Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tamirci’den “Soğuk Algınlığı ve Grip Gibi Rahatsızlıklarda Tedavi Yöntemleri” hakkında açıklama

Published

on

Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mevhibe Tamirci “Soğuk Algınlığı ve Grip (İnfluenza) Gibi Rahatsızlıklarda Farmakolojik Tedavi Yöntemleri” hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Soğuk algınlığının ve grip her yaştaki kişileri etkileyen ve akut üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE) ile kendini gösteren viral bir rahatsızlık olduğunu belirten Tamirci, “Yetişkinlerde yılda iki ile beş kez, okul çağındaki çocuklarda ise yılda yedi ile on kez olmak üzere ortaya çıkan en sık enfeksiyondur” dedi. Tamirci, “En sık rinovirüsler olmak üzere 200’ün üzerinde farklı virüslerin ÜSYE’ye sebep olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla, bu gibi viral enfeksiyonlarda en sık başvurulan tedavi yöntemi semptomatik denilen belirtilerin ortadan kaldırılmasını ve kişinin yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan farmakolojik tedavi şekilleridir. Ancak semptomların uzman hekimler tarafından değerlendirilmesi sonucunda viral enfeksiyonun pandemik influenza ve Ağır Akut Solunum Sendromu’na neden olduğu anlaşıldığı takdirde semptomatik tedaviye ek olarak virüsleri çeşitli mekanizmalar ile öldürmeyi amaçlayan antiviral ilaçların kullanımı gerekebilmektedir” dedi. “Soğuk algınlığı ve influenza enfeksiyonlarının yıl içerisinde en sık rastlanılan rahatsızlıklar olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu rahatsızlıkların tedavisi için kullanılabilen ilaçları tanımak ve bu ilaçları doğru zaman, doz, aralık ve süre boyunca kullanmak hem hastalığın seyri hem de istenmeyen etkileri bakımından oldukça önem arz etmektedir” şeklinde bilgiler paylaşan Tamirci, öncelikle bu enfeksiyonlarda en sık kullanılan ilaçların belirtileri ortadan kaldırmayı amaçladığı ve virüs üzerinde herhangi bir öldürücü etkisi bulunmadığı akılda tutulmalı ve bu nedenle hastalık etkenini tamamen ortadan kaldırmayan fakat belirtileri iyileştirmeye yönelik yapılan tedaviye ise semptomatik tedavi denilmekte olduğunu açıkladı. Tamirci açıklamasının devamında şunlara değindi; Bu amaç için en sık başvurulan ilaç grubu “Non-steroidal antiinflamatuvar ilaçlar”dır. Bu ilaçlar steroid (yağ) yapısında olmayan “ağrı kesici”, “ateş düşürücü” ve “anti-inflamatuvar” etkinliği olan ajanlardır. Bu ilaçlar arasında, herkesin bildiği “parasetamol”, “aspirin”, “ibuprofen”, “diklofenak”, “naproksen”, vb ilaçlar yer almaktadır. Bu ajanlar soğuk algınlığı ve influenza enfeksiyonu sırasında ortaya çıkan ateşi düşürmeyi ve ağrıyı kesmeyi amaçlamaktadır. Hatta günümüzde bu ilaçların bazıları “psödoefedrin” ile birlikte kombine şekilde hazırlanmış ve genellikle kişinin sağlık durumu, yaşı, kilosu gibi özelliklerine uygun olacak şekilde 4 saatte bir uygulanmak üzere hastalara sunulmaktadır. Psödoefedrin ise burun mukozasındaki şişliği kontrol altına alarak burun tıkanıklığı problemini ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Fakat bu ilaçlar her ne kadar soğuk algınlığı ve influenza enfeksiyonunda tedaviye katkı sağlasa da bu ilaçların yanlış kullanılması beraberinde bir takım problemlere neden olabilmektedir. Örneğin, aspirin, ibuprofen, diklofenak vb ilaçlar mide mukozasındaki koruyucu yapıya zarar verdiklerinden ötürü mide-ince bağırsak kanalında tahrişe hatta uzun vade kullanımlarına bağlı olarak peptik ülsere bile neden olabilmektedirler. Bu nedenle bu ilaçların uzun süre kullanılmaması ve/veya kullanılması gerektiği durumlarda mide koruyucu ilaçlar ile birlikte alınması önerilmektedir. Ayrıca bu ilaçların mutlaka tok karnına yani yemekten hemen önce veya yemekten hemen sonra alınması gerektiği akılda tutulmalıdır. Kronik mide-ince bağırsak rahatsızlığı olan kişilerin ise ateş düşürücü ve ağrı kesici kullanması gerektiği durumlarda mide-ince bağırsak üzerinde tahriş edici etkisi yok denecek kadar az olan parasetamol tercih edilmelidir. Bu ilaçlar ayrıca damar düz kaslarında kasılmalara neden olarak kan basıncını yükseltebilmektedir. Özellikle psödoefedrin ile birlikte kombine edilmiş olan bu tür ağrı kesiciler yüksek tansiyon hastası olan kişilerde kan basıncını yükseltebilmektedir. Bu nedenle hipertansiyon veya benzeri kan basıncı düzensizliklerinde bu ilaçların doktor kontrolünde dikkatli bir şekilde kullanılması önerilmektedir. Ayrıca en belirgin aspirin de olmak üzere bu ilaçların kan sulandırıcı etkisi bulunmaktadır. Aspirinin uzun süre kullanımı mide kanaması veya vücudun diğer kısımlarında kanamalara neden olabilmektedir. Özellikle hasta aspirin kullanıyor ise herhangi bir ameliyat durumundan birkaç hafta önce aspirin kullanımının sonlandırılması gerekmektedir. Tamirci açıklamasının sonunda şu ifadeleri kullandı; Görüldüğü üzere ilaçların doğru şekilde ve doğru zaman aralığında kullanılması hastalıkların tedavisinde önemli rol alır iken bu ilaçların yanlış kullanımı istenmeyen etkilere neden olabilmektedir. Kış aylarının gelmesi ile birlikte bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucunda soğuk algınlığı ve influenza vakalarının artış göstereceğini düşünerek sağlıklı beslenme ve spor ile bağışıklık sistemini güçlü tutmak hastalıklardan korunmanın en önemli etkenidir. Ancak bu enfeksiyonlardan çoğu zaman kaçınmanın mümkün olmadığını göz önünde bulunduracak olur isek soğuk algınlığı ve influenza enfeksiyonlarında; ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçları doğru bir şekilde kullanarak hastalığın sebep olduğu semptomları hafifletmeyi başarabiliriz. Ancak bu ilaçların aşırı ve gereksiz kullanımının yukarda bahsi geçen yan etkilere de neden olabileceği bilinip herhangi bir istenmeyen etki durumunda hekime başvurulması gerektiği unutulmamalıdır.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Başbakan Üstel:Şehit ve gazilerimize olan vefa borcumuzu lafla değil hizmetle ödüyoruz

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Mücahitlerin Tazmini ile Gazilerin Hak ve Menfaatlerinin Belirlenmesi Yasası kapsamında düzenlenen “Gazilik Beratı” ve “Gazilik Kartı” takdim törenine katıldı. Törende yaptığı konuşmada, “Bugün özgür bir devlette, bayrağımızın gölgesinde yaşıyorsak bunu şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz.” diyerek milli mücadele kahramanlarını minnetle andı.

 

“HAYATA GEÇEN HER PROJE, SİYASİ İSTİKRAR SAYESİNDE”

 

Başbakan Üstel, konuşmasında, Kıbrıs Türk halkının milli mücadele yıllarında verdiği büyük bedeli hatırlatarak, “Vatanını, toprağını koruyan, canını ortaya koyan şehit ve gazilerimiz olmasaydı bugün hür bir devlet çatısı altında olamazdık. Onlara olan vefa borcumuz, sözle değil icraatla ödenir. Son dönemde hayata geçirdiğimiz tüm büyük projelerin en büyük sebebi de vizyonumuz, cesaretimiz ve siyasi istikrarımızdır” dedi.

 

Kıbrıs Türk halkının liderleri Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş’ı rahmet ve minnetle anan Üstel, 20 Temmuz Barış Harekatı’na kadar yaşanan saldırılara değinerek, “Kıbrıs Türkü o günlerde geri adım atmadı, bugün de geri adım atmayacak.” ifadelerini kullandı.

 

 

RUM BASKISINA KARŞI YENİ ADIMLAR

 

Rum tarafının Kıbrıs Türk halkına yönelik baskılarını hatırlatan Üstel sözlerine şöyle devam etti:

“Turizme karşı uygulanan ambargoları imzaladığımız anlaşmalarla tek tek kırıyoruz. İş dünyamıza karşı hukukun siyasallaştırıldığı saldırılara asla boyun eğmeyeceğiz. Anavatan Türkiye ile birlikte yürüttüğümüz hukuk savaşını mutlaka kazanacağız. Kıbrıs Türk halkını ekonomik, hukuki ve siyasi baskılardan kurtarmak bizim namus borcumuzdur.”

 

“HER SEKTÖRE EŞİT HİZMET, HER VATANDAŞA ADALET”

 

Hükümet olarak sağlık alanından sosyal konut projelerine kadar tüm sektörlere yatırım yaptıklarını vurgulayan Üstel, Karpaz’dan Lefke’ye sağlık yatırımlarını artırdıklarını, Maraş Sağlık Merkezi’ni açtıklarını, Lefkoşa Hastanesi için temel attıklarını. Girne ve Güzelyurt Hastanesini açmaya hazırlandıklarını belirtti.

 

Gençlere yönelik kırsal kesim arsası ve sosyal konut projelerinden bahseden Üstel, “Adaletli olacağız, sosyal konutları zaten evi olanlara vermeyeceğiz. Bizim siyasetimiz, şehit ve gazilerimizin emanetine olan devlete ve gençlerimize sahip çıkma siyasetidir.” dedi.

 

“GAZİLERİMİZE TÜRKİYE’DE DE AYNI HAKLAR”

 

Gazilerin Türkiye Cumhuriyeti’nde de aynı haklardan yaralanabilmesi adına gerekli çalışmaların tamamlandığını ifade eden Üstel, “Gazilerimiz başımızın tacıdır, onların hakkını ödemek boynumuzun borcudur.” diyerek gazileri selamladı.

 

“ŞEHİTLERİMİZE VE LİDERLERİMİZE MİNNET BORCUMUZ EBEDİDİR”

 

Başbakan Ünal Üstel, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Bu devlet, şehitlerimizin canıyla, gazilerimizin kahramanlığıyla, büyük liderlerimizin vizyonuyla kuruldu. Bizim görevimiz, bu emanete sahip çıkmak, vefa borcumuzu hizmetle ödemektir. Ruhları şad olsun, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Caretta Caretta kaplumbağalarına uydu vericisi takıldı

Published

on

By

Doğu Akdeniz Üniversitesi Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi (DAÜ-SAGEM) ile Kuzey Kıbrıs Deniz Kaplumbağalarını Koruma Derneği (SPOT) iş birliğinde, iki Caretta Caretta kaplumbağasına uydu vericisi takıldı.

DAÜ’den verilen bilgiye göre, İskele ve Alagadi sahilinden doğaya bırakılan kaplumbağalara takılan verici ile Akdeniz göç rotaları ve beslenme alanları izlenmeye başlandı.

Uydu vericilerinin temini, Türkiye İş Bankası ile Kuzey Kıbrıs Lions Dernekleri Federasyonu ve federasyona bağlı 14 kulübün sağladığı finansal destekle yapıldı. Proje, Caretta Caretta türünün göç yolları ve beslenme alanlarının zaman içinde nasıl değiştiğini izleyerek, türün korunmasına yönelik bilimsel veriler üretmeyi hedefliyor.

Açıklamada, “Kaplumbağaları yalnızca kendi kumsallarımızda değil, binlerce kilometre uzaktaki beslenme alanlarında da koruyabilmek için bu veriler büyük önem taşıyor. Uluslararası iş birlikleriyle yürütülen bu çalışmalar, türün korunmasına yönelik stratejik adımların temelini oluşturuyor” ifadelerine yer verildi.

Kaplumbağaların güncel konumları şu bağlantıdan canlı olarak takip edilebiliyor: “https://my.wildlifecomputers.com/data/map/?id=68657ee0051df304dd0e0cc9.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Gazimağusa Belediyesinde yapılan toplantıda gemilere su temini görüşüldü

Published

on

By

Gazimağusa Belediyesinde gemilere su teminine ilişkin toplantı düzenlendi.

Belediyeden yapılan açıklamaya göre, toplantıya Kıbrıs Türk Armatörler Birliği, Kıbrıs Türk Gemi Acenteleri Derneği ve Gazimağusa Liman Başkanı Kaptan Kemal Yapıcı katıldı.

Belediye binasındaki Bora Atun Toplantı Salonu’nda gerçekleşen toplantıda, su temin sistemiyle ilgili mevcut durum, teknik altyapı ve ihtiyaçlar ele alındı.

– Uluçay: “Su temin hatlarında yaşanacak bir arıza, şehrin tamamen susuz kalması anlamına gelir. Bu hassasiyetimizi artırıyor”

Toplantının açılış konuşmasını yapan Gazimağusa Belediye Başkanı Süleyman Uluçay, hükümetin kararlı duruşunun sonuçlarını görmeye başladıklarını belirterek, “Küçük ama güven veren adımlar atıyoruz. Kendi ülkemizde bazı sorunları çözebileceğimizi gösteriyoruz. Su konusu da bunlardan biridir.” dedi.

Gazimağusa’nın geçmişte büyük susuzluklar yaşadığını anımsatan Uluçay, su bölümündeki personele teşekkür ederek, 18 belediye arasında SCADA sistemiyle suyu kontrollü biçimde verebilen belediyelerden biri olmanın önemine dikkat çekti.

Uluçay, eski Başkan Oktay Kayalp döneminde kurulan ve büyük ölçüde susuzluk sorununa çözüm olan denizden su arıtma tesisinin bugün hurda durumuna geldiğini ifade ederek, “Su temin hatlarında yaşanacak bir arıza, şehrin tamamen susuz kalması anlamına gelir. Bu da suya olan hassasiyetimizi artırıyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bu süreçte çok büyük katkısı olmuştur.” dedi.

– “Gemilere su temini için toplamda 10 hat çekildi”

Belediye Su Bölümü Amiri Naci Taşeli, gemilere su temininin belediye tarafından sağlandığını belirterek, iki yıl önce Ulaştırma Bakanlığı ile yapılan protokol doğrultusunda liman ve belediye arasında su temini altyapısının kurulduğunu aktardı. Taşeli, şunları kaydetti:

“Gemilere su temini için toplamda 10 hat çekildi. Yangın durumları içinse özel olarak döşenen 3 hat, Gazimağusa İtfaiye Şubesi’nin kontrolünde hizmet vermektedir. Ancak gemilere su hattı için döşenen 10 hattın tamamı yangın söndürme amaçlı da kullanılabilecek kapasitededir. Kimsenin mağduriyet veya zafiyet yaşamaması adına sistem tamamen otomasyonla çalışacak şekilde tasarlanmıştır. Böylece, 7 gün 24 saat kesintisiz su temini sağlanabilecektir.”

– QR kod sistemiyle su yüklemesi

Teknik detaylar, Belediye Bilgi İşlem Bölümü’nden Bilgisayar Mühendisi Hüseyin Atayol’un sunumuyla katılımcılara aktarıldı. Gemilere su yüklemesinin QR kod sistemiyle yapılacağı bildirildi.

Toplantı, katılımcıların öneri ve taleplerini iletmesiyle sona erdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam