Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Taşınmaz Mal Komisyonu’nda çözüm arayan Rum’un başvurusu sonuçlandı

Published

on

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından mülkiyet hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle kendisine kullanım kaybı ve manevi tazminat ödenmesine karar verilen Kıbrıslı bir Rum’un, mülkiyet sorununun çözümü için Taşınmaz Mal Komisyonu’na (TMK) yaptığı başvuru sonuçlandı.  

Loizidou benzeri mülkiyet başvurularından biri olmakla birlikte söz konusu başvuruda, Lozidou’nun aksine, çözümü Avrupa Konseyi ve AİHM tarafından etkin iç hukuk yolu olarak kabul edilen TMK önünde aramaya karar veren Kıbrıslı Rum’un başvurusu yakın zamanda çözüme kavuştuğu öğrenildi.

–          TMK’nın etkin iç hukuk yolu olma niteliğini pekiştiriyor

AİHM’in ihlal kararının icra denetimi Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi önünde sürüyor. Bu başvuruda başvuru sahibi Rum’un TMK önünde başvurusunun sonuçlandırılmış olmasının Delegeler Komitesi önündeki icra sürecini de olumlu etkilemesi bekleniyor. Ayrıca bu gelişmenin, TMK’nın etkin iç hukuk yolu olma niteliğini, Rum tarafının iddialarının aksine, pekiştirdiğine dikkat çekiliyor.

–   Bugüne kadar yapılan en büyük ikinci ödeme

Bunun yanı sıra, TMK önünde neticelenen başvurunun, Girne’de bulunan önemli bir taşınmaza ilişkin olduğu ve başvuruyu neticelendirmek için yapılan ödemenin TMK’nın bugüne kadar yapmış olduğu en büyük ikinci ödeme niteliğini taşıdığı belirtildi.

–          Loizidou davası

Kıbrıslı Rum Titina Loizidou, 22 Temmuz 1989’da, KKTC‘de toprak ve mülkünün kaldığı gerekçesiyle Türkiye aleyhine AİHM’e başvurmuştu. AİHM, Loizidou’nun başvurusunu karara bağlayarak, Loizidou’ya maddi tazminat ödenmesine karar vermiş ve 2 Aralık 2003’te Loizidou’ya tazminat ödenmişti. Delegeler Komitesi, 22 Eylül 2022’de AİHM’nin Loizidou kararına yönelik, TMK tarafından alınan önlemleri etkin ve yeterli bularak, incelemeyi kapatmıştı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Kurban Bayramı’nın üçüncü günü…

Published

on

By

Kurban Bayramı’nın üçüncü gününde de kutlamalar devam ediyor.

İslam aleminin iki büyük bayramından biri olan 4 günlük Kurban Bayramı’nın bugün üçüncü günü… Bayramlarda aile büyükleri ziyaret ediliyor, eş dost akraba bir araya geliyor, bayram şekerleri, tatlılar ikram ediliyor. Bayram sofraları kuruluyor.

Hayatta olmayan aile büyükleri mezarlarında ziyaret edilerek, dualar ediliyor, tütsüler yakılıyor, çiçek bırakılıyor.

Çocuklar için bayram yerleri ilgi görürken, havanın ani ısınmasıyla plajlar da hem serinlemek hem de eş dost ailenin bir araya geldiği cazip buluşma yeri haline gelmiş durumda…

Tüm uyarılara rağmen bazı trafik kazaları dışında, huzur bozucu önemli bir olay yaşanmazken, Polis Genel Müdürlüğü, halkın bayramı huzur ve güven ortamı içerisinde geçirebilmesi için bayram tatili boyunca 24 saat kesintisiz halkın hizmetinde olacağını duyurmuştu.

Açıklamada, şikayet ve yardım taleplerini değerlendirmek üzere, her zaman olduğu gibi bayram tatili süresince de, “155 Polis İmdat, 199 İtfaiye, 156 Narkotik” ve diğer telefon hatları ile kesintisiz olarak 24 saat halkın hizmetinde olunacağı belirtilmişti.

Belediyeler de, her bayram olduğu gibi bu bayram da hizmetlerin aralıksız sürdürülebilmesi için tedbirlerini aldığını duyurmuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Üretici Ahmet Uzunkaya özellikle lezzetli karpuz seçiminde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı

Published

on

By

Rengarenk, sulu sulu birbirinden farklı lezzetlerde yaz meyveleri artık tezgahlarda..

En çok tercih edilen yaz meyvelerinin başında ise hiç şüphesiz kavun, karpuz geliyor ..

Tabii işin püf noktası en lezzetlisini seçebilmekte ..

Kavun, karpuz üreticisi Ahmet Uzunkaya’ya özellikle lezzetli karpuz seçiminde dikkat edilmesi gerekenleri sorduk..

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel: Bir zamanlar yoksulluğumuzu bahane eden Rum liderliği, şimdi ekonomik gücümüzden korkuyor

Published

on

By

Başbakan Ünal Ünal Üstel, Kıbrıs sorunu konusunda yazılı bir değerlendirme yaptı.

Kıbrıslı Türkler’in, tümünün kendini bildi bileli Kıbrıs sorunuyla yaşadığını , Kıbrıs sorununun siyasal çözümsüzlüğünün, haksız – adaletsiz ambargoların mağduriyetini yaşadığını kaydeden Başbakan üstel, Kıbrıs Türk tarafının, her zaman Kıbrıs Sorununun çözümünde, istediklerini net olarak ortaya koyarak katkı koyduğunu kaydetti.

Bu konuda vatandaşlardan sürekli sorular aldığını ifade eden Başbakan Üstel ,Kıbrıs Türk tarafının hiçbir zaman müzakere masasını devirmediğinin altını çizdi.

Üstel değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:

‘Çözüme yaklaşıldığı zaman müzakere masasını deviren, fırsatları kurşunlayan Rum tarafı olmuştur.
KKTC ekonomisinin güçlenmesi, global tüm sorunlara rağmen ayakta durup ilerlememiz Rum liderliğini rahatsız etmektedir.
Yıllar evvel, ‘ Fakir, yoksul Kıbrıslı Türklerle çözüm için anlaşırsak, ekonomik bedelini biz ödeyeceğiz’ diyen Rum liderliği şimdi, ekonomik yeterliliğimizden korkmaktadır.
Rum lider Hristodulidis’in talimatı ve yönlendirmesiyle KKTC’deki yatırımcılara mülkiyet konusunda başlatılan saldırı tam da bu nedenledir.

Başbakanı olduğum UBP – DP – YDP koalisyon hükümeti, gelişmeleri tribünlerden izlemiyor. Gerekli her türlü adımı Anavatan Türkiye’nin de desteğini alarak atma konusunda hiçbir tereddütümüz yoktur.
Halkımız, iş dünyamız rahat olsun.
Egemen eşitlik ve eşit uluslararası ilişki ve devamında iki devletli çözüm, çözüme engel değil tam tersi çözüme destektir.
Toplumlararası görüşmelerde, Rum tarafı dış dünyaya, nüfus farklılığından hareketle, sayısal eşit olmayan tarafların eşitliğinin nasıl olacağını, sorup, kendi üstünlüklerini savunmaya çalışıyor.
Halbuki iki devletli çözümden önce, iki devlet temelli müzakere, çok daha fazla eşitler arası müzakere özelliği taşır ve her türlü eşitlikçi çözüme daha uygundur..
Devletler değil, nüfus esas olsaydı Avrupa Birliği’nin en önemli karar organlarında, karar mekanizmalarında nüfusu çok az ülkelerle, çok fazla olan ülkelerin eşitliği olamazdı.
Ulusal Birlik Partisi ve partimizin büyük ortak olduğu koalisyonumuz, iç meseleler kadar Kıbrıs sorununun çözümüyle de yakıdan, katkı koyucu bir anlayışla ilgilenmektedir.
1963 – 1974 arası çok zor dönemlerden geçerken, diz çökmeyen Kıbrıs Türkü, KKTC çatısı altında asla diz çökmeden, çok daha güzel günlere, geleceğe yürüyecektir.
Hristodulidis’in, mülkiyet konusundaki, saldırgan, terörist karakterli tutumu ortadadır.
Hristodulidis, siyasetin sorumluluk ilkesini ihmal etmektedir.
Bu bir tehdit değil, hakikatin bir beyanıdır. Her eylemin bir bedeli vardır ve bu bedel, zamanı geldiğinde hem Rum toplumu hem de uluslararası kamuoyu tarafından görülüp anlaşılacaktır.
Biz, adaletsizliğe göz yumanlardan olmayacağımız gibi, adaletin ve insan haklarının tarafında olup ve yapılanlara karşı sessiz kalmayacağız.’

Devamını Oku

Trending

Reklam