığının iddia edildiğini anlatan Dinçyürek, tüm yasal düzenlemeleri yaparak devletin ve vartandaşın hakkını koruduklarını söyledi.

Demokrat Parti Milletvekili Serhat Akpınar ise üniversitelerle ilgili güncel konuşma yaparak, yüksek öğretimin hak ettiği yeri yeniden kazanaması, stratejik bakış açısı oluşturulması gerektiğini belirtti ve bunun olmaması halinde ise dönüşümün bir parçası olma çabasını sürdürmeyeceğini ifade etti.

Milli Eğitim bakanı Nazım Çavuşoğlu da hükümetin yüksek öğrenimi çok önemsediğini kaydederek, 100 bin öğrenci hedefini ortaya koyan bir bakan olarak çalışmalar yaptığını kaydetti.

Çavuşoğlu, Kredi Yurtlar Kurumu’nu ülkeye getirdiklerinde uğradıkları saldırılara değinerek, yaşananları anımsattı …
Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan ve uygulamaya geçen çift vize uygulamasının bazı engeller yaratmış olma ihtimali olduğunu söyleyen Bakan Çavuşoğlu, YÖK ile KKTC deki kontenjanların arttırılması noktasında çalıştıklarını kaydetti.

Bakan Çavuşoğlu, YÖDAK ‘ın çok ciddi bir yasa çalışması olduğunu da söyleyerek, YODAK’ın yasasının da düzenlenmesiyle birlikte geleceğe daha iyi adımlarla yürüyeceklerini belirtti.

Meclis’te ülke ekonomisi da gündemdeydi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Erkut Şahali’nin eleştirilerini yanıtlayan Maliye Bakanı Özdemir Berova Muhasebe Meslek Denetim Yasasının Meclis’ten geçtiğini, vergi adaletini sağlamak maksadıyla, muhasebecilerin muhasebesini tuttukları şirketlerin beyanlarını zamanında bakanlığa sunması gerektiğini kaydetti.

Bakan Berova, Vergi Dairesi’nin kendi çalışmalarını yasal çerçeve içerisinde yapmaya devam ettiğini kaydederek, geçen yıl ile bu yıl açısından vergilerde yüzde 79 a yakın bir artış olduğunu ve bunun da vergi memurlarının sıkı denetim ve çalışmaların sonuucu olduğunu söyledi.

Bütçeyi meclisten; eksikliklerin bilinerek geçirildiğini de söyleyen Bakan Berova, kayıt dışılığı ve vergi kaçakçılığını da azaltmak için bu hafta içerisinde E-Fatura uygulamasının hayata geçirileceğini belirtti…

Bakan Berova, bakanlığı döneminde her şeyin bilgisi ve onayı dahilinde yapıldığını da söyleyerek, yalan yanlış söylemlerle halkın yanıltılmaması gerektiğini vurguladı.

Başbakan Yardımcısı Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ağaoğlu da, Binboğa Yem Fabrikası’nda yaşananlara değinerek emeklilerin durumunun ve maaliyetlerinin düzenlemesi gerektiğini söyleyerek buraların, kooperatif Merkez bankasına devredilmesi gerektiği düşüncesinde olduklarını anlattı.

Bu konularda çalışmaların son aşamaya geldiğini ve buraların sürdürülebilir duruma getirilmesini amaçladıklarının anlatarak, çalışmaların tamamlanması ile sonucu paylaşacaklarını anlattı.

Üniversiteler için ülkeye gelenlerle ilgili eleştirileri yanıtlayan İçişleri Bakanı Dursun Oğuz ise Milli Eğitim Bakanlığının verdiği bilgiler doğrultusunda ülkeye girişlere izin verdiklerini kaydetti…
Oğuz, “Biz bu ülkeye gelen öğrencilere karşı değiliz ancak ülkenin güvenliğini de düşünmek zorundayız. 1690 kişinin 1399 u şüpheli durumda. Bunlar ülkeye alınmıyor. Kontrol edilmezse kaçak ve kayıt dışı girişler artar. Polisle beraber takibini yapıyoruz. Gelen yolculardan artık parmak izi alınıyor ve bütün kayıtları veri havuzunda tutulmaya başladı. Bununla birlikte üniversitelere gidilecek ve oradaki öğrencilerin parmak izleri alınacak ve bu konu da böylelikle açıklığa kavuşacak. Buradaki amaç olası suçların tespitidir” dedi.

Bakan Oğuz, vatandaşlık yasasının elden geçmesi gerektiğini de söyleyerek, bununla ilgili çalışmaların başlatıldığını ve ülkeye yeni bir vatandaşlık yasasının kazandırılacağını belirtti.

Şartlı tahliye ile ilgili olarak da ilk şartlı tahliyede yapılan 197 başvurudan 127’sinin şartlı tahliyeden yararlanamadığını söyleyen Bakan Oğuz, adam öldürme ve cinsel suçların şartlı tahliyeye kapalı olduğunu kaydetti.

İkinci şartlı tahliyede ise 242 kişinin başvurduğunu ve 208’inin şartlı tahliyeden yararlanarak deport edildiğini anlatan Bakan Oğuz, yasaların el vermediği hiçbir şeyi yapmadıklarını anlattı.

12 kişinin ise deportunun kaldırıldığını söyleyen Bakan Oğuz, polisi darp eden bir kişinin nasıl 2 ay hapis cezası alabildiğini sordu ve Ömer Sürek isimli KKTC doğumlu şahsın deportunun aile bütünlüğü bozulmaması adına kaldırıldığının anlattı.

Oğuz, diğer kişilerin de aile bütünlüğünün bozulmaması ve suçlarının hafif olması nedeniyle deportlarının kaldırıldığını anlattı.

Bakan Oğuz, güvenlik araştırması ve sağlık araştırması yapılmadan kimsenin vatandaş yapılmadığını da anımsattı.

Devamını Oku

Trending

Reklam