Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Taçoy: Özelde sendikalaşmanın önünü açacak çalışmalar yapmalıyız 

Published

on

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, özelde sendikalaşmanın önünün açılması gerektiğini ve bunun için de sendikalar yasasında geniş çaplı düzenlemeye ihtiyaç olduğunu söyledi.

Sendikalarla görüşmeye başladığını ifade eden Taçoy, siyasi partilerin de görüş ve önerilerini aldıktan sonra bu konuda çalışmaya başlayacaklarını kaydetti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, BRT’de katıldığı ManşetArtı programında sendikal yaşama ilişkin görüşlerini paylaştı.

Ülkede sendikalaşmanın farklı bir şekilde olduğuna işaret eden Taçoy, “siyasetine göre sendika yapısı var. Doğru bir tabir değil ve bunu söylediğim için de çok eleştiri alacağım ama var” dedi.

Sendikaların vazgeçilmez olduğunun ve sendikalaşmanın mutlaka olması gerektiğinin altını çizen Taçoy, sendikaların sorumluluk alanları ve kriterlerinin önemine de işaret etti ve “herşeye müdahil olan bir sendikal yapı maalesef hiç kimseyi bir yere götürmez” ifadesini kullandı.

Bakan Taçoy, çalışanlar bakımından her türlü sendikal hak olmasına rağmen işveren lehine bir kriter olmadığına işaret ederek, sendikalar ile yasal düzenleme çalışması yapılması gerektiğini söyledi.

Özel sektörde işverenin sendikalaşmayı kabul edecek bir konumda olmadığını ifade eden Taçoy, ani bir eylemden korkan işverenin yatırımdan kaçtığını kaydetti.

Hasan Taçoy, sadece çalışanı koruyan değil işvereni de seçeneksiz bırakmayacak bir yapı olması gerektiğine değinerek, sendikaları birlikte çalışmaya davet etti.

Taçoy, “devrim ya da reform. Buyursunlar gelsinler birlikte yapalım, ben ne gestapoyum ne de tek gözlü canavarım. Gelecekler, oturacağız konuşacağız. Bazı konularda anlaşacağız, bazı konularda anlaşmayacağız” dedi.

Çağrısının hem işveren hem de çalışan tarafına olduğunu ifade eden Taçoy, ileriyi görebilmek ve bazı şeyleri ısrarla konuşabilmek gerektiğini vurguladı.

Taçoy, kamudaki sendikal işleyişin özel sektörü ürperttiğini belirterek, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı yaptığı dönemde muhatabı olan EL-SEN ile yaptığı dört maddelik anlaşmadan kendi yükümlülüğü olan üç maddeyi yerine getirmesine rağmen sendikanın tek maddelik sorumluluğunu yerine getirmemesinin birçok çevrelerce farklı korkular gözetilerek göz ardı edildiğini söyledi.

Sendikaların zaman zaman ellerindeki gücü ülkesel politikaları eleştirmek için bile kullandığına dikkat çeken Taçoy, düşünce özgürlüğünün mutlaka olacağını ama bir sendika kendisini alakadar etmeyen bir konuda greve gittiği zaman da kendisine “dur” denilebilmesi gerektiğini söyledi.

Taçoy, “sendikacılığa karşı olan bir yapı değil, sendikalarla birlikte neleri daha iyi ve Avrupa’ya uygun bir hale getirebileceğimizi konuşmamız gerekir” dedi.

Evrensel sendikal hakların incelenerek ülkemize adapte edilmesinin mümkün olduğunu ifade eden Taçoy, “şu an için o noktada değilim ama dersimi çalıştıktan ve yasayı hatim ettikten sonra tüm sendikacılarla oturup rahatlıkla konuşabilirim” şeklinde konuştu.

Sendikalarla geçtiğimiz hafta görüşmeye başladığını ve tümüyle görüşeceğini ifade eden Taçoy, siyasi partilerle de görüş alış verişi yaparak sendikalar yasası üzerinde geniş kapsamlı bir çalışma yapacaklarını açıkladı.

Özel sektörde sendikalaşmanın yasal zorunluluk haline getirilmesine ise karşı olduğunu ifade eden Taçoy, sendikacılarla anlaşamayacağı tek noktanın belki de bu olduğunu sözlerine ekledi.

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail’in Gazze’ye saldırılarında, yardım bekleyenlerin de bulunduğu 35 kişi hayatını kaybetti

Published

on

By

İsrail ordusunun, sabah saatlerinden bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda, aralarında yardım için bekleyenlerin de bulunduğu 35 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

Sağlık kaynakları ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail güçleri Gazze Şeridi’nde konutların yanı sıra zorla yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı çadır ve sivillerin toplandığı alanları hedef almaya devam ediyor.

İsrail askerleri, Gazze kentinin güneyindeki Netzarim Koridoru yakınlarında yardım bekleyen sivillerin üzerine ateş açtı. Saldırıda 11 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı. Yaralılardan bazılarının durumunun kritik olduğu kaydedildi.

Zeytun Mahallesi’nde Filistinli aileye ait evin bombalanması sonucu biri çocuk, 3 Filistinli yaşamını yitirdi, yaralananlar oldu.

Refah ketindeki ABD-İsrail yardım dağıtım merkezlerinin yakınında bekleyen ve açlıkla boğuşan yüzlerce kişinin üzerine ateş açıldı. Saldırıda 3 Filistinli hayatını kaybetti, 20 kişi yaralandı.

Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Megazi Mülteci Kampı’nda bombalı saldırı düzenlenen evde 10 Filistinli öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’un Mevasi bölgesinde ise İsrail ordusu iki çadırı hedef aldı. Bombalı saldırıda aralarında çocukların da olduğu 8 kişi hayatını kaybetti.

İsrail, 27 Mayıs’tan bu yana Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası yardım kuruluşlarının denetimi dışında, ABD-İsrail güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı”nı devreye sokarak sözde yardım dağıtımı gerçekleştiriyor.

Ancak bu yapı, BM tarafından tanınmıyor ve Filistinli gruplarca reddediliyor. Hamas, bu sistemi “ölüm tuzakları” olarak nitelendiriyor.

İsrail, 2 Mart’tan bu yana Gazze Şeridi’ne giriş sağlayan tüm kara sınır kapılarını kapalı tutuyor. Yardım taşıyan yüzlerce kamyonun geçişi engellenirken, yalnızca sınırlı sayıda aracın Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı’ndan geçmesine izin veriliyor. Oysa Gazze’nin günlük en az 500 yardım kamyonuna ihtiyacı bulunuyor.

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze’de, yoğun bombardıman, aç bırakma, zorla yerinden etme ve altyapının yıkımı sonucu büyük bir insani felaket yaşanıyor. Uluslararası kamuoyunun ve Uluslararası Adalet Divanı’nın ateşkes çağrılarına rağmen İsrail’in soykırım boyutuna varan saldırıları aralıksız sürüyor.

Devamını Oku

Dünya

İran Atom Enerjisi Kurumu: “Nükleer tesislerin durumu iyi”

Published

on

By

 İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, “nükleer tesislerin durumunun iyi olduğunu ve çalışanlarının moralinin yüksek olduğunu” söyledi.

İran devlet televizyonuna konuşan İslami, ülkedeki nükleer tesislerin son durumuna ilişkin bilgi verdi.

İslami, “Nükleer tesislerin durumu iyi. Çalışanların morali yüksek.” ifadelerini kullandı.

İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, birkaç gün önce, İsrail’in Kum kentindeki Fordo Nükleer Tesisi’ne saldırı sonrasında tesiste küçük çapta hasar oluştuğunu fakat nükleer kirlilik meydana gelmediğini, İsfahan kentindeki Natanz Nükleer Tesisi’ne saldırı sonrasında ise tesis içerisinde nükleer kirlilik meydana geldiğini fakat bu kirliliğin tesisin dışına yayılmadığını söylemişti.

Devamını Oku

Dünya

İran, ABD’nin İsrail’in saldırılarında yer alması halinde yanıt vereceklerini bildirdi

Published

on

By

İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ali Bahreini, “Herhangi bir noktada ABD’nin İran’a yönelik saldırılarda doğrudan yer aldığı sonucuna varırsak ABD’ye yanıt vermeye başlayacağız.” dedi.

Bahreini, BM Cenevre Ofisine Akredite Basın Mensupları Birliği (ACANU) üyesi gazetecilerle bir araya gelerek İsrail’in İran’a saldırılarıyla başlayan çatışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İsrail rejiminin 13 Haziran’dan bu yana İran’a saldırılar düzenlediğini hatırlatan Bahreini, “Bunlar sivil, kadın, çocuk, sivil altyapı hatta ülkemizdeki barışçıl nükleer tesislerini hedef alan İsrail saldırganlığıdır. Bu saldırılar sırasında çok sayıda çocuk ve kadın dahil, yüzlerce masum insan öldürüldü. Sadece İran’da değil, aynı zamanda bölgemizdeki insanların tehlikeli sızıntılara maruz kalması nedeniyle barışçıl nükleer tesislerimiz etrafında büyük bir tehlike var.” diye konuştu.

Bahreini, İsrail’in, ABD’nin yanı sıra birçok Batılı ülke tarafından finansal, lojistik ve askeri alanda desteklenmesini eleştirdi.

İsrail’in, İran’a sebepsiz yere saldırdığını belirten Bahreini, “İsrail bu saldırılar sırasında sivilleri hedef alarak ayrımcılık, orantılılık ve saldırılar hakkında halkın bilgilendirilmesi ilkesini ihlal etti. İsrail, uluslararası hukukun ve insan haklarının tüm normlarını ihlal etti. İran, İsrail saldırılarına karşılık verme konusunda kararlı. Halkımızı, güvenliğimizi ve topraklarımızı savunmada hiçbir şüphe, tereddüt göstermeyeceğiz. Çok ciddi ve güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Şu anda yaptığımız da bu. Kendimizi savunmaktan başka bir şeye odaklanamayız.” ifadelerini kullandı.

Bahreini, ABD’nin, İsrail’in yaptıklarına ortak olduğuna işaret ederek “ABD olmadan İsrail hiçbir şey. İsrail ne yapıyorsa ABD’nin askeri ve istihbarat desteğiyle yapıyor. ABD’nin eylemlerini takip edeceğiz. Herhangi bir noktada ABD’nin İran’a yönelik saldırılarda doğrudan yer aldığı sonucuna varırsak ABD’ye yanıt vermeye başlayacağız.” diye konuştu.

BM Güvenlik Konseyinin yanı sıra diğer uluslararası örgütlerin bu süreçte İsrail’in işlediği suçları durdurma konusunda başarısız olduğuna dikkati çeken Bahreini, uluslararası kuruluşların varlık nedenlerini kaybettiklerini söyledi.

Bahreini, İran’ın nükleer programının barışçıl olduğunu vurguladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam