Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Taşınmaz Malların Tazmini, Takası ve İadesiyle ilgili yasal değişiklik ele alınıyor

Published

on

Cumhuriyet Meclis Genel Kurulu’nda, “Anayasanın 159’uncu Maddesinin (1)’inci Fıkrasının (b) Bendi Kapsamına Giren Taşınmaz Malların Tazmini, Takası ve İadesi (Değişiklik) Yasa Tasarısı” görüşülüyor.

Tasarı üzerine söz alan UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun süresinin düzenli olarak iki yıl uzatıldığını söyledi.

Hasipoğlu, komisyonun kuruluş dönemine ve işleyişine, bugüne kadarki çalışmalarına değindi.
Komisyonun etkin ve fiili bir iç hukuk olduğuna halel gelmemesi gerektiğini dile getiren Hasipoğlu, komisyonun 16 yıldır faaliyette olduğunu söyledi.

Hasipoğlu, komisyonun Maraş ile ilgili de karar yetkisi bulunduğunu, Maraş açılımında önemli bir enstrüman haline geldiğini belirtti.

Maraş’ın BM idaresine devredilmesinin kabul edilemez bir görüş olduğunu söyleyen Hasipoğlu, yeni çözüm politikasıyla toprak verilecek düşüncesinin ortadan kalkmış olduğunu kaydetti.

Kıb-Tek konusunun çok gündeme gelmesi üzerine, Kalecik sözleşmesini göstererek, sözleşmenin 2009 yılında CTP döneminde Ahmet Uzun tarafından imzalandığını anımsatan Hasipoğlu, AKSA’ya senede 26 Milyon kira ödendiğini ve bu sözleşmenin 2023 yılında dolacağını ve tüm ekipmanların söküleceğini söyleyerek, bu sözleşmenin çok talihsiz bir sözleşme olduğunu belirtti.

Kıb-Tek’in kendi ayakları üzerinde durması gerektiği konusunda hem fikir olduklarını dile getiren Hasipoğlu, sadece AKSA’nın sözleşmesinin kim tarafından imzalandığının görülmesini istediğini kaydetti.

CTP Milletvekili Fikri Toros, Kıbrıs sorunun hala çözümsüz olmasından dolayı yaşanan sorunlara değindi.
Kapalı Maraş’ın Kıbrıs sorununun yol açtığı bir insanlık dramı olduğunu dile getiren Toros, birçok insanın mülkiyet konusunda  haklarından mahrum kalmalarının da bunun göstergesi olduğunu belirtti.

UBP ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Güvenlik Konseyi kararlarının tavsiye kararı olduğunu ileri sürdüklerini dile getiren Toros, bu kararların tavsiye kararlarının ötesinde bağlayıcı kararlar olduğunu söyledi.
İçinden geçilen krizin kalıcı hasarlara sebep olacağını ve seçimden sonraki hükümetin de bu krizi tedavi etmeye yeterli olmayacağını dile getiren Toros, UBP’nin kamu yönetiminde yeterli olmamasından dolayı yaşandığını belirttiği sıkıntıları anlattı.

UBP’nin federal çözümün öldüğünü savunurken aynı konuşma içerisinde Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkinleştirilmesinden bahsettiğini dile getiren Toros, UBP’nin kendi arasında “ciddi bir çelişki” içerdiğini kaydetti.

Şerefiye vergisinin bahse konu mülkün satılmadan hasıl olamayacağını anlatan Toros, herhangi bir taşınmaz malına pazarın koşullarına göre değer biçildiğini söyleyerek, Kuzey Kıbrıs’ta bu pazarın çok kırılgan olduğunu belirtti.

Kapsamlı çözümden önce Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkin çalışması gerektiğini dile getiren Toros, Komisyon’un etkin çalıştırılmaması halinde başvuruların artık Strasburg’taki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınması gerekebileceğinden bu bedellerin KKTC ve Türkiye’ye ciddi seviyelere gelebileceğini söyledi.

23 Ocak tarihinden sonra yönetimi devralacak partinin kalıcı devlet politikası hazırlayarak meclisin onayından geçirmesinin hayati olduğunu dile getiren Toros, CTP olarak yasa tasarısına oylarının olumlu olduğunu belirtti.

CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay da konuşmasında,  Taşınmaz Malların Tazmini, Takası ve İadesi (Değişiklik) Yasa Tasarısının onaylanması gerektiğini dile getirerek, Taşınmaz Mal Komisyonunun (TMK) Kıbrıs sorununun çözümüne kadar mülkiyet sorunlarının aşılabilmesi ve mal değerlendirilmesi için kurulduğunu anlattı.

Komisyon’un görevlerinin önemine dikkat çeken Uluçay, TMK’nın tüm sıkıntılara rağmen CTP-DP hükümeti döneminde oluşturulduğunu ve aynı hassasiyetle devam edilmesi gerektiğini kaydetti.

Ekonomik kriz ve hayat pahalılığına da değinin Uluçay, hayat pahalılığının durdurulması için UBP’nin yasa yapmaya çalışmasını eleştirdi.

2022 yılında ülkenin daha iyi yönetilmesi gerektiğini dile getiren Uluçay, ülkenin daha iyi yönetilmesi için sandıklara gidilmesi gerektiğini söyledi.

CTP Milletvekili Sıla Usar, TMK’nın ülkeyi ve halkı korumak için ileriyi görmek ve bilgi sahibi olmak için kurulduğunu kaydetti.

Salgının devam ettiğini ve omigron varyantının bulaşıcılığını anlatan Usar, ülkede vakaların azaltılmaması halinde sağlık ve toplumun üzerindeki baskıların da azaltılamayacağını belirtti.

İnsanların aşılarının tamamlanmadığı gerçeğinin Sağlık Bakanı tarafından idrak edilmediğini ve zamanında çağrı yapılmadığını dile getiren Usar, aşıların tamamlanmamasından kaynaklı sorunları anlattı.

Her gün yüzlerce insanın hastalandığını dile getiren Usar, hekimler ve hemşirelerin iki yıldır çok ağır şartlarda çalıştığını ve bu kişilerin tükendiğini söyleyerek, takviye ekipler oluşturularak ekipleri eksiltmek değil güçlendirmek gerektiğini kaydetti.

Salgının doğru yönetilmesi halinde ekonomideki yaraların da daha iyi sarılabileceğini söyleyen Usar, UBP’nin salgını, ekonomiyi ve ülkeyi iyi yönetemediğini fakat bunun da “maalesef farkında olmadıklarını” söyledi.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail İran’a saldırdı

Published

on

By

İran’ın başkenti Tahran’da art arda patlamalar oldu. Katil İsrail’in Savunma Bakanı Katz, İran’a saldırı düzenlediklerini açıkladı. İlk belirlemelere göre 5 kişi hayatını kaybetti, 20 kişi yaralandı.

İsrail’in saldırı tehditlerinin ardından Tahran’ın merkezinden en az 4 şiddetli patlama sesi duyulurken İran devlet televizyonu, İsrail’in Tahran’da bazı bölgelere saldırı düzenlediğini bildirdi.

Saldırılara ilişkin yayımlanan görüntülerde, Tahran’ın kuzeydoğusundaki Mahallati semtinde sivil yerleşim yerindeki bir binanın hedef alındığı görüldü.

Görüntülerde çok katlı binanın saldırı sonrasında ağır hasar aldığı görüldü.

İsrail’in Tahran’ın kuzeyinde yer alan Kamraniye semtinde de sivil bir binayı hedef aldığına dair görüntüler ülke medyasında yer aldı.

İran devlet televizyonu: İsrail, Natanz Nükleer Tesisi’ni vurdu

İran devlet televizyonu, İsrail’in İran’a düzenlediği saldırılarda İsfahan eyaletindeki Natanz Nükleer Tesisi’ni de vurduğunu duyurdu.

İran devlet televizyonunun haberinde, Natanz Nükleer Tesisi’nin bulunduğu bölgede dumanların yükseldiği kaydedildi.

Saldırıya ilişkin henüz resmi açıklama yapılmadı.

İsrail, İran’ın Tebriz kentine de saldırı düzenledi
İran Devrim Muhafızları’na yakınlığıyla bilinen “Sepahnews”, İsrail’in Tebriz kentinde 5 noktayı hedef aldığını duyurdu.

Saldırıda can ve mal kaybına ilişkin henüz resmi açıklama yapılmadı.

“Saldırılara onlar jet katıldı”
Katil İsrail ordusundan yapılan açıklamada, İran’a düzenlenen saldırılara onlarca jetin katıldığı bildirildi.

Açıklamada, “İran’ın farklı bölgelerindeki nükleer hedefler de dahil olmak üzere düzinelerce askeri hedefe yönelik saldırıları içeren ilk aşama tamamlandı.” ifadesi kullanıldı.

İran’ın nükleer silaha sahip olmaya “her zamankinden daha yakın” olduğu iddia edilen açıklamada, İran’ın silahlarının İsrail ve tüm dünya için tehdit oluşturduğu savunuldu.

İsrail’in vatandaşlarını savunması gerekçesiyle “gerekli olan her yere” saldıracağı tehdidinde bulunuldu.

“Tehlike ortadan kalkana kadar saldırılar sürecek”
Katil İsrail’in Başbakanı ​​​​​​​Netanyahu, İsrail Başbakanlık Ofisi tarafından yayınlanan konuşmasında, “İsrail’in bekasına yönelik tehdidi bertaraf etme” gerekçesiyle İran’a saldırı başlattıklarını duyurdu.

İsrail’e yönelik İran tehlikesi ortadan kalkana kadar saldırıların süreceği tehdidinde bulunan Netanyahu, İran’ın İsrail’e karşı soykırımcı söylemler geliştirdiğini ve bunu nükleer programıyla desteklediğini iddia etti.

Netanyahu, İran’ın atom bombası üretebilecek kadar uranyum zenginleştirdiğini ve silah üretmek için daha önce atmadığı adımları attığını ileri sürdü.

İran’ın bu hızla çok kısa sürede nükleer silah üretebileceğini söyleyen Netanyahu, bunun İsrail için tehlike olduğunu savundu.

İsrail ordu radyosu, Savunma Bakanı Katz’ın İsrail genelinde olağanüstü hal ilan ettiğini aktardı.

Katz, “İsrail’in İran’a yönelik önleyici saldırısının ardından yakın gelecekte İsrail ve sivil nüfusa yönelik füze ve insansız hava aracı saldırısı bekleniyor.” ifadesini kullandı.

Devamını Oku

Dünya

Yüzlerce kişi gözaltına alındı, sokağa çıkma yasağının ardından sokaklar sakin

Published

on

By

Amerika Birleşik Devletleri’nde gerginlik devam ediyor.

Göçmenlere yönelik baskınlara karşı isyanın başladığı Los Angeles kentinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından şehirde tansiyon düşerken, ülke genelinde yeni protestolar için hazırlıklar sürüyor.

Los Angeles’ta şu ana kadar yaklaşık 400 kişi gözaltına alındı.

Şehirdeki olayları bastırmak için 4 bin Ulusal Muhafız ve 700 deniz piyadesi konuşlandırıldı.

Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass, dün 30 bölge belediye başkanıyla düzenlediği basın toplantısında, protestoların fitilini ABD Başkanı Donald Trump’ın göçmenlere yönelik baskınlarının ateşlediğini söyledi.

Devamını Oku

Dünya

İsrail’in alıkoyduğu “Madleen” gemisinde bulunan Ordu ile Acar serbest bırakılmalarının ardından ülkeden ayrıldı

Published

on

By

İsrail güçlerince alıkonulan “Madleen” isimli gemide bulunan Şuayb Ordu ile Yasemin Acar, serbest bırakılmalarının ardından ülkeden ayrıldı.

Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, İsrail güçlerince alıkonulan “Madleen” adlı gemide bulunan Şuayb Ordu ve Türk asıllı Almanya vatandaşı Yasemin Acar serbest bırakıldı.

Ordu ve Acar’ı taşıyan uçak, Tel Aviv’deki Ben Gurion Havalimanı’ndan havalandı.

İsrail’in 72 saati aşkın süre gözaltında tuttuğu 6 aktivist, sınır dışı edilmek üzere öğle saatlerinde Ben Gurion Havalimanı’na getirilmişti.

Havalimanına getirilen diğer aktivistlerin Hollanda’dan Mark van Rennes, Brezilya’dan Thiago Avila, Fransa’dan Reva Viard ve Avrupa Parlamentosunun Fransız üyesi Rima Hassan olduğu aktarılmıştı.

İsrail’in hala gözaltında tuttuğu Fransa vatandaşı aktivistler Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi’nin yarın öğleden sonra ülkeden sınır dışı edilmesi bekleniyor.

İsrail, Madleen gemisine müdahale etmişti
“Özgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition)” adlı sivil toplum kuruluşunun Gazze’ye yönelik ablukayı kırıp bölgeye yardım götürme amacıyla düzenlediği son misyon çerçevesinde 18 metrelik gemi, 1 Haziran’da İtalya’nın Katanya kentindeki San Giovanni Li Cuti Limanı’ndan Gazze için yola çıkmıştı.

İsrail ordusu, Gazze’ye yönelik ablukayı kırmayı amaçlayan Madleen gemisine 9 Haziran’ın ilk saatlerinde müdahale etmiş ve gemideki 12 gönüllüyü alıkoymuştu.

Gönüllüler İsrail’e getirilmiş, 4’ü 10 Haziran sabahı ülkeden sınır dışı edilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam