Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü, zararlılarla doğru mücadele ederek verimi artırmak için proje yürütüyor

Published

on

Tarımsal alanlarda bilimsel araştırmalar yapan Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE), tahıl alanlarına  en fazla zarar veren zararlı ve yaprak leke hastalıklarına karşı en doğru ilaçlamayı belirlemek için çalışmalar yürütüyor.

Proje, yaklaşık iki yıl sonra, üreticiye tahılda en çok zarar veren zararlı ve hastalıklara karşı, en doğru ilaçlama uygulaması ve zamanı konusunda tavsiyede bulunabilmeyi hedefliyor.

Proje yürütücüsü TAE Ziraat Yüksek Mühendisi Ayda Konuksal, “Bu, yaprak leke hastalıkları ve zararlılara karşı hangi zamanda ilaçlama yapıldığında en etkili sonucun  alınabileceğini gösterecek bir çalışmadır” dedi.

Tahıl Alanlarında Ekim ve Yeşil Aksam Mücadele Zamanlarının Araştırılması projesinde esas olarak en fazla zarar veren Hesse sineği ve yaprak lekeleri hedef alınıyor.

–        İki yıl sonra tavsiyelerde bulunabilecek noktada olacağız

Konuksal, “İki yılın sonunda (çalışma tamamlandığında) yaprak lekeleri ve Hesse sineğine karşı üst yüzey ilaçlamasının en doğru zamanı konusunda tavsiyelerde bulunabilecek noktada olacağız” dedi.

Amaçlarının yanlış ilaçlama yapılmasının önüne geçmek ve daha etkili ilaçlama uygulamalarını teşvik etmek olduğunu belirten Konuksal, bilinçsiz ilaçlamanın zararlılarla beslenen böceklerin de tükenmesine neden olunduğunu vurguladı.

Konuksal, yanlış zamanda yapılan ilaçlamayla üreticinin arzu ettiği sonucu alamamasının yanında maddi kayba uğradığını kaydetti.

–        Türkiye’de de yapılmadı

Projenin 4 yıllık olduğunu ve 2025’te tamamlamayı öngördüklerini ifade eden Konuksal, bu çalışmanın  Türkiye’de de henüz yapılmadığını anlattı.

Konuksal 2011-2017 döneminde yaptıkları ayrı bir çalışmayla da tahıl alanlarındaki zararlı ve yararlı böceklerin envanterinin çıkarıldığını söyledi.

Söz konusu araştırmada ekonomik zarara neden olan iki ana zararlı bulunduğunu bunların ekin güvesi ve Hesse sineği (esas zararlı) olduğunu gördüklerini, dolayısıyla her görülen zararlı için ilaçlama yapılmasının yanlış olduğunu ifade eden Konuksal, Hesse sineğinin yüzde 30 a kadar verim kaybına neden olabileceğini de tespit ettiklerini söyledi.

Çalışmada 51 hastalığın tespit edildiğini, ekonomik zarar verenlerin de yaprak lekesi hastalıklarının olduğunu  gördüklerini kaydeden  Konuksal, bu konuda halihazırda hazırlanmş bir kitapçık bulunduğunu ifade etti.

–        Sirividi’ye karşı ilaçlama yapılıyor ama esas verim kaybına Hesse sineği neden olyor

Hesse’nin çıplak gözle görülmesinin zor olduğunu, Ekin Güvesi (Sirividi’nin) kolayca görünebileceğini, bu nedenle genellikle yapılan ilaçlamanın Sirividi’ye karşı yapıldığını ancak esas zararlının Hesse sineği olduğunu kaydeden Konuksal, Sirividiye karşı ilaçlamanın, tahıl alanının yüzde 20’sini etkilediğinde yapılması gerektiğini de kaydetti

Hesse sineğinin 15 günlük bir yumurtlama dönemi bulunduğunu ve bir Hesse sineğinin 200-300 arası yumurta bırakabileceğini ifade eden Konuksal, larvanın üç gün bitki üzerinde beslenmesinin, bitkinin bodur kalmasına, kardeşlenememesine yol açtığını vurguladı. Konuksal, Hesse’nin çok küçük olduğundan binokülerle görülebileceğini vurguladı.

Proje kapsamında Türkmenköy’deki merkezde 15 parsel oluşturduklarını ve bu parsellerdeki zararlılar ve yaprak leke hastalıklarıyla ilgili her hafta gözlem yaptıklarını anlatan Konuksal, çalışmada en etkili ilaçlama zamanını tespit etmek için farklı evrelerde ilaçlama yapıp gözlemlemeler yapıldığını ifade etti.

–        Hesse sineği ile mücadele

Hesse sineği ile mücadelede sertifikalı tohum kullanılması ve münavebeli ekimin çok önemli olduğunu kaydeden Konuksal, sertifikalı tohumların kalite açısından güvenli olduğunu çünkü sağlam olmayan tohum içermediğini; kendi tohumluğunu kullanmayı isteyen üreticilerin de tohumlarını selektörden geçirmesi gerektiğinin ifade etti, devlet yanında iki özel şirketten bu konuda faydalanılabileceğini söyledi.

İlaçlı tohumdan daha çok verim alındığını da gördüklerini ifade eden Konuksal, dekara 45 kilo verim farkı gördüklerini söyledi.

–        Daireden yardım alınabilir

Doğru tespitin hayati olduğunu belirten Konuksal, üreticilerin tespit ve ilaçlama konusunda Tarım Dairesinden yardım alabileceklerini söyledi.

–        Hastalıklara karşı ilaçlama

Yaprak lekelerine (Hastalıklara) karşı ilaçlı tohumda dekar başına 75 kilo verim farkı gördüklerini belirten Konuksal, hastalıklara dayanıklı çeşitlerin tercih edilmesi ve ekin nöbetinin hastalıklara karşı mücadelede önemli kararlar olduğunu ifade etti.

Proje, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü ile Iğdır Üniversitesi Entomoloji uzmanları işbirliğinde sürdürülüyor.

TAE Müdürü Cem Karaca da, geçen üretim sezonunda özellikle yaprak leke hastalıklarının oldukça yaygın görüldüğünü, TAE ve Tarım Dairesi olarak hastalıklara karşı mücadele konusunda üreticilere yönelik eğitimler düzenlediklerini ifade etti.

Eğitimler için bir ekip oluşturulduğunu ifade eden Karaca, “Üreticilerimizin bu hastalık ve zararlılara karşı atmaları gereken ilk adım hastalıktan ari tohum yani sertifikalı tohum ve ekim nöbeti dediğimiz münavebe yöntemini hayata geçirmektir. Böylece tarlalardaki zararlıların ve hastalık kaynaklarının artmasına engel olunabilir” dedi.

 

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

TDP, Türk ve Rum siyasi partilerin dikkatini dil eğitimine çekti

Published

on

By

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Slovak Elçiliği’nin düzenlediği ve Kıbrıs’ın kuzeyinden ve güneyinden siyasi parti temsilcilerinin katıldığı dünkü toplantıda dil eğitimi konusunda bir sunum yapıp, sınır kapılarının açılmasına ilişkin belgesel gösterdiğini açıkladı.

TDP’den yapılan açıklamaya göre, toplantıya TDP Genel Başkan Zeki Çeler ve TDP Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Güner Ersen ile Parti Meclisi (PM) üyesi Kemal Baykallı katıldı.

Toplantıya ev sahipliği yapan TDP, “İki Toplumlu Bir Yol Haritasıyla Hem Rumca Hem de Türkçe’nin İki Toplumda da İlköğretimde Mecburi Ders Olarak Verilmesini Nasıl Sağlarız?” başlıklı sunum ve “2003 Yılında Kuzey-Güney Arasındaki İlk Kapılar Açıldığında Ne Hissettiniz?” başlıklı belgesel gösterdi.

TDP, dil eğitimine ilişkin önerisinin İki Toplumlu Gençlik Komitesi ve İki Toplumlu Eğitim Teknik Komitesi’nin ajandalarına alınması çağrısında bulundu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Bayar, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutladı: “Kıbrıs Türk tarihinin üç altın olayı”

Published

on

By

Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkanı Celal Bayar, 1 Ağustos’un, Kıbrıs Türk tarihinde üç altın olayın yıl dönümü olduğunu belirterek, halkın, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutladı.

Bayar mesajında, Kıbrıs’ın, 1 Ağustos 1571’de 80 bin şehit verilerek, fethedildiğini ve Türk vatanı yapıldığını kaydetti.

1 Ağustos’un, bu zorlu fethin 454’üncü yıl dönümü olduğunu belirten Bayar, Kıbrıs’ın 307 yıl Türk hakimiyetinde kaldığını, 1877 Osmanlı Rus Savaşında ise İngiliz İmparatorluğu desteğini almak için 1878’de geçici olarak İngiltere’ye kiralandığını kaydetti.

Bayar, “Ancak Birinci Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğu Almanya’nın yanında yer alınca İngiltere, Kıbrıs’ı 1914’te ilhak etmiştir” dedi.

-“TMT, Kıbrıs’ta Türk varlığının korunmasını sağladı”

Kıbrıs Türk mücadele tarihinde çok önemli ve geleceği şekillendiren bir diğer olayın ise 1 Ağustos 1958’de Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kurulması olduğuna dikkat çeken Bayar, TMT’nin, EOKA terör örgütünden üç yıl sonra tüm ada sathında kurulduğunu ve Kıbrıs’ta Türk varlığının korunmasını sağladığını vurguladı.

TMT’nin, 21 Aralık 1963 Kanlı Noelinden sonra en zor şartlarda Kıbrıs Türklerinin, milli kurtuluş örgütü olarak, Rumların Enosis hayallerine geçit vermediğini belirten Celal Bayar, şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk halkı, kadını, erkeği, genci, yaşlısı TMT ile bütünleşerek, destansı bir varoluş mücadelesi sonucunda, anavatanın 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı ile özgürlüğüne ve egemen devletine kavuştu.”

Barış Harekatı’nın birinci ve ikinci aşamasında, TMT’nin yarattığı Mücahit ordusunun, Mehmetçik ile kucaklaşarak, harekatın başarıya ulaşmasında büyük katkıları olduğunu ifade eden Bayar, 1 Ağustos’un, TMT’nin kuruluşunun 67’nci yıl dönümü ve Toplumsal Direniş Bayramı olarak kutlandığını belirtti.

-“Kıbrıs’ta Türklüğün ilelebet yaşama temellerinin atıldığı gündür 1 Ağustos”

TMT’nin, Mutlu Barış Harekatı sonrasında 1 Ağustos 1976’da görevini sonlandırarak, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na (GKK) devrettiğini ifade eden Bayar, 1 Ağustos’un, aynı zamanda GKK’nın 49’uncu kuruluş yıl dönümü olduğuna işaret etti.

Türk varlığının temellerinin atıldığı adada, Türk varlığını yok etmeye çalışanlara direnerek, “dur” denildiğini kaydeden Bayar, “Kıbrıs’ta Türklüğün ilelebet yaşama temellerinin atıldığı gündür 1 Ağustos. Tüm halkımıza kutlu olsun” dedi.

TMT’ye emek veren, can veren, kan veren tüm gelmiş geçmiş mukavemetçi mücahit ve mücahideler ile ebediyete intikal eden gazilere Allah’tan rahmet dileyen Bayar, hayatta olan silah arkadaşlarını sevgi, saygı ve şükranla kucakladı.

Bayar ayrıca, Kıbrıs’ın fethinde ve Mutlu Barış Harekatı’nda şehit olan Mehmetçiklere de Allah’tan rahmet dileyerek, hayatta olan gazilere şükranlarını sundu.

 

Devamını Oku

Kıbrıs

Meclis Başkanı Öztürkler: 1 Ağustos bir halk mücadelesinin simgesidir

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, 1 Ağustos’un, Kıbrıs Türk halkının tarih sahnesinde kararlılıkla yer aldığı bir direnişin, bir halk mücadelesinin simgesi olduğunu vurguladı. 

Cumhuriyet Meclisi Öztürkler, 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı nedeniyle mesaj yayımladı.

1 Ağustos’un geçmişteki zaferlerin, dökülen alın terinin, verilen canların hatırlanması ve gelecek nesillere bu şanlı direnişin aktarılması için bir vesile olduğuna işaret eden Öztürkler mesajında şu ifadeleri kullandı:

“1 Ağustos, Kıbrıs Türk halkının tarih sahnesinde kararlılıkla yer aldığı bir direnişin, bir halk mücadelesinin simgesidir. 1571 yılında Kıbrıs’ın Osmanlı tarafından fethiyle başlayan bu kutlu yolculuk, 1958’de TMT’nin kurulmasıyla şekillenmiş, 1976’da Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın tesisiyle devletimizin temelleri daha da sağlamlaştırılmıştır. 1571 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun Kıbrıs’ı fethetmesiyle başlayan bu hikâye, Türk milletinin ada üzerindeki varlığının temel taşıdır.

Bu fetihle birlikte Türkler, Kıbrıs’ta sadece askerî değil, kültürel ve toplumsal bir kimlik oluşturmuş, bugünkü direniş ruhunun temellerini atmıştır”

 -TMT Mihenk taşıdır

Türk Mukavemet Teşkilatının kuruluşuna da işaret eden Öztürkler, şunları kaydetti:

“TMT bu köklü geçmişin devamı ve modern zamanların özgürlük mücadelesinin mihenk taşı olmuştur. TMT, sadece bir teşkilat değil; halkın umudu, inancı ve direncinin ete kemiğe bürünmüş halidir. Bu teşkilat, Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesini örgütlemiş ve her türlü zorluğa karşı dimdik durarak halkın özgürlüğü için savaşmıştır.

1976 yılında Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kurulmasıyla birlikte, direniş artık kurumsallaşmış ve halkın savunması devlet mekanizmalarıyla güçlendirilmiştir. Kıbrıs Türk halkı, tarih boyunca verilen mücadelenin sadece savunucusu değil, aynı zamanda bu direnişin yaratıcısı ve sürdürücüsü olmuştur. Bu kurum, halkın güvenliğini ve bağımsızlığını koruyan bir kalkan olarak bugün de görevini sürdürmektedir.”

 -Gelecek nesillere aktarılması için bir vesile

 1 Ağustos’un geçmişteki zaferlerin, dökülen alın terinin, verilen canların hatırlanması ve gelecek nesillere bu şanlı direnişin aktarılması için bir vesile olduğunu belirten Öztürkler, “Türk’ün 1571 yılında yazmaya başladığı destan, bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile taçlanmış, halkın kendi kaderini tayin ettiği bir devlet çatısı altında şekillenmiştir. Tüm Kıbrıs Türk halkının 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı’nı kutluyor, bu şanlı tarihin mimarları olan şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz. Unutulmamalıdır ki; bu direniş bir günü değil, bir milleti anlatır.” dedi.

 

 

Devamını Oku

Trending

Reklam