Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Tarihimizi iyi bilmeliyiz”

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 45’inci, Türk Mukavemet Teşkilatının 63’üncü ve Kıbrıs’ın fethinin 450’nci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen kutlama etkinlikleri çerçevesinde bugün Lefkoşa’da Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) bir tören gerçekleştirildi

Published

on

“Tarihimizi iyi bilmeliyiz”

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 45’inci, Türk Mukavemet Teşkilatının 63’üncü ve Kıbrıs’ın fethinin 450’nci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen kutlama etkinlikleri çerçevesinde bugün Lefkoşa’da Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) bir tören gerçekleştirildi.

“Tarihimizi iyi bilmeliyiz”

Törene Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu yanı sıra bazı üst düzey sivil ve askeri yetkililer ile muharip dernek ve şehit aileleri temsilcileri de katıldı.

Saat 10.00 sıralarında başlayan törende Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Mücahitler Derneği Başkanı Yılmaz Bora ve ardında da Cumhurbaşkanı Ersin Tatar birer konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından bu sabah 07.00’de Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı- Boğazköy’de başlayan ve Atatürk Kültür Merkezi önünde tamamlanan 16 km’lik mukavemet yol koşusunda dereceye giren sporculara ödülleri takdim edildi.

“Tarihimizi iyi bilmeliyiz”

TATAR: “BU TOPRAKLARDA KÖKLERİMİZ 1570’LERE KADAR GERİ GİDİYOR. 450 SENELİK BİR TARİHİMİZ VAR”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, konuşmasına, “KKTC’de Toplumsal Direniş Bayramını kutluyoruz. Bu topraklarda köklerimiz 1570’lere kadar geri gidiyor. 450 senelik bir tarihimiz var” diyerek başladı.

Tatar, “Kıbrıslı Türklerin çeşitli aşamalardan, evrelerden geçtik. Çok kutsal ve ulusumuza yarışır bir şekilde Kıbrıs Türk halkı bu topraklarda direndi. Ama bu direniş öyküsünde Türkiye Cumhuriyeti, Anadolu Türkü her zaman yanımızdaydı” dedi.

“BAZI İŞBİRLİKLERİ İLE KARŞI TARAFIN SALDIRILARI HALA DEVAM ETMEKTEDİR.”

Cumhurbaşkanı Tatar, Türk Mukavemet Teşkilatı’nın 1 Ağustos 1958’de bir savunma örgütü olarak kurulduğunu anımsatarak, konuşmasına şöyle devam etti:

“1955’lerde çok çirkin saldırılara başlayan EOKA örgütü bir saldırı örgütü idi. Hem İngilizleri hem de Kıbrıslı Türkleri buradan yok etmek suretiyle Kıbrıs’ın tamamıyla Yunanistan’a bağlanması için barbarlık, dehşete başvuran bir terörist örgüt idi.”

Tatar, “Bu örgüt çok sayıda insanımızı katletti, masum silahsız insanımızı evlerinden götürüp alıp kurşuna dizmiş ve bizleri toplu mezarlara gömmeye kadar giden bir vahşeti bize yaşatmış bir unsur. Ve bu hala devam ediyor. Gerçekten bugün şartlarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletini daha ileri taşımak durumunda iken içimizdeki bazı işbirlikleri ile karşı tarafın saldırıları hala devam etmektedir.”

“TARİHİMİZİ İYİ BİLMELİYİZ…”

“Tarihimizi iyi bilmeliyiz” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, tarihi iyi bilen ve bunları şimdiki nesillere, gençlere bunları anlatan çok iyi yazarlarımız, öğretmenlerimiz ve tarihçilerimiz vardır. Tüm bunları sürekli olarak gündemde tutmak, tarihimizi bilmek…  Tarihi bilmekle ancak geleceğe şekil verebileceğimizi de unutmamak gerekiyor” dedi.

“1960 ANTLAŞMALARI ÇETİN MÜCADELELERİN SONUCUNDA ORTAYA ÇIKMIŞTIR…”

1960 Antlaşmalarının çok çetin mücadele verdikten sonra ortaya çıkmıştır. Yine Tabii Türkiye’mizin desteğiyle… O zamanın başbakanı Adnan Menderes ve dışişleri bakanı Fatih Rüştü Zorlu ki bu iki isimin Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kuruluşuna da çok büyük katkılarda olmuştur” diyen Tatar, konuşmasına şöyle devam etti:

“Biz, Kıbrıs’ta bugün varsak ve Türk Mukavemet Teşkilatı bizlerin varlığını o zaman başarı ile sürdürmüşse ve Kıbrıs Türk halkı o zaman direnebilmişse, Kıbrıs Türk halkı; 1960 Antlaşmalarında eşit bir ortak olarak haklarını temin edebilmişse o zaman bu iki ismin de büyük katkısı olduğunu bir kez daha hatırlamakta fayda vardır” dedi.
“TÜM BUNLARA RAĞMEN HALA BİZİM DEVLET OLMA HAKKIMIZI SORGULAYAN BİR ZİHNİYET İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

1960 Antlaşmalarından sonra yaşanılanlara da işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, karşı tarafın niyetinin hiçbir zaman Kıbrıs Cumhuriyeti’ni eşitlik temelinde Kıbrıslı Türklerle birlikte yaşatmak olmadığını söyledi.

Tatar, konuşmasına şöyle devam etti:

“Tüm dünya bunları biliyor. Tüm bunlar bilinen bir gerçek… Ancak 1974 olaylarıyla birlikte, bildiğiniz gibi 15 Temmuz’da Yunanistan’ın buradaki iş birlikçileri ile darbe girişimi oluyor, anayasal bir suç ve Türkiye anayasal hakkını kullanarak buraya müdahale ediyor. Tüm bunlara rağmen hala bizim devlet olma hakkımızı sorgulayan bir zihniyet ile karşı karşıyayız” dedi.

Kıbrıs sorununun çözümün sürecinde yıllarca federasyon görüşüldüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, kendisinin cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte, federasyonun görüşülmesinin hiçbir anlamı olmadığını, yan yana yaşayan iki eşit egemen devletin iş birliği ile Kıbrıs’ta kalıcı bir anlaşmanın olabileceğini anlatmaya başlattıklarını ve Türkiye Cumhuriyeti’nin de bu yeni siyasete tamamıyla destek verdiğini söyledi.

Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Kıbrıs’la ilişkin dünkü açıklamasına verilen mesajların “açık” ve “net” olduğunu söyleyerek, “Ne deniliyor? Kıbrıs davası Kıbrıs Türklerinin davasıdır ama aynı zamanda ‘84 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti’nin de davasıdır’. Kimse zannetmesin ki Kıbrıs’ta biz Kıbrıslı Türkleri bu mücadeleyi, tüm bu kazandıklarımızı biz başardık. Evet, bizim dedelerimiz ve atalarımız direndi ama her zaman Türkiye, Türkiye askerleri yanımızda idi.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Büyük bir ulusun parçası olarak, büyük ulusun temsilcileri, serhat bekçileri olarak Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri de değerlendirdiğimizde, artık yeni ulusal siyasetin yer bulması, seslendirilmesi” gerektiğini söyledi.

TATAR’DAN İNGİLİZ GAZETESİNDE YAZILANLARA TEPKİ: “GAZETEDE YAZILANLAR HAYRET VERİCİ”

Cumhurbaşkanı Tatar, dün bir İngiliz gazetesinde Kıbrıs’la ilişkin yazılanlara tepki de göstererek, gazetede yazılanları “hayret verici” olarak nitelendirdi.

“Gelinen aşamada Maraş açılımı büyük siyasetin bir boyutudur. Maraş’ı kendileri çantada keklik gibi görüyorlar” diyen Tatar, Annan Planı’na “hayır” diyen Kıbrıs Rum tarafının, tüm Kıbrıs’ın tek temsilcisi olarak Avrupa Birliği’ne girdiğini ve bu konuda Türkiye Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk halkının onayı gerekmesine rağmen bu konunun kendilerine sorulmadığını söyledi.

Kıbrıs Rum tarafının “Tüm AB’yi kendi arkalarına alarak Kıbrıslı Türkleri diz çökmeye, dayatma bir çözüme zorlama gayretlerine girdiklerini” ifade eden Tatar, ancak Kıbrıs Türklerinin “Diz çökmediğini, KKTC’nin ilelebet yaşatma ve egemenliğinin kabulü için her türlü ortamda mücadele etmeye devam edeceğini” ifade etti. Tatar, Cenevre’de Türkiye’nin desteğiyle Kıbrıs’ta bir anlaşmanın iki devletin egemen eşitliği temelinde olabileceğini yönündeki tutumlarını ortaya koyduklarını da anımsattı.

“YİNE ÇOK ÖNEMLİ KRİTİK BİR NOKTADAYIZ”

“Yine çok önemli kritik bir noktadayız” diyen Tatar, “Burada yapılan mücadele, verilen ulusal kavga noktasında devletimizden asla vazgeçemeyiz. Bu siyasetin devamı ile, belki zorluklar yaşayacağız, belki bir takım ekonomik öngörüsüzlükler de olabilir ama netice itibarıyla bir ulusun en büyük erdemi kurduğu devleti yaşanmaktır, verdiği ulusal mücadelenin taçlandırılmasıdır ve buna büyük bir güç ve azimle mücadele etmektir” dedi.

Tatar, Türkiye’deki yangınlarda hayatını kaybedenlere rahmet dilerken, dün Karşıyaka’da çıkan yangının söndürülmesinde gösterilen çabadan dolayı emeği geçen tüm herkese teşekkürlerini iletti.

BORA

Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Mücahitler Derneği Başkanı Yılmaz Bora, bugün Kıbrıs’ın fethinin 450’nci, Türk Mukavemet Teşkilatının 63’üncü ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın 45’inci yıl dönümü gururla kutladıklarını ancak Türkiye’deki yangınlardan dolayı üzüntü duyduklarını dile getirdi.

Bora, “Anavatanımızdaki yangınlar içimizi yakmış bulunuyor, geçmiş olsun Türkiyem” dedi.

TMT Mücahitler Derneği Başkanı Yılmaz Bora, Bugün başımız dik, barış, huzur ve güven içerisinde bağımsız bir devlet içindeki yaşantımızı kimlere borçlu olduğumuzun bilinci içinde aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizi şükranla anarken, yanı başımızda büyük Türk ulusundan aldığımız güçle dimdik ayaktayız” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Başbakanı Ünal Üstel, ülke insanının kalkınmaması için hep baskı yapıldığını, Türkiye’nin büyük destekleriyle her geçen gün daha da ileriye gideceklerini belirterek, “Bizim isteğimiz şu: En azından tatil yapacağınız zaman KKTC’yi birinci tercih edin. Konut alacaksanız ülkemizi tercih edin. Yapacağınız katkı, KKTC ekonomisine büyük katma değer katacaktır.” dedi.

KKTC’de yatırım fırsatlarının ele alındığı “Kuzey Kıbrıs’ta Yatırım Avantajları” etkinliği, Başbakan Üstel’in katılımıyla dün İstanbul’da gerçekleştirildi.

Etkinliğin açılışında konuşan Başbakanı Üstel, “Kıbrıs Türkü zulme, baskıya, ekonomik ambargoya sabretti ama her zaman yanında olan bir güvencesi vardı; ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti. Türkiye sayesinde her türlü baskıya her türlü mücadeleyi verdik.” diye konuştu.

Üstel, Türkiye ile ilişkilerinin üst seviyede ve kardeşlik bağı içerisinde olduğunu dile getirerek, “Türkiye Cumhuriyeti ağladığı zaman biz de ağlıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin sevinci bizim sevincimiz.” ifadesini kullandı.

Kıbrıs Türkünün ekonomik, sosyal ve diğer alanlarda iyi noktaya geldiğini belirten Üstel, Kıbrıs Adası’nın bir turizm adası olduğunu anımsattı.

Üstel, bu adada ulaşımın önemine dikkati çekerek, “İki deniz limanımız var. Bir de Ercan Devlet Havalimanı. Oralardan gelen yolcularımız adayla buluşuyor. Bizim adamızda 10 ay sıcak var. Bu doğrultuda yeşil ile mavinin buluştuğu güzel atmosferi var. İş insanlarımız ve turizmcilerimiz, KKTC’ye yaptığı yatırımlarla adamızın ekonomisini kalkındırıyor. Diğer şirketler yaptıkları inşaatlarla hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de üçüncü dünyaya açılarak Kıbrıs ekonomisine büyük katma değer katıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

KKTC ekonomisinin her geçen gün ilerlediğini, ekonomik özgürlüklerine kavuşarak çağdaş dünyayı yakaladıklarını kaydeden Üstel, KKTC’nin eğitim ve üniversiteler adası olduğunu söyledi.

Üstel, iki lokomotif sektörün yanında üçüncü lokomotifin de inşaat olduğuna işaret ederek, “İnşaat sektörümüzü çökertmek için her türlü zulmü, baskıyı yapıyorlar. Bütün bunları yapmalarına rağmen bizim insanımız kendi çabalarıyla gerek Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan insanlarımıza gerekse üçüncü ülkelerde yaşayan insanlarımıza adamızın güzelliklerini anlatarak hepsini KKTC’ye çekiyor.” şeklinde konuştu.

Ercan Devlet Havalimanı’nın ambargoya maruz kaldığı için uluslararası şirketlere kapalı olduğuna ve turizmlerini baltalamak için Rum tarafının üçüncü ülkeden gelen turistlere yönelik çeşitli uygulamaları devreye aldığına değinen Üstel, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bizim insanımız kalkınmasın diye hep baskı yapıyorlar. Biz hepsini göğüslüyoruz çünkü karşımızda 86 milyon gibi bir nüfusa sahip güçlü Türkiye Cumhuriyeti var. Sizler gibi değerli iş insanları var. Sizlerin büyük destekleriyle biz her geçen gün daha da ileriye gideceğiz. Bizim isteğimiz şu: En azından tatil yapacağınız zaman KKTC’yi birinci tercih edin. Konut alacaksanız ülkemizi tercih edin. Yapacağınız katkı, KKTC ekonomisine büyük katma değer katacaktır. Bizim iş insanlarımıza büyük moral ve motivasyon olacaktır.”

“TÜRK DÜNYASININ KALKINMASINA BİRLİKTE İMZA ATALIM”

Baştaşlar İnşaat ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte söz alan Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) Müsteşarı Durali Güçlüsoy da KKTC’nin stratejik konumuna dikkati çekerek, ülkenin Türkiye, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın kesişim noktasında doğal yatırım ve ticaret köprüsü olduğunu anlattı.

KKTC’nin sadece turizm destinasyonu değil, aynı zamanda büyük ekonomik potansiyele sahip dinamik ve gelişen bir ülke olduğunu vurgulayan Güçlüsoy, KKTC’nin yatırımcılara sunduğu avantajlardan bahsetti.

Güçlüsoy, “Kurumlar vergisi yüzde 10 gibi rekabetçi bir düzeyde, Katma Değer Vergisi (KDV) genel olarak yüzde 16 olsa da bazı sektörlerde daha düşük oranlar uygulanmaktadır. Gelir vergisi ise çalışanlar için kademeli olarak düzenlenmiştir. Bu yapılar iş gücü ve yatırım verimliliğini artıran önemli unsurlardır. KKTC’de yatırımcıları mali yüklerden koruyan çeşitli muafiyetler ve indirimler de mevcuttur. Örneğin yatırımlarda kullanılan makine, tesisat ve inşaat malzemeleri, gümrük vergisi ve fonlardan muaftır.” açıklamasını yaptı.

KKTC’de turizm, eğitim, enerji, tarım, gayrimenkul, inşaat ve bilgi teknolojileri gibi birçok alanda yerel ve uluslararası yatırımcılar için fırsatlar bulunduğunu ifade eden Güçlüsoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

“KKTC, küçük ama hızlı büyüyen, keşfedilmemiş yatırım alanlarıyla dolu potansiyele sahiptir. Yabancı yatırımcılara ayrımcılık yapmayan yasal düzenlemeler, yatırımcının güvende hissetmesini sağlamaktadır. Cömert teşvik paketleri, düşük ofis ve yaşam maliyetleri, genç ve İngilizce bilen iş gücüyle destekleyici hükümet politikaları bu cazibeyi güçlendirmektedir. Teknoloji bölgeleri, üniversiteler ve modern iletişim altyapımız, dijital ekonomiye hazır bir ortam sunmaktadır. KKTC, vizyoner yatırımcıların bir adım öne çıkabileceği yeni merkez olmaya adaydır.”

“Bizler uluslararası arenada çoğu zaman ambargolarla ve görünmez duvarlarla mücadele ediyoruz ancak Türk dünyasından ve özellikle Anadolu’dan gelen her işbirliği mesajı, bu duvarlara karşı inşa edilen bir köprü, umut ve direnç sembolüdür. ” diyen Güçlüsoy, yatırımcılara şu çağrıda bulundu:

“Siz değerli iş insanlarını KKTC’nin bu dinamik yapısında yer almaya, yatırımlarınızla geleceği birlikte inşa etmeye davet ediyoruz. DPÖ olarak sizlere her aşamada rehberlik etmeye ve destek sunmaya hazırız. Yatırım, üretim, istihdam odaklı her türlü projeye KKTC’nin stratejik ortağınız olabileceğini bir kez daha vurgulamak isterim. Gelin birlikte üretelim, birlikte büyüyelim ve Türk dünyasının kalkınmasına birlikte imza atalım.”

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne bağlı Cürümleri Önleme Şube Amirliği ekipleri tarafından dün Demirhan’da gerçekleştirilen “Hayalet Zırhı Operasyonu” kapsamında, bir adet 7.65 mm çapında tabanca ile tabancaya ait iki adet şarjör ve 7.65 mm çapında 7 adet canlı mermi ele geçirildi.

Polisten verilen bilgiye göre, operasyon kapsamında bir kişi zanlı olarak tutuklandı.


Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Eczanelerin kış dönemi çalışma ve nöbet saatleri belli oldu.

Eczacılar Birliği’nden yapılan açıklamaya göre, 12 Eylül 2025 tarihli, 183 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 22 Eylül 2025 – 27 Eylül 2026 dönemi Lefkoşa, Mağusa, Girne, Güzelyurt, Lefke, Karpaz, Mesarya ve İskele bölgesinde bulunan eczanelerin nöbet çizelgeleri ve çalışma saatleri şöyle:

Lefkoşa, Mağusa, Girne, Güzelyurt bölgesi saatleri;

22 Eylül 2025 tarihinden – 3 Mayıs 2026 tarihine kadar:

Hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi-Salı-Çarşamba, Perşembe ve Cuma), Cumartesi: 08.00 – 13.30 arası açık olacak. Nöbetçi Eczaneler: 08.00 – 00:00 saatlerinde hizmet verecek.

4 Mayıs 2026 tarihinden 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi: 08.00 – 17.30 (Pazartesi-Salı-Çarşamba ve Cuma) Perşembe 08.00-13.30 açık. Öğleden sonra kapalı olacak. Cumartesi 08:00 – 13.30 arası açık olacak.

Nöbetçi Eczaneler: 08:00 – 00:00 saatlerinde hizmet verecek.

Mesarya bölgesinde bulunan eczanelerin kış dönemi çalışma saatleri de şöyle:

22 Eylül 2025 tarihinden 3 Mayıs 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 19.00 (Pazartesi-Salı-Çarşamba, Perşembe ve Cuma ), Cumartesi 08.00 – 13.30 saatleri arası açık olacak. Nöbetçi Eczaneler Cumartesi 13.30 – 19.00 saatleri arası, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 08.00 – 19.00 saatlerinde hizmet verecek.

4 Mayıs 2026 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08:00 – 19.00 (Pazartesi-Salı-Çarşamba ve Cuma), Perşembe 08.00-13.30 öğleden sonra kapalı, Cumartesi 08.00 – 13.30 açık olacak. Nöbetçi Eczaneler 08.00 – 19.00 saatlerinde hizmet verecek.

Karpaz bölgesinde bulunan eczaneler 22 Eylül 2025 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 arası, Cumartesi 08.00 -13.30 açık olacak.

Nöbetçi Eczaneler hafta içi 08.00 – 20.00 saatleri arasında, Cumartesi: 08.00-20.00 saatleri arasında, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 08.00 – 20.00 saatlerinde hizmet verecek.

Lefke bölgesinde bulunan eczaneler 22 Eylül 2025 tarihinden – 3 Mayıs 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi-Salı-Çarşamba, Perşembe ve Cuma), Cumartesi 08.00 – 13.30 arası çalışacak.

Nöbetçi eczaneler 08.00 – 22.00 saatlerinde açık, 22.00 – 00.00 saatleri arasında ON-CALL hizmet verecek. Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 08.00 – 22.00 saatlerinde açık olacak, 22.00 – 00.00 saatleri arasında ON-CALL sistemi uygulanacak.

4  Mayıs 2026 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi-Salı-Çarşamba ve Cuma), Perşembe 08.00-13.30 açık. Öğleden sonra kapalı olacak. Cumartesi 08.00 – 13.30 arası çalışacak.

Nöbetçi eczaneler 08.00 – 22:00 saatlerinde açık 22.00 – 00.00 saatleri arasında ON-CALL sistemi uygulanacak. Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 08.00 – 22.00 saatlerinde açık 22.00 – 00.00 saatleri arasında ON-CALL hizmet verecek.

İskele bölgesinde bulunan eczaneler 22 Eylül  2025 tarihinden – 3 Mayıs 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi -Salı- Çarşamba, Perşembe ve Cuma) açık olacak. Cumartesi 08.00 – 13.30 arası çalışacak. Nöbetçi eczaneler hafta içi 08.00 – 22.00 saatlerinde, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 0800 – 22.00 saatlerinde açık olacak.

4 Mayıs 2026 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 17.30 (Pazartesi -Salı- Çarşamba ve Cuma), Perşembe: 08.00-13.30 açık. Öğleden sonra kapalı olacak. Cumartesi 08:00 – 13.30 arası açık olacak.

Nöbetçi eczaneler hafta içi 0800 – 2200 saatlerinde, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde 0800 – 2200 saatlerinde açık olacak.

Nöbet bölgesinde olmayan eczanelerin çalışma saatleri 22 Eylül 2025 tarihinden – 27 Eylül 2026 tarihine kadar hafta içi 08.00 – 19.00 olarak belirlendi.

Cumartesi 08.00 – 16.00 arası açık, Pazar günleri, bayramlar ve resmi tatillerde kapalı olacaklar.

Devamını Oku

Trending

Reklam