Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Taçoy: “Örgüt seçimlerinin hiç birinde taraf olmadım”

Published

on

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkan Adayı Hasan Taçoy, UBP ilçe örgütleri seçimlerinde hiçbir aday için taraf olmadığını vurgulayarak, 21 Eylül’de seçilecek genel başkanın bu kişilerle çalışacağını anımsattı.

Hasan Taçoy ofisinden yapılan açıklamaya göre, Genel Başkan Adayı Hasan Taçoy, Genç TV’de katıldığı programda Muazzez Gazihan’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

UBP’nin şu an bir demokrasi sınavı vermekte olduğunun belirten Taçoy, ilçe örgütleri seçiminde tabanın gelip oy kullandığı sandıklardan çıkan sonuçların bir yer hariç hiçbirisinin kendisine sürpriz olmadığını söyledi.

Taçoy, ilçe örgütleri seçiminde hiçbir yerde hiçbir aday için farklı bir çalışma yapmadığının ve taraf olmadığının altını çizerek, bunun nedenini “Genel başkan olacak bir aday alt kademede seçilen kim olursa olsun onunla birlikte hareket etmek durumundadır. UBP bir demokratik yarış yaşarken arkadaşlarımız iyisiyle ve kötüsüyle bir seçim kazanacak ya da kaybedecek. Rekabet bir günlük rekabettir. Rekabet biter ve düşmanlık diye bir şey olmaz. Siyasette sürekli düşmanlık diye bir olgunun olmadığını sürekli dile getirmekteyim. Bir rekabet ortamı vardır, o rekabet yaşanır ve biter. Bundan sonra en büyük gücümüz, partimizin adında da olan birliğimizdir.” şeklinde aktardı.

“Herhangi bir ilçede iddia edildiği gibi ya da gazete manşetlerinde yer aldığı şekliyle Üstel’in adayları kazandı şeklindeki söylemlere ben katılmam.” diyen Taçoy, örgüt seçimlerdeki kazancın kişilerin değil UBP’nin kazancı olduğunu vurguladı.

-“İki ilçede adaylar, Üstel’in başbakan koltuğunu kullanarak yaptığı baskılar sonucunda çekilmek zorunda kaldı”

Hasan Taçoy, üç ilçede aday bile çıkmadığını ve tek adayın seçimsiz seçildiğini anımsatarak, iki ilçede ise adayların Üstel’in başbakan koltuğunu kullanarak yaptığı baskılar sonucunda çekilmek zorunda kaldıklarını iddia etti.

Lefkoşa’da sadece gençlik kolları seçimi yapıldığına işaret eden Taçoy, kadın kolları başkanlığı için aday olan bir ismin, üyeliğinin zaman açısından gereken yeterliliğe erişmediği için mahkeme tarafından adaylığının engellenmiş olduğunu hatırlattı.

Taçoy, bu noktaya en başından beridir işaret ettiklerini belirterek, “Ama ne yazık ki mevcut yönetimde bir düşünce yapısı var ve bu düşünce yapısının içerisinde şahsi ve menfi duygularla hareket edilmesinden dolayı mahkeme bir karar verdi ve bizim iddiamızı kabul etti. Bunun sonucunda da seçimlere 19 bine yakın bir üye ile gidildi. Bu bizim için bir kazanımdır. Demokratik seçimlere bilinmeyen kurallarla gitmek doğru ve ahlaklı bir davranış değildir. Siyasi ahlaka aykırı bir davranıştır.” diye konuştu.

UBP’de seçilen arkadaşlar sadece bir kişiyi değil UBP tabanını temsil eden arkadaşlardır.” diyen Taçoy, 21 Eylül’de seçilecek genel başkanın bu kişilerle çalışacağını anımsattı.

Taçoy, “Kendimize göre kurallar koymak sadece kendi menfi duygularımızı tatmin eder. Oysa bizim hedefimiz UBP’ye gönül vermiş olanların duygularını tatmin etmektir. Sadece bir kişinin ya da bir zümrenin değil, düşüncesi her ne olursa olsun tüm UBP’lilerin duygularının tatmin edilmesi zorunluluğu vardır.” dedi. “Herkes başını iki elinin arasına alsın” diyen Taçoy, durumdan memnun olmayanların gideceği alternatif bulunduğunu söyledi.

Hasan Taçoy, “Bu demokratik yarışın sonunda kazanan kişiler olmaz. Bu yarışının sonunda kazanan partimiz ve ülkemiz olur. UBP millettir, vatandır, devlettir. Bu devleti yönetecek olanlar da birlik ve beraberliğin içerisinden çıkacak olanlardır.” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

DAÜ’de “Üniversiteli Gözünden Kıbrıs’ta Çocuk Hakları Çalıştayı” düzenleniyor

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Çocuk Hakları Kulübü tarafından “Üniversiteli Gözünden Kıbrıs’ta Çocuk Hakları Çalıştayı” düzenleniyor.

DAÜ’den yapılan yazılı açıklamaya göre, DAÜ Hukuk Fakültesi’nde, 30 Kasım Cumartesi günü, 10.00-16.30 saatleri arasında düzenlenecek olan çalıştayda, üniversiteye bağlı Psikoloji Öğrencileri Kulübü, Hukuk Kulübü, Özel Eğitim Kulübü, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Kulübü de paydaş olarak destek verecek.

“Üniversiteli Gözünden Kıbrıs’ta Çocuk Hakları Çalıştayı” kapsamında açılış konuşmalarının ardından çocuk hakları konusunda bir panel gerçekleştirilecek.

Panelde, DAÜ Fen ve Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü Bölüm Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Dilek Çelik “Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 35. Yılında Başardıklarımız ve Başaramadıklarımız”, DAÜ Eğitim Fakültesi, Temel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eda Yazgın “Okullarda Risk Altındaki Çocuklara Yönelik Psikoeğitimsel Müdahale Yöntemleri” ve Evrensel Çocuk Hakları Derneği Başkanı Laden Asilzade tarafından “KKTC’de Çocuk Hakları Aktivizmi ve Savunuculuk” başlıklı sunumlar gerçekleştirilecek.

-8 farklı masada çocuk hakları tartışılacak

Panelin ardından 100’ün üzerinde katılımcı ile oluşturulacak çalıştay masalarında 8 ayrı başlıkta çocuk hakları çerçevesinde konular tartışılacak.

SOS Çocukköyü, Evrensel Çocuk Hakları Derneği, Gazimağusa Özel Eğitim ve İş Eğitim Okulu, Kıbrıs Otizm Derneği, Mülteci Hakları Derneği, DAÜ Eğitim Fakültesi, DAÜ Fen ve Edebiyat Fakültesi, Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Gazimağusa Sosyal Hizmetler Dairesi’nden katılımcıların moderatör olarak yer alacağı çalıştay masalarında; “Aile Bakımından Yoksun veya Yoksun Olma Riski Barındıran Çocuklar”, “Özel Gereksinimli / Engelli Çocuklar”, “Kıbrıs’ta Yabancı / Mülteci / Sığınmacı Çocuk Olmak ve Haklara Erişim”, “Eğitim ve Gelişimde Çocuk Hakları”, “Yasal Boyutuyla Çocuk Hakları”, “Kurum ve Kuruluşların Çocuk Haklarına Bakış Açısı”, “Dijital Alanda ve Medyada Çocuk Hakları” ile “Psikososyal Destek Mekanizmalarına Erişim” konuları ele alınacak.

Üniversiteli Gözünden Kıbrıs’ta Çocuk Hakları Çalıştayı, çalıştay masalarından elde edilecek raporun okunmasıyla sona erecek.

Devamını Oku

Kıbrıs

Depremle ilgili hukuki süreci takip eden komite, İsias hakkındaki bilirkişi raporunu değerlendirdi

Published

on

By

Türkiye Cumhuriyeti’ndeki Depremle İlgili Hukuki ve Adli Sürecin İzlenmesine İlişkin Geçici ve Özel (Ad-Hoc) Komite, Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi bilirkişi raporuyla, İsias Otel davasında tutuksuz yargılananlar dahil tüm sanıkların binanın yıkılmasından sorumlu bulunduğunu, yıkımın da depremin şiddetinden kaynaklandığı tezinin çürütüldüğünü belirtti.

Komite, 3 Aralık’ta görüşülecek İsias Otel beşinci duruşması öncesinde, 28 Ekim’de açıklanan Dokuz Eylül Üniversitesi/İstanbul Teknik Üniversitesi bilirkişi heyetinin 170 sayfalık raporu hakkındaki görüşlerini açıkladı.

Açıklamada, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12 Haziran tarihli ara kararıyla dosyanın sevk edildiği bilirkişi heyetinin, dosyadaki tüm teknik rapor, görüş, olgu ve delilleri inceledikten sonra raporu hazırladığına dikkat çekildi.

Açıklamada, raporun hem kapsamlı değerlendirmeleri içerdiği hem de Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin taraf avukatlarının iddia ve taleplerini dikkate alarak bilirkişi heyetine yönelttiği sorulara ayrıntılı bir şekilde cevap verdiği değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız depremin ardından 35 Şampiyon Meleğimizi Adıyaman’da İsias Otel enkazında kalplerimize gömdükten sonra İsias davasının her safhasını yakından takip etmek üzere, bağımsız vekilimiz ve Meclis’teki tüm partilerden en az bir vekilin katılımıyla oluşturulan Ad-Hoc Komitemiz, İTÜ-Dokuz Eylül Üniversitesi bilirkişi heyetinin hazırlayıp 28 Ekim 2024’te mahkemeye sunduğu İsias Davası sürecinde çok önemli öneme haiz 170 sayfalık bilirkişi raporunu tetkik etmiştir.”

-Binanın yıkılma sebepleri

Komite açıklamasında, rapordan binanın yıkılma sebeplerine ilişkin şu alıntı yapıldı:

“Sabit beton ve malzeme kusurları; Projeye aykırı kaçak katlar ve yapısal değişiklikler; Etriye ve donatı eksiklikleri; Çekiçleme etkisi iddiasının gerçeği yansıtmaması; Deprem güçlerine dayanacak yapısal hesaplamaların eksikliği; Binaya projeye aykırı asansör rklenmesi; Deprem güçlerine dayanacak yapısal hesaplamaların eksikliği; Binaya, projeye aykırı asansör eklenmesi; Eksik burulma düzensizliği ve yumuşak kat etkileri; Zemin etüt çalışmasının zorunlu olmasına rağmen yapılmaması ve İskan Belgesine ilişkin bulgular.”

Açıklamada, bilirkişi heyetinin, ayrıntılı olarak yaptığı teknik inceleme, keşif ve tetkiklerin ardından İsias Otel binasının ana başlıklar halinde verilen sebeplerden ötürü yıkıldığı kanaatine vardığı ve tutuksuz yargılanan sanıklar dahil tüm sanıkların binanın yıkılmasında sorumluluğunun bulunduğunun açıkça ifade edildiğine dikkat çekildi. Bilirkişi raporunda ifade edilen bulgular nezdinde savunma tarafının iddia ettiği yıkıma sebep olan esas nedenin depremin şiddetli olması tezinin de çürütülmüş olduğu vurgulandı.

-“Sabit ve ciddi bir sahte evrak düzenleme eyleminin mevcudiyeti, bilirkişi raporunda net bir şekilde ifade edildi”

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bilirkişi raporunda ayrıca binaya verilen 1993 tarihli yapı ruhsatının; 2001 tarihli tadilat yapı ruhsatının ve 2003 tarihli yapı kullanım izin belgesi ile bunların temin edilmesi için Adıyaman Belediyesi’ne sunulan rapor ve belgelerin mevzuata aykırı ve/veya usulsüz ve/veya sahte olarak nitelenebilmesini sağlayacak ve dava sonucunda Şampiyon Melekler için adaletin en iyi ve doğru şekilde tecelli etmesine olumlu etkisi olacak bulgulara da yer verildi. Diğer bir anlatımla; sonucunda ne olursa olsun iradesi ile yapılmış sabit ve ciddi bir sahte evrak düzenleme eyleminin mevcudiyeti, bilirkişi raporunda net bir şekilde ifade edilmiştir.”

-“Dava sürecini yakinen izlemeye devam edeceğiz”

Davanın, Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 Aralık’ta gerçekleştirilecek beşinci duruşmasında İTÜ/ Dokuz Eylül Üniversitesi bilirkişi heyetinin hazırladığı raporunda tespit edilen bulgular ışığında görüşülmeye devam edileceği belirtilen açıklamada, “Daha önceki tüm duruşmalarda hazır bulunmuş olan Komitemiz, bu duruşmada da hazır bulunarak dava sürecini yakınen izlemeye ve Şampiyon Meleklerimizin ailelerinin yanında olmaya devam edecektir.” ifadelerine yer verildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Milli Eğitim Bakanlığı ile DAÜ bütçesi komiteden geçti

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde, 16 Milyar 700 Milyon 959 bin TL’lik Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi ile 6 Milyar 572 Milyon 217 bin TL’lik Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) bütçesi oyçokluğuyla onaylandı.

Komitede görüşülmesine pazartesi akşamı başlanan ve bugün devam eden DAÜ bütçesi, konuşmaların ardından oylandı ve 210 milyon TL’lik artışla kabul edildi. Daha sonra görüşmesi önceden tamamlanan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi de oyçokluğuyla komiteden geçti.

-Kılıç

DAÜ Rektörü Hasan Kılıç, tedbirler ve tasarruf noktası konusundaki rakamların doğru olduğunu vurgulayarak, gerekirse yazılı verip, altına imzasını atabileceğini kaydetti.

Bazı noktalarda öğretmen eksikliği yaşanmasına rağmen istihdam yapılmadığını söyleyen Kılıç, tasarruf tedbirleri ile ilgili bilgi verdi.

Kılıç, emekli, yarı zamanlı öğretim, grupların birleşmesi, gibi alanlarda tasarruf yapılacağını söyleyerek, öğrenci sayısı artmayacakmış gibi bir hesaplama yapılamayacağını belirtti.

-Çavuşoğlu

Bakan Çavuşoğlu, DAÜ’nün desteklenmesini savunan biri olduğunu ancak DAÜ’nün de adım atması gerektiğini söyledi.

DAÜ’nün 250 milyon TL’lik kaynak yaratacağını belirttiğini söyleyen Çavuşoğlu, kendisi de bütçe artışına yönelik önerisini sundu.

-Berova

Maliye Bakanı Özdemir Berova da Bakan Çavuşoğlu’nun “acı gerçekleri” anlatarak, teklifte bulunduğunu, kamu maliyesi olarak kendilerinin iki ana grupta tasarruf beklentisinde olduklarını, Bakan Çavuşoğlu’nun önerisine olumlu bakacaklarını söyledi.

-Özcenk

DAÜ VYK Başkanı Erdal Özcenk, devamlı personel yapılan kişileri işten çıkarmanın mümkün olmadığını söyleyerek, bundan sonra bu şekilde işe alım yapılmaması gerektiğini belirtti.

Özcenk, tanıtımla ilgili zafiyet yaşandığını ancak yeni yönetimin tanıtıma yönelik projeleri bulunduğunu söyleyerek, çeşitli ülkelerde tanıtım yapıldığını kaydetti.

CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay da öneride bulundu.

-Şahali

CTP Milletvekili Erkut Şahali, DAÜ’de doğrusal bir çöküş yaşandığını, CTP’nin UBP’yi bu konuda defalarca uyardığını söyleyerek, yıllar içinde öğrenci gelirlerindeki düşüşe işaret etti.

Şahali, Mayıs 2019’dan bugüne DAÜ’de yaşanan her adımdan UBP’nin de sorumluluğu bulunduğunu söyleyerek, “Bu üniversite ortak gayretimizle kurtulacak” dedi.

DAÜ dışında bu toplumun çeşitli kurumlarının battığının görüldüğünü dile getiren Şahali, DAÜ çalışanlarını rencide etmenin gereği olmadığını söyledi.

Şahali, CTP’nin DAÜ bütçesine olumlu oy vermeyeceklerini belirtti.

-Çavuşoğlu

Bakan Çavuşoğlu, DAÜ’yü bu noktaya getirenin “popülizm olduğunu”, DAÜ ile ilgili sorumluluklarının bilincinde olduklarını söyledi.

Çavuşoğlu, tedbir alınması noktasında çok yavaş gidildiğini söyledi.

Konuşmaların ardından DAÜ bütçesi oyçokluğuyla komiteden geçti. Daha sonra görüşmesi önceden tamamlanan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi de oylanarak oyçokluğuyla onaylandı.

Toplantıya 10 dakika ara verildi. Aranın ardından 68 Milyar 970 Milyon 569 bin TL’lik Maliye Bakanlığı bütçesi, 62 Milyon 871 bin TL’lik Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) bütçesi ile Gelirler bütçesi ele alınacak.

Komite, 2025 Mali Yılı Merkezi Devlet Yönetimi Bütçe Yasa Tasarısı’nın bütününü görüşüp oylayarak, çalışmalarını tamamlayacak.

Devamını Oku

Trending

Reklam