Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Tatar: “Ahmet Sami Topcan başarılı bir mücadele, devlet ve spor adamıydı”

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Milli Olimpiyat Komitesi ve Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Kurucu Başkanı Ahmet Sami Topcan için düzenlenen anma törenine katıldı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, Tatar, anma töreninde yaptığı konuşmada, Ahmet Sami Topcan’ın başarılı bir mücadele, devlet ve spor adamı olduğunu belirterek, rahmet ve minnetle andı.

Tatar, 1934 yılında Kıbrıslı Türklerin de kurucusu olduğu Kıbrıs Futbol Federasyonu’nda, Rumların, Türk futbol takımlarını dışlamasının ardından 1955 yılında Ahmet Sami Topcan başkanlığında oluşturulan Kıbrıs Türk Spor Teşkilatı Geçici Komisyonu’nun kararıyla, önce Kıbrıs Türk Spor Teşkilatı’nın, 1959’da ise teşkilatın Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu adını aldığını anlattı.

Ahmet Sami Topcan’ın, bir sembol ve mücadele insanı olduğunu ifade eden Tatar, 1955 yılında Kıbrıs Türklerinin Kıbrıs Federasyonu’ndan ayrılırken, Topcan’ın, Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmadan önce Kıbrıs’ta iki eşit ayrı halk ve demokrasi olduğunu vurguladığını kaydetti.

Kıbrıs’taki iki eşit egemen halktan birisi olan Kıbrıs Türkü’ne sporda uygulanan insan haklarına aykırı haksız ambargo ve kısıtlamaya işaret eden Tatar, spor federasyonlarına sahip çıkılması ve spor yapılmasının önemine dikkat çekti.

Rum Lider Nikos Hristodulidis ile ara bölgede yaptığı görüşmede Kıbrıs Türküne uygulanan haksız ambargoya bir kez daha dikkati çeken Tatar, “Mücadelemiz ve fedakârlıklarımız sürüyor. Rum’a teslim olacak değiliz. Kıbrıs Türk halkı olarak ayrı kültürümüzle ve sporumuzla varız. Dünya bir gün ambargoyu kaldıracak. Bunları Ahmet Sami Topcan’ın huzurunda bir kez daha dile getiriyorum” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Meclis’te ekonomi ve sağlık tartışıldı

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda ekonomi ve sağlık tartışıldı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Salahi Şahiner, genel kurulda “Hayat Pahalılığının Hane Halkına ve Maliyeye Etkisi” konulu güncel konuşma yaptı. Üretimin hiç olmadığı kadar zarar gördüğünü ifade eden Şahiner, asgari ücretli ve özel sektör çalışanları için her anın cehenneme dönüştüğünü kaydetti.

Nisan ayı hayat pahalılığı oranının açıklandığını ve tartışmaların başladığını dile getiren Şahiner, “Devlet, doğru planlama yapmak istiyorsa, gerçek verilerle ülkeyi buluşturmak zorunda” dedi.

İstatistik Kurumu’nun doğru yerden verileri alması ve enflasyon sepetinin güncellenmesi gerektiğini ifade eden Şahiner, sepetin, 2015 yılından kalma olduğunu söyledi. Tüketim sepetinde hiç kullanılmayan ürünler olduğunu belirten Şahiner, açıklanan rakamların halkın alım gücünü yansımayacağını kaydetti.

Salahi Şahiner, “Bu anlamsız veriler ve rakamlar üzerinden ilgili birimlerin kalkınma planı yapamayacak” diyerek, Maliye’nin yıkıcı etkilerle karşı karşıya kalacağını ifade etti. Şahiner, hayat pahalılığını, maaşlara yansıtmama yoluna girilip, girilmeyeceğini sordu.

Maliye Bakanı Özdemir Berova, Şahiner’i yanıtladığı konuşmasında, yeni meclis binasında ilk konuşmasını yapmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

İstatistik Kurumu’nun hesaplama yönteminin 2014 yılındaki hane halkı anketinden bugüne geldiğini kaydeden Berova, bunun istatiksel açıdan uygun olmadığının saptandığını ve gelecek hafta yeni hane halkı anketi yapılması için gerekenin yapılacağını belirtti.

Muhalefetin sürekli olarak Maliyenin durumu üzerinden yorumlar yaptığını, maaşların ödenemeyeceği noktasında spekülasyonlar yarattığını ifade eden Berova, ne hükümetin, ne de partinin fıtratında maaşları ödeyememe konusu olduğunu vurguladı. Berova, ana muhalefet döneminde ise böyle bir durumun yaşandığını kaydetti.

Bir borçlanma ihtiyacı olduğunu ancak bütçeyi, yasanın verdiği limitler içerisinde kullandıklarını ve kullanmaya devam edeceklerini söyleyen Berova, “Bütçe açığını kapatmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” dedi.

Türkiye için yılsonu enflasyon beklentisinin yüzde 30 olarak açıklandığına dikkati çeken Berova, “Bizdeki enflasyon oranının da öngörülenin yani yüzde 35’in üzerinde olacağını düşünmüyoruz” dedi.

Berova, “Evet, zor bir yıl geçireceğiz ama kamu maliyesi gerekli yükümlülüklerini son üç yıldır aksatmadan yapıyor” diye konuştu.

Maliye Bakanı Berova, Şahiner’in yerinden söz alarak sorduğu soruyu yanıtında, geçen hafta çok yoğun bir hafta yaşadıklarını hatırlatarak, önümüzdeki beş gün içerisinde kesin hesapları çıkarıp, yayınlayacaklarını söyledi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Filiz Besim, “Sağlık Bakanlığını, Ulusal Birlik Partisi Örgütleri mi yönetiyor?” konulu güncel konuşmasında, Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi’nde şu anda başhekimlik mevki olmadığını kaydederek, “60 tane hekimi yönetecek başhekim yoktur” dedi. Bunun çok büyük bir sorun olduğunu ifade eden Besim, başhekimin atanmasını istedi.

Temel Sağlık Hizmetlerinin yaşadığı zafiyetin sadece bu olmadığını dile getiren Besim, denetimlerde ve halk sağlığı taramalarında ciddi sıkıntılar olduğunu söyledi.

Maraş Sağlık Merkezi’ndeki kıdemli hekiminin görevden alınarak, iki sağlık odasına görevlendirildiğini ifade eden Besim, “Odalara bir tane hekim gönderiyorsunuz, o hekim hastalara nasıl bakacak?” diye sordu.

Akdoğan Sağlık Merkezi’ndeki bir hekimin de görevinden alınarak, iki sağlık odasına gönderildiğini belirten Besim, Akdoğan halkının dün bu nedenle Akdoğan Sağlık Merkezi önünde eylem yaptığını kaydetti. Söz konusu hekimlerin görevlendirmelerini “sürülme” olarak niteleyen Besim, “Halk Sağlığı Birimi kurulduğu için hekimlerin görevlendirildiği” yönündeki gerekçeyi de eleştirdi.

Halk sağlığı uzmanının nerede olduğunu soran Filiz Besim, “Uzman yok, proje yok, tecrübeli hekimleri sağlık odalarına atıyorsunuz. Bu görevlendirmeler halk sağlığı için değil, siyasidir” dedi.

Hemşirelerin, sağlık hizmeti kurumlarının en büyük yükünü çektiğini dile getiren Besim, tek motivasyonu terfi olan 300 hemşirenin beklediği terfi sınavlarının neden ertelendiğini sordu. Besim, Sağlık Bakanına, sınavların ne zaman yapılacağını dqa sordu.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Sıla Usar İncirli da “Sağlık Bakanlığının Keyfi Uygulamaları” konulu güncel konuşmasına, konuşmasının başlığını “Sürgün ve İsyan” olarak değiştirerek başladı.

Sağlık Bakanının idari bir kararı, gerekçe göstermeden alamayacağını ifade eden İncirli, “Kendinizi padişah zannetseniz de değilsiniz… Siz yolunuzu şaşırdınız” dedi.

“25 senelik hekimleri yerinden alıp, başka yerlere sürgün göndereceksiniz ve kimsenin buna sesini çıkarmamasınnı bekleyeceksiniz” diye konuşan İncirli, gerekçenin ne olduğunu anlamadıklarını kaydetti.

Bölge halkının hassasiyetleri ve ihtiyaçlarının göz ardı edilmesinin doğru olmadığını ifade eden İncirli, “Siz biriken tecrübeleri çöpe atamasınız” dedi. Hekimlerle, hemşirelerin çalışma barışının da bozulduğunu dile getiren İncirli, Temel Sağlık Hizmetlerine bir an önce başhekimin görevlendirilmesi gerektiğini belirtti.

İdari konularda Meclis kürsüsünde konuşmayı tercih etmediklerini ancak bardak taştığı için mecbur kaldıklarını kaydeden İncirli, çok büyük hatalar yapıldığını söyledi.

Hemşirelerin terfi sınavlarının neden yapılmadığını soran İncirli, kişilere göre iş yapılamayacağını belirtti.

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek ise, Besim ve İncirli’ye yanıt verdiği konuşmasına, birçok şeyi anlamlandırmakta zorlandığını belirterek, “Çarşı her şeye karşı” mantığıyla suçlamalar yapıldığını söyledi.

Hemşirelik sınavı terfileriyle ilgili aylar önce Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı’na ilgili tüm tarafların davet edildiğini ve toplantıda belirli ilke kararları alındığını kaydeden Dinçyürek, bunların tamamlanıp, terfi sınavlarının yapılmasına bütün sendikaların onay verdiğini anlattı.

Temel Sağlık Hizmetleri Yasası’nın Meclis’ten bütünlüklü bir şekilde geçmesi hedefinde olduklarını ifade eden Dinçyürek, “Öküz altında buzağı aranmamasını” istedi. Dinçyürek, bazı sendikaların açıklamalarının gerçekle bağdaşmadığını da dile getirdi.

On yıllardır birinci basamak sağlık hizmetlerinin eleştirildiğini ve hizmetlerin geliştirilmesi gerektiğinin konuşulduğunu ifade eden Dinçyürek, bir planlama yaptıklarını ve yavaş yavaş bunu hayata geçirdiklerini söyledi.

Birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmek istediklerini dile getiren Dinçyürek, gerçeği yansıtmayan ifadeler olduğunu kaydederek, “Artık veriye bilgiye dayalı şeyler konuşun. Halkı yanıltamazsınız” dedi. Dinçyürek, halkın daha iyi sağlık hizmeti alması için ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti.

“İki hekimin siyasi kimliğini bilmeden hareket ettim. Bunu siz siyasallaştırdınız” diye konuşan Dinçyürek, “Akdoğan’daki hekimin karşısında siyasi bir tavır almış olsam, yükseltme sınavı açar mıydım?” diye sordu. İcraatlarının siyasi hiçbir yanı olmadığını vurgulayan Dinçyürek, “Diğer hekim 2002’de Akdoğan’da görevliydi. 2005’te sizin iktidarınızda görev yeri değişti. 2007’de sizin iktidarınızda bir görev daha verildi. 2014’te sizin döneminizde görev yeri değişti. Bütün bunlar padişahlık değil ama benim yaptığım padişahlıktır” eleştirisinde bulundu.

Hekimlerin görevlendirmelerinin yasalara uygun olduğunu söyleyen Dinçyürek, “Padişahlık yapan, yasalara rağmen bunları yapan sizsiniz. Güneşi balçıkla sıvayamazsınız” dedi.

Hiç kimseyi kamu yararı olmadığı sürece görevlendirmediklerinin altını çizen Dinçyürek, “Evet, kıdemli hekimleri tercih ettik” diyerek, görevlendirmeyi kadrolu kişiler üzerinden yapmayı tercih ettiklerini söyledi. Dinçyürek, imkanlar yaratıp, tecrübeyle sağlık hizmetlerini geliştireceklerini dile getirdi.

Sekiz sağlık ocağına aynı anda düzenlemeler yapıldığını ve altı hekimin görev yerinin değiştiğini belirten Dinçyürek, “İki tanesi anladığım kadarıyla sizin ifadelerinize göre CTP’li olduğu için bunu yaptım. Siyasallaştırdınız diyorsunuz” şeklinde konuştu.

Bunun üzerine CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, “Bu iki insan kamu görevlisidir Sayın Bakan kendinize gelin” diyerek, tepki gösterdi.

Dinçyürek ise İncirli’yi, “Benim kürsüden konuşma hakkıma bile engel oluyorsunuz. İşte padişahlık budur… Gerçeklere tahammülünüz yoktur” diyerek, yanıtladı.

Bakan Dinçyürek, doğru bildikleri yolda devam ettiklerini ve devam edeceklerini söyledi.

Yeniden söz alarak kürsüye çıkan CTP Milletvekili Filiz Besim, görevlendirmelerin siyasi olduğunu söylediğini ve bunun arkasında olduğunu belirterek, hekimlerin siyasetle ilgisi olmadığını kaydetti.

Sekiz merkezde düzenleme yapılıp, iki tane hekimin yerinden oynatıldığını ifade eden Besim, sağlığın siyasetin üzerinde olduğunu söyledi.

Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek ise yerinden söz alarak, kadro sayısının toplamda üç olduğunu ve iki hekimin görevlendirdiğini belirtti.

Besim ise, Dinçyürek’in algı oluşturmaya çalıştığını söyledi.

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli de, 1987 yılında Tıp Fakültesi’nden mezun olup, hipokrat yemini eden Dinçyürek’in, görevlendirdiği iki hekimin de hipokrat yemini ettiğini ve kamu görevlisi olduğunu belirterek, hekimlerin etiketlenmemesini istedi.

Sağlık Bakanı Dinçyürek ise yerinden söz alarak, “Bu mecliste bu olayın siyasi olduğunu söyleyen sizsiniz” dedi.

Konuşmasına devam eden İncirli, “Sizin bizi düzeltecek haliniz yok. Bir daha hekimleri etiketlemeye kalkmayın” diyerek, kamu yararının bölge halkına izah edilmesini istedi. İncirli, halktan kopuk siyaset ve idare olamayacağını kaydetti.

Hakan Dinçyürek ise yerinden söz alarak, “Yerel yönetim reformlarında da halktan kopuktur dediniz. Bugün herkes hayır dua okuyor” diye konuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhuriyet Meclisi’nde sağlık, yükseköğretim konuşuldu

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu güncel konuşmalarla devam ediyor.

Genel Kurulda söz alan Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Devrim Barçın Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek’i eleştirdi.

Barçın, Dinçyürek’in özel kalem müdürünün sopalarla, bıçaklarla kavgaya karıştığını, polis tarafından aranıp bulunamadığını söyleyerek, bu durumda Sağlık Bakanı’nın personel yönetiminden söz edemeyeceğini belirtti. Barçın, Dinçyürek’i Sağlık Bakanlığı’nın itibarını hiçe saymakla da suçladı.

Barçın, Sağlık Bakanlığı’nın hayatını kaybeden bir hasta için ödeme yaptığını da savundu.

Yerinden söz alan Sağlık Bakanı Dinçyürek, “Hasta taburcu olduğu gün faturası kesildi. Fatura şubat ayı içinde Sağlık Bakanlığı’nın denetimine geldi” dedi.

Dinçyürek, özel kalemi için de, “Hastaydı ve yıllık izindeydi. Kronik rahatsızlığı vardı. Dinlenmesi gerekiyordu” dedi.

Konuşmasına devam eden CTP milletvekili Barçın, sağlıkta komiteye çekilen yasa tasarına işaret ederek, asistan hekimlerin özveriyle çalıştığını ama onlara verilen sözlerin tutulmadığını, hükümetin verdiği hiçbir sözü tutmadığını savundu.

Bedelli askerlik konusunda hükümetin tutumunu eleştiren Barçın, bu konuda 42 gündür adım atılmadığını ancak CTP’nin ivediliğine ret oyu verildiğini kaydetti. Barçın, “İnsanların umutlarıyla oynamaktan vazgeçin” dedi.

Orman Dairesi tarafından sözleşmeli olarak işe alınan yangın hazır kuvvet ekibi ile ilgili de konuşan Barçın, bu sözleşmede yasalara aykırılık olduğunu savundu. Barçın, bunu daha önce de söylediğini ve bu konuda adım atılması için ilgililere süre tanıdığını anımsattı.

Barçın, verdiği sürenin dolduğunu bu nedenle Perşembe günü Çalışma Dairesi’ne bu konuda şikayette bulunacağını dile getirerek, “Yasalara uymak bu toplumun sizden beklediği en büyük icraattır. Yasalara uymuyorsunuz” dedi.

Meclise asgari ücretin ırka ve tabiata dayalı farklı ödenmesini düzenleyen bir yasa tasarısı gönderildiğini söyleyen ve bunu eleştiren Devrim Barçın, aynı işi yapanlara ırkı ve tabiatı nedeniyle yüzde 30 az ödeme yapılacağını ifade etti.

Barçın, bu yasa tasarısını hazırlayan hükümetin 1 Mayıs’ı kutlanmaktan gocunmadığını da söyledi.

Hayat Pahalılığı konusunda da konuşan ve bu konuda da hükümeti eleştiren Barçın, asgari ücretlinin 4 ayda 5 bin 685 TL daha az mal ve hizmet aldığını belirtti.

Demokrat Parti Girne Milletvekili Serhat Akpınar’ın, “KKTC ve Yüksek Öğretim Alanı” konulu güncel konuşma yaptı.

Akpınar, yeni meclis binasından bulunmaktan duyduğu memnuniyeti de dile getirerek Türkiye’ye teşekkür etti.

Üniversitelerin KKTC’nin dünyaya açılan yegane kapısı olduğunu belirten Akpınar, zamanın da dünyanın da değiştiğini ifade ederek, “Bu kapının açık kalabilmesi için yükseköğrenim anlayışımız değişmeli” dedi.

Akpınar, “KKTC’de yükseköğretimi bir bütün olarak ele alan ve bu alanı yalnızca eğitim değil, kalkınma, tanınma ve diplomatik güç meselesi olarak gören bir irade ne yazık ki kurumsallaşmadı” dedi.

Yükseköğretim gibi stratejik bir alanda halen bağımsız bir bakanlık ya da uzmanlaşmış donanımlı bir yapı bulunmadığına dikkat çeken Akpınar, bunun bu alana yönelik politika geliştirilememesine, vizyon eksikliğine, stratejik körlüklere neden olduğunu söyledi.

Türkiye’deki yükseköğretim kurumlarında yaşanan gelişmelere, YÖK’ün uluslararasılaşma alanındaki stratejilere işaret eden Akpınar, “KKTC’nin yükseköğretim uluslararasılaşma politikası nedir” diye sordu.

Çok kampüslü üniversite şekillerinin giderek yaygınlaştığını da belirten Akpınar, KKTC’de var olan üniversitelerin 25 yıl öncesine ait bir vizyonla hareket ettiğin, yetkili kurumların bunun güncellenmemesi konusunda girişim yapmamasının düşündürücü olduğunu kaydetti.

Akpınar, “2025’te dünyanın KKTC’ye gelmesini beklemek yerine, KKTC’den dünya nasıl ulaşabiliriz buna ayrıca odaklanmalıyız” dedi.

Eğitin Bakanlığı’nın ve YÖDAK’ın bu konuda kanaat önderliği sağlaması gerektiğini belirten Akpınar, “Aksi takdirde en büyük izolasyonu ve ambargoyu kendi devlet kurumlarımız aracılığıyla kendi kendimize yapacağız” diye konuştu.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Ahmet Akdeniz ve Vakıflar Tekerlekli Sandalye Basketbol takımını kabul etti

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İtalya’da düzenlenen Avrupa Kupasının ön eleme turunda birinci gelen Vakıflar Tekerlekli Sandalye Basketbol takımı ve KKTC Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Ahmet Akdeniz’i kabul ederek görüştü.

Tatar kabulde yaptığı konuşmada, federasyonun başarıları ve etkinliklerini yıllardır takip ettiğini belirterek, “Sizin başarınız bizim başarımızdır. KKTC adına yapılan bu çalışmalar çağdaş değerler adına çok önemlidir” dedi. Engelli bireyleri ayrım yapılmaksızın devletin de desteğiyle yaşadığı zorlukların aşılması için uğraştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Spor yapmak bir haktır. Sizin çalışmalarınız insani değerler bakımından ve uluslararası temsiliyet bağlamında sağlanan başarılar açısından son derece kıymetlidir. Bu başarılar KKTC’yi yüceltmekte, bizi gururlandırmaktadır” dedi.

Yeni Cumhurbaşkanlığı binasının mimari özelliklerinin ötesinde KKTC’nin özgürlüğünün ve bağımsızlığının bir simgesi olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, yeni Cumhurbaşkanlığı binasında basketbol takımını kabul etmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Yeni yerleşkede yer alan sosyal tesislere değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “Sizler bu binanın imkanlarından her zaman ihtiyaçlarınız doğrultusunda yararlanabilirsiniz” dedi.

Tüm basketbol takım oyuncularını ve bu alanda emek veren herkesi teker teker tebrik eden Cumhurbaşkanı Tatar, başarılarının devamını diledi.

KKTC Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Ahmet Akdeniz, Tekerlekli Sandalye Basketbol takımının elde ettiği başarı ile ilgili bilgi vererek, “Engelli bireylerimize bu camiada farklı spor alanlarında da daha fazla hizmet vermeyi hedefliyoruz” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam