Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı bütçesi oy çokluğuyla onaylandı

Published

on

 

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda, 450 milyon 37 bin 800 TL olarak öngörülen Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı bütçesi 2022 bütçesi oy çokluğuyla onaylandı.

 

CTP Milletvekili Erkut Şahali, pandemi nedeniyle dünyada tedarik zincirinin koptuğunu, bütün ülkelerin sorun yaşadığını kaydederek, bunun kırılgan ekonomilerdeki sorunları artırdığını, KKTC gibi ekonomilerde ise deprem etkisi yarattığını söyledi.

Şahali, “Sayın Çavuşoğlu tarım bakanlarının en şanssızı” diyerek bütçedeki durumun bir felaketi işaret ettiğini çünkü tarım bütçesinin geçen yıla göre azaltıldığını kaydetti.

Tarımın bu yıl daha da kötü olacağını belirten Erkut Şahali, tarım sektöründeki üreticilerin olumsuz koşullarla boğuşmak zorunda kalacağını kaydetti.

Şahali, tarımın gıda için olmazsa olmaz bir dal ve gelişmiş ülkelerde öncelikli destekleme alanı olduğunu belirtti. Pandemi krizinde en çok konuşulan şeyin gıda olduğuna işaret eden Erkut Şahali, hijyen malzemelerinden daha önce gıdanın geldiğini söyledi.

Tarım Bakanlığı’ndaki yapısal sorunların bir önceki bakanın sorumluluğu olduğunu savunan Şahali, bakanlığa ayrılan bütçeyle tarımın her zamankinden daha zor yapılacağı öngörüsünü ifade etti.

İklim krizinde tarımsal üretimin devamlılığının sağlanacak desteklerle mümkün olabileceğini kaydeden Erkut Şahali, KKTC’de “üretici kimdir” konusunda da yıllardır tartışma yaşandığını; bunun süratle halledilmesi gerektiğini belirtti.

Hangi alanın öncelikli addedildiği ve o alana gireceklerin hangi kıstaslarda faaliyet gösterebileceklerinin de belirlenmesi gerektiğini kaydeden Şahali, tarımda sezonluk kaoslar bulunduğunu söyledi; süt konusunu örnek gösterdi.

CTP Milletvekili Erkut Şahali, “Bu ülkede kendi kendimize yeterli hale gelmemiz gerektiğini her geçen gün bir acı deneyimle öğreniyoruz. Yarın ne olacağını bilmememiz kaderimiz olmamalı; ne yapacağımızın kararını vermemiz lazım” dedi.

Dörtlü koalisyon döneminde savunma bütçesi açığının bile yerel kaynaklardan karşılandığını; bunun neler yapılabileceğinin örneği olduğunu ifade eden Şahali, 23 Ocak seçimlerinden sonra ülke kaynakları, aklı ve bilim insanlarının katkısıyla ülkenin kendi kendine yetmesi, kendi ayakları üzerinde durmasının sağlanması için üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi.

Şahali, 2022’de tarımın nereye gitmesi gerektiğine, tarım kesimiyle devletin karar vermesinin şart olduğunu kaydetti.

Hellim ve hayvancılık konularında değerlendirmelerde bulunan Şahali, hayvancılıkta popülist yaklaşımla, herkesin istediği şekildeki yapıyla sektörde yer almasına izin verildiği için hellimle ilgili kriterlerde sorun yaşandığını belirtti.

CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, bütçe üzerine yaptığı konuşmada, teşvik ve destek sistemini eleştirdi, küçükbaş hayvan kaçakçılığına nasıl çözüm bulunamadığını sordu.

Hamzaoğulları, hayvancılığa gereken önemin ve desteğin verilmediğini, verilmemesi durumunda da hayvancılığın kalmayacağını ifade ederek, sistemin neden düzeltilemediğini anlayamadığını söyledi.

Tarıma yeterli bütçenin verilmediğini, özellikle Karpaz bölgesinin hep “mağlup” olduğunu ifade eden Hamzaoğulları, dere yataklarına da gereken önemin verilmesi, akan suyun bir yere toplanmasının önemine işaret etti.

Bütçesiyle ilgili eleştirileri yanıtlamak üzere söz alan Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, pandemi ve seçime rağmen bütçeye görüşleriyle destek veren tüm milletvekillerine teşekkür etti.

Çavuşoğlu, bütçede büyük zorluklar çektiklerini, bu konuda birçok fikir ortaya konduğunu ve değerlendirme yapıldığını ifade ederek, örneğin hellimin ortak gaile, ortak değer olduğunu, bu konuda sıkıntıların çözülmesi için çalışmaların sürdüğünü anlattı.

Bu konuda AB’de yapılan mücadelenin başarıya ulaşması için çalıştıklarını ifade eden Çavuşoğlu, hayvancılığa yönelik destekler, teşvikler gerektiğini, ancak üretimin sürdürülebilir olmasının teşviklere bağlanmasının istedikleri hedefe ulaşmada kendilerini yavaşlattığını kaydetti.

Çavuşoğlu, dünyadan kopuk olunmasının her sektöre olumsuz yansıdığını ifade ederek, örneğin geçen yıl ihracat desteklerinin gereksiz olduğunu ancak siyasetten dolayı alışkanlıklardan dolayı verildiğini, ancak verilmeyip gerçekten gerekli dönemde verilmesinin gerekliliğine değindi.

Tarım sektörü yanında su yönetiminin de önemli olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, su yönetiminin daha üst bir yere çekilip üretim planlaması yapılması ve ürün kalitesinin yükselmesi gerekliliğine değindi.

Çavuşoğlu, ülkede siyaset başta olmak üzere her alanda istikrarın şart olduğunu ifade ederek, tarım sektörü ve üretimin gelişmesi için çalışmaya devam edeceklerini söyledi, üretimde çeşitlilik ve rekabetçi bir üretimin ülkenin geleceği açısından da önemli olduğunu söyledi.

Konuşmaların ardından Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı bütçesi oylandı ve oy çokluğuyla onaylandı.

Meclis Genel Kurulu’nda daha sonra Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşülmeye başlandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İran ile Avrupa, İstanbul’daki müzakere sonrası görüşmelerin sürdürülmesi konusunda anlaştı

Published

on

By

İran ile 2015’teki nükleer anlaşmanın tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya arasında İstanbul’da yapılan görüşme sona ererken tarafların meselenin çözümü için yeniden bir araya gelinmesi konusunda mutabakata vardığı bildirildi.

İran ile E3 olarak adlandırılan nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları arasında İstanbul’daki nükleer görüşmede İran’ı temsil eden Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi, görüşmenin sonucuna ilişkin X hesabından açıklama yaptı.

İstanbul’da Avrupalı temsilcilerle ciddi, açık ve detaylı görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Garibabadi, “Yaptırımların kaldırılması ve nükleer meseleyle ilgili son gelişmeler ele alındı ve incelendi.” ifadelerini kullandı.

Garibabadi, bazı Avrupa ülkelerinin İsrail’in İran’a saldırılarında Tel Aviv’i destekleyen tutumlarını da görüşmede gündeme getirdiklerini ve bu tutumu eleştirdiklerini belirtti.

Garibabadi, şunları kaydetti:

“Sözde snapback mekanizması dahil olmak üzere ilkesel duruşlarımızı açıkladık. Her iki taraf da toplantıya belirli fikirlerle geldi ve bu fikirlerin çeşitli yönleri incelendi. Bu konudaki istişarelerin devam etmesi konusunda mutabakata varıldı.”

İran nükleer dosyasına dair belirsizliklerin ve gerilimlerin giderek tırmandığı bir dönemde İran ile 2015’teki nükleer anlaşmanın tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya arasında İstanbul’da nükleer konuda görüşme yapılmıştı.

– İsrail’in saldırıları sonrası müzakere süreci kesilmişti

İran ile ABD müzakere süreci devam ederken İsrail, 13 Haziran’da İran’a saldırı başlatmış ve hem ABD hem de Avrupa ile müzakere süreci kesilmişti.

İran, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmayla kaldırılan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayabilecek “tetik mekanizması (snapback)” adı verilen maddenin, Avrupa ülkeleri tarafından işletilmesinden endişe ediyor. Söz konusu mekanizmanın süresi 18 Ekim’de sona eriyor. İran’ın nükleer programıyla ilgili çözüm üretilemezse Avrupa ülkelerinin bu tarihten önce mekanizmayı işletebileceği öngörülüyor.

– 2015’teki nükleer anlaşma ve “tetik mekanizması”

İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 14 Temmuz 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerinin sınırlandırıldığı bir anlaşma imzalanmıştı. ABD, 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmiş ve İran’a yaptırımları geri getirmişti. İran, Avrupa ülkelerinden ABD’nin yaptırımlarını telafi edecek önlemler almasını istemiş ancak Avrupalılar, ABD’nin eylemine karşı çıksa da bu konuda adım atamamıştı.

İran, bunun üzerine bir yıl sonra anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmaya başlamış ve daha sonraki süreçte yüksek düzeyli uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yönelmişti.

İngiltere, Fransa ve Almanya ise ABD’nin tek taraflı çekilmesinden sonra uygulanmayan nükleer anlaşmada yer verilen ve “snapback” olarak adlandırılan, İran’a anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarını yeniden getirme imkanına sahip maddeyi işletme tehdidinde bulunuyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ise Avrupalı tarafların, “anlaşmanın temellerini ihlal ettikleri” ve “anlaşmadaki katılımcı rollerini kaybettikleri” için mekanizmayı harekete geçirebilecek hukuki dayanağa sahip olmadığını ifade etmişti.

Taraflar, daha sonra İstanbul’da 25 Temmuz’da nükleer konuyu görüşmek üzere bir araya geleceklerini bildirmişti.

Devamını Oku

Dünya

Limasol yangını… Logginos: “Bugün durum çok daha iyi”

Published

on

By

Limasol bölgesine bağlı köylerde çıkan yangının büyük ölçüde kontrol altına alındığı, sınırlandırıldığı belirtildi.

“Sigmalive” haber sitesine göre İtfaiye Birimi İtfaiye Şefi Nikos Logginos yaptığı açıklamada dün akşam yangına ilişkin bazı canlanmaların yaşandığını ancak bugün, durumun çok daha iyi olduğunu ifade etti.

Yangının, bugün tamamen kontrol altına alınması konusunda iyimser olup olmadığı şeklindeki soru üzerine Logginos, yangının sınırlandırıldığını, alanın ne olduğunu bildiklerini bununla birlikte teyakkuzda olmaları ayrıca ileriki günlerde de dinamiklerin bölgede olması gerektiğine dikkati çekti.

Yunanistan’dan gelen 26 “orman komandosu” ile ilgili soru üzerine Logginos, Yunanistan’dan gelen ekibin, yangınların canlanması olaylarına yardımcı olacaklarını, bu kişilerin özel eğitimli olduğunu söyledi.

-Yanan alan

“Sigmalive” bir başka haberinde ise ilgili bir merkezin uydu verilerini baz alarak yaptığı ilk analize göre, Limasol yangının geride yaklaşık 125 kilometre karelik yanmış alan bıraktığını belirtti.

-Köyler elektriksiz

“Sigmalive” haber sitesi aynı haberi içerisinde Rum Elektrik Kurumu’nun (AİK) dağlık yangın bölgelerindeki 7 köye elektrik sağlama çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.

AİK Basın Sözcüsü Dimitris Nathanail, yangında zarar gören 58 elektrik direğinin tamir edildiğini bununla birlikte tam olarak hasarın tespiti için de sayımın devam ettiğini ifade etti.

Devamını Oku

Dünya

İran ile Avrupa ülkeleri, nükleer faaliyetlere ilişkin görüşmeler için yeniden İstanbul’da bir araya geldi

Published

on

By

İran ile İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki nükleer faaliyetlere ilişkin görüşmeler için heyetler, İran’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda ikinci kez bir araya geldi.

Heyetleri taşıyan araçlar, İran’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na giriş yaptı.

Görüşmeler, basına kapalı gerçekleştiriliyor.

Dışişleri bakan yardımcıları düzeyindeki görüşmelere İran’ı temsilen dışişleri bakan yardımcıları Mecid Tahtrevançi ile Kazım Garibabadi katılıyor.

İran, 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın Avrupalı taraflarının talebi üzerine yeni tur görüşmelerini gerçekleştirmeyi kabul etmişti.

İran ile anlaşmanın Avrupa’daki tarafları olarak bilinen İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan E3 grubu, 16 Mayıs’ta İstanbul’da dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde bir araya gelmişti. Taraflar, ABD ile İran arasında süren dolaylı müzakerelere paralel olarak temasların sürdürülmesi konusunda mutabık kalmıştı.

– İsrail’in saldırıları sonrası müzakere süreci kesilmişti

İran ile ABD müzakere süreci devam ederken İsrail, 13 Haziran’da İran’a saldırı başlatmış ve hem ABD hem de Avrupa ile müzakere süreci kesilmişti.

İran, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmayla kaldırılan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayabilecek “tetik mekanizması (snapback)” adı verilen maddenin, Avrupa ülkeleri tarafından işletilmesinden endişe ediyor. Söz konusu mekanizmanın süresi 18 Ekim’de sona eriyor. İran’ın nükleer programıyla ilgili çözüm üretilemezse Avrupa ülkelerinin bu tarihten önce mekanizmayı işletebileceği öngörülüyor.

– 2015’teki nükleer anlaşma ve “tetik mekanizması”

İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 14 Temmuz 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerinin sınırlandırıldığı bir anlaşma imzalanmıştı. ABD, 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmiş ve İran’a yaptırımları geri getirmişti. İran, Avrupa ülkelerinden ABD’nin yaptırımlarını telafi edecek önlemler almasını istemiş ancak Avrupalılar, ABD’nin eylemine karşı çıksa da bu konuda adım atamamıştı.

İran, bunun üzerine bir yıl sonra anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmaya başlamış ve daha sonraki süreçte yüksek düzeyli uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yönelmişti.

İngiltere, Fransa ve Almanya ise ABD’nin tek taraflı çekilmesinden sonra uygulanmayan nükleer anlaşmada yer verilen ve “snapback” olarak adlandırılan, İran’a anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarını yeniden getirme imkanına sahip maddeyi işletme tehdidinde bulunuyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ise Avrupalı tarafların, “anlaşmanın temellerini ihlal ettikleri” ve “anlaşmadaki katılımcı rollerini kaybettikleri” için mekanizmayı harekete geçirebilecek hukuki dayanağa sahip olmadığını ifade etmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam